SICAK KAFA: Netflix Türkiye'nin Yeni Bilim Kurgu Dizisi!

04 Aralık 2022
12b
2 Yorum
SICAK KAFA: Netflix Türkiye'nin Yeni Bilim Kurgu Dizisi!

Bildiğiniz gibi Netflix birçok farklı ülkede, o ülkelerin şehirleri, oyuncuları ve senaryoları ile orijinal içerikler üretmeye çalışıyor. Birkaç gün önce yayınlanan Sıcak Kafa dizisi de, Netflix Türkiye'nin en yeni Türk dizisi oldu. Sıcak Kafa tabiri çok tanıdık olmayan bir terim olunca, haliyle birçok kişi de hemen kolları sıvayıp Google'da "sıcak kafa ne demek?", "sıcak kafa dizisi konusu ne?" gibi aramalar ile sorularına cevap bulmaya çalıştı... Netflix dizisi, bir de yerli olunca ben hemen ajandama yayınlanacağı günü not alıp, dizi çıktığı gibi izlemeye çalışıyorum. Sıcak Kafa dizisi de, yayına girer girmez izleyip bitirdiğim Netflix dizileri arasında yerini aldı.

19 İyi Netflix Filmi! ► 

E diziyi hemen izleyince bir de sizler için Sıcak Kafa dizisi incelemesi hazırlamak istedim. Gelin şimdi, Bilim Kurgu türündeki yeni Netflix dizisi Sıcak Kafa'yı izleyip bitiren biri olarak, sizle düşüncelerimi şöyle bir paylaşayım... Hatta Sıcak Kafa dizisi oyuncuları kimler? Konusu ne? gibi sorularınıza da cevap vereyim... E hadi!

Dizi hakkındaki düşüncelerimden önce, gelin konusuna bir bakalım...

SICAK KAFA: Netflix Türkiye'nin Yeni Bilim Kurgu Dizisi!
Sıcak Kafa dizisi, sadece konuşma ve dil yoluyla bulaşan bir salgının yayılmaya başlamasından 8 yıl sonrasını konu alıyor. Eski bir dil bilimci olan bir adamın, bu salgından etkilenmediği öğrenilince de, salgın ile mücade eden kurum, tüm imkanlarıyla bu esrarengiz adamın peşine düşüyor... Tabi adamımız da bulunduğu korunaklı sığınağından kaçmak zorunda kalıyor ve dizimizin asıl hikayesi böylece başlamış oluyor. Bu arada adamımız bu salgın ile karşı karşıya kaldığında, başında inanılmaz bir yüksek ateş hissediyor. Vücudu bu salgına karşı böyle bir korunma yöntemi keşfediyor ve bedenden ziyade sadece başının sıcaklığı hızla artıyor. İşte dizinin adı olan Sıcak Kafa da buradan geliyor.

Lafı uzatmadan; Ben bu diziyi beğendim...

SICAK KAFA: Netflix Türkiye'nin Yeni Bilim Kurgu Dizisi!
Netflix Türkiye'nin birçok orijinal dizisini izledik. Bir Başkadır'ı sevdik, Atiye ile biraz gizemli, mistik ve fantastik bir yolculuk yaptık, Pera Palas'ta Gece Yarısı ile Ata'mızı görüp duygulandık ve Aşk 101 ile de gençlik dolu bir nostalji yaşadık... Fakat tüm bu dizileri izlerken de "Şöyle bir bilim kurgu dizimiz olsa..." diye iç geçirdik... İşte bu dizi, bence tam olarak bu boşluğu dolduruyor. Üstelik büyük de bir emek verildiği belli... Hem oyuncuları, hem temelindeki özgün hikayesi, hem şahane görsel efektleri, hem de sürükleyici senaryosu ile ben bu diziyi gerçekten beğendim.

Salgın sonrası İstanbul ve görsel efektler çok başarılı!

SICAK KAFA: Netflix Türkiye'nin Yeni Bilim Kurgu Dizisi!
Kıyamet Sonrası veya Karamsar Bir Gelecek olarak tanımını yaptığımız 'Distopya' konulu dizi ve filmleri sevenler, bu dizide İstanbul'un salgın sonrasındaki halini görüp, fazlasıyla keyiflenebilirler. Dizinin görsel efektleri kötü çıkar diye üzülüyordum fakat 1-2 sahne dışında, tüm görsel efektlerin çok başarılı olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Bu durum beni gerçekten şaşırttı... Ayrıca dizinin Mavi-Gri ve Sarı-Turuncu temalı 2 renk skalasından oluşan sahneleri olduğunu fark edeceksiniz. İşte bu temayı oluşturmak için de ünlü Dark dizisininde imzası olan ekip ile çalışılmış.

Çekimleri 3 yılda tamamlandı!

SICAK KAFA: Netflix Türkiye'nin Yeni Bilim Kurgu Dizisi!
Sıcak Kafa dizisi, Afşin Kum'un 2016 yılında yazdığı aynı adlı kitabından uyarlama bir yapım. Bunun yanında dizinin tüm çekimleri 3 yılda tamamlandı. Dizi, yüksek bütçeli yapımlar arasında yer aldığı ve bir hayli dijital çalışma gerektiği için 3 yıl gibi bir süre içerisinde tüm çekimleri sona erdi. Mantar gibi dizilerin çıktığı günümüzde, böyle büyük bütçeli bir yapımın ortaya çıkarılmış olması ve üstelik Bilim Kurgu - Distopya türünde olması, bence ülkemiz için büyük ve güzel bir adım. 

Başrolümüz Osman Sonant, SMK'dan bir türlü kaçamıyor...

SICAK KAFA: Netflix Türkiye'nin Yeni Bilim Kurgu Dizisi!
Dizimizin başrolü Osman Sonant, yıllar önce yayınlanandizisinde Sadık Murat Kolhan yani SMK karakterini oynuyordu. Yıllar sonra yine aynı oyuncuyu, Sıcak Kafa dizisinde SMK'dan yani Salgınla Mücade Kurumu'ndan kaçarken izliyoruz. Bu aslında basit bir tesadüf değil. Çünkü bu 2 dizinin de yönetmeni aynı, Mert Baykal... Anlaşılan o ki Baykal, yapımlarına böyle güzel imzalar bırakmayı seviyor.

SICAK KAFA: Netflix Türkiye'nin Yeni Bilim Kurgu Dizisi!

Aslında dizi; CAHİL'liği konu alıyor...

SICAK KAFA: Netflix Türkiye'nin Yeni Bilim Kurgu Dizisi!
Dizideki salgın, konuşma yolu ile bulaşıyor. Ve bulaşan kişi, birden saçmalamaya, anlamsız cümleler kurmaya ve abuk sabuk konuşmaya başlıyor... İşte tam da bu yüzden, dizide bu salgına yakalanan kişiler için ABUK ifadesi kullanılıyor. Abuklar, kimseyi dinlemiyor. Karşılarındaki kişiler ile 2 yönlü bir iletişim haline girmiyor, sadece kafalarındaki anlamsız sözcükleri cümle yapıp öylece anlatıyorlar. ABUK olmayan bir kişi de, bu saçma cümlelere biraz maruz kalınca abuklamaya başlıyor... İşte dizi, aslında bu şekilde toplumlardaki CAHİL'liği konu alıyor. Diziyi böyle düşünür ve izlerseniz, taşların yerli yerine daha iyi oturduğunu fark edeceksiniz.

 

- - - - - - 

Özet: Bilim Kurgu ve Distopya türünde çok iyi film ve dizimiz yok maalesef. İşte tam da bu yüzden, Sıcak Kafa dizisine 1 tık destek vermeliyiz diye düşünüyorum. Dizi, genele baktığımızda ortalamanın üzerinde, ülkemizdeki yapımlar arasındaysa epey yüksekte yer alıyor. Bence bu yapım, aynı türdeki diğer dizi ve filmlerin de yapılmasının önünü açacaktır. Abartısız söylüyorum; şu diziyi İspanyollar yapsaydı 'İyi düşünülmüş..' der, beğenir ve "Netflix neden bizde de böyle işler yapmıyor?" diye isyan ederdik... Ben sevdim. Şöyle dram, romantik ve komedi yapımlarından sıkıldıysanız, mutlaka bir göz atın derim. Aradığınız 'farklı' yapım, bu olabilir.

- - - - - - 

● Sıcak Kafa dizisi Netflix'te var mı? Evet, dizi Netflix Türkiye orijinal yapımı.

● Sıcak Kafa dizisi kaç bölüm? Dizi, her biri ortalama 1 saatlik 8 bölümden oluşuyor. Dizinin 2. sezonu da gelecek.

● Sıcak Kafa dizisi oyuncuları kimler? Dizinin oyuncu kadrosunda Osman Sonant, Hazal Subaşı, Şevket Çoruh, Gonca Vuslateri, Hakan Gerçek ve Haluk Bilginer gibi iyi isimler yer alıyor.

SICAK KAFA: Netflix Türkiye'nin Yeni Bilim Kurgu Dizisi!

Modunu Seç ►

SICAK KAFA: Netflix Türkiye'nin Yeni Bilim Kurgu Dizisi!

listesine yorum yap!
blue S.
blue S.
13 Aralık 2022
En iyilerinden bir TÜRK DİZİSİ, tavsiye ederim. Keyifli bir yapım olmuş.
Pinkmoon
Pinkmoon
06 Aralık 2022
Sıkı Üye
Güzel, sürükleyiciydi. Kitabını okuma isteği uyandırdı. İkinci sezonu merakla bekliyorum.
sıcak kafasıcak kafa dizisisıcak kafa dizi konususıcak kafa oyuncularısıcak kafa incelemesıcak kafa dizi incelemesisıcak kafa netflixnetflix bilim kurgu dizilerigüncel dizi tavsiyelerisalgın dizileri
EN AKTİF ÜYELER
İthal Sinema: Yabancı Filmlerden Uyarlanan 7 Türk Filmi!
İthal Sinema: Yabancı Filmlerden Uyarlanan 7 Türk Filmi!
Size burada 1 buçuk yıldır iyi filmler tavsiye etmeye çalışıyorum. Hatta fırsat buldukça, Türk imzası taşıyan, bizden, içimizden çıkan, Mustang, Panzehir ve Tamam mıyız? gibi iyi Türk filmlerini de elimden geldiğince çok kişiye duyurmaya çalışıyorum. Ülkemiz, onlarca ülkeye Muhteşem Yüzyıl, Binbir Gece gibi yerli dizileri satmasıyla bilinse de aslında birçok filmi de uyarlama olarak yeniden çekiyoruz. Son zamanlarda özellikle Güney Kore başta olmak üzere birçok ülkede fazlasıyla ses getiren filmleri ülkemize uyarladık ve hala daha birçok filmi dilimize göre uyarlamaya devam ediyoruz.  Fakat ben bu durumun çok bilinmediğini düşünüyorum. Yani çok gösterişli bir şekilde pazarlaması yapılan birçok filmimizin yabancı bir ülkeden uyarlandığını, aslında orijinalinin olduğunu birçok kişi bilmiyor. Bu yüzden ben de bugün sizlere burada yabancı filmlerden uyarlanan Türk filmlerini göstereceğim. Hadi gelin şimdi muhtemelen yabancı filmlerden uyarlama olduğunu bilmediğiniz o Türk filmleri nelermiş birlikte görelim! En İyi Yerli Film Tavsiyeleri İçin Tıkla ► 1. Yabancı yapımlardan uyarlama olan ilk filmimiz "Delibal"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/85/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM] Delibal, Hint yapımı "Moonu 3" filminin ülkemize bir uyarlaması[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/48/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]2015 yılında vizyona giren ve çok sevilen Delibal filmi, özellikle genç kitle tarafından çok beğenildi. Adına sosyal medya hesapları açıldı ve Instagram'da binlerce post paylaşıldı. Fakat binlerce kişi, bu filmin senaryosunun bize ait olduğunu sanıyor. Fakat aslında, çok beğenilen ve dünyada da ses getiren bir Hint filminden uyarlamaydı. 2. 2017 yılında vizyona giren "Öteki Taraf" filmi de başka bir ülkeden uyarlamaydı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/42/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM] Özcan Deniz'in yönetip, oynadığı bu film, İspanyol filmi La Cara Oculta'dan bir uyarlamasıydı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/40/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]Birçok kişi bu nefis senaryoyu Özcan Deniz'e bağlarken, arka planda bu filmin bir uyarlama olduğunu görmedi. İspanyol filmlerine vurgun biri olarak bu nefis filmi burada size de tavsiye etmiştim. Hemen şimdi aşağıdaki butona tıklayarak ulaşabilir ve orijinalini izleyebilirsiniz.  Filme Git ► 3. Ünlü isimleri aynı masada buluşturan "Cebimdeki Yabancı", evet o da bir uyarlama...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/20/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM] İtalyan yapımı "Perfetti Sconosciuti" filminin kendine has senaryosu dünyada o kadar dikkat çekti ki, hemen uyarladık![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/27/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]Akşam yemeği için bir araya gelen dostların oynadığı masum oyunun nasıl acımasız bir oyuna dönüştüğünü konu alan bu film, 2018 yılında ülkemize de uyarlandı ve adına da "Cebimdeki Yabancı" dendi. Orijinalinden bir haber olan milyonlarca kişi de "Vay be, ne senaryoydu ama!" diye iç geçirdi... Filme Git ► 4. "Senden Bana Kalan"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/12/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM] Bu filmimiz ise Güney Kore imzalı "Baekmanjangja Ui Cheot Sarang" filminin bir uyarlaması[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/55/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]Başrollerini Neslihan Atagül ve Ekin Koç'un paylaştığı bu film, Güney Kore'de oldukça ses getiren bir filmin uyarlamasıydı. 5. İlk kez duyanları üzdüğüm için özür dilerim ama evet "Evim Sensin" de bizim değil...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/53/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM] Herkesin sinema salonlarından duygu yüklü bir şekilde çıktığı bu film, Güney Kore yapımı "Nae Meorisokui Jiwoogae" filminden uyarlama[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/17/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]Fahriye Evcen ve Özcan Deniz'in başrollerinde olduğu bu film, 2004 yılında vizyona giren bir Güney Kore filminin uyarlaması. 6. "Benim Dünyam"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/89/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM] Evet bu film de Hindistan yapımı "Black" filminin bir uyarlaması[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/87/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]IMDB'den tam 8,2 puanı olan ve benim de burada sizlere tavsiye ettiğim bu nefis film, ülkemizde "Benim Dünyam" isminde uyarlandı ve başrollerde de Beren Saat ve Uğur Yücel yer aldı. Orijinalini bilmeyenler, bu filmin senaryosunun bize ait olmadığını öğrenince sosyal medyada bunu defalarca kez dile getirdi.  Filme Git ► 7. Son olarak 11 Ekim'de vizyona girecek "7. Koğuştaki Mucize" filmi...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/8/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpeg[/RESIM] Evet o da bir uyarlama, Güney Kore yapımı "Miracle in Cell No. 7" filminden ülkemize uyarlandı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/75/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]Başrolde Aras Bulut İynemli'nin olduğu, 11 Ekim'de vizyona girecek olan bu film, dünyada oldukça alkış alan ve benim de uzun zaman önce burada size tavsiye ettiğim Miracle in Cell No. 7 filminin bir uyarlaması... Türk filmleri arasında en bilinen uyarlamalar bu şekilde. Fakat daha altını kazırsanız, Kemal Sunal'ın birçok filminin de uyarlama olduğu gerçeğiyle yüzleşebilirsiniz. Birçok ülke, farklı ülkelerde tutan filmleri kendi ülkelerine uyarlıyor fakat her biri de bunun bir uyarlama film olduğunu seyircisine her fırsatta söylüyor. Ne yazık ki ülkemize uyarlanan filmlerin "uyarlama" oldukları sanki seyircilerden yani bizlerden saklanıyor. Tabi haliyle sonraları orijinali ile karşılaşan izleyici de kendini aldatılmış hissediyor. Uyarlama film yapılmasın demiyorum, tabi ki yapılabilir, fakat bunu seyirciye söylemez, filmin PR aşamasında dile getirmezseniz, o ve binlerce seyirciyi kaybeder ve yaptığınız işin değerini yitirirsiniz. Benden söylemesi... ● Bu arada, aşağıdaki butona tıklayarak modunuza göre film tavsiyesi de bulabilirsiniz[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►  
25b
0
6 yıl
Senaryosunu Atatürk'ün Yazdığı Film: "Ben Bir İnkılap Çocuğuyum"
Senaryosunu Atatürk'ün Yazdığı Film: "Ben Bir İnkılap Çocuğuyum"
"Dünya sahnesinden tarihin en dikkat çekici adamlarından biri geçti..." diye yazmıştı ölümünün ardından Amerikan "Chicago Tribune" gazetesi... İşte bugün burada o adamın, yani modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, sinemaya olan ilgisini ve bizzat senaryosunu yazdığı "Ben Bir İnkılap Çocuğuyum" filmini sizlere anlatacağım. Evet birçoğunuz gibi bunu ilk duyduğumda ben de fazlasıyla heyecanlanmış ve inanamamıştım fakat kaynaklar gösteriyor ki bu doğru. Ata'mız, Türk gençlerine aydınlık bir gelecek yolunda kılavuz olabilmesi için bir film senaryosu yazmış. Gelin şimdi detaylara birlikte bakalım.  "Öyle bir zaman gelecek ki, Amerika'nın keşfi, barut ve matbaa gibi gelişmeler, Sinema ve Radyo'nun yanında bir oyuncak gibi kalacaktır"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/21/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Evet, bu aydınlık dolu, ileri görüşlülük fışkıran cümleler, bizzat Mustafa Kemal Atatürk'e ait. Sağlığında pek çok sanat dalına önem veren ve verilmesini de söyleyen Atatürk, sinema için şu cümleleri söylüyor; "Sinema, gelecekteki dünyanın bir dönüm noktasıdır. Şimdi bize basit gibi gelen eğlence olan radyo ve sinema, bir çeyrek asra kalmadan yeryüzünün çehresini tamamen değiştirecektir. Japonya’daki kadın Amerika’daki birine benzemeye çalışacak, Afrika'daki biri de bir Eskimo’nun ne dediğini anlayacaktır. Tek ve birleşik bir dünyayı hazırlamak bakımından sinema ve radyonun keşfi yanında tarihte devirler açan matbaa, barut ve Amerika’nın keşfi gibi olaylar oyuncak nisbetinde kalacaktır"... İşte "Sinema" hakkında böyle düşünen Atatürk, dönemin en ünlü sinemacısı Münir Hayri Egeli ile el ele veriyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/73/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Sinemanın müthiş bir keşif olduğunu düşünen Atatürk, dönemin en ünlü sinemacılarından olan "Münir Hayri Egeli"den gelen film teklifini heyecanla kabul ediyor ve müthiş bir filmin senaryosunu yazmaya başlıyorlar.  Egeli, 1954’te yazdığı “Atatürk’ten Bilinmeyen Hatıralar” kitabında bu konudan şöyle bahsediyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/30/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Egeli, yazdığı kitabında; "Senaryoyu sundum. 'İnkılabı gelecek nesillere götürecek kıvılcım öğretmenlerden fırlayacaktır, bu nedenle ana karakter Tarık'ın bir öğretmen olması daha uygundur. Ona göre düzeltmeli...' dedi..." şeklinde bahsediyor bu konudan ve devam ediyor; 'Bilmem başka neler koymalıyız?' diye sordu, 'Bir filmde kadın ve aşk unsuru da aranır ama bilmem nasıl emrederdiniz?' diye cevap verdim. Bunun üzerine; "Benim de başımdan aşk hikayeleri geçti" şeklinde yanıt verdi..." diyor. Senaryo tam 137 sayfa oluyor ve filmin hazırlıkları hızlanıyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/40/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Filmin senaryosu 2 kez bizzat Atatürk tarafından düzenlenip , üzerinde "Bay Münir Hayri’ye gönderilecek" notuyla gönderiliyor. Bu gel gitler sonucu senaryo 137 sayfaya ulaşıyor ve film için hazırlıklar yapılmaya başlanıyor.  Fakat Atatürk'ün sağlığı el vermiyor ve bu senaryo, filme dönüştürülemiyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/55/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Hayri Egeli ve Atatürk arasında hazırlanan bu senaryo hem Atatürk'ün sağlığının kötüleşmesi hem de film ekibinde bulunan genel sekreter "Recep Peker"in ortaya attığı olumsuz fikirler nedeniyle bir türlü filme dönüşemiyor.  Senaryo şu an Ankara’da Milli Kütüphane'de tutuluyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/91/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Bu, Türk gençlerine aydınlığa ulaşma yolunu gösterecek olan eser maalesef filme dönüştürülemiyor ve şu an Ankara'da, Milli Kütüphane'de kilit altında tutuluyor. Tam 72 yıl sonra, ünlü "Sarı Zeybek" adlı kısa belgeseli ortaya çıkaran ekip bu senaryoyu filmleştirmek istiyor, çok iyi de bir bütçe toplanıyor, fakat maalesef bu atak da sonuca bağlanamadan kaybolup gidiyor ve "Ben Bir İnkılap Çocuğuyum" filmi, rafa kaldırılıp tekrar unutuluyor. Kim bilir, belki bir gün şartlar olgunlaşır da bu senaryo çok kaliteli bir yapıma dönüştürülür, kim bilir. Tıkla, Moduna Göre Film Önerisi Seç! ►
10b
0
6 yıl
Sinemanın Acı Yılı: 2019'un Bizden Aldığı 10 Türk Oyuncu
Sinemanın Acı Yılı: 2019'un Bizden Aldığı 10 Türk Oyuncu
2020'ye 2 gün kala, 2019 yılında Türk Sineması'nda neler oldu diye düşünürken birden gerçekten ünlü oyuncularımızın aramızdan ayrıldığını fark ettim. Üstelik bu oyuncular öyle isimler ki, Türk sineması deyince akla ilk onlar geliyor. Kimisi 90, kimisi 72, kimisi de 50'li yaşlarda 2019 yılında ayrıldı aramızdan. 2019 Türk Sineması açısından hüzünlü bir yıl oldu ne yazık ki...  Ailece İzleyebileceğiniz Tam 19 Aile Filmi Önerisi! ► Hadi şimdi gelin, 2019 yılında hayatını kaybeden ünlüler kimlermiş, geride bıraktığımız bu yıl içinde hangi ünlü oyuncularımızı toprağa vermişiz, birlikte görelim.  1. Hepimizin ailesinden bir cenaze çıktı sanki... Bu hüzünlü listemize, dev oyuncu "Ayşen Gruda" ile başlamak istedim[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/154/1/sinemanin-aci-yili-2019-un-bizden-aldigi-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM]Türk tiyatrocu ve sinema oyuncusu Ayşen Gruda, 23 Ocak tarihinde 74 yaşında aramızdan ayrıldı. 2. Yıldız Kenter...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/154/75/sinemanin-aci-yili-2019-un-bizden-aldigi-10-turk-oyuncu-780x439.jpeg[/RESIM]Türk oyuncu, aynı zamanda Devlet Sanatçısı ve UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçisi unvanı bulunan usta sanatçımız 17 Kasım 2019'da aramızdan ayrıldı.  3. Evet onu da kaybettik; "Süleyman Turan"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/154/64/sinemanin-aci-yili-2019-un-bizden-aldigi-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM]Yahşi Batı, Kabadayı, Sosyete Şaban ve dahası... 1960 yılından beri sahnelerde olan ünlü oyuncumuz Süleyman Turan'ı da maalesef 2019 yılında toprağa verdik.  4. Kimimiz onu Çiçek Taksi ile tanıdı, kimimiz ise Cennet Mahallesi'ndeki rolü ile. Evet o da 2019'da aramızdan ayrıldı; "Ümit Yesin"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/154/15/sinemanin-aci-yili-2019-un-bizden-aldigi-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM]En son "Yeni Gelin" dizisinde rol alan usta oyuncu 19 Mart 2019'da, henüz 65 yşındayken aramızdan ayrıldı.  5. Eşref Kolçak[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/154/34/sinemanin-aci-yili-2019-un-bizden-aldigi-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM]Yeşilçam'ın en sevilen oyuncularından biri olan Eşref Kolçak, 2017 yılında oğlu Harun Kolçak'ı da kaybetmişti. Usta oyuncu 26 Mayıs 2019'da aramızdan ayrıldı.  6. 2019'da Testere Necmi'yi, yani Tarık Ünlüoğlu'nu da kaybettik[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/154/8/sinemanin-aci-yili-2019-un-bizden-aldigi-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM]Bazen Testere Necmi olarak çıktı karşımıza, bazen de gür sesiyle bir filmin dublajında... Evet, ne yazık ki 1 Ekim 2019'da onu da sonsuzluğa uğurladık.  7. Dilber Ay[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/154/94/sinemanin-aci-yili-2019-un-bizden-aldigi-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM]Belki de çoğumuz onu en son Oğuzhan Koç ve İbrahim Büyükak'ın "Yol Arkadaşım" filminde gördük. Ya da kimimiz onu Cüneyt Özdemir ile girdiği "Zorunda mıyım?" diyaloğu ile tanıyor. Maalesef 63 yaşındaki Dilber Ay'ı da 29 Nisan 2019'da son yolculuğuna uğurladık.    8. Erdoğan Sıcak[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/154/65/sinemanin-aci-yili-2019-un-bizden-aldigi-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM]Adanalı'da, Kurtlar Vadisi'nde, Şahsiyet'te, Arka Sokaklar'da ve daha pek çok yapımda gördük onu, 12 Şubat 2019'da ise son yolculuğuna uğurladık... 9. Gülriz Sururi[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/154/52/sinemanin-aci-yili-2019-un-bizden-aldigi-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM]90 yaşındaki ünlü tiyatrocu Gülriz Sururi ise 1 Ocak 2019'da aramızdan ayrıldı. 10. Ve Cengiz Sezici...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/154/93/sinemanin-aci-yili-2019-un-bizden-aldigi-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM]Söz dizisinde, Kurtlar Vadisi'nde, Selvi Boylum Al Yazmalım filminde ve Arka Sokaklar gibi pek çok yapımda onu izledik. Altın Portakal'da en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünün de sahibi olan Sezici, 3 Ağutos 2019'da aramızdan ayrıldı.  - - - - - - -  İnsanoğlu, asırlardır dünya üzerinde "Ben burada yaşadım" diyecek yapılar inşa etmiştir. Kimisi dev heykeller, anıtlar ve yapılar bırakırken, bazı büyük insanlar da fikirleri ile öldükten sonra bile adlarından söz ettirmişlerdir. İşte yukarıda gördüğünüz, 2019 yılında aramızdan ayrılan ünlü isimler de, kısa hayatlarında birçok başarılı projeye imza atarak isimlerini Türk Sineması tarihine kazımışlardır. Sahnelerde, film setlerinde geçen ömürlerinde, Türk Sineması için çalışmışlar ve arkalarında kayda değer işler bırakmışlardır. Ben de bugün burada onların anılarını sizlere anımsatabilmek için bu içeriği hazırlamak istedim.  ● Aşağıdaki butona tıklayarak modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
10b
1
6 yıl
Peçeteleri Hazırlayın! Keanu Reeves'in Hüzün ve Acı Dolu Hayat Hikayesi!
Peçeteleri Hazırlayın! Keanu Reeves'in Hüzün ve Acı Dolu Hayat Hikayesi!
Keanu Reeves... O, geçtiğimiz günlerde, yani 2 Eylül'de tam 55 yaşına girse de hala genç kalışı, rolünün adamı oluşu ve inanılmaz mütevazi karakteri ile hepimizin gönlünde ayrı bir yeri olan ünlü bir oyuncu. Evet ben de az önce sizin gibi Keanu Reeves'in 55 yaşında olduğunu öğrenince çok şaşırdım ve başladım bu şahane insanı araştırmaya... Keanu Reeves kimdir?, Keanu Reeves filmleri nelerdir? gibi soruları geçmiştim ki, kendimi birden Keanu Reeves'in hayat hikayesinin içinde buldum. Üstelik bu hikaye de hiç keyifli bir başarı hikayesi değildi. İşte ben de bu hüzün dolu hayat hikayesini sizlerle paylaşmak istedim.  Hadi gelin şimdi Keanu Reeves'in acılarla dolu hayat hikayesi nasılmış, birlikte göz atalım ve sizi şöyle bir hüzün denizinin içine sürükleyeyim... Annesi ve babası bir gece kulübünde tanışan Keanu Reeves'in hayat hikayesi başlıyor![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/109/35/peceteleri-hazirlayin-keanu-reeves-in-huzun-ve-aci-dolu-hayat-hikayesi-780x439.jpg[/RESIM]Beyrut doğumlu ünlü oyuncunun annesi ve babası Beyrut'da bir gece kulübünde tanışıyor. Birbirlerine ilk görüşte vurulan bu çift, çok da kısa bir süre içinde Keanu Reeves'i dünyaya getiriyorlar. Ünlü oyuncuya, Hawaii dilinde "Dağlardan Esen Temiz Rüzgar" anlamına gelen "Keanu Reeves" ismini veriyorlar.  Acılar başlıyor; İlk darbeyi babasından yiyor![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/109/24/peceteleri-hazirlayin-keanu-reeves-in-huzun-ve-aci-dolu-hayat-hikayesi-780x439.jpg[/RESIM]Reeves'in babası uyuşturucu sattığı gerekçesi ile tutuklanıyor ve Keanu 3 yaşındayken babası onları terk ediyor. Uzun yıllar süren bu ayrılık ise, Keanu 16 yaşına geldiğinde son buluyor ve baba oğul yıllar sonra ilk kez görüşüyorlar. Fakat Keanu annesi ile birlikte hayata devam etme kararı alıyor ve hayatını buna göre şekillendiriyor.  Disleksi hastalığı ile mücadele ediyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/109/56/peceteleri-hazirlayin-keanu-reeves-in-huzun-ve-aci-dolu-hayat-hikayesi-780x439.jpg[/RESIM]Annesi ile farklı şehirlere gitmek zorunda kalan Keanu, zaten sürekli farklı okullarda okumakta zorlanırken bir de Disleksi, yani "Öğrenme Güçlüğü" hastalığı ile mücadele ediyor. Bu onun eğitim hayatını daha zor bile hale getiriyor ve bu yüzden diploma alamıyor. Motosiklet kazası onu ölümün kıyısına getiriyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/109/84/peceteleri-hazirlayin-keanu-reeves-in-huzun-ve-aci-dolu-hayat-hikayesi-780x439.jpg[/RESIM]Takvimler 1988 yılını gösterdiğinde, motosiklet tutkusu yüzünden bir kaza geçiriyor ve hayatının en zorlu yarım saatini yaşıyor. Motorunu hızlı kullanmayı seven Keanu, kontrolü kaybediyor ve taklalar atıp yolun üzerinde savruluyor. Sıcak asfaltın üzerinde yarım saat boyunca öylece yatıyor ve sonunda yoldan geçenler sayesinde kurtuluyor.  En yakın arkadaşını kaybediyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/109/9/peceteleri-hazirlayin-keanu-reeves-in-huzun-ve-aci-dolu-hayat-hikayesi-780x439.jpg[/RESIM]Bir film setinde tanıştığı River Phoenix isimli oyuncuyla kısa sürede çok iyi arkadaş olan Keanu, bu kişiyle uzun yıllar dostluk yapıyor. Fakat 1993 yılında en yakın arkadaşı River Phoenix aşırı doz uyuşturucu nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu ölüm, ünlü oyuncuyu çok sarsıyor. Ardından da önce bebeği, sonra eşi sonsuzluğa gidiyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/109/66/peceteleri-hazirlayin-keanu-reeves-in-huzun-ve-aci-dolu-hayat-hikayesi-780x439.jpg[/RESIM]Keanu, en yakın arkadaşını kaybettikten sonra kendine birkaç yıl zaman tanıyor. Bu zamanın sonunda "Jennifer Syme" ile müthiş bir aşk yaşamaya başlıyor ve ciddi bir ilişkileri oluyor. Fakat hayat onun için bu kadar güzel gitmiyor ve hamileliğin 8. ayına geldiklerinde çocukları ölü doğuyor. Keanu ve Jennifer bunu kaldıramıyor ve ilişkileri bocalamaya başlıyor. Bu kayıp onların ilişkilerini bitiriyor. Fakat tamamen kopmuyor, nadir de olsa görüşüyorlar. Ta ki 2001 yılında Jennifer bir trafik kazasında ölene dek. Keanu bebeğinin ardından sevdiği kişiyi de kaybediyor. 2006 yılında verdiği bir röportajda şunları söylüyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/109/30/peceteleri-hazirlayin-keanu-reeves-in-huzun-ve-aci-dolu-hayat-hikayesi-780x439.jpg[/RESIM]"İnsanlar, acı ile başa çıkabilecekleri inancına sahip. Tam 'İşte bitti, daha iyiyim' diyorsunuz, ancak yanılıyorsunuz. Çünkü sevdiğiniz insanlar öldüğünde, yalnızsınızdır...." Fakat o pes etmiyor ve müthiş projeler ile karşımıza çıkıyor. Karısı ve köpeğini kaybeden bir adamı oynadığı "John Wick" filminde, hayatından ilham alıyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/109/38/peceteleri-hazirlayin-keanu-reeves-in-huzun-ve-aci-dolu-hayat-hikayesi-780x439.jpg[/RESIM]Birçok sinema eleştirmeni, John Wick karakterinin başarısının, Keanu Reeves'in kendi hayatından ilham alarak oynamasına bağlıyor... O, Hollywood'un içinde, kendini bozmadan müthiş işlere imza atan yegane oyuncu. Bir bakmışsınız bir metroda, bir bakmışsınız sokakta yaşlı birine yardım ediyor, bir bakmışsınız bir parktaki bankta oturmuş etrafı seyrediyor...  Keanu Reeves Filmleri ► ● Hemen aşağıdaki butona tıklayarak modunuza göre film tavsiyesi bulabilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
18b
0
6 yıl
DEPREM Konulu, Gözden Kaçırılan Bir Türk Filmi: Küçük Kıyamet!
DEPREM Konulu, Gözden Kaçırılan Bir Türk Filmi: Küçük Kıyamet!
Takvimler 6 Şubat 2023, saatlerse 4:17'yi gösterdiğinde Türkiye önce Gaziantep, sonra da Kahraman Maraş merkezli 2 büyük depremle sarsıldı. 12 bin bina yıkıldı, son açıklanan verilere göre 39 bin 672 insan hayatını kaybetti. 100 binden fazla insan yaralandı ve 10 milyondan fazla kişi bu depremden direkt olarak etkilendi. 80 farklı ülke, toplamda 10 bin kişiden oluşan profesyonel arama kurtarma ekipleri gönderdi ve Gaziantep'teki ilk deprem, 2010 yılında Haiti'de yaşanan depremden sonra dünyanın en ölümcül depremi olarak tarihe geçti...  19 İyi Netflix Filmi! ►  Yıllardır ne zaman içinde 'deprem' geçen bi son dakika haberi duysam, "Sallandık mı?" diye soran birinin tweetini okusam, depremden bahsedilen bi ortamda bulunsam ya da kendimi avizeye bakarken yakalasam aklıma gelen tek film olan Küçük Kıyamet'ten size bahsetmek istedim. Biliyorum pek çok kişi bu filmi bi şekilde gözden kaçırdı ve kaçırıyor, fakat 2006 yılında vizyona giren bu Türk filmi, ilk izlediğim günden beri benim aklımdan hiç çıkmadan öylece bi köşede duruyor. Film depremin çaresizliğini, ölümün her an yanıbaşımızda oluşunu, yaşanan psikolojiyi öyle ürpertici bi şekilde işliyor ki, sonuna kadar izleyip bitiren her kişinin ruhunu tıpkı bi enkaz altındaymış gibi sıkmayı, darlamayı ve boğmayı başarıyor. ● Benzer konuda YouTube kanalımızda da bir içerik hazırladık![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=4xmSrGAaNiE[/VIDEO] Hadi gelin size bir deprem filmi olan Küçük Kıyamet'in konusundan bahsedeyim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/318/22/deprem-konulu-bu-turk-filmini-bircok-kisi-gozden-kaciriyor-kucuk-kiyamet-780x439.png[/RESIM]Filmimiz, annesini yıllar önce depremde kaybeden acılı bi kadının ve çekirdek ailesinin yaşadıklarını konu alıyor. Yaşanan acıların üzerine bir de "Büyük İstanbul Depremi" konusu da daha fazla konuşulmaya başlanınca ailemiz biraz rahatlamak için internetten Fethiye'de bir ev kiralıyor. Yola çıkmadan 1 gece önce birlikte bir akşam yemeği yiyip yatıyorlar. Fakat yaşanan kısa süreli bir deprem, aileyi uyandırıyor ve onlar da bir an evvel İstanbul'dan uzaklaşmak için yola çıkıyor. Fethiye'de tuttukları villaya vardıklarındaysa onları bir bekçi karşılıyor. Aileye evi gezdiren bekçi, fazla rahat tavırlarıyla huzuru biraz bozsa da, aile, dağ başındaki bu evin eşyalarını, havuzunu ve bahçesini görünce fazlasıyla beğeniyor. Fakat evin karşısındaki bir mezarlık onları biraz huzursuz ediyor. Yine de geldikleri yeri düşünüp bu soruna pek takılmadan hemen eve yerleşiyorlar. Ailemizin annesi, depremin üzerinde bıraktığı travma ve annesini de kaybetmiş olmanın acısıyla çeşitli kabuslar ve sanrılar görmeye başlıyor. Ailemizin babasıysa bu durumu, eşinini yaşadığı sorunlara bağlıyor. Fakat aile, yavaş yavaş bulundukları bu evin etrafında bazı gariplikler olduğunu da fark edince işler biraz değişiyor ve o andan itibaren film, temposunu birkaç tık arttırmaya başlıyor. Bence Türkiye'nin en iyi Psikolojik-Korku filmlerinden biri bu![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/318/80/deprem-konulu-bu-turk-filmini-bircok-kisi-gozden-kaciriyor-kucuk-kiyamet-780x439.png[/RESIM]Öncelikle pek iyi oyunculukların olmadığı, ilk yarısına kadar elle tutulur bir şey vaat etmeyen ve ilk bakışta zaman ayırmaya değmeyecek bir film izlenimi veren bu yapım, benim için Türk sinema sektöründe iz bırakan yapımlardan biri. Yönetmenliğini Taylan Biraderler'in yaptığı bu film "Psikolojik Korku" türünde bence ülkemizde yapılmış en iyi filmlerden biri. Film, ikinci yarısında izleyiciyi ürpertmeyi ve düşündürmeyi kesinlikle başarıyor. Fakat bu filme başladıysanız bitirmelisiniz. Çünkü film, ilmek ilmek işlediği tüm detayları size sonunda bir bir gösteriyor. Yani sonuna kadar izleyenlere ödülünü vermeyi ihmal etmiyor. İçeriğin bundan sonrası, filmi izlemeyenler için SPOİLER içeriyor, bu yüzden filmi izledikten sonra göz atın derim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/318/60/deprem-konulu-bu-turk-filmini-bircok-kisi-gozden-kaciriyor-kucuk-kiyamet-780x439.png[/RESIM] ● Öncelikle filmde de gördüğünüz gibi izlediğimiz her şey, enkazda kalan bir depremzedenin zihninin içinde yaşananlardan ibaret. ● Başrolümüzün Fethiye'deki sahnelerde kana kana su içtiğini görürüz. Bu onun enkaz altında kalan ve susayan biri olduğunu bize gösteriyor. ● Ailemizin gittiği Fethiye'deki ev, tüm kutsal dinlerde bahsedilen ve ölen veya 'koma' diye tabir edilen ölmek üzere olan insanların bulunduğuna inanılan ARAF'ı temsil ediyor.  ● Tüm saatleri 1:19'da durmuş olarak görüyoruz. Bu bize, enkaz altındaki kadının depremden önce son gördüğü saati gösteriyor. Fethiye'de, yani araf'ta zaman akmıyor. ● Anladığınız üzere ailemizi karşılayan Bekçi, Azrail ve bu kişinin ağzından düşürmediği "Ev sahibi" de Allah/Tanrı olarak betimlenmiş. ● Kahvede gördüğümüz kişi, başrolümüzün depremden önce TV'de gördüğü kişiydi.  ● Ailenin depremden önce yediği yemek ile, Fethiye'de yedikleri yemeğin aynı olduğunu görüyoruz. İşte film bize burada aslında bu dünyanın bir bilinçaltında geçtiğini söylüyor. Başrolümüz hayalinde, depremden önce yediği ve hatırladığı son yemeği kullanıyor.  ● Ailemizin babası Zeki kahvede yol tarifi sorar, kahveci "Bura yolun sonunda..." diyerek onu yine bulunduğu yere gönderir. Adam "Buralar çok tenha? Neden böyle?" deyince de aynı kahveci "Buranın insanı böyle, bi gün var bi gün yok. zaten ne ki abi? Bi gök var bi de yer, biz de arada. Korkuyon mu sen? Korkma..." diyerek Araf'taki insanları betimler.  ● Başrolümüzün Fethiye'de yani Araf'ta gördüğü TSUNAMİ ise deprem anında devrilen Akvaryum'un bilinçaltına yansımasıydı. ● Başrolümüz, kardeşinin açmış olduğu Küçük Kıyamet sergisi kitapçığındaki görselleri depremden önce gördüğü için Araf'ta kaldığı zaman diliminde bilinçaltı bu görselleri işliyor. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
15b
3
2 yıl
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
Selam! Şu an burada bunları okuduğunuza göre muhtemelen siz de Mulholland Drive'ı izleyip bir şey anlamayanlar kervanındansınız... Bildim değil mi? O zaman yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun.  Aşağıdaki analizi Ekşi Sözlük'te "sinirliyim" isimli bir yazar girmiş fakat o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben yine de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir ya da aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/67/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]   ♦ Adım adım rüyaya doğru aslında filmin %80'den fazlası diane'ın rüyasından ibaret. rüya olduğu için tuhaflıklar ve zor anlaşılan yerler var ama genel olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması. çok az da olsa flashback, hayal ve hallisünasyon da var. geri kalan %20'ye yakın kısım gerçek ve bunun da çoğu şimdiki zaman veya yakın geçmiş. diane (sarışın) (filmde gerçek hayattaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci oluyor; bunu hollywood'a girmek için bir basamak olarak kullanıyor. istediği şey bir yıldız olmak, yıldız ve iyi bir aktris. ruth teyze denen kişi ölmüş aslında, mirasını diane'e bırakıyor. diane'ın yanında olan (havaalanında) iki yaşlı kişi aslında gerçekte olmayan karakterler; bunlar sadece rüya ve hallisünasyonda var. bu iki ihtiyar muhtemelen onun iyi yanını temsil ediyor. kara yüzlü yaratık ise onun en kötü ve çirkin yanını. neyse, diane bazı filmlerde roller alarak ilerliyor. bob brooker isimli bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmde başrolü almak istiyor ama yine o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan ilişki yaşamaya başlıyor. camilla aslında kaltağın teki. kötü karakter. çıkarcı, hırslı, acımasız, biseksüel... rolü kapıyor ama diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla aynı evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev). [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/77/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]sevişip koklaşıyorlar sürekli ama camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor ara sıra. diane anlamazdan geliyor. camilla hırslı olduğu için işinde ilerliyor. adam kesher isimli yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam'ı tavlayamadığı için içten içe üzgün ve camilla'yı yavaş yavaş adam'a kaptırdığını düşünüyor. adam'ı tavlayamasa da aynı yapımda daha küçük bir rolde oynuyor camilla ile beraber. bir gün camilla ve diane evdeyken kanepede sevişmeye başlıyorlar ama sadece başlıyorlar. diane çok hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonra, “bunu artık yapmamalıyız” diyor. biraz zalimce bir ifadeyle tabi. sanki onu incitmek istermiş gibi. diane “bir daha bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor ama camilla sertleşip “yapma” diyor. diane, “onun için değil mi?” diyor ve artık lezzoların aşkı tek taraflı olarak sona eriyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu ilan etmek için. camilla, diane'e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane'i alması için ve diane'e telefon ediyor "gelecek misin, araba seni bekliyor" diye... diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor. diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğu için korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. şoför arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni ama o sırada camilla kestirme yoldan gelerek diane'i alıyor. adam kesher da aslında çok duyarlı bir adam değil. biraz ‘piç’. annesi coco... diane ile coco orada tanışıyor. bahçede bir şeyler içtikten sonra coco yemeğe geçmeleri gerektiğini söylüyor ve az sonra diane'in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak üzere içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır gibi laubali. camilla bunun diane'e acı vermesini istiyor sanki. adam karısıyla yeni boşanmış bu arada, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, "havuzu ben aldım, temizleyen adamı o..." diyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/97/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] coco, diane'i konuşturuyor, diane hollywood'a nasıl geldiğini anlatıyor. kanada'dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker'ın başrolü camilla'ya vermesi... buruk bir şekilde bunları anlatıyor. adam ve camilla'nın hiç umurunda değil ama onlar çok ruhsuz ve laubali. bu diane'ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek ismi bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarışın camilla bu). biraz sonra da sonra adam'la öpüşerek evliliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. sarışın, camilla'yı öptükten sonra dışarı çıkmak için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, muhtemelen sinema dünyasından biri. hiçbir özelliği yok aslında. diane, sarışının ve adam'ın camilla'yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor. bu arada diane masadayken ara sıra etrafındakilere bakıyor, ilk defa gördüğü, kendine dik dik bakan bir adam fark ediyor karşı masada. rüya için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha önceki birçok kişi ve sembol rüyasına girecek daha sonra. kötülükler başlıyor derken, parti bir şekilde bitiyor. ertesi gün (veya birkaç gün sonra) camilla diane'in evine gidiyor kırmızı elbisesiyle ama kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık ama onu eve almayarak ilişkiyi tamamen koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. ama bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor. winkies denen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla'nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan bütün parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı daha önce söylediği yere bırakacağını söylüyor. mavi anahtar = camilla öldü bu pazarlığa sadece kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir erkek tesadüfen şahit oluyor, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba olayı anlıyor ve iki defa aynı kötü rüyayı görüyor. bir arkadaşına (veya psikolog-doktor gibi bir şey) aynı winkies lokantasında oturup gördüğü korkunç rüyayı anlatıyor. rüyasında duvarın arkasındaki kara yaratığı gördüğünü ve tarif edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla beraber winkies'in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam aynı yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu yaratık aslında diane'in içindeki kötülük ve hınç. adam ona şahit olmuştu. biraz saf bir arkadaş; kalp gözü açık galiba. katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir şekilde diane'in evindeki sehpanın üzerindeki yerini alıyor. diane bir halt etti ama içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis korkusu sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, kötü rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor. uyanıyor, kafasını kaldırıp gördüğü rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonra kırmızı yastığına kafasını yüzüstü koyup tekrar yatıyor. hayalleri vardı ama olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları... işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonra bir rüya daha görüyor ki, bu rüya filmin baştaki %80'ini oluşturan rüya. filmin %80'i burada yatıyor. sabah çok da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını almak için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan önce sehpanın üstünde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor. “bu benim” diyerek onu da alıyor. mavi anahtar da orada tabi o esnada. bu arada komşusu iki dedektifin yine geldiğini söylüyor, dedektifler diane'den şüpheleniyorlar veya konuşmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden çok korkar oluyor. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor. diane üstündeki kirli beyaz sabahlığıyla kahve yapmaya başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başında hayal veya hallisünasyon olarak camilla'yı görüyor. camilla’ya, “döndün...” diyerek ağlamaya başlıyor, hâlâ çok seviyor ve yaptığı şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonra kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. muhtemelen akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane korku içinde... sonra kapı çalıyor sert sert, artık kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak boyunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor. gerçek hayat burada bitiyor. ‘otu çek, köküne bak’ karmaşık bir zihnin çakallıkları buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan hikaye. geri kalanlar ise rüya ve çok az da soyut görüntüler. gelelim rüyaya: işte en eğlenceli kısmı burası. yönetmen, sigmund freud'un ne kadar numarası varsa kullanmış. simgelerle ve diane'in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. rüya görüldüğünde cinayet işlenmiş, aslında her şey olup bitmişti. diane rüyayı hayatının son gecesinde görmüştü, rüyadan sonra bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti. filmin ilk sahnesinde diane'in kırmızı yastığa kafayı koymasıyla, kovboy'un gelip, "tatlı kız uyanma vakti" demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım rüya. diane rüyasında olayları anladığı gibi veya olmasını istediği gibi görüyor. gerçekte boka saran hayatını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği gibi veya anladığı gibi görüyor her şeyi. esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde). şoför esmer'e silah çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza oluyor ve esmer kurtuluyor, ama hafıza gidiyor. (esmer'e format atıyor, kendi istediği gibi iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilinçsizce, herhangi bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu tesadüf sarışının bilinçaltındaki hayali). esmer sabaha kadar orada kalıyor, bu arada gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı seyahat için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir aktris). bu arada ilginç bir bilgi buldum, hollywood'da, sinema sektöründe çalışmak üzere “kanada’ya gitmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş. yani ruth'un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood'da olduğu için bu kuralı biliyor, ayrıca ruth da bir aktris, kanada'ya giden herhangi biri değil. sarışın yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/veya diane'in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarışın’ın esmer'e ulaşmak için fantezileri). bu esnada sarışın büyük hayallerle los angeles'a geliyor. kendine yol boyunca eşlik eden iki ihtiyar var yanında (gerçekte yoklar). buradaki adı betty. betty ismi cinayet anlaşmasının yapıldığı winkies'teki garson kızın gerçek ismi. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. son derece saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi biri olarak betimliyor rüyasında (partideki sohbet masasında ona iyi davranmıştı). tonton coco, evi gösteriyor, betty çok mutlu, rüyaları gerçek oluyor, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in kafa bi milyon, tabi ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok. esmer kendine ‘rita’ ismini buluyor posterden. az sonra esmer duştan çıkınca ismini rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, çok mülayim bu arada, hırslı ve acımasız esmer gitmiş, yerine diane'in istediği yumuşak karakter gelmiş. biraz uyumak istiyor hatırlamak için. uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarışın “çantana bakalım” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar muhtemelen gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş bütün parasını vermek)... aynı çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı tamamen cinayet anlaşmasının bir yansıması yapıyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/1/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] bu arada paralel olarak gelişen diğer olaylar var; yönetmen adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla beraber. ‘italyan kardeşler’ gelecek ve çalıştıkları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, çok sertler ve tuhaflar (çünkü rüya). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. bilinçaltı bunu çok büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o kadar ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, tuhaf bir adam. diğer italyan, çantadan sarışın bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer'i öpen sarışın, rüyadaki adı da camilla. italyanlar adam'ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor. yani betty böyle düşünüyor. gerçekte adam'ın ve diğer yönetmen bob'un esmer'e başrol vermesini biraz 'sinema mafyası'na bağlıyor. kendini böyle avutuyor ama yine de adam'a kızgın. adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve arabasına atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği yapan adamın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonra yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor. bu, sarışın’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu hal. ya da adam'ı bu şekilde 'mazur' görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. bu arada italyanların 'baba'sı olayı telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- 'godfather', onun kafasında büyüttüğü 'sinema mafyası' ve çocukça hayali. başarısızlığını biraz bunlara bağlamak istiyor. adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu öğrenmek için asistanı olan kızı arıyor, kız iflas ettiğini anlatıyor. durumu kurtarmak için kovboy denilen bir adamla görüşmesi gerektiğini söylüyor. kovboy, partide sadece bir an geçerken gördüğü önemsiz bir kişiydi ama ona çok esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam rolü veriyor. adam koyboy'un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve filozof gibi bir adam. adam'ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarışın camilla'yı seçmesini söylüyor (betty başarısız hayatını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında). önceki gün teyze ruth'un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu deli kadın gelip bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi bilinçaltı betty'yi iğneliyor. coco bu esnada son derece toz pembe yürüyen işlere uygun bir şekilde sarışına fakslanan replikleri getiriyor. esmer ile pratik yapıyorlar, duymak istediği gibi esmer onun oyunculukta iyi olduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan duymak ister çünkü). ayrıca esmer bu pratik esnasında oldukça tutuk, iyi bir oyuncu değil, hatta betty'nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması gereken yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için ihtiyar yapımcı wally'nin yanına gidiyor, aynı zamanda teyzesinin de dostu. oradaki ihtiyar oyuncuyla performansını kusursuz bir şekilde sergiliyor (çünkü kendi kusursuz olduğuna inanıyor). buradaki yaşlı oyunucyla betty'nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; yaşlı adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir bakalım. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üzerinden gerçek camilla'ya olan gerçek hislerini anlatıyor. "seni hapse atarlar", "seni öldürürüm", "o zaman seni de hapse atarlar", "senden nefret ediyorum " ifadeleri ama bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty'nin ağlaması. çok ilginç. oradaki yönetmen ise, yani bob brooker, tutuk, aptal, mal gibi bir adam... çünkü gerçek hayatta ona başrol vermemişti, bilinçaltı, onun yetenekten anlamayan biri olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka herkes kendisindeki yeteneği görüyor ama o mal görmüyordu. yapımcı wally'nin eski karısı da bu yeteneği görüp onu adam'ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty'ye. bu esnada adam, kovboy'un dediği gibi, seçmelerde... tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki gibi, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam'den. sonra sıra sarışın camilla'ya geliyor. aslında zayıf mimikleri olan yeteneksiz biri sarışın camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.” betty tam o sırada eve gitmesi gerektiğini hatırlıyor. eve gidip esmer'in kim olduğunu araştırmaya başlıyorlar. daha önce kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk gibi mimiklerle "evet bir kaza olmuş" demişti. telefon winkies lokantasının hemen yanındaki telefon (hep önceden görmüş olduğu, bilinçaltındaki yerler). tuhaf ve çocuksu bir hayal şeklinde, polisler fazla zorluk çıkartmadan bilgi veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonra winkies'te oturup (çünkü burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı). esmer'e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek hayattaki tam adı). adrese taksiyle gidip evi buluyorlar ama ön girişte arabada oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok ama temkinli, peşinde birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane'in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir. adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyle). kadın kendisinin de geleceğini söylüyor, bazı eşyaları olduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyle ve sarışın bunu rüyada da hatırlıyor). son anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak). 17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar ama açan yok. sarışın eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarışın cesedi görüyorlar yatakta. bu aslında sarışın’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor ama onun kendisi olduğunu bilmiyor. eve dönüyorlar, esmer bundan çok etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek çok korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarışın onu durdurup ona yardımcı oluyor (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, "başkası gibi oldun" diyor (belki de başkası gibi olmasını hep istemişti). esmer yine içerideki kanepede yatmak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da hiç zorluk çıkartmadan geliyor (çünkü onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu). aşk aşk aşk ve sılencıo esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2'sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio'ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslında betty'nin bilinçaltında bilmekte olduğu bazı şeylerin tezahür ettiği yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden biri. "bando yok, her şey kayıt", çok dokunaklı şarkı söyleyen kadın ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslında sizi bu kadar etkileyen hollywood'un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz ama aslında arkasında playback var, her şey yalan. büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var tabii filmde). bu sırada betty'nin çantasında beliren mavi bir kutu var. daha önce anahtarını rita'nın çantasında buldukları kutu. pandora'nın kutusu... bu betty'nin içindeki hırs, aşk, ihtiras, intikam, cinayet vs... bütün kötü hislerin olduğu kutu. şovu sunan top sakallı arkadaş kim? ben onun 'şeytan' olduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine sebep olan kişi bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturduğu yerde zangır zangır titremişti. muhtemelen bu şeytanın ona cinayet fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor. eve gidip onu açmak üzereyken betty kayboluyor, çünkü o kutuyu gerçek hayatta açtığı için çok pişman, galiba rüyada bunu üstlenmek istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki kini ve intikam hırsını serbest bırakmak demek, cinayet siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor ama kutuyu göremiyor. muhtemelen bu, ruth teyzenin betty'deki o kötü yanı görememesi gibi bir anlama geliyor olabilir. ya da bütün bunlara -farkında olmasa da- onun biraz sebep olduğu şeklinde yorumlanabilir. sonra kovboy geliyor ve çürümüş cesede "tatlı kız uyanma zamanı" diyor. o çürümüş ceset aslında gerçekte hiç olmadı, yani gerçekte son sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. kıyafet ve pozisyon farklı. o ceset şu anda bu rüyayı görmekte olan diane. aynı gecelik, aynı yatak, aynı oda. ayrıca rüyadaki cesedin elinde silah falan yok. kafada delik de yok. o muhtemelen yaşadıkları yüzünden 'ölmeden ölmüş' olan diane. sadece rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi olduğunu bilmiyor. neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani bazen bir sesle uyanırız ama bu sesin kaynağını rüyamızda farklı bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy'un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. rüya bitiyor, yatakta doğrulup gördüğü tuhaf rüyayı kısaca bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz. filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies'in arkasındaki evsiz kara yaratık ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor. o aslında erkek değil, aslında o diane'in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, hayal kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, kirli, aşkını öldürtmüş, tamamen tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin mükemmel tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden biri. sondaki çıldırma sahnesi ile bu kara vatandaş arasında aslında çok güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan önce kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu kara yaratığı düşünün. aslında aynı anda diane'in iki farklı görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies'in arkasındaki ise yönetmenin bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane'in iç dünyasının görsel olarak tercüme edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel. kara, bitkin bir şekilde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, serbest bıraktığı kini, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin. kara, winkies'in ve duvarların arkasında (diane de winkies'teki tetikçinin arkasına saklandı cinayet için). kara, bir akşam vakti, her şeyini kaybetmiş bir evsiz gibi, tamamen tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane gibi). kara, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, geri dönemiyor). kutudan parmak boyunda iki ihtiyar çıkıyor (aynı anda diane'in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.) diane'in içindeki vicdan azabı ve yakalanma korkusu o kadar dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı artık kayışı kopartıyor, muhtemelen dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı aldığı çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, muhtemelen önemsiz bir kutu). son sahnedeki dumanlar... bunlar 'şeytan'ın olduğu tiyatrodaki dumanlar gibi. aradaki farklı ortaya koymak için; dumanların üzerinde beliren diane'in son hali (kara yüzlü hali), hemen ardından da hayalleri... mavi saçlı kadın (soyut) ve... silencio, sessizlik... muhtemelen beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çektiği şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir. ...ama lynch bu, her şey olabilir... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/26/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] lynch'in dikkat çektiği kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu şekilde; (çok önemli bir şey yok aslında sadece biraz dikkat). kahve yaptığında aslında cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üzerinde kirli beyaz sabahlığı var. muhtemelen intihar ettiği günün sabahı, yani lineer zaman çizgisinin sonu... kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üzerinden geçip esmer’in üstüne çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarışın bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış, yani flashback ve gerçek hayat. diğer flashback de masturbasyon sahnesinde. sarışın masturbasyon yaparken birdenbire telefon çalıyor, diğer odaya gidip telefona bakıyor. telefon “araba seni bekliyor, partiye gelecek misin?” diyor. ama dikkat; masturbasyon esnasındaki kıyafetle öbür odaya telefonda bakmaya gittiği kıyafet farklı. yani arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek hayat. ----------------- minik tespitler - rüyada neden mavi kutu var, onun temeli ne? diane'in intihar ettiği sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. zaten böyle bir kutusu var, gerçekte çok bir anlamı yok belki ama bu kutu da rüyasına giriyor. muhtemelen pandora’nın kutusu kavramını biliyor ve rüyasında o şekilde tezahür ediyor. - rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita neden girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor? kendi yakalanma korkusunu biraz rita üzerinden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybettiği için biraz fazla temkinli. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü adamın kendisini aradığını düşünüyor. zaten eve girdikten sonra da yatakta kendisi yerine öldürülmüş olduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor. - rüyadaki toplantıdaki vatandaş neden bu kadar donuk ve espresso kahve istiyor? gerçekte partide onun kendisine donuk donuk baktığını görüyor bir ara, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; donuk duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslında hollywood'daki yeraltı dünyası yüzünden. burada yetenekler değil güç konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu aynı şekilde donuk, ruhsuz, korkutucu ve imkansız derecede mükemmel bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. diğer italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum ama ilginç derecede al pacino'ya benziyor. bu da onun kafasında oluşturduğu diğer italyan mafya karakteri. - rüyada al pacino'ya benzeyen adam neden "help meeee!" diye bağırıyor? bir inanışa göre, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üzerindeki desenler ‘s.o.s.’ gibi görünüyor (rüyada diğer adamın espresso içtiği fincan farklı tabi) s.o.s.'u burada böyle bağırıyor ve bence çaresizliğini bu şekilde haykırıyor. - rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda neden şoför ona silah çekiyor? gerçekte daha önce kendi de limuzinle aynı yerde durmuştu ve biraz tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, cinayet için güzel bir ortam... esmer'i öldürttüğü için de burada ona silah doğrultulmasını sağlıyor. ama belki pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format atıyor ve istediği esmer'i oluşturuyor. belki de esmer'i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üzerine atıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda silah tamamen başka biri tarafından doğrultuluyor. - rüyada neden esmer’i limuzinde ve aynı kendi gibi görüyor? limuzinde aynı yolda, aynı yerde duruyor, aynı sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması gereken yerde o var diye. bu yüzden ona silah çektiriyor ama aynı zamanda kurtarıyor da. - rüyada coco'yu neden iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor? çünkü partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu. - rüyada club silencio'dan geldikten sonra mavi kutuyu açacakken neden betty birdenbire kayboluyor? kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yaptığı şeyi biliyor ve üstlenmek istemiyor. bunu gerçekte bir kere yaptı ama burda buna ortak olmak bile istemiyor. - toplantıdaki italyanların neden italyan olduğunu düşünüyor? birincisi, dik bakışları yüzünden partideki adamın mafya tipli olduğunu zaten düşünüyor. ikincisi, esmer, "casablanca'ya luigi ile hiç gitmedim" diye bir laf ediyor. luigi bir italyan ismi ve bu dik bakışlı adamla bir ilişki kuruyor, belki de onun ismi olduğu belli. gizemli kovboy’a dair yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir mesaj: rüyada kovboy, adam'la konuşurken diyor ki; “ukalalıkla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun.” aslında seyirciye mesaj çakıyor, filmi anlamaya çalışması için. ‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kere daha göreceksin. kötü yaparsan iki kere daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslında bir daha hiç görmüyor. ama seyirciye iki kere görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor. seyirci iki kere gördüğüne göre kötü mü yaptı seyirici işini? evet, sayılır... ve işte bomba; iki defa görünüyor ama biri rüya karakteri diğeri gerçek. eğer fark edersen, ilk göründüğünde (ağılda) rüya karakteri olan koyboy bir kere daha rüya karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslında o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, sadece partideki biri. bir başka bakış açısı da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kere göreceksin” dedikten sonra sadece 1 kere görünebilir, partide görünmesi rüyadan önce, bu sayılmaz böylece. yani önce parti, sonra kesher ile konuşma, son olarak uyandırma... kovboy'u burada biraz yönetmeni de simgeliyor. yönetmen seyirciye vereceği mesajı doğrudan kovboy'un ağzından veriyor. bir at arabası örneği veriyor; david'e soruyor "bir at arabasını kaç kişi kullanır?" diye. david bu basit soruya azıcık şaşırıp "e biir" gibi bir cevap veriyor. at arabası çok özel bir seçim. aslında at arabasını bir kişi de kullanabilir iki kişi de. at arabası, burada filmi, kullanan bir kişi ise yönetmeni simgeliyor. "eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle beraber bu arabayı kullanabilirsin" diyor adam'a (aslında bize). yani eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta hayal kurmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye. tetikçinin mavi anahtarı diane tetikçiyle anlaşma yaptıktan sonra tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlamsız gibi görünen bir diyalog. rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalıştıkları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir anlam veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü zaman gerçekte cinayetin sonrası, yani gerçekte küçük mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor. aslında tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken gerçekten merak etmişti. esmer'in çantasından çıkan anahtar için de aynı merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un cevabı ise club silencio'dan geldikten sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, yani kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek küçük mavi anahtar da aslında ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de birden ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslında…
17b
0
7 yıl
Atiye'nin Dark Dizisine Olan 7 Şaşırtıcı Benzerliği!
Atiye'nin Dark Dizisine Olan 7 Şaşırtıcı Benzerliği!
Öncelikle "Atiye izle" gibi aramalar ile yolunuz buraya düştüyse sizin için üzücü haberlerim var çünkü burada aradığınızı bulamayacaksınız, üstelik bulamayacağınız gibi bir de üzerine SPOİLER yiyeceksiniz uyarayım. Fakat "Atiye Dark benzerliği" gibi bir arama yapmış ve yolunuz bir şekilde buraya düşmüşse de doğru yerde olduğunuzu bilmenizi isterim... Dizi, yayınlandıktan sonra çok kısa süre içinde hemen izleyip bitirdim. Bu sabah kaleme aldığım şu inceleme yazımda da Atiye'nin iyi ve kötü yanlarından bahsettim. Şimdi burada ise Atiye'yi izlerken fark ettiğim bazı detayları sizlerle paylaşmak istiyorum.  Netflix Film Öneri Arşivi İçin Tıkla ► Geçtiğimiz yaz Netflix'in nefis Dark dizisi hepimizi peşinden sürüklemeyi başarmıştı. O gizem ve gerilim dolu atmosferi gerçekten çok etkileyiciydi. İşte ben de Atiye'yi izlerken ciddi anlamda bir Dark havası sezdim. Hatta bunu sezmekle de kalmadım ve bazı çok büyük benzerliklere de rast geldim. Belki siz de bazı sahnelerde Atiye'yi Dark'a benzettiniz fakat pek üstünde durmadınız. İşte tam da bu yüzden, ben keşfettiğim benzerlikleri sizler için bu içerikte listelemek istedim. Hadi gelin şimdi Atiye Dark benzerliği ne durumda, hangi sahneler veya hangi detaylar bu 2 diziyi ortak paydada buluşturuyor, onları size göstereyim.  1. Öncelikle 2 dizide de baba, oğlunun gelecekteki haline mesaj gönderiyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/156/23/atiye-nin-dark-dizisine-olan-7-sasirtici-benzerligi-780x439.jpg[/RESIM]Atiye'nin son bölümlerinde görüyoruz ki, Erhan'ın babası Zühre sayesinde geleceği görüyor ve oğlu Erhan'a not bırakıyor. Aynı şekilde Dark dizisinde de Jonas'ın babası, geleceği bildiği için oğluna bir mektup yazarak mesaj gönderiyordu.  2. İkisinde de bir defter ve harita söz konusu[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/156/40/atiye-nin-dark-dizisine-olan-7-sasirtici-benzerligi-780x439.jpg[/RESIM]Erhan'a babasından kalan bir defter veriliyor ve bir de kapının yerini gösteren küçük bir harita. Aynı şekilde Dark'ta da Jonas, babası tarafından hazırlanan bir haritayı buluyordu. 3. Her 2 dizide de çok şey bilen, fakat ailenin dışladığı bir teyze mevcut[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/156/56/atiye-nin-dark-dizisine-olan-7-sasirtici-benzerligi-780x439.png[/RESIM]Bu 2 dizide de her şeyi bilen teyzelerimiz var. Atiye'de Zühre ismindeki teyzemiz her şeyi bilip, görürken Dark'ta da Claudia teyzemiz her şeyin bilincinde. Üstelik bu 2 teyzemiz de biraz paspal bir halde ve ütelik ikisi de aileleri tarafından dışlanmışlar. 4. Ve evet; Mağaralar![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/156/21/atiye-nin-dark-dizisine-olan-7-sasirtici-benzerligi-780x439.jpg[/RESIM]Bir mağarada bulunan ve içinde uğultulu bir şekilde rüzgar esen bir geçit görünce birçoğumuzun aklına şüphesiz Dark gelir. Fakat bu durumun aynısını Atiye'de de görmek mümkün.  5. "Hepimiz ilahi bir planın parçalarıyız" sözü...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/156/57/atiye-nin-dark-dizisine-olan-7-sasirtici-benzerligi-780x439.jpg[/RESIM]Bu sözü Atiye'de Cansu'dan duyuyoruz. Fakat ne tesadüf ki Dark'ta da Noah bunu söylüyor. Üzerine ekliyor; "Hepimiz birbirimize bağlıyız" ve yine ne tesadüf ki Cansu da sözlerine aynı bu şekilde devam ediyor. 6. Atiye ve Jonas aynılar![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/156/92/atiye-nin-dark-dizisine-olan-7-sasirtici-benzerligi-780x439.jpg[/RESIM]İkisi de beklenen kişi, ikisi de bir geçitten geçiyor ve ölü olan insanları görüyorlar. Atiye, son bölümde Cansu ile konuşunca Cansu ona "Sen olup bitene karışamazdın ama olacakları yaratmak senin elinde" diyerek Atiye'de sıfırlama, her şeyi baştan başlatma gücünün olduğunu söylüyor. Dark'ta da Jonas bunu yapmak, her şeyi sıfırlamak ve değiştirmek istiyor ve bunun için uğraşıyordu.  7. Herkes birbirine bağlı![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/156/9/atiye-nin-dark-dizisine-olan-7-sasirtici-benzerligi-780x439.jpg[/RESIM]Nasıl ki Dark izlerken herkesin birbirine bağlı olduğunu gördük, kimisinin sevdiği kız halası çıktı, kimisi yıllarca kendisine baba demişti. İşte Atiye'de de bu konu annesinin annesinde, annesinde ve kendinde olan yıldız şeklindeki bir doğum iziyle işleniyor ve Cansu da son bölümün en son sahnesinde Atiye'ye "Hepimiz birbirimizin devamıyız" şeklinde bu konuyu açıklıyor. Yani 2. sezonda herkes birbirinin bir şeyi çıkabilir, hazırlıklı olun...  Bonus: Bunu çok kişinin fark ettiğini düşündüğüm için listede değil de bonus olarak size sunmak istedim. Atiye'nin 4. bölümünden itibaren arka fondaki müziklerine dikkat edin ve biraz kulak kesilin, Dark dizisinde kullanılan müzikleri duyacaksınız. Hele ki son bölümlere doğru olan gerilim sahnelerinin tümünün müziklerinden Dark tadı almak mümkün. Aşağıdaki videoda Atiye'de kullanılan gerilim müziği var, ilk 4 saniyesini duyduğunuzda size kesinlikle Dark'ı hatırlatacak. Üzerine ise bazı enstrümanlar eklenmiş fakat altyapı Dark Dark diye bağırıyor[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=I3X3Ld4T-Wc[/VIDEO]   Benim, 8 bölümlük Atiye'yi izlerken yakalayabildiğim Dark ile benzeyen noktalar bunlardı. Umarım bu benzerlikleri görünce sizin de zihninizde bir şeyler çakmış ve bana katılmışsınızdır.   - - - - - - -  Dikkat: Burada yaratılan tüm içerikler kaanintavsiyesi.com'a aittir, kaynak olarak yönlendirme yapmadan herhangi bir yerde kullanılması hukuken sorun teşkil etmektedir. Tüm gerekli bilgiye "İletişim" köşemizdeki mail adresine yazarak veya Instagram hesabımızı takip ederek ulaşabilirsiniz.  Sevgiler!  ● Aşağıdaki butona tıklayarak modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
42b
0
6 yıl
İzlenmeli! Mahkeme, Avukat ve Dava Üçgeninde Geçen 9 Başarılı Hukuk Filmi Önerisi!
İzlenmeli! Mahkeme, Avukat ve Dava Üçgeninde Geçen 9 Başarılı Hukuk Filmi Önerisi!
Mahkeme filmleri, vurdulu kırdılı aksiyon sahnelerinden ya da uçuk kaçık fantastik ögelerden bıkanlar için nefis yapımlardır. Hayatın çok içinden ve gerçektirler. İşte ben de bugün size, içinde avukat, adalet ve bolca mahkeme içeren o nefis filmleri listelemek istedim. Birazdan göreceğiniz bu hukuk filmlerinin her biri de beni fazlasıyla etkilemeyi başardı.  İşi Gücü Bırakıp İzlemeniz Gereken İspanyol Filmleri İçin Tıkla! ►  Sizin için seçtiğim bu mahkeme filmi önerileri, hem size keyifli bir zaman geçirtecek, hem de satranç oynar gibi akıllıca hamleler ile ilerleyen dava süreçlerinden çok keyif alacaksınız. Her biri de kendine özgü bir hukuk filmi olan bu tavsiyelerimin içinde izlemediklerinizi mutlaka zaman ayırıp izleyin derim. Hadi şimdi gelin, izleyip, beğenip, sizlere de tavsiye ettiğim o mahkeme filmleri nelermiş birlikte görelim!   1. Sizlere izlemenizi tavsiye ettiğim ilk "Hukuk-Dava" temalı tavsiyem "Erin Brockovich"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/202/21/izlenmeli-mahkeme-avukat-ve-dava-ucgeninde-gecen-9-basarili-hukuk-filmi-onerisi-780x439.png[/RESIM]Julia Roberts'a "En İyi Kadın Oyuncu" Oscar'ını kazandıran bu filmi mutlaka izleyin derim. "Kaan bu film ile ilgili senin düşüncen ne? IMDb puanı, izleyenlerin yorumları nasıl?" diyenler, aşağıdaki butonu tıklayabilir. Filme Git ►  2. "The Lincoln Lawyer"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/202/54/izlenmeli-mahkeme-avukat-ve-dava-ucgeninde-gecen-9-basarili-hukuk-filmi-onerisi-780x439.png[/RESIM]Akıllı, karizmatik bir ceza avukatının önüne birden çok zengin birinin davası düşer ve kirli oyunların olduğu bir macera böylece başlar... İzleyin derim. Filme Git ►  3. "The Rainmaker"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/202/98/izlenmeli-mahkeme-avukat-ve-dava-ucgeninde-gecen-9-basarili-hukuk-filmi-onerisi-780x439.png[/RESIM]2 saatlik bu tavsiyem ise çiçeği burnunda genç bir avukatın girdiği hukuk bürosunda yaşadıklarını ve sonrasını anlatıyor... Bu filmi hala izlememişseniz çok ayıp, ilk fırsatta izleyin derim. Filme Git ►  4. "Just Mercy"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/202/49/izlenmeli-mahkeme-avukat-ve-dava-ucgeninde-gecen-9-basarili-hukuk-filmi-onerisi-780x439.png[/RESIM]Gerçek kişi ve olayları konu alan bu filmimiz ise, Harvard'dan yeni mezun olan bir avukatı ve idam cezasına çarptırılmak üzere olan bir adamı konu alıyor. Mutlaka izleyin dediğim mahkeme filmlerinden. Filme Git ►  5. "Primal Fear"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/202/88/izlenmeli-mahkeme-avukat-ve-dava-ucgeninde-gecen-9-basarili-hukuk-filmi-onerisi-780x439.png[/RESIM]Bir cinayet, bir zanlı ve "Bu olay ile iyi bir PR yaparım" diyerek konuya dalan bir avukat... Günümüzden 25 yıl önce çekilen ve benim de çok sevdiğim bu hukuk filmini mutlaka izleyin derim.  Filme Git ►  6. "Pink"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/202/52/izlenmeli-mahkeme-avukat-ve-dava-ucgeninde-gecen-9-basarili-hukuk-filmi-onerisi-780x439.png[/RESIM]Biliyorsunuz yıllardır burada sizlere tavsiye ettiğim Hint filmleri 2 elin parmağını geçmez. İşte bu film, Hint sinemasının bence en iyi yapımlarından biri. Film, dışarıda saldırıya uğrayan 3 genç kızı ve sonrasındaki dava sürecini konu alıyor.  Filme Git ►  7. "Flash of Genius"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/202/70/izlenmeli-mahkeme-avukat-ve-dava-ucgeninde-gecen-9-basarili-hukuk-filmi-onerisi-780x439.png[/RESIM]Çoğu kişinin bilmediğini düşündüğüm bu film ise; Arabalar için çok kullanışlı bir cam sileceği icat eden bir adamın, dünya devi Ford ile karşı karşıya gelmesini ve mahkeme sürecini konu alıyor. Bir şans verin derim. Filme Git ►  8. "The Life of David Gale"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/202/78/izlenmeli-mahkeme-avukat-ve-dava-ucgeninde-gecen-9-basarili-hukuk-filmi-onerisi-780x439.png[/RESIM]İşlenen bir cinayet, idamına günler kalan bir adam, ölüm cezasının suçsuz insanları da ölüme mahkum ettiğini düşünen bir grup ve güzel mi güzel bir muhabir... Bu filmi sonuna kadar izlerseniz, uzun bir süre aklınızdan çıkaramayacağınızı söyleyebilirim. "Kaan demişti" dersiniz... Filme Git ►  9. "Dark Waters"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/202/27/izlenmeli-mahkeme-avukat-ve-dava-ucgeninde-gecen-9-basarili-hukuk-filmi-onerisi-780x439.png[/RESIM]Oldukça ağır işleyen bu film ise, dünyanın en büyük şirketlerinden birinin insan sağlığını tehdit eden şeyler ürettiğini iddia eden bir avukatın verdiği mücadeleyi konu alıyor. Filme Git ►  ÇOK TAZE: Henüz günler önce izleyip, tavsiye olarak eklediğim bu film de bu listede olmaya değer; "The Judge"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/202/11/izlenmeli-mahkeme-avukat-ve-dava-ucgeninde-gecen-9-basarili-hukuk-filmi-onerisi-780x439.png[/RESIM]İçinde mahkeme, avukat ve davalar olan bir film nasıl iyi bir dram içerebilir? diyorsanız bu filmi mutlaka izleyin derim. Hem iyi bir mahkeme filmi, hem de iyi bir dram izlemiş olacaksınız.  Filme Git ►  BONUS: Bu film koca bir başyapıt olduğu için listeye almaktansa bonus olarak vermeyi tercih ettim, buyursunlar; "12 Angry Man"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/202/81/izlenmeli-mahkeme-avukat-ve-dava-ucgeninde-gecen-9-basarili-hukuk-filmi-onerisi-780x439.png[/RESIM]Babasını öldürmekle yargılanan genç bir adam ve kararı verecek olan 12 jüri üyesi... Siyah-beyaz bu film, sizi çeşitli beyin fırtınalarına sokup çıkaracak. Sadece diyaloglar ile ilerleyen nefis bir film izleyeceksiniz. Tabi hala izlemediyseniz...  Filme Git ►  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
41b
1
5 yıl

kaanintavsiyesi.com
Samimi Film Tavsiye Platformu
Hayat, kötü filmler izlemek
için çok kısa.