The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!

13 Kasım 2024
6.4b
0 Yorum
The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!

Yeni bir diziye başlamak, dijital platformların daha da çoğaldığı günümüzde daha zor hale geldi... Çünkü seçeneğimiz çok. Fakat hangi dizi iyi? Hangisi izlenir? İşte bu karmaşıklık arasında birçok kişinin gözden kaçırdığını veya kaçıracağını düşündüğüm yeni bir yapım olan The Penguin dizisi ile tanışın istedim... Peki nedir bu the penguin dizisi konusu? Oyuncuları kimler?... Olayı ne?

Hadi gelin şimdi IMDb'den rekor bir puan alarak tüm listeleri çok kısa bir sürede sallamayı başaran yeni dizi The Penguin'e şöyle bir yakından bakalım...

Yorumumdan önce gelin; The Penguin dizisi konusu ne? Ona bir bakalım...

The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!
The Penguin dizisi "The Batman" evreninde geçen yeni ve bence çok da başarılı bir yapım. Dizimiz, büyük bir suç ağı, acımasız çeteler ve zengin ailelerin tam ortasında kendi yolunu çizmeye çalışan, illegal bir adamın kurduğu zekice planları ve hayatta kalma çabasını konu alıyor... Şimdi ben Batman falan dedim diye tüm hikayeyi o evrene bağlı sanmayın, çünkü dizi o atmosfere birkaç gönderme yapsa da hızlı bir şekilde kendi yolunu çizmeyi başarıyor ve bence bu diziyi iyi yapan en önemli etkenlerden biri de bu...

Bu yılın en iyi dizilerinden biri!

The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!
The Penguin dizisi, çıktığı gibi izlemeye başladığım, hatta daha çıkmadan izlemeyi iple çektiğim dizilerden biri olmayı başardı. Dizinin atmosferi çok sevdiğim 'gotham city' olunca, adeta diziyi ekmeksiz götürdüm... Batman evrenindeki Oswald Cobb karakteri gerçekten ilgi çekiciydi. Bu dizide de bu tercihin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Aynı evrenden çıkan yapımları çok beğenmeyen biri olarak bu dizi kesinlikle beni yakalamayı başardı... Ha bu arada; hiç Batman evrenini sevmeyen biri bile bu diziden büyük keyif alabilir, söylemeden geçmeyeyim.

Colin Farrell, sen nasıl bir oyuncusun...

The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!
Dizimizin başrolünün ünlü oyuncu Colin Farrell tarafından canlandırıldığını bilenler alkışlıyor, bilmeyenler ise öğrenince gerçekten çok sağlam şaşırıyor. Bunda en büyük pay, şüphesiz Farrell'a yapılan ve saatler süren başarılı makyaj... Farrell, Oswald Cobb'a dönüşebilmek için her çekim öncesi en az 3 saat süren bir makyaj süreci yaşıyor ve bununla da kalmayıp fiziksel olarak da nefis bir oyunculuk sergiliyor... Alkışlamamak elde değil. Diziyi izleyip, bu nefis performansı gördükçe işte sinema bu! işte oyunculuk bu!... diye mikrofonu koltuk altıma alıp İbrahim Tatlıses gibi ellerimi büyük büyük açıp alkışlamak istedim. Helal be Colin!

- - - - - - 

Özet; Şöyle yeni ve TAŞ gibi sağlam bir dizi arayışındaysanız, biraz 'suç' temalı kasvetli işleri de seviyorsanız bence kesinlikle bu diziyi izleyin derim... Benzer kıvamda bir şeyler ararsanız da şu dizi tavsiyeme de göz atın derim.

- - - - - - 

The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!

• The Penguin dizisi Netflix'te var mı? Hayır, dizi HBO Max dizisi.

• The Penguin dizisi oyuncuları kimler? Dizinin oyuncu kadrosunda Colin Farrell, Cristin Milioti, Rhenzy Feliz ve Myles Humphus gibi isimler yer alıyor.

The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!

Modunu Seç ►

The Penguin: Suç, Çeteler ve Colin Farrell ile TAŞ Gibi YENİ DİZİ!

listesine yorum yap!
Henüz kimse yorum yapmadı...
SEN İLK OLABİLİRSİN!
the penguin dizithe penguin dizi konusuthe penguin konusuthe penguin dizi yorumgüncel dizi tavsiyeleri
EN AKTİF ÜYELER
Netflix'in Yeni Filmi The Old Guard'ı İzlemek İçin Taş Gibi 5 Neden
Netflix'in Yeni Filmi The Old Guard'ı İzlemek İçin Taş Gibi 5 Neden
Pandemi süresince yoğunluktan sunucuları çöken Netflix, nefis yapımlar ile karşımıza çıkmaya başladı. Ortalamaya vurduğumuzda yayınlanan 7 Netflix filminden sadece 1'i iyi olsa da, o 1 film için bile Netflix üyeliği almaya değer diye düşünenlerdenim. Hatta biliyorsunuz şurada da sizlere izlediğim iyi Netflix filmlerini tavsiye ediyorum, o filmlere de kefilim diyebilirim... Bugün ise size, Netflix'in son gözdesi "The Old Guard" filmini sadece 5 maddede tavsiye etmeye geldim.  Filme Git ►  The Old Guard filmi konusu veya The Old Guard filmi inceleme gibi başlıklara burada değinmeyeceğim. Sadece size, yani bu filmi izlemeyenlere 5 neden ile bu filmin neden izlenebilir bir film olduğunu göstereceğim. Yani bir nevi sizi ikna edeceğim de denebilir... E hadi gelin şimdi sonunda kendinizi bu filmi izlerken bulacağınız o maddelere geçelim... Hadi! 1. Öncelikle bu filmi izlemeniz için en büyük neden Charlize Theron ablamız...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/200/63/-ne-izlesek-diyenlere-netflix-in-yeni-filmi-the-old-guard-i-izlemek-icin-tas-gibi-5-neden-780x439.png[/RESIM]45 yaşındaki Theron, filmi tek başına sırtlıyor. Hem güzelliği, hem de başarılı oyunculuğu ile kendini hiç bozmadan tam olarak rolüne adapte olmuş birini izliyoruz filmde. Nasıl ki Kaptan rollerine Tom Hanks çok yakışıyor, Charlize Theron da böyle ciddi, asil ve lider karakterlerin insanı. Hatta çoğu kişi bilmez ama şu filmi de gerçekten izlemeye değerdir. Yani diyeceğim o ki, iyi, klas bir oyunculuk görmek istiyorsanız bu filme göz atın derim. 2. John Wick veya Extraction'vari yakın plan çatışma sahnelerini sevenlerdenseniz bu filmde aradığınızı bulacaksınız[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/200/94/-ne-izlesek-diyenlere-netflix-in-yeni-filmi-the-old-guard-i-izlemek-icin-tas-gibi-5-neden-780x439.png[/RESIM]Yine Netflix imzalı Extraction filmindeki yakın çekim çatışma sahnelerini izlediyseniz ne kadar heyecan verici olduğunu görmüşsünüzdür. İşte bu filmde de o kıvamda sahneler mevcut. Yani çok hızlı gelişen bu sahnelere ilginiz varsa, ilacınız bence bu filmde olabilir.  3. "Ölümsüzlük" gibi fantastik bir konuyu çok farklı ve dikkat çekici bir şekilde işliyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/200/10/-ne-izlesek-diyenlere-netflix-in-yeni-filmi-the-old-guard-i-izlemek-icin-tas-gibi-5-neden-780x439.png[/RESIM]"Ölümsüzlük" kavramı filmde uzun zamandır görmediğimiz bir şekilde işleniyor. Eğer vampir film-dizilerine ilginiz varsa, burada onun bir farklı versiyonunu göreceğinizi söyleyebilirim. Aslında sadece bu fantastik konuyu aksiyon ile harmanlaması bile bu filme göz atmak için geçerli bir sebep...   4. Aksiyon dedik, fantastik konular dedik e bir de işin içine "Tarih" girerse?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/200/82/-ne-izlesek-diyenlere-netflix-in-yeni-filmi-the-old-guard-i-izlemek-icin-tas-gibi-5-neden-780x439.png[/RESIM]Hem iyi çatışma sahneleri, hem de insanı heyecanlandıran, uçuk bir konusu var filmimizin. Fakat yetmiyor gibi bir de işin içine biraz Tarih giriyor ve ayakları yere basan bir hikaye böylece oluşuyor. Filmde bolca geçmiş yüzyıllara gidiyor, yer yer oradan sahneler görüyor ve kendinizi bir zaman yolcusu gibi hayal edebiliyorsunuz. Hatta Amerika forumlarında bu filmdeki kişilerin gerçekten var olduğuna dair çılgın teoriler bile konuşuluyor...  5. "Dizisi olsa da sindire sindire izlesek..." diyebileceğiniz bir hikayesi var...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/200/80/-ne-izlesek-diyenlere-netflix-in-yeni-filmi-the-old-guard-i-izlemek-icin-tas-gibi-5-neden-780x439.png[/RESIM]Hani bazı filmler vardır, çok etkileyici değillerdir fakat o atmosferi, o hikayeyi o kadar beğenirsiniz ki o tadı alabilmek için "Keşke dizi olsa da bölüm bölüm izlesem" diye iç geçirirsiniz ya, işte bu film de o kıvamda bir yapım. Akıllardan çıkmayacak etkileyici bir başyapıt değil, fakat atmosferi o kadar heyecanlı ve kendini izletebilen bir yapıya sahip ki, keşke bölüm bölüm bu dünyayı izleyebilsem diye düşünmeden edemiyorsunuz.  SPOİLER NOT: Filmdeki Charlize Theron'lu baklava sahnesinde tattığı baklavanın nereye ait olduğunu bilmesini, yüzyıllarca yaşamış olmasına bağlıyoruz. Yine duvardaki eski gazete haber ve fotoğraflarında Theron'u eski savaşlarda görürken birden Çanakkale savaşında yer aldığını da fark ediyoruz. Bu yönden filmde Türkiye'den bir şeylerin de yer alması dikkate değerdi. Beğenmeyenlere saygı duyuyor fakat filmin kesinlikle keyifle izlenebilir bir yapım olduğunu düşünüyorum... E hadi karar sizin; Aşağıdaki buton sizi filme götürecek... İyi seyirler! Filmi İzle ►   [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
8.6b
0
4 yıl
Pepsi, Where's My Jet: Netflix İmzalı, Çok Eğlenceli Yeni Belgesel Dizi!
Pepsi, Where's My Jet: Netflix İmzalı, Çok Eğlenceli Yeni Belgesel Dizi!
Netflix, 2022 biterken peş peşe yayınladığı film, dizi ve belgeselleriyle 2023'e hızlı bir giriş yapmayı hedefliyor. Ben de dahil, 2-3 gün önce Netflix ana sayfasına bakan kullanıcılar ise Pepsi, Where's My Jet? isminde bir belgesel dizi ile karşılaştılar. Bizdeki adı Pepsi, jetim nerede? olan bu belgesel dizi birçok kişide merak uyandırdı ve pepsi jetim nerede konusu ne? ve pepsi where's my jet yorumları nasıl? gibi aramalar birden Google'da trend oldu. Pepsi, Where's My Jet? belgesel dizisi, birçok kişi gibi benim de ilgimi çekti ve hemen oturup ilginç ve konusu gerçek olan bu yapımı hemen izledim. Sonra da kolları sıvadım ve Pepsi, jetim nerede? dizisi hakkında hem bu yapımın konusunu hem de izlenirliği hakkındaki düşüncelerimi sizle paylaşmak istedim... Hadi gelin şimdi detaylara birlikte göz atalım! Düşüncelerimden önce; Gelin bu yapımın konusuna birlikte göz atalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/310/31/pepsi-where-s-my-jet-netflix-imzali-cok-eglenceli-yeni-belgesel-dizi-780x439.png[/RESIM]Netflix imzalı bu belgesel dizi, 90'lı yıllarda yaşanan gerçek ve çok çılgın bir olayı konu alıyor. Coca Cola ve Pepsi'nin tam anlamıyla reklam savaşları yaşadığı günlerde Pepsi'nin hazırladığı bir reklam filmindeki bir detay, reklamı izleyen milyonlarca kişiden sadece birinin dikkatini çekiyor. İşte 20 yaşındaki bu genç de, Pepsi reklamından gördüğü "7 Milyon Pepsi puan biriktir, savaş jetini kap!" teklifi için bir yatırımcı aramaya girişiyor. İşte bu belgesel dizi de bu süreci aşırı eğlenceli bir şekilde konu alıyor. 4 bölümlük, çok eğlenceli bir yapım bu![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/310/83/pepsi-where-s-my-jet-netflix-imzali-cok-eglenceli-yeni-belgesel-dizi-780x439.png[/RESIM]Netflix imzalı filmler çok beğenilmese de, bence Netflix Belgesel-Film ve Belgesel-Dizi konularında gerçekten çok başarılı işlere imza atıyor. İşte 4 bölümlük bu seri de onlardan biri oldu benim için... Öncelikle çok eğlenceli bir yapım bu. Hem bu denli ciddi, hem de gerçek bir olayı nasıl bu kadar eğlenceli bir şekilde kurgulayıp sunmuşlar, gerçekten izlerken yer yer bunu düşünüp 'Bravo Netflix!' diye iç geçirdim... Pepsi içerek bir SAVAŞ JETİ kazanmak ister misiniz?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/310/76/pepsi-where-s-my-jet-netflix-imzali-cok-eglenceli-yeni-belgesel-dizi-780x439.png[/RESIM]Evet bu çılgın soru, tamamen gerçek... Pepsi ve anlaştığı reklam ajansının gözlerinden kaçırdığı bir detay, 20 yaşındaki hırslı bir çocuğun ve yanında ona inanan kişilerin hayatını sonsuza kadar değiştiriyor. - - - - - -  Özet: Eğer şöyle hem gerçek bir olayı izleyip, öğrenip kültürlenmek, hem de eğlenceli bir şeyler izlemek istiyorsanız, bence bu yapım aradığınız şey olabilir... Ben bu belgesel diziyi gerçekten beğendim. Eğlenceli akışı, konuyu ele alışı ve bunu sadece 4 kısa bölüm ile yapabilmesi beni fazlasıyla tatmin etti... Bir şans vermek isterseniz, tavsiyemdir. - - - - - -  ● Pepsi, Where's My Jet? Netflix'te var mı? Evet, belgesel dizi Netflix'te izlenebilir. ● Pepsi, Where's My Jet? dizisi kaç bölüm? Dizi, her biri 40 dakika kadarlık 4 bölümden oluşuyor.  ● Pepsi, Where's My Jet? konusu gerçek mi? Belgesel dizinin konusu tamamen gerçek. Yapım, 90'lı yıllarda yaşanan bir olayı konu alıyor.  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
2.10b
0
2 yıl
Alkışlıyoruz! Rolleri İçin Evrim Geçiren 12 Ünlü Oyuncu
Alkışlıyoruz! Rolleri İçin Evrim Geçiren 12 Ünlü Oyuncu
Sinema sektörü, günümüz dünyasının en büyük sektörlerinden biri. Bu sektörde binlerce başarılı oyuncu var. Fakat bu oyunculardan sadece bazıları rolleri için çok büyük değişimler geçiriyorlar. Kimi ünlü oyuncu kilo alırken, kimisi de sadece birkaç ayda onlarca kilo veriyor. Bazıları bürüneceği karaktere alışmak için aylarca farklı bir yerde yaşarken bazıları da nefes bile almadan çalışıp mükemmel bir vücut yapıyor.  Hadi gelin şimdi rolleri için evrim geçiren o ünlü ve başarılı oyunculara bir bakalım.  1. "Tom Hardy", 2008 yapımı "Bronson" filmi için aylarca çalışmış ve kilo alıp şahane bir vücut yapmıştı [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/63/93/alkisliyoruz-rolleri-icin-evrim-geciren-12-unlu-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 2. "Natalie Portman", 2010 yapımı "Black Swan" filmi için adeta iğne ipliğe dönmüş ve doktorlarından bile uyarı almıştı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/63/41/alkisliyoruz-rolleri-icin-evrim-geciren-12-unlu-oyuncu-780x439.png[/RESIM] 3. Chris Hemsworth, "In The Heart of the Sea" filmi için 15 kilo vermiş, ardından 2 yıl içinde "Thor: Ragnarok" filmi için kilo alıp vücut yapmıştı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/63/53/alkisliyoruz-rolleri-icin-evrim-geciren-12-unlu-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 4. "Arms and the Dudes" filmi için inanılmaz derecede kilo alan "Jonah Hill", "Maniac" dizisi için aylarca çalışıp kilo vererek tüm Hollywood dünyasını şoka uğratmıştı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/63/63/alkisliyoruz-rolleri-icin-evrim-geciren-12-unlu-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 5. "James McAvoy" ise "2019 Glass" filmi için uzun bir maratona girmiş ve karşımıza her yeri kas olan iri yarı bir adam olarak çıkmıştı... Şuna bakın![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/63/2/alkisliyoruz-rolleri-icin-evrim-geciren-12-unlu-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 6. Başarılı oyuncu "Anne Hataway" ise "Les Miserables" filmindeki rolü için tam 10 kilo vermişti[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/63/46/alkisliyoruz-rolleri-icin-evrim-geciren-12-unlu-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 7. "Jake Gyllenhaal" ise “Nightcrawler” filminde rahatça koşturabilen bir haber muhabiri olmak için 10 kilo vermiş ve 1 yıl sonra "Southpaw" filmi için kilo alıp mükemmel bir vücut yapmıştı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/63/80/alkisliyoruz-rolleri-icin-evrim-geciren-12-unlu-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 8. "Hugh Jackman", "The Wolverine" filmi için kas yığını bir adama dönüşmüş ve hayatının bundan sonrası için sürekli spor yaparak formunu koruyacağını açıklamıştı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/63/61/alkisliyoruz-rolleri-icin-evrim-geciren-12-unlu-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 9. Güzel oyuncu "Charlize Theron" ise 2018 yapımı "Tully" fimi için tamı tamına 22 kilo almış ve magazin bültenlerinde aylarca konuşulmuştu[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/63/5/alkisliyoruz-rolleri-icin-evrim-geciren-12-unlu-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 10. "Matt Damon" ise "The Informant" filmi için tam 15 kilo almıştı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/63/17/alkisliyoruz-rolleri-icin-evrim-geciren-12-unlu-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 11. "Chris Pratt" ise "Galaksinin Koruyucuları" için aylarca çalıştı ve iyi bir vücuda sahip oldu[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/63/3/alkisliyoruz-rolleri-icin-evrim-geciren-12-unlu-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] 12. Son olarak "Christian Bale", 2018 yapımı "Vice" filminde "Dick Cheney"yi canlandırabilmek için tam 20 kilo birden aldı![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/63/34/alkisliyoruz-rolleri-icin-evrim-geciren-12-unlu-oyuncu-780x439.jpg[/RESIM] E alkışlıyoruz!    Tıkla, Moduna Göre Film Önerisini Seç! ►  
11b
2
6 yıl
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
Selam! Şu an burada bunları okuduğunuza göre muhtemelen siz de Mulholland Drive'ı izleyip bir şey anlamayanlar kervanındansınız... Bildim değil mi? O zaman yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun.  Aşağıdaki analizi Ekşi Sözlük'te "sinirliyim" isimli bir yazar girmiş fakat o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben yine de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir ya da aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/67/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]   ♦ Adım adım rüyaya doğru aslında filmin %80'den fazlası diane'ın rüyasından ibaret. rüya olduğu için tuhaflıklar ve zor anlaşılan yerler var ama genel olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması. çok az da olsa flashback, hayal ve hallisünasyon da var. geri kalan %20'ye yakın kısım gerçek ve bunun da çoğu şimdiki zaman veya yakın geçmiş. diane (sarışın) (filmde gerçek hayattaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci oluyor; bunu hollywood'a girmek için bir basamak olarak kullanıyor. istediği şey bir yıldız olmak, yıldız ve iyi bir aktris. ruth teyze denen kişi ölmüş aslında, mirasını diane'e bırakıyor. diane'ın yanında olan (havaalanında) iki yaşlı kişi aslında gerçekte olmayan karakterler; bunlar sadece rüya ve hallisünasyonda var. bu iki ihtiyar muhtemelen onun iyi yanını temsil ediyor. kara yüzlü yaratık ise onun en kötü ve çirkin yanını. neyse, diane bazı filmlerde roller alarak ilerliyor. bob brooker isimli bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmde başrolü almak istiyor ama yine o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan ilişki yaşamaya başlıyor. camilla aslında kaltağın teki. kötü karakter. çıkarcı, hırslı, acımasız, biseksüel... rolü kapıyor ama diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla aynı evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev). [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/77/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]sevişip koklaşıyorlar sürekli ama camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor ara sıra. diane anlamazdan geliyor. camilla hırslı olduğu için işinde ilerliyor. adam kesher isimli yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam'ı tavlayamadığı için içten içe üzgün ve camilla'yı yavaş yavaş adam'a kaptırdığını düşünüyor. adam'ı tavlayamasa da aynı yapımda daha küçük bir rolde oynuyor camilla ile beraber. bir gün camilla ve diane evdeyken kanepede sevişmeye başlıyorlar ama sadece başlıyorlar. diane çok hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonra, “bunu artık yapmamalıyız” diyor. biraz zalimce bir ifadeyle tabi. sanki onu incitmek istermiş gibi. diane “bir daha bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor ama camilla sertleşip “yapma” diyor. diane, “onun için değil mi?” diyor ve artık lezzoların aşkı tek taraflı olarak sona eriyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu ilan etmek için. camilla, diane'e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane'i alması için ve diane'e telefon ediyor "gelecek misin, araba seni bekliyor" diye... diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor. diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğu için korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. şoför arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni ama o sırada camilla kestirme yoldan gelerek diane'i alıyor. adam kesher da aslında çok duyarlı bir adam değil. biraz ‘piç’. annesi coco... diane ile coco orada tanışıyor. bahçede bir şeyler içtikten sonra coco yemeğe geçmeleri gerektiğini söylüyor ve az sonra diane'in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak üzere içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır gibi laubali. camilla bunun diane'e acı vermesini istiyor sanki. adam karısıyla yeni boşanmış bu arada, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, "havuzu ben aldım, temizleyen adamı o..." diyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/97/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] coco, diane'i konuşturuyor, diane hollywood'a nasıl geldiğini anlatıyor. kanada'dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker'ın başrolü camilla'ya vermesi... buruk bir şekilde bunları anlatıyor. adam ve camilla'nın hiç umurunda değil ama onlar çok ruhsuz ve laubali. bu diane'ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek ismi bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarışın camilla bu). biraz sonra da sonra adam'la öpüşerek evliliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. sarışın, camilla'yı öptükten sonra dışarı çıkmak için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, muhtemelen sinema dünyasından biri. hiçbir özelliği yok aslında. diane, sarışının ve adam'ın camilla'yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor. bu arada diane masadayken ara sıra etrafındakilere bakıyor, ilk defa gördüğü, kendine dik dik bakan bir adam fark ediyor karşı masada. rüya için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha önceki birçok kişi ve sembol rüyasına girecek daha sonra. kötülükler başlıyor derken, parti bir şekilde bitiyor. ertesi gün (veya birkaç gün sonra) camilla diane'in evine gidiyor kırmızı elbisesiyle ama kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık ama onu eve almayarak ilişkiyi tamamen koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. ama bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor. winkies denen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla'nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan bütün parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı daha önce söylediği yere bırakacağını söylüyor. mavi anahtar = camilla öldü bu pazarlığa sadece kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir erkek tesadüfen şahit oluyor, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba olayı anlıyor ve iki defa aynı kötü rüyayı görüyor. bir arkadaşına (veya psikolog-doktor gibi bir şey) aynı winkies lokantasında oturup gördüğü korkunç rüyayı anlatıyor. rüyasında duvarın arkasındaki kara yaratığı gördüğünü ve tarif edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla beraber winkies'in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam aynı yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu yaratık aslında diane'in içindeki kötülük ve hınç. adam ona şahit olmuştu. biraz saf bir arkadaş; kalp gözü açık galiba. katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir şekilde diane'in evindeki sehpanın üzerindeki yerini alıyor. diane bir halt etti ama içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis korkusu sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, kötü rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor. uyanıyor, kafasını kaldırıp gördüğü rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonra kırmızı yastığına kafasını yüzüstü koyup tekrar yatıyor. hayalleri vardı ama olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları... işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonra bir rüya daha görüyor ki, bu rüya filmin baştaki %80'ini oluşturan rüya. filmin %80'i burada yatıyor. sabah çok da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını almak için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan önce sehpanın üstünde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor. “bu benim” diyerek onu da alıyor. mavi anahtar da orada tabi o esnada. bu arada komşusu iki dedektifin yine geldiğini söylüyor, dedektifler diane'den şüpheleniyorlar veya konuşmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden çok korkar oluyor. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor. diane üstündeki kirli beyaz sabahlığıyla kahve yapmaya başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başında hayal veya hallisünasyon olarak camilla'yı görüyor. camilla’ya, “döndün...” diyerek ağlamaya başlıyor, hâlâ çok seviyor ve yaptığı şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonra kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. muhtemelen akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane korku içinde... sonra kapı çalıyor sert sert, artık kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak boyunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor. gerçek hayat burada bitiyor. ‘otu çek, köküne bak’ karmaşık bir zihnin çakallıkları buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan hikaye. geri kalanlar ise rüya ve çok az da soyut görüntüler. gelelim rüyaya: işte en eğlenceli kısmı burası. yönetmen, sigmund freud'un ne kadar numarası varsa kullanmış. simgelerle ve diane'in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. rüya görüldüğünde cinayet işlenmiş, aslında her şey olup bitmişti. diane rüyayı hayatının son gecesinde görmüştü, rüyadan sonra bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti. filmin ilk sahnesinde diane'in kırmızı yastığa kafayı koymasıyla, kovboy'un gelip, "tatlı kız uyanma vakti" demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım rüya. diane rüyasında olayları anladığı gibi veya olmasını istediği gibi görüyor. gerçekte boka saran hayatını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği gibi veya anladığı gibi görüyor her şeyi. esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde). şoför esmer'e silah çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza oluyor ve esmer kurtuluyor, ama hafıza gidiyor. (esmer'e format atıyor, kendi istediği gibi iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilinçsizce, herhangi bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu tesadüf sarışının bilinçaltındaki hayali). esmer sabaha kadar orada kalıyor, bu arada gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı seyahat için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir aktris). bu arada ilginç bir bilgi buldum, hollywood'da, sinema sektöründe çalışmak üzere “kanada’ya gitmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş. yani ruth'un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood'da olduğu için bu kuralı biliyor, ayrıca ruth da bir aktris, kanada'ya giden herhangi biri değil. sarışın yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/veya diane'in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarışın’ın esmer'e ulaşmak için fantezileri). bu esnada sarışın büyük hayallerle los angeles'a geliyor. kendine yol boyunca eşlik eden iki ihtiyar var yanında (gerçekte yoklar). buradaki adı betty. betty ismi cinayet anlaşmasının yapıldığı winkies'teki garson kızın gerçek ismi. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. son derece saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi biri olarak betimliyor rüyasında (partideki sohbet masasında ona iyi davranmıştı). tonton coco, evi gösteriyor, betty çok mutlu, rüyaları gerçek oluyor, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in kafa bi milyon, tabi ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok. esmer kendine ‘rita’ ismini buluyor posterden. az sonra esmer duştan çıkınca ismini rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, çok mülayim bu arada, hırslı ve acımasız esmer gitmiş, yerine diane'in istediği yumuşak karakter gelmiş. biraz uyumak istiyor hatırlamak için. uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarışın “çantana bakalım” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar muhtemelen gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş bütün parasını vermek)... aynı çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı tamamen cinayet anlaşmasının bir yansıması yapıyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/1/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] bu arada paralel olarak gelişen diğer olaylar var; yönetmen adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla beraber. ‘italyan kardeşler’ gelecek ve çalıştıkları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, çok sertler ve tuhaflar (çünkü rüya). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. bilinçaltı bunu çok büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o kadar ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, tuhaf bir adam. diğer italyan, çantadan sarışın bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer'i öpen sarışın, rüyadaki adı da camilla. italyanlar adam'ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor. yani betty böyle düşünüyor. gerçekte adam'ın ve diğer yönetmen bob'un esmer'e başrol vermesini biraz 'sinema mafyası'na bağlıyor. kendini böyle avutuyor ama yine de adam'a kızgın. adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve arabasına atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği yapan adamın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonra yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor. bu, sarışın’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu hal. ya da adam'ı bu şekilde 'mazur' görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. bu arada italyanların 'baba'sı olayı telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- 'godfather', onun kafasında büyüttüğü 'sinema mafyası' ve çocukça hayali. başarısızlığını biraz bunlara bağlamak istiyor. adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu öğrenmek için asistanı olan kızı arıyor, kız iflas ettiğini anlatıyor. durumu kurtarmak için kovboy denilen bir adamla görüşmesi gerektiğini söylüyor. kovboy, partide sadece bir an geçerken gördüğü önemsiz bir kişiydi ama ona çok esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam rolü veriyor. adam koyboy'un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve filozof gibi bir adam. adam'ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarışın camilla'yı seçmesini söylüyor (betty başarısız hayatını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında). önceki gün teyze ruth'un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu deli kadın gelip bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi bilinçaltı betty'yi iğneliyor. coco bu esnada son derece toz pembe yürüyen işlere uygun bir şekilde sarışına fakslanan replikleri getiriyor. esmer ile pratik yapıyorlar, duymak istediği gibi esmer onun oyunculukta iyi olduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan duymak ister çünkü). ayrıca esmer bu pratik esnasında oldukça tutuk, iyi bir oyuncu değil, hatta betty'nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması gereken yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için ihtiyar yapımcı wally'nin yanına gidiyor, aynı zamanda teyzesinin de dostu. oradaki ihtiyar oyuncuyla performansını kusursuz bir şekilde sergiliyor (çünkü kendi kusursuz olduğuna inanıyor). buradaki yaşlı oyunucyla betty'nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; yaşlı adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir bakalım. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üzerinden gerçek camilla'ya olan gerçek hislerini anlatıyor. "seni hapse atarlar", "seni öldürürüm", "o zaman seni de hapse atarlar", "senden nefret ediyorum " ifadeleri ama bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty'nin ağlaması. çok ilginç. oradaki yönetmen ise, yani bob brooker, tutuk, aptal, mal gibi bir adam... çünkü gerçek hayatta ona başrol vermemişti, bilinçaltı, onun yetenekten anlamayan biri olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka herkes kendisindeki yeteneği görüyor ama o mal görmüyordu. yapımcı wally'nin eski karısı da bu yeteneği görüp onu adam'ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty'ye. bu esnada adam, kovboy'un dediği gibi, seçmelerde... tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki gibi, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam'den. sonra sıra sarışın camilla'ya geliyor. aslında zayıf mimikleri olan yeteneksiz biri sarışın camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.” betty tam o sırada eve gitmesi gerektiğini hatırlıyor. eve gidip esmer'in kim olduğunu araştırmaya başlıyorlar. daha önce kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk gibi mimiklerle "evet bir kaza olmuş" demişti. telefon winkies lokantasının hemen yanındaki telefon (hep önceden görmüş olduğu, bilinçaltındaki yerler). tuhaf ve çocuksu bir hayal şeklinde, polisler fazla zorluk çıkartmadan bilgi veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonra winkies'te oturup (çünkü burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı). esmer'e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek hayattaki tam adı). adrese taksiyle gidip evi buluyorlar ama ön girişte arabada oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok ama temkinli, peşinde birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane'in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir. adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyle). kadın kendisinin de geleceğini söylüyor, bazı eşyaları olduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyle ve sarışın bunu rüyada da hatırlıyor). son anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak). 17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar ama açan yok. sarışın eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarışın cesedi görüyorlar yatakta. bu aslında sarışın’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor ama onun kendisi olduğunu bilmiyor. eve dönüyorlar, esmer bundan çok etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek çok korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarışın onu durdurup ona yardımcı oluyor (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, "başkası gibi oldun" diyor (belki de başkası gibi olmasını hep istemişti). esmer yine içerideki kanepede yatmak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da hiç zorluk çıkartmadan geliyor (çünkü onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu). aşk aşk aşk ve sılencıo esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2'sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio'ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslında betty'nin bilinçaltında bilmekte olduğu bazı şeylerin tezahür ettiği yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden biri. "bando yok, her şey kayıt", çok dokunaklı şarkı söyleyen kadın ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslında sizi bu kadar etkileyen hollywood'un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz ama aslında arkasında playback var, her şey yalan. büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var tabii filmde). bu sırada betty'nin çantasında beliren mavi bir kutu var. daha önce anahtarını rita'nın çantasında buldukları kutu. pandora'nın kutusu... bu betty'nin içindeki hırs, aşk, ihtiras, intikam, cinayet vs... bütün kötü hislerin olduğu kutu. şovu sunan top sakallı arkadaş kim? ben onun 'şeytan' olduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine sebep olan kişi bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturduğu yerde zangır zangır titremişti. muhtemelen bu şeytanın ona cinayet fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor. eve gidip onu açmak üzereyken betty kayboluyor, çünkü o kutuyu gerçek hayatta açtığı için çok pişman, galiba rüyada bunu üstlenmek istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki kini ve intikam hırsını serbest bırakmak demek, cinayet siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor ama kutuyu göremiyor. muhtemelen bu, ruth teyzenin betty'deki o kötü yanı görememesi gibi bir anlama geliyor olabilir. ya da bütün bunlara -farkında olmasa da- onun biraz sebep olduğu şeklinde yorumlanabilir. sonra kovboy geliyor ve çürümüş cesede "tatlı kız uyanma zamanı" diyor. o çürümüş ceset aslında gerçekte hiç olmadı, yani gerçekte son sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. kıyafet ve pozisyon farklı. o ceset şu anda bu rüyayı görmekte olan diane. aynı gecelik, aynı yatak, aynı oda. ayrıca rüyadaki cesedin elinde silah falan yok. kafada delik de yok. o muhtemelen yaşadıkları yüzünden 'ölmeden ölmüş' olan diane. sadece rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi olduğunu bilmiyor. neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani bazen bir sesle uyanırız ama bu sesin kaynağını rüyamızda farklı bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy'un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. rüya bitiyor, yatakta doğrulup gördüğü tuhaf rüyayı kısaca bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz. filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies'in arkasındaki evsiz kara yaratık ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor. o aslında erkek değil, aslında o diane'in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, hayal kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, kirli, aşkını öldürtmüş, tamamen tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin mükemmel tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden biri. sondaki çıldırma sahnesi ile bu kara vatandaş arasında aslında çok güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan önce kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu kara yaratığı düşünün. aslında aynı anda diane'in iki farklı görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies'in arkasındaki ise yönetmenin bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane'in iç dünyasının görsel olarak tercüme edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel. kara, bitkin bir şekilde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, serbest bıraktığı kini, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin. kara, winkies'in ve duvarların arkasında (diane de winkies'teki tetikçinin arkasına saklandı cinayet için). kara, bir akşam vakti, her şeyini kaybetmiş bir evsiz gibi, tamamen tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane gibi). kara, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, geri dönemiyor). kutudan parmak boyunda iki ihtiyar çıkıyor (aynı anda diane'in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.) diane'in içindeki vicdan azabı ve yakalanma korkusu o kadar dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı artık kayışı kopartıyor, muhtemelen dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı aldığı çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, muhtemelen önemsiz bir kutu). son sahnedeki dumanlar... bunlar 'şeytan'ın olduğu tiyatrodaki dumanlar gibi. aradaki farklı ortaya koymak için; dumanların üzerinde beliren diane'in son hali (kara yüzlü hali), hemen ardından da hayalleri... mavi saçlı kadın (soyut) ve... silencio, sessizlik... muhtemelen beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çektiği şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir. ...ama lynch bu, her şey olabilir... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/26/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] lynch'in dikkat çektiği kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu şekilde; (çok önemli bir şey yok aslında sadece biraz dikkat). kahve yaptığında aslında cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üzerinde kirli beyaz sabahlığı var. muhtemelen intihar ettiği günün sabahı, yani lineer zaman çizgisinin sonu... kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üzerinden geçip esmer’in üstüne çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarışın bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış, yani flashback ve gerçek hayat. diğer flashback de masturbasyon sahnesinde. sarışın masturbasyon yaparken birdenbire telefon çalıyor, diğer odaya gidip telefona bakıyor. telefon “araba seni bekliyor, partiye gelecek misin?” diyor. ama dikkat; masturbasyon esnasındaki kıyafetle öbür odaya telefonda bakmaya gittiği kıyafet farklı. yani arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek hayat. ----------------- minik tespitler - rüyada neden mavi kutu var, onun temeli ne? diane'in intihar ettiği sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. zaten böyle bir kutusu var, gerçekte çok bir anlamı yok belki ama bu kutu da rüyasına giriyor. muhtemelen pandora’nın kutusu kavramını biliyor ve rüyasında o şekilde tezahür ediyor. - rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita neden girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor? kendi yakalanma korkusunu biraz rita üzerinden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybettiği için biraz fazla temkinli. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü adamın kendisini aradığını düşünüyor. zaten eve girdikten sonra da yatakta kendisi yerine öldürülmüş olduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor. - rüyadaki toplantıdaki vatandaş neden bu kadar donuk ve espresso kahve istiyor? gerçekte partide onun kendisine donuk donuk baktığını görüyor bir ara, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; donuk duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslında hollywood'daki yeraltı dünyası yüzünden. burada yetenekler değil güç konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu aynı şekilde donuk, ruhsuz, korkutucu ve imkansız derecede mükemmel bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. diğer italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum ama ilginç derecede al pacino'ya benziyor. bu da onun kafasında oluşturduğu diğer italyan mafya karakteri. - rüyada al pacino'ya benzeyen adam neden "help meeee!" diye bağırıyor? bir inanışa göre, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üzerindeki desenler ‘s.o.s.’ gibi görünüyor (rüyada diğer adamın espresso içtiği fincan farklı tabi) s.o.s.'u burada böyle bağırıyor ve bence çaresizliğini bu şekilde haykırıyor. - rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda neden şoför ona silah çekiyor? gerçekte daha önce kendi de limuzinle aynı yerde durmuştu ve biraz tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, cinayet için güzel bir ortam... esmer'i öldürttüğü için de burada ona silah doğrultulmasını sağlıyor. ama belki pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format atıyor ve istediği esmer'i oluşturuyor. belki de esmer'i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üzerine atıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda silah tamamen başka biri tarafından doğrultuluyor. - rüyada neden esmer’i limuzinde ve aynı kendi gibi görüyor? limuzinde aynı yolda, aynı yerde duruyor, aynı sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması gereken yerde o var diye. bu yüzden ona silah çektiriyor ama aynı zamanda kurtarıyor da. - rüyada coco'yu neden iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor? çünkü partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu. - rüyada club silencio'dan geldikten sonra mavi kutuyu açacakken neden betty birdenbire kayboluyor? kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yaptığı şeyi biliyor ve üstlenmek istemiyor. bunu gerçekte bir kere yaptı ama burda buna ortak olmak bile istemiyor. - toplantıdaki italyanların neden italyan olduğunu düşünüyor? birincisi, dik bakışları yüzünden partideki adamın mafya tipli olduğunu zaten düşünüyor. ikincisi, esmer, "casablanca'ya luigi ile hiç gitmedim" diye bir laf ediyor. luigi bir italyan ismi ve bu dik bakışlı adamla bir ilişki kuruyor, belki de onun ismi olduğu belli. gizemli kovboy’a dair yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir mesaj: rüyada kovboy, adam'la konuşurken diyor ki; “ukalalıkla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun.” aslında seyirciye mesaj çakıyor, filmi anlamaya çalışması için. ‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kere daha göreceksin. kötü yaparsan iki kere daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslında bir daha hiç görmüyor. ama seyirciye iki kere görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor. seyirci iki kere gördüğüne göre kötü mü yaptı seyirici işini? evet, sayılır... ve işte bomba; iki defa görünüyor ama biri rüya karakteri diğeri gerçek. eğer fark edersen, ilk göründüğünde (ağılda) rüya karakteri olan koyboy bir kere daha rüya karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslında o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, sadece partideki biri. bir başka bakış açısı da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kere göreceksin” dedikten sonra sadece 1 kere görünebilir, partide görünmesi rüyadan önce, bu sayılmaz böylece. yani önce parti, sonra kesher ile konuşma, son olarak uyandırma... kovboy'u burada biraz yönetmeni de simgeliyor. yönetmen seyirciye vereceği mesajı doğrudan kovboy'un ağzından veriyor. bir at arabası örneği veriyor; david'e soruyor "bir at arabasını kaç kişi kullanır?" diye. david bu basit soruya azıcık şaşırıp "e biir" gibi bir cevap veriyor. at arabası çok özel bir seçim. aslında at arabasını bir kişi de kullanabilir iki kişi de. at arabası, burada filmi, kullanan bir kişi ise yönetmeni simgeliyor. "eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle beraber bu arabayı kullanabilirsin" diyor adam'a (aslında bize). yani eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta hayal kurmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye. tetikçinin mavi anahtarı diane tetikçiyle anlaşma yaptıktan sonra tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlamsız gibi görünen bir diyalog. rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalıştıkları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir anlam veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü zaman gerçekte cinayetin sonrası, yani gerçekte küçük mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor. aslında tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken gerçekten merak etmişti. esmer'in çantasından çıkan anahtar için de aynı merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un cevabı ise club silencio'dan geldikten sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, yani kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek küçük mavi anahtar da aslında ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de birden ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslında…
12b
0
6 yıl
Black Bird: 6 Bölümlük TAŞ Gibi Mini Hapishane Dizisi!
Black Bird: 6 Bölümlük TAŞ Gibi Mini Hapishane Dizisi!
Yabancı dizilerin arasından en iyi mini dizileri ayıklayıp, izlemeyi, keşfetmeyi seven biri olarak uzun zamandır iyi bir mini dizi arayışı içerisindeydim. İşte tam da bu anda rast geldiğim Black Bird dizisi, beni kendine çekmeyi başardı. Mini dizi seven biri olarak, özellikle dizinin sadece birkaç bölümden oluşuyor olması beni hemen kendine bağladı... E hal böyle olunca ben de black bird dizisini sizle de paylaşmak ve tüm bu detaylarından size de bahsetmek istedim. Hadi gelin şimdi, özellikle iyi bir yabancı dizi bulamadığımız şu günlerde, black bird ismindeki bu mini dizinin konusu, oyuncuları ve en önemlisi de 'izlenir mi?' konusunda sizleri elimden geldiğince aydınlatayım... Hadi! Yorumumdan önce; Nedir bu Black Bird dizisi konusu bir bakalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/338/32/black-bird-6-bolumluk-tas-gibi-mini-hapishane-dizisi-780x439.png[/RESIM]Black Bird ismindeki dizimiz, keyifli bir hayat yaşarken kendini birden 10 yıllık bir hapis cezası yemiş biri olarak bulan Jimmy Keene ismindeki bir adamın yaşadıklarını konu alıyor. Adamımız kara kara düşünürken kapısına birden küçük de olsa bir şans dayanıyor ve adamımız da bu tercih sonrası kendini bambaşka bir dünyada, kimselerin gitmek istemeyeceği bir hapishanede buluyor. Düştüğü bu cehennemdeki bir katilden bazı itirafları alması gereken adamımız, cezasını sildirmek isterken hayatından olma riskini göze alıyor. Hiç lafı uzatmaya gerek yok; Bence TAŞ gibi bir dizi bu![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/338/82/black-bird-6-bolumluk-tas-gibi-mini-hapishane-dizisi-780x439.jpg[/RESIM]Dizinin 2 başrolü de kesinlikle çok başarılı. Bunun yanında akış da oldukça sakin fakat bir o kadar da vurucu. Başrolümüz DiCaprio'daki o havalı, cool hallerinde takılsa da, yaşadıklarıyla birlikte yaşadığı değişimi çok başarılı bir şekilde izleme fırsatı buluyoruz. Yani başrolümüzün karakter değişimini bence güzel bir şekilde işliyor dizi. Ayrıca dizinin renkleri, kurgusu, olayları anlatış ve işleyiş şekli de daha ilk başından izleyicisine 'İyi bir şey izliyorum galiba..' dedirtmeyi başarıyor. Gerçek bir hikayeye dayanıyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/338/6/black-bird-6-bolumluk-tas-gibi-mini-hapishane-dizisi-780x439.png[/RESIM]Dizinin hikayesi, tamamen gerçek kişi ve olaylara dayanıyor. Diziyi izlerken veya izledikten sonra görüp duyduklarınızın bir zamanlarda bir yerlerde gerçekten yaşanmış olmasının verdiği acı ve kızgınlık, bence tarifsiz. İnsan bu tür olayları hep 'sinemada', 'dizilerde' izlerim sanıyor fakat bu olaylar maalesef gerçek... Diziyi sağlam kılan ögelerden en önemlisi de zaten bu gerçeklere sırtını dayamış olması bana göre. Başrolleri alkışlıyorum![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/338/94/black-bird-6-bolumluk-tas-gibi-mini-hapishane-dizisi-780x439.png[/RESIM]Asıl adamımızdan yukarıda da bahsettim; Kendisi, keyifle izlediğim şu Tetris filminin de başrolü ve bence kesinlikle izleyene ilginç şekilde bir DiCaprio havası veriyor. Aşırı özgüvenli ve tabi yakışıklı da olması, onu bu role de cuk oturtmuş diyebilirim. Bunun yanında diğer başrolümüz Paul Walter Hauser gerçekten inanılmaz bir rol kesiyor. Hatta bırakın kesmeyi, adam adeta döktürüyor. Bu kadar gerçek, bu kadar başarılı bir oyunculuk, yakın zamanda izlememiştim diyebilirim. - - - - - -  Özet: Ben bu diziyi gerçekten sevdim. Eğer şöyle birkaç bölümlük iyi bir mini dizi arayışındaysanız ve 'gerçek' şeyler sizi sıkmaz, aksine daha da kendine çekerse, izlemeniz gereken dizi, işte bu dizi... Fakat bu türe yabancıysanız ve tercih etmiyorsanız, hemen diğer tavsiyelere göz atın derim. Ayrıca bana bu diziyi tavsiye eden Mesut Şahin'e de teşekkür ediyorum. - - - - - -  • Black Bird dizisi Netflix'te var mı? Hayır, dizi Apple TV+ yapımı, bu yüzden Netflix'te yok. • Dizi kaç bölüm? Kaç sezon? Dizi 6 bölümlük bir mini dizi. Tüm diziyi 5 saat 45 dakika gibi bir sürede bitirebiliyorsunuz. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
14b
6
1 yıl
Atatürk Filmi İncelemesi | Olmuş mu? Eksikleri var mı?
Atatürk Filmi İncelemesi | Olmuş mu? Eksikleri var mı?
Atatürk... Türk'lerin Ata'sı... Yıllarca tüm dünya sinemasında tarihte iz bırakan olayları ve kişileri izledik ve hep iç geçirdik; "Neden iyi bir Atatürk filmi izleyemiyoruz?"... İşte Disney+'ın yayınlamaktan korktuğu, birilerinin ağzına bakarak "Bende bu yapımı yayınlayacak yürek yok.." dediği Atatürk filmi, nihayet sinemada vizyona girdi ve ben de hemen koşup filmi büyük bir dikkatle izledim. Filme Git ►  Gelin, bu büyük bütçeli Atatürk filmi hakkında filmi izlerken aldığım notlar ile birlikte aklıma takılanlara, beğendiğim veya eleştirdiğim noktalara sizlerle birlikte bakalım. Hem henüz filmi izlememiş olanlar bilgilensin, hem de izlemiş olanlar filmin üzerinden şöyle bir geçmiş olsun... ● Atatürk filmi hakkında YouTube kanalımızda da bir video hazırladık![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=QyxQrKrOMN0[/VIDEO] E hadi! Atatürk filmi, Mustafa Kemal'in çocukluk yıllarından başlıyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/52/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM]Filmde önce küçük Mustafa'nın hayatına konuk oluyoruz. Babasının ticaret hayatı eşkiyalar nedeniyle sona eriyor ve buna üzülen babamız, kendini yatakta buluyor. İşte küçük Mustafa da tüm bu sürece şahit oluyor ve babasını bu duruma düşürenlere büyük bir öfke beslemeye başlıyor. Hemen sonra Mustafa Kemal'in bir Osmanlı Subayı olma sürecini işliyoruz. Bu evreleri de izlerken o küçük sarışın çocuğun artık büyük bir Kumandan oluşunu izliyoruz. Başrol Aras Bulut İynemli tüm sektöre oyunculuk dersi vermiş...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/49/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM]Filmin daha ilk sahnelerinde fragmanlarda gördüğümden daha iyi bir Atatürk tasviriyle karşılaştım. Aras Bulut İynemli, üstlendiği rolün büyüklüğünün hakkını gerçekten vermiş diyebilirim. İynemli, role bürünebilmek için sadece haftalar boyunca jest-mimik dersleri almış. Duruş pozisyonunda ata nasıl bineceğine, konuşma şeklinden bakışlarına ve yabancı dillere kadar her şeyiyle Atatürk'e fazlasıyla benzemeyi başarmış. Ben bu emeği çok anlamlı buluyorum. Filmin ilk çeyreğinde "Aras Bulut İynemli gerçekten doğru seçimmiş.." diye iç geçirdim diyebilirim. Filmin sonunda elimde bir Oscar olsaydı hemen eline tutuşturuverecektim. Kendisi çocukları, torunları ve gelecek nesiller için büyük ve anlamlı bir miras bırakmış oldu. Film görsel açıdan çok başarılı...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/8/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM]Filmin bazı sahnelerini fragmanlarda da izlemiş ve 'eğer böyleyse ortaya güzel bir iş çıkacak' diye düşünmüştüm ki öyle de oldu. Yıllardır yüzler değil binlerce film izlemiş biri olarak bu filmin açılış sekansını oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. İzleyenler hatırlar, Çanakkale'de siper içinde yürüyen Atatürk, birden askerleri yararak merdivenden yukarıya, yüzeye çıkıyor. Gök yüzü turuncudan sarıya ve maviye çalıyor. Atatürk siperden çıkıp ilerliyor ve kamera onu orada bırakıp siperin içine geri çekiliyor. Fakat kamera çekildikçe önüne birkaç asker daha geliyor ve hepsinin Atatürk'ü izlediğini görüyoruz. Bu sahnedeki renkler, sinematografi bence gerçekten çok başarılı. Bunun yanında film, görsel açıdan 'büyük bütçeli' olduğunu da karşı tarafa anında geçiriyor. Böyle bir filme de bu izlenim yakışırdı. Bu 3 filmlik bir serinin 1. filmi...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/50/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM]Atatürk filmi, malumunuz Disney+'da yayınlanacaktı. Bu, filmin tüm dünyada aynı anda izlenilebilmesi demekti. Disney+'ta yayınlanması bu yüzden önemliydi. Çünkü Disney+, bünyesindeki içerikleri 50'den fazla ülkede aynı anda yayınlıyor. Mustafa Kemal Atatürk'ü ve verdiğimiz kurtuluş mücadelesini tüm dünyanın görmesi açısından bu adım önemliydi fakat malum platform, bazı grupların baskısı altında kalıp pes edip, korkarak Atatürk filmini yayınlamayacağını duyurdu. Ardından da bir 'dizi' olarak hazırlanmış olan bu filmin 3 parça haline getirilerek sinemada vizyona girmesi kararlaştırıldı. İzlediğimiz bu ilk film de bu serinin 1. yapımıydı. Atatürk filminin 2.'si 5 Ocak 2024'de sinemalarda yayında olacak. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/96/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM] - - - - - -  Özet: Filmin beklentimin altında kalmasından gerçekten epey korkuyordum fakat film beni daha ilk çeyreğinde şaşırtmayı başardı. Hem başrolün rolünü kıyafet gibi giymesi, hem de o yılları tüm ince detaylarıyla birlikte çok başarılı bir şekilde yansıtmasıyla, film özellikle son sahnesinde gözlerimi nemlendirmeyi başardı. Atatürk gibi hayatı mücadele içinde geçmiş, askeri ve siyasi bir deha için şimdiye kadar büyük bütçeli böyle bir filmin yapılmamış olması da bizim ayıbımız olsun. Şimdilik elimizden gelen tek şey, bu film serisini desteklemek. - - - - - -  • Atatürk filmi Netflix'te var mı? Hayır. 2023 Kasım itibariyle film sinemada vizyonda. Fakat ilerleyen tarihlerde Netflix, Amazon veya Exxen gibi platformlar yayınlamak için filmin haklarını alıp bünyelerine katabilir. • Atatürk filmi sinemada izlendikçe Disney+ mı kazanıyor? Hayır. Bu yanlış bir algı. Disney+ Atatürk filmini yayınlamaktan vazgeçti. Film de sinemada vizyona girdi. Sinema geliri tamamen filmin Türk yapımcılarına gidyor. Modunu Seç ►
9.6b
1
1 yıl
Güneşi Gören Ölür! Yakamoz S-245: Kıvanç Tatlıtuğ'lu Yeni Netflix Dizisi!
Güneşi Gören Ölür! Yakamoz S-245: Kıvanç Tatlıtuğ'lu Yeni Netflix Dizisi!
Biz daha Pera Palas'ta Gece Yarısı dizisini konuşurken Netflix Kıvanç Tatlıtuğ başrollü yeni dizisi Yakamoz S-245'i yayınladı bile... Diziyi merakla bekleyenlerden biri olarak ben de hemen izleyip bitirdim ve "yakamoz s-245 konusu ne?" ve "yakamoz s-245 dizisi izlenir mi?" gibi sorularınıza cevap vermek için sıvadım kolları...  Hadi gelin şimdi Netflix'in en yeni dizilerinden biri olan 2022 yapımı Yakamoz S-245 dizisine şöyle bir göz atalım ve dizideki dikkat çekici detaylar nelermiş birlikte bir görelim... Hadi! • Bu içeriği YouTube kanalımızda video olarak da izleyebilirsiniz![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=tsF-PRDr1xs[/VIDEO] Yorumuma geçmeden önce; Nedir bu Yakamoz S-245 dizisinin konusu? Ona bir bakalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/283/22/gunesi-goren-olur-yakamoz-s-245-kivanc-tatlitug-lu-yeni-netflix-dizisi-780x439.png[/RESIM]Yakamoz S-245 dizisi, güneşte meydana gelen devasa bir kozmik olay nedeniyle güneş ışığını gören canlıların birkaç dakika içinde öldüğü bir dünyada yaşananları konu alıyor. Felaket yaşandığında denizin metrelerce altında görevde olan 2 denizaltıda hayatta kalanların verdikleri hayat mücadelesini konu alan dizi, felaket anında bilim insanları ve askerlerin aldıkları hayati kararları bize gösteriyor. Ayrıca dizi, şurada da size tavsiye ettiğim Into the Night dizisiyle aynı evrende geçiyor. Beklentim çok yüksekti, belki de ondan olacak; Bu dizide kesinlikle bir şeyler eksik...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/283/97/gunesi-goren-olur-yakamoz-s-245-kivanc-tatlitug-lu-yeni-netflix-dizisi-780x439.png[/RESIM]Kıvanç Tatlıtuğ'un yer alacağı bu Netflix dizisi, ilk günden itibaren beni heycanlandırmayı başarmıştı. Fakat belki de bu beklentiden olacak, dizi bana tam olarak istediğimi veremedi. İzlenmesine izlenir, bir şekilde akıyor, fakat damakta bir tat bırakacak kıvamda mı? Bence işte orada bir şeyler eksik... Kadrodaki 1-2 kişi dışında gerçekten hep kötü oyunculuklara maruz kalıyoruz. Bunun üzerine birkaç klişe sahne de gelince, dizi maalesef beni üzdü. - - - - - - - - - -  Özet: Dizi benim beklentimin altında kaldı, bu konuda dürüst olayım. Kendini izlettiren bir yapım mı? Evet. Fakat iyi bir yapım mı? İşte bu soruya ne yazık ki evet diyemiyorum. Bu tür yapımlarda kendime 2. sezonu çıksın diye heycanlanır mıyım? diye soruyorum; Bu dizi için de sordum fakat cevap ne yazık ki üzücü. Tüm bunlara rağmen yine de Türk sinema sektörü olarak elimizde birkaç iyi oyuncumuz var, onlardan biri olan Kıvanç Tatlıtuğ için izleyip, kararınızı kendiniz verin derim. - - - - - - - - - -  Diziyi izlemeyenler için bundan sonrası SPOİLER olabilir... Sonra uyarmadı demeyin...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/283/33/gunesi-goren-olur-yakamoz-s-245-kivanc-tatlitug-lu-yeni-netflix-dizisi-780x439.png[/RESIM] Gelin size diziye neden geçer not vermediğimi bazı örnekler ile anlatayım... • Şu tüm esnafla iyi anlaşan, mahallenin yakışıklı çocuğu klişesi ne zaman bitecek? Yine Netflix'in Çağatay Ulusoy başrollü Kağıttan Hayatlar filminde de bu konuyu eleştirmiştim. Yahu şu klişeden kurtulalım artık yıl 2022.  • Dizide komutan neden öldü bilen var mı? Yahu asker almış eline el bombasını, geçmiş bi bölüme, belli ki patlatacak, 30 yıllık tecrübeli komutan, üstelik böyle bir felaketin ortasında neden kendini ölüme atar? "İzleyici bunu sorar" diye kimse mi düşünmedi?  • Ansızın çıkıp gelen eski sevgilinin nişanlısı öyle hafif bir karakter ki, "Ben öleceğim!" diye bağırıyor... Daha ilk bölümden, o kişinin bu dizide çok yaşamayacağı bariz belliydi. Bunu görmek de üzdü beni. • Defne rolü neydi öyle allah aşkına?... Özge Özpirinçci'yi özellikle Blu TV'deki "İlk ve Son" dizisindeki rolüyle çok beğeniyorum. Fakat burada kendisi hiç ama hiç role giremiyor. O kadar yapmacık kalıyor ki, onun bu halini görmemek için o sahnelere bakmamaya bile çalıştım... • Dizide panik havası yok! Sokaklarda, evlerde insanlar patır patır ölmüş, şehirler kırılıp geçilmiş, güneş ışığını gören canlı ölüyor fakat dizide bir türlü o kıyametvari panik havası oluşmuyor. Ya araya bir espri sokuluyor ya da mutlaka bir mantıksızlık yaşanıyor ve panik havası hiç ciddi şekilde oluşmuyor. Bu da dizinin modunu anında düşürüyor ne yazık ki... • Bu arada; Dizide en beğendiğim oyunculuk da Ertan Saban'a aitti, şimdi yiğidi öldürelim ama hakkını da yemeyelim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/283/83/gunesi-goren-olur-yakamoz-s-245-kivanc-tatlitug-lu-yeni-netflix-dizisi-780x439.png[/RESIM] - - - - - - - - - -  • Yakamoz S-245 dizisi oyuncuları kimler? Dizinin ana oyuncu kadrosunda Kıvanç Tatlıtuğ, Özge Özpirinçci, Meriç Aral, Ertan Saban ve Ece Çeşmioğlu yer alıyor. • Yakamoz S-245 dizisi kaç bölüm? Dizinin şimdilik 1. sezonu 7 bölüm olarak yayınlandı.  - - - - - - - - - -  Modunu Seç ►
8.3b
0
2 yıl
Bu Dizi Çok Konuşulacak: "Gangs of London" (Taş Gibi Dizi Tavsiyesi!)
Bu Dizi Çok Konuşulacak: "Gangs of London" (Taş Gibi Dizi Tavsiyesi!)
Sadece 2 gün önce sizlere şu listeyi hazırlamış ve son günlerde izlediğim iyi dizi önerilerini sıralamıştım. Tam da artık her şeyi tükettiğim bir zamanda öyle bir dizi karşıma çıktı ki, yayınlanan bölümünü hemen bir çırpıda izleyip size tavsiye etmeye geldim. Yakın bir tarihte çok konuşulacağını düşündüğüm o dizi  "Gangs of London"...  Son Günlerde Çıkan 5 İyi Netflix Dizisi İçin Tıkla! ► Öncelikle bu içeriğe "Gangs of london izle" gibi bir arama sonucu yolunuz düştüyse size üzücü haberi vermek zorundayım çünkü burada Gangs of London dizisini bulamayacaksınız. Fakat "Yeni dizi önerisi" ya da "Gangs of london konusu, yorumları" gibi aramalar sonucu buradaysanız sıkı durun çünkü birazdan tam da aradığınız şeyleri bulacaksınız. Hadi gelin şimdi sizlere tavsiye ettiğim bu nefis Gangs of London dizisine şöyle bir bakalım. Öncelikle nedir bu yeni dizi Gangs of London'ın konusu?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/191/91/bu-dizi-cok-konusulacak-gangs-of-london-tas-gibi-dizi-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM]Dizimiz, günümüz Londra'sında geçiyor. Londra'nın tüm yeraltı ağını elinde tutan bir ailemiz ve her şeyin başında olan bir adamımız var. Fakat bu güçlü adamımız, bir saldırı sonrasında hayatını kaybediyor ve işler de bir hayli karışıyor. Yani işin özeti; Londra mafyasının ve Londra'daki suç çetelerinin ne denli kapsamlı çalıştığını göreceksiniz. Hatta iş bir yerlerde Türkiye'ye bile uzanıyor... Aksiyonun nefis bir şekilde yaşatıldığı dizide bolca da kan var baştan uyarayım. Neden izlenir?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/191/76/bu-dizi-cok-konusulacak-gangs-of-london-tas-gibi-dizi-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM]Aksiyon sahneleri gerçekten şahane. Bakın abartmıyorum, dövüş, saldırı, baskın sahneleri gerçekten şahane çekilmiş. Seyir keyfli o kadar yüksek ki, sahneyi izlerken birkaç dakika sonra suların durulacağını biliyor ve aksiyon biteceği için üzülüyorum... Bunun yanında, Londra'yı finanse eden böylesine büyük çaplı organizasyonların dünyaya gösterilmesi de gerçekten ilginç ve izlenmeye değer. Çünkü dizide, sadece Londra'da değil, Londra'dan, Türkiye de dahil dünyanın pek çok ülkesine ulaşan ağları işliyor dizi. Oyunculuklar nefis, senaryo şahane ilerliyor, e sahneler de mükemmel... İşte "Neden Gans of London izlemeliyim?" sorunuzun cevabı.  Biraz "The Godfather", biraz da "Peaky Blinders" havası...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/191/33/bu-dizi-cok-konusulacak-gangs-of-london-tas-gibi-dizi-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM]Dizi, Londra'nın en büyük mafyası "Wallace" ailesini konu alıyor. Tam da bu yüzden biraz The Godfather tadı alabilirsiniz. Diğer çete unsurları ile de Peaky Blinders dizisi havası sezmeniz mümkün. Eğer bu tarz yapımlara bayılıyorsanız bu dizinin, sizin en iyi dizi sıralamanızda ilk 5'e rahatlıkla gireceğini söyleyebilirim.  Yazın bir kenara; 2020'nin en iyi dizisi![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/191/11/bu-dizi-cok-konusulacak-gangs-of-london-tas-gibi-dizi-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM]Dizi 23 Nisan 2020'de yayınlanmaya başladı. Henüz ülkemizde çok fark edildiğini düşünmüyorum ama bu dizinin çok dikkat çekeceğini ve ülkemizde de çok konuşulacağını, sosyal medyada dillerden düşmeyeceğini öngörebiliyorum. 2020 Mayıs ayına kadar çıkan en iyi dizi olduğunu söyleyebilirim ve yıl bitene kadar da bu kadar kapsamlı, bu kadar sağlam bir yapım çıkmayacağını da düşünüyorum.  Dizinin oyuncu kadrosuna ve fragmanına da hemen aşağıdan göz atabilirsiniz...[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=4CJ5p4XisHs[/VIDEO] Dizinin oyuncu kadrosunda Joe Cole, Sope Dirisu, Narges Rashidi, Michelle Fairley, Lucian Msamati ve Colm Meaney gibi isimler yer alıyor. Özellikle "Sean Wallace" ve "Elliot" karakterini çok sevdiğimi söyleyebilirim.  - - - -  NOT: Uzun zamandır hem bir sonraki bölüme geçip, hem de biteceği için daha fazla izlemekten kendimi alıkoymaya çalıştığım bir yapım olmamıştı, ta ki bu dizi ile karşılaşıncaya kadar. Eğer izleyecek "iyi" bir şeyler arıyorsanız bu diziye mutlaka bir şans verin derim... "Kaan demişti" dersiniz.  UYARI: Dizide pek çok kanlı sahne bulunduğu gibi +18 sahneler de bulunuyor. Şimdiden peşin peşin uyarayım da sonra "Vay efendim Kaan bu ne böyle!" diye kulağım çınlamasın.  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
23b
1
4 yıl

kaanintavsiyesi.com
Samimi Film Tavsiye Platformu
Hayat, kötü filmler izlemek
için çok kısa.