The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!

13 Kasım 2024
3.4b
0 Yorum
The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!

Yeni bir diziye başlamak, dijital platformların daha da çoğaldığı günümüzde daha zor hale geldi... Çünkü seçeneğimiz çok. Fakat hangi dizi iyi? Hangisi izlenir? İşte bu karmaşıklık arasında birçok kişinin gözden kaçırdığını veya kaçıracağını düşündüğüm yeni bir yapım olan The Penguin dizisi ile tanışın istedim... Peki nedir bu the penguin dizisi konusu? Oyuncuları kimler?... Olayı ne?

Hadi gelin şimdi IMDb'den rekor bir puan alarak tüm listeleri çok kısa bir sürede sallamayı başaran yeni dizi The Penguin'e şöyle bir yakından bakalım...

Yorumumdan önce gelin; The Penguin dizisi konusu ne? Ona bir bakalım...

The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!
The Penguin dizisi "The Batman" evreninde geçen yeni ve bence çok da başarılı bir yapım. Dizimiz, büyük bir suç ağı, acımasız çeteler ve zengin ailelerin tam ortasında kendi yolunu çizmeye çalışan, illegal bir adamın kurduğu zekice planları ve hayatta kalma çabasını konu alıyor... Şimdi ben Batman falan dedim diye tüm hikayeyi o evrene bağlı sanmayın, çünkü dizi o atmosfere birkaç gönderme yapsa da hızlı bir şekilde kendi yolunu çizmeyi başarıyor ve bence bu diziyi iyi yapan en önemli etkenlerden biri de bu...

Bu yılın en iyi dizilerinden biri!

The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!
The Penguin dizisi, çıktığı gibi izlemeye başladığım, hatta daha çıkmadan izlemeyi iple çektiğim dizilerden biri olmayı başardı. Dizinin atmosferi çok sevdiğim 'gotham city' olunca, adeta diziyi ekmeksiz götürdüm... Batman evrenindeki Oswald Cobb karakteri gerçekten ilgi çekiciydi. Bu dizide de bu tercihin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Aynı evrenden çıkan yapımları çok beğenmeyen biri olarak bu dizi kesinlikle beni yakalamayı başardı... Ha bu arada; hiç Batman evrenini sevmeyen biri bile bu diziden büyük keyif alabilir, söylemeden geçmeyeyim.

Colin Farrell, sen nasıl bir oyuncusun...

The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!
Dizimizin başrolünün ünlü oyuncu Colin Farrell tarafından canlandırıldığını bilenler alkışlıyor, bilmeyenler ise öğrenince gerçekten çok sağlam şaşırıyor. Bunda en büyük pay, şüphesiz Farrell'a yapılan ve saatler süren başarılı makyaj... Farrell, Oswald Cobb'a dönüşebilmek için her çekim öncesi en az 3 saat süren bir makyaj süreci yaşıyor ve bununla da kalmayıp fiziksel olarak da nefis bir oyunculuk sergiliyor... Alkışlamamak elde değil. Diziyi izleyip, bu nefis performansı gördükçe işte sinema bu! işte oyunculuk bu!... diye mikrofonu koltuk altıma alıp İbrahim Tatlıses gibi ellerimi büyük büyük açıp alkışlamak istedim. Helal be Colin!

- - - - - - 

Özet; Şöyle yeni ve TAŞ gibi sağlam bir dizi arayışındaysanız, biraz 'suç' temalı kasvetli işleri de seviyorsanız bence kesinlikle bu diziyi izleyin derim... Benzer kıvamda bir şeyler ararsanız da şu dizi tavsiyeme de göz atın derim.

- - - - - - 

The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!

• The Penguin dizisi Netflix'te var mı? Hayır, dizi HBO Max dizisi.

• The Penguin dizisi oyuncuları kimler? Dizinin oyuncu kadrosunda Colin Farrell, Cristin Milioti, Rhenzy Feliz ve Myles Humphus gibi isimler yer alıyor.

The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!

Modunu Seç ►

The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!

listesine yorum yap!
Henüz kimse yorum yapmadı...
SEN İLK OLABİLİRSİN!
the penguin dizithe penguin dizi konusuthe penguin konusuthe penguin dizi yorumgüncel dizi tavsiyeleri
EN AKTİF ÜYELER
Şimdiye Kadar Nasıl İzlememişim! Diyeceğiniz 7 Film Tavsiyesi
Şimdiye Kadar Nasıl İzlememişim! Diyeceğiniz 7 Film Tavsiyesi
❉ 95 BİN GÖRÜNTÜLENME İÇİN TEŞEKKÜRLER! ❉ Günümüzde binlerce kişi her gün "Ne izlesem?" diye kara kara düşünüp, kendini Google'a "Film önerileri" yazarken, ya da Twitter'da "Film tavsiyesi olan var mı?" konulu tweetler atarken buluyor. Bazıları da eşinden dostundan film tavsiyesi istiyor fakat genellikle cevaplar da "Fight Club izle kanka"dan öteye geçmiyor.  İşte tam da burada devreye girip sizi bu yükten kurtarmak için açtığım bu samimi film tavsiyesi platformunda size modunuza göre film tavsiyesi seçme fırsatı sunuyorum. Bu hikayeyi az çok biliyorsunuz zaten. Gelelim şimdi asıl konumuza. Size, izledikten sonra "Bu filmi nasıl kaçırmışım ya!" dedirtecek 7 film önerim var. Hadi gelin şimdi o film tavsiyelerine birlikte bakalım.  En Güncel 7 Tavsiye İçin Tıkla ► (Vahşi doğada geçen hayatta kalma filmlerine göz atmak için de buraya tıklayabilirsiniz) 1. Listemizin ilk sırasında "What We do in the Shadows", yani bizdeki ismi ile "Aylak Vampirler" var...  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/74/-simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-6-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM]• "Kaan bu film nasıldır? Konusu IMDB'si nedir?" derseniz, hemen aşağıdaki butona tıklayarak tavsiye metnine ışınlanabilirsiniz!  Filme Git ► 2. Sıradaki fim tavsiyemiz ise "Table No:21", yani "Masa 21"...[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/88/-simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-6-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Bu filmi o şarkılı türkülü Hint filmlerinden sanmayın. Bu film çok farklı. Filme Git ► 3. Bir diğer film önerisi ise "As Above So Below", yani "Derin Kabus"...[RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/44/-simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-6-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Kapalı alan fobisi olan kişilerin kesinlikle izlememesi gerekiyor. Filme Git ► 4. Yavaş yavaş sona yaklaşırken bir diğer film tavsiyesi ise "No Escape", "Kaçış Yok"... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/19/-simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-6-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Bir ailenin ve bu ailenin babasının hayatta kalma savaşını izleyeceksiniz.  Filme Git ► Karlı Fırtınalı Kış Filmi Tavsiyeleri İçin Tıkla ► 5. film önerimiz ise "Hot Tub Time Machine" yani "Jakuzi Ekspresi" oluyor... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/17/-simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-6-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Zaman yolculuğu konulu bu film sizi çok eğlendirecek.  Filme Git ► 6. Listemizin bir diğer sırasındaki film önerisi ise "Marrowbone", yani "Karanlık Sır" oluyor...  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/60/-simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-6-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Bu film ise uzun bir süredir kaanintavsiyesi.com'un en çok tıklanan filmi ünvanını elinde tutuyor. İzlemeden ölmeyin!  Filme Git ► 7. Listemizin son sırasındaki film tavsiyesi ise "Open Grave", yani " Açık Mezar"... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/47/-simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-6-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Senaryosu beyin yakan bu filmi de kesinlikle izlemelisiniz! Filme Git ►  En İyi 2018●2019 Film Tavsiyeleri İçin Tıkla ► ♦ Ayrıca aşağıdaki butona da tıklayarak modunuza göre film önerisi bulabilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/101/61/burcunuza-gore-size-en-uygun-2-nokta-atisi-film-onerisi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ► Bu arada tavsiyemdir; "Ben de bir web sitesi açmak istiyorum ama..." diyorsanız ilacınız aşağıdaki adreste sizi bekliyor. Fikir edinebilir, fiyat sorabilir ve bir web site sahibi olabilirsiniz[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/141/1/sar-basa-yasanan-gunu-tekrar-eden-iyi-film-tavsiyeleri-kisir-dongu-780x439.jpg[/RESIM] Daha Fazla Bilgi Al ►
135b
0
6 yıl
Bu Gençlikte İş Var! Farklı Alanlardaki Başarıları ile Alkışı Hak Eden 9 Türk Genci
Bu Gençlikte İş Var! Farklı Alanlardaki Başarıları ile Alkışı Hak Eden 9 Türk Genci
Bugün "Keşfettiklerim" köşemde sizi pırıl pırıl gençler ile tanıştırmak istiyorum... Onların her biri de tüm olumsuzluklara, tüm engellere rağmen bir şeyleri başardılar. Şahsen her biri de benim geleceğe olan umudumu bir nebze olsun yeşertmeyi başardı.  1. İlk gencimiz, başarısı ile Amerika'da adını herkese duyuran "Kenan Pala"... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/23/5/bu-genclikte-is-var-farkli-alanlardaki-basarilari-ile-alkisi-hak-eden-9-turk-genci-780x439.jpg[/RESIM]Kenan Pala, yıllar önce Türkiye'den Amerika'ya göç eden bir ailenin oğlu ve sadece 13 yaşında. Fakat 13 yaşında olması bir şeyler için engel mi? Tabi ki de hayır... Kenan da böyle düşünmüş olacak, okulunu da işin içine katarak yaşadığı yerde "Toplum İçin Çocuklar" isminde bir dernek kurdu ve bu dernek ile binlerce kimsesiz, evsiz insana yardım etmek için bir organizasyon başlattı. Olay, çok kısa sürede tüm ABD'ye yayıldı ve birden binlerce insan, 13 yaşındaki bu çocuğun başlattığı bir organizasyonun bir parçası oldu. Kenan ve ekibi, binlerce kişiye ihtiyaç malzemelerini tek tek paketleyip gönderdi. Bitti mi? Hayır, şimdi sıkı durun! Olayın büyümesi ile San Diego yönetimi 23 Ocak tarihini "Kenan Pala Günü" ilan etti! 2. Gurur tablomuza yine 13 yaşındaki başarılı bir genç ile devam ediyoruz; "Arya Nur Güneş" ile tanışın... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/23/35/bu-genclikte-is-var-farkli-alanlardaki-basarilari-ile-alkisi-hak-eden-9-turk-genci-780x439.jpg[/RESIM]Arya, İzmir'de yaşayan 13 yaşındaki bir genç, fakat yaşadıkları ve başardıkları o kadar dev ki, hikayesini öğrenen herkes önce şaşırıp sonra da onu ayakta alkışlamak istiyor. Arya 6 yaşlarına geldiğinde müziğe ilgi duyuyor ve o küçük parmaklar, tek haneli yaşına rağmen müthiş bir şekilde piyano çalmaya başlıyor. Üstelik çaldığı şeylerin bazılarını da kendi yazıyor, yani besteliyor. Fakat tüm bunların yanında Arya 9 yaşına geldiğinde ona "Epilepsi" teşhisi konuyor. Fakat Arya onu da yeniyor ve 13 yaşına geldiğinde Litvanya'da düzenlenen büyük bir yarışmada farklı ülkelerden 600 kadar müzisyeni eleyerek Jüri Özel Mansiyon Ödülü'nü alarak ülkemizi gururlandırıyor... 3. Yaşının 2 katı kadar altın madalyası olan 12 yaşındaki "Efe Çetiz" ile tanışın!  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/23/42/bu-genclikte-is-var-farkli-alanlardaki-basarilari-ile-alkisi-hak-eden-9-turk-genci-780x439.jpg[/RESIM]İzmirli Efe, ailesinin teşvik etmesi ile buz sporlarına katılıp büyük başarılar elde eden bir genç yetenek. Kendisi İzmir Büyükşehir Belediyesi Buz Sporları salonunda yetişip, serpilmiş ve bugüne kadar kazandığı 29 madalyadan 24'ü Altın! Hatta bu başarıları ile Golden Book'a girmeyi de hak kazanan bu pırıl pırıl gencimiz, bu kitaba adını yazdırmayı başaran ilk Türk patencimiz oldu! 4. Sıradaki gencimiz, Apple'dan büyük övgüler almayı başaran bir lise öğrencisi; "Yiğit Can Yılmaz" [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/23/57/bu-genclikte-is-var-farkli-alanlardaki-basarilari-ile-alkisi-hak-eden-9-turk-genci-780x439.jpeg[/RESIM]Yiğit, Kahramanmaraş'ta yaşayan henüz 16'sında bir lise öğrencisi. Onu özel kılan şey ise yazılım konusuna olan merakı ve yeteneği... Yiğit, dev isim Apple'ın bünyesindeki Siri uygulamasında açık buldu ve bunu bildirdi. Apple, bu hatayı bulan Yiğit'i "Apple Onur Listesi" kapsamına aldı ve teşekkür etti. Fakat Yiğit bununla yetinmedi ve Safari'de de bir açık bulup onu da Apple'a iletti. Apple ise bu sefer Yiğit'i şirketin teşekkür listesine aldı. Bu adım, gelecekte Yiğit'in kariyerinde çok büyük bir rol oynayacak ve onu iyi yerlere taşıyacak... 5. Hastalıkların teşhis edilmesi konusundaki projesi ile ödül alan bir genç; "Mert Ege Arıcı"... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/23/93/bu-genclikte-is-var-farkli-alanlardaki-basarilari-ile-alkisi-hak-eden-9-turk-genci-780x439.jpg[/RESIM]Mert, İzmir'de eğitim gören bir lise öğrencisi. Kendisinin bu gurur tabosunda olma sebebi ise Uluslararası Mostratec yarışmasında 3 dalda birden elde ettiği birincilik... Mert, Alzehimer ve Diyabet gibi hastalıkların teşhis edilmesine büyük yardımcı olan projesi ile dünyada çok büyük bir ses getirdi ve ödül aldı...  6. "Şampiyon" unvanını fazlasıyla hak eden pırıl pırıl bir genç, "Ayşe Begüm Onbaşı" ile tanışın!  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/23/83/bu-genclikte-is-var-farkli-alanlardaki-basarilari-ile-alkisi-hak-eden-9-turk-genci-780x439.jpg[/RESIM]17 yaşındaki Ayşe, "Altın Kız" olarak biliniyor. Bunun ise yerinde bir sebebi var. Ayşe, Dünya Aerobik Cinmastik şampiyonumuz. Kendisi Avrupa Aerobik Jimnastik Şampiyonası'nda dünya şampiyonu oldu ve altın madalyayı kaptı. Ayşe'nin Altın'ın yanında Gümüş madalyaları da bulunuyor...  7. Sırada, 7 çocuklu bir ailenin 17 yaşındaki şampiyon kızı var, "Mizgin Ay" ile tanışın...  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/23/59/bu-genclikte-is-var-farkli-alanlardaki-basarilari-ile-alkisi-hak-eden-9-turk-genci-780x439.jpg[/RESIM]Mizgin, Batman'dan tarım işçisi olarak gelip Beypazarı'na yerleşen 7 çocuklu bir ailenin 17 yaşındaki spor sevdalısı kızı. Fakat Mizgin, antrenmanlara gelmeyince Antrenörü Muhsin Soysal, babayı arıyor ve "Kızım tarlada, gelemez!" cevabını alıyor. Sonralarda babanın da ikna edilmesi ile Mizgin çalışmalara başlıyor ve Dünya Yıldızlar Atletizm Şampiyonası'nda birinci olarak altın madalyayı kapıyor...  8. Microsoft tarafından "Yılın En Başarılı Kadın Yazılım Geliştiricisi" seçilen lise öğrencisi; "Neval Çam" [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/23/99/bu-genclikte-is-var-farkli-alanlardaki-basarilari-ile-alkisi-hak-eden-9-turk-genci-780x439.jpeg[/RESIM]Neval, Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencisi. Kendisi, engelli insanlar için işaret dilini tercüme eden bir yazılım geliştirdi. Bu başarısı ile Stanford Üniversitesi'ne tam burslu kabul edildi ve Microsoft tarafından ''Yılın En Başarılı Kadın Yazılım Geliştiricisi'' seçildi ve göğsümüzü kabartmayı başardı... 9. Son olarak sizi 11 yaşındaki Tuana ile tanıştırmak istiyorum... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/23/54/bu-genclikte-is-var-farkli-alanlardaki-basarilari-ile-alkisi-hak-eden-9-turk-genci-780x439.jpg[/RESIM]Kendisi, bir şampiyon ya da bir yazılım geliştiricisi değil. O, biraz farklı bir şekilde göğsümüzü kabartmayı başardı. Tuana, her hafta sonu İstiklal'de keman çalarak topladığı para ile sokak hayvanlarına mama alıp, barınak yaptırıyor. Kendince bir şeyler yapmak isteyen bu güzel kalpli genç, kısa bir sürede birçok kişi ve kuruluştan alkış almayı başardı... Bilimle, sanatla, sporla, teknoloji ile uğraşan "vicdanı hür, aklı hür" gençler bu ülkeyi ileriye taşıyacak. Biz de elimizden geleni yapıp onları paylaşıp daha çok kişiye duyuralım ve destek olalım.  Afferin çocuklar! 
13b
0
6 yıl
Teksas Katliamı: Netflix'in 2022'deki En KÖTÜ Filmi Bu Olabilir!
Teksas Katliamı: Netflix'in 2022'deki En KÖTÜ Filmi Bu Olabilir!
Teksas Katliamı filmi, hepimizin en sevdiği serilerden biri. Serinin 2022 yapımı yeni filminin Netflix imzasıyla yayınlanacak olması da beni epey heycanlandırmıştı. Film nihayet bugün Netflix'te yayınlandı ve birçok kişi şimdiden "teksas katliamı filmi konusu" ve "netflix teksas katliamı filmi izlenir mi?" gibi sorularına cevap aramaya başladı bile. En İyi 12 Dizi Tavsiyesi! ►  Ben de bugün, Netflix'te yayınlanan Teksas Katliamı filmini bir çırpıda izledim ve konusu, oyuncuları ve izlenebilirliği gibi detaylar hakkında size de bilgi vermek için bu içeriği kaleme almak istedim... Fakat ne yazık ki Netflix, bu içeriği pek beğenmeyecek... Üzgünüm Netflix... Hadi gelin şimdi yeni Teksas Katliamı filmi yani Texas Chainsaw Massacre'ne biraz yakından bakalım! Yorumuma geçmeden önce 2022 yapımı Teksas Katliamı filmi konusuna bir bakalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/276/79/teksas-katliami-netflix-in-en-kotu-2022-filmi-bu-olabilir-780x439.png[/RESIM]Netflix'in 2022 yapımı yeni Teksas Katliamı filmi, aslında 1974 yapımı Teksas Katliamı filminin devamını işliyor. Bir grup genç, Teksas'taki terk edilmiş bir kasabayı dizayn ederek canlandırmaya çalışıyor. Fakat bu fenomen gençler çok farklı hayaller ile geldikleri bu ıssız yerde, yüzü maskeli birinin gazabına uğruyor. İşte filmimiz bu konuyu işliyor. Netflix, bu ne yahu?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/276/98/teksas-katliami-netflix-in-en-kotu-2022-filmi-bu-olabilir-780x439.png[/RESIM]Slasher yani psikopat birinin, insanları öldürmeye çalışması konulu filmler olarak isimlendirdiğimiz bu türde pek çok iyi film izledik. Çığlık, Testere ve Elm Sokağı Kabusu gibi filmleri buna örnek gösterebiliriz. Fakat bu film o kadar kötü ki, Netflix'in en kötü filmlerinden biri olabilir. Filmde öyle saçmalıklar var ki...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/276/62/teksas-katliami-netflix-in-en-kotu-2022-filmi-bu-olabilir-780x439.png[/RESIM]Filmde her şey çok hızlı ve bir o kadar da klişe oluyor. Bunlardan bazılarına spoiler içererek değineyim; ● Bir grup genç, ıssız bir çöldeki bir benzinlikte durur. Benzinci adam "Buralar tekin değil, ne işiniz var buralarda.." gibi bir replik söyler ve benzinciye bir kamyonet gelir. Yahu bu klişeyi 1000 kez mi izleyeceğiz daha? ● Ortada efsanevi bir katil var ve hepimiz onun olaya nasıl dahil olacağını merak ediyoruz, fakat o annesi öldüğü için insanların peşine düşüyor... Nasıl yani? Gerçekten mi? ● Katil, sarışın kızın karnını yarıyor fakat kız kurşun yemiş gibi anında ölüyor... Nasıl yani? ● İstasyondaki adam polisi aramak yerine daha önceki saldırıdan kurtulan Sally Hardesty'i neden arıyor? ● Katil Sally'yi elektrikli testere ile kesip havaya kaldırıp parçalıyor, fakat o da ne; Biraz sonraki sahnede Sally'yi yerde pompalıyla ateş ederken görüyoruz... Neden abi neden? Bunlar ve daha birçok saçmalık var hepsini tek tek saymaya kalksam burada hep birlikte sabahı yaparız. Özet: Netflix beni bu filmle gerçekten çok üzdü. Tamam beklentim çok yüksek değildi fakat bu kadar da kötü bir iş beklemiyordum. Oyunculuklar, kurgu, senaryo, hepsi çok ama çok vasat. Netflix, 2022'de bundan daha kötüsünü yapamaz diye düşünüyorum. Yani umarım yapmaz. Yapmasın. Yapma Netflix. - - - - - [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
15b
1
2 yıl
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
Selam! Şu an burada bunları okuduğunuza göre muhtemelen siz de Mulholland Drive'ı izleyip bir şey anlamayanlar kervanındansınız... Bildim değil mi? O zaman yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun.  Aşağıdaki analizi Ekşi Sözlük'te "sinirliyim" isimli bir yazar girmiş fakat o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben yine de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir ya da aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/67/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]   ♦ Adım adım rüyaya doğru aslında filmin %80'den fazlası diane'ın rüyasından ibaret. rüya olduğu için tuhaflıklar ve zor anlaşılan yerler var ama genel olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması. çok az da olsa flashback, hayal ve hallisünasyon da var. geri kalan %20'ye yakın kısım gerçek ve bunun da çoğu şimdiki zaman veya yakın geçmiş. diane (sarışın) (filmde gerçek hayattaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci oluyor; bunu hollywood'a girmek için bir basamak olarak kullanıyor. istediği şey bir yıldız olmak, yıldız ve iyi bir aktris. ruth teyze denen kişi ölmüş aslında, mirasını diane'e bırakıyor. diane'ın yanında olan (havaalanında) iki yaşlı kişi aslında gerçekte olmayan karakterler; bunlar sadece rüya ve hallisünasyonda var. bu iki ihtiyar muhtemelen onun iyi yanını temsil ediyor. kara yüzlü yaratık ise onun en kötü ve çirkin yanını. neyse, diane bazı filmlerde roller alarak ilerliyor. bob brooker isimli bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmde başrolü almak istiyor ama yine o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan ilişki yaşamaya başlıyor. camilla aslında kaltağın teki. kötü karakter. çıkarcı, hırslı, acımasız, biseksüel... rolü kapıyor ama diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla aynı evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev). [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/77/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]sevişip koklaşıyorlar sürekli ama camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor ara sıra. diane anlamazdan geliyor. camilla hırslı olduğu için işinde ilerliyor. adam kesher isimli yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam'ı tavlayamadığı için içten içe üzgün ve camilla'yı yavaş yavaş adam'a kaptırdığını düşünüyor. adam'ı tavlayamasa da aynı yapımda daha küçük bir rolde oynuyor camilla ile beraber. bir gün camilla ve diane evdeyken kanepede sevişmeye başlıyorlar ama sadece başlıyorlar. diane çok hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonra, “bunu artık yapmamalıyız” diyor. biraz zalimce bir ifadeyle tabi. sanki onu incitmek istermiş gibi. diane “bir daha bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor ama camilla sertleşip “yapma” diyor. diane, “onun için değil mi?” diyor ve artık lezzoların aşkı tek taraflı olarak sona eriyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu ilan etmek için. camilla, diane'e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane'i alması için ve diane'e telefon ediyor "gelecek misin, araba seni bekliyor" diye... diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor. diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğu için korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. şoför arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni ama o sırada camilla kestirme yoldan gelerek diane'i alıyor. adam kesher da aslında çok duyarlı bir adam değil. biraz ‘piç’. annesi coco... diane ile coco orada tanışıyor. bahçede bir şeyler içtikten sonra coco yemeğe geçmeleri gerektiğini söylüyor ve az sonra diane'in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak üzere içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır gibi laubali. camilla bunun diane'e acı vermesini istiyor sanki. adam karısıyla yeni boşanmış bu arada, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, "havuzu ben aldım, temizleyen adamı o..." diyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/97/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] coco, diane'i konuşturuyor, diane hollywood'a nasıl geldiğini anlatıyor. kanada'dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker'ın başrolü camilla'ya vermesi... buruk bir şekilde bunları anlatıyor. adam ve camilla'nın hiç umurunda değil ama onlar çok ruhsuz ve laubali. bu diane'ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek ismi bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarışın camilla bu). biraz sonra da sonra adam'la öpüşerek evliliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. sarışın, camilla'yı öptükten sonra dışarı çıkmak için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, muhtemelen sinema dünyasından biri. hiçbir özelliği yok aslında. diane, sarışının ve adam'ın camilla'yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor. bu arada diane masadayken ara sıra etrafındakilere bakıyor, ilk defa gördüğü, kendine dik dik bakan bir adam fark ediyor karşı masada. rüya için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha önceki birçok kişi ve sembol rüyasına girecek daha sonra. kötülükler başlıyor derken, parti bir şekilde bitiyor. ertesi gün (veya birkaç gün sonra) camilla diane'in evine gidiyor kırmızı elbisesiyle ama kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık ama onu eve almayarak ilişkiyi tamamen koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. ama bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor. winkies denen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla'nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan bütün parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı daha önce söylediği yere bırakacağını söylüyor. mavi anahtar = camilla öldü bu pazarlığa sadece kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir erkek tesadüfen şahit oluyor, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba olayı anlıyor ve iki defa aynı kötü rüyayı görüyor. bir arkadaşına (veya psikolog-doktor gibi bir şey) aynı winkies lokantasında oturup gördüğü korkunç rüyayı anlatıyor. rüyasında duvarın arkasındaki kara yaratığı gördüğünü ve tarif edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla beraber winkies'in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam aynı yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu yaratık aslında diane'in içindeki kötülük ve hınç. adam ona şahit olmuştu. biraz saf bir arkadaş; kalp gözü açık galiba. katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir şekilde diane'in evindeki sehpanın üzerindeki yerini alıyor. diane bir halt etti ama içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis korkusu sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, kötü rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor. uyanıyor, kafasını kaldırıp gördüğü rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonra kırmızı yastığına kafasını yüzüstü koyup tekrar yatıyor. hayalleri vardı ama olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları... işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonra bir rüya daha görüyor ki, bu rüya filmin baştaki %80'ini oluşturan rüya. filmin %80'i burada yatıyor. sabah çok da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını almak için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan önce sehpanın üstünde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor. “bu benim” diyerek onu da alıyor. mavi anahtar da orada tabi o esnada. bu arada komşusu iki dedektifin yine geldiğini söylüyor, dedektifler diane'den şüpheleniyorlar veya konuşmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden çok korkar oluyor. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor. diane üstündeki kirli beyaz sabahlığıyla kahve yapmaya başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başında hayal veya hallisünasyon olarak camilla'yı görüyor. camilla’ya, “döndün...” diyerek ağlamaya başlıyor, hâlâ çok seviyor ve yaptığı şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonra kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. muhtemelen akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane korku içinde... sonra kapı çalıyor sert sert, artık kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak boyunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor. gerçek hayat burada bitiyor. ‘otu çek, köküne bak’ karmaşık bir zihnin çakallıkları buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan hikaye. geri kalanlar ise rüya ve çok az da soyut görüntüler. gelelim rüyaya: işte en eğlenceli kısmı burası. yönetmen, sigmund freud'un ne kadar numarası varsa kullanmış. simgelerle ve diane'in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. rüya görüldüğünde cinayet işlenmiş, aslında her şey olup bitmişti. diane rüyayı hayatının son gecesinde görmüştü, rüyadan sonra bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti. filmin ilk sahnesinde diane'in kırmızı yastığa kafayı koymasıyla, kovboy'un gelip, "tatlı kız uyanma vakti" demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım rüya. diane rüyasında olayları anladığı gibi veya olmasını istediği gibi görüyor. gerçekte boka saran hayatını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği gibi veya anladığı gibi görüyor her şeyi. esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde). şoför esmer'e silah çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza oluyor ve esmer kurtuluyor, ama hafıza gidiyor. (esmer'e format atıyor, kendi istediği gibi iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilinçsizce, herhangi bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu tesadüf sarışının bilinçaltındaki hayali). esmer sabaha kadar orada kalıyor, bu arada gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı seyahat için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir aktris). bu arada ilginç bir bilgi buldum, hollywood'da, sinema sektöründe çalışmak üzere “kanada’ya gitmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş. yani ruth'un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood'da olduğu için bu kuralı biliyor, ayrıca ruth da bir aktris, kanada'ya giden herhangi biri değil. sarışın yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/veya diane'in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarışın’ın esmer'e ulaşmak için fantezileri). bu esnada sarışın büyük hayallerle los angeles'a geliyor. kendine yol boyunca eşlik eden iki ihtiyar var yanında (gerçekte yoklar). buradaki adı betty. betty ismi cinayet anlaşmasının yapıldığı winkies'teki garson kızın gerçek ismi. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. son derece saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi biri olarak betimliyor rüyasında (partideki sohbet masasında ona iyi davranmıştı). tonton coco, evi gösteriyor, betty çok mutlu, rüyaları gerçek oluyor, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in kafa bi milyon, tabi ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok. esmer kendine ‘rita’ ismini buluyor posterden. az sonra esmer duştan çıkınca ismini rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, çok mülayim bu arada, hırslı ve acımasız esmer gitmiş, yerine diane'in istediği yumuşak karakter gelmiş. biraz uyumak istiyor hatırlamak için. uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarışın “çantana bakalım” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar muhtemelen gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş bütün parasını vermek)... aynı çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı tamamen cinayet anlaşmasının bir yansıması yapıyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/1/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] bu arada paralel olarak gelişen diğer olaylar var; yönetmen adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla beraber. ‘italyan kardeşler’ gelecek ve çalıştıkları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, çok sertler ve tuhaflar (çünkü rüya). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. bilinçaltı bunu çok büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o kadar ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, tuhaf bir adam. diğer italyan, çantadan sarışın bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer'i öpen sarışın, rüyadaki adı da camilla. italyanlar adam'ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor. yani betty böyle düşünüyor. gerçekte adam'ın ve diğer yönetmen bob'un esmer'e başrol vermesini biraz 'sinema mafyası'na bağlıyor. kendini böyle avutuyor ama yine de adam'a kızgın. adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve arabasına atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği yapan adamın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonra yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor. bu, sarışın’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu hal. ya da adam'ı bu şekilde 'mazur' görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. bu arada italyanların 'baba'sı olayı telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- 'godfather', onun kafasında büyüttüğü 'sinema mafyası' ve çocukça hayali. başarısızlığını biraz bunlara bağlamak istiyor. adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu öğrenmek için asistanı olan kızı arıyor, kız iflas ettiğini anlatıyor. durumu kurtarmak için kovboy denilen bir adamla görüşmesi gerektiğini söylüyor. kovboy, partide sadece bir an geçerken gördüğü önemsiz bir kişiydi ama ona çok esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam rolü veriyor. adam koyboy'un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve filozof gibi bir adam. adam'ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarışın camilla'yı seçmesini söylüyor (betty başarısız hayatını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında). önceki gün teyze ruth'un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu deli kadın gelip bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi bilinçaltı betty'yi iğneliyor. coco bu esnada son derece toz pembe yürüyen işlere uygun bir şekilde sarışına fakslanan replikleri getiriyor. esmer ile pratik yapıyorlar, duymak istediği gibi esmer onun oyunculukta iyi olduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan duymak ister çünkü). ayrıca esmer bu pratik esnasında oldukça tutuk, iyi bir oyuncu değil, hatta betty'nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması gereken yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için ihtiyar yapımcı wally'nin yanına gidiyor, aynı zamanda teyzesinin de dostu. oradaki ihtiyar oyuncuyla performansını kusursuz bir şekilde sergiliyor (çünkü kendi kusursuz olduğuna inanıyor). buradaki yaşlı oyunucyla betty'nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; yaşlı adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir bakalım. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üzerinden gerçek camilla'ya olan gerçek hislerini anlatıyor. "seni hapse atarlar", "seni öldürürüm", "o zaman seni de hapse atarlar", "senden nefret ediyorum " ifadeleri ama bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty'nin ağlaması. çok ilginç. oradaki yönetmen ise, yani bob brooker, tutuk, aptal, mal gibi bir adam... çünkü gerçek hayatta ona başrol vermemişti, bilinçaltı, onun yetenekten anlamayan biri olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka herkes kendisindeki yeteneği görüyor ama o mal görmüyordu. yapımcı wally'nin eski karısı da bu yeteneği görüp onu adam'ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty'ye. bu esnada adam, kovboy'un dediği gibi, seçmelerde... tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki gibi, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam'den. sonra sıra sarışın camilla'ya geliyor. aslında zayıf mimikleri olan yeteneksiz biri sarışın camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.” betty tam o sırada eve gitmesi gerektiğini hatırlıyor. eve gidip esmer'in kim olduğunu araştırmaya başlıyorlar. daha önce kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk gibi mimiklerle "evet bir kaza olmuş" demişti. telefon winkies lokantasının hemen yanındaki telefon (hep önceden görmüş olduğu, bilinçaltındaki yerler). tuhaf ve çocuksu bir hayal şeklinde, polisler fazla zorluk çıkartmadan bilgi veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonra winkies'te oturup (çünkü burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı). esmer'e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek hayattaki tam adı). adrese taksiyle gidip evi buluyorlar ama ön girişte arabada oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok ama temkinli, peşinde birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane'in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir. adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyle). kadın kendisinin de geleceğini söylüyor, bazı eşyaları olduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyle ve sarışın bunu rüyada da hatırlıyor). son anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak). 17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar ama açan yok. sarışın eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarışın cesedi görüyorlar yatakta. bu aslında sarışın’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor ama onun kendisi olduğunu bilmiyor. eve dönüyorlar, esmer bundan çok etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek çok korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarışın onu durdurup ona yardımcı oluyor (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, "başkası gibi oldun" diyor (belki de başkası gibi olmasını hep istemişti). esmer yine içerideki kanepede yatmak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da hiç zorluk çıkartmadan geliyor (çünkü onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu). aşk aşk aşk ve sılencıo esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2'sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio'ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslında betty'nin bilinçaltında bilmekte olduğu bazı şeylerin tezahür ettiği yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden biri. "bando yok, her şey kayıt", çok dokunaklı şarkı söyleyen kadın ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslında sizi bu kadar etkileyen hollywood'un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz ama aslında arkasında playback var, her şey yalan. büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var tabii filmde). bu sırada betty'nin çantasında beliren mavi bir kutu var. daha önce anahtarını rita'nın çantasında buldukları kutu. pandora'nın kutusu... bu betty'nin içindeki hırs, aşk, ihtiras, intikam, cinayet vs... bütün kötü hislerin olduğu kutu. şovu sunan top sakallı arkadaş kim? ben onun 'şeytan' olduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine sebep olan kişi bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturduğu yerde zangır zangır titremişti. muhtemelen bu şeytanın ona cinayet fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor. eve gidip onu açmak üzereyken betty kayboluyor, çünkü o kutuyu gerçek hayatta açtığı için çok pişman, galiba rüyada bunu üstlenmek istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki kini ve intikam hırsını serbest bırakmak demek, cinayet siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor ama kutuyu göremiyor. muhtemelen bu, ruth teyzenin betty'deki o kötü yanı görememesi gibi bir anlama geliyor olabilir. ya da bütün bunlara -farkında olmasa da- onun biraz sebep olduğu şeklinde yorumlanabilir. sonra kovboy geliyor ve çürümüş cesede "tatlı kız uyanma zamanı" diyor. o çürümüş ceset aslında gerçekte hiç olmadı, yani gerçekte son sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. kıyafet ve pozisyon farklı. o ceset şu anda bu rüyayı görmekte olan diane. aynı gecelik, aynı yatak, aynı oda. ayrıca rüyadaki cesedin elinde silah falan yok. kafada delik de yok. o muhtemelen yaşadıkları yüzünden 'ölmeden ölmüş' olan diane. sadece rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi olduğunu bilmiyor. neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani bazen bir sesle uyanırız ama bu sesin kaynağını rüyamızda farklı bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy'un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. rüya bitiyor, yatakta doğrulup gördüğü tuhaf rüyayı kısaca bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz. filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies'in arkasındaki evsiz kara yaratık ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor. o aslında erkek değil, aslında o diane'in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, hayal kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, kirli, aşkını öldürtmüş, tamamen tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin mükemmel tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden biri. sondaki çıldırma sahnesi ile bu kara vatandaş arasında aslında çok güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan önce kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu kara yaratığı düşünün. aslında aynı anda diane'in iki farklı görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies'in arkasındaki ise yönetmenin bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane'in iç dünyasının görsel olarak tercüme edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel. kara, bitkin bir şekilde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, serbest bıraktığı kini, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin. kara, winkies'in ve duvarların arkasında (diane de winkies'teki tetikçinin arkasına saklandı cinayet için). kara, bir akşam vakti, her şeyini kaybetmiş bir evsiz gibi, tamamen tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane gibi). kara, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, geri dönemiyor). kutudan parmak boyunda iki ihtiyar çıkıyor (aynı anda diane'in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.) diane'in içindeki vicdan azabı ve yakalanma korkusu o kadar dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı artık kayışı kopartıyor, muhtemelen dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı aldığı çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, muhtemelen önemsiz bir kutu). son sahnedeki dumanlar... bunlar 'şeytan'ın olduğu tiyatrodaki dumanlar gibi. aradaki farklı ortaya koymak için; dumanların üzerinde beliren diane'in son hali (kara yüzlü hali), hemen ardından da hayalleri... mavi saçlı kadın (soyut) ve... silencio, sessizlik... muhtemelen beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çektiği şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir. ...ama lynch bu, her şey olabilir... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/26/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] lynch'in dikkat çektiği kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu şekilde; (çok önemli bir şey yok aslında sadece biraz dikkat). kahve yaptığında aslında cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üzerinde kirli beyaz sabahlığı var. muhtemelen intihar ettiği günün sabahı, yani lineer zaman çizgisinin sonu... kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üzerinden geçip esmer’in üstüne çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarışın bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış, yani flashback ve gerçek hayat. diğer flashback de masturbasyon sahnesinde. sarışın masturbasyon yaparken birdenbire telefon çalıyor, diğer odaya gidip telefona bakıyor. telefon “araba seni bekliyor, partiye gelecek misin?” diyor. ama dikkat; masturbasyon esnasındaki kıyafetle öbür odaya telefonda bakmaya gittiği kıyafet farklı. yani arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek hayat. ----------------- minik tespitler - rüyada neden mavi kutu var, onun temeli ne? diane'in intihar ettiği sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. zaten böyle bir kutusu var, gerçekte çok bir anlamı yok belki ama bu kutu da rüyasına giriyor. muhtemelen pandora’nın kutusu kavramını biliyor ve rüyasında o şekilde tezahür ediyor. - rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita neden girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor? kendi yakalanma korkusunu biraz rita üzerinden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybettiği için biraz fazla temkinli. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü adamın kendisini aradığını düşünüyor. zaten eve girdikten sonra da yatakta kendisi yerine öldürülmüş olduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor. - rüyadaki toplantıdaki vatandaş neden bu kadar donuk ve espresso kahve istiyor? gerçekte partide onun kendisine donuk donuk baktığını görüyor bir ara, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; donuk duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslında hollywood'daki yeraltı dünyası yüzünden. burada yetenekler değil güç konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu aynı şekilde donuk, ruhsuz, korkutucu ve imkansız derecede mükemmel bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. diğer italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum ama ilginç derecede al pacino'ya benziyor. bu da onun kafasında oluşturduğu diğer italyan mafya karakteri. - rüyada al pacino'ya benzeyen adam neden "help meeee!" diye bağırıyor? bir inanışa göre, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üzerindeki desenler ‘s.o.s.’ gibi görünüyor (rüyada diğer adamın espresso içtiği fincan farklı tabi) s.o.s.'u burada böyle bağırıyor ve bence çaresizliğini bu şekilde haykırıyor. - rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda neden şoför ona silah çekiyor? gerçekte daha önce kendi de limuzinle aynı yerde durmuştu ve biraz tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, cinayet için güzel bir ortam... esmer'i öldürttüğü için de burada ona silah doğrultulmasını sağlıyor. ama belki pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format atıyor ve istediği esmer'i oluşturuyor. belki de esmer'i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üzerine atıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda silah tamamen başka biri tarafından doğrultuluyor. - rüyada neden esmer’i limuzinde ve aynı kendi gibi görüyor? limuzinde aynı yolda, aynı yerde duruyor, aynı sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması gereken yerde o var diye. bu yüzden ona silah çektiriyor ama aynı zamanda kurtarıyor da. - rüyada coco'yu neden iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor? çünkü partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu. - rüyada club silencio'dan geldikten sonra mavi kutuyu açacakken neden betty birdenbire kayboluyor? kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yaptığı şeyi biliyor ve üstlenmek istemiyor. bunu gerçekte bir kere yaptı ama burda buna ortak olmak bile istemiyor. - toplantıdaki italyanların neden italyan olduğunu düşünüyor? birincisi, dik bakışları yüzünden partideki adamın mafya tipli olduğunu zaten düşünüyor. ikincisi, esmer, "casablanca'ya luigi ile hiç gitmedim" diye bir laf ediyor. luigi bir italyan ismi ve bu dik bakışlı adamla bir ilişki kuruyor, belki de onun ismi olduğu belli. gizemli kovboy’a dair yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir mesaj: rüyada kovboy, adam'la konuşurken diyor ki; “ukalalıkla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun.” aslında seyirciye mesaj çakıyor, filmi anlamaya çalışması için. ‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kere daha göreceksin. kötü yaparsan iki kere daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslında bir daha hiç görmüyor. ama seyirciye iki kere görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor. seyirci iki kere gördüğüne göre kötü mü yaptı seyirici işini? evet, sayılır... ve işte bomba; iki defa görünüyor ama biri rüya karakteri diğeri gerçek. eğer fark edersen, ilk göründüğünde (ağılda) rüya karakteri olan koyboy bir kere daha rüya karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslında o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, sadece partideki biri. bir başka bakış açısı da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kere göreceksin” dedikten sonra sadece 1 kere görünebilir, partide görünmesi rüyadan önce, bu sayılmaz böylece. yani önce parti, sonra kesher ile konuşma, son olarak uyandırma... kovboy'u burada biraz yönetmeni de simgeliyor. yönetmen seyirciye vereceği mesajı doğrudan kovboy'un ağzından veriyor. bir at arabası örneği veriyor; david'e soruyor "bir at arabasını kaç kişi kullanır?" diye. david bu basit soruya azıcık şaşırıp "e biir" gibi bir cevap veriyor. at arabası çok özel bir seçim. aslında at arabasını bir kişi de kullanabilir iki kişi de. at arabası, burada filmi, kullanan bir kişi ise yönetmeni simgeliyor. "eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle beraber bu arabayı kullanabilirsin" diyor adam'a (aslında bize). yani eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta hayal kurmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye. tetikçinin mavi anahtarı diane tetikçiyle anlaşma yaptıktan sonra tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlamsız gibi görünen bir diyalog. rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalıştıkları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir anlam veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü zaman gerçekte cinayetin sonrası, yani gerçekte küçük mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor. aslında tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken gerçekten merak etmişti. esmer'in çantasından çıkan anahtar için de aynı merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un cevabı ise club silencio'dan geldikten sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, yani kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek küçük mavi anahtar da aslında ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de birden ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslında…
11b
0
6 yıl
7 Yüz: Birçok Kişinin Gözden Kaçırdığı Nefis BLU TV Dizisi!
7 Yüz: Birçok Kişinin Gözden Kaçırdığı Nefis BLU TV Dizisi!
Birçoğunuz "Ooo Kaan yeni bir iş birliği demek..." diye iç geçiriyor başlığı okuyunca biliyorum fakat değil. Gerçekten değil... Blu TV imzalı 7 Yüz dizisini daha önce duymuş muydunuz bilmiyorum fakat eğer bu içeriğe yolunuz düştüyse muhtemelen "7 yüz dizisi konusu" veya "7 yüz dizisi izlenir mi" gibi aramalar yapmışsınız demektir. Haberler güzel, çünkü bugün burada sizlere Blu tv yapımı 7 yüz dizisi hakkında bazı bilgiler vereceğim. Yani aradığınızı bulacaksınız. En İyi 12 Dizi Tavsiyesi! ►  Hadi gelin şimdi BLU TV'de izlenebilen ve kadrosunda Damla Sönmez, Belçim Bilgin, Melisa Sözen, Ekin Koç ve Genco Erkal'ın da yer aldığı 7 yüz dizisine şöyle bir yakından bakalım ve konusu, bölüm uzunlukları ve en önemlisi de izlenebilirliği nasılmış birlikte görelim! Öncelikle; "Bunca yıldır nasıl kaçırmışım!" dediğim bir dizi oldu 7 Yüz...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/7/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Blu TV ücretli bir platform, fakat pek çok içeriği gerçekten platforma verilen ücretin karşılığını fazlasıyla veriyor. 7 Yüz dizisi de bu platformda keşfettiğim en güzel şeylerden biri oldu. 2017 yılında yayınlanan dizi hakkında çok küçük birkaç bilgim vardı fakat nedense 2022'ye kadar bir şekilde hep es geçmiştim. Diziyi az önce bitirdim ve "neden bu diziyi izlemeyi yıllardır erteledim.." diye kendime kızdım diyebilirim. Dizi, her bölümünde de farklı bir hikayeyi konu alıyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/49/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Toplamda 7 bölümden oluşan dizi, her bölümünde de farklı bir konuyu ve farklı insan hikayelerini işliyor. Dünyaca ünlü dizi Black Mirror alışkanlığımızdan olsa gerek, son yıllarda bu tür bölümleri birbirinden %90 oranında bağımsız diziler fazlasıyla revaçta. 7 Yüz de onlardan biri. Hadi gelin size bölümlerden kısaca bahsedeyim; 1. Bölüm: Büyük Günahlar[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/38/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu bölümde, hep birlikte partileyen bir grup insanın, gecenin ilerleyen saatlerine doğru oynadığı "Hadi herkes bir sırrını anlatsın!" oyunuyla ortaya çıkanları izliyoruz. Çok kasvetli, yer yer şaşırtmacalı ve bolca hüzünlü. Dizide beni en çok yakalayan 2 bölümden biri bu. Tabi bunda başroldeki Cem Davran oyunculuğunun da payı büyük. Sinan Tuzcu ve Merve Dizdar da diğer rolleri paylaşıyor. ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 8.2 2. Bölüm: Prosedür[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/89/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu bölüm ise tamamen aşk ve ilişkiler üzerine kurulu. Prosedür ismindeki ilginç bir tıbbi yöntemle de karşılaştığımız bu bölüm, Engin Hepileri ve Melisa Sözen başrollerinde ilerliyor. ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 6.9 3. Bölüm: Hayatın Müziği[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/16/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu bölümdeyse özgüven sorunu yaşayan, akıllı bir yazarı izliyoruz. Sosyal hayatının yanında iş hayatında da hiçbir girişken hareketi olmayan, silik bir karakterin, başladığı bir tedaviyle yakaladığı ivmeyi görüyoruz. Başroldeyse Damla Sönmez'i izliyoruz. Ha bu arada siz izledikten sonra uğraşmayın diye yazayım; Damla Sönmez boyu 1,62... ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 6.5 4. Bölüm: Eşitlik[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/53/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu bölüm ise +18 görüntüsü yayınlanan bir insanın yaşadıklarını ve sonrasındaki süreci bizlere aktarıyor. Günümüz dünyasında pek çok kişinin başına gelebilecek bu kötü hadise sonrasında birbirini seven 2 kişinin yaşadıklarını görüyoruz. ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 6.7 5. Bölüm: Refakatçiler[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/10/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu bölüm diğerlerine nazaran biraz daha ağır ilerlese de başroldeki usta isimler Genco Erkal ve Tilbe Saran sayesinde izleyeni sürükleyip gidiyor. Eşini 6 yıl önce kaybetmiş olan yaşlı bir amcanın, hastalıkların pençesinde, bir başına yaşadıklarını izliyoruz. Hasta kalpler için çok hüzünlü olan bu bölüm, beni epey hüzünlendirmeyi başardı. ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 8.1 6. Bölüm: Karşılaşmalar[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/1/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bu bölümdeyse yeni bir eve taşınan bir çift, bir araya gelmeden önceki hayatlarında kaç kez aynı konumda olduklarını gösteren bir uygulama keşfediyorlar ve bölüm de bunun üzerinden gizemli bir şekilde ilerliyor. Üzücüdür Belçim Bilgin oyunculuğu bana hep donuk geliyor, belki de biraz da bu yüzden olacak, bu bölüm beni pek yakalayamadı. ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 6.1 7. Bölüm: Biyolojik Saat[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/275/69/7-yuz-bircok-kisinin-gozden-kacirdigi-nefis-blu-tv-dizisi-780x439.png[/RESIM]Dizimizin son bölümündeyse yakışıklı ve her gece başka biriyle uyanan kazanova bir adamın yaşadıklarını izliyoruz. Başroldeki Dolunay Soysert oyunculuğu sayesinde bölüm, mini bir dizi kıvamına geliyor ve gayet de kendini izletebiliyor. ★ Bu bölüm bir film olsaydı puanım: 6.7 Özet: İşin özü, Blu TV'deki 7 Yüz isimli bu dizi, yakın zamanda izlediğim en başarılı, en bizden işlerden biri. Eğer siz de benim gibi yıllardır bu diziyi bir şekilde gözden kaçırmışsanız hemen bir şans verin derim... Şans verin ve ortamlarda dillendirin ki böyle başarılı işlerin sayısı artsın. - - - - - [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
9.1b
0
2 yıl
"Ne İzlesem?" Diye Düşünenlere 5 İyi 2019 Film Tavsiyesi!
"Ne İzlesem?" Diye Düşünenlere 5 İyi 2019 Film Tavsiyesi!
2019 filmleri... Şu sıcak yaz gün ve gecelerinde binlerce kişi "2019 film önerileri" bulabilmek için yanıp tutuşuyor. 2019 yılını bitirmemize sadece 4 ay kaldı. Peki bu yıl, yani 2019'da çıkan filmlerden hangilerini izlediniz? Bana soracak olursanız bu yıl birçok iyi film vizyona girdi. Bunların içinden beğendiklerimi de burada sizlere tavsiye ettim. İşte şimdi de onların arasından seçtiklerim ile sizler için nefis bir 2019 filmleri listesi hazırladım. Hadi gelin şimdi o "Ne izlesem?" diye düşünenlerin mutlaka izlemesi gereken o birbirinden iyi 2019 film tavsiyeleri nelermiş birlikte görelim. (Beyin yakan film tavsiyeleri için buraya tıklayabilirsiniz) 1. İzlemeniz gereken ilk 2019 film tavsiyem "Avengement"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/103/61/-ne-izlesem-diye-dusunenlere-5-iyi-2019-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Pek çok kişinin es geçtiği, fakat yakalayanın da "Güzel filmmiş" dediği bu filmi siz kaçırmayın. "Kaan konusu ne? İzleyenlerin yorumları, IMDB puanı nasıl?" derseniz de aşağıdaki butona tıklayabilirsiniz.  Filme Git ► 2. Listemizdeki ilk Kore filmi tavsiyesi ise "Innocent Witness"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/103/93/-ne-izlesem-diye-dusunenlere-5-iyi-2019-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Güney Kore yapımı bu filme ön yargınız varsa onu hemen yıkın derim. Engelli bir kızı ve bir cinayet davasını konu alan bu film izlemeye değer bir 2019 filmi. Filme Git ► 3. Bir diğer Kore imzası taşıyan 2019 filmimiz ise "The Gangster, The Cop, The Devil"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/103/57/-ne-izlesem-diye-dusunenlere-5-iyi-2019-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Bir seri katil, bir polis ve bir mafya babasını konu alan bu film de mutlaka izlenmesi gereken en yeni filmlerden.  Filme Git ► 4. "The Professor and the Madman" filmi ise bir başka 2019 film tavsiyem[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/103/45/-ne-izlesem-diye-dusunenlere-5-iyi-2019-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Dev Oxford İngilizce Sözlüğü'nün ortaya çıkış hikayesini konu alan bu film de 2019 filmleri arasında izlenmesi gerekenlerden.  Filme Git ► 5. Pek huyum değildir ama en iyiyi en sona bıraktım; "Apollo 11"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/103/78/-ne-izlesem-diye-dusunenlere-5-iyi-2019-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Yıllar önce Ay'a gitmek için yapılan Apollo 11 görevini konu alan bu belgesel filmin tamamında yıllar önce çekilen kaliteli görüntüleri izleyeceksiniz. 60'lı yıllarda çekilmelerine rağmen izleyeceğiniz görüntülerin hepsi de HD. Eğer uzay konularına ilginiz varsa bu belgesel filmi mutlaka ama mutlaka izlemelisiniz.  Filme Git ► ● "Ee Kaan bunlar beni kesmedi, var mı başka?" diyenler aşağıdaki butona tıklayarak hazırlamış olduğum bir önceki 2019 film tavsiyeleri listeme göz atabilir.[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/74/94/-ne-izlesek-diyenlere-her-biri-basarili-5-iyi-2019-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM] Listeye Git ►
16b
0
5 yıl
Tiyatrodan Dijitale! Yeni Netflix Filmi: Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?
Tiyatrodan Dijitale! Yeni Netflix Filmi: Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?
Günümüzden tam 23 yıl önce, 1998'de sahnelenen Yılmaz Erdoğan imzalı bir tiyatro oyunuydu "Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?"... Fakat sinemaya uyarlandı ve birkaç gün önce de Netflix'te yayınlandı. Tabi hal böyle olunca, binlerce kişi de "sen hiç ateş böceği gördün mü filmi konusu ne?" veya "sen hiç ateş böceği gördün mü filmi izlenir mi?" gibi sorular sormaya başladı. En Başarılı Netflix Filmleri İçin Tıkla ►  Ben de filmi izledim ve önce size biraz konusundan, sonra da her zamanki gibi filmle ilgili olumlu veya olumsuz düşüncelerimden bahsetmek istiyorum. Yani buraya yolunuz 'sen hiç ateş böceği gördün mü filmi yorumları' gibi aramalar sonucu düştüyse doğru yerdesiniz demektir... Hadi gelin şimdi hem filmin konusuna, hem de filmle ilgili yorumuma geçelim. Düşüncelerime geçmeden önce filmin konusunu size özetleyeyim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/246/39/tiyatrodan-dijitale-yeni-netflix-filmi-sen-hic-ates-bocegi-gordun-mu-780x439.png[/RESIM]Film, yıllar önce yayınlanan ve binlerce kişinin hayranlıkla izlediği, dönemine damga vuran Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü? isimli Yılmaz Erdoğan imzalı tiyatro oyununun sinemaya uyarlanmış hali. Film, 1950'li yıllarda İstanbul'da ailesi ile birlikte yaşayan ve üstün zekalı olarak adlandırılan bir çocuğun hayatına odaklanıyor. Çevresine uyum sağlamakta biraz zorlanan Gülseren ismindeki bu kız, ateş böcekleriyle de gizemli bir bağ kuruyor. Film boyunca da bu çılgın kızın babası, ateş böcekleri ve çevresiyle yaşadıklarına tanıklık ediyoruz. Gelelim asıl konumuza; Film olmamış. Neden mi? Buyrunuz...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/246/25/tiyatrodan-dijitale-yeni-netflix-filmi-sen-hic-ates-bocegi-gordun-mu-780x439.png[/RESIM]Film çok kötü başlıyor. Daha ilk çeyreğinde fazlasıyla yapmacık ve 'olmamışlık' kokuyor. Ortalarına doğru biraz toparlamaya başlasa da sonuç yine hüsran oluyor. Tiyatrodan sinemaya aktarılırken hala 'tiyatro' taklidi yapmaya devam eden bir yapım bu. Tiyatrodan sinemaya uyarlanan birçok film gördük, fakat hiçbiri 'tiyatro' havasında değildi ve bu sayede başarılı oldular. Fakat burada oyuncular film boyunca repliklerini hızlı hızlı söylüyor. Hiç düşünmeden, sırası gelen konuşuyor. Bu durum tiyatroda alkış alabilir fakat sinemada işler pek böyle yürümüyor. Mekanlar, dönemin kıyafetleri, eşyaları hepsindeki renk o kadar pastel ki, filmi sessiz izleseniz bile bir tiyatro tadı alıyorsunuz. Sinemaya uyarlanan bir oyundan tiyatro tadı almak da olaya hiçbir yenilik katamıyor haliyle. Ecem Erkek, zorla oynuyorsan gözünü kırp...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/246/97/tiyatrodan-dijitale-yeni-netflix-filmi-sen-hic-ates-bocegi-gordun-mu-780x439.png[/RESIM]Ecem Erkek'i gerçekten başarılı buluyorum. Fakat filmde o kadar yapmacık ve o kadar başka birini oynuyor ki, onu izledikçe sanki hal ve tavrından 'istemediği' replikleri söyleyip, istemediği bir rolü oynadığı için rahatsız olduğunu fakat bunu yapmak zorunda olduğu için yaptığını hissettim. Tiyatroda da Demet Akbağ'ın oynadığı role sinemada hayat vermek onun üzerinde bir baskı yaratmış olabilir. Ayrıca o nasıl yaşlandırma makyajıydı yahu? Kadının yaşlı hali, genç halinden daha genç durmuş bunu kimse mi görmedi?... Çoğunluk oyunculuğunu beğenmiş olabilir fakat ben bu filmde başrolümüzün oyunculuğunu kötü bulduğumu söylemek istiyorum. Eski ve yeni oyuncu kadrosuna da şöyle bir bakalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/246/9/tiyatrodan-dijitale-yeni-netflix-filmi-sen-hic-ates-bocegi-gordun-mu-780x439.png[/RESIM] Özet: Filme bir puan verecek olsam 6 derdim. Birine 'izle' diye tavsiye edecebileceğim bir yapım ol(a)mamış. Fakat zaman geçirmek için izlenebilir ama yine de zamanınızı daha 'kaliteli' bir şekilde geçirmek için binlerce iyi film olduğunu da hatırlatmak isterim... Karar sizin.  ---------- • Filmin imdb puanı kaç? Film yayınlanalı 2 gün oldu ve şimdilik IMDb puanı 6,3. • Film Netflix'te var mı? Evet, film Netflix'te izlenebilir. • Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü? oyuncuları kimler? Filmin kadrosunda Ecem Erkek, Yılmaz Erdoğan, Engin Alkan, Merve Dizdar ve Devrim Yakut gibi isimler yer alıyor. ---------- [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
6.10b
0
3 yıl
Game of Thrones 8. Sezon 6. Bölümde Neler Oldu? Son Bölüm İncelemesi!
Game of Thrones 8. Sezon 6. Bölümde Neler Oldu? Son Bölüm İncelemesi!
Ve evet... Adını kitlelere en çok duyurmayı başaran, dünyanın en büyük çaplı dizisi Game of Thrones, 8. sezon 6. bölümü ile final yaptı. 2011 yılında başlayan bu nefis dizi, 8 sezonun ardından bugün son bölümü ile hepimize veda etti. Öncelikle inceleme ve eleştirilerime geçmeden önce bu yazıya "Game of Thrones 8. sezon 6. bölüm izle" yazarak gelenler için bir haberim var; Birazdan burada görecekleriniz bolca SPOİLER içeriyor. O yüzden önce bölümü izleyin sonra hemen buraya gelin ve neler olmuş neler bitmiş onlara bir göz atın. Hadi gelin şimdi Game of Thrones son bölümde neler yaşandı, nelere şahit olduk, nelere "keşke olmasaydı" dedik birlikte bakalım.  (Geçen hafta ele aldığım bir önceki bölüm incelemesine de buraya tıklayarak göz atabilirsiniz) Kraliçemiz "Daenerys" öldü![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/78/51/game-of-thrones-8-sezon-6-bolumde-neler-oldu-son-bolum-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Aslında bu benim ve birçok izleyicinin beklediği bir şeydi. Son bölümü izlerken sürekli olarak ha şimdi öldü, ha şimdi ölecek, ha zafer konuşması yaparken Arya hançeri saplayacak deyip durdum. Fakat kraliçemizin ölümü sevdiği adamın elinden oldu. Çünkü önceki bölümde de Dany'nin suyunun ısındığı ortadaydı. Tyrion ve Jon sürekli olarak yerdeki ölü bedenlere bakıp iç geçirmişti. Jon bu durumu kaldıramazdı ve kaldıramadı da. Bebekleri, kadınları ve çocukları diri diri yakan biri, hala merhamet göstermiyorsa yapacak pek de bir şey kalmamıştı. Tyrion Jon'u gazladı ve bir gün seni de idam ettirecek deyip Jon'u tahta yolladı. Dany ise tahta hiç oturamadan hayatını kaybetti. Yıllardır tahtın hayali için savaşan, ter döken Dany, tahta hiç oturamadan göçüp gitti... Dany'nin öldüğünü gören "Drogon", tahtı alevleri ile eritti![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/78/84/game-of-thrones-8-sezon-6-bolumde-neler-oldu-son-bolum-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Bence bu şahane bir andı. Jon zaten tahta geçmek için Dany'i öldürmemişti. Fakat ejderhamız Drogon, Dany'nin cansız bedenini yerde görünce yılardır herkesin oturmak için birbirini öldürdüğü tahtı bir çırpıda eritip yok etti. Sanki Jon'a bakıp "Artık kimse bu taht için birbirini öldürmesin!" der gibiydi... Her şey bittikten sonra "Karar toplantısı" adı altında bir ilkokul piyesi izledik[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/78/44/game-of-thrones-8-sezon-6-bolumde-neler-oldu-son-bolum-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Bu durum sadece bana mı garip geldi bilmiyorum ama savaşlar yapılmış, kraliçeler krallar ölmüş, halk cayır cayır yanmış, bizimkiler "Karar Toplantısı" adı altında toplanmışlar, şakalaşıp gülüşüyorlar... Yahu dizinin atmosferine hiç uydu mu şimdi bu? Jon Dany'i öldürmüş, ortalıkta halk yok, Lekesizler Jon'un kafasını istiyor, her yer virane, siz hala komiklikler şakalar... Hemen ardından da Bran'in kral seçilmesi... Yahu alıştırdınız bizi yıllardır olayları yavaş yavaş işlemeye, şimdi bu hız izleyiciyi afallatır diye hiç mi düşünmediniz? Her şeyin bu kadar hızlı ve absürt olması bende hayal kırıklığı yaşattı. Özellikle bu toplantı, aceleye gelmiş bir fiyaskodan öteye gidemedi.  Ne Jon, Ne Dany, bu koca dizinin tek sağlam karakteri var; Tyrion![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/78/50/game-of-thrones-8-sezon-6-bolumde-neler-oldu-son-bolum-inceleme-780x439.jpeg[/RESIM] Başından beri söylediğim gibi benim için bu diziyi toparlayan ve bir merkezde kalmasını sağlayan tek karakter Tyrion. Diğer tüm karakterin değiştiğine, duygusal evrimlerine şahit olduk fakat Tyrion başından beri aynıydı, yıllar sonra bugün de aynı. Eğer dizi o kadar uç noktalara çıkıp, o kadar derinlere inip tekrar aynı çizgisine geldiyse bunu başaran karakter Tyrion Lannister'dır. Canlandıran oyuncu "Peter Dinklage" de bence koca bir alkışı hak ediyor.  "Demokrasi" detayı güzeldi[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/78/32/game-of-thrones-8-sezon-6-bolumde-neler-oldu-son-bolum-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Karar toplantısında Yedi Krallık'ı kim yönetsin diye tartışılırken Sam'in ayağa kalkıp "Yahu bu kral sadece bizi değil, halkı da yönetecek. Bu yüzden halk da bu seçime katılmalı" demesi ve "Demokrasi" vurgusu yapması güzeldi. Şahsen ben bir ara gerçekten böyle bir şey olacağını sandım yalan yok...  Bran kral oldu![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/78/34/game-of-thrones-8-sezon-6-bolumde-neler-oldu-son-bolum-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Son bölüm sonrası birçok arkadaşım, Bran'in geleceği gördüğünü ve kral olacağını çok önceden bildiğini söyledi. Fakat Bran şimdiki zamanı ve geçmişi görüyordu. Geleceği gördüğünü ben pek hatırlamıyorum yanlışsam lütfen yorumlarda düzeltin. Fakat şöyle bir durum da var; Toplantı sırasında Tyrion Bran'e "Kral olmayı ister misin?" gibi bir soru soruyor ve Bran de "O kadar yolu neden geldim sanıyorsun?" gibi manidar bir cevap veriyor. Yani bu durumda Bran gerçekten kral olacağını bildiği için oradaydı. Bu da benim tezimi çürütüyor fakat bilemiyorum Altan...  Mutlu son![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/78/87/game-of-thrones-8-sezon-6-bolumde-neler-oldu-son-bolum-inceleme-780x439.jpeg[/RESIM] Evet bu da oldu. Yıllarca keyifle ve hayranlıkla izlediğimiz dizi Game of Thrones, mutlu sonla bitti... Biri bana bunu söylese inanmazdım. Çünkü bu ilk bölümünden bugüne kadar acımasız bir taht savaşıydı ve gerçek dünyada maalesef kötüler daha çok kazanır. Bu yüzden herkesin mutlu mesut şekilde yoluna gitmesi ve kötülerin ölüp gitmesi beni çok tatmin etmedi. "Mutlu son" bu dizinin izleyicilerini pek "mutlu" etmedi...  Game of Thrones son bölümdeki güzel detaylar; Jon ile ulu kurt Ghost'un buluşması[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/78/69/game-of-thrones-8-sezon-6-bolumde-neler-oldu-son-bolum-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Ejderha Drogo'nun Dany'nin ölü bedenini koklayıp onu alıp uçup kaybolması[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/78/99/game-of-thrones-8-sezon-6-bolumde-neler-oldu-son-bolum-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Ejderhasından inen Dany'nin arkasında 2 dev kanat görünmesi[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/78/65/game-of-thrones-8-sezon-6-bolumde-neler-oldu-son-bolum-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Tyrion'ın Dany ve herkesin önünde rozetini yere atıp isyan etmesi...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/78/82/game-of-thrones-8-sezon-6-bolumde-neler-oldu-son-bolum-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] ● Adına açılan hesapların milyonlarca takipçiye ulaştığı, altyazı editörlerinin çeviride ustalaştığı, izleyenlerin Ejderha sevgisinin arttığı, dizi sektörünün büyümesine tek başına devasa destek olan ve birçok oyuncuyu ünlü yapan efsane dizi Game of Thrones acısıyla tatlısıyla bitti... Çoğumuz 8. sezondan memnun değiliz fakat ben çok da yerin dibine sokmamayı tercih ediyorum. Çünkü insanoğlu "son" olan bir şeyi sevemiyor. Doğamızda yok. En efsane şey bile bittiği için bizden eksiyi yiyor. Ha daha güzel olabilir miydi? Kesinlikle. Daha güzel yazılabilir miydi? Kesinlikle. Fakat berbat mı? Bence hayır. Umarım linç yemem diyor ve küçük bir dipnot ile yazımı noktalıyorum.  ♦ "Kaan GOT da bitti bu boşlukta ne izleyelim?" diyenler hemen aşağıdaki butona tıklayarak modlarına göre film önerisi seçebilirler!  Film Tavsiyesi Seç! ►
6.7b
0
5 yıl

kaanintavsiyesi.com
Samimi Film Tavsiye Platformu
Hayat, kötü filmler izlemek
için çok kısa.