Tiyatrodan Dijitale! Yeni Netflix Filmi: Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?

11 Nisan 2021
6.7b
0 Yorum
Tiyatrodan Dijitale! Yeni Netflix Filmi: Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?

Günümüzden tam 23 yıl önce, 1998'de sahnelenen Yılmaz Erdoğan imzalı bir tiyatro oyunuydu "Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?"... Fakat sinemaya uyarlandı ve birkaç gün önce de Netflix'te yayınlandı. Tabi hal böyle olunca, binlerce kişi de "sen hiç ateş böceği gördün mü filmi konusu ne?" veya "sen hiç ateş böceği gördün mü filmi izlenir mi?" gibi sorular sormaya başladı.

En Başarılı Netflix Filmleri İçin Tıkla ► 

Ben de filmi izledim ve önce size biraz konusundan, sonra da her zamanki gibi filmle ilgili olumlu veya olumsuz düşüncelerimden bahsetmek istiyorum. Yani buraya yolunuz 'sen hiç ateş böceği gördün mü filmi yorumları' gibi aramalar sonucu düştüyse doğru yerdesiniz demektir... Hadi gelin şimdi hem filmin konusuna, hem de filmle ilgili yorumuma geçelim.

Düşüncelerime geçmeden önce filmin konusunu size özetleyeyim...

Tiyatrodan Dijitale! Yeni Netflix Filmi: Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?
Film, yıllar önce yayınlanan ve binlerce kişinin hayranlıkla izlediği, dönemine damga vuran Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü? isimli Yılmaz Erdoğan imzalı tiyatro oyununun sinemaya uyarlanmış hali. Film, 1950'li yıllarda İstanbul'da ailesi ile birlikte yaşayan ve üstün zekalı olarak adlandırılan bir çocuğun hayatına odaklanıyor. Çevresine uyum sağlamakta biraz zorlanan Gülseren ismindeki bu kız, ateş böcekleriyle de gizemli bir bağ kuruyor. Film boyunca da bu çılgın kızın babası, ateş böcekleri ve çevresiyle yaşadıklarına tanıklık ediyoruz.

Gelelim asıl konumuza; Film olmamış. Neden mi? Buyrunuz...

Tiyatrodan Dijitale! Yeni Netflix Filmi: Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?
Film çok kötü başlıyor. Daha ilk çeyreğinde fazlasıyla yapmacık ve 'olmamışlık' kokuyor. Ortalarına doğru biraz toparlamaya başlasa da sonuç yine hüsran oluyor. Tiyatrodan sinemaya aktarılırken hala 'tiyatro' taklidi yapmaya devam eden bir yapım bu. Tiyatrodan sinemaya uyarlanan birçok film gördük, fakat hiçbiri 'tiyatro' havasında değildi ve bu sayede başarılı oldular. Fakat burada oyuncular film boyunca repliklerini hızlı hızlı söylüyor. Hiç düşünmeden, sırası gelen konuşuyor. Bu durum tiyatroda alkış alabilir fakat sinemada işler pek böyle yürümüyor. Mekanlar, dönemin kıyafetleri, eşyaları hepsindeki renk o kadar pastel ki, filmi sessiz izleseniz bile bir tiyatro tadı alıyorsunuz. Sinemaya uyarlanan bir oyundan tiyatro tadı almak da olaya hiçbir yenilik katamıyor haliyle.

Ecem Erkek, zorla oynuyorsan gözünü kırp...

Tiyatrodan Dijitale! Yeni Netflix Filmi: Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?
Ecem Erkek'i gerçekten başarılı buluyorum. Fakat filmde o kadar yapmacık ve o kadar başka birini oynuyor ki, onu izledikçe sanki hal ve tavrından 'istemediği' replikleri söyleyip, istemediği bir rolü oynadığı için rahatsız olduğunu fakat bunu yapmak zorunda olduğu için yaptığını hissettim. Tiyatroda da Demet Akbağ'ın oynadığı role sinemada hayat vermek onun üzerinde bir baskı yaratmış olabilir. Ayrıca o nasıl yaşlandırma makyajıydı yahu? Kadının yaşlı hali, genç halinden daha genç durmuş bunu kimse mi görmedi?... Çoğunluk oyunculuğunu beğenmiş olabilir fakat ben bu filmde başrolümüzün oyunculuğunu kötü bulduğumu söylemek istiyorum.

Eski ve yeni oyuncu kadrosuna da şöyle bir bakalım...

Tiyatrodan Dijitale! Yeni Netflix Filmi: Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?

Özet: Filme bir puan verecek olsam 6 derdim. Birine 'izle' diye tavsiye edecebileceğim bir yapım ol(a)mamış. Fakat zaman geçirmek için izlenebilir ama yine de zamanınızı daha 'kaliteli' bir şekilde geçirmek için binlerce iyi film olduğunu da hatırlatmak isterim... Karar sizin. 

----------

• Filmin imdb puanı kaç? Film yayınlanalı 2 gün oldu ve şimdilik IMDb puanı 6,3.

• Film Netflix'te var mı? Evet, film Netflix'te izlenebilir.

• Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü? oyuncuları kimler? Filmin kadrosunda Ecem Erkek, Yılmaz Erdoğan, Engin Alkan, Merve Dizdar ve Devrim Yakut gibi isimler yer alıyor.

----------

Tiyatrodan Dijitale! Yeni Netflix Filmi: Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?

Modunu Seç ►

Tiyatrodan Dijitale! Yeni Netflix Filmi: Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?

listesine yorum yap!
Henüz kimse yorum yapmadı...
SEN İLK OLABİLİRSİN!
sen hiç ateş böceği gördün mü filmi konususen hiç ateş böceği gördün mü konususen hiç ateş böceği gördün mü filmi yorumsen hiç ateş böceği gördün mü oyuncuları2021 netflix filmlerinetflix filmleri 2021
EN AKTİF ÜYELER
DEPREM Konulu, Gözden Kaçırılan Bir Türk Filmi: Küçük Kıyamet!
DEPREM Konulu, Gözden Kaçırılan Bir Türk Filmi: Küçük Kıyamet!
Takvimler 6 Şubat 2023, saatlerse 4:17'yi gösterdiğinde Türkiye önce Gaziantep, sonra da Kahraman Maraş merkezli 2 büyük depremle sarsıldı. 12 bin bina yıkıldı, son açıklanan verilere göre 39 bin 672 insan hayatını kaybetti. 100 binden fazla insan yaralandı ve 10 milyondan fazla kişi bu depremden direkt olarak etkilendi. 80 farklı ülke, toplamda 10 bin kişiden oluşan profesyonel arama kurtarma ekipleri gönderdi ve Gaziantep'teki ilk deprem, 2010 yılında Haiti'de yaşanan depremden sonra dünyanın en ölümcül depremi olarak tarihe geçti...  19 İyi Netflix Filmi! ►  Yıllardır ne zaman içinde 'deprem' geçen bi son dakika haberi duysam, "Sallandık mı?" diye soran birinin tweetini okusam, depremden bahsedilen bi ortamda bulunsam ya da kendimi avizeye bakarken yakalasam aklıma gelen tek film olan Küçük Kıyamet'ten size bahsetmek istedim. Biliyorum pek çok kişi bu filmi bi şekilde gözden kaçırdı ve kaçırıyor, fakat 2006 yılında vizyona giren bu Türk filmi, ilk izlediğim günden beri benim aklımdan hiç çıkmadan öylece bi köşede duruyor. Film depremin çaresizliğini, ölümün her an yanıbaşımızda oluşunu, yaşanan psikolojiyi öyle ürpertici bi şekilde işliyor ki, sonuna kadar izleyip bitiren her kişinin ruhunu tıpkı bi enkaz altındaymış gibi sıkmayı, darlamayı ve boğmayı başarıyor. ● Benzer konuda YouTube kanalımızda da bir içerik hazırladık![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=4xmSrGAaNiE[/VIDEO] Hadi gelin size bir deprem filmi olan Küçük Kıyamet'in konusundan bahsedeyim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/318/22/deprem-konulu-bu-turk-filmini-bircok-kisi-gozden-kaciriyor-kucuk-kiyamet-780x439.png[/RESIM]Filmimiz, annesini yıllar önce depremde kaybeden acılı bi kadının ve çekirdek ailesinin yaşadıklarını konu alıyor. Yaşanan acıların üzerine bir de "Büyük İstanbul Depremi" konusu da daha fazla konuşulmaya başlanınca ailemiz biraz rahatlamak için internetten Fethiye'de bir ev kiralıyor. Yola çıkmadan 1 gece önce birlikte bir akşam yemeği yiyip yatıyorlar. Fakat yaşanan kısa süreli bir deprem, aileyi uyandırıyor ve onlar da bir an evvel İstanbul'dan uzaklaşmak için yola çıkıyor. Fethiye'de tuttukları villaya vardıklarındaysa onları bir bekçi karşılıyor. Aileye evi gezdiren bekçi, fazla rahat tavırlarıyla huzuru biraz bozsa da, aile, dağ başındaki bu evin eşyalarını, havuzunu ve bahçesini görünce fazlasıyla beğeniyor. Fakat evin karşısındaki bir mezarlık onları biraz huzursuz ediyor. Yine de geldikleri yeri düşünüp bu soruna pek takılmadan hemen eve yerleşiyorlar. Ailemizin annesi, depremin üzerinde bıraktığı travma ve annesini de kaybetmiş olmanın acısıyla çeşitli kabuslar ve sanrılar görmeye başlıyor. Ailemizin babasıysa bu durumu, eşinini yaşadığı sorunlara bağlıyor. Fakat aile, yavaş yavaş bulundukları bu evin etrafında bazı gariplikler olduğunu da fark edince işler biraz değişiyor ve o andan itibaren film, temposunu birkaç tık arttırmaya başlıyor. Bence Türkiye'nin en iyi Psikolojik-Korku filmlerinden biri bu![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/318/80/deprem-konulu-bu-turk-filmini-bircok-kisi-gozden-kaciriyor-kucuk-kiyamet-780x439.png[/RESIM]Öncelikle pek iyi oyunculukların olmadığı, ilk yarısına kadar elle tutulur bir şey vaat etmeyen ve ilk bakışta zaman ayırmaya değmeyecek bir film izlenimi veren bu yapım, benim için Türk sinema sektöründe iz bırakan yapımlardan biri. Yönetmenliğini Taylan Biraderler'in yaptığı bu film "Psikolojik Korku" türünde bence ülkemizde yapılmış en iyi filmlerden biri. Film, ikinci yarısında izleyiciyi ürpertmeyi ve düşündürmeyi kesinlikle başarıyor. Fakat bu filme başladıysanız bitirmelisiniz. Çünkü film, ilmek ilmek işlediği tüm detayları size sonunda bir bir gösteriyor. Yani sonuna kadar izleyenlere ödülünü vermeyi ihmal etmiyor. İçeriğin bundan sonrası, filmi izlemeyenler için SPOİLER içeriyor, bu yüzden filmi izledikten sonra göz atın derim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/318/60/deprem-konulu-bu-turk-filmini-bircok-kisi-gozden-kaciriyor-kucuk-kiyamet-780x439.png[/RESIM] ● Öncelikle filmde de gördüğünüz gibi izlediğimiz her şey, enkazda kalan bir depremzedenin zihninin içinde yaşananlardan ibaret. ● Başrolümüzün Fethiye'deki sahnelerde kana kana su içtiğini görürüz. Bu onun enkaz altında kalan ve susayan biri olduğunu bize gösteriyor. ● Ailemizin gittiği Fethiye'deki ev, tüm kutsal dinlerde bahsedilen ve ölen veya 'koma' diye tabir edilen ölmek üzere olan insanların bulunduğuna inanılan ARAF'ı temsil ediyor.  ● Tüm saatleri 1:19'da durmuş olarak görüyoruz. Bu bize, enkaz altındaki kadının depremden önce son gördüğü saati gösteriyor. Fethiye'de, yani araf'ta zaman akmıyor. ● Anladığınız üzere ailemizi karşılayan Bekçi, Azrail ve bu kişinin ağzından düşürmediği "Ev sahibi" de Allah/Tanrı olarak betimlenmiş. ● Kahvede gördüğümüz kişi, başrolümüzün depremden önce TV'de gördüğü kişiydi.  ● Ailenin depremden önce yediği yemek ile, Fethiye'de yedikleri yemeğin aynı olduğunu görüyoruz. İşte film bize burada aslında bu dünyanın bir bilinçaltında geçtiğini söylüyor. Başrolümüz hayalinde, depremden önce yediği ve hatırladığı son yemeği kullanıyor.  ● Ailemizin babası Zeki kahvede yol tarifi sorar, kahveci "Bura yolun sonunda..." diyerek onu yine bulunduğu yere gönderir. Adam "Buralar çok tenha? Neden böyle?" deyince de aynı kahveci "Buranın insanı böyle, bi gün var bi gün yok. zaten ne ki abi? Bi gök var bi de yer, biz de arada. Korkuyon mu sen? Korkma..." diyerek Araf'taki insanları betimler.  ● Başrolümüzün Fethiye'de yani Araf'ta gördüğü TSUNAMİ ise deprem anında devrilen Akvaryum'un bilinçaltına yansımasıydı. ● Başrolümüz, kardeşinin açmış olduğu Küçük Kıyamet sergisi kitapçığındaki görselleri depremden önce gördüğü için Araf'ta kaldığı zaman diliminde bilinçaltı bu görselleri işliyor. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
7.2b
2
1 yıl
Netflix'in Yeni Filmi The Old Guard'ı İzlemek İçin Taş Gibi 5 Neden
Netflix'in Yeni Filmi The Old Guard'ı İzlemek İçin Taş Gibi 5 Neden
Pandemi süresince yoğunluktan sunucuları çöken Netflix, nefis yapımlar ile karşımıza çıkmaya başladı. Ortalamaya vurduğumuzda yayınlanan 7 Netflix filminden sadece 1'i iyi olsa da, o 1 film için bile Netflix üyeliği almaya değer diye düşünenlerdenim. Hatta biliyorsunuz şurada da sizlere izlediğim iyi Netflix filmlerini tavsiye ediyorum, o filmlere de kefilim diyebilirim... Bugün ise size, Netflix'in son gözdesi "The Old Guard" filmini sadece 5 maddede tavsiye etmeye geldim.  Filme Git ►  The Old Guard filmi konusu veya The Old Guard filmi inceleme gibi başlıklara burada değinmeyeceğim. Sadece size, yani bu filmi izlemeyenlere 5 neden ile bu filmin neden izlenebilir bir film olduğunu göstereceğim. Yani bir nevi sizi ikna edeceğim de denebilir... E hadi gelin şimdi sonunda kendinizi bu filmi izlerken bulacağınız o maddelere geçelim... Hadi! 1. Öncelikle bu filmi izlemeniz için en büyük neden Charlize Theron ablamız...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/200/63/-ne-izlesek-diyenlere-netflix-in-yeni-filmi-the-old-guard-i-izlemek-icin-tas-gibi-5-neden-780x439.png[/RESIM]45 yaşındaki Theron, filmi tek başına sırtlıyor. Hem güzelliği, hem de başarılı oyunculuğu ile kendini hiç bozmadan tam olarak rolüne adapte olmuş birini izliyoruz filmde. Nasıl ki Kaptan rollerine Tom Hanks çok yakışıyor, Charlize Theron da böyle ciddi, asil ve lider karakterlerin insanı. Hatta çoğu kişi bilmez ama şu filmi de gerçekten izlemeye değerdir. Yani diyeceğim o ki, iyi, klas bir oyunculuk görmek istiyorsanız bu filme göz atın derim. 2. John Wick veya Extraction'vari yakın plan çatışma sahnelerini sevenlerdenseniz bu filmde aradığınızı bulacaksınız[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/200/94/-ne-izlesek-diyenlere-netflix-in-yeni-filmi-the-old-guard-i-izlemek-icin-tas-gibi-5-neden-780x439.png[/RESIM]Yine Netflix imzalı Extraction filmindeki yakın çekim çatışma sahnelerini izlediyseniz ne kadar heyecan verici olduğunu görmüşsünüzdür. İşte bu filmde de o kıvamda sahneler mevcut. Yani çok hızlı gelişen bu sahnelere ilginiz varsa, ilacınız bence bu filmde olabilir.  3. "Ölümsüzlük" gibi fantastik bir konuyu çok farklı ve dikkat çekici bir şekilde işliyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/200/10/-ne-izlesek-diyenlere-netflix-in-yeni-filmi-the-old-guard-i-izlemek-icin-tas-gibi-5-neden-780x439.png[/RESIM]"Ölümsüzlük" kavramı filmde uzun zamandır görmediğimiz bir şekilde işleniyor. Eğer vampir film-dizilerine ilginiz varsa, burada onun bir farklı versiyonunu göreceğinizi söyleyebilirim. Aslında sadece bu fantastik konuyu aksiyon ile harmanlaması bile bu filme göz atmak için geçerli bir sebep...   4. Aksiyon dedik, fantastik konular dedik e bir de işin içine "Tarih" girerse?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/200/82/-ne-izlesek-diyenlere-netflix-in-yeni-filmi-the-old-guard-i-izlemek-icin-tas-gibi-5-neden-780x439.png[/RESIM]Hem iyi çatışma sahneleri, hem de insanı heyecanlandıran, uçuk bir konusu var filmimizin. Fakat yetmiyor gibi bir de işin içine biraz Tarih giriyor ve ayakları yere basan bir hikaye böylece oluşuyor. Filmde bolca geçmiş yüzyıllara gidiyor, yer yer oradan sahneler görüyor ve kendinizi bir zaman yolcusu gibi hayal edebiliyorsunuz. Hatta Amerika forumlarında bu filmdeki kişilerin gerçekten var olduğuna dair çılgın teoriler bile konuşuluyor...  5. "Dizisi olsa da sindire sindire izlesek..." diyebileceğiniz bir hikayesi var...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/200/80/-ne-izlesek-diyenlere-netflix-in-yeni-filmi-the-old-guard-i-izlemek-icin-tas-gibi-5-neden-780x439.png[/RESIM]Hani bazı filmler vardır, çok etkileyici değillerdir fakat o atmosferi, o hikayeyi o kadar beğenirsiniz ki o tadı alabilmek için "Keşke dizi olsa da bölüm bölüm izlesem" diye iç geçirirsiniz ya, işte bu film de o kıvamda bir yapım. Akıllardan çıkmayacak etkileyici bir başyapıt değil, fakat atmosferi o kadar heyecanlı ve kendini izletebilen bir yapıya sahip ki, keşke bölüm bölüm bu dünyayı izleyebilsem diye düşünmeden edemiyorsunuz.  SPOİLER NOT: Filmdeki Charlize Theron'lu baklava sahnesinde tattığı baklavanın nereye ait olduğunu bilmesini, yüzyıllarca yaşamış olmasına bağlıyoruz. Yine duvardaki eski gazete haber ve fotoğraflarında Theron'u eski savaşlarda görürken birden Çanakkale savaşında yer aldığını da fark ediyoruz. Bu yönden filmde Türkiye'den bir şeylerin de yer alması dikkate değerdi. Beğenmeyenlere saygı duyuyor fakat filmin kesinlikle keyifle izlenebilir bir yapım olduğunu düşünüyorum... E hadi karar sizin; Aşağıdaki buton sizi filme götürecek... İyi seyirler! Filmi İzle ►   [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
8.1b
0
4 yıl
The Boys: Bir Çırpıda İzlenecek 10 Numara Süper Kahraman Dizisi!
The Boys: Bir Çırpıda İzlenecek 10 Numara Süper Kahraman Dizisi!
Bugün size az önce bitirdiğim ve 'nasıl bu kadar geç fark etmişim bu diziyi!' diye kendime kızdığım The Boys dizisini tavsiye etmeye geldim. Eğer bu diziyi hiç izlemediyseniz birkaç dakika içinde okuyabileceğiniz ve içinde The Boys izlenir mi, The Boys konusu ne? gibi sorularınıza cevap bulabileceğiniz bu içeriğe göz attıktan sonra hemen gidip The Boys dizisini izleyin derim. Özel Güç Konulu Film Tavsiyeleri! ►  Ama öncelikle hadi gelin şimdi sizi The Boys dizisi konusu, oyuncuları ve bilinmeyenleri ile hakkında biraz bilgilendirip 'The Boys neden izlenir?' sorunuza cevap vereyim... Hadi! Yorumuma geçmeden önce gelin The Boys dizisinin konusuna şöyle bir göz atalım![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/231/76/the-boys-bir-cirpida-izlenecek-10-numara-super-kahraman-dizisi-780x439.png[/RESIM]Öncelikle izleyeceğiniz bu dizi içinde bol göndermelerin olduğu, şimdiye kadar izlediklerinize hiç benzemeyen farklı bir "Süper Kahraman" dizisi. Fakat şimdi ben böyle deyince aklınıza hemen o cıvık cıvık kahramanlık fışkıran tipik süper kahraman dizi-filmleri gelmesin. Burada bu yozlaşmış düzenle mücadele etmeye çalışan bir grup 'süper olmayan' insanın verdikleri mücadeleyi izliyoruz... Günün sonunda asıl süper kahramanlar kim, bu tartışılır tabi... Konusunu az çok kavradıysanız hemen yorumuma geçiyorum. Peki The Boys dizisi neden izlenir?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/231/94/the-boys-bir-cirpida-izlenecek-10-numara-super-kahraman-dizisi-780x439.png[/RESIM]Öncelikle dizide 'biz sizin yanınızdayız' deyip, güçlerini kötüye kullanan süper kahramanları ve onlara karşı duran bir takım mücadeleci insanı izliyoruz. Başrolde normal insanlar da olduğu için kendimizi onların yerine koyup diziye çok rahat bir şekilde adapte olabiliyoruz. Ayrıca şimdiye kadar maruz kaldığımız tüm 'süper kahraman' tezlerini de bir bir çürütüyor bu dizi. Kostümlüler mi? Evet. Özel güçlerle uçup kaçıyorlar mı? Evet. Fakat dizi, süper kahramanların tamamen kameraya oynadığını, arka planda dev bir yalan rüzgarının döndüğünü ve aslında Amerika'da ilaç, silah ve kirli siyasetin zirve yaptığını bizlere gösteriyor. Evet dizide çok sert eleştiri ve göndermeler de bulunuyor. Yani bu diziye sıradan bir süper kahraman dizisi demek biraz yürek ister... Hem şöyle özel güçlerin bolca olduğu biraz fantastik, hem de temelinde gerçek hayata dokunan bir şeyler izlemek isterseniz tercihiniz mutlaka bu dizi olmalı. Oyunculuklar nefis, efektler başarılı, bölümler akıyor fakat dizimiz bolca +18 sahne içeriyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/231/2/the-boys-bir-cirpida-izlenecek-10-numara-super-kahraman-dizisi-780x439.png[/RESIM]Dizi Amazon Prime Video platformunda yayınlanıyor. Dijital platformlar son yıllarda birbirleri ile yarıştıkları için Amazon bu diziye müthiş paralar harcamış. Zaten bunu dizideki sahnelerden hemen anlayacaksınız. Hele inanların patladığı bazı sahneleri var ki gerçekten çok başarılı. Fakat işte bu ve diğer yetişkin sahneleri diziyi fazlasıyla +18 kılıyor... Ben uyarımı yapayım da sonra kulağımı çınlatmayın. Butcher, Homelander ve Frenchie... Dizideki bu 3 karakteri gerçekten çok beğendim![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/231/73/the-boys-bir-cirpida-izlenecek-10-numara-super-kahraman-dizisi-780x439.png[/RESIM]Dizideki oyuncu seçimleri çoğunlukla başarılıydı, fakat bu 3 oyuncunun hayat verdiği 3 karakter, gerçekten çok keyifliydi. Butcher'ı Karl Urban, Homelander'ımızı Antony Starr ve Frenchie karakterini de Tomer Kapon oynuyor. Bu karakterlerin olduğu sahnelerden öyle büyük keyif aldım ki, bu üç karakter ile farklı bir dizi çekilse onu da aynı hevesle izlerim. - - - - -  NOT: Mutlaka izlemenizi tavsiye ettiğim bu dizi 2 sezon ve toplamda 16 bölümden oluşuyor. Ayrıca dizinin 3. sezonu da gelecek ve onu da çok yakından takip edeceğim... Bu arada bu nefis diziyi burada ve Instagram'da da bizi sıkı takip eden Abdussamed Şahin'in gönderdiği DM ile fark ettim, kendisine de teşekkürler ediyorum... Hadi iyi seyirler! - - - - -  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
10b
4
3 yıl
Efsane Rolleri Reddeden 8 Efsane Oyuncu!
Efsane Rolleri Reddeden 8 Efsane Oyuncu!
Yıllardan beri pek çok iyi film izledik. Pek çoğunun bazı sahneleri, hatta o sahnelerde başrollerin söylediği replikler hala aklımızda. Fakat o iyi filmler için, yönetmenlerin ilk tercihleri gerçekten o başroller miydi? Ben söyleyeyim; "Hayır"... Çünkü "kült" olarak nitelendirdiğimiz pek çok filmin başrolünü oynama teklifi önce başka oyunculara götürülmüştü... İşte ben de o efsane rolleri reddeden oyuncuları şöyle bir araştırdım ve çok ilginç bilgiler buldum. Hadi gelin onlara birlikte bakalım ve birlikte şaşıralım!  1. Efsane rolleri reddeden oyuncular listemizin ilk sırasında "Matt Damon" yer alıyor. Kendisi "Avatar" ve "The Dark Knight" filmlerinden gelen teklifleri reddetti. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/66/87/efsane-rolleri-reddeden-8-efsane-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Matt Damon, IMDB'den çok iyi bir puan alan "The Bourne Ultimatum" ve "Invictus" filmleri için, tarihin en çok hasılat yapan 2 filmini reddetmek zorunda kaldı. Efsane oyuncuya Avatar filminde başrol, The Dark Knight filminde ise Harvey Dent karakterini oynama teklifi götürülmesine rağmen 2 teklifi de reddetti çünkü diğer filmlerde oynamayı tercih etti.  Matt Damon Filmleri ► 2. Will Smith  ise "The Matrix" filmindeki "Neo" karakterini reddetti![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/66/85/efsane-rolleri-reddeden-8-efsane-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Sinema tarihinin en ünlü filmleri arasında yer alan "The Matrix" filmindeki ünlü "Neo" karakteri önce Will Smith'e teklif edildi, fakat Will Smith reddedince teklifi Keanu Reeves kabul etti ve Neo karakterine o hayat verdi. Yıllar sonra Will Smith bu film için "Ben olsam batırırdım Keanu Reeves çok iyi iş çıkardı" dedi.  Will Smith Filmleri ► 3. "Jack Nicholson", The Godfather filmi teklifini reddetti[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/66/15/efsane-rolleri-reddeden-8-efsane-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Efsane "Baba" filmindeki Michael Corleone karakterini oynama teklifi önce Al Pacino'ya değil, Jack Nicholson'a götürüldü. Fakat Jack Nicholson, "Sinemada Hintlileri Hintliler, İtalyanları da İtalyanlar oynamalı" diyerek bu teklifi geri çevirdi.  4. Denzel Washington, "Se7en" filmindeki David Mills karakterini oynama teklifini reddetti[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/66/21/efsane-rolleri-reddeden-8-efsane-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Hiç şüphesiz Se7en filmi, Brad Pitt'i çok yukarılara taşıyan bir filmdi. Filmdeki David Mills karakteri ise Denzel Washington'a teklif edilmiş fakat ünlü oyuncu bu filmi "Çok karanlık" bulduğu gerekçesi ile reddetmişti. Brad Pitt ise teklifi kabul etti ve şahane bir oyunculuk çıkardı.  Denzel Washington Filmleri ► Brad Pitt Filmleri ► 5. Sean Connery, Yüzüklerin Efendisi ve The Matrix filmlerini reddetti![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/66/77/efsane-rolleri-reddeden-8-efsane-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Efsane aktör Sean Connery,  ünlü film serisi "The Lord of the Rings" kadrosundaki Gandalf'ı oynamayı reddetti. Yine farklı bir zamanda The Matrix filmindeki Morpheus karakteri teklifi de usta aktöre götürülmüş fakat usta oyuncu bu teklifi de geri çevirmişti.  6. Kevin Costner, sinema tarihinin en ünlü filminde başrolü oynamayı reddetti![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/66/47/efsane-rolleri-reddeden-8-efsane-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 90'lı yıllarda sinemanın en ünlü aktörleri arasında olan Kevin Costner, sinemanın en ünlü filmi olan The Shawshank Redemption, yani Esaretin Bedeli filmindeki başrolü oynama teklifini reddetti. Yıllar sonra bunun için pişman olduğunu da dile getirdi.  7. Sylvester Stallone, Terminatör filminin başrolü olmayı reddetti[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/66/20/efsane-rolleri-reddeden-8-efsane-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] James Cameron, ünlü Terminatör filmi için önce Sylvester Stallone'u düşünmüştü fakat ünlü oyuncu teklifi reddetti. Bunun sonucunda teklifi Arnold Schwarzenegger kabul etti ve filmden sonra Stallone Arnold Schwarzenegger için "O bu rol için doğmuş" dedi.  8. Ve son olarak Leonardo DiCaprio, 90'lı yılların en iyi filmlerinden Boogie Nights kadrosunda oynama teklifini reddetti...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/66/62/efsane-rolleri-reddeden-8-efsane-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] Titanik gibi dünyaca bilinen bir filmde oynadıktan sonra aradığı projeyi tam bulamayan DiCaprio, Boogie Nights filminin başrolünde oynama teklifini geri çevirdi. Sonraları ise bu rolü Mark Wahlberg kaptı ve ortaya şahane bir film çıkmış oldu. DiCaprio ise sonraları verdiği röportajlarda "Keşke Boogie Nights filminde ben de olsaydım, o gün bu potansiyeli göremediğim için çok üzgünüm" demişti.  Leonardo DiCaprio Filmleri ► Görüldüğü gibi izlediğimiz pek çok ünlü film, bildiğimiz ünlü oyunculardan önce başka oyunculara teklif edilmiş fakat her biri de çeşitli nedenlerden dolayı bu büyük filmleri reddetmiş. Şimdilerde çoğu pişman olan bu ünlü oyuncuların yerinde siz olsaydınız neler düşünürdünüz? Hepsi tamam da Kevin Costner nasıl olur da Esaretin Bedeli gibi bir filmde oynama şansını elinin tersiyle iter, işte bu beni fazlasıyla şaşırttı... E ne diyelim.  Moduna Göre Film Önerisi Seç! ►  
10b
0
5 yıl
Gazeteci Cüneyt Özdemir'in İzleyip Tavsiye Ettiği 7 Film!
Gazeteci Cüneyt Özdemir'in İzleyip Tavsiye Ettiği 7 Film!
Ülkemizde son yıllarda farklı sektörlerden birçok kişi YouTube'a içerik üretmeye başladı. Kimisi yüksek YouTube kazançları için yaptı bunu, kimisi de kendine ait özgür bir platformda, kimselerin baskısı olmadan dilediğince konuşup, dilediğince yaşamak için. İşte Cüneyt Özdemir de onlardan biri... Yıllardan bu yana takip ettiğim ve artık "YouTuber" bir gazeteci olarak karşımda duran Cüneyt Özdemir, benim için ailenin hem geleneksel işlerinde başı çeken kişisi hem de bir tarafıyla da geleceği, teknolojiyi ve dünyayı takip eden yenilikçi bir dayı, amca gibi... Aramızda 20 yaş var fakat çoğu videosunda gerçekten gençlere dokunmayı başarabiliyor. Üstelik hem YouTube videolarında, hem de Twitter'da bolca da film tavsiyesi yapıyor. Ben de onları şöyle bir derleyip toplayayım dedim ve ortaya da bu liste çıktı.  YouTuber Barış Özcan'ın Film Tavsiyeleri İçin Tıkla ► Hadi gelin, Cüneyt Özdemir'in tavsiye ettiği filmler nelermiş, hangi film için ne demiş şöyle bir bakalım.  1. Özdemir'in ilk film tavsiyesi, benim de burada sizlere tavsiye ettiğim "Hardcore Henry"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/140/98/gazeteci-cuneyt-ozdemir-in-izleyip-tavsiye-ettigi-7-film-780x439.jpg[/RESIM]Cüneyt Özdemir bu film için "Eğer bilgisayar oyunları ile aranız iyiyse izleyin ama değilse kaçın!" diyor. Filmin konusuna, IMDB puanına ve izleyenlerin yorumlarına göz atmak için aşağıdaki butona tıklayabilirsiniz. Filme Git ► 2. Cüneyt Özdemir'in 'İlaç gibi gelebilir' diyerek tavsiye ettiği bir film; "10 CoverField Lane"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/140/46/gazeteci-cuneyt-ozdemir-in-izleyip-tavsiye-ettigi-7-film-780x439.jpeg[/RESIM]Özdemir bu film için; "Klastrofobik ama bilimkurgu meraklılarına ilaç gibi gelebilir, kaçırmayın" diyor. Benim yorumuma ve film hakkında diğer detaylara göz atmak için aşağıdaki butonu tıklayabilirsiniz. Filme Git ► 3. Ünlü gazetecinin bir diğer tavsiyesi ise "The Nice Guys"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/140/57/gazeteci-cuneyt-ozdemir-in-izleyip-tavsiye-ettigi-7-film-780x439.jpg[/RESIM]Bu filmi "Çok iyi senaryo.. Çok çok iyi.." diyerek tavsiye eden Özdemir ayrıca "Oyunculuklar da bir okadar iyi.. Yönetmen arasıra çuvallıyor ama o kadar da olur..." diyor.  4. Sıradaki tavsiyesi ise "Warcraft"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/140/18/gazeteci-cuneyt-ozdemir-in-izleyip-tavsiye-ettigi-7-film-780x439.jpg[/RESIM]Dünyaca ünlü bir oyundan sinemaya aktarılan bu fantastik film de ünlü gazetecinin tavsiye listesinde. Hatta 16 Ağustos 2016'da attığı tweetinde de bu film için "Çakma oyun uyarlaması diye başlayıp ilginç bir atmosfer yakalamayı başarmış bir film. Yeni Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin ilki!" diyor.  5. Bir başka tavsiyemiz ise "The Square" oluyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/140/78/gazeteci-cuneyt-ozdemir-in-izleyip-tavsiye-ettigi-7-film-780x439.jpg[/RESIM]Özdemir "Müthiş bir İsveç filmi!" diyerek tavsiye edip devam ediyor; "Film sadece sinemanın neden baştacı olması gerektiğini değil, modern dünyanın saçmalıklarını, çelişkilerini ve dilemmasını da çok şahane anlatıyor..." 6. 2012 yapımı "7 Boxes" filmi de tavsiye listemizde[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/140/82/gazeteci-cuneyt-ozdemir-in-izleyip-tavsiye-ettigi-7-film-780x439.jpg[/RESIM]Paraguay yapımı 2 saatlik bu filmde gerileceksiniz.  7. E bir de Netflix filmi olmasın mı? Oluyor; "Beasts Of No Nation"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/140/28/gazeteci-cuneyt-ozdemir-in-izleyip-tavsiye-ettigi-7-film-780x439.jpg[/RESIM]Benim de burada size "Netflix" kategorimde tavsiye ettiğim bu nefis film için usta gazeteci "Çok çok iyi bir film. Netflix sadece dizilerde değil filmlerde de çok yenilikçi bir yol izliyor. İyi yatırım..." diyor. Filme Git ► Bonus: "Columbus"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/140/94/gazeteci-cuneyt-ozdemir-in-izleyip-tavsiye-ettigi-7-film-780x439.jpg[/RESIM]Usta gazeteci bu filmin senaryo ve oyunculuklarının zorlama fakat sadece içindeki "Mimari" ögeler için bile izlenebileceğini ifade ediyor.  Cüneyt Özdemir'e not: Abicim film gözünü, olaylara bakış açını gerçekten beğeniyorum. Videolarında film tavsiyeleri yapman, hem siyasete, hem gündelik hayata, hem de sanata dokunman gerçekten çok keyifli. Fakat ne Instagram hesabında, ne de internette güncel "düzgün" bir fotoğrafını bulamadım içeriğin kapağına ekleyecek. Instagram sadece video paylaşmak için yok, oraya fotoğraflar da atabilirsin... Abicim gözünü seveyim, şöyle birkaç güncel kaliteli fotoğrafını çektir de yayınla. Yoksa videolarının kapaklarındaki düşük kaliteli fotoğraflarınla idare etmek zorunda kalacağız :) ● Aşağıdaki butona tıklayarak hemen modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
15b
1
4 yıl
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
Selam! Şu an burada bunları okuduğunuza göre muhtemelen siz de Mulholland Drive'ı izleyip bir şey anlamayanlar kervanındansınız... Bildim değil mi? O zaman yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun.  Aşağıdaki analizi Ekşi Sözlük'te "sinirliyim" isimli bir yazar girmiş fakat o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben yine de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir ya da aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/67/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]   ♦ Adım adım rüyaya doğru aslında filmin %80'den fazlası diane'ın rüyasından ibaret. rüya olduğu için tuhaflıklar ve zor anlaşılan yerler var ama genel olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması. çok az da olsa flashback, hayal ve hallisünasyon da var. geri kalan %20'ye yakın kısım gerçek ve bunun da çoğu şimdiki zaman veya yakın geçmiş. diane (sarışın) (filmde gerçek hayattaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci oluyor; bunu hollywood'a girmek için bir basamak olarak kullanıyor. istediği şey bir yıldız olmak, yıldız ve iyi bir aktris. ruth teyze denen kişi ölmüş aslında, mirasını diane'e bırakıyor. diane'ın yanında olan (havaalanında) iki yaşlı kişi aslında gerçekte olmayan karakterler; bunlar sadece rüya ve hallisünasyonda var. bu iki ihtiyar muhtemelen onun iyi yanını temsil ediyor. kara yüzlü yaratık ise onun en kötü ve çirkin yanını. neyse, diane bazı filmlerde roller alarak ilerliyor. bob brooker isimli bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmde başrolü almak istiyor ama yine o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan ilişki yaşamaya başlıyor. camilla aslında kaltağın teki. kötü karakter. çıkarcı, hırslı, acımasız, biseksüel... rolü kapıyor ama diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla aynı evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev). [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/77/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]sevişip koklaşıyorlar sürekli ama camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor ara sıra. diane anlamazdan geliyor. camilla hırslı olduğu için işinde ilerliyor. adam kesher isimli yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam'ı tavlayamadığı için içten içe üzgün ve camilla'yı yavaş yavaş adam'a kaptırdığını düşünüyor. adam'ı tavlayamasa da aynı yapımda daha küçük bir rolde oynuyor camilla ile beraber. bir gün camilla ve diane evdeyken kanepede sevişmeye başlıyorlar ama sadece başlıyorlar. diane çok hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonra, “bunu artık yapmamalıyız” diyor. biraz zalimce bir ifadeyle tabi. sanki onu incitmek istermiş gibi. diane “bir daha bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor ama camilla sertleşip “yapma” diyor. diane, “onun için değil mi?” diyor ve artık lezzoların aşkı tek taraflı olarak sona eriyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu ilan etmek için. camilla, diane'e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane'i alması için ve diane'e telefon ediyor "gelecek misin, araba seni bekliyor" diye... diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor. diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğu için korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. şoför arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni ama o sırada camilla kestirme yoldan gelerek diane'i alıyor. adam kesher da aslında çok duyarlı bir adam değil. biraz ‘piç’. annesi coco... diane ile coco orada tanışıyor. bahçede bir şeyler içtikten sonra coco yemeğe geçmeleri gerektiğini söylüyor ve az sonra diane'in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak üzere içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır gibi laubali. camilla bunun diane'e acı vermesini istiyor sanki. adam karısıyla yeni boşanmış bu arada, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, "havuzu ben aldım, temizleyen adamı o..." diyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/97/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] coco, diane'i konuşturuyor, diane hollywood'a nasıl geldiğini anlatıyor. kanada'dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker'ın başrolü camilla'ya vermesi... buruk bir şekilde bunları anlatıyor. adam ve camilla'nın hiç umurunda değil ama onlar çok ruhsuz ve laubali. bu diane'ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek ismi bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarışın camilla bu). biraz sonra da sonra adam'la öpüşerek evliliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. sarışın, camilla'yı öptükten sonra dışarı çıkmak için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, muhtemelen sinema dünyasından biri. hiçbir özelliği yok aslında. diane, sarışının ve adam'ın camilla'yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor. bu arada diane masadayken ara sıra etrafındakilere bakıyor, ilk defa gördüğü, kendine dik dik bakan bir adam fark ediyor karşı masada. rüya için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha önceki birçok kişi ve sembol rüyasına girecek daha sonra. kötülükler başlıyor derken, parti bir şekilde bitiyor. ertesi gün (veya birkaç gün sonra) camilla diane'in evine gidiyor kırmızı elbisesiyle ama kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık ama onu eve almayarak ilişkiyi tamamen koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. ama bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor. winkies denen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla'nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan bütün parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı daha önce söylediği yere bırakacağını söylüyor. mavi anahtar = camilla öldü bu pazarlığa sadece kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir erkek tesadüfen şahit oluyor, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba olayı anlıyor ve iki defa aynı kötü rüyayı görüyor. bir arkadaşına (veya psikolog-doktor gibi bir şey) aynı winkies lokantasında oturup gördüğü korkunç rüyayı anlatıyor. rüyasında duvarın arkasındaki kara yaratığı gördüğünü ve tarif edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla beraber winkies'in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam aynı yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu yaratık aslında diane'in içindeki kötülük ve hınç. adam ona şahit olmuştu. biraz saf bir arkadaş; kalp gözü açık galiba. katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir şekilde diane'in evindeki sehpanın üzerindeki yerini alıyor. diane bir halt etti ama içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis korkusu sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, kötü rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor. uyanıyor, kafasını kaldırıp gördüğü rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonra kırmızı yastığına kafasını yüzüstü koyup tekrar yatıyor. hayalleri vardı ama olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları... işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonra bir rüya daha görüyor ki, bu rüya filmin baştaki %80'ini oluşturan rüya. filmin %80'i burada yatıyor. sabah çok da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını almak için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan önce sehpanın üstünde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor. “bu benim” diyerek onu da alıyor. mavi anahtar da orada tabi o esnada. bu arada komşusu iki dedektifin yine geldiğini söylüyor, dedektifler diane'den şüpheleniyorlar veya konuşmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden çok korkar oluyor. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor. diane üstündeki kirli beyaz sabahlığıyla kahve yapmaya başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başında hayal veya hallisünasyon olarak camilla'yı görüyor. camilla’ya, “döndün...” diyerek ağlamaya başlıyor, hâlâ çok seviyor ve yaptığı şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonra kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. muhtemelen akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane korku içinde... sonra kapı çalıyor sert sert, artık kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak boyunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor. gerçek hayat burada bitiyor. ‘otu çek, köküne bak’ karmaşık bir zihnin çakallıkları buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan hikaye. geri kalanlar ise rüya ve çok az da soyut görüntüler. gelelim rüyaya: işte en eğlenceli kısmı burası. yönetmen, sigmund freud'un ne kadar numarası varsa kullanmış. simgelerle ve diane'in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. rüya görüldüğünde cinayet işlenmiş, aslında her şey olup bitmişti. diane rüyayı hayatının son gecesinde görmüştü, rüyadan sonra bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti. filmin ilk sahnesinde diane'in kırmızı yastığa kafayı koymasıyla, kovboy'un gelip, "tatlı kız uyanma vakti" demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım rüya. diane rüyasında olayları anladığı gibi veya olmasını istediği gibi görüyor. gerçekte boka saran hayatını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği gibi veya anladığı gibi görüyor her şeyi. esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde). şoför esmer'e silah çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza oluyor ve esmer kurtuluyor, ama hafıza gidiyor. (esmer'e format atıyor, kendi istediği gibi iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilinçsizce, herhangi bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu tesadüf sarışının bilinçaltındaki hayali). esmer sabaha kadar orada kalıyor, bu arada gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı seyahat için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir aktris). bu arada ilginç bir bilgi buldum, hollywood'da, sinema sektöründe çalışmak üzere “kanada’ya gitmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş. yani ruth'un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood'da olduğu için bu kuralı biliyor, ayrıca ruth da bir aktris, kanada'ya giden herhangi biri değil. sarışın yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/veya diane'in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarışın’ın esmer'e ulaşmak için fantezileri). bu esnada sarışın büyük hayallerle los angeles'a geliyor. kendine yol boyunca eşlik eden iki ihtiyar var yanında (gerçekte yoklar). buradaki adı betty. betty ismi cinayet anlaşmasının yapıldığı winkies'teki garson kızın gerçek ismi. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. son derece saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi biri olarak betimliyor rüyasında (partideki sohbet masasında ona iyi davranmıştı). tonton coco, evi gösteriyor, betty çok mutlu, rüyaları gerçek oluyor, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in kafa bi milyon, tabi ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok. esmer kendine ‘rita’ ismini buluyor posterden. az sonra esmer duştan çıkınca ismini rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, çok mülayim bu arada, hırslı ve acımasız esmer gitmiş, yerine diane'in istediği yumuşak karakter gelmiş. biraz uyumak istiyor hatırlamak için. uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarışın “çantana bakalım” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar muhtemelen gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş bütün parasını vermek)... aynı çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı tamamen cinayet anlaşmasının bir yansıması yapıyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/1/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] bu arada paralel olarak gelişen diğer olaylar var; yönetmen adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla beraber. ‘italyan kardeşler’ gelecek ve çalıştıkları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, çok sertler ve tuhaflar (çünkü rüya). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. bilinçaltı bunu çok büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o kadar ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, tuhaf bir adam. diğer italyan, çantadan sarışın bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer'i öpen sarışın, rüyadaki adı da camilla. italyanlar adam'ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor. yani betty böyle düşünüyor. gerçekte adam'ın ve diğer yönetmen bob'un esmer'e başrol vermesini biraz 'sinema mafyası'na bağlıyor. kendini böyle avutuyor ama yine de adam'a kızgın. adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve arabasına atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği yapan adamın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonra yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor. bu, sarışın’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu hal. ya da adam'ı bu şekilde 'mazur' görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. bu arada italyanların 'baba'sı olayı telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- 'godfather', onun kafasında büyüttüğü 'sinema mafyası' ve çocukça hayali. başarısızlığını biraz bunlara bağlamak istiyor. adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu öğrenmek için asistanı olan kızı arıyor, kız iflas ettiğini anlatıyor. durumu kurtarmak için kovboy denilen bir adamla görüşmesi gerektiğini söylüyor. kovboy, partide sadece bir an geçerken gördüğü önemsiz bir kişiydi ama ona çok esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam rolü veriyor. adam koyboy'un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve filozof gibi bir adam. adam'ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarışın camilla'yı seçmesini söylüyor (betty başarısız hayatını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında). önceki gün teyze ruth'un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu deli kadın gelip bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi bilinçaltı betty'yi iğneliyor. coco bu esnada son derece toz pembe yürüyen işlere uygun bir şekilde sarışına fakslanan replikleri getiriyor. esmer ile pratik yapıyorlar, duymak istediği gibi esmer onun oyunculukta iyi olduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan duymak ister çünkü). ayrıca esmer bu pratik esnasında oldukça tutuk, iyi bir oyuncu değil, hatta betty'nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması gereken yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için ihtiyar yapımcı wally'nin yanına gidiyor, aynı zamanda teyzesinin de dostu. oradaki ihtiyar oyuncuyla performansını kusursuz bir şekilde sergiliyor (çünkü kendi kusursuz olduğuna inanıyor). buradaki yaşlı oyunucyla betty'nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; yaşlı adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir bakalım. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üzerinden gerçek camilla'ya olan gerçek hislerini anlatıyor. "seni hapse atarlar", "seni öldürürüm", "o zaman seni de hapse atarlar", "senden nefret ediyorum " ifadeleri ama bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty'nin ağlaması. çok ilginç. oradaki yönetmen ise, yani bob brooker, tutuk, aptal, mal gibi bir adam... çünkü gerçek hayatta ona başrol vermemişti, bilinçaltı, onun yetenekten anlamayan biri olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka herkes kendisindeki yeteneği görüyor ama o mal görmüyordu. yapımcı wally'nin eski karısı da bu yeteneği görüp onu adam'ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty'ye. bu esnada adam, kovboy'un dediği gibi, seçmelerde... tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki gibi, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam'den. sonra sıra sarışın camilla'ya geliyor. aslında zayıf mimikleri olan yeteneksiz biri sarışın camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.” betty tam o sırada eve gitmesi gerektiğini hatırlıyor. eve gidip esmer'in kim olduğunu araştırmaya başlıyorlar. daha önce kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk gibi mimiklerle "evet bir kaza olmuş" demişti. telefon winkies lokantasının hemen yanındaki telefon (hep önceden görmüş olduğu, bilinçaltındaki yerler). tuhaf ve çocuksu bir hayal şeklinde, polisler fazla zorluk çıkartmadan bilgi veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonra winkies'te oturup (çünkü burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı). esmer'e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek hayattaki tam adı). adrese taksiyle gidip evi buluyorlar ama ön girişte arabada oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok ama temkinli, peşinde birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane'in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir. adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyle). kadın kendisinin de geleceğini söylüyor, bazı eşyaları olduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyle ve sarışın bunu rüyada da hatırlıyor). son anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak). 17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar ama açan yok. sarışın eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarışın cesedi görüyorlar yatakta. bu aslında sarışın’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor ama onun kendisi olduğunu bilmiyor. eve dönüyorlar, esmer bundan çok etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek çok korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarışın onu durdurup ona yardımcı oluyor (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, "başkası gibi oldun" diyor (belki de başkası gibi olmasını hep istemişti). esmer yine içerideki kanepede yatmak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da hiç zorluk çıkartmadan geliyor (çünkü onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu). aşk aşk aşk ve sılencıo esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2'sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio'ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslında betty'nin bilinçaltında bilmekte olduğu bazı şeylerin tezahür ettiği yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden biri. "bando yok, her şey kayıt", çok dokunaklı şarkı söyleyen kadın ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslında sizi bu kadar etkileyen hollywood'un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz ama aslında arkasında playback var, her şey yalan. büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var tabii filmde). bu sırada betty'nin çantasında beliren mavi bir kutu var. daha önce anahtarını rita'nın çantasında buldukları kutu. pandora'nın kutusu... bu betty'nin içindeki hırs, aşk, ihtiras, intikam, cinayet vs... bütün kötü hislerin olduğu kutu. şovu sunan top sakallı arkadaş kim? ben onun 'şeytan' olduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine sebep olan kişi bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturduğu yerde zangır zangır titremişti. muhtemelen bu şeytanın ona cinayet fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor. eve gidip onu açmak üzereyken betty kayboluyor, çünkü o kutuyu gerçek hayatta açtığı için çok pişman, galiba rüyada bunu üstlenmek istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki kini ve intikam hırsını serbest bırakmak demek, cinayet siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor ama kutuyu göremiyor. muhtemelen bu, ruth teyzenin betty'deki o kötü yanı görememesi gibi bir anlama geliyor olabilir. ya da bütün bunlara -farkında olmasa da- onun biraz sebep olduğu şeklinde yorumlanabilir. sonra kovboy geliyor ve çürümüş cesede "tatlı kız uyanma zamanı" diyor. o çürümüş ceset aslında gerçekte hiç olmadı, yani gerçekte son sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. kıyafet ve pozisyon farklı. o ceset şu anda bu rüyayı görmekte olan diane. aynı gecelik, aynı yatak, aynı oda. ayrıca rüyadaki cesedin elinde silah falan yok. kafada delik de yok. o muhtemelen yaşadıkları yüzünden 'ölmeden ölmüş' olan diane. sadece rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi olduğunu bilmiyor. neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani bazen bir sesle uyanırız ama bu sesin kaynağını rüyamızda farklı bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy'un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. rüya bitiyor, yatakta doğrulup gördüğü tuhaf rüyayı kısaca bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz. filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies'in arkasındaki evsiz kara yaratık ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor. o aslında erkek değil, aslında o diane'in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, hayal kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, kirli, aşkını öldürtmüş, tamamen tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin mükemmel tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden biri. sondaki çıldırma sahnesi ile bu kara vatandaş arasında aslında çok güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan önce kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu kara yaratığı düşünün. aslında aynı anda diane'in iki farklı görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies'in arkasındaki ise yönetmenin bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane'in iç dünyasının görsel olarak tercüme edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel. kara, bitkin bir şekilde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, serbest bıraktığı kini, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin. kara, winkies'in ve duvarların arkasında (diane de winkies'teki tetikçinin arkasına saklandı cinayet için). kara, bir akşam vakti, her şeyini kaybetmiş bir evsiz gibi, tamamen tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane gibi). kara, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, geri dönemiyor). kutudan parmak boyunda iki ihtiyar çıkıyor (aynı anda diane'in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.) diane'in içindeki vicdan azabı ve yakalanma korkusu o kadar dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı artık kayışı kopartıyor, muhtemelen dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı aldığı çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, muhtemelen önemsiz bir kutu). son sahnedeki dumanlar... bunlar 'şeytan'ın olduğu tiyatrodaki dumanlar gibi. aradaki farklı ortaya koymak için; dumanların üzerinde beliren diane'in son hali (kara yüzlü hali), hemen ardından da hayalleri... mavi saçlı kadın (soyut) ve... silencio, sessizlik... muhtemelen beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çektiği şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir. ...ama lynch bu, her şey olabilir... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/26/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] lynch'in dikkat çektiği kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu şekilde; (çok önemli bir şey yok aslında sadece biraz dikkat). kahve yaptığında aslında cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üzerinde kirli beyaz sabahlığı var. muhtemelen intihar ettiği günün sabahı, yani lineer zaman çizgisinin sonu... kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üzerinden geçip esmer’in üstüne çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarışın bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış, yani flashback ve gerçek hayat. diğer flashback de masturbasyon sahnesinde. sarışın masturbasyon yaparken birdenbire telefon çalıyor, diğer odaya gidip telefona bakıyor. telefon “araba seni bekliyor, partiye gelecek misin?” diyor. ama dikkat; masturbasyon esnasındaki kıyafetle öbür odaya telefonda bakmaya gittiği kıyafet farklı. yani arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek hayat. ----------------- minik tespitler - rüyada neden mavi kutu var, onun temeli ne? diane'in intihar ettiği sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. zaten böyle bir kutusu var, gerçekte çok bir anlamı yok belki ama bu kutu da rüyasına giriyor. muhtemelen pandora’nın kutusu kavramını biliyor ve rüyasında o şekilde tezahür ediyor. - rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita neden girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor? kendi yakalanma korkusunu biraz rita üzerinden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybettiği için biraz fazla temkinli. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü adamın kendisini aradığını düşünüyor. zaten eve girdikten sonra da yatakta kendisi yerine öldürülmüş olduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor. - rüyadaki toplantıdaki vatandaş neden bu kadar donuk ve espresso kahve istiyor? gerçekte partide onun kendisine donuk donuk baktığını görüyor bir ara, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; donuk duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslında hollywood'daki yeraltı dünyası yüzünden. burada yetenekler değil güç konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu aynı şekilde donuk, ruhsuz, korkutucu ve imkansız derecede mükemmel bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. diğer italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum ama ilginç derecede al pacino'ya benziyor. bu da onun kafasında oluşturduğu diğer italyan mafya karakteri. - rüyada al pacino'ya benzeyen adam neden "help meeee!" diye bağırıyor? bir inanışa göre, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üzerindeki desenler ‘s.o.s.’ gibi görünüyor (rüyada diğer adamın espresso içtiği fincan farklı tabi) s.o.s.'u burada böyle bağırıyor ve bence çaresizliğini bu şekilde haykırıyor. - rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda neden şoför ona silah çekiyor? gerçekte daha önce kendi de limuzinle aynı yerde durmuştu ve biraz tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, cinayet için güzel bir ortam... esmer'i öldürttüğü için de burada ona silah doğrultulmasını sağlıyor. ama belki pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format atıyor ve istediği esmer'i oluşturuyor. belki de esmer'i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üzerine atıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda silah tamamen başka biri tarafından doğrultuluyor. - rüyada neden esmer’i limuzinde ve aynı kendi gibi görüyor? limuzinde aynı yolda, aynı yerde duruyor, aynı sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması gereken yerde o var diye. bu yüzden ona silah çektiriyor ama aynı zamanda kurtarıyor da. - rüyada coco'yu neden iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor? çünkü partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu. - rüyada club silencio'dan geldikten sonra mavi kutuyu açacakken neden betty birdenbire kayboluyor? kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yaptığı şeyi biliyor ve üstlenmek istemiyor. bunu gerçekte bir kere yaptı ama burda buna ortak olmak bile istemiyor. - toplantıdaki italyanların neden italyan olduğunu düşünüyor? birincisi, dik bakışları yüzünden partideki adamın mafya tipli olduğunu zaten düşünüyor. ikincisi, esmer, "casablanca'ya luigi ile hiç gitmedim" diye bir laf ediyor. luigi bir italyan ismi ve bu dik bakışlı adamla bir ilişki kuruyor, belki de onun ismi olduğu belli. gizemli kovboy’a dair yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir mesaj: rüyada kovboy, adam'la konuşurken diyor ki; “ukalalıkla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun.” aslında seyirciye mesaj çakıyor, filmi anlamaya çalışması için. ‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kere daha göreceksin. kötü yaparsan iki kere daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslında bir daha hiç görmüyor. ama seyirciye iki kere görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor. seyirci iki kere gördüğüne göre kötü mü yaptı seyirici işini? evet, sayılır... ve işte bomba; iki defa görünüyor ama biri rüya karakteri diğeri gerçek. eğer fark edersen, ilk göründüğünde (ağılda) rüya karakteri olan koyboy bir kere daha rüya karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslında o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, sadece partideki biri. bir başka bakış açısı da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kere göreceksin” dedikten sonra sadece 1 kere görünebilir, partide görünmesi rüyadan önce, bu sayılmaz böylece. yani önce parti, sonra kesher ile konuşma, son olarak uyandırma... kovboy'u burada biraz yönetmeni de simgeliyor. yönetmen seyirciye vereceği mesajı doğrudan kovboy'un ağzından veriyor. bir at arabası örneği veriyor; david'e soruyor "bir at arabasını kaç kişi kullanır?" diye. david bu basit soruya azıcık şaşırıp "e biir" gibi bir cevap veriyor. at arabası çok özel bir seçim. aslında at arabasını bir kişi de kullanabilir iki kişi de. at arabası, burada filmi, kullanan bir kişi ise yönetmeni simgeliyor. "eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle beraber bu arabayı kullanabilirsin" diyor adam'a (aslında bize). yani eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta hayal kurmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye. tetikçinin mavi anahtarı diane tetikçiyle anlaşma yaptıktan sonra tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlamsız gibi görünen bir diyalog. rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalıştıkları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir anlam veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü zaman gerçekte cinayetin sonrası, yani gerçekte küçük mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor. aslında tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken gerçekten merak etmişti. esmer'in çantasından çıkan anahtar için de aynı merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un cevabı ise club silencio'dan geldikten sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, yani kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek küçük mavi anahtar da aslında ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de birden ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslında…
10b
0
6 yıl
Top Gun Maverick: Bana "İşte Sinema Bu!" Dedirten Yeni Tom Cruise Filmi!
Top Gun Maverick: Bana "İşte Sinema Bu!" Dedirten Yeni Tom Cruise Filmi!
Top Gun: Maverick filmi, çekimlerinin başladığı 2018 yılından beri yakın takibimdeydi. 24 Mayıs 2022 yani birkaç gün önce de vizyona girince hemen sinemaya koştum ve gördüğüm o ki Top Gun: Maverick yani dolayısıyla Tom Cruise benim gibi daha pek çok kişiyi epey uzak kaldığımız sinema salonlarına çekmeyi başardı. Ben de sinemadan çıkar çıkmaz kolları sıvadım ve "top gun maverick konusu ne?", "top gun maverick filmi ilk filmle bağlantılı mı?" ve en önemlisi "Top Gun: Maverick nasıl olmuş?" gibi sorulara cevap vereceğim. Filme Git ►  Hadi gelin şimdi hem Top Gun: Maverick filminin konusuna bir bakalım, hem de filmle ve tabi Tom Cruise ile ilgili düşüncelerimi sizle paylaşayım... Hadi! Yorumumdan önce filmin konusuna kısaca değineyim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/288/57/top-gun-maverick-bana-iste-sinema-bu-dedirten-yeni-tom-cruise-filmi-780x439.png[/RESIM]Top Gun'ın ilk filmi günümüzden 35 yıl önce yayınlanmış ve çok beğenilmişti. İşte Top Gun Maverick de o filmdeki konuyu devam ettiriyor. Fakat serinin ilk filmini izlemediyseniz hiç merak etmeyin çünkü herhangi bir eksiklik hissetmiyorsunuz... Film, efsane olmuş tecrübeli bir pilotun, ülkenin en iyi, en başarılı pilotlarına özel bir operasyon için eğitim vermesini konu alıyor. İşte biz de izleyici olarak bu yer yer gerilimli, yer yer aksiyonlu ve yer yer de dramatik sürece tanıklık ediyoruz. Bu film kesinlikle olmuş![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/288/93/top-gun-maverick-bana-iste-sinema-bu-dedirten-yeni-tom-cruise-filmi-780x439.png[/RESIM]Filmin zaten çok iyi olacağını biliyordum fakat buna rağmen gerçekten çok beğendim diyebilirim. Film hem iyi bir dram, hem çok iyi aksiyon sahneleri ve hem de izleyeni ekrana kilitleyen gerilim dolu sahneler sunuyor. Üstelik tüm bunların merkezinde de 60 yaşına merdiven dayayan Tom Cruise var! Beslenme düzeni, estetikler veya dünyanın en pahalı ilaçları... Bu söylentilerden hangisine inanırsanız inanın fakat şu bir gerçek, bu adam filmlerin hem yönetmen, hem yapım hem de oyuncu kısmında yer alıyor. Yani sadece fiziksel olarak kendine bakmakla kalmıyor, filmin tüm sürecine de dahil oluyor. E tabi bu da sonuca yansıyor... Ortaya nefis bir film çıkmış yahu! Filmde izlediğiniz veya izleyeceğiniz uçak sahnelerinin çoğu GERÇEK![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/288/58/top-gun-maverick-bana-iste-sinema-bu-dedirten-yeni-tom-cruise-filmi-780x439.png[/RESIM]Maverick'in bir özelliği de, filmin inanılmaz büyük emekler sonucu ortaya çıkmış olması. Uçmalı kaçmalı süper kahramanlı filmlerde alıştığımız efektlerin hiçbiri bu filmde yok. Filmin çekimleri gerçekten de savaş uçaklarıyla yüzlerce metre yukarıda yapılmış. Filmdeki uçak sahnelerin büyük bir bölümü tamamen gerçek. E bu gerçeklik de filme ve tabi biz izleyicilere yansıyor haliyle... İşte sinema bu! - - - - - -  Özet: Film gerçekten tam anlamıyla olmuş. Film o kadar etkili ki, muhtemelen bu filmden sonra pek çok genç, jet uçurma hayalleriyle buluşacak. Uzun zamandır, verdiğim bilet parasını bu kadar hak eden başka bir filme daha rastlamamıştım desem hiç de abartmış olmam. Başta da dediğim gibi, serinin 35 yıl önceki 1. filmini izlememiş olsanız da önemli değil, çünkü bu film size hikayenin öncesine ait yeteri kadar bilgi de veriyor... İlk fırsatta bu filmi izleyin derim. Şayet benim yıllarca ara ara birkaç kez izlediğim filmlerden biri olacak. - - - - - -  • Top Gun Maverick filmi Netflix'te var mı? Film şimdilik Netflix'te yer almıyor. • Film 1. film ile bağlantılı mı? Konu olarak evet fakat 2022 yapımı bu film size hikaye hakkında detaylar verdiği için ilk filmi izlememiş olsanız da pek mühim değil. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
6.4b
0
2 yıl
Karantina Günlerinde YouTube'dan Ücretsiz İzleyebileceğiniz 13 İyi Film Önerisi!
Karantina Günlerinde YouTube'dan Ücretsiz İzleyebileceğiniz 13 İyi Film Önerisi!
Koronavirüs Salgını'ndan dolayı hepimizin evde olduğu ve olması da gerektiği şu günlerde, Instagram sayfamıza "Kaan, Youtube'da izlenecek filmler konulu bir listen var mı?", "YouTube'da izlenecek filmler neler?" gibi pek çok soru geliyor. E hal böyle olunca ben de sıvadım kolları ve sizler için YouTube üzerinden "ücretsiz" bir şekilde izlenecek iyi filmler var mı? varsa hangiler?, işte onları araştırdım ve YouTube'ta izlenebilecek iyi filmleri sizler için bu içerikte derledim. En İyi Dizi Tavsiyeleri İçin Tıkla! ► Bu içeriğe "YouTube film izle" gibi bir arama sonucu yolunuz düştüyse çok şanslısınız çünkü birazdan göreceğiniz tavsiyelerimin her birini de aşağıda eklediğim YouTube videolarını oynatarak izleyebilirsiniz. Fakat tek bir sorun var; Bu filmlerin her biri de Dublaj olarak YouTube üzerinde bulunuyor. Her ne kadar filmleri dublajlı izlemeyi tavsiye etmesem de, herkesin izleyecek bir şeyler aradığı şu günlerde YouTube üzerinden kolaylıkla izlenebildiği için bu filmleri sizlere önermek istedim. 1. YouTube üzerinden ücretsiz bir şekilde izleyebileceğiniz ilk film tavsiyem "Age of Adaline"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=3fdXXZwrrHM[/VIDEO] "Peki Kaan bu filmin tam olarak konusu ne? Senin düşüncen, izleyenlerin yorumları, Imdb puanı nasıl?" diyenler hemen aşağıdaki butona tıklayıp, filmi izlemeye geçmeden önce film hakkında bilgi sahibi olabilir.  Filme Git ► 2. "The Imitation Game: Enigma"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=ifn-hqfo3xU[/VIDEO] Bu filmimiz, ünlü İngiliz matematikçi "Alan Turing"in 2. dünya savaşı sırasında sergilediği zeka dolu mücadeleyi konu alıyor... Kaçırmayın derim.  Filme Git ► 3. "Turist"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=bnCLxunpAD8[/VIDEO] Yakışıklı oyuncumuz Johnny Deep, kendini İtalya'ya doğru giderken buluyor. Tüm bu serüvenin içinde karşısına Angelina Jolie'nin hayat verdiği Elise karakteri çıkınca işler biraz karmaşık bir hal almaya başlıyor.  4. "Escape Plan"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=NPwO8FEjL-o[/VIDEO] Bu film ise, eşinin suçlu olmadığını kanıtlamaya çalışan ve bu uğurda çok büyük tehlikeleri göze alan bir aile babasını konu alıyor. Filme Git ► 5. "The Words"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=QkJtp5Sqkhg[/VIDEO] Bradley Cooper'ın şahane oyunculuğunu görmek isterseniz bu film size ilaç gibi gelebilir.  6. "Predestination"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=kjC0OMenduE[/VIDEO] "Ya Kaan iyi güzel de yok mu şöyle beyin yakan cinsten bir şeyler?" diyenler için bu film tam da aranan kan! Mutlaka izleyin... Filme Git ► 7. "Rescue Dawn"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=DXu3CBQjKu4[/VIDEO] Kadrosunda Christian Bale'in olduğu nefis bir film izleyeceksiniz. Eğer şu anınıza kadar izlemediyseniz henüz geç değil, bu akşamınızı bu film ile değerlendirin.  8. "Divergent"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=J65zUks8RTc[/VIDEO] Çok farklı bir dünyada yaşananları izlemek istiyorsanuz bu film sizi fazlasıyla tatmin edebilir.  Filme Git ► 9. "Warrior"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=M8UkUf7aVtg[/VIDEO] Benim ilk çıktığında çok severek izlediğim bu filmi izlemiş olsanız bile, şu karantina günlerinde 2. kez izlemeye değer. İzlemediyseniz de mutlaka izleyin! Filme Git ► 10. "Daybreakers"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=1MSWDvhKUDI[/VIDEO] Ya vampirler değil de, insanlar azınlıkta olsaydı? Çok uçuk bir konuyu temel alan bu filmi şu ana kadar izlemediyseniz bir gecenizi kesinlikle bu filme ayırın derim... "Kaan demişti" dersiniz... Filme Git ► 11. "Fury"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=pCXGwur7gsQ[/VIDEO] Biliyorum bu filmi çoğunuz izlediniz, fakat bu film kesinlikle 2. kez izlemeye değer. Aranızda hiç izlememiş olanlar varsa da mutlaka izlemelerini tavsiye ederim. Filme Git ► 12. Biraz da bizden bir şeyler olmasın mı? Olsun; "Zaman Makinesi 1973"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=h_iNdnOvNsw[/VIDEO] Çok başarılı bulduğum fakat pek göz önünde olmayan 2 oyuncu Gürgen Öz ve Seda Bakan'ın başrollerinde olduğu, zaman yolculuğu konulu bu filmin yeterince değerinin bilinmediğini düşünenlerdenim. Mutlaka bir şans verin derim... Filme Git ► 13. "Biz Size Döneriz"[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=Y7SvFE_vJnk[/VIDEO] Birçok kişinin es geçtiği bu filmi de bu listeye almak istedim çünkü gayet başarılı bir yapım. Eğer ilk kez burada görüyorsanız mutlaka izlerin derim. NOT: Başta da söylediğim gibi her ne kadar filmleri dublajlı izlemeyi tavsiye etmesem de, YouTube üzerinde kolaylıkla ulaşılabilecek "iyi" filmler bunlar ve yabancı filmlerin çoğu da dublajlı. Şu karantina günlerinde, izleyecek iyi bir şeyler arıyorsanız, Netflix'iniz de yoksa, bu tavsiyeler kesinlikle işinizi görecektir.  ● Bu arada aşağıdaki butona tıklayarak da modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
507b
0
4 yıl

kaanintavsiyesi.com
Samimi Film Tavsiye Platformu
Hayat, kötü filmler izlemek
için çok kısa.