Öncelikle birazdan burada görüp okuyacağınız her şey SPOİLER içermektedir. Yani zaten siz de bölümü izledikten sonra buraya gelmişsinizdir diye düşünüyorum. Eğer 8. Sezon 3. bölümü izlemeden yolunuz bir şekilde buraya düştüyse de sizden ricam, bir şeylerin tadının kaçmaması için lütfen önce gidip bölümü şöyle bir yalayıp yutun, sonra hemen koşar adımlarla buraya gelin ve göz atın.
Hadi şimdi tüm uyarılar yapıldıysa son zamanlarda izlediğim en iyi şey olan Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm'de neler oldu, hangi sahneler nefesimizi kesti, kim nerede hangi hareketi ile gönlümüzü kazandı, bunlara birlikte bakalım.
(Bu arada, bölümü çok beğendim, fakat eleştirilmesi, söylenmesi gereken yerler elbet var. İşte bu incelemede, beğendiğim kısımlardan çok, eleştirmek istediğim kısımlara değineceğim)
Şimdi; Savaş için tüm hazırlıklar yapılıyor. Khaleesi ve Jon, ejderha üzerinden savaş alanını ejder bakışı izlerken, Arya ve Sansa da sur üzerinden olup biteni kuş bakışı izliyor.
Fakat savaşın ilk hamlesi karşıdan değil, bizim taraftan geliyor. At üzerindeki Dothraki'ler başlıyorlar dört nala koşmaya ama neden? Muhtemelen bu soruyu siz de kendinize sordunuz. Binlerce Dothraki neden karanlığın içine doğru koşuyor? Buna, alışkanlık deyip geçmek istiyorum. Yani aklıma başka bir şey gelmiyor... Düşmanın üzerine dört nala koşmak vahşi Dothraki alışkanlığı olsa gerek... Ve sonuç; Hepsi de telef olup gidiyor. Neden yani neden? Karşı tarafın güçlü olduğu günde bin kez söylenen bir durumken neden böyle bir hamle yapılıyor?Okçular nerede?
Tamam mancınık sistemi, lekesizler falan tamam ama Lord of the Rings hayranlığımızdan olsa gerek, şahsen ben büyük bir okçu taburu bekledim. Hatta ilerleyen sahnelerde binlerce ölü öylece durdu... "Saplasana abi?" diye iç geçirdim sürekli... Surlara dayandıklarında da bir kızgın yağ fena olmazdı.Ejderhalar çok az kullanıldı diye düşünüyorum... Ejderhalı bir şeyler izlemek istiyoruz yahu bunu anlayın artık neyse maaliyeti toplayalım aramızda...
Fakat özellikle ay ışığı altında, bulutların içinde karşı karşıya geldikleri an muhteşemdi. Sanki yıllardır beklediğim ve görmek istediğim sahne oymuş gibi geldi. Fakat tam da orada o ay ışığı altında uzak çekim ile kapışsalar, biri mavi buz biri turuncu ateş püskürtseydi nefis olmaz mıydı?Bu arada Melisandre'nin aniden karanlıklar içinden at üzerinde çıkıp gelmesi ve gücüyle askerlere + bonus vermesi şahane değil miydi be?
Yüzüklerin Efendisi'nde Elf'ler yardıma geldiğinde nasıl sevinip heyecanlandıysam, Melisandre'nin gelişinde de tam olarak onu hissettim. Şahaneydi... Fakat yıllardır izlediğimiz Melisandre, huzur içinde ölebilmek için böyle bir yardımda bulundu ve son sahnelere doğru da huzur içinde ölüp gitti... Arya'ya "Mavi Gözleri de öldüreceksin" demesi de şahane bir replik oldu...Bu arada Jon'un bir kurdu vardı savaş meydanında ona ne oldu? Ya ben gözden kaçırdım ya da kurdumuz o hengamede kaybolup gitti...
Ejderinden düşen "Khaleesi" olayı güzeldi... "Ne olacak?" dedirtti
Düştükten sonra ejderhasının onu kurtarıp kaldıracağını ve daha güçlü bir şekilde savaşacaklarını falan düşündüm fakat işler pek öyle olmadı... Baya ejderhaların annesi kraliçemiz savaş meydanının ortasında yaşam mücadelesi verdi...Jon savaş meydanında Night King ile kafa kafaya geldi ve o da ne?
Kralımız tek el hareketi ile yerdeki ölüleri diriltti ve yüzlercesini Jon'un üzerine saldı... Tabi tüm ölüler dirildiği için düşman sayısı 4'e, 5'e katlanmış oldu... İşte ben tam da orada kendimi onların yerine koyup düşündüm. Yani 2 saattir deliler gibi savaşıyorsunuz, tam biraz etraf duruldu derken yerdeki ölülerin tekrar canlandığını görüyorsunuz... Ne hissedersiniz? Ben anasını satayım böyle işin deyip dizlerimin üzerine çöküp semaya doğru bakar ve son duamı ederdim yalan yok.Tyrion ile Sansa'nın mahzende hafiften geçmişe gidip, bazı şeyler ile yüzleşmeleri de güzeldi
Her ne kadar sonunda korkudan oldukları yere bıraksalar da, kıyamet koparken ikisinin birbirine "Tüm manitalarım içinde en iyisi sendin" demeleri falan güzel olaydı. Bizi o yukarıdaki kaostan, gürültüden birkaç saniye kopardı...Şimdi gelelim ölümlere...
Yahu yıllarca ortamlarda "Abi Game of Thrones bu başrol dediklerimiz bile ölüyor adamlara helal olsun" deyip durduk fakat sezonlarca beklediğimiz savaş oldu ve kemik kadrodan kimseler ölmedi? Hadi Sansa'yı öldürmediniz, Kuzey'i ona bırakacaksınız anladık da en azından Sam falan ölseydi be... Azıcık üzülseydik birilerine di mi... Peh!Gelelim gözleri kapatınca başka diyarlara giden kardeşimiz Bran'e...
Savaş alanında gözleri kapatıp karga olarak bir yerlerde dolandı durdu ama neden? Niye? Bunun cevabını bir türlü alamadık. Tamam ileride kesin vereceksiniz ama o neydi? Sadece savaşı karga gözünden bize göstermek mi istediniz? Bunun böyle olmadığına inanmak istiyorum...Veeee karşınızda Game of Thrones 8. sezon 3. bölümü izleyen herkesin favorisi; "Arya!"...
Arya bu bölümde, şimdiye kadar öğrendiği her şeyi sergiledi. Hem savaş meydanında yaptıklarıyla, hem de kedi gibi sinsice süzülüp Night King'e hançeri saplamasıyla hepimizin gönlünü kazandı...Arya, Night King'e tam anlamıyla bir suikast düzenliyor!
Zaten bunun eğitimini aldığını önceki bölümlerde izlemiştik. Düşmanının yanından öyle sessiz geçiyordu ki, düşman sadece küçük bir rüzgar hissediyordu. İşte bu bölümde de bunu uyguladı ve Night King'e sessiz ve nokta atışı bir şekilde saldırdı. Hançeri soktu ve işi bitirdi. Ve ejderha da olmak üzere mavi gözlü tüm ölüler sonsuza kadar öldü.Ejderha ateşinin içinden gülümseyerek çıkan Night King, bir hançer ile tuzla buz oldu...
Hem de hiç konuşmadan. Tam Bran'e bir şeyler söyleyecek, bazı şeyleri açıklayacak ve biz de bir şeyler anlayacağız diyorduk ki Arya nefis bir saldırı yaptı ve kralı yere serdi. Açıkçası sahne nefisti fakat Night King gibi kudretli bir karakterin ölümü bu şekilde mi olmalıydı? Orası biraz muamma...Dizinin en büyük savaşı 3. bölümde yaşandı ve bitti. Peki sonra ne olacak?
5 Mayıs'ta izlenebilecek 4. bölümde neler olacak? Ya da sonrasında? Açıkçası bu koca savaşın bir bölümde işlenmesi, bundan sonraki 3 bölümde taht kavgası izleyeceğiz anlamına geliyor. Bu birçok kişiyi mutlu etmese de beni içten içe keyiflendiriyor. Çünkü o kasvetli kış atmosferinden uzaklaşıp keyifli birkaç savaş izleyeceğiz..Bence;
Game of Thrones 8. sezon 3. bölümün en güzel anı: Şüphesiz Arya'nın Night King'e hançeri saplaması ve çok uzakta savaşan Dothraki'lerin alevli kılıçlarının ışıklarının birer birer sönmesiydi.
Game of Thrones 8. sezon 3. bölümün en gerilimli anı: Savaş başlamadan önce yaşanan o birkaç dakikalık sessizlik bence bu savaşın en gerilimli anıydı.
Game of Thrones 8. sezon 3. bölümün keşkeleri: John keşke iştahımızı kabartan daha kahramanca sahnelerde bulunsaydı. Ejderhalar daha fazla kullanılsaydı. Bran, ileriye dönük birkaç ipucu verseydi. Tyrion hep olduğu gibi birkaç zeki hamle yaparak savaşa dahil olsaydı...
Her şeye rağmen nefesimin kesilerek izlediğim, şahane bir bölümdü. Neredeyse 1 buçuk saat süren bu bölümün, Game of Thrones'un yıllarca akıldan çıkmamasını sağlayacak en iyi 3 bölüm arasında olduğunu düşünüyorum. Ve öngörülerim dizinin Bran'e odaklanması yönünde... Yani Bran, tamamen her şeyin gidişini değiştirecek. Müneccim olmaya gerek yok Bran çok büyük adam, yazın bir yere...
Bu arada "Kaan iyi güzel Game of Thrones 8. sezon 3. bölümü yalayıp yuttuk, 4. bölüme kadar neler izlesek?" diyenleriniz hemen aşağıdaki butona tıklayarak moduna göre film önerisi bulabilir!
Moduna Göre Film Tavsiyesi Seç! ►