House of the Dragon: Ejderha Özlemi Çekenlerin Yeni Dizisi!

31 Ağustos 2022
4.4b
1 Yorum
House of the Dragon: Ejderha Özlemi Çekenlerin Yeni Dizisi!

Game of Thrones dizisi, hiç şüphesiz ki "en iyi dizi" dendiğinde akla gelen ilk yapımlardan biri. Her bir bölümü neredeyse bir film bütçesiyle çekilen bu dizi, tüm dünyada o kadar büyük bir ses getirdi ki, House of the Dragon adlı yeni bir spin-off projesi hayata geçirildi. House of the Dragon dizisinin ilk yayınlanacağı haberini aldığımdan beri heycanım günden güne giderek yükseldi. Peki House of the Dragon dizi konusu nasıl? House of the Dragon oyuncuları kimler? Bu dizi izlenir mi?... İşte ben de bugün size kısaca bu diziden bahsetmek istiyorum.

Hadi gelin şimdi özellikle ejderha özlemi çekenlere ilaç gibi gelecek olan House of the Dragon dizisine şöyle kısaca birlikte bir göz atalım!

Bu içerik için YouTube kanalımızda hazırladığımız şu videomuzu da izleyebilirsiniz!

House of the Dragon dizisi tam olarak neyi konu alıyor?

House of the Dragon: Ejderha Özlemi Çekenlerin Yeni Dizisi!
House of the Dragon dizisi, Game Of Thrones dizisinde yaşananlardan 200 yıl öncesine gidiyor ve o yıllarda yaşanan olayları konu alıyor. Targaryen Hanesi'nin hayatına konuk olduğumuz dizi, bolca ejderha da içeriyor tabi. Targaryen'ların iç savaşlarını izlediğimiz dizi, saray ve aile içindeki karışıklıkları ve bununla birlikte gelişen olayları Game of Thrones atmosferine yakın bir havada bizlere gösteriyor.

İzlenir mi? İzlenir. Fakat eksiklikler var mı? Kesinlikle var...

House of the Dragon: Ejderha Özlemi Çekenlerin Yeni Dizisi!
House of the Dragon dizisinin yayınlanan 1. ve 2. bölümünü izledim. İlk bölümde birçok hayal kırıklığı yaşasam da 2. bölümde durumu biraz toparladılar diyebilirim. Bu ivmeyle giderse gerçekten iyi bir dizi olarak akıllarda kalabilir House of the Dragon. Yani GOT (Game of Thrones) gibi HOD (House of Dragon) da yıllar içinde hepimizin yaygın bir şekilde kullandığı kısaltmalardan biri olabilir.

Sadece sormak istediklerim var...

House of the Dragon: Ejderha Özlemi Çekenlerin Yeni Dizisi!
Game of Thrones, bize 10 yıl önce çok iyi görsel efektlerle hazırlanan etkileyici ejderhalar sunmuştu. Fakat aradan yıllar geçmesine, teknolojinin ilerlemesine ve yeni teknikler geliştirilmesine rağmen, nasıl oluyor da 10 yıl önce izlediğimiz ejderha, bu dizideki ejderhalardan daha iyi görünebiliyor? Bu sorunun cevabını sadece ben merak ediyor olamam...

● Bunun yanında; Dizide saray entrikaları bir hayli fazla, tamam bir ailenin iç savaşını izliyoruz fakat "Game of Thrones" da böyle değil miydi zaten? Yine de her bölümde farklı mekanlarda, birçok farklı hikaye izlemiyor muyduk? House of the Dragon'da neredeyse saraydan çıkamıyoruz... Daha çoklu hikayeler görmek isterdim doğrusu.

● Karakter ve oyuncuların daha derin olmasını beklerdim. Dizideki karakterlerin çoğu da soğuk ve donuk. İzleyici olarak hiçbir karakterle bağ kuramadım desem abartmış olmam.

- - - - - - 

Özet: Dizi, özellikle ilk bölümüyle beklentimin altında kaldı bu bir gerçek fakat 2. bölümüyle biraz daha toparladı. Bu, gelecek bölümlerle de bu şekilde artarsa, ortaya gerçekten iyi bir dizi çıkabilir. Hali hazırda bu tür büyük bütçeli işler her zaman karşımıza çıkmıyor. Tüm bu hayal kırıklıklarına rağmen, yine de sıkı bir şekilde izleyip, tabiri caizse yiğidi öldürüp, hakkını vermek gerek.

- - - - - - 

• House of the Dragon dizisi Netflix'te var mı? Hayır, dizi Netflix'te değil, HBO'da yayınlanıyor.

• House of the Dragon dizisi oyuncuları kimler? Dizinin kadrosunda Matt Smith, Milly Alcock, Paddy Considine, Emma D'Arcy ve Olivia Cooke gibi isimler yer alıyor.

• Dizi kaç bölüm? Dizinin 1. sezonu 10 bölüm olacak. Ayrıca dizi, 2. sezon onayını da aldı.

House of the Dragon: Ejderha Özlemi Çekenlerin Yeni Dizisi!

Modunu Seç ►

House of the Dragon: Ejderha Özlemi Çekenlerin Yeni Dizisi!

listesine yorum yap!
Kez U.
Kez U.
30 Nisan 2023
Çaylak
İlk birkaç bölüm yavaş tempolu başlasa da son 3 bölüm için hazırlık yapılmış diyebiliriz. Bunun yanı sıra karakterlerin bazılarının birkaç bölüm sonra değişmesi ve oyuncu ve izleyici arasındaki bağı olumsuz etkilediğini düşünüyorum. Ancak tabi ki de 2. sezonu iple çekiyorum :)
house of the dragon dizisihouse of the dragon konusuhouse of the dragon dizi konusuhouse of the dragon incelemehouse of the dragon yorumhouse of the dragon yeni bölümhouse of the dragon 2. sezonejderha dizisigüncel dizi tavsiyeleri
EN AKTİF ÜYELER
Okuması Saniye, Etkisinden Çıkması Saatler Süren, Sadece 6 Kelimeden Oluşan 10 Hikaye
Okuması Saniye, Etkisinden Çıkması Saatler Süren, Sadece 6 Kelimeden Oluşan 10 Hikaye
Bugün sizi, yeni keşfettiğim için üzüldüğüm bir hikaye yazım tekniği ile tanıştırmak istiyorum; "6 kelimelik hikaye"... Peki nedir bu 6 kelime olayı? Aslında bu olayın şöyle bir hikayesi var; Ünlü yazar Ernest Hemingway'e bir gün bir toplantıda, bir başka edebiyatçı tarafından "Ne kadar yeteneklisin ki?" sorusu soruluyor. Hemingway de, "Senin hayal edemeyeceğin kadar" cevabını veriyor ve bunun üzerine karşıdan "O zaman 10 kelimeyi geçmeyen etkileyici bir hikaye yaz şimdi de görelim! Eğer yapabilirsen herkesin önünde sana saygılarımı sunacağım!" gibi bir cümle geliyor. Bunun üzerine Hemingway kalemi kağıdı eline alıyor ve sadece 6 kelimeden oluşan şu çarpıcı hikayeyi yazıyor;   "Satılık: Bebek patikleri. Hiç giyilmedi." [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/17/18/okumasi-saniye-etkisinden-cikmasi-saatler-suren-sadece-6-kelimeden-olusan-10hikaye-780x439.jpg[/RESIM] İşte bundan sonra da dünyada bir 6 kelimelik hikaye akımı başlıyor ve günümüze kadar geliyor. Hadi gelin şimdi benim çok etkilendiğim bu kendisi kısa, etkisi uzun hikayelere bir bakalım. 1. Üzgünüm asker, ayakkabılar çift halinde satılır. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/17/99/okumasi-saniye-etkisinden-cikmasi-saatler-suren-sadece-6-kelimeden-olusan-10hikaye-780x439.jpg[/RESIM] 2. En küçük tabutlar, en ağır olanlardır. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/17/94/okumasi-saniye-etkisinden-cikmasi-saatler-suren-sadece-6-kelimeden-olusan-10hikaye-780x439.jpg[/RESIM] 3. Yanlış numara dedi, tanıdığım bir ses... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/17/91/okumasi-saniye-etkisinden-cikmasi-saatler-suren-sadece-6-kelimeden-olusan-10hikaye-780x439.jpg[/RESIM] 4. Babam savaştan döndü, bayrağa sarılı olarak. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/17/93/okumasi-saniye-etkisinden-cikmasi-saatler-suren-sadece-6-kelimeden-olusan-10hikaye-780x439.jpg[/RESIM] 5. Dünyada tek kişi kalmıştı. Kapı çaldı. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/17/89/okumasi-saniye-etkisinden-cikmasi-saatler-suren-sadece-6-kelimeden-olusan-10hikaye-780x439.jpg[/RESIM] 6. Aramayacağım, aramayacağım, arıyorum, niye aradım, aramayacağım... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/17/51/okumasi-saniye-etkisinden-cikmasi-saatler-suren-sadece-6-kelimeden-olusan-10hikaye-780x439.jpg[/RESIM] 7. Hamileyim demişti. Cenazesinden 2 ay önce... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/17/87/okumasi-saniye-etkisinden-cikmasi-saatler-suren-sadece-6-kelimeden-olusan-10hikaye-780x439.jpg[/RESIM] 8. Afrika'ya gönderilen ilaçlarda tok karnına yazıyordu... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/17/21/okumasi-saniye-etkisinden-cikmasi-saatler-suren-sadece-6-kelimeden-olusan-10hikaye-780x439.jpg[/RESIM] 9. Tek kişilik aile fotoğrafını duvara astı. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/17/54/okumasi-saniye-etkisinden-cikmasi-saatler-suren-sadece-6-kelimeden-olusan-10hikaye-780x439.jpg[/RESIM] 10. "15. yıldönümümüz, tek kişilik masa lütfen." [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/17/1/okumasi-saniye-etkisinden-cikmasi-saatler-suren-sadece-6-kelimeden-olusan-10hikaye-780x439.jpg[/RESIM] Bunlar benim görüp, duyup, bildiklerim. Eğer sizin de yazdığınız, bildiğiniz 6 kelimelik hikaye varsa, aşağıya yorum olarak bırakabilirsiniz.
7.5b
0
5 yıl
Netflix'in "Atiye" Dizisi Nasıl Olmuş? Detaylar | Karakter İncelemesi!
Netflix'in "Atiye" Dizisi Nasıl Olmuş? Detaylar | Karakter İncelemesi!
Biliyorsunuz, size buradaki şu kategorimizde, izleyip beğendiğim iyi Netflix filmlerini tavsiye ediyorum. Fakat Netflix, Hakan Muhafız ile birlikte artık orijinal Türk dizilerine de imza atmaya başladı ve aylar önceden, Beren Saat başrollü "Atiye" dizisini duyurdu. Geride bıraktığımız hafta ise Atiye dizisi Netflix'te yayınlandı ve dizi büyük bir atak yaparak sosyal platformlarda en çok konuşulan konu oldu. Yayınlandığı süre üzerinden günler geçmesine rağmen başlığı hala Ekşi Sözlük'te, hakkında en çok yazılanlar kısmında yer alıyor.  Atiye ve Dark Dizisi Arasındaki 7 Benzerlik İçin Tıkla ► Ben de sıvadım kolları ve 2 günde izleyip bitirdiğim Atiye dizisi hakkında sizlere bir inceleme yazmak ve Atiye dizi oyuncuları hakkında bazı detaylara değinmek istedim. Bugün bu içerikte, Atiye dizisinin olumlu ve olumsuz yönlerini ve Atiye dizisi karakterlerinin incelemesini okuyacaksınız. Hadi gelin şimdi hazırsanız Atiye dizisi nasıl olmuş? sorusunun cevabına bir bakalım.  İncelemeye Geçmeden Önce: "Ee Kaan yani ne diyorsun?" diyenler varsa bence bu dizi olmuş. O yüzden hala diziyi izlemediyseniz aşağıdakilere göz atmadan önce izleyip gelin derim.  Hazırsanız Atiye dizisi incelemesine, dizideki sevmediğim şeyler ile başlamak istiyorum[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/155/30/netflix-in-atiye-dizisi-nasil-olmus-detaylar-ve-karakter-incelemesi-780x439.jpeg[/RESIM]Görüntü kalitesi neden böyle? Sadece bana mı öyle geliyor yoksa dizinin görüntü kalitesinde ciddi bir teknik sorun mu var? Koca sezonu bitirdim fakat görüntü kalitesi hep kötüydü. Bunu "çok kötü sahneler vardı, sinematografi berbattı" olarak anlamayın, sadece görüntü teknik olarak parlak, net değildi. Dizinin atmosferi gereği "Şöyle görüntüyü biraz mat, bazı yerleri de flu yapalım gizemli olalım" mı dediler acaba? Ki böyle düşündülerse de bile, gerçekten uygulamaya geçirme konusunda sorun yaşamışlar çünkü sonuç ortada.  Neden her şeyi bize açıklıyorsunuz? Dizideki tüm sırları, farklı karakterler üzerinden bize neden anlatıyorsunuz? Bırakın biz çözelim, çözünce mutlu olalım. Her şeyi, her detayı, her sırrı farklı oyuncular, farklı sahnelerde sürekli konuşuyor ve bunu seyirciye açıklıyorlar. Bu olay bir süre sonra insanın canını gerçekten çok sıkıyor. Bırakın biz "Vay anasını bu öyleyse, o da öyle o zaman" diyerek olayı çözelim ve ufkumuzu açalım. Bizi salın. İstanbul'dan 5 dakikada nasıl Adıyaman'a, Urfa'ya gidiyorsunuz? Yahu ışınlanmayı buldunuz da o sahneyi kaçırdım mı acaba diye bile düşündüm. Kız Adıyaman'da kaybolmuş, e ne yapalım? Hadi hemen tam da bu şekilde hemen Adıyaman'a geçelim diyorlar ve bir bakıyoruz, birden Adıyaman'dalar. Tamam 15 dakika yolculuk izlemeyelim ama bari bir uçak kanadı, şehir manzarası falan gösterin de nasıl gittiğiniz anlayalım. Bu tip önemsenmeyen detaylar bizi çok üzüyor, bilesiniz.  Bazı replikler o kadar zorlama ki... Şimdi şunu hatırlayın. "Lanet olsun! Gidelim ve şu Nemrut'taki gizemi çözelim!"... Yahu bu ne? Bu nasıl bir replik? Kimse de "Aga biz ne yapıyoruz? Tamam İngilizce'den çeviriyoruz ama çok kötü olmadı mı bu?" demedi mi yahu? Böyle zilyon tane kötü, yersiz ve zorlama replik var. Tam mistik olaylar içindeyiz, böyle bir repliği bir duyuyorum, bütün o gizemli etkileyici hava uçup gidiyor sanki. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/155/39/netflix-in-atiye-dizisi-nasil-olmus-detaylar-ve-karakter-incelemesi-780x439.jpg[/RESIM] Hadi gelin şimdi bir de dizimizde beğendiğim şeylere şöyle bir bakalım[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/155/97/netflix-in-atiye-dizisi-nasil-olmus-detaylar-ve-karakter-incelemesi-780x439.jpeg[/RESIM]Dizinin atmosferi gayet başarılı Dizinin ilk 2 bölümü şahaneydi diyebilirim. Gerildim, merak ettim ve hatta yer yer ürktüm. İzlerken bir yandan da bir yabancı gözüyle izledim diziyi ve gerçekten ilk bölümlerde çok beğendim. Mistik, gizemli hava dizide çok iyi yansıtılmış.  Anadolu kültüründe zaten var olan mistik olayların ele alınması şahane!  Yıllardır hep söylenir dururdum. Yahu topraklarımızda o kadar çok esrarengiz hikaye var ki, neden bunları filmleştirmiyoruz? diye. Sağ olsun Netflix bu olaya el attı ve Anadolu'daki olayları ve geçmiş tarihi inceleyip ortaya böyle mistik, gizemli bir dizi çıkardı. Gerçekten bundan çok mutlu ve gururluyum.  Dizi sürüklemeyi başarıyor!  Böyle gizem-gerilim konulu yapımlar, izleyiciyi sürükleyemezse, bir sonraki adımı merak ettiremezse bir hiçtir. Fakat bu dizi yani Atiye, izleyeni peşinden sürüklemeyi başarıyor. Hakan Muhafız, bu konuda yer yer sıkıyordu. Fakat Netflix, Atiye dizisi ile bu açığı bence kapatmayı başarmış.  Turistik açıdan şahane sahneler!  Göbeklitepe'nin dünya tarihinde kapladığı yerin büyüklüğünü biz Türklerin hala kavrayamadığını düşünüyorum. Bakın arkadaşlar burası dünya üzerinde şimdiye kadar bulunmuş en ama en eski yapı. Mısır piramitlerini ya da diğer şeyleri bir kenara bırakın. Çünkü Göbeklitepe hepsinden daha eski ve bizim ülkemizde yer alıyor! Sadece bunu dünyaya göstermeyi başardığı için bile bu dizi alkışlanması gereken bir yapım. Bir de bunun üzerine daha Nemrut gibi pek çok şahane bölgemizi de ele alıyor Atiye dizisi. Bu yüzden bunun, ülkemiz ve tarih bilimi açısından da çok iyi bir adım olduğuna inanıyorum. Şimdi gelelim Atiye dizisi oyuncuları tarafından hayat verilen o karakterlere; Beren Saat ve Atiye ile başlamak istiyorum[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/155/55/netflix-in-atiye-dizisi-nasil-olmus-detaylar-ve-karakter-incelemesi-780x439.jpg[/RESIM]Allah aşkına, Beren Saat'i "Bihter" dışında bir rolde izleyen var mı? Atiye'yi izlerken neden hala Bihter'i izliyor gibi hissediyoruz? Bunun, Bihter karakterinin unutulmaz olduğuyla falan ilgisi yok, Beren Saat yıllardır oyunculuğunun üzerine hiçbir şey koymadan ilerlemeye çalışıyor. Atiye dizisi konusu beni çok şaşırtmıştı fakat onca mistik olayın içinde Beren Saat hala Bihter'i oynuyor. O yüzden dizimizin başrolü Beren Saat'in oyunculuğunu iyi bulmadığımı söyleyebilirim. Mehmet Günsür ve Erhan[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/155/46/netflix-in-atiye-dizisi-nasil-olmus-detaylar-ve-karakter-incelemesi-780x439.jpg[/RESIM]Fark ettiniz mi bilmiyorum ama Mehmet Günsür hala Fi dizisinde oynuyor gibi. Yahu gizem dolu bir dizidesin, neden hala son bıraktığımız gibisin? Aşk Tesadüfleri Sever'e bakın, ya da Muhteşem Yüzyıl'daki rolüne. Sonra da Atiye'yi izleyin. Aynı Günsür'ü izleyeceksiniz, çünkü Beren Saat gibi, Günsür de hala aynı... Erhan isminde bir Arkeolog rolünü oynuyorsun, tozun toprağın içindesin, biraz ortama uyum sağla, bu neyin kibarlığı... Metin Akdülger ve Ozan[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/155/47/netflix-in-atiye-dizisi-nasil-olmus-detaylar-ve-karakter-incelemesi-780x439.png[/RESIM]İşte bu! Oyunculuk, her yapımda kendine bir şeyler katma olayı bu. Yukarıda söylediğim her şey Akdülger'de mevcut. Bu adam gerçekten rollerini yaşıyor. Ağzından tükrükler saça saça oynuyor ve bu da gerçeklik açısından bize geçiyor. Ozan rolüne cuk oturmuş diyebilirim.  Melisa Şenolsun ve Cansu[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/155/56/netflix-in-atiye-dizisi-nasil-olmus-detaylar-ve-karakter-incelemesi-780x439.png[/RESIM]İşte bu diziyi dünyaya pazarlarken kullanmamız gereken yüz... Şenolsun, oyunculuğu çok üst düzey olmasa da dizide parlıyor. Hani bazı ünlüleri yolda görürsünüz de hiç ünlü değil gibidir ya, heh işte Melisa Şenolsun onlardan değil. Bu kız şu Hollywood'a da gitse, yine adından söz ettirebilir. Cüretkar sahneleri, yaşadığı duygu patlamaları ile Cansu rolüne cuk oturmuş diyebilirim.  Son olarak Tim Seyfi[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/155/49/netflix-in-atiye-dizisi-nasil-olmus-detaylar-ve-karakter-incelemesi-780x439.jpg[/RESIM]Ozan'ın babası rolünde karşımıza çıkan bu oyuncumuz ise yarı Alman yarı Türk bir oyuncuymuş. Mış diyorum çünkü kendisi hakkında bu diziye kadar pek bir bilgim yoktu. Hala da var sayılmaz tabi, fakat şunu söyleyebilirim ki; Bu abimiz, bu diziye gizemli bir hava katmaya çalışsa da bu olmuyor. Soğuk kanlı, acımasız ve gizli planları olan zengini oynuyor fakat onun olduğu sahnelerde nedense tadımın kaçtığını fark ettim. Belki daha otoriter, daha iri yapılı ve ağır bir oyuncu seçilebilirmiş. Tabi yine de çok kötü değil, fakat çok iyi de değil derim.  ● Aşağıdaki butona tıklayarak modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
5.7b
1
3 yıl
Netflix'in Yeni Filmi "Project Power" Olmuş mu? (Kısa ve Öz İnceleme)
Netflix'in Yeni Filmi "Project Power" Olmuş mu? (Kısa ve Öz İnceleme)
Biliyorsunuz izleyip, beğendiğim Netflix filmlerini sizlere şu kategoride tavsiye ediyorum. Bugün ise, Netflix'in yeni filmi "Project Power" ile karşınızdayım. Filmi az önce bitirdim ve hemen kolları sıvayıp sizler için, en azından birkaç dakikada okuyup kararınızı verebileceğiniz kısa ve öz bir Project Power incelemesi yazmak istedim.  YouTube'ta ÜCRETSİZ İzleyebileceğiniz 13 İyi Film! ►  Yani buraya "Project Power konusu" veya "Proje filmi yorumlar" gibi aramalar sonucu yolunuz düştüyse birazdan tam olarak aradığınızı bulabileceğinizi söylemek isterim. E hadi gelin şimdi Netflix'in son filmi Project Power filmi olmuş mu, izlenir mi, oyunculuklar, senaryo nasıl? hepsine birlikte göz atalım! Öncelikle nedir bu yeni Netflix filmi Project Power'ın konusu?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/205/65/netflix-in-yeni-filmi-project-power-olmus-mu-kisa-ve-oz-inceleme-780x439.png[/RESIM]Şöyle düşünün; Doğada renk değiştirip kamufle olan, kopan uzvunu yeniden çıkarabilen ve vücut sıcaklığını binlerce dereceye kadar yükseltebilen birçok mucizevi hayvan bulunuyor. Ya içtiğiniz bir hap, sizi 5 dakikalığına bu güçlerden birine sahip biri yapsaydı?... İşte filmimizin konusu tam olarak bu. Tabi işin içine biraz da aksiyon ve entrikalar giriyor ve ortaya aksiyon-fantastik ve bilim kurgu türünde bir yapım çıkıyor.  Peki film olmuş mu? İzlenir mi?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/205/88/netflix-in-yeni-filmi-project-power-olmus-mu-kisa-ve-oz-inceleme-780x439.jpg[/RESIM]Az önce taze taze filmi izleyip, bitiren biri olarak söylemek istiyorum ki film maalesef olmamış. Gerçekten böyle şahane fikirler, kötü filmlere dönüşünce o kadar üzülüyorum ki, keşke hiç izlememiş olsaydım da başka bir yönetmen, başka bir ekip bu filmi tekrar çekseydi diyorum... Filmin sadece dikkat çekici-süper güçlü iyi bir fikri var, fakat ondan sonrası yok. Üstelik oyuncu kadrosunda da çok sevdiğim 2 oyuncu Joseph Gordon-Levitt ve Jamie Foxx olmasına rağmen... "Kaan neden beğenmedin? Hangi noktaları kötüydü sence?" diyenler için aşağıda daha kapsamlı ve SPOİLER içeren bir paragraf yazacağım, Netflix'te izlenecek iyi filmler arıyorsanız da şu listem size ilaç gibi gelecektir, bir bakın derim. Kapsamlı inceleme bolca SPOİLER içereceği için bundan sonrası filmi izlememiş olanlar için tat kaçırabilir, uyaralım[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/205/3/netflix-in-yeni-filmi-project-power-olmus-mu-kisa-ve-oz-inceleme-780x439.png[/RESIM]Şimdi size mümkün olduğunca kısa bir şekilde bu filmi neden beğenemediğimi anlatacağım. - Elinde şahane mi şahane bir fikir var, önünde her izleyeni etkilemeyi başarabilmiş bir "hap" filmi Limitless ve oyuncu kadronda 2 nefis oyuncu var ve sen üç milyar yedi yüz elli milyon parayı ne yaptın?! Haftalar önce izleyip, beğenip sizlere de burada tavsiye ettiğim yine Netflix yapımı The Old Guard filmini hatırlayın. Hatta ondan bir önceki Netflix filmi Extraction'ı... İkisi de gayet elle tutulur bir senaryo ve ortalamanın üzerinde aksiyon-vurdulu kırdılı sahneler içeriyordu. Project Power'da ise filmdeki en büyük dövüş sahnesini NET olarak göremiyoruz bile... Evet şaka değil. Jamie abimiz gizli bir mekanı basıyor ve içerideki onlarca kişiyle dövüşmeye başlıyor ve o da ne? Bir bakıyoruz kamera mekandaki büyük tankın içine girmiş, oradan çekim yapıyor. Tabi doğal olarak tüm sahneleri flu bir şekilde izliyoruz. Hiçbir şey anlamadan birden fırtınadan sonraki sessizlikte açıyoruz gözümüzü ve Jamie abimizin herkesi indirdiğini görüyoruz. Bakın bu saçmalıktır, işi geçiştirmektir. "Biz iyi bir dövüş sahnesi çekemiyoruz, bu şekilde flu olarak açıklarımızı gizlemeye çalıştık" demektir. Bu bir nevi seyirciyle alay etmektir. Zaten filmin elle tutulur bir senaryosu, temelinde yatan iyi bir hikayesi yok, bir de böyle ucuz numaralar görmek izleyicinin tadını iyice kaçırıyor.  - Joseph Gordon gibi iyi bir oyuncunun bile ne yaptığını anlayamadık. Rap söyleyen genç kızımız sadece zaten dağınık olan konuyu daha da dağıttı. Yani film bitti ve elle tutulur hiçbir şey kalmadı, damakta tat bırakmadı. Kısacası üzdü. Eğer "özel güçlü", daha derli toplu bir film arıyorsanız şu tavsiyeme bir göz atabilirsiniz.  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
6.9b
0
2 yıl
Sıkıyor mu, Sarıyor mu Anlaşılamayan Netflix Dizisi "The Witcher" İncelemesi | Detaylar
Sıkıyor mu, Sarıyor mu Anlaşılamayan Netflix Dizisi "The Witcher" İncelemesi | Detaylar
Biliyorsunuz size buradaki "Netflix Filmleri" kategorimde, izleyip beğendiğim Netflix yapımı filmleri tavsiye ediyorum. Bugün ise menümüzde, sadece 2 gün önce yayınlanan, Netflix imzalı The Witcher dizisi var. Çıkacağını duyduğum ilk günlerden beri beni heyecanlandırmayı başaran bu diziyi çıktığı gibi 1 günde silip süpürdüm. Instagram hesabımızda yaptığım ankette de izleyip beğenenler ve beğenmeyenler yarı yarıya çıktı. Mesaj atıp "Çok kötüydü" diyen de oldu, "2. sezon ne zaman çıkacakmış Kaan?" diye soran da... Ben de bugün sizlere şöyle iyi ve kötü yönleriyle nefis bir The Witcher dizi incelemesi hazırlamak istedim. Bu arada bu inceleme bolca spoiler içerir, o yüzden devam etmeden önce aşağıdaki butondan Netflix'e gidip, diziyi üyeliğiniz ile izleyebilirsiniz. Sonra muhakkak buraya bekliyorum. Diziye Git ► Hadi şimdi arkanıza yaslanın ve önce The Witcher dizisi hakkında kısa bir bilgi edinelim, sonra da iyi ve kötü yanlarıyla The Witcher dizisini şöyle bir inceleyelim! Nereden çıktı bu dizi? Hangi çağı, hangi olayları anlatıyor? Oyuncuları kim?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/148/53/sikiyor-mu-sariyor-mu-anlasilamayan-netflix-dizisi-the-witcher-incelemesi-detaylar-780x439.jpg[/RESIM]Öncelikle eğer siz de benim ve milyonlarca insan gibi Yüzüklerin Efendisi ve Game of Thrones gibi yapımlara bayılanlardansanız, bu dizi sizin de ilginizi çekecektir. Polonyalı bir yazar olan Andrzej Sapkowski, 1994 yılında bir roman kaleme alıyor ve bu roman önce oyuna sonra da bu diziye dönüşüyor. Başrolümüzde ise meşhur Supermen'imiz "Henry Cavill" oynuyor. Dizimizin ilk sezonunda 8 bölüm var ve her bölüm 60 dakikadan oluşuyor. Büyücüler, yaratıklar, elfler, mutantlar, savaşlar ve orta dünya atmosferi tam sizlikse bu dizi sizin favoriniz olabilir.  Hadi şimdi The Witcher incelemesi başlasın! Önce dizi hakkındaki olumsuz yorumlarımı sıralamak istiyorum...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/148/47/sikiyor-mu-sariyor-mu-anlasilamayan-netflix-dizisi-the-witcher-incelemesi-detaylar-780x439.jpg[/RESIM] O ilk 2 bölüm neydi öyle? Öncelikle bu dizinin romanını okumamış, oyununu da oynamamış biri olarak bunları yazdığımı bilmenizi istiyorum... Konuştuğum kişilerin çoğu ilk 2 bölümden sonra bıraktıklarını söyledi, bu çok doğru çünkü dizi, olayları 3 farklı zaman dilimiyle işleyip, çok ileride birleştirdiği için ilk 2 bölümde izleyici hiçbir şey anlamadan birden olaylara balıklama atlamak zorunda kalıyor. Yani daha karakterlerin derinlikleri anlatılmadan, kim nedir, necidir bilmeden nasıl ölen bir kraliçe için bir his besleyebiliriz? Bir savaş geliyor fakat kim, neden saldırıyor bilmiyoruz. Birileri ölüyor fakat izleyici olarak hiçbir şey hissetmiyoruz. İşte bu da milyonlarca kişiyi ilk 2 bölümde diziden kopardı ne yazık ki. Kısacası, dizinin ilk birkaç bölümünü Witcher evrenini bilen kişiler izlesin diye çekmişler sanki...  "Bir geçmişten gösterelim bir gelecekten, biraz da şimdiki zamandan ekleriz..." Dizinin düzensiz bir akışı bulunuyor. Yani üstteki eleştirimde de dediğim gibi, bir bölüm izlediğiniz bir karakter, bir sonraki bölümde daha doğmamış olabiliyor. Witcher'ımız yaşlanmadığı için durumun farkına pek varamadan izliyorsunuz fakat bazı noktalar bu yüzden karmaşık veya saçma geliyor. "Kopuk kopuk hiçbir şey anlamadım" diyenler de tam da bu yüzden bir şeyler anlamamış oluyor. Dizinin ilk bölümlerinde olanları anlayabilmek için ilk sezonu tamamen izlemek gerekiyor.  Ezik büyücü kız ne zaman istediği erkeği elde edebilen güçlü bir alfaya dönüştü?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/148/1/sikiyor-mu-sariyor-mu-anlasilamayan-netflix-dizisi-the-witcher-incelemesi-detaylar-780x439.jpg[/RESIM] Dizide bazı kısımlar o kadar havada ki, sadece öyle bakıyorsunuz. Hiçbir şey hissetmiyor ve sonnucunu görünce "Ha böyle mi olmuş" deyip devam ediyorsunuz. Başrollerden olan büyücümüz Yennefer, kamburu olan, özgüvensiz, ezik, itilip kakılan bir genç kızdı. Fakat birden hızlandırılmış bir kampa girmiş gibi karşımıza büyü güçleri zirvede olan bir afet olarak çıktı. Hadi bir yan rol olsa anlarız da, dizinin başrollerinden birinin yontulmasını neden izlemedik? Domuz çiftliğinden çıkıp aynaya bakıp kendini beğenmedi ve hop, bir gecede bir Alfa! Bu yüzeysellik beni diziden itti açıkçası.  CGI yani bilgisayar efektleri bazen o kadar vasat durdu ki... Yapılan dizi bir orta çağ dizisi. Yani ejderhaların, büyücülerin, yaratıkların, fantastik mekanların olduğu bir dönemi anlatan bir dizide CGI müthiş olmalıydı. Yüzüklerin Efendisi serisi günümüzden tam 20 yıl önce çekildi ama taş gibi efektleri vardı. Kim diyebilir ki şurda şu efekt patladı, komik durdu? Yani hal böyleyken özellikle bazı yaratıkvari görüntülerde CGI çok kötüydü. Hayal kırıklıklarımın biri de buydu.  Kurgu o kadar akıcı değil ki, adamımız Witcher'ın olmadığı sahneler çok sıkıyor... Dizide öyle sahneler bulunuyor ki kurgu gerçekten vasat. İzleyici o kısımlarda, "Ay hemen Witcher kısmı gelse" diye saniye sayıyor resmen. Bu bir dizi için çok kötü bir durum. Game of Thrones'u baz alın mesela. 2 yan rol diyalog içindeyken bile dikkatle izlersiniz, kapacak bir şeyleriniz vardır çünkü. Fakat bunda Witcher'dan başka neredeyse hiçbir karakterin sahnesini darlanmadan izleyemiyoruz, sıkıyor çünkü.  Ana kötü tarafımız "Nilfgaard", fakat neden hiç çok kötü gibi değiller?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/148/45/sikiyor-mu-sariyor-mu-anlasilamayan-netflix-dizisi-the-witcher-incelemesi-detaylar-780x439.jpg[/RESIM] Bu durum da beni çok rahatsız etti mesela. Herkesin ağzında bir Nilfgaard'dır gidiyor fakat Nilfgaard tarafını bir görüyoruz, çapulcu takımı... Yerli filmlerdeki amatör kötüler gibiler... Yüzüklerin Efendisi serisini düşünün mesela, kötü bir taraf bellidir. Fakat burada kötü yok? Dizinin ana kötü tarafının hiç ürkütücü, gerçekten kötü olmaması puan kırdığım bir başka detay. Savaş kısmı da başlı başına ayrı bir hüsran. Koca imparatorluk askerleri zırh diye kadife elbiseler giymiş gibiler. Zırh tasarımı o kadar kötü ki, ilk dikkat ettiğimde "Yok, böyle değillerdir ya..." diye kendimi kandırmaya çalıştım. Şimdi sıra geldi dizi hakkındaki olumlu yorumlarıma[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/148/17/sikiyor-mu-sariyor-mu-anlasilamayan-netflix-dizisi-the-witcher-incelemesi-detaylar-780x439.jpg[/RESIM] Başrolümüz "Henry Cavill" rolünün hakkını fazlasıyla vermiş! Yukarıdaki olumsuz eleştirilerimde de söylediğim gibi, dizide hemen adamımız Witcher'ı görmek istiyoruz. Çünkü adamımız gerçekten sesiyle, hareketleriyle rolünün hakkını veriyor. Dublör kullanmaması ile de oldukça beğenimi kazanan Henry Cavill, bu işi çok iyi kurtarmış. Gerçekten romanını okumamış, oyununu da hiç oynamamış biri olarak bu karakteri çok beğendim.  Dizinin atmosferi şahane! Dizinin 1. bölümündeki ilk sahneden 8. bölümünün son sahnesine kadar dizi, kasvetli, orta çağ atmosferini hiç bozmuyor. Karanlık, sisli, kasvetli hava dizide çok iyi işlenmiş. Sadece bu etken bile insanı içine çekmeyi başarıyor.  Müzikler gerçekten iyiydi Özellikle bu tarz orta dünya yapımlarında kullanılan müzikler, çok büyük bir etken teşkil ediyor. 8 bölümün hepsinde de özellikle dikkat ettim ve bence bu dizide kullanılan müzikler gayet başarılıydı.  Başrolümüzün dövüşme sahneleri gerçekten beklentimin üzerinde çıktı Dublör kullanmıyor olması ile zaten gönlümü kazanmıştı fakat Henry Cavill, gerçekten iri cüssesiyle şahane dövüş sahneleri ortaya çıkarmış. Kafa kesmeler, kılıç saplamalar, şık dönüşler, hırpalanmalar, hepsi dozundaydı. Dövüş sahneleri gerçekten iyiydi diyebilirim. Genel anlamda nasıl mı buldum? Anlatayım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/148/85/sikiyor-mu-sariyor-mu-anlasilamayan-netflix-dizisi-the-witcher-incelemesi-detaylar-780x439.jpg[/RESIM] Şöyle bir durup düşünüyorum ve kendime "2. sezonu çıktığında izlemek için can atar mıyım?" diye soruyorum. Cevabım ise "Maalesef hayır" oluyor. Yani yukarıda da gördüğünüz gibi dizi için olumsuz eleştirilerim olumlulardan daha çok. Yani dizinin 2. sezonunu sabırsızlıkla bekleyenlerden değilim. Fakat fantastik dizi arayışımıza bir ilaç oldu mu? Evet... Sağda solda "Game of Thrones'tan daha iyi" gibi gerçek üstü yorumlara rast geliyorum ve gülümseyip geçiyorum. Aslında hiçbir yapımı birbiri ile kıyaslamam bunu doğru da bulmam hepsinin tadı tuzu ayrı fakat GOT nerede, bu dizi nerede... Genel olarak, boşlukta izlenir. Fakat müptelası olunmaz diyerek içinde bulunduğum durumu özetleyebilirim. The Witcher Oyuncuları Türk Olsaydı Kimler Olurdu? ► ● Hemen aşağıdaki butona tıklayarak modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
7.4b
0
3 yıl
7 Yüz: Birçok Kişinin Gözden Kaçırdığı Nefis BLU TV Dizisi!
7 Yüz: Birçok Kişinin Gözden Kaçırdığı Nefis BLU TV Dizisi!
Birçoğunuz "Ooo Kaan yeni bir iş birliği demek..." diye iç geçiriyor başlığı okuyunca biliyorum fakat değil. Gerçekten değil... Blu TV imzalı 7 Yüz dizisini daha önce duymuş muydunuz bilmiyorum fakat eğer bu içeriğe yolunuz düştüyse muhtemelen "7 yüz dizisi konusu" veya "7 yüz dizisi izlenir mi" gibi aramalar yapmışsınız demektir. Haberler güzel, çünkü bugün burada sizlere Blu tv yapımı 7 yüz dizisi hakkında bazı bilgiler vereceğim. Yani aradığınızı bulacaksınız. En İyi 12 Dizi Tavsiyesi! ►  Hadi gelin şimdi BLU TV'de izlenebilen ve kadrosunda Damla Sönmez, Belçim Bilgin, Melisa Sözen, Ekin Koç ve Genco Erkal'ın da yer aldığı 7 yüz dizisine şöyle bir yakından bakalım ve konusu, bölüm uzunlukları ve en önemlisi de izlenebilirliği nasılmış birlikte görelim! Öncelikle; "Bunca yıldır nasıl kaçırmışım!" dediğim bir dizi oldu 7 Yüz...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/7/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Blu TV ücretli bir platform, fakat pek çok içeriği gerçekten platforma verilen ücretin karşılığını fazlasıyla veriyor. 7 Yüz dizisi de bu platformda keşfettiğim en güzel şeylerden biri oldu. 2017 yılında yayınlanan dizi hakkında çok küçük birkaç bilgim vardı fakat nedense 2022'ye kadar bir şekilde hep es geçmiştim. Diziyi az önce bitirdim ve "neden bu diziyi izlemeyi yıllardır erteledim.." diye kendime kızdım diyebilirim. Dizi, her bölümünde de farklı bir hikayeyi konu alıyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/49/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Toplamda 7 bölümden oluşan dizi, her bölümünde de farklı bir konuyu ve farklı insan hikayelerini işliyor. Dünyaca ünlü dizi Black Mirror alışkanlığımızdan olsa gerek, son yıllarda bu tür bölümleri birbirinden %90 oranında bağımsız diziler fazlasıyla revaçta. 7 Yüz de onlardan biri. Hadi gelin size bölümlerden kısaca bahsedeyim; 1. Bölüm: Büyük Günahlar[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/38/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu bölümde, hep birlikte partileyen bir grup insanın, gecenin ilerleyen saatlerine doğru oynadığı "Hadi herkes bir sırrını anlatsın!" oyunuyla ortaya çıkanları izliyoruz. Çok kasvetli, yer yer şaşırtmacalı ve bolca hüzünlü. Dizide beni en çok yakalayan 2 bölümden biri bu. Tabi bunda başroldeki Cem Davran oyunculuğunun da payı büyük. Sinan Tuzcu ve Merve Dizdar da diğer rolleri paylaşıyor. ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 8.2 2. Bölüm: Prosedür[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/89/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu bölüm ise tamamen aşk ve ilişkiler üzerine kurulu. Prosedür ismindeki ilginç bir tıbbi yöntemle de karşılaştığımız bu bölüm, Engin Hepileri ve Melisa Sözen başrollerinde ilerliyor. ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 6.9 3. Bölüm: Hayatın Müziği[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/16/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu bölümdeyse özgüven sorunu yaşayan, akıllı bir yazarı izliyoruz. Sosyal hayatının yanında iş hayatında da hiçbir girişken hareketi olmayan, silik bir karakterin, başladığı bir tedaviyle yakaladığı ivmeyi görüyoruz. Başroldeyse Damla Sönmez'i izliyoruz. Ha bu arada siz izledikten sonra uğraşmayın diye yazayım; Damla Sönmez boyu 1,62... ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 6.5 4. Bölüm: Eşitlik[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/53/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu bölüm ise +18 görüntüsü yayınlanan bir insanın yaşadıklarını ve sonrasındaki süreci bizlere aktarıyor. Günümüz dünyasında pek çok kişinin başına gelebilecek bu kötü hadise sonrasında birbirini seven 2 kişinin yaşadıklarını görüyoruz. ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 6.7 5. Bölüm: Refakatçiler[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/10/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu bölüm diğerlerine nazaran biraz daha ağır ilerlese de başroldeki usta isimler Genco Erkal ve Tilbe Saran sayesinde izleyeni sürükleyip gidiyor. Eşini 6 yıl önce kaybetmiş olan yaşlı bir amcanın, hastalıkların pençesinde, bir başına yaşadıklarını izliyoruz. Hasta kalpler için çok hüzünlü olan bu bölüm, beni epey hüzünlendirmeyi başardı. ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 8.1 6. Bölüm: Karşılaşmalar[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/1/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu bölümdeyse yeni bir eve taşınan bir çift, bir araya gelmeden önceki hayatlarında kaç kez aynı konumda olduklarını gösteren bir uygulama keşfediyorlar ve bölüm de bunun üzerinden gizemli bir şekilde ilerliyor. Üzücüdür Belçim Bilgin oyunculuğu bana hep donuk geliyor, belki de biraz da bu yüzden olacak, bu bölüm beni pek yakalayamadı. ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 6.1 7. Bölüm: Biyolojik Saat[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/69/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Dizimizin son bölümündeyse yakışıklı ve her gece başka biriyle uyanan kazanova bir adamın yaşadıklarını izliyoruz. Başroldeki Dolunay Soysert oyunculuğu sayesinde bölüm, mini bir dizi kıvamına geliyor ve gayet de kendini izletebiliyor. ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 6.7 Özet: İşin özü, Blu TV'deki 7 Yüz isimli bu dizi, yakın zamanda izlediğim en başarılı, en bizden işlerden biri. Eğer siz de benim gibi yıllardır bu diziyi bir şekilde gözden kaçırmışsanız hemen bir şans verin derim... Şans verin ve ortamlarda dillendirin ki böyle başarılı işlerin sayısı artsın. - - - - - [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
3.9b
0
1 yıl
Wayward Pines: Esrarengiz Bir Kasabayı Konu Alan Beyin Yakan Dizi!
Wayward Pines: Esrarengiz Bir Kasabayı Konu Alan Beyin Yakan Dizi!
Hani bazı dizilerin varlığından haberdarsınızdır da yıllarca listenizde öylece durur ya, işte Wayward Pines dizisi de onlardan biriydi benim için. Listemde o kadar çok yabancı dizi biriktirdim ki, zamanla en alt sıralarda izlenmeyi bekleyip durmuştu. Geç olsa da nihayet Wayward Pines dizisini izledim ve gördüğünüz gibi, sonuç olumlu ki buraya size tavsiye etmeye de geldim. Hadi gelin şimdi Wayward Pines dizisi konusu, oyuncuları ve en önemlisi de senaryosu nasıl, bu dizi izlenir mi, onlara birlikte şöylece bir bakalım. Umarım izleyecek iyi bir dizi bulunamayan şu günlerde bu tavsiyem bana olduğu gibi size de iyi bir alternatif olur... E hadi! Bu diziyi YouTube kanalımızda video olarak da tavsiye ettik![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=mn3M-xhf0lk[/VIDEO] Yorumumdan önce gelin bu esrarengiz dizinin konusuna bir bakalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/296/91/wayward-pines-esrarengiz-bir-kasabayi-konu-alan-beyin-yakan-dizi-780x439.png[/RESIM]Dizi, ortadan aniden kaybolan 2 gizli servis ajanını aramak için yola çıkan 2 ajanı konu alıyor. Adamlarımız, ajanların son görüldükleri yere doğru giderken bir kaza geçiriyor ve 1 tanesi gözünü garip bir kasabada açıyor. Birlikte kaza yaptığı arkadaşını ararken yavaş yavaş da bu kasabada bir şeyler döndüğünü fark ediyor ve işte maceramız da böylece başlıyor... Size burada tavsiye ettiğim şu diziyi hatırlayın. Eğer bu diziyi izlediyseniz Wayward Pines dizisi de fazlasıyla tanıdık gelecektir çünkü bu 2 dizi de birbirine fazlasıyla benziyor. Dizinin ilk sezonunu 1 günde izledim![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/296/78/wayward-pines-esrarengiz-bir-kasabayi-konu-alan-beyin-yakan-dizi-780x439.png[/RESIM]Wayward Pines, kesinlikle beni yakalamayı başaran bir dizi oldu. İlk sezonunu sadece 1 günde izleyip bitirdim ve sürükleyiciliği karşısında oldukça da şaşırdım. Çünkü beklentim kesinlikle çok düşüktü. Fakat dizi beni şaşırtmayı kesinlikle başardı. Her bölümünde bir sonraki bölümde olacakları merak ettirebilen dizi çok az, Wayward Pines da bunu başarabilen yapımlar arasında bence.  Gizem dozu tam yerinde![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/296/37/wayward-pines-esrarengiz-bir-kasabayi-konu-alan-beyin-yakan-dizi-780x439.png[/RESIM]Dizi, gizem dozunu çok iyi bir seviyede tutarak, izleyicisine sürekli 'Neler oluyor?' dedirtmeyi başarıyor. Yer yer 'Böyle bir şey olabilir mi?' diye düşünürken dizi size istediklerinizi yavaş yavaş veriyor. Özellikle 5. ve 6. bölümlerde dizi, sabreden izleyicisine ödülünü de veriyor. - - - - - -  Özet: Eğer gizemi bol, esrarengiz olayların döndüğü, sürekli olarak 'Ne olacak?' diye sorgulamalara gireceğiniz bir dizi arayışındaysanız bu yapımı tavsiye ederim. Etrafımızın kötü dizilerce çevrildiği şu günlerde, yıllar önce kendince bir şeyler yapmayı başarmış bu diziye bence bir şans verin derim. - - - - - -  • Wayward Pines dizisi Netflix'te var mı? Hayır, dizi Netflix'te yer almıyor. • Wayward Pines dizisi oyuncuları kimler? Dizinin kadrosunda Matt Dillon, Charlie Tahan, Shannyn Sossamon, Carla Gugino, Toby Jones ve Terrence Howard gibi ünlü isimler yer alıyor. • Dizi kaç sezon? Wayward Pines dizisinin 2. sezonu da yayınlanmış durumda. Dizinin her bir sezonu da 10 bölümden oluşuyor. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
4.2b
0
10 ay
Eksen Dijitale Kayıyor: Acun Ilıcalı'nın Yeni Dijital Platformu 'Exxen'
Eksen Dijitale Kayıyor: Acun Ilıcalı'nın Yeni Dijital Platformu 'Exxen'
Gündemi yoklamayı bilen, Türkiye'yi çok iyi tanıyan ve bu sektörde gerçekten başarılı işler yapan Acun Ilıcalı, Exxen isminde yeni bir dijital platform kurduğunu açıkladı. E hal böyle olunca da birçok kişi hemen kolları sıvayıp "Exxen iş başvurusu", "Exxen'de neler var?", "Exxen nasıl okunur? Ne demektir?" gibi birçok farklı türde soruları yağdırdı. E işin içinde Netflix benzeri bir dijital platform da olunca konu benim de ilgimi çekti ve Exxen'i şöyle bir araştırdım.  Netflix'te İzlenecek 9 İyi Film ►  Hadi gelin şimdi sizle Acun Ilıcalı imzalı yeni dijital platform Exxen nedir? İçinde dizi, film, belgesel mi var yoksa TV8 benzeri yarışma programları mı? sorularını yanıtlayalım! Öncelikle nerden geldi bu isim?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/213/44/eksen-dijitale-kayiyor-acun-ilicali-nin-yeni-dijital-platformu-exxen-780x439.png[/RESIM]Acun Ilıcalı, Exxen isminin Ali Taran tarafından bulunduğunu ve kendisinin de bu ismi çok beğendiğini söylüyor. Bana sorarsanız da isim yani "marka" gerçekten başarılı. Göze hoş geliyor, "X" harfi direkt olarak Netflix'i andırıyor ve akla getiriyor. Bu gerçekten akıllıca ve ağızda da akıyor.  Peki Exxen'de neler olacak?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/213/63/eksen-dijitale-kayiyor-acun-ilicali-nin-yeni-dijital-platformu-exxen-780x439.png[/RESIM]Acun Ilıcalı, gazeteci Candaş Tolga Işık'ın programında Exxen'in çok zengin bir içeriğinin olacağınan bahsediyor. Hatta hep hayalini kurduğu sürpriz bir projeden de bahseden Ilıcalı, Exxen'in içerik olarak kullanıcılarını mutlu edeceğini söylüyor. Ayrıca Exxen'de başarılı belgeseller de izleyeceğiz. Bunun yanında çok konuşulacak olan model yarışmaları, mankenlik yarışmaları da göreceğiz. Exxen'deki belgesellerin de çok başarılı olması, hatta Kültür Bakanlığı'nca da desteklenmesi düşünülüyor. Bu arada Exxen'in başında da 50 yaşındaki televizyoncu "Ümmü Burhan" yer alıyor. GÜNCEL: Beyazıt Öztürk ve İbrahim Büyükak da Exxen'de bir program yapacaklar.  Exxen nasıl okunuyor?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/213/47/eksen-dijitale-kayiyor-acun-ilicali-nin-yeni-dijital-platformu-exxen-780x439.png[/RESIM]Başlıkta da gördüğünüz gibi ben Exxen için "Eksen" dedim fakat farklı okunuşları ve anlamları da çıkabilir tabi. Fakat yukarıda da söylediğim gibi isim, logo ve telaffuz açısından çok başarılı bir "marka" olacak diyebiliriz. Bu yüzden Exxen'e iş başvurusu yapıp kabul edilecek kişiler gerçekten CV'lerine iyi bir referans ekleme fırsatı bulacaklar.  - - - - -  NOT: Şahsen Acun Ilıcalı'nın 'Eksen'ini dijitale kaydırmasının geç olduğunu bile düşünenlerdenim fakat geç olsun güç olmasın tabi. Artık devir dijital devri ve o da sonunda bunu fark edip geleneksel medya yerine dijitalde ses getirmenin daha doğru olduğunu düşünenlerden... Diğer televizyon kanallarına nazaran TV8'in daha genç bir izleyici kitlesi olduğunu hepimiz biliyoruz. Örneğin ATV gibi bir kanal dijitale geçseydi peşinden kimseleri sürükleyemezdi, fakat Acun Ilıcalı izleyici kitlesinin dijitale yabancı olmadığını biliyor ve tahminimce Exatlon'da da olduğu gibi sosyal medya fenomenlerini Exxen'de de fazlasıyla göreceğiz.  - - - - -  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
11b
0
2 yıl
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
Selam! Şu an burada bunları okuduğunuza göre muhtemelen siz de Mulholland Drive'ı izleyip bir şey anlamayanlar kervanındansınız... Bildim değil mi? O zaman yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun.  Aşağıdaki analizi Ekşi Sözlük'te "sinirliyim" isimli bir yazar girmiş fakat o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben yine de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir ya da aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/67/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]   ♦ Adım adım rüyaya doğru aslında filmin %80'den fazlası diane'ın rüyasından ibaret. rüya olduğu için tuhaflıklar ve zor anlaşılan yerler var ama genel olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması. çok az da olsa flashback, hayal ve hallisünasyon da var. geri kalan %20'ye yakın kısım gerçek ve bunun da çoğu şimdiki zaman veya yakın geçmiş. diane (sarışın) (filmde gerçek hayattaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci oluyor; bunu hollywood'a girmek için bir basamak olarak kullanıyor. istediği şey bir yıldız olmak, yıldız ve iyi bir aktris. ruth teyze denen kişi ölmüş aslında, mirasını diane'e bırakıyor. diane'ın yanında olan (havaalanında) iki yaşlı kişi aslında gerçekte olmayan karakterler; bunlar sadece rüya ve hallisünasyonda var. bu iki ihtiyar muhtemelen onun iyi yanını temsil ediyor. kara yüzlü yaratık ise onun en kötü ve çirkin yanını. neyse, diane bazı filmlerde roller alarak ilerliyor. bob brooker isimli bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmde başrolü almak istiyor ama yine o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan ilişki yaşamaya başlıyor. camilla aslında kaltağın teki. kötü karakter. çıkarcı, hırslı, acımasız, biseksüel... rolü kapıyor ama diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla aynı evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev). [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/77/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]sevişip koklaşıyorlar sürekli ama camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor ara sıra. diane anlamazdan geliyor. camilla hırslı olduğu için işinde ilerliyor. adam kesher isimli yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam'ı tavlayamadığı için içten içe üzgün ve camilla'yı yavaş yavaş adam'a kaptırdığını düşünüyor. adam'ı tavlayamasa da aynı yapımda daha küçük bir rolde oynuyor camilla ile beraber. bir gün camilla ve diane evdeyken kanepede sevişmeye başlıyorlar ama sadece başlıyorlar. diane çok hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonra, “bunu artık yapmamalıyız” diyor. biraz zalimce bir ifadeyle tabi. sanki onu incitmek istermiş gibi. diane “bir daha bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor ama camilla sertleşip “yapma” diyor. diane, “onun için değil mi?” diyor ve artık lezzoların aşkı tek taraflı olarak sona eriyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu ilan etmek için. camilla, diane'e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane'i alması için ve diane'e telefon ediyor "gelecek misin, araba seni bekliyor" diye... diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor. diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğu için korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. şoför arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni ama o sırada camilla kestirme yoldan gelerek diane'i alıyor. adam kesher da aslında çok duyarlı bir adam değil. biraz ‘piç’. annesi coco... diane ile coco orada tanışıyor. bahçede bir şeyler içtikten sonra coco yemeğe geçmeleri gerektiğini söylüyor ve az sonra diane'in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak üzere içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır gibi laubali. camilla bunun diane'e acı vermesini istiyor sanki. adam karısıyla yeni boşanmış bu arada, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, "havuzu ben aldım, temizleyen adamı o..." diyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/97/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] coco, diane'i konuşturuyor, diane hollywood'a nasıl geldiğini anlatıyor. kanada'dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker'ın başrolü camilla'ya vermesi... buruk bir şekilde bunları anlatıyor. adam ve camilla'nın hiç umurunda değil ama onlar çok ruhsuz ve laubali. bu diane'ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek ismi bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarışın camilla bu). biraz sonra da sonra adam'la öpüşerek evliliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. sarışın, camilla'yı öptükten sonra dışarı çıkmak için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, muhtemelen sinema dünyasından biri. hiçbir özelliği yok aslında. diane, sarışının ve adam'ın camilla'yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor. bu arada diane masadayken ara sıra etrafındakilere bakıyor, ilk defa gördüğü, kendine dik dik bakan bir adam fark ediyor karşı masada. rüya için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha önceki birçok kişi ve sembol rüyasına girecek daha sonra. kötülükler başlıyor derken, parti bir şekilde bitiyor. ertesi gün (veya birkaç gün sonra) camilla diane'in evine gidiyor kırmızı elbisesiyle ama kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık ama onu eve almayarak ilişkiyi tamamen koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. ama bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor. winkies denen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla'nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan bütün parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı daha önce söylediği yere bırakacağını söylüyor. mavi anahtar = camilla öldü bu pazarlığa sadece kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir erkek tesadüfen şahit oluyor, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba olayı anlıyor ve iki defa aynı kötü rüyayı görüyor. bir arkadaşına (veya psikolog-doktor gibi bir şey) aynı winkies lokantasında oturup gördüğü korkunç rüyayı anlatıyor. rüyasında duvarın arkasındaki kara yaratığı gördüğünü ve tarif edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla beraber winkies'in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam aynı yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu yaratık aslında diane'in içindeki kötülük ve hınç. adam ona şahit olmuştu. biraz saf bir arkadaş; kalp gözü açık galiba. katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir şekilde diane'in evindeki sehpanın üzerindeki yerini alıyor. diane bir halt etti ama içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis korkusu sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, kötü rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor. uyanıyor, kafasını kaldırıp gördüğü rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonra kırmızı yastığına kafasını yüzüstü koyup tekrar yatıyor. hayalleri vardı ama olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları... işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonra bir rüya daha görüyor ki, bu rüya filmin baştaki %80'ini oluşturan rüya. filmin %80'i burada yatıyor. sabah çok da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını almak için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan önce sehpanın üstünde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor. “bu benim” diyerek onu da alıyor. mavi anahtar da orada tabi o esnada. bu arada komşusu iki dedektifin yine geldiğini söylüyor, dedektifler diane'den şüpheleniyorlar veya konuşmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden çok korkar oluyor. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor. diane üstündeki kirli beyaz sabahlığıyla kahve yapmaya başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başında hayal veya hallisünasyon olarak camilla'yı görüyor. camilla’ya, “döndün...” diyerek ağlamaya başlıyor, hâlâ çok seviyor ve yaptığı şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonra kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. muhtemelen akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane korku içinde... sonra kapı çalıyor sert sert, artık kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak boyunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor. gerçek hayat burada bitiyor. ‘otu çek, köküne bak’ karmaşık bir zihnin çakallıkları buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan hikaye. geri kalanlar ise rüya ve çok az da soyut görüntüler. gelelim rüyaya: işte en eğlenceli kısmı burası. yönetmen, sigmund freud'un ne kadar numarası varsa kullanmış. simgelerle ve diane'in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. rüya görüldüğünde cinayet işlenmiş, aslında her şey olup bitmişti. diane rüyayı hayatının son gecesinde görmüştü, rüyadan sonra bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti. filmin ilk sahnesinde diane'in kırmızı yastığa kafayı koymasıyla, kovboy'un gelip, "tatlı kız uyanma vakti" demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım rüya. diane rüyasında olayları anladığı gibi veya olmasını istediği gibi görüyor. gerçekte boka saran hayatını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği gibi veya anladığı gibi görüyor her şeyi. esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde). şoför esmer'e silah çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza oluyor ve esmer kurtuluyor, ama hafıza gidiyor. (esmer'e format atıyor, kendi istediği gibi iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilinçsizce, herhangi bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu tesadüf sarışının bilinçaltındaki hayali). esmer sabaha kadar orada kalıyor, bu arada gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı seyahat için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir aktris). bu arada ilginç bir bilgi buldum, hollywood'da, sinema sektöründe çalışmak üzere “kanada’ya gitmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş. yani ruth'un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood'da olduğu için bu kuralı biliyor, ayrıca ruth da bir aktris, kanada'ya giden herhangi biri değil. sarışın yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/veya diane'in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarışın’ın esmer'e ulaşmak için fantezileri). bu esnada sarışın büyük hayallerle los angeles'a geliyor. kendine yol boyunca eşlik eden iki ihtiyar var yanında (gerçekte yoklar). buradaki adı betty. betty ismi cinayet anlaşmasının yapıldığı winkies'teki garson kızın gerçek ismi. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. son derece saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi biri olarak betimliyor rüyasında (partideki sohbet masasında ona iyi davranmıştı). tonton coco, evi gösteriyor, betty çok mutlu, rüyaları gerçek oluyor, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in kafa bi milyon, tabi ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok. esmer kendine ‘rita’ ismini buluyor posterden. az sonra esmer duştan çıkınca ismini rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, çok mülayim bu arada, hırslı ve acımasız esmer gitmiş, yerine diane'in istediği yumuşak karakter gelmiş. biraz uyumak istiyor hatırlamak için. uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarışın “çantana bakalım” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar muhtemelen gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş bütün parasını vermek)... aynı çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı tamamen cinayet anlaşmasının bir yansıması yapıyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/1/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] bu arada paralel olarak gelişen diğer olaylar var; yönetmen adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla beraber. ‘italyan kardeşler’ gelecek ve çalıştıkları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, çok sertler ve tuhaflar (çünkü rüya). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. bilinçaltı bunu çok büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o kadar ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, tuhaf bir adam. diğer italyan, çantadan sarışın bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer'i öpen sarışın, rüyadaki adı da camilla. italyanlar adam'ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor. yani betty böyle düşünüyor. gerçekte adam'ın ve diğer yönetmen bob'un esmer'e başrol vermesini biraz 'sinema mafyası'na bağlıyor. kendini böyle avutuyor ama yine de adam'a kızgın. adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve arabasına atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği yapan adamın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonra yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor. bu, sarışın’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu hal. ya da adam'ı bu şekilde 'mazur' görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. bu arada italyanların 'baba'sı olayı telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- 'godfather', onun kafasında büyüttüğü 'sinema mafyası' ve çocukça hayali. başarısızlığını biraz bunlara bağlamak istiyor. adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu öğrenmek için asistanı olan kızı arıyor, kız iflas ettiğini anlatıyor. durumu kurtarmak için kovboy denilen bir adamla görüşmesi gerektiğini söylüyor. kovboy, partide sadece bir an geçerken gördüğü önemsiz bir kişiydi ama ona çok esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam rolü veriyor. adam koyboy'un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve filozof gibi bir adam. adam'ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarışın camilla'yı seçmesini söylüyor (betty başarısız hayatını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında). önceki gün teyze ruth'un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu deli kadın gelip bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi bilinçaltı betty'yi iğneliyor. coco bu esnada son derece toz pembe yürüyen işlere uygun bir şekilde sarışına fakslanan replikleri getiriyor. esmer ile pratik yapıyorlar, duymak istediği gibi esmer onun oyunculukta iyi olduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan duymak ister çünkü). ayrıca esmer bu pratik esnasında oldukça tutuk, iyi bir oyuncu değil, hatta betty'nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması gereken yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için ihtiyar yapımcı wally'nin yanına gidiyor, aynı zamanda teyzesinin de dostu. oradaki ihtiyar oyuncuyla performansını kusursuz bir şekilde sergiliyor (çünkü kendi kusursuz olduğuna inanıyor). buradaki yaşlı oyunucyla betty'nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; yaşlı adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir bakalım. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üzerinden gerçek camilla'ya olan gerçek hislerini anlatıyor. "seni hapse atarlar", "seni öldürürüm", "o zaman seni de hapse atarlar", "senden nefret ediyorum " ifadeleri ama bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty'nin ağlaması. çok ilginç. oradaki yönetmen ise, yani bob brooker, tutuk, aptal, mal gibi bir adam... çünkü gerçek hayatta ona başrol vermemişti, bilinçaltı, onun yetenekten anlamayan biri olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka herkes kendisindeki yeteneği görüyor ama o mal görmüyordu. yapımcı wally'nin eski karısı da bu yeteneği görüp onu adam'ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty'ye. bu esnada adam, kovboy'un dediği gibi, seçmelerde... tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki gibi, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam'den. sonra sıra sarışın camilla'ya geliyor. aslında zayıf mimikleri olan yeteneksiz biri sarışın camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.” betty tam o sırada eve gitmesi gerektiğini hatırlıyor. eve gidip esmer'in kim olduğunu araştırmaya başlıyorlar. daha önce kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk gibi mimiklerle "evet bir kaza olmuş" demişti. telefon winkies lokantasının hemen yanındaki telefon (hep önceden görmüş olduğu, bilinçaltındaki yerler). tuhaf ve çocuksu bir hayal şeklinde, polisler fazla zorluk çıkartmadan bilgi veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonra winkies'te oturup (çünkü burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı). esmer'e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek hayattaki tam adı). adrese taksiyle gidip evi buluyorlar ama ön girişte arabada oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok ama temkinli, peşinde birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane'in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir. adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyle). kadın kendisinin de geleceğini söylüyor, bazı eşyaları olduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyle ve sarışın bunu rüyada da hatırlıyor). son anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak). 17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar ama açan yok. sarışın eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarışın cesedi görüyorlar yatakta. bu aslında sarışın’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor ama onun kendisi olduğunu bilmiyor. eve dönüyorlar, esmer bundan çok etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek çok korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarışın onu durdurup ona yardımcı oluyor (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, "başkası gibi oldun" diyor (belki de başkası gibi olmasını hep istemişti). esmer yine içerideki kanepede yatmak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da hiç zorluk çıkartmadan geliyor (çünkü onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu). aşk aşk aşk ve sılencıo esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2'sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio'ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslında betty'nin bilinçaltında bilmekte olduğu bazı şeylerin tezahür ettiği yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden biri. "bando yok, her şey kayıt", çok dokunaklı şarkı söyleyen kadın ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslında sizi bu kadar etkileyen hollywood'un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz ama aslında arkasında playback var, her şey yalan. büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var tabii filmde). bu sırada betty'nin çantasında beliren mavi bir kutu var. daha önce anahtarını rita'nın çantasında buldukları kutu. pandora'nın kutusu... bu betty'nin içindeki hırs, aşk, ihtiras, intikam, cinayet vs... bütün kötü hislerin olduğu kutu. şovu sunan top sakallı arkadaş kim? ben onun 'şeytan' olduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine sebep olan kişi bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturduğu yerde zangır zangır titremişti. muhtemelen bu şeytanın ona cinayet fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor. eve gidip onu açmak üzereyken betty kayboluyor, çünkü o kutuyu gerçek hayatta açtığı için çok pişman, galiba rüyada bunu üstlenmek istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki kini ve intikam hırsını serbest bırakmak demek, cinayet siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor ama kutuyu göremiyor. muhtemelen bu, ruth teyzenin betty'deki o kötü yanı görememesi gibi bir anlama geliyor olabilir. ya da bütün bunlara -farkında olmasa da- onun biraz sebep olduğu şeklinde yorumlanabilir. sonra kovboy geliyor ve çürümüş cesede "tatlı kız uyanma zamanı" diyor. o çürümüş ceset aslında gerçekte hiç olmadı, yani gerçekte son sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. kıyafet ve pozisyon farklı. o ceset şu anda bu rüyayı görmekte olan diane. aynı gecelik, aynı yatak, aynı oda. ayrıca rüyadaki cesedin elinde silah falan yok. kafada delik de yok. o muhtemelen yaşadıkları yüzünden 'ölmeden ölmüş' olan diane. sadece rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi olduğunu bilmiyor. neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani bazen bir sesle uyanırız ama bu sesin kaynağını rüyamızda farklı bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy'un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. rüya bitiyor, yatakta doğrulup gördüğü tuhaf rüyayı kısaca bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz. filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies'in arkasındaki evsiz kara yaratık ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor. o aslında erkek değil, aslında o diane'in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, hayal kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, kirli, aşkını öldürtmüş, tamamen tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin mükemmel tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden biri. sondaki çıldırma sahnesi ile bu kara vatandaş arasında aslında çok güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan önce kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu kara yaratığı düşünün. aslında aynı anda diane'in iki farklı görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies'in arkasındaki ise yönetmenin bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane'in iç dünyasının görsel olarak tercüme edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel. kara, bitkin bir şekilde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, serbest bıraktığı kini, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin. kara, winkies'in ve duvarların arkasında (diane de winkies'teki tetikçinin arkasına saklandı cinayet için). kara, bir akşam vakti, her şeyini kaybetmiş bir evsiz gibi, tamamen tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane gibi). kara, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, geri dönemiyor). kutudan parmak boyunda iki ihtiyar çıkıyor (aynı anda diane'in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.) diane'in içindeki vicdan azabı ve yakalanma korkusu o kadar dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı artık kayışı kopartıyor, muhtemelen dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı aldığı çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, muhtemelen önemsiz bir kutu). son sahnedeki dumanlar... bunlar 'şeytan'ın olduğu tiyatrodaki dumanlar gibi. aradaki farklı ortaya koymak için; dumanların üzerinde beliren diane'in son hali (kara yüzlü hali), hemen ardından da hayalleri... mavi saçlı kadın (soyut) ve... silencio, sessizlik... muhtemelen beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çektiği şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir. ...ama lynch bu, her şey olabilir... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/26/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] lynch'in dikkat çektiği kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu şekilde; (çok önemli bir şey yok aslında sadece biraz dikkat). kahve yaptığında aslında cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üzerinde kirli beyaz sabahlığı var. muhtemelen intihar ettiği günün sabahı, yani lineer zaman çizgisinin sonu... kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üzerinden geçip esmer’in üstüne çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarışın bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış, yani flashback ve gerçek hayat. diğer flashback de masturbasyon sahnesinde. sarışın masturbasyon yaparken birdenbire telefon çalıyor, diğer odaya gidip telefona bakıyor. telefon “araba seni bekliyor, partiye gelecek misin?” diyor. ama dikkat; masturbasyon esnasındaki kıyafetle öbür odaya telefonda bakmaya gittiği kıyafet farklı. yani arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek hayat. ----------------- minik tespitler - rüyada neden mavi kutu var, onun temeli ne? diane'in intihar ettiği sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. zaten böyle bir kutusu var, gerçekte çok bir anlamı yok belki ama bu kutu da rüyasına giriyor. muhtemelen pandora’nın kutusu kavramını biliyor ve rüyasında o şekilde tezahür ediyor. - rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita neden girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor? kendi yakalanma korkusunu biraz rita üzerinden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybettiği için biraz fazla temkinli. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü adamın kendisini aradığını düşünüyor. zaten eve girdikten sonra da yatakta kendisi yerine öldürülmüş olduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor. - rüyadaki toplantıdaki vatandaş neden bu kadar donuk ve espresso kahve istiyor? gerçekte partide onun kendisine donuk donuk baktığını görüyor bir ara, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; donuk duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslında hollywood'daki yeraltı dünyası yüzünden. burada yetenekler değil güç konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu aynı şekilde donuk, ruhsuz, korkutucu ve imkansız derecede mükemmel bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. diğer italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum ama ilginç derecede al pacino'ya benziyor. bu da onun kafasında oluşturduğu diğer italyan mafya karakteri. - rüyada al pacino'ya benzeyen adam neden "help meeee!" diye bağırıyor? bir inanışa göre, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üzerindeki desenler ‘s.o.s.’ gibi görünüyor (rüyada diğer adamın espresso içtiği fincan farklı tabi) s.o.s.'u burada böyle bağırıyor ve bence çaresizliğini bu şekilde haykırıyor. - rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda neden şoför ona silah çekiyor? gerçekte daha önce kendi de limuzinle aynı yerde durmuştu ve biraz tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, cinayet için güzel bir ortam... esmer'i öldürttüğü için de burada ona silah doğrultulmasını sağlıyor. ama belki pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format atıyor ve istediği esmer'i oluşturuyor. belki de esmer'i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üzerine atıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda silah tamamen başka biri tarafından doğrultuluyor. - rüyada neden esmer’i limuzinde ve aynı kendi gibi görüyor? limuzinde aynı yolda, aynı yerde duruyor, aynı sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması gereken yerde o var diye. bu yüzden ona silah çektiriyor ama aynı zamanda kurtarıyor da. - rüyada coco'yu neden iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor? çünkü partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu. - rüyada club silencio'dan geldikten sonra mavi kutuyu açacakken neden betty birdenbire kayboluyor? kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yaptığı şeyi biliyor ve üstlenmek istemiyor. bunu gerçekte bir kere yaptı ama burda buna ortak olmak bile istemiyor. - toplantıdaki italyanların neden italyan olduğunu düşünüyor? birincisi, dik bakışları yüzünden partideki adamın mafya tipli olduğunu zaten düşünüyor. ikincisi, esmer, "casablanca'ya luigi ile hiç gitmedim" diye bir laf ediyor. luigi bir italyan ismi ve bu dik bakışlı adamla bir ilişki kuruyor, belki de onun ismi olduğu belli. gizemli kovboy’a dair yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir mesaj: rüyada kovboy, adam'la konuşurken diyor ki; “ukalalıkla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun.” aslında seyirciye mesaj çakıyor, filmi anlamaya çalışması için. ‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kere daha göreceksin. kötü yaparsan iki kere daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslında bir daha hiç görmüyor. ama seyirciye iki kere görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor. seyirci iki kere gördüğüne göre kötü mü yaptı seyirici işini? evet, sayılır... ve işte bomba; iki defa görünüyor ama biri rüya karakteri diğeri gerçek. eğer fark edersen, ilk göründüğünde (ağılda) rüya karakteri olan koyboy bir kere daha rüya karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslında o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, sadece partideki biri. bir başka bakış açısı da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kere göreceksin” dedikten sonra sadece 1 kere görünebilir, partide görünmesi rüyadan önce, bu sayılmaz böylece. yani önce parti, sonra kesher ile konuşma, son olarak uyandırma... kovboy'u burada biraz yönetmeni de simgeliyor. yönetmen seyirciye vereceği mesajı doğrudan kovboy'un ağzından veriyor. bir at arabası örneği veriyor; david'e soruyor "bir at arabasını kaç kişi kullanır?" diye. david bu basit soruya azıcık şaşırıp "e biir" gibi bir cevap veriyor. at arabası çok özel bir seçim. aslında at arabasını bir kişi de kullanabilir iki kişi de. at arabası, burada filmi, kullanan bir kişi ise yönetmeni simgeliyor. "eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle beraber bu arabayı kullanabilirsin" diyor adam'a (aslında bize). yani eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta hayal kurmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye. tetikçinin mavi anahtarı diane tetikçiyle anlaşma yaptıktan sonra tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlamsız gibi görünen bir diyalog. rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalıştıkları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir anlam veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü zaman gerçekte cinayetin sonrası, yani gerçekte küçük mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor. aslında tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken gerçekten merak etmişti. esmer'in çantasından çıkan anahtar için de aynı merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un cevabı ise club silencio'dan geldikten sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, yani kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek küçük mavi anahtar da aslında ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de birden ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslında…
8.4b
0
5 yıl

kaanintavsiyesi.com
Samimi Film Tavsiye Platformu
Hayat, kötü filmler izlemek
için çok kısa.