David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi

28 Nisan 2018
9.9b
0 Yorum
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi

Selam! Şu an burada bunları okuduğunuza göre muhtemelen siz de Mulholland Drive'ı izleyip bir şey anlamayanlar kervanındansınız... Bildim değil mi? O zaman yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun. 

Aşağıdaki analizi Ekşi Sözlük'te "sinirliyim" isimli bir yazar girmiş fakat o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben yine de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir ya da aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi!

David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi

 

♦ Adım adım rüyaya doğru
aslında filmin %80'den fazlası diane'ın rüyasından ibaret. rüya olduğu için tuhaflıklar ve zor anlaşılan yerler var ama genel olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması.

çok az da olsa flashback, hayal ve hallisünasyon da var. geri kalan %20'ye yakın kısım gerçek ve bunun da çoğu şimdiki zaman veya yakın geçmiş.

diane (sarışın) (filmde gerçek hayattaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci oluyor; bunu hollywood'a girmek için bir basamak olarak kullanıyor.

istediği şey bir yıldız olmak, yıldız ve iyi bir aktris. ruth teyze denen kişi ölmüş aslında, mirasını diane'e bırakıyor.

diane'ın yanında olan (havaalanında) iki yaşlı kişi aslında gerçekte olmayan karakterler; bunlar sadece rüya ve hallisünasyonda var.

bu iki ihtiyar muhtemelen onun iyi yanını temsil ediyor. kara yüzlü yaratık ise onun en kötü ve çirkin yanını.

neyse, diane bazı filmlerde roller alarak ilerliyor.

bob brooker isimli bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmde başrolü almak istiyor ama yine o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan ilişki yaşamaya başlıyor.

camilla aslında kaltağın teki. kötü karakter. çıkarcı, hırslı, acımasız, biseksüel... rolü kapıyor ama diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla aynı evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev).

David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
sevişip koklaşıyorlar sürekli ama camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor ara sıra. diane anlamazdan geliyor. camilla hırslı olduğu için işinde ilerliyor. adam kesher isimli yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam'ı tavlayamadığı için içten içe üzgün ve camilla'yı yavaş yavaş adam'a kaptırdığını düşünüyor.

adam'ı tavlayamasa da aynı yapımda daha küçük bir rolde oynuyor camilla ile beraber. bir gün camilla ve diane evdeyken kanepede sevişmeye başlıyorlar ama sadece başlıyorlar.

diane çok hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonra, “bunu artık yapmamalıyız” diyor. biraz zalimce bir ifadeyle tabi. sanki onu incitmek istermiş gibi.

diane “bir daha bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor ama camilla sertleşip “yapma” diyor.

diane, “onun için değil mi?” diyor ve artık lezzoların aşkı tek taraflı olarak sona eriyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu ilan etmek için.

camilla, diane'e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane'i alması için ve diane'e telefon ediyor "gelecek misin, araba seni bekliyor" diye...

diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor.

diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğu için korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. şoför arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni ama o sırada camilla kestirme yoldan gelerek diane'i alıyor. adam kesher da aslında çok duyarlı bir adam değil. biraz ‘piç’. annesi coco... diane ile coco orada tanışıyor.

bahçede bir şeyler içtikten sonra coco yemeğe geçmeleri gerektiğini söylüyor ve az sonra diane'in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak üzere içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır gibi laubali. camilla bunun diane'e acı vermesini istiyor sanki.

adam karısıyla yeni boşanmış bu arada, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, "havuzu ben aldım, temizleyen adamı o..." diyor.
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi

coco, diane'i konuşturuyor, diane hollywood'a nasıl geldiğini anlatıyor. kanada'dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker'ın başrolü camilla'ya vermesi... buruk bir şekilde bunları anlatıyor.

adam ve camilla'nın hiç umurunda değil ama onlar çok ruhsuz ve laubali. bu diane'ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek ismi bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarışın camilla bu). biraz sonra da sonra adam'la öpüşerek evliliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. sarışın, camilla'yı öptükten sonra dışarı çıkmak için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, muhtemelen sinema dünyasından biri. hiçbir özelliği yok aslında. diane, sarışının ve adam'ın camilla'yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor.

bu arada diane masadayken ara sıra etrafındakilere bakıyor, ilk defa gördüğü, kendine dik dik bakan bir adam fark ediyor karşı masada. rüya için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha önceki birçok kişi ve sembol rüyasına girecek daha sonra.

kötülükler başlıyor

derken, parti bir şekilde bitiyor. ertesi gün (veya birkaç gün sonra) camilla diane'in evine gidiyor kırmızı elbisesiyle ama kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık ama onu eve almayarak ilişkiyi tamamen koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. ama bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor.

winkies denen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla'nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan bütün parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı daha önce söylediği yere bırakacağını söylüyor.

mavi anahtar = camilla öldü

bu pazarlığa sadece kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir erkek tesadüfen şahit oluyor, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba olayı anlıyor ve iki defa aynı kötü rüyayı görüyor. bir arkadaşına (veya psikolog-doktor gibi bir şey) aynı winkies lokantasında oturup gördüğü korkunç rüyayı anlatıyor.

rüyasında duvarın arkasındaki kara yaratığı gördüğünü ve tarif edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla beraber winkies'in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam aynı yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu yaratık aslında diane'in içindeki kötülük ve hınç. adam ona şahit olmuştu. biraz saf bir arkadaş; kalp gözü açık galiba.

katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir şekilde diane'in evindeki sehpanın üzerindeki yerini alıyor. diane bir halt etti ama içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis korkusu sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, kötü rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor.

uyanıyor, kafasını kaldırıp gördüğü rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonra kırmızı yastığına kafasını yüzüstü koyup tekrar yatıyor. hayalleri vardı ama olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları...

işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonra bir rüya daha görüyor ki, bu rüya filmin baştaki %80'ini oluşturan rüya. filmin %80'i burada yatıyor.

sabah çok da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını almak için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan önce sehpanın üstünde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor.

“bu benim” diyerek onu da alıyor. mavi anahtar da orada tabi o esnada. bu arada komşusu iki dedektifin yine geldiğini söylüyor, dedektifler diane'den şüpheleniyorlar veya konuşmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden çok korkar oluyor. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor.

diane üstündeki kirli beyaz sabahlığıyla kahve yapmaya başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başında hayal veya hallisünasyon olarak camilla'yı görüyor. camilla’ya, “döndün...” diyerek ağlamaya başlıyor, hâlâ çok seviyor ve yaptığı şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonra kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. muhtemelen akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane korku içinde... sonra kapı çalıyor sert sert, artık kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak boyunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor.

gerçek hayat burada bitiyor.

‘otu çek, köküne bak’

karmaşık bir zihnin çakallıkları

buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan hikaye. geri kalanlar ise rüya ve çok az da soyut görüntüler.

gelelim rüyaya:

işte en eğlenceli kısmı burası. yönetmen, sigmund freud'un ne kadar numarası varsa kullanmış. simgelerle ve diane'in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. rüya görüldüğünde cinayet işlenmiş, aslında her şey olup bitmişti. diane rüyayı hayatının son gecesinde görmüştü, rüyadan sonra bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti.

filmin ilk sahnesinde diane'in kırmızı yastığa kafayı koymasıyla, kovboy'un gelip, "tatlı kız uyanma vakti" demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım rüya. diane rüyasında olayları anladığı gibi veya olmasını istediği gibi görüyor. gerçekte boka saran hayatını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği gibi veya anladığı gibi görüyor her şeyi.

esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde).

şoför esmer'e silah çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza oluyor ve esmer kurtuluyor, ama hafıza gidiyor. (esmer'e format atıyor, kendi istediği gibi iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilinçsizce, herhangi bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu tesadüf sarışının bilinçaltındaki hayali).

esmer sabaha kadar orada kalıyor, bu arada gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı seyahat için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir aktris). bu arada ilginç bir bilgi buldum, hollywood'da, sinema sektöründe çalışmak üzere “kanada’ya gitmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş.

yani ruth'un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood'da olduğu için bu kuralı biliyor, ayrıca ruth da bir aktris, kanada'ya giden herhangi biri değil. sarışın yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/veya diane'in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarışın’ın esmer'e ulaşmak için fantezileri). bu esnada sarışın büyük hayallerle los angeles'a geliyor. kendine yol boyunca eşlik eden iki ihtiyar var yanında (gerçekte yoklar).

buradaki adı betty. betty ismi cinayet anlaşmasının yapıldığı winkies'teki garson kızın gerçek ismi. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. son derece saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi biri olarak betimliyor rüyasında (partideki sohbet masasında ona iyi davranmıştı).

tonton coco, evi gösteriyor, betty çok mutlu, rüyaları gerçek oluyor, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in kafa bi milyon, tabi ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok.

esmer kendine ‘rita’ ismini buluyor posterden. az sonra esmer duştan çıkınca ismini rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, çok mülayim bu arada, hırslı ve acımasız esmer gitmiş, yerine diane'in istediği yumuşak karakter gelmiş. biraz uyumak istiyor hatırlamak için.

uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarışın “çantana bakalım” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar muhtemelen gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş bütün parasını vermek)... aynı çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı tamamen cinayet anlaşmasının bir yansıması yapıyor.

David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi


bu arada paralel olarak gelişen diğer olaylar var; yönetmen adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla beraber. ‘italyan kardeşler’ gelecek ve çalıştıkları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, çok sertler ve tuhaflar (çünkü rüya). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. bilinçaltı bunu çok büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o kadar ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, tuhaf bir adam. diğer italyan, çantadan sarışın bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer'i öpen sarışın, rüyadaki adı da camilla.


italyanlar adam'ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor.

yani betty böyle düşünüyor. gerçekte adam'ın ve diğer yönetmen bob'un esmer'e başrol vermesini biraz 'sinema mafyası'na bağlıyor. kendini böyle avutuyor ama yine de adam'a kızgın.

adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve arabasına atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği yapan adamın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonra yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor.

bu, sarışın’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu hal. ya da adam'ı bu şekilde 'mazur' görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. bu arada italyanların 'baba'sı olayı telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- 'godfather', onun kafasında büyüttüğü 'sinema mafyası' ve çocukça hayali. başarısızlığını biraz bunlara bağlamak istiyor.

adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu öğrenmek için asistanı olan kızı arıyor, kız iflas ettiğini anlatıyor. durumu kurtarmak için kovboy denilen bir adamla görüşmesi gerektiğini söylüyor.

kovboy, partide sadece bir an geçerken gördüğü önemsiz bir kişiydi ama ona çok esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam rolü veriyor. adam koyboy'un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve filozof gibi bir adam.

adam'ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarışın camilla'yı seçmesini söylüyor (betty başarısız hayatını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında).

önceki gün teyze ruth'un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu deli kadın gelip bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi bilinçaltı betty'yi iğneliyor. coco bu esnada son derece toz pembe yürüyen işlere uygun bir şekilde sarışına fakslanan replikleri getiriyor.

esmer ile pratik yapıyorlar, duymak istediği gibi esmer onun oyunculukta iyi olduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan duymak ister çünkü). ayrıca esmer bu pratik esnasında oldukça tutuk, iyi bir oyuncu değil, hatta betty'nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması gereken yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için ihtiyar yapımcı wally'nin yanına gidiyor, aynı zamanda teyzesinin de dostu. oradaki ihtiyar oyuncuyla performansını kusursuz bir şekilde sergiliyor (çünkü kendi kusursuz olduğuna inanıyor).

buradaki yaşlı oyunucyla betty'nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; yaşlı adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir bakalım. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üzerinden gerçek camilla'ya olan gerçek hislerini anlatıyor. "seni hapse atarlar", "seni öldürürüm", "o zaman seni de hapse atarlar", "senden nefret ediyorum " ifadeleri ama bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty'nin ağlaması. çok ilginç.

oradaki yönetmen ise, yani bob brooker, tutuk, aptal, mal gibi bir adam... çünkü gerçek hayatta ona başrol vermemişti, bilinçaltı, onun yetenekten anlamayan biri olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka herkes kendisindeki yeteneği görüyor ama o mal görmüyordu.

yapımcı wally'nin eski karısı da bu yeteneği görüp onu adam'ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty'ye.

bu esnada adam, kovboy'un dediği gibi, seçmelerde... tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki gibi, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam'den. sonra sıra sarışın camilla'ya geliyor. aslında zayıf mimikleri olan yeteneksiz biri sarışın camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.”

betty tam o sırada eve gitmesi gerektiğini hatırlıyor. eve gidip esmer'in kim olduğunu araştırmaya başlıyorlar. daha önce kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk gibi mimiklerle "evet bir kaza olmuş" demişti. telefon winkies lokantasının hemen yanındaki telefon (hep önceden görmüş olduğu, bilinçaltındaki yerler).

tuhaf ve çocuksu bir hayal şeklinde, polisler fazla zorluk çıkartmadan bilgi veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonra winkies'te oturup (çünkü burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı).

esmer'e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek hayattaki tam adı).

adrese taksiyle gidip evi buluyorlar ama ön girişte arabada oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok ama temkinli, peşinde birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane'in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir.

adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyle). kadın kendisinin de geleceğini söylüyor, bazı eşyaları olduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyle ve sarışın bunu rüyada da hatırlıyor). son anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak).

17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar ama açan yok. sarışın eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarışın cesedi görüyorlar yatakta. bu aslında sarışın’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor ama onun kendisi olduğunu bilmiyor.

eve dönüyorlar, esmer bundan çok etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek çok korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarışın onu durdurup ona yardımcı oluyor (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, "başkası gibi oldun" diyor (belki de başkası gibi olmasını hep istemişti).

esmer yine içerideki kanepede yatmak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da hiç zorluk çıkartmadan geliyor (çünkü onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu).

aşk aşk aşk

ve sılencıo

esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2'sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio'ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslında betty'nin bilinçaltında bilmekte olduğu bazı şeylerin tezahür ettiği yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden biri. "bando yok, her şey kayıt", çok dokunaklı şarkı söyleyen kadın ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslında sizi bu kadar etkileyen hollywood'un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz ama aslında arkasında playback var, her şey yalan.

büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var tabii filmde).

bu sırada betty'nin çantasında beliren mavi bir kutu var. daha önce anahtarını rita'nın çantasında buldukları kutu.

pandora'nın kutusu...

bu betty'nin içindeki hırs, aşk, ihtiras, intikam, cinayet vs... bütün kötü hislerin olduğu kutu.

şovu sunan top sakallı arkadaş kim? ben onun 'şeytan' olduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine sebep olan kişi bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturduğu yerde zangır zangır titremişti. muhtemelen bu şeytanın ona cinayet fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor.

eve gidip onu açmak üzereyken betty kayboluyor, çünkü o kutuyu gerçek hayatta açtığı için çok pişman, galiba rüyada bunu üstlenmek istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki kini ve intikam hırsını serbest bırakmak demek, cinayet siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor ama kutuyu göremiyor. muhtemelen bu, ruth teyzenin betty'deki o kötü yanı görememesi gibi bir anlama geliyor olabilir. ya da bütün bunlara -farkında olmasa da- onun biraz sebep olduğu şeklinde yorumlanabilir.

sonra kovboy geliyor ve çürümüş cesede "tatlı kız uyanma zamanı" diyor. o çürümüş ceset aslında gerçekte hiç olmadı, yani gerçekte son sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. kıyafet ve pozisyon farklı. o ceset şu anda bu rüyayı görmekte olan diane. aynı gecelik, aynı yatak, aynı oda. ayrıca rüyadaki cesedin elinde silah falan yok. kafada delik de yok. o muhtemelen yaşadıkları yüzünden 'ölmeden ölmüş' olan diane. sadece rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi olduğunu bilmiyor.

neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani bazen bir sesle uyanırız ama bu sesin kaynağını rüyamızda farklı bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy'un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. rüya bitiyor, yatakta doğrulup gördüğü tuhaf rüyayı kısaca bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz.

filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies'in arkasındaki evsiz kara yaratık ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor.

o aslında erkek değil, aslında o diane'in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, hayal kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, kirli, aşkını öldürtmüş, tamamen tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin mükemmel tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden biri.

sondaki çıldırma sahnesi ile bu kara vatandaş arasında aslında çok güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan önce kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu kara yaratığı düşünün. aslında aynı anda diane'in iki farklı görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies'in arkasındaki ise yönetmenin bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane'in iç dünyasının görsel olarak tercüme edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel.

kara, bitkin bir şekilde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, serbest bıraktığı kini, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin.

kara, winkies'in ve duvarların arkasında (diane de winkies'teki tetikçinin arkasına saklandı cinayet için).

kara, bir akşam vakti, her şeyini kaybetmiş bir evsiz gibi, tamamen tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane gibi).

kara, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, geri dönemiyor).

kutudan parmak boyunda iki ihtiyar çıkıyor (aynı anda diane'in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.)

diane'in içindeki vicdan azabı ve yakalanma korkusu o kadar dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı artık kayışı kopartıyor, muhtemelen dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı aldığı çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, muhtemelen önemsiz bir kutu).

son sahnedeki dumanlar... bunlar 'şeytan'ın olduğu tiyatrodaki dumanlar gibi.

aradaki farklı ortaya koymak için; dumanların üzerinde beliren diane'in son hali (kara yüzlü hali), hemen ardından da hayalleri...

mavi saçlı kadın (soyut) ve... silencio, sessizlik...

muhtemelen beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çektiği şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir.

...ama lynch bu, her şey olabilir...
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi


lynch'in dikkat çektiği kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu şekilde; (çok önemli bir şey yok aslında sadece biraz dikkat). kahve yaptığında aslında cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üzerinde kirli beyaz sabahlığı var. muhtemelen intihar ettiği günün sabahı, yani lineer zaman çizgisinin sonu...

kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üzerinden geçip esmer’in üstüne çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarışın bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış,

yani flashback ve gerçek hayat. diğer flashback de masturbasyon sahnesinde.

sarışın masturbasyon yaparken birdenbire telefon çalıyor, diğer odaya gidip telefona bakıyor. telefon “araba seni bekliyor, partiye gelecek misin?” diyor. ama dikkat; masturbasyon esnasındaki kıyafetle öbür odaya telefonda bakmaya gittiği kıyafet farklı. yani arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek hayat.

-----------------

minik tespitler

- rüyada neden mavi kutu var, onun temeli ne?

diane'in intihar ettiği sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. zaten böyle bir kutusu var, gerçekte çok bir anlamı yok belki ama bu kutu da rüyasına giriyor. muhtemelen pandora’nın kutusu kavramını biliyor ve rüyasında o şekilde tezahür ediyor.

- rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita neden girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor?

kendi yakalanma korkusunu biraz rita üzerinden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybettiği için biraz fazla temkinli. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü adamın kendisini aradığını düşünüyor. zaten eve girdikten sonra da yatakta kendisi yerine öldürülmüş olduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor.

- rüyadaki toplantıdaki vatandaş neden bu kadar donuk ve espresso kahve istiyor?

gerçekte partide onun kendisine donuk donuk baktığını görüyor bir ara, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; donuk duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslında hollywood'daki yeraltı dünyası yüzünden. burada yetenekler değil güç konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu aynı şekilde donuk, ruhsuz, korkutucu ve imkansız derecede mükemmel bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. diğer italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum ama ilginç derecede al pacino'ya benziyor. bu da onun kafasında oluşturduğu diğer italyan mafya karakteri.

- rüyada al pacino'ya benzeyen adam neden "help meeee!" diye bağırıyor?

bir inanışa göre, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üzerindeki desenler ‘s.o.s.’ gibi görünüyor (rüyada diğer adamın espresso içtiği fincan farklı tabi) s.o.s.'u burada böyle bağırıyor ve bence çaresizliğini bu şekilde haykırıyor.

- rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda neden şoför ona silah çekiyor?

gerçekte daha önce kendi de limuzinle aynı yerde durmuştu ve biraz tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, cinayet için güzel bir ortam... esmer'i öldürttüğü için de burada ona silah doğrultulmasını sağlıyor. ama belki pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format atıyor ve istediği esmer'i oluşturuyor. belki de esmer'i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üzerine atıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda silah tamamen başka biri tarafından doğrultuluyor.

- rüyada neden esmer’i limuzinde ve aynı kendi gibi görüyor?

limuzinde aynı yolda, aynı yerde duruyor, aynı sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması gereken yerde o var diye. bu yüzden ona silah çektiriyor ama aynı zamanda kurtarıyor da.

- rüyada coco'yu neden iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor?

çünkü partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu.

- rüyada club silencio'dan geldikten sonra mavi kutuyu açacakken neden betty birdenbire kayboluyor?

kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yaptığı şeyi biliyor ve üstlenmek istemiyor. bunu gerçekte bir kere yaptı ama burda buna ortak olmak bile istemiyor.

- toplantıdaki italyanların neden italyan olduğunu düşünüyor?

birincisi, dik bakışları yüzünden partideki adamın mafya tipli olduğunu zaten düşünüyor. ikincisi, esmer, "casablanca'ya luigi ile hiç gitmedim" diye bir laf ediyor. luigi bir italyan ismi ve bu dik bakışlı adamla bir ilişki kuruyor, belki de onun ismi olduğu belli.

gizemli kovboy’a dair

yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir mesaj:

rüyada kovboy, adam'la konuşurken diyor ki; “ukalalıkla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun.”

aslında seyirciye mesaj çakıyor, filmi anlamaya çalışması için.

‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kere daha göreceksin. kötü yaparsan iki kere daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslında bir daha hiç görmüyor. ama seyirciye iki kere görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor.

seyirci iki kere gördüğüne göre kötü mü yaptı seyirici işini? evet, sayılır...

ve işte bomba; iki defa görünüyor ama biri rüya karakteri diğeri gerçek. eğer fark edersen, ilk göründüğünde (ağılda) rüya karakteri olan koyboy bir kere daha rüya karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslında o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, sadece partideki biri.

bir başka bakış açısı da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kere göreceksin” dedikten sonra sadece 1 kere görünebilir, partide görünmesi rüyadan önce, bu sayılmaz böylece. yani önce parti, sonra kesher ile konuşma, son olarak uyandırma...

kovboy'u burada biraz yönetmeni de simgeliyor. yönetmen seyirciye vereceği mesajı doğrudan kovboy'un ağzından veriyor. bir at arabası örneği veriyor; david'e soruyor "bir at arabasını kaç kişi kullanır?" diye. david bu basit soruya azıcık şaşırıp "e biir" gibi bir cevap veriyor. at arabası çok özel bir seçim. aslında at arabasını bir kişi de kullanabilir iki kişi de. at arabası, burada filmi, kullanan bir kişi ise yönetmeni simgeliyor. "eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle beraber bu arabayı kullanabilirsin" diyor adam'a (aslında bize). yani eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta hayal kurmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye.

tetikçinin mavi anahtarı

diane tetikçiyle anlaşma yaptıktan sonra tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlamsız gibi görünen bir diyalog.

rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalıştıkları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir anlam veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü zaman gerçekte cinayetin sonrası, yani gerçekte küçük mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor.

aslında tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken gerçekten merak etmişti. esmer'in çantasından çıkan anahtar için de aynı merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un cevabı ise club silencio'dan geldikten sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, yani kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek küçük mavi anahtar da aslında ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de birden ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslında…

David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi

listesine yorum yap!
Henüz kimse yorum yapmadı...
SEN İLK OLABİLİRSİN!
david lynch filmlerimulholland drive filmi konusumulholland drive filmi analizimulholland drive filmi açıklamasımuholland çıkmazı filmimuholland çıkmazı filmi konusumuholland çıkmazı filmi açıklaması
EN AKTİF ÜYELER
İşin İçinden Çıkamayanlar İçin: En Basit Haliyle Dark 3. Sezon İncelemesi!
İşin İçinden Çıkamayanlar İçin: En Basit Haliyle Dark 3. Sezon İncelemesi!
Hemen şimdi sitedeki Listeler köşesine girip, tam 2 yıl önce yazılan ilk içeriğe bakacak olursanız karşınızda "Son Zamanların En İyi Dizisi: Dark" başlıklı içeriği görürsünüz. İşte konusuyla, senaryosuyla, oyuncu seçimleri ve müzikleri ile bu nefis dizi beni birkaç yıl önce yakaladı ve bugün izlediğim 3. sezonuna kadar peşinden sürüklemeyi başardı. Dark 3. sezonu izleyen çoğu kişinin olayları tam kavrayamadığına, anlamlandıramadığına şahit olunca sıvadım kolları ve size bur Dark 3. sezon incelemesi konulu analizi hazırlamak istedim.  Dark Benzeri Beyin Yakan Filmler İçin Tıkla! ► Umarım nefis dizi Dark'ın 3. sezonu hakkında birazdan göreceğiniz detaylar olayları biraz toparlayabilmenizde yardımcı olur. Yani olması lazım çünkü diğerlerinin aksine, size olayı çok basit ve yalın bir dil ile anlatacağım. E hadi gelin o zaman Dark'ın 3. sezonunu şöyle evire çevire ve tabi çok basitçe bir inceleyelim! Aslında her şey bir bilim insanının, oğlu, torunu ve gelinini kurtarmak içindi![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/199/70/isin-icinden-cikamayanlar-icin-en-basit-haliyle-dark-3-sezon-incelemesi-780x439.png[/RESIM]Kulağa çok çılgınca geliyor değil mi? Yıllardır izliyoruz, 2 sezonu devirdik ve son sezonda, aslında tüm bu izlediklerimizin anlamsız olduğunu öğreniyoruz. Bir bilim insanı, yağmurlu havada evden ayrılan oğlu, gelini ve torunu kazada ölünce, onları geri getirmek için bir zaman makinası yapmaya karar veriyor ve Nükleer santral arazisindeki bir sığınakta inşa ettiği bu makine, bir hata sonucu ortaya 2 farklı evrenin oluşmasına neden oluyor. Bir hata sonucu 2 alternatif evren ortaya çıkıyor..[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/199/48/isin-icinden-cikamayanlar-icin-en-basit-haliyle-dark-3-sezon-incelemesi-780x439.png[/RESIM]Oluşan bu 2 evrende yolculuk yapan "Claudia Tiedemann" isimli teyzemiz, kızı Regina'nın bu 2 farklı evrende de yaşlanmadan öleceğini, birinde kanser olup diğerinde hastalıkla boğuşacağını görünce, oluşan bu 2 evrenin de yok olmasını istiyor. Zamanda yolculuk yapmaktan derisi tanınmaz hale gelmiş olan Jonas'ın yaşlanmış hali olan Adam'ı buluyor ve ona bu 2 evrenin yok edilebilmesi için tüyolar veriyor.  Jonas ve Martha her şeye son veriyor![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/199/52/isin-icinden-cikamayanlar-icin-en-basit-haliyle-dark-3-sezon-incelemesi-780x439.png[/RESIM]Yanlışlıkla yaratılan bu 2 farklı evrende doğan bu iki genç, kıyamet anında zamanın bir anlığına durmasından faydalanarak geçmişe gidip, bilim insanı H. G. Tannhaus'un oğlu, gelini ve torununun o yağmurlu gecede kaza yapmalarına engel oluyorlar. Ailece kaza yapmayınca, bilim adamımız da bir zaman makinası icat etmiyor tabi haliyle, e bunun sonucunda da ortada 2 farklı evren oluşmamış oluyor.   Hata sonucu oluşan evrenlerde doğan karakterlerin hepsi yok oluyor![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/199/13/isin-icinden-cikamayanlar-icin-en-basit-haliyle-dark-3-sezon-incelemesi-780x439.png[/RESIM]Fakaaat, zaman makinası hiç icat edilmediği için bu 2 farklı evrende doğan tüm karakterler de hiç var olmamış oluyorlar haliyle. 1. ve 2. sezonlarda izlediğimiz karakterlerin çoğu bu evrenlerde doğan kişilerdi. Fakat makina hiç icat edilmeye çalışılmadığı için bir hata meydana gelmedi, dolayısıyla bu karakterler de hiç doğmadı... İşte tam da bu yüzden son sahnede, masada yemek yiyen bir avuç tanıdık kişiyi görüyoruz. İşte gördüğümüz o kişiler, gerçek dünyada da var olan kişiler, o masada olmayanlar ise hatalı evrenlerde meydana gelen kişilerdi...  Evet buraya kadar aşırı basit bir şekilde olayı özetledik; Gelin şimdi bir üst seviyeye geçip, olaya biraz daha derinlemesine bakalım[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/199/7/isin-icinden-cikamayanlar-icin-en-basit-haliyle-dark-3-sezon-incelemesi-780x439.png[/RESIM]Bilim insanı Tannhaus, Nükleer santraldeki sığınakta yaptığı makinede Nükleer enerji kullanıyor. Aslında bu alet zamanda yolculuktan çok, paralel evrenler yaratmaya yarıyor. Claudia, patlama ardında "sezyum" kalıntılarının kaldığından söz ediyor. Geçit kapanıp-açılırken nükleer yakıt kullanılıyor. Biriken sezyum da sonunda kıyameti tetikliyor. Anlık zaman durması ve patlama yaşanıyor. Geriye kalan ise Tanrı Parçacığı oluyor. Bunu küçük yuvarlak zaman makinesine koyarak diledikleri zamana yolculuk edebiliyorlar.  "Hepsi tamam da kaçırılan çocuklar ne ayak?" diyorsanız yaklaşın[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/199/38/isin-icinden-cikamayanlar-icin-en-basit-haliyle-dark-3-sezon-incelemesi-780x439.png[/RESIM]Şöyle hemen kısa bir beyin fırtınası yapalım. Mads'i ele alalım. Mads kaçırılıp ölmese, 1986'daki görüntüsü ile 2019 yılına gönderilmeseydi, Ulrich zaman yolculuğundan şüphelenip mağaraya hiç girmeyecek ve bu durumda da 1953 yılına hiç gitmemiş olacaktı. Öldürülen 2 çocuk 1953 yılına gönderilmeseydi de, Ulrich cinayetle suçlanıp hapse atılmayacaktı. Ulrich hapiste yani geçmişte mahsur kalmasaydı Hannah onun için o tarihe hiç gelmeyecek ve "Silja"yı hiç doğurmayacaktı. Sonuç olarak Nielsen ailesi ve dolayısıyla "Jonas" da hiçbir zaman var olmayacaktı.  3 sezonluk bu dizinin en kafa karıştırıcı yeri; Sonu![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/199/73/isin-icinden-cikamayanlar-icin-en-basit-haliyle-dark-3-sezon-incelemesi-780x439.png[/RESIM]3 sezon boyunca izlediğimiz bu dizinin en karmaşık yeri kesinlikle sonu. Öyle nefis bir son yapılmış ki, yıllar boyunca bunu düşüneceğiz... Jonas ve Martha yağmurlu gecede bir kazayı önledi ve bilim insanının makineyi icat edip farklı evrenler yaratmasını engellediler. Fakat ya bu da bir döngüyse? Ya bu olayı da defalarca denedilerse? Ya bu çok daha büyük bir döngünün parçasıysa? Neden olmasın? İşte dizimiz, bizi bu nefis son ile baş başa bırakıyor.  NOT: Dizi, "Adam" ve "Eva" yani "Adem" ve "Havva" isimlerini de kullanarak insanlığın en başından günümüze kadar yaşanan evreye de göndermeler yapıyor. Ayrıca söylemeden edemeyeceğim; Dizideki oyuncu seçimi o kadar başarılı, o kadar nokta atışı ki, 30-40 yıl önceye gidip gördüğümüz bir karakteri anında tanıyabiliyoruz. Bu kadar nefis bir oyuncu kadrosu ve bu kadar iyi bir senaryo bir daha gelir mi sanmam... Ayrıca diziyi yazanların müthiş birer iq'ya sahip oldukları da su götürmez bir gerçek. İşin özü, daha kazısak pek çok şey çıkacak fakat ben size olabildiğince basit olarak anlatmak istedim, umarım biraz da olsa bir şeyler kafanızda yer yerine oturmuştur.  BONUS: Bu arada umarım dizideki mağarayı gerçek sanmamışsınızdır çünkü yapı tek tek ve büyük bir titizlik ile oluşturulmuş![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/199/21/isin-icinden-cikamayanlar-icin-en-basit-haliyle-dark-3-sezon-incelemesi-780x439.png[/RESIM][RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/199/42/isin-icinden-cikamayanlar-icin-en-basit-haliyle-dark-3-sezon-incelemesi-780x439.png[/RESIM]  - - - - - - - -  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
40b
0
3 yıl
The Challenge: Bu Film Gerçekten UZAYDA Çekildi!
The Challenge: Bu Film Gerçekten UZAYDA Çekildi!
Uzay yarışı... Bu tabiri yıllar boyunca hepimiz duyduk. Sovyetler Birliği ve ABD arasında başlayan bu yarış ile insanoğlu uzayda ilkleri yaşadı. Her ne kadar artık Rusya ve ABD arasında bir uzay yarışı olmadığı söylense de, bu film yani 2023 yapımı The Challenge filmi, bu yarışın son ve en iyi örneği... Çünkü The Challenge ismindeki bu Rus filmi, uzayda çekilen ilk film oldu. Filme Git ►  Hadi gelin şimdi the challenge filmi konusu, oyuncuları ve detaylarına birlikte göz atalım ve uzayda çekilen ilk film olma özelliği taşıyan The Challenge filmine şöyle bir yakından bakalım... 2023 yapımı The Challenge, diğer adıyla Vyzov filmi neyi konu alıyor, önce ona bir bakalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/331/80/the-challenge-bu-film-gercekten-uzayda-cekildi-780x439.png[/RESIM]Film, içinde tüm dünya ülkelerinden kozmonotların bulunabildiği, sürekli dünya yörüngesi etrafından dönen Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) içinde yaşanan bir kazayı ve sonrasında atılan adımları konu alıyor. Rus kozmonot, akciğerinden yara alınca, durumu giderek kötüleşiyor ve atmosferin yoğun basıncını geçemeyecek halde olduğu için birden 'Ya buradan bir doktoru oraya göndersek?' fikri oluşuyor ve sonrasında da film bu süreçte ilerliyor. Uzayda çekilen ilk film bu![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/331/72/the-challenge-bu-film-gercekten-uzayda-cekildi-780x439.png[/RESIM]2023'ün başında, NASA iş birliğiyle uzayda Tom Cruise başrollü bir filmin çekileceği duyurulmuştu. Amerika bu haberi tüm dünyaya pazarlamaya çalışırken Rusya çoktan bu filmin çekimlerine başlamıştı bile... Tom Cruise başrollü yeni projeden başka hiç haber gelmedi, fakat Rusya kolları sıvadı ve bu işten alnının akıyla çıktı. Sonuç olarak da The Challenge filmi artık dünyanın, gerçekten de uzayda çekilen ilk uzun metrajlı filmi oldu! Ekip, filmin çekimi için uzayda 12 gün geçirdi![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/331/19/the-challenge-bu-film-gercekten-uzayda-cekildi-780x439.png[/RESIM]Ekip diyorum ama uzaya giden her 1 gram bir ağrılık bile büyük maaliyetler çıkardığı için başrol oyuncumuz Yulia Peresild ve filmin yönetmeni Klim Shipenko, 5 Ekim 2021'de uzaya gidiyor ve 12 gün sonra, tüm çekimleri yapmış halde tekrar geri dönüyorlar. İşte film de bu görüntülerden oluşuyor. "Kaan onu bunu boşver, senin filmle ilgili yorumun nasıl?" diyorsanız da anlatayım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/331/21/the-challenge-bu-film-gercekten-uzayda-cekildi-780x439.png[/RESIM]Filmin süresi 2 saat 45 dakika... Fakat bu süre beni hiç rahatsız etmedi. Özellikle benim gibi 'uzay' temalı yapımları sevenlerdenseniz, bu filmde göreceğiniz gerçek görüntüler ve alacağınız iyi bilgiler sizi fazlasıyla tatmin edecektir. Gravity, Moon gibi uzayda geçen pek çok film izledik fakat hepsi de görsel efektler ile yaratılmış yapımlardı. Fakat bu Rus filmi, gerçekten de uzaydan görüntüleri bize gösteriyor... Sadece Rus filmi olduğu için bazen o duygu yoğunluğunu tam göremiyoruz ama bence bu film gayet iyi bir uzay filmi. Ben epey başarılı buldum diyebilirim. Tatlı bir detay daha...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/331/86/the-challenge-bu-film-gercekten-uzayda-cekildi-780x439.png[/RESIM]Rusya, Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) programından 2024 yılında ayrılacaklarını açıklamıştı. Yani artık yörüngedeki bu istasyona Rus kozmonotlar gitmeyecek. Film de bu yılın yani 2023'ün sonunda vizyona girince aslında Rusya, çok anlamlı bir mesaj vermiş oldu. Putin, filmin galasında; "Tüm dünyada, uzayda bizden başka film çekebilen bir ülke daha yok. Bu konuda da birinci olduk" diyerek iğneleyici bir açıklama yaptı. Ki bilindiği gibi insanoğlunun uzaydaki birçok ilki Sovyetler tarafından başarılmıştı... Şimdi programdan da çıkacakları için, konuyu zirvede bıraktılar diyebiliriz.  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
3.10b
0
7 ay
Sanat Eseri! Beyin Yakan Hopkins Filmi "The Father" Neyi Konu Alıyor?
Sanat Eseri! Beyin Yakan Hopkins Filmi "The Father" Neyi Konu Alıyor?
Konusuna, fragmanına ve yönetmenine bile bakmadan sadece o oyuncu var diye hemen izlemeye koyulduğum filmler var. İşte 83 yaşındaki Anthony Hopkins, az önceki cümlemde 'o' olarak bahsettiğim o oyuculardan biri... Epeydir Anthony Hopkins başrollü The Father filmini izlemek için sabırsızlanıyordum. Az önce izleyip bitirdim ve hemen "the father filmi konusu ne?" ve "the father filmi neyi anlatıyor?" gibi sorularınızı cevaplamak buraya koştum. Filme Git ►  The Father filminin kurgusu epey karışık. Bu yüzden izleyen çoğu kişi filmi anlamamaktan şikayetçi. Ben de size önce the father filmi konusundan, sonra da SPOİLER'lı bir şekilde 'bu film neyi anlatıyordu?' sorusuna cevap vermeye çalışacağım. Öncelikle henüz izlememiş olanlar için biraz bahsedeyim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/245/50/sanat-eseri-beyin-yakan-hopkins-filmi-the-father-neyi-konu-aliyor-780x439.png[/RESIM]Film kısaca, yaşlılığı ile mücadele etmeye çalışan bir adamın yaşadıklarını konu alıyor. Adamımız gün geçtikçe yaşlılığın etkilerini daha fazla hissetmeye başlıyor ve hayatında olan kızıyla da zaman zaman ters düşünce, adamımız kendini yorucu bir hayatın içinde buluyor... Film, damağımda öyle güzel bir tat bıraktı ki, uzun zamandır sinematografisi bu kadar başarılı bir işle karşılaşmamıştım. Hopkins amcamız öyle bir oynuyor, öyle bir döktürüyor ki, 'Bu adamın yaptığı oyunculuksa, diğerleri ne?' diye sorgulamadan edemiyorsunuz. Ömrü uzun olsun da birkaç projede daha izleyelim diye iç geçiriyorsunuz... İnsanı darlayan, sıkan, içini burkan ve kendini başrolün yerine koyduran nefis bir film. Hemen izleyip gelin ve aşağıdaki detaylara da göz atın derim.  Bundan sonrası SPOİLER, filmi izleyip gelin, biz hep buradayız...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/245/26/sanat-eseri-beyin-yakan-hopkins-filmi-the-father-neyi-konu-aliyor-780x439.png[/RESIM] İlk ve son sahne arasındaki her şey zihnin oyunu...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/245/29/sanat-eseri-beyin-yakan-hopkins-filmi-the-father-neyi-konu-aliyor-780x439.png[/RESIM]Önce bir 'Dolandırıcılık' hikayesi gibi geldi biliyorum fakat film öyle şahane işlenmiş ki bunu ve daha birçok şeyi bize düşündürtmeyi başarıyor... Filmi izlediniz. Hopkins amcamızın kızının Paris'e gitme kararını duyduğu sahneyi hatırlayın. Sonrasında kız evden çıkıyor ve amcamız camdan dışarıya öylece bakakalıyor. Son sahnede ise adamımızı bir doktor ve bakıcı ile bir odada görüyoruz. Kızının Paris'e gittiğini, ara ara geldiğini ve bazen de ona Paris'ten kart gönderdiğini görüyoruz. İşte filmin bu 2 sahnesi arasındaki şeylerin hepsi bir yanılsama, hepsi bir 'Demans' hastasının zihninde olup bitenler. Film bunu belli bir sıralamaya göre de verebilirdi, fakat o zaman bu kadar dikkat çekici bir iş çıkmayabilirdi tabi. Bu filmin başrolü biziz! Filmin çok büyük bir bölümünde kafamız karışıyor, "Lan ne oldu şimdi bu kim?" diye şaşkınlıklara giriyor ve kafamızdan bir sürü farklı senaryo yazmaya çalışıyoruz. Çünkü işte bir Demans hastası da bunları yaşıyor. Film bize bunu mükemmel bir şekilde aktarmayı başarıyor. Resmen bir Demans hastasının içine girip bir hayat yaşamaya çalışıyoruz. Bir şeyleri unutuyoruz, yaşanan eski acılar aklımıza geliyor ve bir şeyler ile diğer şeyler arasında bağ kurmaya çalışıp dururuyoruz. Film bu açıdan benim için bir 'sanat eseri'... Film bize "İşte bir Demans hastası bunları yaşıyor. Bir gün anneniz, babanız ve siz de böyle olabilirsiniz..." diyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/245/58/sanat-eseri-beyin-yakan-hopkins-filmi-the-father-neyi-konu-aliyor-780x439.jpg[/RESIM]Film, bir Demans hastası ile mükemmel şekilde empati yapmamızı sağlıyor. Bu bir gün anne-babamız da olabilir, biz de... Kazak nasıl giyilir unutucağız. Çocuklarımızın isimlerini, silüetlerini karıştıracağız. Bir eşyayı koyduğumuz yeri unutup, herkese 'Beni dolandıracaklar mı yoksa?' gibi pek çok farklı neden ile tedirginlik ile yaklaşacağız. Zaman kavramı bizim için farklı işleyecek, parçaları kafamızda birleştirmeye çalıştıkça yeni parçalar kaybolacak ve belki de 80 yaşımızda çocuklar gibi 'Annemi istiyorum' diyerek ağlayacağız... Bunları okurken bile ruhunuz sıkıldı değil mi? İşte bu film de tam olarak bu konuyu bize müthiş bir şekilde aktarıyor. Yönetmen Florian Zeller ve tabi ki büyük usta Hopkins, yıllarca izleyip üzerine konuşacağımız bu nefis filmi ortaya çıkarmışlar. Ve son olarak; Konu 'hafıza' ve kıyafet renkleri de aynı olunca, bu benzetmeyi yapmadan da geçmek istemedim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/245/24/sanat-eseri-beyin-yakan-hopkins-filmi-the-father-neyi-konu-aliyor-780x439.png[/RESIM]2 büyük usta, 2 büyük yapım... İşte bunlar gibi film ve dizilere ihtiyacımız var. Bu işleri alkışlamak, takdir edip başkalarına tavsiye etmek de bizim görevimiz.    ---------- [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
20b
0
3 yıl
Black Bird: 6 Bölümlük TAŞ Gibi Mini Hapishane Dizisi!
Black Bird: 6 Bölümlük TAŞ Gibi Mini Hapishane Dizisi!
Yabancı dizilerin arasından en iyi mini dizileri ayıklayıp, izlemeyi, keşfetmeyi seven biri olarak uzun zamandır iyi bir mini dizi arayışı içerisindeydim. İşte tam da bu anda rast geldiğim Black Bird dizisi, beni kendine çekmeyi başardı. Mini dizi seven biri olarak, özellikle dizinin sadece birkaç bölümden oluşuyor olması beni hemen kendine bağladı... E hal böyle olunca ben de black bird dizisini sizle de paylaşmak ve tüm bu detaylarından size de bahsetmek istedim. Hadi gelin şimdi, özellikle iyi bir yabancı dizi bulamadığımız şu günlerde, black bird ismindeki bu mini dizinin konusu, oyuncuları ve en önemlisi de 'izlenir mi?' konusunda sizleri elimden geldiğince aydınlatayım... Hadi! Yorumumdan önce; Nedir bu Black Bird dizisi konusu bir bakalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/338/32/black-bird-6-bolumluk-tas-gibi-mini-hapishane-dizisi-780x439.png[/RESIM]Black Bird ismindeki dizimiz, keyifli bir hayat yaşarken kendini birden 10 yıllık bir hapis cezası yemiş biri olarak bulan Jimmy Keene ismindeki bir adamın yaşadıklarını konu alıyor. Adamımız kara kara düşünürken kapısına birden küçük de olsa bir şans dayanıyor ve adamımız da bu tercih sonrası kendini bambaşka bir dünyada, kimselerin gitmek istemeyeceği bir hapishanede buluyor. Düştüğü bu cehennemdeki bir katilden bazı itirafları alması gereken adamımız, cezasını sildirmek isterken hayatından olma riskini göze alıyor. Hiç lafı uzatmaya gerek yok; Bence TAŞ gibi bir dizi bu![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/338/82/black-bird-6-bolumluk-tas-gibi-mini-hapishane-dizisi-780x439.jpg[/RESIM]Dizinin 2 başrolü de kesinlikle çok başarılı. Bunun yanında akış da oldukça sakin fakat bir o kadar da vurucu. Başrolümüz DiCaprio'daki o havalı, cool hallerinde takılsa da, yaşadıklarıyla birlikte yaşadığı değişimi çok başarılı bir şekilde izleme fırsatı buluyoruz. Yani başrolümüzün karakter değişimini bence güzel bir şekilde işliyor dizi. Ayrıca dizinin renkleri, kurgusu, olayları anlatış ve işleyiş şekli de daha ilk başından izleyicisine 'İyi bir şey izliyorum galiba..' dedirtmeyi başarıyor. Gerçek bir hikayeye dayanıyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/338/6/black-bird-6-bolumluk-tas-gibi-mini-hapishane-dizisi-780x439.png[/RESIM]Dizinin hikayesi, tamamen gerçek kişi ve olaylara dayanıyor. Diziyi izlerken veya izledikten sonra görüp duyduklarınızın bir zamanlarda bir yerlerde gerçekten yaşanmış olmasının verdiği acı ve kızgınlık, bence tarifsiz. İnsan bu tür olayları hep 'sinemada', 'dizilerde' izlerim sanıyor fakat bu olaylar maalesef gerçek... Diziyi sağlam kılan ögelerden en önemlisi de zaten bu gerçeklere sırtını dayamış olması bana göre. Başrolleri alkışlıyorum![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/338/94/black-bird-6-bolumluk-tas-gibi-mini-hapishane-dizisi-780x439.png[/RESIM]Asıl adamımızdan yukarıda da bahsettim; Kendisi, keyifle izlediğim şu Tetris filminin de başrolü ve bence kesinlikle izleyene ilginç şekilde bir DiCaprio havası veriyor. Aşırı özgüvenli ve tabi yakışıklı da olması, onu bu role de cuk oturtmuş diyebilirim. Bunun yanında diğer başrolümüz Paul Walter Hauser gerçekten inanılmaz bir rol kesiyor. Hatta bırakın kesmeyi, adam adeta döktürüyor. Bu kadar gerçek, bu kadar başarılı bir oyunculuk, yakın zamanda izlememiştim diyebilirim. - - - - - -  Özet: Ben bu diziyi gerçekten sevdim. Eğer şöyle birkaç bölümlük iyi bir mini dizi arayışındaysanız ve 'gerçek' şeyler sizi sıkmaz, aksine daha da kendine çekerse, izlemeniz gereken dizi, işte bu dizi... Fakat bu türe yabancıysanız ve tercih etmiyorsanız, hemen diğer tavsiyelere göz atın derim. Ayrıca bana bu diziyi tavsiye eden Mesut Şahin'e de teşekkür ediyorum. - - - - - -  • Black Bird dizisi Netflix'te var mı? Hayır, dizi Apple TV+ yapımı, bu yüzden Netflix'te yok. • Dizi kaç bölüm? Kaç sezon? Dizi 6 bölümlük bir mini dizi. Tüm diziyi 5 saat 45 dakika gibi bir sürede bitirebiliyorsunuz. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
5.6b
4
3 ay
İyisiyle Kötüsüyle: En Çok İzlenen Netflix Filmleri!
İyisiyle Kötüsüyle: En Çok İzlenen Netflix Filmleri!
Netflix, dünyanın en büyük online film-dizi izleme platformu. Tabi hal böyle olunca, Netflix filmleri ve Netflix dizileri de dünyada oldukça ses getiriyor. Netflix, yakın bir zamanda, platformunda en çok izlenen filmleri açıkladı. En çok izlenen Netflix filmleri nelermiş, hangi filmler milyonlarca kişi tarafından izlenmiş, gelin o listeye birlikte bakalım.  1. Netflix'de en çok izlenen filmler listemizin ilk sırasında "Fyre: The Greatest Party That Never Happened" adlı belgesel-film bulunuyor. Bu belgeselin izlenme sayısı: 2.822.635[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/86/39/iyisiyle-kotusuyle-en-cok-izlenen-netflix-filmleri-780x439.jpg[/RESIM]Bu yapım, başarısızlıklar ile sonuçlanan "Fyre Müzik Festivali" kapsamında yaşananları ve olayların perde arkasını konu alıyor.  IMDB: 7,3 2. Bir diğer çok izlenen Netflix filmimiz ise "Bird Box", izlenme sayısı ise: 2.683.494[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/86/63/iyisiyle-kotusuyle-en-cok-izlenen-netflix-filmleri-780x439.jpg[/RESIM]Bu film ise büyük bir tutkuyla izleyip bir türlü bu platformda size tavsiye edemediğim bir Netflix filmi. Kendisini gördüğünüz anda sizi öldüren bir varlığı ve kaos dolu bir dünyayı konu alan bu film, büyük bir yankı uyandırsa da beni yakalamayı başaramadı. Bu yüzden de bu platformda bu filme yer veremedim.  IMDB: 6,6 3. "Triple Frontier" filmi ise üçüncü sırada. İzlenme sayısı: 2.539.836[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/86/16/iyisiyle-kotusuyle-en-cok-izlenen-netflix-filmleri-780x439.jpg[/RESIM]5 eski özel kuvvetler askerinin gerçekleştirdiği operasyonu konu alan bu Netflix filmi ise beni yakalamayı başardı. Film için yazdığım tavsiye metnine ve diğer bilgilere hemen aşağıdaki butona tıklayarak ulaşabilirsiniz.  IMDB: 6,5 Filme Git ► 4. "Polar" ise bir sonraki filmimiz. İzlenme sayısı: 2.385.292[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/86/74/iyisiyle-kotusuyle-en-cok-izlenen-netflix-filmleri-780x439.jpg[/RESIM]Bir üstteki film gibi, bir kiralık katilin yaşadıklarını konu alan vurdulu kırdılı bu film de beni yakalamayı başardı.  IMDB: 6,3  Filme Git ► 5. "IO" adlı bilim kurgu filmi de bir sonraki filmimiz oluyor. İzlenme sayısı: 2.059.174[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/86/78/iyisiyle-kotusuyle-en-cok-izlenen-netflix-filmleri-780x439.jpg[/RESIM]Ölmekte olan bir dünyayı ve farklı bir yere taşınan insan ırkını konu alan bu film, ülkemizde milyonlarca kişi tarafından izlenmiş. IMDB: 4,7 6. "Death Note". İzlenme sayısı: 1.801.109[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/86/89/iyisiyle-kotusuyle-en-cok-izlenen-netflix-filmleri-780x439.jpg[/RESIM]Gizemli bir defterin yaptıklarını konu alan bu film ise izleyip beğenemediklerimden. Bu yüzden de burada tavsiye edemedim.  IMDB: 4,5 7. Sıradaki Netflix filmimiz ise "Bleach" oluyor. İzlenme sayısı: 1.366.055[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/86/97/iyisiyle-kotusuyle-en-cok-izlenen-netflix-filmleri-780x439.jpg[/RESIM]Bu film ise bir anime'den çevrilerek beyaz perdeye uyarlanmış.  IMDB: 6,4 8. "Close". İzlenme sayısı: 1.299.353[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/86/47/iyisiyle-kotusuyle-en-cok-izlenen-netflix-filmleri-780x439.jpg[/RESIM]Bu film ise bir kadın korumanın yaşadıklarını konu alıyor.  IMDB: 5,6 9. Sona doğru yaklaşırken; "Velvet Buzzsaw". İzlenme sayısı: 1.262.910[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/86/28/iyisiyle-kotusuyle-en-cok-izlenen-netflix-filmleri-780x439.jpg[/RESIM]Bu film ise ölü bir sanatçının, tablolarının ele geçirildikten sonra yaşanan ürkütücü olayları konu alıyor.  IMDB: 5,7 10. Ve "Roma", en çok izlenen Netflix filmleri listemizin 10. sırasında yer alıyor. İzlenme sayısı ise: 1.053.436[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/86/80/iyisiyle-kotusuyle-en-cok-izlenen-netflix-filmleri-780x439.jpg[/RESIM]Bu son Netflix filmimiz ise Oscar almayı hak kazandı.  IMDB: 7,8 "Ee Kaan, yok mu iyi Netflix filmi tavsiyelerin?" diyenler hemen aşağıdaki butona tıklayarak izleyip beğenip, tavsiye ettiğim nefis Netflix filmlerine ulaşabilirler.  Modunu Seç! ►
13b
0
4 yıl
Don't Look Up: Netflix'in Oyuncuları DEV, Kendisi "Eh" Olan Yeni Filmi! 
Don't Look Up: Netflix'in Oyuncuları DEV, Kendisi "Eh" Olan Yeni Filmi! 
Netflix imzalı "Don't Look Up" filminin yayınlanacağı günü duyduğumdan beri izlemek için can attım diyebilirim. DiCaprio, Jennifer Lawrence, Cate Blanchett, Meryl Streep, Jonah Hill, Timothée Chalamet ve dahası... Kadroya bakın! İşte ben de böyle düşündüm ve az önce Don't Look Up filmini izleyip bitirdim. Şimdi de "Ee Kaan don't look up konusu nasıl?", "İzlenir mi?" gibi sorularınız için kolları sıvadım. Hadi gelin şimdi yeni Netflix filmi Don't Look Up'ın konusu ne? Oyuncu kadrosu nasıl? İzlenir mi? hepsine birlikte bir göz atalım... Merak etmeyin, her zamanki gibi kısa ve öz cümlelerle size film hakkında bir ön bilgi vermeye çalışacağım... Hadi! Öncelikle gelin önce size Don't Look Up filminin konusundan kısaca bahsedeyim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/271/64/don-t-look-up-netflix-inoyunculari-dev-kendisi-eh-olan-yeni-filmi-780x439.png[/RESIM]Dünyaya çarpacak olan dev bir göktaşını fark eden 2 gökbilimcinin, bu haberi tüm dünyaya vermesiyle yaşananları izliyoruz filmde. Devasa bir kuyruklu yıldız dünyaya doğru gelirken, bu 2 bilim insanı da Amerika başkanından tv kanallarına kadar kapı kapı gezip "Bir cisim yaklaşıyor" demeye çalışıyorlar. Film de bize tüm bu olanları "Komedi-Felaket" türünde aktarıyor... İşin özü bu. "Ee Kaan ne diyorsun? İzlenir mi?" diyenler için anlatayım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/271/53/don-t-look-up-netflix-inoyunculari-dev-kendisi-eh-olan-yeni-filmi-780x439.png[/RESIM]Filmin devasa bir oyuncu kadrosu var. Yani bu kadroyu al, ilkokul piyesi oynat, yine izlenir, yine izlenir. Konusu da gayet ilgi çekici. Fakat film 2 saat 20 dakika. Bu da izleyiciyi bir yerden sonra yoruyor. Filmin vermek istediği büyük bir mesajı var, (birazdan değineceğim) bir kenarından felaket senaryolu bir bilim kurgu yanı da var ve bu da izleyiciyi bir şekilde çekiyor. Yani unutulmaz bir yapım değil, fakat bir şans verilmeli diyorum. Özet: Anlatmak istediği sağlam mesajı olan bir film bu. Bence süresi fazlasıyla uzun. Fakat bu uzun süresine rağmen sonuna kadar dayanın ve filmin söylemek istediği o mesajı alın derim... Eğer filmi izleyenlerdenseniz de hemen aşağıya da bir göz atın derim. - Filmi izlemediyseniz bundan sonrası tat kaçırabilir, baştan söyleyeyim... - Bu bir KOMEDİ filmi değil, bu bir ELEŞTİRİ![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/271/10/don-t-look-up-netflix-inoyunculari-dev-kendisi-eh-olan-yeni-filmi-780x439.png[/RESIM]Eğer kategorisindeki "Komedi" etiketine bakıp şöyle keyifli bir şeyler izleyeceğini düşünenler olduysa bu film onları tatmin etmeyecektir. Hatta yer yer absürt bile gelecektir çünkü film, nefis bir eleştiri. ● Filmde tüm gezegeni etkileyen dev bir sorun var, fakat Amerika başkanı dahil herkes işin gırgırında. Tıpkı içinde de bulunduğumuz PANDEMİ gibi, bilim insanları ne kadar çırpınırsa çırpınsın "Politika", insanları bir şekilde yanlışa yönlendirmeyi başarıyor. Devasa şirketler, dünyanın sonu gelirken bile çıkarlarını düşünüyor. Üstelik bunu, büyük devletleri de yanlarına alarak yapıyorlar. Ve sonunda; evet, hepimiz ölüyoruz.  ● Bizim kuyruklu yıldızımız da; İklim değişikliği, ortaya çıkardığımız çöplerimiz, diğer canlılara saygısızca genişlemeye çalışmalarımız, savaşlarımız ve dahası... Ve işin kötü yanı aslında hepimiz dünyamıza çarpacak olan bir göktaşının geldiğini görüyoruz, "Bakın bir şeyler olacak!" diyen bilim insanlarını takmıyor ve öylece yaşamaya devam ediyoruz. İşte bu film, bize sonumuzu gösteriyor.  - - - - -  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
6.4b
0
2 yıl
DEPREM Konulu, Gözden Kaçırılan Bir Türk Filmi: Küçük Kıyamet!
DEPREM Konulu, Gözden Kaçırılan Bir Türk Filmi: Küçük Kıyamet!
Takvimler 6 Şubat 2023, saatlerse 4:17'yi gösterdiğinde Türkiye önce Gaziantep, sonra da Kahraman Maraş merkezli 2 büyük depremle sarsıldı. 12 bin bina yıkıldı, son açıklanan verilere göre 39 bin 672 insan hayatını kaybetti. 100 binden fazla insan yaralandı ve 10 milyondan fazla kişi bu depremden direkt olarak etkilendi. 80 farklı ülke, toplamda 10 bin kişiden oluşan profesyonel arama kurtarma ekipleri gönderdi ve Gaziantep'teki ilk deprem, 2010 yılında Haiti'de yaşanan depremden sonra dünyanın en ölümcül depremi olarak tarihe geçti...  19 İyi Netflix Filmi! ►  Yıllardır ne zaman içinde 'deprem' geçen bi son dakika haberi duysam, "Sallandık mı?" diye soran birinin tweetini okusam, depremden bahsedilen bi ortamda bulunsam ya da kendimi avizeye bakarken yakalasam aklıma gelen tek film olan Küçük Kıyamet'ten size bahsetmek istedim. Biliyorum pek çok kişi bu filmi bi şekilde gözden kaçırdı ve kaçırıyor, fakat 2006 yılında vizyona giren bu Türk filmi, ilk izlediğim günden beri benim aklımdan hiç çıkmadan öylece bi köşede duruyor. Film depremin çaresizliğini, ölümün her an yanıbaşımızda oluşunu, yaşanan psikolojiyi öyle ürpertici bi şekilde işliyor ki, sonuna kadar izleyip bitiren her kişinin ruhunu tıpkı bi enkaz altındaymış gibi sıkmayı, darlamayı ve boğmayı başarıyor. ● Benzer konuda YouTube kanalımızda da bir içerik hazırladık![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=4xmSrGAaNiE[/VIDEO] Hadi gelin size bir deprem filmi olan Küçük Kıyamet'in konusundan bahsedeyim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/318/22/deprem-konulu-bu-turk-filmini-bircok-kisi-gozden-kaciriyor-kucuk-kiyamet-780x439.png[/RESIM]Filmimiz, annesini yıllar önce depremde kaybeden acılı bi kadının ve çekirdek ailesinin yaşadıklarını konu alıyor. Yaşanan acıların üzerine bir de "Büyük İstanbul Depremi" konusu da daha fazla konuşulmaya başlanınca ailemiz biraz rahatlamak için internetten Fethiye'de bir ev kiralıyor. Yola çıkmadan 1 gece önce birlikte bir akşam yemeği yiyip yatıyorlar. Fakat yaşanan kısa süreli bir deprem, aileyi uyandırıyor ve onlar da bir an evvel İstanbul'dan uzaklaşmak için yola çıkıyor. Fethiye'de tuttukları villaya vardıklarındaysa onları bir bekçi karşılıyor. Aileye evi gezdiren bekçi, fazla rahat tavırlarıyla huzuru biraz bozsa da, aile, dağ başındaki bu evin eşyalarını, havuzunu ve bahçesini görünce fazlasıyla beğeniyor. Fakat evin karşısındaki bir mezarlık onları biraz huzursuz ediyor. Yine de geldikleri yeri düşünüp bu soruna pek takılmadan hemen eve yerleşiyorlar. Ailemizin annesi, depremin üzerinde bıraktığı travma ve annesini de kaybetmiş olmanın acısıyla çeşitli kabuslar ve sanrılar görmeye başlıyor. Ailemizin babasıysa bu durumu, eşinini yaşadığı sorunlara bağlıyor. Fakat aile, yavaş yavaş bulundukları bu evin etrafında bazı gariplikler olduğunu da fark edince işler biraz değişiyor ve o andan itibaren film, temposunu birkaç tık arttırmaya başlıyor. Bence Türkiye'nin en iyi Psikolojik-Korku filmlerinden biri bu![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/318/80/deprem-konulu-bu-turk-filmini-bircok-kisi-gozden-kaciriyor-kucuk-kiyamet-780x439.png[/RESIM]Öncelikle pek iyi oyunculukların olmadığı, ilk yarısına kadar elle tutulur bir şey vaat etmeyen ve ilk bakışta zaman ayırmaya değmeyecek bir film izlenimi veren bu yapım, benim için Türk sinema sektöründe iz bırakan yapımlardan biri. Yönetmenliğini Taylan Biraderler'in yaptığı bu film "Psikolojik Korku" türünde bence ülkemizde yapılmış en iyi filmlerden biri. Film, ikinci yarısında izleyiciyi ürpertmeyi ve düşündürmeyi kesinlikle başarıyor. Fakat bu filme başladıysanız bitirmelisiniz. Çünkü film, ilmek ilmek işlediği tüm detayları size sonunda bir bir gösteriyor. Yani sonuna kadar izleyenlere ödülünü vermeyi ihmal etmiyor. İçeriğin bundan sonrası, filmi izlemeyenler için SPOİLER içeriyor, bu yüzden filmi izledikten sonra göz atın derim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/318/60/deprem-konulu-bu-turk-filmini-bircok-kisi-gozden-kaciriyor-kucuk-kiyamet-780x439.png[/RESIM] ● Öncelikle filmde de gördüğünüz gibi izlediğimiz her şey, enkazda kalan bir depremzedenin zihninin içinde yaşananlardan ibaret. ● Başrolümüzün Fethiye'deki sahnelerde kana kana su içtiğini görürüz. Bu onun enkaz altında kalan ve susayan biri olduğunu bize gösteriyor. ● Ailemizin gittiği Fethiye'deki ev, tüm kutsal dinlerde bahsedilen ve ölen veya 'koma' diye tabir edilen ölmek üzere olan insanların bulunduğuna inanılan ARAF'ı temsil ediyor.  ● Tüm saatleri 1:19'da durmuş olarak görüyoruz. Bu bize, enkaz altındaki kadının depremden önce son gördüğü saati gösteriyor. Fethiye'de, yani araf'ta zaman akmıyor. ● Anladığınız üzere ailemizi karşılayan Bekçi, Azrail ve bu kişinin ağzından düşürmediği "Ev sahibi" de Allah/Tanrı olarak betimlenmiş. ● Kahvede gördüğümüz kişi, başrolümüzün depremden önce TV'de gördüğü kişiydi.  ● Ailenin depremden önce yediği yemek ile, Fethiye'de yedikleri yemeğin aynı olduğunu görüyoruz. İşte film bize burada aslında bu dünyanın bir bilinçaltında geçtiğini söylüyor. Başrolümüz hayalinde, depremden önce yediği ve hatırladığı son yemeği kullanıyor.  ● Ailemizin babası Zeki kahvede yol tarifi sorar, kahveci "Bura yolun sonunda..." diyerek onu yine bulunduğu yere gönderir. Adam "Buralar çok tenha? Neden böyle?" deyince de aynı kahveci "Buranın insanı böyle, bi gün var bi gün yok. zaten ne ki abi? Bi gök var bi de yer, biz de arada. Korkuyon mu sen? Korkma..." diyerek Araf'taki insanları betimler.  ● Başrolümüzün Fethiye'de yani Araf'ta gördüğü TSUNAMİ ise deprem anında devrilen Akvaryum'un bilinçaltına yansımasıydı. ● Başrolümüz, kardeşinin açmış olduğu Küçük Kıyamet sergisi kitapçığındaki görselleri depremden önce gördüğü için Araf'ta kaldığı zaman diliminde bilinçaltı bu görselleri işliyor. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
5.9b
1
1 yıl
Listede Biz de Varız! The Guardian'a Göre 21. Yüzyılın En İyi 100 Filmi!
Listede Biz de Varız! The Guardian'a Göre 21. Yüzyılın En İyi 100 Filmi!
1821 yılında kurulan dev, İngiliz yayın kuruluşu "The Guardian", 21. yüzyılın en iyi 100 filmini listeledi. The Guardian'ın en iyi filmler listesinde benim de burada sizlere tavsiye olarak sunduğum pek çok film mevcut. Aslında bu tarz listelerde hep bir şeylerin eksik olduğunu düşünsem de, Guardian, bu konuda yaptığı listeler ile önemli bir konuma sahip. O yüzden ben de bu listeyi burada sizlerle paylaşmak istedim. Diğer birçok sitenin yaptığı gibi listeye sondan başlamak yerine sizlere ilk olarak ilk 10 filmi göstereceğim. Bu arada bu listeye girmeyi başarabilen tek Türk filmi de 38. sırada kendine yer bulan Nuri Bilge Ceylan imzalı Bir Zamanlar Anadolu'da filmi oldu.  (Gelecekte geçen film tavsiyelerime de buraya tıklayarak göz atabilirsiniz) İşte The Guardian'a göre 21. yüzyılın en iyi 100 filmi!  1. 21. yüzyılın en iyi filmi "There Will Be Blood" oldu[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/115/61/listede-biz-de-variz-the-guardian-a-gore-21-yuzyilin-en-iyi-100-filmi-780x439.jpeg[/RESIM]IMDB puanı da 8 olan bu film, 21. yüzyılın en iyi filmi seçildi. 2 buçuk saatin üstündeki uzunluğu ile birçok kişinin es geçtiği bu filmi de izlemelisiniz. 2. Onu "12 Years a Slave" takip ediyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/115/48/listede-biz-de-variz-the-guardian-a-gore-21-yuzyilin-en-iyi-100-filmi-780x439.jpg[/RESIM]Sizlere de burada tavsiye ettiğim bu nefis filmi hala izlemediyseniz mutlaka izleyin. Filme Git ► 3. Boyhood[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/115/69/listede-biz-de-variz-the-guardian-a-gore-21-yuzyilin-en-iyi-100-filmi-780x439.jpg[/RESIM] 4. Under the Skin (2013) 5. In the Mood for Love (2000) 6. Caché (2005) 7. Synecdoche, New York (2008) 8. Moonlight (2016) 9. Zama (2017) 10. Team America: World Police (2004) 11. Mulholland Dr. (2001) 12. Son of Saul (2015) 13. Far From Heaven (2002) 14. White Material (2009) 15. Shoplifters (2018) 16. The Act of Killing (2012) 17. The Great Beauty (2013) 18. A Serious Man (2009) 19. Lincoln (2012) 20. Roma (2018) 21. The White Ribbon (2009) 22. Spirited Away (2001) 23. Borat (2006) 24. Ida (2013) 25. Get Out (2017) 26. A One and a Two – Yi Yi (2000) 27. The Grand Budapest Hotel (2014) 28. The Tree of Life (2011) 29. Nebraska (2013) 30. Leviathan (2014) 31. Anomalisa (2015) 32. Gravity (2013) 33. The Royal Tenenbaums (2001) 34. The Child – L’Enfant (2002) 35. 45 Years (2015) 36. A Separation (2011) 37. Dogville (2003) 38. Bir Zamanlar Anadolu’da (2011) Filme Git ►   39. Meek’s Cutoff (2010) 40. Unrelated (2007) 41. The Handmaiden (2016) 42. 4 Months, 3 Weeks and 2 Days (2007) 43. The Wolf of Wall Street (2013) 44. Toni Erdmann (2016) 45. 13th (2016) 46. Volver (2006) 47. Margaret (2011) 48. The House of Mirth (2000) 49. 24 Hour Party People (2002) 50. Before Sunset (2004) 51. Crouching Tiger, Hidden Dragon (2000) 52. Amores Perros (2000) 53. Fire at Sea (2016) 54. The Social Network (2010) 55. Russian Ark (2002) 56. Behind the Candelabra (2013) 57. Leave No Trace (2018) 58. Wuthering Heights (2011) 59. Gangs of Wasseypur (2012) 60. Ted (2012) 61. The Souvenir (2019) 62. Waiting for Happiness (2002) 63. We Need to Talk about Kevin (2011) 64. The Incredibles (2004) 65. Happy as Lazzaro (2018) 66. Brokeback Mountain (2005) 67. Dogtooth (2009) 68. Mr Turner (2014) 69. Paddington 2 (2017) 70. Anchorman: The Legend of Ron Burgundy (2004) 71. Capernaum (2018) 72. Waltz With Bashir (2008) 73. Love & Friendship (2016) 74. Un prophète (2009) 75. Philomena (20139 76. Ten (2002) 77. Lost in Translation (2003) 78. Ocean’s Eleven (2001) 79. Persepolis (2007) 80. Requiem for a Dream (2000) 81. Fish Tank (2009) 82. Stories We Tell (2012) 83. The Son’s Room (2001) 84. Tropical Malady (2005) 85. Burning (2018) 86. No Country for Old Men (2007) 87. The Wind that Shakes the Barley (2006) 88. Gomorrah (2008) 89. The Selfish Giant (2013) 90. Eden (2012) 91. Etre et Avoir (2002) 92. The Hurt Locker (2008) 93. You, the Living (2007) 94. Gladiator (2000) 95. Call Me By Your Name (2017) 96. Private Life (2018) 97. Fahrenheit 9/11 (2004) 98. The Dark Knight (2008) 99. Bright Star (2009) 100. Once Upon a Time in Hollywood (2019)  
6.6b
0
4 yıl

kaanintavsiyesi.com
Samimi Film Tavsiye Platformu
Hayat, kötü filmler izlemek
için çok kısa.