Lea'nın 7 Yaşamı: Zaman Yolculuklu Yeni Netflix Dizisi!

01 Mayıs 2022
27b
6 Yorum
Lea'nın 7 Yaşamı: Zaman Yolculuklu Yeni Netflix Dizisi!

Yeni Netflix dizilerine göz atarken rastladığım "The 7 lives of lea" yani bizdeki adıyla Lea'nın 7 Yaşamı dizisi, bir oturuşta izleyip bitirdiğim dizilerden biri oldu. Bu "lea'nın 7 yaşamı konusu ne?" veya "lea'nın 7 yaşamı dizi yorumları nasıl?" diye sorgulamalara hiç girmeden hemen izlemeye başladığım bu diziyi bitirir bitirmez de hemen kolları sıvayıp size bu dizi hakkında biraz bir şeyler söylemek istedim.

Hadi gelin şimdi, 2022 yapımı yeni Netflix dizisi "Lea'nın 7 Yaşamı" nasıl bir dizi? Senaryo, oyunculuklar ve sürükleyiciliği nasıl? Her şeyden önce bu dizi izlenir mi? bu konulara şöyle kısaca bir cevap vermeye çalışayım... Hadi!

Yorumumdan önce, Lea'nın 7 Yaşamı dizisi konusundan bahsedeyim size...

Lea'nın 7 Yaşamı: Zaman Yolculuklu Yeni Netflix Dizisi!
Lea'nın 7 Yaşamı dizisi, günümüz dünyasındaki liseli bir gencin, arkadaşlarıyla doğada eğlendiği sırada bir nehir kenarında bulduğu bir bileklik sonrası zamanda yaptığı yolculuk ile 90'lı yıllara gidip bulduğu bu bilekliğin sahibini araştırmasından sonra yaşadıklarını konu alıyor... Ne uzun cümle kurdum ama... Bilekliğin sahibini ararken tanıdığı pek çok insanın gençlik yıllarındaki halleriyle de karşılaşan genç kız, bulmacanın parçalarını yavaş yavaş çözmeye çalışıyor.

Zamanda yolculuk... Severiz!

Lea'nın 7 Yaşamı: Zaman Yolculuklu Yeni Netflix Dizisi!
Dizimizin ana konusu zamanda yolculuk yapan bir genç olduğu için günümüzden 30 yıl önceye gidip, 90'lı yılların atmosferini tatmak izleyeni yakalıyor. Çünkü artık günümüzde birçok dizi ve film, zamanda yolculuk temasını eskiye göre daha fazla işliyor. Her ne kadar Dark dizisi bu işin seviyesini çok yukarılara taşımış olsa da, özellikle yakın geçmişe gidilen dizi ve filmleri izlerken ben büyük keyif alıyorum. Bu dizi de 90'lar atmosferini gayet iyi yansıtıyor.

7 bölümü de 1 oturuşta bitirdim: Bence bu dizi izlenir...

Lea'nın 7 Yaşamı: Zaman Yolculuklu Yeni Netflix Dizisi!
Dizi beni gerçekten yakalamayı başardı. Bir dizinin iyi sayılabilmesi için en büyük etken ne oyunculuklar ne de bütçesi benim için. Eğer bir dizi sizi her bölümündede bir sonraki bölümü merak ettirecek şekilde sürüklemeyi başarıyorsa işte o dizi, olmuş bir dizidir bana göre... Ve bu dizi de bu yüzden benden geçer not almayı başardı.

- - - - - - -

Özet: Fransız yapımı bu Netflix dizisi içindeki gizemi, zamanda yolculuğu ve bir olayı adım adım çözmeye çalışmasıyla bence sürükleyici bir dizi. Eğer şöyle hem güncel, hem zamanda gelip-gitmeli ve hem de içinde gençlik olan sürükleyici bir dizi arayışındaysanız bu tavsiyeme bir şans verin derim.

- - - - - - -

Netflix'te İzle ►

• Dizi Netflix'te var mı? Evet, diziyi hemen yukarıdaki butona tıklayarak Netflix üzerinde izleyebilirsiniz.

• Dizi kaç bölüm? Dizinin 1. sezonu, her biri 40-50 dakikalık 7 bölümden oluşuyor. 2. sezonun yanın tarihi ise şimdilik netleşmedi.

Lea'nın 7 Yaşamı: Zaman Yolculuklu Yeni Netflix Dizisi!

Modunu Seç ►

Lea'nın 7 Yaşamı: Zaman Yolculuklu Yeni Netflix Dizisi!

listesine yorum yap!
Ebrar D.
Ebrar D.
17 Şubat 2023
Sürükleyiciydi, tavsiye ederim. Geçmişe yolculuk film ve dizilerini sevenler kesinlikle izlemeli.
blue S.
blue S.
13 Aralık 2022
Tavsiye ederim, her ne kadar son bölüm biraz mantığa uymasa da izlenir.
mine S.
mine S.
15 Eylül 2022
Diziyi bir günde bitirdim, çok fazla merak uyandırıyor ve hiç sıkılmadan izliyorsunuz.
Kubra
Kubra
27 Temmuz 2022
İzledimm... Gerçekten çok beğendiğim bir dizi oldu kendileri, 1 günde bitirdim. Bitince de bir boşlukta hissettim. Mutlaka tavsiye ediyorum.
Ayşegül A.
Ayşegül A.
15 Mayıs 2022
Sıkı Üye
Kaan'ın film önerilerinden sonra dizi önerilerinin de olmasına aşırı mutlu oluyorum. Artık izleyecek dizi kalmadı diye araştırırken ''sen bunu seversin'' tadında bir diziyle çıkıyor karşıma. İçeriğine hiç bakmadan direkt açıp izlemeye başlıyorum. Çünkü Kaan demişti diyorum :)
Pinkmoon
Pinkmoon
05 Mayıs 2022
Sıkı Üye
Gerçekten güzeldi, sürükleyici, insanı baymayan ve her bölümü ayrı bir merak ve heyecandı... Kaan daha çok dizi önerirsin umarım tavsiyelerin çok güzel.
leanın 7 yaşamı konusuleanın 7 yaşamı dizi konusuleanın 7 yaşamı dizi yorumleanın 7 yaşamı netflixgüncel dizi tavsiyelerithe 7 lives of lea konusuthe 7 lives of lea dizisi
EN AKTİF ÜYELER
Sinemada Hüzün Dolu Gerçek Bir Hikaye Var: "Dumlupınar: Vatan Sağ Olsun" Filmi Geliyor!
Sinemada Hüzün Dolu Gerçek Bir Hikaye Var: "Dumlupınar: Vatan Sağ Olsun" Filmi Geliyor!
Ülkemiz, tarihinde çok fazla acı dolu olay yaşayan ve bu uğurda en çok kayıp veren ülkeler arasında. İşte tarihimizdeki en büyük acı olaylardan biri de, 67 yıl önce Çanakkale boğazında yaşanan Dumlupınar denizaltısı faciası... Çanakkale açıklarında, İsveç bandıralı bir şileple çarpışan denizaltımız batmış ve onlarca askerimiz bu kazada şehit olmuştu. İşte Dumlupınar: Vatan Sağolsun filmi de bu acı olayı sinemaya aktarıyor. Hadi gelin Dumlupınar: Vatan Sağolsun filmi detaylarına, konusuna, oyuncu kadrosuna ve hüzün dolu geçmişine birlikte bakalım.  "Konuşmayın, türkü söylemeyin ve sigara içmeyin..."[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/146/59/sinemada-huzun-dolu-gercek-bir-hikaye-var-dumlupinar-vatan-sag-olsun-filmi-geliyor-780x439.jpg[/RESIM]Evet, kaza olduktan sonra denizaltındaki askerler yüzeye bir şamandra göndererek yukarıdakiler ile temas kurmayı başarabilmişlerdi. Hattın su üstündeki ucundan ise, oksijenlerini tüketmemeleri için aşağıdakilere şunlar söyleniyordu; "Konuşmayın, türkü söylemeyin ve bir müddet sigara içmeden bizden gelecek yönergeleri bekleyin".. Tabi bu uyarılar bir süre sonra durumun imkansızlığı netleşince anlamlarını değiştirecekti. Yine aynı telsizin ucundan aşağıdakilere, "Artık konuşabilirsiniz, türkü söyleyebilir ve cigara içebilirsiniz" dendiği an tüm Türkiye'de acı bir feryat kopmuştu. Orada, aşağıdaydılar fakat milyonlarca kişi onları kurtararamıyorduk. Ve öyle de oldu. Oracıkta şehit oldular, hem de öyle çaresizce... İşte Dumlupınar: Vatan Sağolsun filmi, o şehitlerimize, ailelerine ve tüm Türk milletine armağan edilen bir eser olmak için yola çıkıyor. Filmin teknik kısımları için, Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz'den danışmanlık alındı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/146/66/sinemada-huzun-dolu-gercek-bir-hikaye-var-dumlupinar-vatan-sag-olsun-filmi-geliyor-780x439.jpg[/RESIM]Dumlupınar: Vatan Sağolsun filmi, gerçek ve etkileyici bir olayı konu aldığı için filmin tüm detayları ile gerçeğe en yakın şekilde olması gerekliydi. Bu yüzden film boyunca, Türkiye'de "Deniz" deyince akla ilk gelen isim olan, hatta "Mavi Vatan" tanımının da isim babası olan Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, bu film için tüm bilgilerini paylaştı ve danışmanlık verdi.  Filmin yönetmen koltuğunda Ayla, Müslüm ve Sarıkamış Çocukları filminin de yönetmeni olan "Can Ulkay" var[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/146/35/sinemada-huzun-dolu-gercek-bir-hikaye-var-dumlupinar-vatan-sag-olsun-filmi-geliyor-780x439.jpg[/RESIM]Filmin senaryosunu ise Mert Dikmen kaleme aldı.  Filmin oyuncu kadrosunda ise şu isimler bulunuyor; Farah Zeynep Abdullah[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/146/30/sinemada-huzun-dolu-gercek-bir-hikaye-var-dumlupinar-vatan-sag-olsun-filmi-geliyor-780x439.jpg[/RESIM] Ali Atay[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/146/60/sinemada-huzun-dolu-gercek-bir-hikaye-var-dumlupinar-vatan-sag-olsun-filmi-geliyor-780x439.jpg[/RESIM] Uğur Güneş[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/146/31/sinemada-huzun-dolu-gercek-bir-hikaye-var-dumlupinar-vatan-sag-olsun-filmi-geliyor-780x439.jpg[/RESIM] İsmail Hacıoğlu[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/146/43/sinemada-huzun-dolu-gercek-bir-hikaye-var-dumlupinar-vatan-sag-olsun-filmi-geliyor-780x439.jpg[/RESIM] Murat Yıldırım[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/146/1/sinemada-huzun-dolu-gercek-bir-hikaye-var-dumlupinar-vatan-sag-olsun-filmi-geliyor-780x439.jpg[/RESIM] Taner Ölmez[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/146/37/sinemada-huzun-dolu-gercek-bir-hikaye-var-dumlupinar-vatan-sag-olsun-filmi-geliyor-780x439.jpg[/RESIM] Filmin müzikleri ise Muhteşem Yüzyıl ve Ayla gibi yapımlarda da imzası olan Fahir Atakoğlu'na emanet[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/146/12/sinemada-huzun-dolu-gercek-bir-hikaye-var-dumlupinar-vatan-sag-olsun-filmi-geliyor-780x439.png[/RESIM] Tüm çalışmalar sonucunda kurtarılamayan aziz şehitlerimizin anısına hazırlanan Dumlupınar: Vatan Sağ Olsun filmi 17 Ocak 2020'de sinemalarda olacak![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/146/40/sinemada-huzun-dolu-gercek-bir-hikaye-var-dumlupinar-vatan-sag-olsun-filmi-geliyor-780x439.jpg[/RESIM] Dumlupınar: Vatan Sağ Olsun filminin yayınlanan ilk kısa fragmanını da aşağıdan izleyebilirsiniz[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=qURELuI1i_M[/VIDEO] Dipnot: Mustafa Uslu, son zamanlarda, Türkiye seyircisinin nabzını tutmayı iyi başarıyor. Ayla, Müslüm, Naim ve şimdi de Dumlupınar: Vatan Sağolsun filminin yapımcılığını üstlenerek, birçok kişinin eleştirdiği fakat benim desteklediğim bir şeyi yapıyor. Ülkemizin tam da içinde barındırdığı, birçoğumuzun bildiği o konuların sinemaya taşınmasına destek oluyor. E dolayısıyla insanlar da bu harekete tepki veriyor ve sinemaya gidiyor. Bu durum bir "prim" bile olsa, bu sayede milyonlarca kişi gerçekten iyi filmler izliyor. Hatta hiç sinemanın yolunu bilmeyenler bile film izliyor, aileler sosyal hayata karışıyor. O yüzden filmde emeği geçenleri kutluyorum. Ha bir de unutmadan, aslında filmin adının doğru yazılışı "Dumlupınar: Vatan Sağ Olsun" fakat birçok resmi platformda "Sağolsun" şeklinde lanse edildiği için ben de ikisini birden kullanmak istedim.  Bu arada 2000 yılında gerçekten yaşanan bir patlama nedeniyle dibe çöken Rus denizaltısının içindeki askerleri konu alan bir Rus filmi tavsiyem de var, bu filmi de mutlaka izleyin derim; "Kursk"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/146/56/sinemada-huzun-dolu-gercek-bir-hikaye-var-dumlupinar-vatan-sag-olsun-filmi-geliyor-780x439.jpg[/RESIM] Filme Git ► ● Hemen aşağıdaki butona tıklayarak modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
19b
0
6 yıl
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
Selam! Şu an burada bunları okuduğunuza göre muhtemelen siz de Mulholland Drive'ı izleyip bir şey anlamayanlar kervanındansınız... Bildim değil mi? O zaman yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun.  Aşağıdaki analizi Ekşi Sözlük'te "sinirliyim" isimli bir yazar girmiş fakat o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben yine de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir ya da aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/67/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]   ♦ Adım adım rüyaya doğru aslında filmin %80'den fazlası diane'ın rüyasından ibaret. rüya olduğu için tuhaflıklar ve zor anlaşılan yerler var ama genel olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması. çok az da olsa flashback, hayal ve hallisünasyon da var. geri kalan %20'ye yakın kısım gerçek ve bunun da çoğu şimdiki zaman veya yakın geçmiş. diane (sarışın) (filmde gerçek hayattaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci oluyor; bunu hollywood'a girmek için bir basamak olarak kullanıyor. istediği şey bir yıldız olmak, yıldız ve iyi bir aktris. ruth teyze denen kişi ölmüş aslında, mirasını diane'e bırakıyor. diane'ın yanında olan (havaalanında) iki yaşlı kişi aslında gerçekte olmayan karakterler; bunlar sadece rüya ve hallisünasyonda var. bu iki ihtiyar muhtemelen onun iyi yanını temsil ediyor. kara yüzlü yaratık ise onun en kötü ve çirkin yanını. neyse, diane bazı filmlerde roller alarak ilerliyor. bob brooker isimli bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmde başrolü almak istiyor ama yine o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan ilişki yaşamaya başlıyor. camilla aslında kaltağın teki. kötü karakter. çıkarcı, hırslı, acımasız, biseksüel... rolü kapıyor ama diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla aynı evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev). [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/77/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]sevişip koklaşıyorlar sürekli ama camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor ara sıra. diane anlamazdan geliyor. camilla hırslı olduğu için işinde ilerliyor. adam kesher isimli yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam'ı tavlayamadığı için içten içe üzgün ve camilla'yı yavaş yavaş adam'a kaptırdığını düşünüyor. adam'ı tavlayamasa da aynı yapımda daha küçük bir rolde oynuyor camilla ile beraber. bir gün camilla ve diane evdeyken kanepede sevişmeye başlıyorlar ama sadece başlıyorlar. diane çok hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonra, “bunu artık yapmamalıyız” diyor. biraz zalimce bir ifadeyle tabi. sanki onu incitmek istermiş gibi. diane “bir daha bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor ama camilla sertleşip “yapma” diyor. diane, “onun için değil mi?” diyor ve artık lezzoların aşkı tek taraflı olarak sona eriyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu ilan etmek için. camilla, diane'e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane'i alması için ve diane'e telefon ediyor "gelecek misin, araba seni bekliyor" diye... diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor. diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğu için korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. şoför arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni ama o sırada camilla kestirme yoldan gelerek diane'i alıyor. adam kesher da aslında çok duyarlı bir adam değil. biraz ‘piç’. annesi coco... diane ile coco orada tanışıyor. bahçede bir şeyler içtikten sonra coco yemeğe geçmeleri gerektiğini söylüyor ve az sonra diane'in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak üzere içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır gibi laubali. camilla bunun diane'e acı vermesini istiyor sanki. adam karısıyla yeni boşanmış bu arada, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, "havuzu ben aldım, temizleyen adamı o..." diyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/97/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] coco, diane'i konuşturuyor, diane hollywood'a nasıl geldiğini anlatıyor. kanada'dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker'ın başrolü camilla'ya vermesi... buruk bir şekilde bunları anlatıyor. adam ve camilla'nın hiç umurunda değil ama onlar çok ruhsuz ve laubali. bu diane'ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek ismi bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarışın camilla bu). biraz sonra da sonra adam'la öpüşerek evliliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. sarışın, camilla'yı öptükten sonra dışarı çıkmak için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, muhtemelen sinema dünyasından biri. hiçbir özelliği yok aslında. diane, sarışının ve adam'ın camilla'yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor. bu arada diane masadayken ara sıra etrafındakilere bakıyor, ilk defa gördüğü, kendine dik dik bakan bir adam fark ediyor karşı masada. rüya için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha önceki birçok kişi ve sembol rüyasına girecek daha sonra. kötülükler başlıyor derken, parti bir şekilde bitiyor. ertesi gün (veya birkaç gün sonra) camilla diane'in evine gidiyor kırmızı elbisesiyle ama kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık ama onu eve almayarak ilişkiyi tamamen koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. ama bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor. winkies denen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla'nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan bütün parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı daha önce söylediği yere bırakacağını söylüyor. mavi anahtar = camilla öldü bu pazarlığa sadece kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir erkek tesadüfen şahit oluyor, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba olayı anlıyor ve iki defa aynı kötü rüyayı görüyor. bir arkadaşına (veya psikolog-doktor gibi bir şey) aynı winkies lokantasında oturup gördüğü korkunç rüyayı anlatıyor. rüyasında duvarın arkasındaki kara yaratığı gördüğünü ve tarif edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla beraber winkies'in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam aynı yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu yaratık aslında diane'in içindeki kötülük ve hınç. adam ona şahit olmuştu. biraz saf bir arkadaş; kalp gözü açık galiba. katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir şekilde diane'in evindeki sehpanın üzerindeki yerini alıyor. diane bir halt etti ama içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis korkusu sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, kötü rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor. uyanıyor, kafasını kaldırıp gördüğü rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonra kırmızı yastığına kafasını yüzüstü koyup tekrar yatıyor. hayalleri vardı ama olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları... işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonra bir rüya daha görüyor ki, bu rüya filmin baştaki %80'ini oluşturan rüya. filmin %80'i burada yatıyor. sabah çok da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını almak için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan önce sehpanın üstünde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor. “bu benim” diyerek onu da alıyor. mavi anahtar da orada tabi o esnada. bu arada komşusu iki dedektifin yine geldiğini söylüyor, dedektifler diane'den şüpheleniyorlar veya konuşmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden çok korkar oluyor. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor. diane üstündeki kirli beyaz sabahlığıyla kahve yapmaya başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başında hayal veya hallisünasyon olarak camilla'yı görüyor. camilla’ya, “döndün...” diyerek ağlamaya başlıyor, hâlâ çok seviyor ve yaptığı şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonra kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. muhtemelen akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane korku içinde... sonra kapı çalıyor sert sert, artık kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak boyunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor. gerçek hayat burada bitiyor. ‘otu çek, köküne bak’ karmaşık bir zihnin çakallıkları buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan hikaye. geri kalanlar ise rüya ve çok az da soyut görüntüler. gelelim rüyaya: işte en eğlenceli kısmı burası. yönetmen, sigmund freud'un ne kadar numarası varsa kullanmış. simgelerle ve diane'in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. rüya görüldüğünde cinayet işlenmiş, aslında her şey olup bitmişti. diane rüyayı hayatının son gecesinde görmüştü, rüyadan sonra bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti. filmin ilk sahnesinde diane'in kırmızı yastığa kafayı koymasıyla, kovboy'un gelip, "tatlı kız uyanma vakti" demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım rüya. diane rüyasında olayları anladığı gibi veya olmasını istediği gibi görüyor. gerçekte boka saran hayatını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği gibi veya anladığı gibi görüyor her şeyi. esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde). şoför esmer'e silah çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza oluyor ve esmer kurtuluyor, ama hafıza gidiyor. (esmer'e format atıyor, kendi istediği gibi iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilinçsizce, herhangi bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu tesadüf sarışının bilinçaltındaki hayali). esmer sabaha kadar orada kalıyor, bu arada gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı seyahat için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir aktris). bu arada ilginç bir bilgi buldum, hollywood'da, sinema sektöründe çalışmak üzere “kanada’ya gitmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş. yani ruth'un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood'da olduğu için bu kuralı biliyor, ayrıca ruth da bir aktris, kanada'ya giden herhangi biri değil. sarışın yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/veya diane'in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarışın’ın esmer'e ulaşmak için fantezileri). bu esnada sarışın büyük hayallerle los angeles'a geliyor. kendine yol boyunca eşlik eden iki ihtiyar var yanında (gerçekte yoklar). buradaki adı betty. betty ismi cinayet anlaşmasının yapıldığı winkies'teki garson kızın gerçek ismi. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. son derece saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi biri olarak betimliyor rüyasında (partideki sohbet masasında ona iyi davranmıştı). tonton coco, evi gösteriyor, betty çok mutlu, rüyaları gerçek oluyor, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in kafa bi milyon, tabi ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok. esmer kendine ‘rita’ ismini buluyor posterden. az sonra esmer duştan çıkınca ismini rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, çok mülayim bu arada, hırslı ve acımasız esmer gitmiş, yerine diane'in istediği yumuşak karakter gelmiş. biraz uyumak istiyor hatırlamak için. uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarışın “çantana bakalım” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar muhtemelen gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş bütün parasını vermek)... aynı çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı tamamen cinayet anlaşmasının bir yansıması yapıyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/1/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] bu arada paralel olarak gelişen diğer olaylar var; yönetmen adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla beraber. ‘italyan kardeşler’ gelecek ve çalıştıkları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, çok sertler ve tuhaflar (çünkü rüya). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. bilinçaltı bunu çok büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o kadar ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, tuhaf bir adam. diğer italyan, çantadan sarışın bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer'i öpen sarışın, rüyadaki adı da camilla. italyanlar adam'ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor. yani betty böyle düşünüyor. gerçekte adam'ın ve diğer yönetmen bob'un esmer'e başrol vermesini biraz 'sinema mafyası'na bağlıyor. kendini böyle avutuyor ama yine de adam'a kızgın. adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve arabasına atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği yapan adamın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonra yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor. bu, sarışın’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu hal. ya da adam'ı bu şekilde 'mazur' görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. bu arada italyanların 'baba'sı olayı telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- 'godfather', onun kafasında büyüttüğü 'sinema mafyası' ve çocukça hayali. başarısızlığını biraz bunlara bağlamak istiyor. adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu öğrenmek için asistanı olan kızı arıyor, kız iflas ettiğini anlatıyor. durumu kurtarmak için kovboy denilen bir adamla görüşmesi gerektiğini söylüyor. kovboy, partide sadece bir an geçerken gördüğü önemsiz bir kişiydi ama ona çok esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam rolü veriyor. adam koyboy'un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve filozof gibi bir adam. adam'ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarışın camilla'yı seçmesini söylüyor (betty başarısız hayatını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında). önceki gün teyze ruth'un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu deli kadın gelip bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi bilinçaltı betty'yi iğneliyor. coco bu esnada son derece toz pembe yürüyen işlere uygun bir şekilde sarışına fakslanan replikleri getiriyor. esmer ile pratik yapıyorlar, duymak istediği gibi esmer onun oyunculukta iyi olduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan duymak ister çünkü). ayrıca esmer bu pratik esnasında oldukça tutuk, iyi bir oyuncu değil, hatta betty'nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması gereken yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için ihtiyar yapımcı wally'nin yanına gidiyor, aynı zamanda teyzesinin de dostu. oradaki ihtiyar oyuncuyla performansını kusursuz bir şekilde sergiliyor (çünkü kendi kusursuz olduğuna inanıyor). buradaki yaşlı oyunucyla betty'nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; yaşlı adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir bakalım. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üzerinden gerçek camilla'ya olan gerçek hislerini anlatıyor. "seni hapse atarlar", "seni öldürürüm", "o zaman seni de hapse atarlar", "senden nefret ediyorum " ifadeleri ama bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty'nin ağlaması. çok ilginç. oradaki yönetmen ise, yani bob brooker, tutuk, aptal, mal gibi bir adam... çünkü gerçek hayatta ona başrol vermemişti, bilinçaltı, onun yetenekten anlamayan biri olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka herkes kendisindeki yeteneği görüyor ama o mal görmüyordu. yapımcı wally'nin eski karısı da bu yeteneği görüp onu adam'ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty'ye. bu esnada adam, kovboy'un dediği gibi, seçmelerde... tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki gibi, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam'den. sonra sıra sarışın camilla'ya geliyor. aslında zayıf mimikleri olan yeteneksiz biri sarışın camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.” betty tam o sırada eve gitmesi gerektiğini hatırlıyor. eve gidip esmer'in kim olduğunu araştırmaya başlıyorlar. daha önce kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk gibi mimiklerle "evet bir kaza olmuş" demişti. telefon winkies lokantasının hemen yanındaki telefon (hep önceden görmüş olduğu, bilinçaltındaki yerler). tuhaf ve çocuksu bir hayal şeklinde, polisler fazla zorluk çıkartmadan bilgi veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonra winkies'te oturup (çünkü burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı). esmer'e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek hayattaki tam adı). adrese taksiyle gidip evi buluyorlar ama ön girişte arabada oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok ama temkinli, peşinde birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane'in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir. adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyle). kadın kendisinin de geleceğini söylüyor, bazı eşyaları olduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyle ve sarışın bunu rüyada da hatırlıyor). son anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak). 17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar ama açan yok. sarışın eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarışın cesedi görüyorlar yatakta. bu aslında sarışın’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor ama onun kendisi olduğunu bilmiyor. eve dönüyorlar, esmer bundan çok etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek çok korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarışın onu durdurup ona yardımcı oluyor (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, "başkası gibi oldun" diyor (belki de başkası gibi olmasını hep istemişti). esmer yine içerideki kanepede yatmak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da hiç zorluk çıkartmadan geliyor (çünkü onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu). aşk aşk aşk ve sılencıo esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2'sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio'ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslında betty'nin bilinçaltında bilmekte olduğu bazı şeylerin tezahür ettiği yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden biri. "bando yok, her şey kayıt", çok dokunaklı şarkı söyleyen kadın ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslında sizi bu kadar etkileyen hollywood'un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz ama aslında arkasında playback var, her şey yalan. büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var tabii filmde). bu sırada betty'nin çantasında beliren mavi bir kutu var. daha önce anahtarını rita'nın çantasında buldukları kutu. pandora'nın kutusu... bu betty'nin içindeki hırs, aşk, ihtiras, intikam, cinayet vs... bütün kötü hislerin olduğu kutu. şovu sunan top sakallı arkadaş kim? ben onun 'şeytan' olduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine sebep olan kişi bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturduğu yerde zangır zangır titremişti. muhtemelen bu şeytanın ona cinayet fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor. eve gidip onu açmak üzereyken betty kayboluyor, çünkü o kutuyu gerçek hayatta açtığı için çok pişman, galiba rüyada bunu üstlenmek istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki kini ve intikam hırsını serbest bırakmak demek, cinayet siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor ama kutuyu göremiyor. muhtemelen bu, ruth teyzenin betty'deki o kötü yanı görememesi gibi bir anlama geliyor olabilir. ya da bütün bunlara -farkında olmasa da- onun biraz sebep olduğu şeklinde yorumlanabilir. sonra kovboy geliyor ve çürümüş cesede "tatlı kız uyanma zamanı" diyor. o çürümüş ceset aslında gerçekte hiç olmadı, yani gerçekte son sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. kıyafet ve pozisyon farklı. o ceset şu anda bu rüyayı görmekte olan diane. aynı gecelik, aynı yatak, aynı oda. ayrıca rüyadaki cesedin elinde silah falan yok. kafada delik de yok. o muhtemelen yaşadıkları yüzünden 'ölmeden ölmüş' olan diane. sadece rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi olduğunu bilmiyor. neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani bazen bir sesle uyanırız ama bu sesin kaynağını rüyamızda farklı bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy'un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. rüya bitiyor, yatakta doğrulup gördüğü tuhaf rüyayı kısaca bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz. filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies'in arkasındaki evsiz kara yaratık ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor. o aslında erkek değil, aslında o diane'in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, hayal kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, kirli, aşkını öldürtmüş, tamamen tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin mükemmel tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden biri. sondaki çıldırma sahnesi ile bu kara vatandaş arasında aslında çok güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan önce kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu kara yaratığı düşünün. aslında aynı anda diane'in iki farklı görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies'in arkasındaki ise yönetmenin bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane'in iç dünyasının görsel olarak tercüme edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel. kara, bitkin bir şekilde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, serbest bıraktığı kini, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin. kara, winkies'in ve duvarların arkasında (diane de winkies'teki tetikçinin arkasına saklandı cinayet için). kara, bir akşam vakti, her şeyini kaybetmiş bir evsiz gibi, tamamen tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane gibi). kara, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, geri dönemiyor). kutudan parmak boyunda iki ihtiyar çıkıyor (aynı anda diane'in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.) diane'in içindeki vicdan azabı ve yakalanma korkusu o kadar dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı artık kayışı kopartıyor, muhtemelen dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı aldığı çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, muhtemelen önemsiz bir kutu). son sahnedeki dumanlar... bunlar 'şeytan'ın olduğu tiyatrodaki dumanlar gibi. aradaki farklı ortaya koymak için; dumanların üzerinde beliren diane'in son hali (kara yüzlü hali), hemen ardından da hayalleri... mavi saçlı kadın (soyut) ve... silencio, sessizlik... muhtemelen beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çektiği şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir. ...ama lynch bu, her şey olabilir... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/26/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] lynch'in dikkat çektiği kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu şekilde; (çok önemli bir şey yok aslında sadece biraz dikkat). kahve yaptığında aslında cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üzerinde kirli beyaz sabahlığı var. muhtemelen intihar ettiği günün sabahı, yani lineer zaman çizgisinin sonu... kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üzerinden geçip esmer’in üstüne çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarışın bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış, yani flashback ve gerçek hayat. diğer flashback de masturbasyon sahnesinde. sarışın masturbasyon yaparken birdenbire telefon çalıyor, diğer odaya gidip telefona bakıyor. telefon “araba seni bekliyor, partiye gelecek misin?” diyor. ama dikkat; masturbasyon esnasındaki kıyafetle öbür odaya telefonda bakmaya gittiği kıyafet farklı. yani arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek hayat. ----------------- minik tespitler - rüyada neden mavi kutu var, onun temeli ne? diane'in intihar ettiği sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. zaten böyle bir kutusu var, gerçekte çok bir anlamı yok belki ama bu kutu da rüyasına giriyor. muhtemelen pandora’nın kutusu kavramını biliyor ve rüyasında o şekilde tezahür ediyor. - rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita neden girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor? kendi yakalanma korkusunu biraz rita üzerinden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybettiği için biraz fazla temkinli. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü adamın kendisini aradığını düşünüyor. zaten eve girdikten sonra da yatakta kendisi yerine öldürülmüş olduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor. - rüyadaki toplantıdaki vatandaş neden bu kadar donuk ve espresso kahve istiyor? gerçekte partide onun kendisine donuk donuk baktığını görüyor bir ara, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; donuk duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslında hollywood'daki yeraltı dünyası yüzünden. burada yetenekler değil güç konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu aynı şekilde donuk, ruhsuz, korkutucu ve imkansız derecede mükemmel bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. diğer italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum ama ilginç derecede al pacino'ya benziyor. bu da onun kafasında oluşturduğu diğer italyan mafya karakteri. - rüyada al pacino'ya benzeyen adam neden "help meeee!" diye bağırıyor? bir inanışa göre, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üzerindeki desenler ‘s.o.s.’ gibi görünüyor (rüyada diğer adamın espresso içtiği fincan farklı tabi) s.o.s.'u burada böyle bağırıyor ve bence çaresizliğini bu şekilde haykırıyor. - rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda neden şoför ona silah çekiyor? gerçekte daha önce kendi de limuzinle aynı yerde durmuştu ve biraz tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, cinayet için güzel bir ortam... esmer'i öldürttüğü için de burada ona silah doğrultulmasını sağlıyor. ama belki pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format atıyor ve istediği esmer'i oluşturuyor. belki de esmer'i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üzerine atıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda silah tamamen başka biri tarafından doğrultuluyor. - rüyada neden esmer’i limuzinde ve aynı kendi gibi görüyor? limuzinde aynı yolda, aynı yerde duruyor, aynı sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması gereken yerde o var diye. bu yüzden ona silah çektiriyor ama aynı zamanda kurtarıyor da. - rüyada coco'yu neden iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor? çünkü partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu. - rüyada club silencio'dan geldikten sonra mavi kutuyu açacakken neden betty birdenbire kayboluyor? kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yaptığı şeyi biliyor ve üstlenmek istemiyor. bunu gerçekte bir kere yaptı ama burda buna ortak olmak bile istemiyor. - toplantıdaki italyanların neden italyan olduğunu düşünüyor? birincisi, dik bakışları yüzünden partideki adamın mafya tipli olduğunu zaten düşünüyor. ikincisi, esmer, "casablanca'ya luigi ile hiç gitmedim" diye bir laf ediyor. luigi bir italyan ismi ve bu dik bakışlı adamla bir ilişki kuruyor, belki de onun ismi olduğu belli. gizemli kovboy’a dair yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir mesaj: rüyada kovboy, adam'la konuşurken diyor ki; “ukalalıkla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun.” aslında seyirciye mesaj çakıyor, filmi anlamaya çalışması için. ‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kere daha göreceksin. kötü yaparsan iki kere daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslında bir daha hiç görmüyor. ama seyirciye iki kere görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor. seyirci iki kere gördüğüne göre kötü mü yaptı seyirici işini? evet, sayılır... ve işte bomba; iki defa görünüyor ama biri rüya karakteri diğeri gerçek. eğer fark edersen, ilk göründüğünde (ağılda) rüya karakteri olan koyboy bir kere daha rüya karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslında o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, sadece partideki biri. bir başka bakış açısı da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kere göreceksin” dedikten sonra sadece 1 kere görünebilir, partide görünmesi rüyadan önce, bu sayılmaz böylece. yani önce parti, sonra kesher ile konuşma, son olarak uyandırma... kovboy'u burada biraz yönetmeni de simgeliyor. yönetmen seyirciye vereceği mesajı doğrudan kovboy'un ağzından veriyor. bir at arabası örneği veriyor; david'e soruyor "bir at arabasını kaç kişi kullanır?" diye. david bu basit soruya azıcık şaşırıp "e biir" gibi bir cevap veriyor. at arabası çok özel bir seçim. aslında at arabasını bir kişi de kullanabilir iki kişi de. at arabası, burada filmi, kullanan bir kişi ise yönetmeni simgeliyor. "eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle beraber bu arabayı kullanabilirsin" diyor adam'a (aslında bize). yani eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta hayal kurmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye. tetikçinin mavi anahtarı diane tetikçiyle anlaşma yaptıktan sonra tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlamsız gibi görünen bir diyalog. rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalıştıkları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir anlam veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü zaman gerçekte cinayetin sonrası, yani gerçekte küçük mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor. aslında tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken gerçekten merak etmişti. esmer'in çantasından çıkan anahtar için de aynı merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un cevabı ise club silencio'dan geldikten sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, yani kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek küçük mavi anahtar da aslında ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de birden ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslında…
17b
0
7 yıl
Benzerlikleri Sayesinde La Casa de Papel Dizisi Kadrosunda Hiç Sırıtmayacak 15 Türk
Benzerlikleri Sayesinde La Casa de Papel Dizisi Kadrosunda Hiç Sırıtmayacak 15 Türk
Son zamanların en çok konuşulan, senaryosu ile milyonlarca kişiyi kendine hayran bırakan efsane dizisi La Casa de Papel'in hayran kitlesi giderek artıyor. Eğer siz de bu diziyi izleyen kesimdenseniz, muhtemelen bazı oyuncuların kenarından köşesinden Türk oyunculara benzediğini fark etmişsinizdir... Ben, diziyi izlerken her birini de bizden birilerine az buçuk benzettim. Hadi gelin şimdi o benzerliklere birlikte bakıp şaşıralım! 1. Öncelikle dizimizin beyni, "Profesör" karakterimizin bizden kime ya da kimlere benzediğine bakalım. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/73/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Çağdaş Onur Öztürk...[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/77/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Hatta Arka Sokaklar'dan Ali, yani Alp Korkmaz da olabilir...[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/42/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-14-turk-780x439.jpg[/RESIM] 2. Hırçın güzelimiz Tokyo...[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/57/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Doktorlar dizisinin Zenan'ı Melike Güner...[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/1/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Ya da Ünlü YouTuber Duygu Özaslan mı desek?[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/65/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 3. Raquel [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/10/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Derya Uluğ[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/25/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 4. Nairobi [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/19/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Nesrin Cavadzade[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/47/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM]5. Rio[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/43/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Burak Deniz[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/36/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 5. Monica[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/97/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Berfu Öngören[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/85/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 6. Alison Parker[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/20/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Melis Birkan[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/72/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 7. Berlin[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/93/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Kutsi[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/31/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 8. Ariadna[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/56/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Adı Efsane dizisinin Mercan'ı, Dilhan Aras...[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/80/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 9. Arturo Roman[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/86/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Gökçe Özyol[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/90/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Ya da Ünal Yeter...[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/4/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 10. Denver[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/67/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Halil Babür [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/53/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 11. Son olarak Angel...[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/60/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Rasim Öztekin...[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/15/15/benzerlikleri-sayesinde-la-casa-de-papel-dizisi-kadrosunda-hic-siritmayacak-10-turk-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] ♦Modunuza göre film tavsiyesi bulmak için de aşağıdaki butonu tıklayabilirsiniz.  Modunu Seç ►
61b
1
7 yıl
DEPREM Konulu, Gözden Kaçırılan Bir Türk Filmi: Küçük Kıyamet!
DEPREM Konulu, Gözden Kaçırılan Bir Türk Filmi: Küçük Kıyamet!
Takvimler 6 Şubat 2023, saatlerse 4:17'yi gösterdiğinde Türkiye önce Gaziantep, sonra da Kahraman Maraş merkezli 2 büyük depremle sarsıldı. 12 bin bina yıkıldı, son açıklanan verilere göre 39 bin 672 insan hayatını kaybetti. 100 binden fazla insan yaralandı ve 10 milyondan fazla kişi bu depremden direkt olarak etkilendi. 80 farklı ülke, toplamda 10 bin kişiden oluşan profesyonel arama kurtarma ekipleri gönderdi ve Gaziantep'teki ilk deprem, 2010 yılında Haiti'de yaşanan depremden sonra dünyanın en ölümcül depremi olarak tarihe geçti...  19 İyi Netflix Filmi! ►  Yıllardır ne zaman içinde 'deprem' geçen bi son dakika haberi duysam, "Sallandık mı?" diye soran birinin tweetini okusam, depremden bahsedilen bi ortamda bulunsam ya da kendimi avizeye bakarken yakalasam aklıma gelen tek film olan Küçük Kıyamet'ten size bahsetmek istedim. Biliyorum pek çok kişi bu filmi bi şekilde gözden kaçırdı ve kaçırıyor, fakat 2006 yılında vizyona giren bu Türk filmi, ilk izlediğim günden beri benim aklımdan hiç çıkmadan öylece bi köşede duruyor. Film depremin çaresizliğini, ölümün her an yanıbaşımızda oluşunu, yaşanan psikolojiyi öyle ürpertici bi şekilde işliyor ki, sonuna kadar izleyip bitiren her kişinin ruhunu tıpkı bi enkaz altındaymış gibi sıkmayı, darlamayı ve boğmayı başarıyor. ● Benzer konuda YouTube kanalımızda da bir içerik hazırladık![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=4xmSrGAaNiE[/VIDEO] Hadi gelin size bir deprem filmi olan Küçük Kıyamet'in konusundan bahsedeyim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/318/22/deprem-konulu-bu-turk-filmini-bircok-kisi-gozden-kaciriyor-kucuk-kiyamet-780x439.png[/RESIM]Filmimiz, annesini yıllar önce depremde kaybeden acılı bi kadının ve çekirdek ailesinin yaşadıklarını konu alıyor. Yaşanan acıların üzerine bir de "Büyük İstanbul Depremi" konusu da daha fazla konuşulmaya başlanınca ailemiz biraz rahatlamak için internetten Fethiye'de bir ev kiralıyor. Yola çıkmadan 1 gece önce birlikte bir akşam yemeği yiyip yatıyorlar. Fakat yaşanan kısa süreli bir deprem, aileyi uyandırıyor ve onlar da bir an evvel İstanbul'dan uzaklaşmak için yola çıkıyor. Fethiye'de tuttukları villaya vardıklarındaysa onları bir bekçi karşılıyor. Aileye evi gezdiren bekçi, fazla rahat tavırlarıyla huzuru biraz bozsa da, aile, dağ başındaki bu evin eşyalarını, havuzunu ve bahçesini görünce fazlasıyla beğeniyor. Fakat evin karşısındaki bir mezarlık onları biraz huzursuz ediyor. Yine de geldikleri yeri düşünüp bu soruna pek takılmadan hemen eve yerleşiyorlar. Ailemizin annesi, depremin üzerinde bıraktığı travma ve annesini de kaybetmiş olmanın acısıyla çeşitli kabuslar ve sanrılar görmeye başlıyor. Ailemizin babasıysa bu durumu, eşinini yaşadığı sorunlara bağlıyor. Fakat aile, yavaş yavaş bulundukları bu evin etrafında bazı gariplikler olduğunu da fark edince işler biraz değişiyor ve o andan itibaren film, temposunu birkaç tık arttırmaya başlıyor. Bence Türkiye'nin en iyi Psikolojik-Korku filmlerinden biri bu![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/318/80/deprem-konulu-bu-turk-filmini-bircok-kisi-gozden-kaciriyor-kucuk-kiyamet-780x439.png[/RESIM]Öncelikle pek iyi oyunculukların olmadığı, ilk yarısına kadar elle tutulur bir şey vaat etmeyen ve ilk bakışta zaman ayırmaya değmeyecek bir film izlenimi veren bu yapım, benim için Türk sinema sektöründe iz bırakan yapımlardan biri. Yönetmenliğini Taylan Biraderler'in yaptığı bu film "Psikolojik Korku" türünde bence ülkemizde yapılmış en iyi filmlerden biri. Film, ikinci yarısında izleyiciyi ürpertmeyi ve düşündürmeyi kesinlikle başarıyor. Fakat bu filme başladıysanız bitirmelisiniz. Çünkü film, ilmek ilmek işlediği tüm detayları size sonunda bir bir gösteriyor. Yani sonuna kadar izleyenlere ödülünü vermeyi ihmal etmiyor. İçeriğin bundan sonrası, filmi izlemeyenler için SPOİLER içeriyor, bu yüzden filmi izledikten sonra göz atın derim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/318/60/deprem-konulu-bu-turk-filmini-bircok-kisi-gozden-kaciriyor-kucuk-kiyamet-780x439.png[/RESIM] ● Öncelikle filmde de gördüğünüz gibi izlediğimiz her şey, enkazda kalan bir depremzedenin zihninin içinde yaşananlardan ibaret. ● Başrolümüzün Fethiye'deki sahnelerde kana kana su içtiğini görürüz. Bu onun enkaz altında kalan ve susayan biri olduğunu bize gösteriyor. ● Ailemizin gittiği Fethiye'deki ev, tüm kutsal dinlerde bahsedilen ve ölen veya 'koma' diye tabir edilen ölmek üzere olan insanların bulunduğuna inanılan ARAF'ı temsil ediyor.  ● Tüm saatleri 1:19'da durmuş olarak görüyoruz. Bu bize, enkaz altındaki kadının depremden önce son gördüğü saati gösteriyor. Fethiye'de, yani araf'ta zaman akmıyor. ● Anladığınız üzere ailemizi karşılayan Bekçi, Azrail ve bu kişinin ağzından düşürmediği "Ev sahibi" de Allah/Tanrı olarak betimlenmiş. ● Kahvede gördüğümüz kişi, başrolümüzün depremden önce TV'de gördüğü kişiydi.  ● Ailenin depremden önce yediği yemek ile, Fethiye'de yedikleri yemeğin aynı olduğunu görüyoruz. İşte film bize burada aslında bu dünyanın bir bilinçaltında geçtiğini söylüyor. Başrolümüz hayalinde, depremden önce yediği ve hatırladığı son yemeği kullanıyor.  ● Ailemizin babası Zeki kahvede yol tarifi sorar, kahveci "Bura yolun sonunda..." diyerek onu yine bulunduğu yere gönderir. Adam "Buralar çok tenha? Neden böyle?" deyince de aynı kahveci "Buranın insanı böyle, bi gün var bi gün yok. zaten ne ki abi? Bi gök var bi de yer, biz de arada. Korkuyon mu sen? Korkma..." diyerek Araf'taki insanları betimler.  ● Başrolümüzün Fethiye'de yani Araf'ta gördüğü TSUNAMİ ise deprem anında devrilen Akvaryum'un bilinçaltına yansımasıydı. ● Başrolümüz, kardeşinin açmış olduğu Küçük Kıyamet sergisi kitapçığındaki görselleri depremden önce gördüğü için Araf'ta kaldığı zaman diliminde bilinçaltı bu görselleri işliyor. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
14b
3
2 yıl
Foundation: Bilim Kurgu Dizisi Nasıl mı Olur? İşte Böyle Olur!
Foundation: Bilim Kurgu Dizisi Nasıl mı Olur? İşte Böyle Olur!
Bu yıllarda şöyle ağzına kadar bilim kurgu yüklü olan bir dizi veya film izlemek gerçekten çok zor. Bazen sanki "tüm iyi bilim kurgular geçtiğimiz yıllar içinde yapıldı ve artık aynı kıvamda, iyi bir bilim kurgu izleyemeyeceğiz" düşüncesine kapılıyorum. Yani kapılıyordum... Ta ki Foundation dizisi karşıma çıkana kadar... 2021'de yani günümüzden sadece 2 yıl önce yayınlanmaya başlayan bu diziyi nasıl 2 yıl boyunca gözden kaçırmışım, izlemeye başladığım her bölümde bu soruyu kendime sorup duruyorum. İyi Dizi Tavsiyeleri ►  Ben de bugün size, Foundation dizisi konusu ve oyuncuları hakkında bilgi vermek ve en önemlisi de "Bu dizi izlenir mi? İzlenirse neden izlenir?" sorularına elimden geldiğince cevap vermek istedim. Diziyi izlemeyenler beni takip etsin, çünkü hem kısa, hem de izlemeye başlamadan önce ağzınızı sulandıracak birkaç güzel detay vereceğim... Hadi! Öncelikle; Nedir bu Foundation dizisi konusu?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/330/31/foundation-bilim-kurgu-dizisi-nasil-mi-olur-iste-boyle-olur-780x439.png[/RESIM]Foundation yani "Vakıf" ismindeki bu dizi; Toplam nüfusu 8 trilyon kişi olan ve sınırları yüzlerce gezegeni bile aşan dev bir imparatorluğun hüküm sürdüğü bir çağda yaşananları konu alıyor. Her şey yolunda giderken ortaya çıkan usta bir matematikçi "Tüm hesaplamaları yaptım, ihtimalleri, olasılıkları hesapladım, bizi karanlık günler bekliyor, bunu atlatmamızın yolu bir 'Vakıf' kurup bu konu üzerine gelişmek içi çabalamaktır" diyor ve işte dizimiz de böylece başlıyor. Dizi, Isaac Asimov'un Vakıf isimli bilim kurgu serisinden uyarlanma..[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/330/40/foundation-bilim-kurgu-dizisi-nasil-mi-olur-iste-boyle-olur-780x439.png[/RESIM]Foundation dizisi, Isaac Asimov'un aynı adlı bilim kurgu serisinden uyarlanan bir yapım. İzlediğinizde göreceğiniz dev uzay araçları, inanılmaz kostümler, her biri de farklı bir atmosfer sunan onlarca irili ufaklı gezegen ve dahası... İşte yaratılan tüm bu evren, Asimov'un kitaplarına dayandığı için dizinin de temeli çok sağlam. Bu yüzden de izleyicisine nefis ve TAŞ gibi bir bilim kurgu sunuyor. Uzay araçları, gezegenler ve dahası...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/330/10/foundation-bilim-kurgu-dizisi-nasil-mi-olur-iste-boyle-olur-780x439.png[/RESIM]Dizinin her bölümde de, yaratılan evreni görüp şaşırmaktan kendimi alamadım. Nasıl ki Game of Thrones izlerken kendimizi bir anlığına ejderhaların kol gezdiği, okla, kılıçla savaşların yapılıp, çerez gibi insanların öldüğü bir dünyaya ışınlanıyorsak, Foundation dizisi ile de birlikte kendinizi gezegenler arasında yolculuk yaparken veya tamamıyla 'tuz' olan bir gezegende sürgün edilmiş bir şekilde güneşin altında çalışırken bulabilirsiniz. Dizi, birçok farklı ortamı çok başarılı bir şekilde gösteriyor ve bence bu çok keyifli. Başrol hipnotize edici![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/330/83/foundation-bilim-kurgu-dizisi-nasil-mi-olur-iste-boyle-olur-780x439.png[/RESIM]Dizimizin başrollerini Yüzüklerin Efendisi'nden de tanıdığımız, aşırı havalı Elf Kral yani "Thranduil" karakterini oynayan Lee Pace ve Chernobyl ile The Terror gibi dizilerden tanıyıp bildiğimiz Jared Harris paylaşıyor. Harris'in iyi oyuncu olduğunu zaten biliyordum fakat Lee Pace'in bu dizideki İmparator karakterine hayat verme tarzı tam anlamıyla aklımı aldı. Adam öyle bir konuşuyor, cümleleri öyle tane tane kuruyor ki izleyiciyi adeta hipnotize ediyor. Adam öyle sakin bir şekilde emir veriyor ki, ekran başında biz heycanlanıyoruz. Kesinlikle başka bir boyut. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/330/5/foundation-bilim-kurgu-dizisi-nasil-mi-olur-iste-boyle-olur-780x439.png[/RESIM] - - - - - -  Özet: Ben Foundation'ı çok sevdim. Hatta hemen bitmesin diye bölümleri günlere bölerek izledim bile diyebilirim. Fakat eksi yönleri de yok mu? elbet var. Dizinin akışı biraz karışık. Yani bazen 'bir şeyleri kaçırdım' hissine kapılabiliyorsunuz fakat sonra her şey yoluna giriyor... Bunun haricinde dizi tamamıyla TAŞ gibi bir bilim kurgu. Eğer benim gibi kendinizi böyle büyüleyici ve devasa bir evrene girmeye hazır hissediyorsanız hemen bu diziyi izlemeye başlayın derim.  - - - - - -  • Foundation dizisi Netflix'te var mı? Hayır, dizi Apple TV+ yapımı, bu yüzden Netflix'te yok. • Foundation dizisi kaç bölüm? Kaç sezon? 2023 itibariyle dizinin 2 sezonu yayınlandı. Sezonların her biri de 10 bölümden oluşuyor. Bölümlerin her biriyse ortalama 50 dakikalık bir şaheser... Şaheser diyorum çünkü her bir bölüm adeta bir film gibi. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
18b
1
2 yıl
To the Lake: Virüs, Salgın, Zombi ve Kış Temalı Yeni Netflix Dizisi | İzlenir mi?
To the Lake: Virüs, Salgın, Zombi ve Kış Temalı Yeni Netflix Dizisi | İzlenir mi?
Size burada tavsiye ettiğim son Netflix dizi tavsiyeleri için şuraya göz atabilirsiniz. Fakat bundan önce gelin az önce bitirdiğim, Netflix'in yeni dizisi To the Lake hakkında size biraz bilgiler vereyim. Öncelikle "To the Lake izle" gibi aramalar sonucu buradaysanız üzülerek söylemek istiyorum ki aradığınız burada değil, fakat "To the lake konusu" ve "To the lake dizisi izlenir mi?" gibi aramalar ile yolunuz buraya düştüyse tam da aradığınız yerdesiniz! Dünyanın Sonu Konulu İyi Filmler İçin Tıkla! ►  Hadi gelin şimdi taze taze izleyip geldiğim bu yeni Netflix dizisi To the Lake'i size kısa ve öz bir şekilde anlatayım... Hadi! To the Lake dizisi hakkındaki düşüncelerime geçmeden, nedir bu dizinin konusu? Ona bir bakalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/217/98/to-the-lake-virus-salgin-zombi-ve-kis-temali-yeni-netflix-dizisi-izlenir-mi-780x439.png[/RESIM]Dizimiz, bir romandan uyarlama ve Rus yapımı... Moskova'dayız. Ortaya çıkan bir salgın hızla yayılıyor ve maddiyat para bul önemini yitirirken yiyecek ve sığınak gibi temel hayatta kalma maddeleri ön plana çıkıyor. Tam da şu an içinde bulunduğumuz Pandemi süreci gibi bir süreç başlıyor ve bilinen tüm normaller değişiyor. Herkes hayatta kalabilmek ve ailesini korumak için elinden gelen 'her şeyi' yapıyor. İşte dizimiz de bu süreçte yaşanan gerilim ve dram dolu olayları konu alıyor.  Peki To the Lake dizisi olmuş mu? İzlenir mi?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/217/67/to-the-lake-virus-salgin-zombi-ve-kis-temali-yeni-netflix-dizisi-izlenir-mi-780x439.png[/RESIM]Bugüne kadar "dünyanın sonu" ve "salgın" temalı pek çok dizi film izlemiş biri olarak söyleyebilirim ki bu dizi izleyenini peşinden sürüklemeyi başarıyor. Bir oturuşta 4 bölümü devirdim diyebilirim. Tabi mantık hataları da yok değil ama dizi gereksiz drama boğmadan, olayın heycanını soğutmadan sizi bir sonraki bölüme götürmeyi başarıyor. Bu arada nasıl Dark dizisi ile Almanca kulağımıza çok tatlı gelmeye başladıysa da bu diziden sonra da kulağınız Rusça'ya yatkınlaşmış olabilir zira Rus yapımı bu dizideki konuşmalar benim hiç kulağıma batmadı aksine hoşuma bile gitti diyebilirim. En önemlisini de en sona sakladım; Dizideki kıyamet havası o kadar iyi oluşturulmuş ki, diziyi izlerken sürekli o kasveti üzerinizde hissediyorsunuz. %90'ı kar içinde geçen bir coğrafyada yaşananları izlediğiniz için de 2 bölüm sonra evinizin penceresinden dışarıya baktığınızda karlı bir havayla karşılaşacak gibi oluyorsunuz ve bence bu bile dizinin etkileme özelliğinin başarılı olduğunun göstergesi.  Dizimizde +18 sahneler var, baştan uyarayım da sonra kulağımı çınlatmayın...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/217/61/to-the-lake-virus-salgin-zombi-ve-kis-temali-yeni-netflix-dizisi-izlenir-mi-780x439.png[/RESIM]Öyle Amerikan yapımları gibi vıcık vıcık bir duygu seli göremeyeceksiniz bu dizide, fakat onun yerine Rus yapımlarında hep olduğu gibi bol bol +18 sahneye rast geleceksiniz şimdiden söyleyeyim sonra vay efendim ben duymadım, görmedim olmasın. NOT: "Şöyle Netflix'te eli yüzü düzgün bir diziye başlayayım beni sarsın, götürsün" gibi bir düşünceniz varsa her biri ortalama 50 dakikadan oluşan 8 bölümlük bu dizi işinizi görebilir. Rus yapımlarına çok yakın değilseniz başlarda biraz farklı gelebilir fakat tavsiyem hemen pes etmeyin ve kendinizi biraz akışa kaptırın.  To the Lake Dizisini İzle ► [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
24b
1
5 yıl
1 Günde Bitirmelik: Tam 12 İyi Mini Dizi Önerisi! (EN FAZLA 8 BÖLÜM)
1 Günde Bitirmelik: Tam 12 İyi Mini Dizi Önerisi! (EN FAZLA 8 BÖLÜM)
Bugün size izleyip, beğendiğim bazı mini dizileri tavsiye etmek istiyorum. Fakat gerçekten 'mini' olan yabancı dizileri... Çünkü bazen öyle listeler görüyorum ki 3 sezonluk dizi 'mini' adı altında tavsiye edilmiş... Merak etmeyin, birazdan göz atacağınız bu listedeki dizilerin her biri de mini dizi ve en uzunu sadece 8 bölümden oluşuyor. 1 günde bitirebileceğiniz bu yabancı mini dizi önerileri ile sadece çok kısa bir zaman ayırarak 1 diziyi bitirebilirsiniz. Hadi gelin şimdi o mini dizi önerileri nelermiş, birlikte şöyle bir göz atalım! • Bu içeriği VİDEO olarak da izleyebilirsiniz![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=xF4Mfwe7Y8g[/VIDEO] 1. Listemizin ilk sırasında bizi Childhood's End, yani "Çocukluğun Sonu" ismindeki bir mini dizi karşılıyor... (3 Bölüm)[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/300/14/childhood-s-end-uzayli-konulu-3-bolumluk-mini-dizi-780x439.png[/RESIM]Dizi, bi uzaylı ırkının dünyaya gelmesiyle yaşanan gelişmeleri konu alıyor. Şimdi ben uzaylı falan dedim diye uçmalı kaçmalı ışın kılıçlı bir aksiyon beklentiniz olmasın tabi... Çünkü dizi bize sadece 3 bölümde "Ya böyle bi şey olsa?" diye sorgulatmayı başarıyor. Kendine has sakin atmosferi ve bol bol sorgulamalara girişeceğiniz bu yapım, ünlü bilim kurgu yazarı Arthur C. Clarke imzalı bi romandan uyarlama... Dizi tabi ki de kitabın önüne geçemez fakat ilgi çekici bir şeyler arıyorsanız, bir akşamınızı bu diziye ayırın derim. Dizinin Detaylarına Bak ►  2. Sıradaki mini dizi tavsiyem ise 11.22.63... (8 Bölüm)[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/301/19/1-gunde-bitirmelik-tam-12-iyi-mini-dizi-onerisi-en-fazla-8-bolum-780x439.png[/RESIM]Stephen King'in kitabından uyarlanan bu dizi hem zamanda yolculuk hem de aşk'ı öyle iyi bir şekilde harmanlıyo ki, bir an dizinin sezonlarca sürmesini istiyosunuz. Bir öğretmenin, bir lokantanın içinden çıktığı zaman yolculuğu sırasında kendini birden 22 Kasım 1963'teki John F. Kenedy suikastini engellemeye çalışırken bulmasını izliyoruz. Dizinin adı da buradan geliyor. Eğer bu listeye kadar bu diziyi izlememişseniz, bu listenin en başına bu diziyi koyun derim... "Kaan demişti" dersiniz. 3. The Cry (4 Bölüm)[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/301/36/1-gunde-bitirmelik-tam-12-iyi-mini-dizi-onerisi-en-fazla-8-bolum-780x439.png[/RESIM]İskoçya'dan Avustralya'ya doğru bir uçak yolculuğu yapan bir çiftin yolculuk sonrasında bebeklerinin kaçırılması olayını ve sonrasında yaşananları izliyoruz. Yaşananlar zaten üzücüyken bir de bebeğimizin babasının siyaset dünyasıyla da bağının olması, olayı magazine de taşıyor ve çift birden çok zorlu bir mücadelenin ortasında kalıyor. Fakat bebeği kim veya kimler kaçırdı? Tam olarak neler oldu? İşte 4 bölüm boyunca adım adım bu gizemli süreci izliyor ve şaşırıyoruz. 2018'in sonlarında çıkan bu dizi, benim de bu yıl içinde izleyip "Nasıl gözden kaçırmışım" diye yakındığım bir yapım oldu. Darısı başınıza... Dizinin Detaylarına Bak ►  4. Unorthodox (4 Bölüm)[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/301/16/1-gunde-bitirmelik-tam-12-iyi-mini-dizi-onerisi-en-fazla-8-bolum-780x439.png[/RESIM]Dizi, New York'un bir bölgesindeki Yahudi Topluluğu içinde doğup, büyüyen 19 yaşındaki bir genç kızın yaşadıklarını konu alıyor. Kendini o dünyaya ait hissedemeyen genç kızın kendini bulmak için giriştiği cesaret dolu yolculuğu izliyoruz. Eğer içinizde bir yerlerde biraz olsun dilediğiniz hayatı yaşayamadığınız düşüncesi varsa, bazı adımları atmanız için cesaretinizi körükleyecek bu diziye mutlaka bir şans verin derim. Beğenmezseniz en kötü 1 gecenizi feda etmiş olursunuz, fakat dizi ilginizi çekerse hayatınız hakkında alacağınız kararların yanında 1 gece ne ki? Karar sizin... Dizinin Detaylarına Bak ►  5. The 7 Lives of Lea (7 Bölüm)[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/301/24/1-gunde-bitirmelik-tam-12-iyi-mini-dizi-onerisi-en-fazla-8-bolum-780x439.png[/RESIM]Dizi, günümüz dünyasındaki liseli bir gencin, arkadaşlarıyla doğada partilediği sırada bulduğu bir bileklik sonrası zamanda yaptığı yolculuk ile 90'lı yıllara ışınlanmasını ve bir zaman yolcusu olarak gittiği bu geçmişte yaşadıklarını işliyor... Her ne kadar Dark dizisi bu işte seviyeyi çok yukarılara çıkarmış olsa da, ben özellikle böyle 30-40 yıllık yakın geçmişe gidilen dizi ve filmlerdeki o atmosferi izlemeyi seviyorum. Bence bu dizi de 90'lı yılların atmosferini iyi bir şekilde yansıtmayı başarıyor. Bir ara göz atın derim. Dizinin Detaylarına Bak ►  6. Bodyguard (6 Bölüm)[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/301/90/1-gunde-bitirmelik-tam-12-iyi-mini-dizi-onerisi-en-fazla-8-bolum-780x439.jpg[/RESIM]İleri derecedeki gözlem yeteneği sayesinde İç İşleri Bakanı'nın özel koruması olarak atanan bir adamın hayatına konuk oluyoruz BBC yapımı bu dizide. Ne aksiyonu, ne politikası ne de duygusal ilişkileri yoğun bir şekilde izlemiyoruz. Yani izleyiciyi boğmayan bir dizi bu... Kaliteli oyunculuklar, oldukça başarılı sahneler, şaşırtıcı hamleler ve fazlasıyla gerçekçi bi kurguya sahip... Bol ingiliz aksanı duyacağınız bu dizi aradığınız şey olabilir, benden söylemesi. 7. Manhunt: Unabomber (8 Bölüm)[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/301/2/1-gunde-bitirmelik-tam-12-iyi-mini-dizi-onerisi-en-fazla-8-bolum-780x439.png[/RESIM]Dizi, 80'li yıllarda Amerika'da pek çok bombalı saldırı gerçekleştiren bir adamın gerçek yaşam öyküsünü konu alıyor. Üniversiteler, havayolu şirketleri ve fabrikalara gönderdiği bombalı paketler nedeniyle adını duyuran saldırganın, yaşattığı ve yaşadığı şeyleri izliyoruz bu dizide. İyi oyunculuklarıyla birlikte ben bu diziyi fazlasıyla sürükleyici buldum diyebilirim. Bir sabah izlemeye başladım ve aynı gün içinde bölümleri ard arda izleyip bitirdim. Hem gerçek bir şeyler izlediğimi bilmem, hem de adım adım zekice işlenmiş bir bulmacanın çözülüşüne tanıklık ediyor olmam beni bu dizide tutmayı başardı. Kesinlikle bir şans verin dediğim gerçek yapımlardan. 8. Kalifat (8 Bölüm)[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/301/31/1-gunde-bitirmelik-tam-12-iyi-mini-dizi-onerisi-en-fazla-8-bolum-780x439.png[/RESIM]Dizi, İsveç'te yaşayan gençlerin IŞİD tarafından beyinlerinin nasıl yıkandığını adım adım bize gösterirken, aynı zamanda Suriye'de kaosun tam göbeğinde hayatta kalma mücadelesi veren bir annenin de yaşadıklarını işliyor. Dizi bize 2 farklı pencereyi gösteriyor. 1 Polis de bu 2 farklı dünyayı birbirine bağlayarak olayların peşinden gitmeye çalışıyor. Çok vurucu bir dizi bu. Hatta öyle çarpıcı ki, bazen o çıkmazda kalan 'anne' yerine kendimizi koyup nefes almaya çalışıyoruz. Yaşananlar gerçek olaylara dayandığı için dizinin sürükleyiciliği de bir o kadar fazla. Listenize alın dediğim mini dizilerden... Dizinin Detaylarına Bak ►  9. True Story (7 Bölüm)[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/269/6/true-story-netflix-in-1-gecede-bitirilesi-yeni-mini-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu tavsiyem ise başrolünde stand-up'larından tanıdığımız ünlü komedyen Kevin Hart'ın olduğu bir mini dizi... Kevin Hart bu dizide kendine yakın bir komedyeni oynuyor. Şehir şehir gezip gösteri yapan oldukça ünlü komedyenimiz ağabeyi sayesinde kendini birden çok farklı olaylar içinde buluyor ve bir yandan kameralardan saklanmaya diğer yandan da içine girdiği bu sıkıntılı işlerden sıyrılmaya çalışıyor. Netflix imzalı bu mini dizi ilginç şekilde beni yakalamayı başardı. Üstelik başrolümüz gerçekten de dünyaca ünlü bir komedyen olunca izleyici olarak ister istemez "Acaba bu izlediklerimin gerçeklik payı var mı?" sorusu kafanızı kurcalıyor ve bence bu da olaya ayrı bir tat katıyor... Bi şans verin derim. Dizinin Detaylarına Bak ►  10. Dropout (8 Bölüm)[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/292/59/the-dropout-milyar-lik-bir-skandali-konu-alan-mini-dizi-onerisi-780x439.png[/RESIM]Dizi, 2014 yılında "en zengin genç kadın" unvanını alıp Forbes listesinin en üst sıralarına çıkmayı başaran Elizabeth Holmes ismindeki bir kadının girişimcilik macerasını işliyor.  Dizide izlediğimiz tüm karakterler, gerçek ve yaşanan olayların her biri de tanıkların ve olayı araştıran gazetecilerin araştırmasından çıkan gerçek detaylara dayanıyor. Üniversite yıllarında Steve Jobs gibi büyük girişimcilere hayran olan gencimiz, sağlık sektöründe çığır açacak, "şırınga ile kan alma" konusunu kökten değiştirecek bir yöntem geliştirdiğini duyuruyor ve kendini birden milyar dolarlık yatırımcılarla aynı masada buluyor. İşte dizi de, bir zamanlar gerçekten yaşanan bu skandalı başlangıç süreciyle birlikte bize anlatıyor. Dizinin Detaylarına Bak ►  11. Lost Room (3 Bölüm)[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/301/39/1-gunde-bitirmelik-tam-12-iyi-mini-dizi-onerisi-en-fazla-8-bolum-780x439.png[/RESIM]Sadece 4-5 saat içinde bitirebileceğiniz bu dizi, gizemli bir odayı ve bu odadaki gizemli güçlere sahip olan sıradan objeleri konu alıyor. Bu işin peşinde olan bir dedektifin gözüyle izlediğimiz olaylar zincirinde dedektifimizin kızı da kaybolunca ortaya gizemli ve süper güç konulu iyi, yani az ve öz bir dizi çıkıyor. Eğer bu konuyu sevenlerdenseniz ve hala bu diziyi izlemediyseniz hemen şimdi bu 3 bölümlük şahane diziyi izleyip gelin derim. 12. Shining Girls (8 Bölüm)[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/290/77/shining-girls-zamani-buken-senaryosuyla-beyin-yakan-yeni-polisiye-dizisi-780x439.png[/RESIM]Dizi, bir gece köpeğini gezdirirken saldırıya uğrayan genç bir kadının, yıllar sonra başka bir cinayet ile kendi saldırısı arasındaki bağlantıyı fark etmesiyle başlıyor. Dizi, seri katil gibi bir suç olayının içine zaman yolculuğu ve paralel evrenler gibi kafa karıştıran ama izlemesi zevkli unsurları da katarak bize sunuyor. Dizinin ilk bölümlerinde merak duygusu zirveye çıkıyor, sonraları biraz düşse de bu sefer de beyin yakan senaryo sizi sürekli düşünmeye itiyor. Henüz bu yıl yani 2022'de çıkmış olan bu dizi benden geçer not almayı başardı. Dizinin Detaylarına Bak ►  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
99b
0
3 yıl
Türk Sanatçı Burak Ağdemir, Türk Sineması Efsanelerini Müthiş Birer İllüstrasyona Dönüştürüyor
Türk Sanatçı Burak Ağdemir, Türk Sineması Efsanelerini Müthiş Birer İllüstrasyona Dönüştürüyor
Bugün, keşfettiklerim köşemde sizi başarılı illüstratör Burak Ağdemir ile tanıştırmak istiyorum. Kendisi, yeni keşfettiğim için üzüldüğüm bir sanatçı. Üstelik çok da bizden bir sanatçı... "Peki ne yapıyor bu adam?" diyecek olursanız da, kendisi Yeşilçam efsanelerini öyle güzel birer illüstrasyona dönüştürüyor ki, hayran kalmamak mümkün değil. Tabi bunun yanında pek çok farklı konuda çalışmaları da mevcut... Instagram - Facebook  Hadi gelin şimdi bu nefis çalışmalara şöyle bir bakalım!  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/18/66/turk-sanatci-burak-agdemir-turk-sinemasi-efsanelerini-muthis-birer-illustrasyona-donusturuyor-780x439.jpg[/RESIM] [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/18/51/turk-sanatci-burak-agdemir-turk-sinemasi-efsanelerini-muthis-birer-illustrasyona-donusturuyor-780x439.jpg[/RESIM] [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/18/16/turk-sanatci-burak-agdemir-turk-sinemasi-efsanelerini-muthis-birer-illustrasyona-donusturuyor-780x439.jpg[/RESIM] [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/18/90/turk-sanatci-burak-agdemir-turk-sinemasi-efsanelerini-muthis-birer-illustrasyona-donusturuyor-780x439.jpg[/RESIM] [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/18/76/turk-sanatci-burak-agdemir-turk-sinemasi-efsanelerini-muthis-birer-illustrasyona-donusturuyor-780x439.jpg[/RESIM] [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/18/46/turk-sanatci-burak-agdemir-turk-sinemasi-efsanelerini-muthis-birer-illustrasyona-donusturuyor-780x439.jpg[/RESIM] [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/18/79/turk-sanatci-burak-agdemir-turk-sinemasi-efsanelerini-muthis-birer-illustrasyona-donusturuyor-780x439.jpg[/RESIM] [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/18/27/turk-sanatci-burak-agdemir-turk-sinemasi-efsanelerini-muthis-birer-illustrasyona-donusturuyor-780x439.jpg[/RESIM] [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/18/4/turk-sanatci-burak-agdemir-turk-sinemasi-efsanelerini-muthis-birer-illustrasyona-donusturuyor-780x439.jpg[/RESIM] [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/18/57/turk-sanatci-burak-agdemir-turk-sinemasi-efsanelerini-muthis-birer-illustrasyona-donusturuyor-780x439.jpg[/RESIM] E bu da bonus olsun!  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/18/71/turk-sanatci-burak-agdemir-turk-sinemasi-efsanelerini-muthis-birer-illustrasyona-donusturuyor-780x439.jpg[/RESIM]  
11b
1
7 yıl

kaanintavsiyesi.com
Samimi Film Tavsiye Platformu
Hayat, kötü filmler izlemek
için çok kısa.