Küresel Gıda Terörünü Konu Alan Etkileyici Bir Kitap: "Saklı Seçilmişler"

Bu sitede onlarca ve daha fazla gerilim – korku filmi tavsiyesi verilip bir sıralama yapılmıştır, ya da sizin bir sıralamanız vardır. Eğer "Saklı Seçilmişler" isimli bu kitabın bir film senaryosu olduğunu varsayarsak, işte o sıralamadaki ilk üç ya da beş değişebilir. Nasıl mı? Gelin beraber bakalım.

Binlerce yıldır tohum ve tahıl deposu olarak anılan Anadolu topraklarının yanı sıra Ege ve Trakya gibi su kaynaklarının bol olduğu bir coğrafya üzerinde yaşıyoruz. Endemik bitki türü (yaklaşık 3500) çeşitliliğimiz ise bir çok avrupa ülkesinden fazla. İyi, katkısız, hormonsuz ve sağlıklı gıda üretecek toprak, tohum, su ve dahası bütün bileşenlerin olduğu bir ülkedeyiz.

● Peki neden son yıllarda tarımsal ürün ithalatımız artıyor?

● Dünyanın birçok yerinde tarım ürünlerinin fiyatı düşerken ya da makûl fiyatlardayken bizde neden artıyor? 

● Yüz ölçüm olarak bizden daha küçük ülkeler, tarım ürünleri ihracatında dünya sıralamasında neden ve nasıl başı çekiyor?

● Belki de en önemlisi, neden gün geçtikçe ülkedeki çiftçi sayısı azalıyor?

● “Çağın Hastalığı” da denilen Şeker Hastalığı, çaya fazla şeker attığımız, tatlıları biraz fazla yediğimiz için mi ortaya çıkıyor?

● Sadece ülkemiz özelinde değil, tüm dünyada her geçen yıl kanser vakaları artmıyor mu?

● Beyaz ekmek ismi kadar beyaz ve masum mu?

● Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların, tavukların ve hatta balıkların etleri artık ne kadar doğal?

● Yoğurt olmadan da ayran yapılabileceğini biliyor musunuz?

Söylerken bile insanı dehşete düşürecek bu ve benzeri birçok sorunun yanıtı, atalık tohumlarımıza ne olduğu, daha doğrusu ne yapılarak yok edilmeye yüz tuttuğunun hikayesini ve fazlasını hayretler içinde okuyacağınız bir kitap ‘Saklı Seçilmişler’. Kitabın kapağında okuduğunuzda Nasıl yani? diyeceğiniz bir de küçük not var; ‘Siz onları değil, onlar sizi seçti’.

Soner Yalçın tarafından araştırma ve inceleme alanında yazılmış güzel bir çalışma. Yalçın; şunları yemeliyiz bunları yememeliyiz gibi klasik bir anlatım yapmamış. Aksine, gıda terörünü ve buna neden olan küresel çıkar gruplarını ele almış. Yazar, kitabın arka kapağına da şöyle bir not düşmüş; “Bir film düşün. İlk sahne, sıradan bir olayla başlar. Film ilerledikçe gelişmelere inanamazsın. Dehşete kapılırsın. Film biter, etkisinden kurtulamazsın. Korkarsın. Bu kitabın yazım sürecinde de ben bunları yaşadım.”

Sıralama değişebilir demiştim. İyi okumalar.