Tek Mekanda Geçen 6 Sürükleyici İyi Film Önerisi

02 Aralık 2018
20b
0 Yorum
Tek Mekanda Geçen 6 Sürükleyici İyi Film Önerisi

Günümüz filmlerinde en çok aradığımız özelliklerden biri de "görsellik", yani sahnelerin cafcaflılığı olmaya başladı. Fakat bazı filmler var ki tüm o görsel efektleri, görkemli sahneleri bir kenara bırakıp sadece tek bir mekanda geçerek de izleyicisini etkilemeyi başarıyor. Üstelik bu tek mekanda geçen filmlerin her biri de bütçesi kendisinden 5 kat daha fazla olan diğer filmlerden daha başarılı olabiliyor. 
Bugün burada sizle tek mekanda geçmesine rağmen hiç ama hiç sıkmadan izlenebilen 7 sürükleyici film önerisine göz atacağız. Hadi o zaman o tek mekanda geçen filmler nelermiş birlikte görelim! 

1. Tek mekanda geçen filmler listemizin ilk sırasında "Coherence" yani "Paralel Evren" bizi karşılıyor...

Tek Mekanda Geçen 6 Sürükleyici İyi Film Önerisi
"Kaan nedir bu film? Nasıl bir şeydir?" diyenler hemen buraya tıklayarak film için yazdığım kısa tavsiye metnine ışınlanabilir!

2. Sıradaki tek mekan filmi önerisi ise "Cube", yani "Küp"!
Tek Mekanda Geçen 6 Sürükleyici İyi Film Önerisi
Filmin tavsiye metnine ışınlanmak için tıklayın!

3. "Buried" yani "Toprak Altında" filmi de bir diğer tek mekan filmi önerimiz...
Tek Mekanda Geçen 6 Sürükleyici İyi Film Önerisi
Filmin tavsiye metnine ışınlanmak için tıklayın!
  
4. Listemizin sonuna yaklaşırken sıradaki tek mekan filmimiz ise "Exam" yani "Sınav"...
Tek Mekanda Geçen 6 Sürükleyici İyi Film Önerisi
Filmin tavsiye metnine ışınlanmak için tıklayın!

5. 2018 yapımı "The Guilty" yani "Suçlu" filmi ise bu listeye son anda girmeye hak kazandı...
Tek Mekanda Geçen 6 Sürükleyici İyi Film Önerisi
Filmin tavsiye metnine ışınlanmak için tıklayın!

6. Tek mekanda geçen iyi filmler listemizdeki son öneri ise "12 Angry Man" yani "12 Öfkeli Adam" oluyor...
Tek Mekanda Geçen 6 Sürükleyici İyi Film Önerisi
Filmin tavsiye metnine ışınlanmak için tıklayın!



● "Kaan bunlar kesmedi var mı başka?" diyenler hemen buraya tıklayarak moduna göre film önerisi bulabilir! 

tek mekanda geçen filmler - tek mekan filmleri - tek mekanda çekilen filmler

Tek Mekanda Geçen 6 Sürükleyici İyi Film Önerisi

listesine yorum yap!
Henüz kimse yorum yapmadı...
SEN İLK OLABİLİRSİN!
tek mekan filmleritek mekan film önerileritek mekanda geçen filmlerdüşük bütçeli filmlercoherence filmi konusuparalel evren filmiburied filmi12 angry man filmi
EN AKTİF ÜYELER
Yıllar Sonra Sinema Salonunda Herkesi YAN YANA Getiren O Film!
Yıllar Sonra Sinema Salonunda Herkesi YAN YANA Getiren O Film!
Yan Yana filmi, 2025'in en iyi giriş yapan film unvanından sonra ilk 15 günde 1 Milyon da izlenerek rekora koştu. Uzun zaman sonra binlerce kişiyi sinema koltuklarında gerçekten YAN YANA getirmeyi başaran o filmle ilgili tabii ki de benim de söylemek istediklerim var.. Bu içerikte, önce filmde Yan Yana filminde dikkatimi çeken bazı detayları, sonra da filmi beğendim mi? Yoksa büyük bi PR çalışmasının tam ortasında olduğumuzu mu düşünenlerdenim? işte bu sorulara cevaplarımı sizle dürüst bi şekilde paylaşmak istiyorum. Hadi gelin şimdi Yan Yana filmi ile ilgili sizle paylaşmak istediğim o 5 DETAYA birlikte şöyle bir göz atalım! ● Bu içeriği daha UZUN olarak YouTube kanalımızda da hazırladık![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=Su9L8Wix6uI[/VIDEO] 1. Uyarlama konusu...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/361/81/yillar-sonra-sinema-salonunda-herkesi-yan-yana-getiren-o-film-780x439.png[/RESIM]Öncelikle yıllardır benimle olanlar bilir ki, ben her fırsatta Yan Yana'nın uyarlandığı Intouchables ismindeki 2011 yapımı Fransız filminden 'baş ucu filmim' olarak bahsederim.. Bu nefis filmin ülkemize uyarlanacağı haberini aldığımdan beri gerçekten çekim sürecinden yayın kısmına gelene kadar olan tüm aralığı yakından takip ettim diyebilirim.. Filmi 2017'de Amerikalılar da The Upside ismiyle uyarlamış fakat ortaya pek de başarılı bi film çıkamamıştı.. hatırlayın. Bizdeyse pek çok 'uyarlama' yapım, 'Zaten bi yerlerde tutmuş.. bizde de kesin tutar' düşüncesiyle çekilmiş ve gerçekten çoğu yapım da iyi izlenmeler almıştı. Örneğin şu listede de daha önce sizle paylaştığım filmlerin her biri de uyarlama yapımlardı. Açıkça söylemek istiyorum ki "Uyarlama" konusuna karşı değilim. Fakat kendi orijinal filmlerimizi yazıp, yönetip, çekecek devasa bi sektörümüz var, işinde çok başarılı yetişmiş, zehir gibi insanlarımız var.. Sizi bilmem ama ben "Zaten tutar" denilerek yabancı filmleri uyarlayan değil, diğer ülkelerce filmleri 'uyarlanan' bi sinema sektörüne sahip olmayı tercih ederdim. 2. Feyyaz...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/361/50/yillar-sonra-sinema-salonunda-herkesi-yan-yana-getiren-o-film-780x439.png[/RESIM]Muhtemelen bi küçük linç yiyeceğim belki ama; Başrolümüz Feyyaz Yiğit, şimdiye kadar rol aldığı tüm dizi ve filmlerde hemen hemen aynı karakteri oynuyor gibi geliyor bana.. Yani bu filmde de Feyyaz, yine Feyyaz'ı oynuyor gibi hissettim diyebilirim. Fakat bu tabi ki de Feyyaz'a gülmüyorum demek değil. Bu adamın kelimeleri heceleyerek konuşması, ikilemesi, durumlara verdiği doğal tepkiler beni gerçekten yakalamayı başarıyor. Orijinal filmde gettodan gelen bir siyahiyi izlerken, bu filmde de maddi zorluklar içinde sıkıntılı günler yaşayan bi Roman'ı izlemek bana ilginçtir bi an "Organize İşler" izliyormuş hissiyatı da yarattı. 3. Farklar...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/361/93/yillar-sonra-sinema-salonunda-herkesi-yan-yana-getiren-o-film-780x439.png[/RESIM]Öncelikle Fransız yapımındaki dramı, bizim filmde siyanürle arasak zor buluruz çünkü Yan Yana, 'komedi' kısmı daha ağır basan bi yapım olarak karşımıza çıkıyor. Filmin %80 sahnesi, Intouchables ile aynı. Fakat örneğin orjinalinde başrolümüzün sakalları kesilirken, bizde koca Haluk Bilginer'in sakallarını kesmek göze alınamamış ki sadece saçının taranmasıyla geçiştiriliyor. Orjinalde kadınlardan hoşlandığı ortaya çıkan kadınımız bizim filmde bunu Feyyaz'ın yani Ferruh'un kulağına söylüyor. Orijinalde Rap, bizdeyse "İtfaiye" isminde hareketli bi şarkı duyuyoruz. Yine orijinalde adamımız girdiği zengin evden bi Faberge Yumurtası çalarken bizde bu bir Çini'ye dönüşüyor. Bunun gibi pek çok farklılık sayabiliriz tabi. 4. İvedikleşme...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/361/8/yillar-sonra-sinema-salonunda-herkesi-yan-yana-getiren-o-film-780x439.png[/RESIM]Her şeyden bağımsız, ben filmlerde kültür sanat ile ilgilenen, kurallara uyan, kimseyle kavgaya, suça karışmayan kısacası kendi halinde 'medeni' bi şekilde yaşayıp giden insanların hayatına bodoslama dalan karakterlerin olmasını pek doğru bulmuyorum fakat ne yazık ki ülkemizde bu çalışıyor. Bu gerçeği de Recep İvedik örneği yüzümüze tokat gibi çarpıyor.. İşte bu filmde de böyle benzer bi tat almak mümkün. Taşradan gelen biri, batı müziğini sevmiyor, yapılan resim ile dalga geçiyor, ruhsuz eğlencelerini oyun havalarıyla bir düğüne çeviriyor, yazılan şiirleri küçümsüyor ve dahası.. Bunlar tabi ki de filmi kötü yapmıyor fakat topluma, özellikle genç izleyicilere bu tür insanların da kazandığını göstererek bilinçaltlarını etkiliyor.. Tekrar söylüyorum, bunlar filmi kötü yapmıyor fakat izleyen 1000 gençten 1'inde bile bu düşüncelerin yeşermesine sebep olması, bence bi tık tehlike arz ediyor. Adamımız genç kızın sevgilisiyle öpüşmesine karşı çıkıyor, ona hakaret eden çocuğun sokak köşesinde sıkıştırıyor fakat kendi odasına Esk*rt çağırıyor hatta haftada 1 gününü de ona ayırıyor... İşte bahsettiğim tutarsızlık, düşünce olarak özellikle yeni nesle aktarılmasını doğru bulmadığım şey tam olarak da bu.. Siz beni anladınız. 5. Haluk Bilginer![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/361/66/yillar-sonra-sinema-salonunda-herkesi-yan-yana-getiren-o-film-780x439.png[/RESIM]Her ne yaparsak yapalım, bana hala Haluk Bilginer'i yeterince sahiplenmiyormuşuz gibi geliyor. Film hakkında konuştuğum sektördeki bazı kişilerden Haluk Bilginer'in bu filmdeki oyunculuğunun başarılı bulunmamış olması beni gerçekten üzdü. Ben Bilginer'in oyunculuğunu başarılı bulanlardanım. Bu filmde Feyyaz'ı çıkarıp yerine başkasını koyabiliriz, fakat Bilginer'i çıkarıp yerine başka bi oyuncuyu koysaydık, filmin ağırlığının %80'i uçup giderdi.. Fakat kendisinden küçük de bi isteğim var; Ben Haluk Bilginer'i, Thor'daki ODİN karakteri gibi çok ağır, çok güçlü, mitolojik, fantastik bi rolde görmeyi çok isterim.. Kim bilir, belki bigün böyle bi şeye de şahit oluruz :) Ha bi de unutmadan, salonlarda en çok gülünen anlardan biri olan filmdeki 'hareket çekme' sahnesi de Haluk Bilginer'in ta kendisinden çıkmış :) - - - - -  Şimdiiii… not alarak sizle paylaşmak istediğim 5 ana başlığıma da değindiğime göre filmle ilgili şahsi düşüncelerimi de sizle paylaşmak istiyorum.. Sinemanın gerek dijital platformların yaygınlaşmasıyla, gerek ise ekonomik maliyetlerin artmasıyla geri planda kalması, hatta sadece küçük çocuklar ve onların anne-babasının hafta sonu gitmek zorunda kaldığı, 3 tarafı pek de başarılı olmayan 'animasyon filmlerle' çevrilmiş olması beni gerçekten çok üzüyordu. Fakat bu film bunu kırmayı başardı. Tripli ergen kız gibi senaryoya pek de katkısı olmayan sahnelerin gereksizliği, bi dram bi komedi bi dram bi komedi yaparak adeta izleyiciyi şişe takar gibi başarısız geçişleri, iki başrolümüzün arasındaki 'dostluk' bağının bence tam derinlemesine kurulamamış olması gibi sorunları es geçersek ben bu filmden gerçekten büyük keyif aldım diyebilirim. Orijinal filmdeki dramatikliği inanın pek de aramadım. 3-4 sahnesinde gerçekten güldüm ve sinema salonunda gülmenin nası bi his olduğunu da unuttuğumu fark ettim :) Hadi iyi seyirler!
3.10b
0
1 ay
Netflix'in 90'lı Yıllarda Geçen Yeni Gençlik Filmi: "Geçen Yaz"
Netflix'in 90'lı Yıllarda Geçen Yeni Gençlik Filmi: "Geçen Yaz"
Netflix Türkiye'de dün itibariyle izlenebilen "Geçen Yaz" ismindeki filmi eminim benim gibi siz de daha önceden pek duymamıştınız. Çünkü ilginç şekilde birçok yapımın tanıtımını çok iyi yapan Netflix, Geçen Yaz filmini pek tanıtmamayı tercih etti. Bu yüzden filmden habersiz birçok kişi de filmi görür görmez "geçen yaz filmi konusu ne?", "geçen yaz filmi yorumları nasıl?" gibi sorularına cevap aramaya başladı. Filme Git ►  Ben filmi hemen izleyip bitirdim ve kısaca size de bahsetmek için kolları sıvadım. Hadi gelin şimdi 9 Temmuz itibariyle Netflix'te izlenebilen Geçen Yaz filmi oyuncuları kimler? Konusu nasıl? ve hepsinden önemlisi bu film izlenir mi? sorularına birlikte cevap verelim... Hadi! Düşüncelerime geçmeden önce; Geçen Yaz filmi neyi konu alıyor? Bir bakalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/255/60/netflix-in-90-li-yillarda-gecen-yeni-genclik-filmi-gecen-yaz-780x439.png[/RESIM]Filmimiz, 96 yazında Bodrum'da yaşayan bir grup arkadaşın yaşadıklarını konu alıyor. 16 yaşındaki gencimiz Deniz'i merkez alarak ilerleyen film, Deniz'in aşk dünyasını ve bu yaz tatilinde yaşadıklarını bize gösteriyor. Ablasının arkadaşı Aslı'ya karşı boş olmayan Deniz, bu yazı avantajına kullanarak bir şeyler yaşamak istese de bu durum beklediği kadar kolay olmuyor. İşte filmimiz de tam olarak bu olayları sakin bir şekilde aktarıyor. Bence bu film izlenir...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/255/3/netflix-in-90-li-yillarda-gecen-yeni-genclik-filmi-gecen-yaz-780x439.png[/RESIM]Film, cep telefonlarının ve sosyal medyanın olmadığı 96 yazını konu alıyor ve bence bunu da çok güzel yapıyor. Yaz aşkları, gençlik, akşam yemeğinde bahçedeki masaya konan o buz gibi karpuz tabağı, yemekten sonra arkadaşlarla inilen sahil, plajların popüler çocuğu... Filmde hepsi çok başarılı bir şekilde işleniyor. Üstelik tüm bunların yanında Deniz karakterinde alttan alttan ilerleyen sürekli bir gerilim, izleyiciyi filmde daha çok tutmayı sağlıyor. Film dönemi ve o dönemin gençliğini öyle başarılı aktarıyor ki, o yıllara ışınlanıyoruz. Sakin, dingin ilerleyen atmosferiyle bu film bence izlenir. Geçen Yaz'ın oyuncu kadrosu da şöyle; Başrolümüz Deniz ve yaz aşkı Aslı...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/255/37/netflix-in-90-li-yillarda-gecen-yeni-genclik-filmi-gecen-yaz-780x439.png[/RESIM]16 yaşındaki Deniz karakterini oyuncu Fatih Berk Şahin canlandırırken, Aslı karakterinde ise Ece Çeşmioğlu'nu izliyoruz. Ayrıca 10 Temmuz 2021 itibariyle Ece Çeşmioğlu'nun instagram'da 326 Bin takipçisi bulunuyor. Fatih Şahin'in ise 2 Bin 300 takipçisi var. Bugünün tarihiyle yazdım ki ileride dönüp baktığınızda takipçi sayıları ne kadar artmış görebilin. Çünkü bu filmden sonra bir hayli takipçi kazanacaklardır. Diğer 2 oyuncumuz ise oldukça bilinen isimlerden[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/255/58/netflix-in-90-li-yillarda-gecen-yeni-genclik-filmi-gecen-yaz-780x439.png[/RESIM]Filmdeki Burak karakterini Halit Özgür Sarı, Deniz'in ablası Ebru karakterinde ise Aslıhan Malbora'yı izliyoruz. Halit Özgür Sarı'nın instagram'da 570 Bin, Aslıhan Malbora'nın ise 757 Bin takipçisi bulunuyor. Yönetmen koltuğunda ise Ozan Açıktan oturuyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/255/78/netflix-in-90-li-yillarda-gecen-yeni-genclik-filmi-gecen-yaz-780x439.png[/RESIM]Geçen Yaz'ın yönetmeni ise Atiye, Yarına Tek Bilet, Aile Arasıda ve Tolga Çevik başrollü Sen Kimsin? gibi projelerde de imzası olan Ozan Açıktan'ın ta kendisi. Filmin senaryosunda Sami Berat Marçalı'yı görürken, yönetmen koltuğunda da son işini sevmediğim (Yarına Tek Bilet) Açıktan'ı görmek beni şaşırttı. Çünkü Geçen Yaz, İspanya-İtalya karışımı bir tatta ve bence çok da iyi bir kıvamda bir film. İzleyince "keşke hep böyle filmler yapsak" diye düşündüm. Açıktan'ı bu yüzden tebrik etmek gerek. - - - - -  Özet: Eğer şöyle telefondan, sosyal mecralardan uzak bir 90'lar yazına ışınlanmak ve orada yaşanan bazı aşk ve arkadaşlıklara şahit olmak istiyorsanız bu filmi izleyin derim. Benim tadı damağımda kaldı... Darısı başınıza.  - - - - -  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
33b
1
4 yıl
House of the Dragon: Ejderha Özlemi Çekenlerin Yeni Dizisi!
House of the Dragon: Ejderha Özlemi Çekenlerin Yeni Dizisi!
Game of Thrones dizisi, hiç şüphesiz ki "en iyi dizi" dendiğinde akla gelen ilk yapımlardan biri. Her bir bölümü neredeyse bir film bütçesiyle çekilen bu dizi, tüm dünyada o kadar büyük bir ses getirdi ki, House of the Dragon adlı yeni bir spin-off projesi hayata geçirildi. House of the Dragon dizisinin ilk yayınlanacağı haberini aldığımdan beri heycanım günden güne giderek yükseldi. Peki House of the Dragon dizi konusu nasıl? House of the Dragon oyuncuları kimler? Bu dizi izlenir mi?... İşte ben de bugün size kısaca bu diziden bahsetmek istiyorum. Hadi gelin şimdi özellikle ejderha özlemi çekenlere ilaç gibi gelecek olan House of the Dragon dizisine şöyle kısaca birlikte bir göz atalım! Bu içerik için YouTube kanalımızda hazırladığımız şu videomuzu da izleyebilirsiniz![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=z6L__IRyvZE[/VIDEO] House of the Dragon dizisi tam olarak neyi konu alıyor?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/298/75/house-of-the-dragon-ejderha-ozlemi-cekenlerin-yeni-dizisi-780x439.png[/RESIM]House of the Dragon dizisi, Game Of Thrones dizisinde yaşananlardan 200 yıl öncesine gidiyor ve o yıllarda yaşanan olayları konu alıyor. Targaryen Hanesi'nin hayatına konuk olduğumuz dizi, bolca ejderha da içeriyor tabi. Targaryen'ların iç savaşlarını izlediğimiz dizi, saray ve aile içindeki karışıklıkları ve bununla birlikte gelişen olayları Game of Thrones atmosferine yakın bir havada bizlere gösteriyor. İzlenir mi? İzlenir. Fakat eksiklikler var mı? Kesinlikle var...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/298/74/house-of-the-dragon-ejderha-ozlemi-cekenlerin-yeni-dizisi-780x439.png[/RESIM]House of the Dragon dizisinin yayınlanan 1. ve 2. bölümünü izledim. İlk bölümde birçok hayal kırıklığı yaşasam da 2. bölümde durumu biraz toparladılar diyebilirim. Bu ivmeyle giderse gerçekten iyi bir dizi olarak akıllarda kalabilir House of the Dragon. Yani GOT (Game of Thrones) gibi HOD (House of Dragon) da yıllar içinde hepimizin yaygın bir şekilde kullandığı kısaltmalardan biri olabilir. Sadece sormak istediklerim var...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/298/70/house-of-the-dragon-ejderha-ozlemi-cekenlerin-yeni-dizisi-780x439.png[/RESIM]Game of Thrones, bize 10 yıl önce çok iyi görsel efektlerle hazırlanan etkileyici ejderhalar sunmuştu. Fakat aradan yıllar geçmesine, teknolojinin ilerlemesine ve yeni teknikler geliştirilmesine rağmen, nasıl oluyor da 10 yıl önce izlediğimiz ejderha, bu dizideki ejderhalardan daha iyi görünebiliyor? Bu sorunun cevabını sadece ben merak ediyor olamam... ● Bunun yanında; Dizide saray entrikaları bir hayli fazla, tamam bir ailenin iç savaşını izliyoruz fakat "Game of Thrones" da böyle değil miydi zaten? Yine de her bölümde farklı mekanlarda, birçok farklı hikaye izlemiyor muyduk? House of the Dragon'da neredeyse saraydan çıkamıyoruz... Daha çoklu hikayeler görmek isterdim doğrusu. ● Karakter ve oyuncuların daha derin olmasını beklerdim. Dizideki karakterlerin çoğu da soğuk ve donuk. İzleyici olarak hiçbir karakterle bağ kuramadım desem abartmış olmam. - - - - - -  Özet: Dizi, özellikle ilk bölümüyle beklentimin altında kaldı bu bir gerçek fakat 2. bölümüyle biraz daha toparladı. Bu, gelecek bölümlerle de bu şekilde artarsa, ortaya gerçekten iyi bir dizi çıkabilir. Hali hazırda bu tür büyük bütçeli işler her zaman karşımıza çıkmıyor. Tüm bu hayal kırıklıklarına rağmen, yine de sıkı bir şekilde izleyip, tabiri caizse yiğidi öldürüp, hakkını vermek gerek. - - - - - -  • House of the Dragon dizisi Netflix'te var mı? Hayır, dizi Netflix'te değil, HBO'da yayınlanıyor. • House of the Dragon dizisi oyuncuları kimler? Dizinin kadrosunda Matt Smith, Milly Alcock, Paddy Considine, Emma D'Arcy ve Olivia Cooke gibi isimler yer alıyor. • Dizi kaç bölüm? Dizinin 1. sezonu 10 bölüm olacak. Ayrıca dizi, 2. sezon onayını da aldı. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
21b
1
3 yıl
The Terror: Herkesin Gözden Kaçırdığı Nefis Bir KORKU-GERİLİM Dizisi!
The Terror: Herkesin Gözden Kaçırdığı Nefis Bir KORKU-GERİLİM Dizisi!
Netflix, BluTV ve Amazon Prime falan derken neredeyse bu platformlar dışında diziler izlemeyi unuttuk. İşte "The Terror" de bu gerçeği tokat gibi yüzüme çarpan bir dizi oldu. İzlemeden önce hemen kolları sıvayıp the terror konusu, the terror korku mu ve terror dizisi izlenir mi gibi Google aramaları yaptığım bu dizi, beni sonunda mutlu etmeyi başardı. 12 İyi Yabancı Dizi Tavsiyesi! ►  Muhtemelen birçok kişi de hemen Google'a girip bu aramaları yapmış ya da yakında yapacaktır. Çünkü The Terror pek bilinen bir dizi değil. Bunun nedeni de hemen yukarıda söylediğim gibi popüler platformların dışında bir yapım olduğu için maalesef. Hadi gelin şimdi size the terror dizisi hakkında izlemeden göz atmanızı istediğim o dikkat çekici bilgilerden vereyim ve şöyle kısaca diziden bir bahsedeyim... Hadi! Yorumuma geçmeden önce; Nedir bu The Terror dizisinin konusu? ona bakalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/279/97/the-terror-herkesin-gozden-kacirdigi-nefis-bir-korku-gerilim-dizisi-780x439.png[/RESIM]The Terror, gerçek, yaşanmış bir konuyu işleyen bir dizi. Dizi, 1840'lı yıllarda Kuzey Kutbu'na doğru yeni bir rota arayışına çıkan Erebus ve Terror adlı 2 geminin hikayesini konu alıyor. Fakat asla geri dönemeyen bu 2 büyük gemiden biri 2014, diğeri de 2016 yılında bulundu. Ünlü yazar Dan Simmons da 2007 yılında bu konuyla ilgili bir roman yazdı. İşte The Terror dizisi de günümüzden çok önce yaşanan bu trajik olayı bize aktarıyor. Biraz korku, bolca gizem ve kasvetli bir atmosfer...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/279/37/the-terror-herkesin-gozden-kacirdigi-nefis-bir-korku-gerilim-dizisi-780x439.png[/RESIM]Dizi, yukarıda bahsettiğim 2 geminin içindeki onlarca mürettebatın yaşadıklarını öyle gerçek, öyle gizemli ve ürkütücü bir şekilde konu alıyor ki, güneşin doğmadığı, her yerin buzla kaplandığı, izlerken bile nezle olabileceğiniz bir ortamı bize müthiş bir şekilde yansıtıyor. İzlerken grip olabilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/279/52/the-terror-herkesin-gozden-kacirdigi-nefis-bir-korku-gerilim-dizisi-780x439.png[/RESIM]Dizinin ortamı öyle soğuk ve öyle kasvetli ki, izleyeni daha ilk bölümden etkilemeyi başarıyor. Sürekli olarak "Ben olsam ne yapardım?" deyip kendinizi oradaki insanların yerine koymaya çalışıyorsunuz. Bir süre sonra kendinizi öyle kaptırıyorsunuz ki, evde otururken dışarıda buz gibi bir kar fırtınası olduğunu hayal etmeye başlıyorsunuz... Şöyle iyi bir bitki çayıyla izleyin derim, grip olmayın şimdi durup dururken... Tam 129 kişinin, buzullarda verdiği mücadeleyi izliyoruz...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/279/69/the-terror-herkesin-gozden-kacirdigi-nefis-bir-korku-gerilim-dizisi-780x439.png[/RESIM]Dizi, gemilerin enkazında yapılan araştırmalar sonucunda çekildiği için, izlediğiniz tüm detaylar aslında gerçek hikayeyi yansıtıyor. Ne görüyorsanız gerçekten de onun olmuş ihtimali %80'in üzerinde. Tam 129 kişi, buz gibi bir havada ne yer, ne içer, nasıl uyur, nasıl ısınır... işte tüm bu soruların cevaplarıyla baş başa kalıyoruz dizi boyunca. Üstelik bu kadar da değil, bazı gizemli olaylar da bu açıklanamayan gerçek hikaye için "Acaba böyle olmuş olabilir mi?" diye bakılmasını sağlıyor. - - - - - -  Özet: Korkudan çok ürkütücü bir dizi The Terror. Psikolojik olarak izleyenini çok fazla etkiliyor. İzleyicisini bu denli içine almayı başaran dizi çok az diyebilirim. Üstelik oyunculuklar da gerçekten çok başarılı. 1 sahnede diyaloğu olan adam bile çok iyi bir oyuncu yani öyle düşünün... İşin özü, eğer bu türü seviyor ve kendinizi kasvetli bir atmosfere girmeye hazır hissediyorsanız bu diziyi kaçırmayın derim. - - - - - -  • The Terror dizisi Netflix'te var mı? Hayır, dizi AMC yapımı, bu yüzden Netflix'te yok. • The Terror dizisi gerçek mi? Evet dizi yıllar önce yaşanan olayları konu alıyor. Eğer konu hakkında biraz araştırma yaparsanız dizinin gerçek bir olayı işlediğini görebilirsiniz.  • The Terror kaç bölüm? Kaç sezon? Dizinin ilk sezonu 10 bölüm ve her bir bölüm ortalama 40-60 dakikadan oluşuyor. Yine dizinin 2. sezonu da mevcut. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
19b
2
3 yıl
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
Selam! Şu an burada bunları okuduğunuza göre muhtemelen siz de Mulholland Drive'ı izleyip bir şey anlamayanlar kervanındansınız... Bildim değil mi? O zaman yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun.  Aşağıdaki analizi Ekşi Sözlük'te "sinirliyim" isimli bir yazar girmiş fakat o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben yine de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir ya da aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/67/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]   ♦ Adım adım rüyaya doğru aslında filmin %80'den fazlası diane'ın rüyasından ibaret. rüya olduğu için tuhaflıklar ve zor anlaşılan yerler var ama genel olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması. çok az da olsa flashback, hayal ve hallisünasyon da var. geri kalan %20'ye yakın kısım gerçek ve bunun da çoğu şimdiki zaman veya yakın geçmiş. diane (sarışın) (filmde gerçek hayattaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci oluyor; bunu hollywood'a girmek için bir basamak olarak kullanıyor. istediği şey bir yıldız olmak, yıldız ve iyi bir aktris. ruth teyze denen kişi ölmüş aslında, mirasını diane'e bırakıyor. diane'ın yanında olan (havaalanında) iki yaşlı kişi aslında gerçekte olmayan karakterler; bunlar sadece rüya ve hallisünasyonda var. bu iki ihtiyar muhtemelen onun iyi yanını temsil ediyor. kara yüzlü yaratık ise onun en kötü ve çirkin yanını. neyse, diane bazı filmlerde roller alarak ilerliyor. bob brooker isimli bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmde başrolü almak istiyor ama yine o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan ilişki yaşamaya başlıyor. camilla aslında kaltağın teki. kötü karakter. çıkarcı, hırslı, acımasız, biseksüel... rolü kapıyor ama diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla aynı evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev). [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/77/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]sevişip koklaşıyorlar sürekli ama camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor ara sıra. diane anlamazdan geliyor. camilla hırslı olduğu için işinde ilerliyor. adam kesher isimli yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam'ı tavlayamadığı için içten içe üzgün ve camilla'yı yavaş yavaş adam'a kaptırdığını düşünüyor. adam'ı tavlayamasa da aynı yapımda daha küçük bir rolde oynuyor camilla ile beraber. bir gün camilla ve diane evdeyken kanepede sevişmeye başlıyorlar ama sadece başlıyorlar. diane çok hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonra, “bunu artık yapmamalıyız” diyor. biraz zalimce bir ifadeyle tabi. sanki onu incitmek istermiş gibi. diane “bir daha bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor ama camilla sertleşip “yapma” diyor. diane, “onun için değil mi?” diyor ve artık lezzoların aşkı tek taraflı olarak sona eriyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu ilan etmek için. camilla, diane'e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane'i alması için ve diane'e telefon ediyor "gelecek misin, araba seni bekliyor" diye... diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor. diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğu için korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. şoför arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni ama o sırada camilla kestirme yoldan gelerek diane'i alıyor. adam kesher da aslında çok duyarlı bir adam değil. biraz ‘piç’. annesi coco... diane ile coco orada tanışıyor. bahçede bir şeyler içtikten sonra coco yemeğe geçmeleri gerektiğini söylüyor ve az sonra diane'in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak üzere içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır gibi laubali. camilla bunun diane'e acı vermesini istiyor sanki. adam karısıyla yeni boşanmış bu arada, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, "havuzu ben aldım, temizleyen adamı o..." diyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/97/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] coco, diane'i konuşturuyor, diane hollywood'a nasıl geldiğini anlatıyor. kanada'dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker'ın başrolü camilla'ya vermesi... buruk bir şekilde bunları anlatıyor. adam ve camilla'nın hiç umurunda değil ama onlar çok ruhsuz ve laubali. bu diane'ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek ismi bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarışın camilla bu). biraz sonra da sonra adam'la öpüşerek evliliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. sarışın, camilla'yı öptükten sonra dışarı çıkmak için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, muhtemelen sinema dünyasından biri. hiçbir özelliği yok aslında. diane, sarışının ve adam'ın camilla'yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor. bu arada diane masadayken ara sıra etrafındakilere bakıyor, ilk defa gördüğü, kendine dik dik bakan bir adam fark ediyor karşı masada. rüya için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha önceki birçok kişi ve sembol rüyasına girecek daha sonra. kötülükler başlıyor derken, parti bir şekilde bitiyor. ertesi gün (veya birkaç gün sonra) camilla diane'in evine gidiyor kırmızı elbisesiyle ama kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık ama onu eve almayarak ilişkiyi tamamen koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. ama bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor. winkies denen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla'nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan bütün parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı daha önce söylediği yere bırakacağını söylüyor. mavi anahtar = camilla öldü bu pazarlığa sadece kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir erkek tesadüfen şahit oluyor, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba olayı anlıyor ve iki defa aynı kötü rüyayı görüyor. bir arkadaşına (veya psikolog-doktor gibi bir şey) aynı winkies lokantasında oturup gördüğü korkunç rüyayı anlatıyor. rüyasında duvarın arkasındaki kara yaratığı gördüğünü ve tarif edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla beraber winkies'in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam aynı yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu yaratık aslında diane'in içindeki kötülük ve hınç. adam ona şahit olmuştu. biraz saf bir arkadaş; kalp gözü açık galiba. katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir şekilde diane'in evindeki sehpanın üzerindeki yerini alıyor. diane bir halt etti ama içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis korkusu sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, kötü rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor. uyanıyor, kafasını kaldırıp gördüğü rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonra kırmızı yastığına kafasını yüzüstü koyup tekrar yatıyor. hayalleri vardı ama olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları... işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonra bir rüya daha görüyor ki, bu rüya filmin baştaki %80'ini oluşturan rüya. filmin %80'i burada yatıyor. sabah çok da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını almak için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan önce sehpanın üstünde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor. “bu benim” diyerek onu da alıyor. mavi anahtar da orada tabi o esnada. bu arada komşusu iki dedektifin yine geldiğini söylüyor, dedektifler diane'den şüpheleniyorlar veya konuşmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden çok korkar oluyor. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor. diane üstündeki kirli beyaz sabahlığıyla kahve yapmaya başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başında hayal veya hallisünasyon olarak camilla'yı görüyor. camilla’ya, “döndün...” diyerek ağlamaya başlıyor, hâlâ çok seviyor ve yaptığı şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonra kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. muhtemelen akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane korku içinde... sonra kapı çalıyor sert sert, artık kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak boyunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor. gerçek hayat burada bitiyor. ‘otu çek, köküne bak’ karmaşık bir zihnin çakallıkları buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan hikaye. geri kalanlar ise rüya ve çok az da soyut görüntüler. gelelim rüyaya: işte en eğlenceli kısmı burası. yönetmen, sigmund freud'un ne kadar numarası varsa kullanmış. simgelerle ve diane'in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. rüya görüldüğünde cinayet işlenmiş, aslında her şey olup bitmişti. diane rüyayı hayatının son gecesinde görmüştü, rüyadan sonra bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti. filmin ilk sahnesinde diane'in kırmızı yastığa kafayı koymasıyla, kovboy'un gelip, "tatlı kız uyanma vakti" demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım rüya. diane rüyasında olayları anladığı gibi veya olmasını istediği gibi görüyor. gerçekte boka saran hayatını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği gibi veya anladığı gibi görüyor her şeyi. esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde). şoför esmer'e silah çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza oluyor ve esmer kurtuluyor, ama hafıza gidiyor. (esmer'e format atıyor, kendi istediği gibi iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilinçsizce, herhangi bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu tesadüf sarışının bilinçaltındaki hayali). esmer sabaha kadar orada kalıyor, bu arada gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı seyahat için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir aktris). bu arada ilginç bir bilgi buldum, hollywood'da, sinema sektöründe çalışmak üzere “kanada’ya gitmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş. yani ruth'un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood'da olduğu için bu kuralı biliyor, ayrıca ruth da bir aktris, kanada'ya giden herhangi biri değil. sarışın yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/veya diane'in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarışın’ın esmer'e ulaşmak için fantezileri). bu esnada sarışın büyük hayallerle los angeles'a geliyor. kendine yol boyunca eşlik eden iki ihtiyar var yanında (gerçekte yoklar). buradaki adı betty. betty ismi cinayet anlaşmasının yapıldığı winkies'teki garson kızın gerçek ismi. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. son derece saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi biri olarak betimliyor rüyasında (partideki sohbet masasında ona iyi davranmıştı). tonton coco, evi gösteriyor, betty çok mutlu, rüyaları gerçek oluyor, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in kafa bi milyon, tabi ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok. esmer kendine ‘rita’ ismini buluyor posterden. az sonra esmer duştan çıkınca ismini rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, çok mülayim bu arada, hırslı ve acımasız esmer gitmiş, yerine diane'in istediği yumuşak karakter gelmiş. biraz uyumak istiyor hatırlamak için. uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarışın “çantana bakalım” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar muhtemelen gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş bütün parasını vermek)... aynı çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı tamamen cinayet anlaşmasının bir yansıması yapıyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/1/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] bu arada paralel olarak gelişen diğer olaylar var; yönetmen adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla beraber. ‘italyan kardeşler’ gelecek ve çalıştıkları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, çok sertler ve tuhaflar (çünkü rüya). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. bilinçaltı bunu çok büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o kadar ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, tuhaf bir adam. diğer italyan, çantadan sarışın bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer'i öpen sarışın, rüyadaki adı da camilla. italyanlar adam'ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor. yani betty böyle düşünüyor. gerçekte adam'ın ve diğer yönetmen bob'un esmer'e başrol vermesini biraz 'sinema mafyası'na bağlıyor. kendini böyle avutuyor ama yine de adam'a kızgın. adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve arabasına atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği yapan adamın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonra yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor. bu, sarışın’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu hal. ya da adam'ı bu şekilde 'mazur' görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. bu arada italyanların 'baba'sı olayı telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- 'godfather', onun kafasında büyüttüğü 'sinema mafyası' ve çocukça hayali. başarısızlığını biraz bunlara bağlamak istiyor. adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu öğrenmek için asistanı olan kızı arıyor, kız iflas ettiğini anlatıyor. durumu kurtarmak için kovboy denilen bir adamla görüşmesi gerektiğini söylüyor. kovboy, partide sadece bir an geçerken gördüğü önemsiz bir kişiydi ama ona çok esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam rolü veriyor. adam koyboy'un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve filozof gibi bir adam. adam'ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarışın camilla'yı seçmesini söylüyor (betty başarısız hayatını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında). önceki gün teyze ruth'un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu deli kadın gelip bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi bilinçaltı betty'yi iğneliyor. coco bu esnada son derece toz pembe yürüyen işlere uygun bir şekilde sarışına fakslanan replikleri getiriyor. esmer ile pratik yapıyorlar, duymak istediği gibi esmer onun oyunculukta iyi olduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan duymak ister çünkü). ayrıca esmer bu pratik esnasında oldukça tutuk, iyi bir oyuncu değil, hatta betty'nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması gereken yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için ihtiyar yapımcı wally'nin yanına gidiyor, aynı zamanda teyzesinin de dostu. oradaki ihtiyar oyuncuyla performansını kusursuz bir şekilde sergiliyor (çünkü kendi kusursuz olduğuna inanıyor). buradaki yaşlı oyunucyla betty'nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; yaşlı adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir bakalım. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üzerinden gerçek camilla'ya olan gerçek hislerini anlatıyor. "seni hapse atarlar", "seni öldürürüm", "o zaman seni de hapse atarlar", "senden nefret ediyorum " ifadeleri ama bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty'nin ağlaması. çok ilginç. oradaki yönetmen ise, yani bob brooker, tutuk, aptal, mal gibi bir adam... çünkü gerçek hayatta ona başrol vermemişti, bilinçaltı, onun yetenekten anlamayan biri olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka herkes kendisindeki yeteneği görüyor ama o mal görmüyordu. yapımcı wally'nin eski karısı da bu yeteneği görüp onu adam'ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty'ye. bu esnada adam, kovboy'un dediği gibi, seçmelerde... tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki gibi, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam'den. sonra sıra sarışın camilla'ya geliyor. aslında zayıf mimikleri olan yeteneksiz biri sarışın camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.” betty tam o sırada eve gitmesi gerektiğini hatırlıyor. eve gidip esmer'in kim olduğunu araştırmaya başlıyorlar. daha önce kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk gibi mimiklerle "evet bir kaza olmuş" demişti. telefon winkies lokantasının hemen yanındaki telefon (hep önceden görmüş olduğu, bilinçaltındaki yerler). tuhaf ve çocuksu bir hayal şeklinde, polisler fazla zorluk çıkartmadan bilgi veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonra winkies'te oturup (çünkü burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı). esmer'e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek hayattaki tam adı). adrese taksiyle gidip evi buluyorlar ama ön girişte arabada oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok ama temkinli, peşinde birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane'in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir. adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyle). kadın kendisinin de geleceğini söylüyor, bazı eşyaları olduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyle ve sarışın bunu rüyada da hatırlıyor). son anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak). 17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar ama açan yok. sarışın eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarışın cesedi görüyorlar yatakta. bu aslında sarışın’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor ama onun kendisi olduğunu bilmiyor. eve dönüyorlar, esmer bundan çok etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek çok korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarışın onu durdurup ona yardımcı oluyor (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, "başkası gibi oldun" diyor (belki de başkası gibi olmasını hep istemişti). esmer yine içerideki kanepede yatmak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da hiç zorluk çıkartmadan geliyor (çünkü onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu). aşk aşk aşk ve sılencıo esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2'sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio'ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslında betty'nin bilinçaltında bilmekte olduğu bazı şeylerin tezahür ettiği yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden biri. "bando yok, her şey kayıt", çok dokunaklı şarkı söyleyen kadın ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslında sizi bu kadar etkileyen hollywood'un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz ama aslında arkasında playback var, her şey yalan. büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var tabii filmde). bu sırada betty'nin çantasında beliren mavi bir kutu var. daha önce anahtarını rita'nın çantasında buldukları kutu. pandora'nın kutusu... bu betty'nin içindeki hırs, aşk, ihtiras, intikam, cinayet vs... bütün kötü hislerin olduğu kutu. şovu sunan top sakallı arkadaş kim? ben onun 'şeytan' olduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine sebep olan kişi bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturduğu yerde zangır zangır titremişti. muhtemelen bu şeytanın ona cinayet fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor. eve gidip onu açmak üzereyken betty kayboluyor, çünkü o kutuyu gerçek hayatta açtığı için çok pişman, galiba rüyada bunu üstlenmek istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki kini ve intikam hırsını serbest bırakmak demek, cinayet siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor ama kutuyu göremiyor. muhtemelen bu, ruth teyzenin betty'deki o kötü yanı görememesi gibi bir anlama geliyor olabilir. ya da bütün bunlara -farkında olmasa da- onun biraz sebep olduğu şeklinde yorumlanabilir. sonra kovboy geliyor ve çürümüş cesede "tatlı kız uyanma zamanı" diyor. o çürümüş ceset aslında gerçekte hiç olmadı, yani gerçekte son sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. kıyafet ve pozisyon farklı. o ceset şu anda bu rüyayı görmekte olan diane. aynı gecelik, aynı yatak, aynı oda. ayrıca rüyadaki cesedin elinde silah falan yok. kafada delik de yok. o muhtemelen yaşadıkları yüzünden 'ölmeden ölmüş' olan diane. sadece rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi olduğunu bilmiyor. neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani bazen bir sesle uyanırız ama bu sesin kaynağını rüyamızda farklı bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy'un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. rüya bitiyor, yatakta doğrulup gördüğü tuhaf rüyayı kısaca bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz. filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies'in arkasındaki evsiz kara yaratık ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor. o aslında erkek değil, aslında o diane'in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, hayal kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, kirli, aşkını öldürtmüş, tamamen tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin mükemmel tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden biri. sondaki çıldırma sahnesi ile bu kara vatandaş arasında aslında çok güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan önce kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu kara yaratığı düşünün. aslında aynı anda diane'in iki farklı görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies'in arkasındaki ise yönetmenin bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane'in iç dünyasının görsel olarak tercüme edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel. kara, bitkin bir şekilde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, serbest bıraktığı kini, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin. kara, winkies'in ve duvarların arkasında (diane de winkies'teki tetikçinin arkasına saklandı cinayet için). kara, bir akşam vakti, her şeyini kaybetmiş bir evsiz gibi, tamamen tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane gibi). kara, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, geri dönemiyor). kutudan parmak boyunda iki ihtiyar çıkıyor (aynı anda diane'in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.) diane'in içindeki vicdan azabı ve yakalanma korkusu o kadar dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı artık kayışı kopartıyor, muhtemelen dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı aldığı çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, muhtemelen önemsiz bir kutu). son sahnedeki dumanlar... bunlar 'şeytan'ın olduğu tiyatrodaki dumanlar gibi. aradaki farklı ortaya koymak için; dumanların üzerinde beliren diane'in son hali (kara yüzlü hali), hemen ardından da hayalleri... mavi saçlı kadın (soyut) ve... silencio, sessizlik... muhtemelen beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çektiği şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir. ...ama lynch bu, her şey olabilir... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/26/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] lynch'in dikkat çektiği kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu şekilde; (çok önemli bir şey yok aslında sadece biraz dikkat). kahve yaptığında aslında cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üzerinde kirli beyaz sabahlığı var. muhtemelen intihar ettiği günün sabahı, yani lineer zaman çizgisinin sonu... kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üzerinden geçip esmer’in üstüne çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarışın bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış, yani flashback ve gerçek hayat. diğer flashback de masturbasyon sahnesinde. sarışın masturbasyon yaparken birdenbire telefon çalıyor, diğer odaya gidip telefona bakıyor. telefon “araba seni bekliyor, partiye gelecek misin?” diyor. ama dikkat; masturbasyon esnasındaki kıyafetle öbür odaya telefonda bakmaya gittiği kıyafet farklı. yani arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek hayat. ----------------- minik tespitler - rüyada neden mavi kutu var, onun temeli ne? diane'in intihar ettiği sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. zaten böyle bir kutusu var, gerçekte çok bir anlamı yok belki ama bu kutu da rüyasına giriyor. muhtemelen pandora’nın kutusu kavramını biliyor ve rüyasında o şekilde tezahür ediyor. - rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita neden girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor? kendi yakalanma korkusunu biraz rita üzerinden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybettiği için biraz fazla temkinli. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü adamın kendisini aradığını düşünüyor. zaten eve girdikten sonra da yatakta kendisi yerine öldürülmüş olduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor. - rüyadaki toplantıdaki vatandaş neden bu kadar donuk ve espresso kahve istiyor? gerçekte partide onun kendisine donuk donuk baktığını görüyor bir ara, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; donuk duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslında hollywood'daki yeraltı dünyası yüzünden. burada yetenekler değil güç konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu aynı şekilde donuk, ruhsuz, korkutucu ve imkansız derecede mükemmel bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. diğer italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum ama ilginç derecede al pacino'ya benziyor. bu da onun kafasında oluşturduğu diğer italyan mafya karakteri. - rüyada al pacino'ya benzeyen adam neden "help meeee!" diye bağırıyor? bir inanışa göre, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üzerindeki desenler ‘s.o.s.’ gibi görünüyor (rüyada diğer adamın espresso içtiği fincan farklı tabi) s.o.s.'u burada böyle bağırıyor ve bence çaresizliğini bu şekilde haykırıyor. - rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda neden şoför ona silah çekiyor? gerçekte daha önce kendi de limuzinle aynı yerde durmuştu ve biraz tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, cinayet için güzel bir ortam... esmer'i öldürttüğü için de burada ona silah doğrultulmasını sağlıyor. ama belki pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format atıyor ve istediği esmer'i oluşturuyor. belki de esmer'i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üzerine atıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda silah tamamen başka biri tarafından doğrultuluyor. - rüyada neden esmer’i limuzinde ve aynı kendi gibi görüyor? limuzinde aynı yolda, aynı yerde duruyor, aynı sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması gereken yerde o var diye. bu yüzden ona silah çektiriyor ama aynı zamanda kurtarıyor da. - rüyada coco'yu neden iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor? çünkü partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu. - rüyada club silencio'dan geldikten sonra mavi kutuyu açacakken neden betty birdenbire kayboluyor? kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yaptığı şeyi biliyor ve üstlenmek istemiyor. bunu gerçekte bir kere yaptı ama burda buna ortak olmak bile istemiyor. - toplantıdaki italyanların neden italyan olduğunu düşünüyor? birincisi, dik bakışları yüzünden partideki adamın mafya tipli olduğunu zaten düşünüyor. ikincisi, esmer, "casablanca'ya luigi ile hiç gitmedim" diye bir laf ediyor. luigi bir italyan ismi ve bu dik bakışlı adamla bir ilişki kuruyor, belki de onun ismi olduğu belli. gizemli kovboy’a dair yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir mesaj: rüyada kovboy, adam'la konuşurken diyor ki; “ukalalıkla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun.” aslında seyirciye mesaj çakıyor, filmi anlamaya çalışması için. ‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kere daha göreceksin. kötü yaparsan iki kere daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslında bir daha hiç görmüyor. ama seyirciye iki kere görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor. seyirci iki kere gördüğüne göre kötü mü yaptı seyirici işini? evet, sayılır... ve işte bomba; iki defa görünüyor ama biri rüya karakteri diğeri gerçek. eğer fark edersen, ilk göründüğünde (ağılda) rüya karakteri olan koyboy bir kere daha rüya karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslında o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, sadece partideki biri. bir başka bakış açısı da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kere göreceksin” dedikten sonra sadece 1 kere görünebilir, partide görünmesi rüyadan önce, bu sayılmaz böylece. yani önce parti, sonra kesher ile konuşma, son olarak uyandırma... kovboy'u burada biraz yönetmeni de simgeliyor. yönetmen seyirciye vereceği mesajı doğrudan kovboy'un ağzından veriyor. bir at arabası örneği veriyor; david'e soruyor "bir at arabasını kaç kişi kullanır?" diye. david bu basit soruya azıcık şaşırıp "e biir" gibi bir cevap veriyor. at arabası çok özel bir seçim. aslında at arabasını bir kişi de kullanabilir iki kişi de. at arabası, burada filmi, kullanan bir kişi ise yönetmeni simgeliyor. "eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle beraber bu arabayı kullanabilirsin" diyor adam'a (aslında bize). yani eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta hayal kurmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye. tetikçinin mavi anahtarı diane tetikçiyle anlaşma yaptıktan sonra tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlamsız gibi görünen bir diyalog. rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalıştıkları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir anlam veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü zaman gerçekte cinayetin sonrası, yani gerçekte küçük mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor. aslında tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken gerçekten merak etmişti. esmer'in çantasından çıkan anahtar için de aynı merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un cevabı ise club silencio'dan geldikten sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, yani kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek küçük mavi anahtar da aslında ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de birden ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslında…
17b
0
7 yıl
1 Günde Bitirilesi Yeni Netflix Dizi Tavsiyesi: Alice in Borderland
1 Günde Bitirilesi Yeni Netflix Dizi Tavsiyesi: Alice in Borderland
Biliyorsunuz film tavsiyelerinin yanında şurada da sizlere dizi önerileri sunuyorum. İşte bugün de sizlere henüz günler önce, 2020'ye veda ederken yayınlanan Netflix imzalı "Alice in Borderland" dizisini tavsiye etmeye geldim. Eğer alice in borderland izle gibi bir arama sonucu yolunuz buraya düştüyse sizi hemen Netflix'e alalım çünkü aradığınız burada değil. Fakat alice in borderland konusu, izleyen yorumu gibi aramalar sonucu buradaysanız beni takip edin! Nefis Netflix Dizi Tavsiyeleri İçin Tıkla! ►  Hadi şimdi gelin bu çok yeni izlediğim Alice in Borderland dizisinden size kısaca bahsedeyim... Dizi hakkında düşüncelerime geçmeden önce Alice in Borderland konusuna şöyle bir bakalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/229/38/1-gunde-bitirilesi-yeni-netflix-dizi-tavsiyesi-alice-in-borderland-780x439.png[/RESIM]Tokyo'dayız. Bilgisayar oyunlarıyla aşırı içli dışlı olan bir gencimiz ve onun 2 yakın arkadaşı var. Hepsinin de kafası bir şeye bozulunca 'buluşalım' diyorlar ve küçük çaplı kafayı dağıtırken birden kendilerini polisten gizlenirken buluyorlar. Sonrasında ise gözlerini insanların olmadığı, araçların çalışmayıp sokakların, caddelerin bomboş olduğu bir Tokyo'da açıyorlar. Sonrasında ise bazı hayatta kalma oyunları onları bekliyor... İşte dizimiz de bu 3 gencin, ışınlandıkları bu farklı dünyada yaşadıklarını konu alıyor. Yakın zamanda izlediğim en 'sürükleyici' dizi![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/229/23/1-gunde-bitirilesi-yeni-netflix-dizi-tavsiyesi-alice-in-borderland-780x439.png[/RESIM]Dizi, sizi tuttuğu gibi peşinden sürüklüyor. Bunu laf olsun diye söylemiyorum, yıllardır burada sizlere dizi-film tavsiyen eden biri olarak söylemek istiyorum ki bir bölüm izledikten sonra diğer bölüme geçmemek için kendinizi zor tutacaksınız. Çünkü dizi, sürekli merakta bırakan akışı sayesinde izleyicinin kafasında "Şimdi ne olacak?" sorusunu sürekli taze tutmayı başarıyor. Size buralarda tavsiye ettiğim şu filmi hatırlayın. Eğer bu filmi izleyip beğendiyseniz muhtemelen bu diziyi de beğenirsiniz. Fakat bu filmi henüz izlemdiyseniz mutlaka bu diziden sonra filme de bir şans verin derim.  40 dakikalık 8 bölüm de akıyor![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/229/26/1-gunde-bitirilesi-yeni-netflix-dizi-tavsiyesi-alice-in-borderland-780x439.png[/RESIM]Dizi bir 'manga' (japon çizgi romanı) uyarlaması. Benim gördüğüm ve izlerken sizin de göreceğiniz bazı mantık hatalarının sebebi de orijinal manga'dan kopmadan diziyi tamamlamak istemeleri nedeniyle... Bu birkaç hatayı görmezden gelip kendinizi akışa bırakırsanız her biri ortalama 40 dakika olan 8 bölümü de 1 günde silip süpürürsünüz. Bence hemen şimdi aşağıdaki butonu kullanarak diziye ışınlanın ve izlemeye başlayın derim.  NOT: Dizi bolca kanlı bıçaklı, birkaç da yetişkinlere göre olan +18 sahne mevcut. Bu yüzden ailece izlemelikten çok arkadaş ortamında izlenecek bir yapım diye düşünüyorum... Ayrıca bu diziyi Instagram'dan bizi takip eden ve buralarda da olan Mustafa Bağlaç attığı DM ile fark etmemi sağladı. Kendisine de teşekkürler ediyorum.  Alice in Borderland İzle ► - - - - -  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
35b
10
5 yıl
Game of Thrones 8. Sezon 3. Bölümde Neler Oldu? Detaylar | İnceleme
Game of Thrones 8. Sezon 3. Bölümde Neler Oldu? Detaylar | İnceleme
Öncelikle birazdan burada görüp okuyacağınız her şey SPOİLER içermektedir. Yani zaten siz de bölümü izledikten sonra buraya gelmişsinizdir diye düşünüyorum. Eğer 8. Sezon 3. bölümü izlemeden yolunuz bir şekilde buraya düştüyse de sizden ricam, bir şeylerin tadının kaçmaması için lütfen önce gidip bölümü şöyle bir yalayıp yutun, sonra hemen koşar adımlarla buraya gelin ve göz atın.  Hadi şimdi tüm uyarılar yapıldıysa son zamanlarda izlediğim en iyi şey olan Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm'de neler oldu, hangi sahneler nefesimizi kesti, kim nerede hangi hareketi ile gönlümüzü kazandı, bunlara birlikte bakalım. (Bu arada, bölümü çok beğendim, fakat eleştirilmesi, söylenmesi gereken yerler elbet var. İşte bu incelemede, beğendiğim kısımlardan çok, eleştirmek istediğim kısımlara değineceğim) Şimdi; Savaş için tüm hazırlıklar yapılıyor. Khaleesi ve Jon, ejderha üzerinden savaş alanını ejder bakışı izlerken, Arya ve Sansa da sur üzerinden olup biteni kuş bakışı izliyor.[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/70/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Fakat savaşın ilk hamlesi karşıdan değil, bizim taraftan geliyor. At üzerindeki Dothraki'ler başlıyorlar dört nala koşmaya ama neden? Muhtemelen bu soruyu siz de kendinize sordunuz. Binlerce Dothraki neden karanlığın içine doğru koşuyor? Buna, alışkanlık deyip geçmek istiyorum. Yani aklıma başka bir şey gelmiyor... Düşmanın üzerine dört nala koşmak vahşi Dothraki alışkanlığı olsa gerek... Ve sonuç; Hepsi de telef olup gidiyor. Neden yani neden? Karşı tarafın güçlü olduğu günde bin kez söylenen bir durumken neden böyle bir hamle yapılıyor?  Okçular nerede?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/75/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Tamam mancınık sistemi, lekesizler falan tamam ama Lord of the Rings hayranlığımızdan olsa gerek, şahsen ben büyük bir okçu taburu bekledim. Hatta ilerleyen sahnelerde binlerce ölü öylece durdu... "Saplasana abi?" diye iç geçirdim sürekli... Surlara dayandıklarında da bir kızgın yağ fena olmazdı. Ejderhalar çok az kullanıldı diye düşünüyorum... Ejderhalı bir şeyler izlemek istiyoruz yahu bunu anlayın artık neyse maaliyeti toplayalım aramızda... [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/58/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.png[/RESIM] Fakat özellikle ay ışığı altında, bulutların içinde karşı karşıya geldikleri an muhteşemdi. Sanki yıllardır beklediğim ve görmek istediğim sahne oymuş gibi geldi. Fakat tam da orada o ay ışığı altında uzak çekim ile kapışsalar, biri mavi buz biri turuncu ateş püskürtseydi nefis olmaz mıydı?  Bu arada Melisandre'nin aniden karanlıklar içinden at üzerinde çıkıp gelmesi ve gücüyle askerlere + bonus vermesi şahane değil miydi be?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/39/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.jpeg[/RESIM] Yüzüklerin Efendisi'nde Elf'ler yardıma geldiğinde nasıl sevinip heyecanlandıysam, Melisandre'nin gelişinde de tam olarak onu hissettim. Şahaneydi... Fakat yıllardır izlediğimiz Melisandre, huzur içinde ölebilmek için böyle bir yardımda bulundu ve son sahnelere doğru da huzur içinde ölüp gitti... Arya'ya "Mavi Gözleri de öldüreceksin" demesi de şahane bir replik oldu...  Bu arada Jon'un bir kurdu vardı savaş meydanında ona ne oldu? Ya ben gözden kaçırdım ya da kurdumuz o hengamede kaybolup gitti...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/4/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Ejderinden düşen "Khaleesi" olayı güzeldi... "Ne olacak?" dedirtti [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/8/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.jpeg[/RESIM] Düştükten sonra ejderhasının onu kurtarıp kaldıracağını ve daha güçlü bir şekilde savaşacaklarını falan düşündüm fakat işler pek öyle olmadı... Baya ejderhaların annesi kraliçemiz savaş meydanının ortasında yaşam mücadelesi verdi... Jon savaş meydanında Night King ile kafa kafaya geldi ve o da ne?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/64/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.jpeg[/RESIM] Kralımız tek el hareketi ile yerdeki ölüleri diriltti ve yüzlercesini Jon'un üzerine saldı... Tabi tüm ölüler dirildiği için düşman sayısı 4'e, 5'e katlanmış oldu... İşte ben tam da orada kendimi onların yerine koyup düşündüm. Yani 2 saattir deliler gibi savaşıyorsunuz, tam biraz etraf duruldu derken yerdeki ölülerin tekrar canlandığını görüyorsunuz... Ne hissedersiniz? Ben anasını satayım böyle işin deyip dizlerimin üzerine çöküp semaya doğru bakar ve son duamı ederdim yalan yok. Tyrion ile Sansa'nın mahzende hafiften geçmişe gidip, bazı şeyler ile yüzleşmeleri de güzeldi[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/7/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Her ne kadar sonunda korkudan oldukları yere bıraksalar da, kıyamet koparken ikisinin birbirine "Tüm manitalarım içinde en iyisi sendin" demeleri falan güzel olaydı. Bizi o yukarıdaki kaostan, gürültüden birkaç saniye kopardı...  Şimdi gelelim ölümlere...[RESIM][/RESIM] Yahu yıllarca ortamlarda "Abi Game of Thrones bu başrol dediklerimiz bile ölüyor adamlara helal olsun" deyip durduk fakat sezonlarca beklediğimiz savaş oldu ve kemik kadrodan kimseler ölmedi? Hadi Sansa'yı öldürmediniz, Kuzey'i ona bırakacaksınız anladık da en azından Sam falan ölseydi be... Azıcık üzülseydik birilerine di mi... Peh!  Gelelim gözleri kapatınca başka diyarlara giden kardeşimiz Bran'e...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/30/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Savaş alanında gözleri kapatıp karga olarak bir yerlerde dolandı durdu ama neden? Niye? Bunun cevabını bir türlü alamadık. Tamam ileride kesin vereceksiniz ama o neydi? Sadece savaşı karga gözünden bize göstermek mi istediniz? Bunun böyle olmadığına inanmak istiyorum...  GÜNCELLEME: Aranızdan bir kişi (Erdal Demir) bana ulaşıp Bran'in gözleri kapatıp neden savaş meydanında karga olarak gezdiğini şöyle açıkladı; Meğer Bran, Night King kendisine gelsin diye böyle bir şey yapmış. Night King, Bran'in nerede olduğunu sadece Bran kendi bedeninden ayrılınca bilebiliyormuş. Yani Bran, büyük düşmanı bilerek ve isteyerek kendine çekmiş.  Veeee karşınızda Game of Thrones 8. sezon 3. bölümü izleyen herkesin favorisi; "Arya!"...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/19/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Arya bu bölümde, şimdiye kadar öğrendiği her şeyi sergiledi. Hem savaş meydanında yaptıklarıyla, hem de kedi gibi sinsice süzülüp Night King'e hançeri saplamasıyla hepimizin gönlünü kazandı... Arya, Night King'e tam anlamıyla bir suikast düzenliyor![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/50/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Zaten bunun eğitimini aldığını önceki bölümlerde izlemiştik. Düşmanının yanından öyle sessiz geçiyordu ki, düşman sadece küçük bir rüzgar hissediyordu. İşte bu bölümde de bunu uyguladı ve Night King'e sessiz ve nokta atışı bir şekilde saldırdı. Hançeri soktu ve işi bitirdi. Ve ejderha da olmak üzere mavi gözlü tüm ölüler sonsuza kadar öldü.  Ejderha ateşinin içinden gülümseyerek çıkan Night King, bir hançer ile tuzla buz oldu...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/83/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] Hem de hiç konuşmadan. Tam Bran'e bir şeyler söyleyecek, bazı şeyleri açıklayacak ve biz de bir şeyler anlayacağız diyorduk ki Arya nefis bir saldırı yaptı ve kralı yere serdi. Açıkçası sahne nefisti fakat Night King gibi kudretli bir karakterin ölümü bu şekilde mi olmalıydı? Orası biraz muamma...  Dizinin en büyük savaşı 3. bölümde yaşandı ve bitti. Peki sonra ne olacak?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/59/mukemmel-game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.jpg[/RESIM] 5 Mayıs'ta izlenebilecek 4. bölümde neler olacak? Ya da sonrasında? Açıkçası bu koca savaşın bir bölümde işlenmesi, bundan sonraki 3 bölümde taht kavgası izleyeceğiz anlamına geliyor. Bu birçok kişiyi mutlu etmese de beni içten içe keyiflendiriyor. Çünkü o kasvetli kış atmosferinden uzaklaşıp keyifli birkaç savaş izleyeceğiz.. Bence; Game of Thrones 8. sezon 3. bölümün en güzel anı: Şüphesiz Arya'nın Night King'e hançeri saplaması ve çok uzakta savaşan Dothraki'lerin alevli kılıçlarının ışıklarının birer birer sönmesiydi. Game of Thrones 8. sezon 3. bölümün en gerilimli anı: Savaş başlamadan önce yaşanan o birkaç dakikalık sessizlik bence bu savaşın en gerilimli anıydı. Game of Thrones 8. sezon 3. bölümün keşkeleri: John keşke iştahımızı kabartan daha kahramanca sahnelerde bulunsaydı. Ejderhalar daha fazla kullanılsaydı. Bran, ileriye dönük birkaç ipucu verseydi. Tyrion hep olduğu gibi birkaç zeki hamle yaparak savaşa dahil olsaydı... Her şeye rağmen nefesimin kesilerek izlediğim, şahane bir bölümdü. Neredeyse 1 buçuk saat süren bu bölümün, Game of Thrones'un yıllarca akıldan çıkmamasını sağlayacak en iyi 3 bölüm arasında olduğunu düşünüyorum. Ve öngörülerim dizinin Bran'e odaklanması yönünde... Yani Bran, tamamen her şeyin gidişini değiştirecek. Müneccim olmaya gerek yok Bran çok büyük adam, yazın bir yere...  Bu arada "Kaan iyi güzel Game of Thrones 8. sezon 3. bölümü yalayıp yuttuk, 4. bölüme kadar neler izlesek?" diyenleriniz hemen aşağıdaki butona tıklayarak moduna göre film önerisi bulabilir! [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/72/9/game-of-thrones-8-sezon-3-bolumde-neler-oldu-detaylar-inceleme-780x439.png[/RESIM] Moduna Göre Film Tavsiyesi Seç! ►  
15b
0
6 yıl
Beyin Yakan Netflix Dizisi "Dark" Hakkında 6 İlginç Detay!
Beyin Yakan Netflix Dizisi "Dark" Hakkında 6 İlginç Detay!
Son zamanlarda önce Game of Thrones'u, sonra da Chernobyl'i konuştuk. Fakat 2017 yılının Aralık ayında başlayan nefis Netflix dizisi "Dark", bu 2 büyük diziyi de tam anlamıyla katlayıp kenara koydu. Dark dizisi, 2. sezonu ile birlikte IMDB listelerini alt üst etti. Hakkında milyonlarca tweet atıldı ve binlerce haber yapıldı. Hem de çok kısa bir sürede... Ben de, 2. sezonu ile de kalbimi kazanan bu dizi hakkında biraz bilinmeyenlere bakmak istedim. Dark dizisinin pek bilinmeyen detayları var mıydı? Bu kadar sağlam beyin yakan bir dizi, gerçekten şaşırtıcı özelliklere sahip miydi?  Hadi gelin şimdi neler bulmuşum, Dark dizisi hakkında bilinmeyenler nelermiş, o birkaç dikkat çekici bilgiye birlikte bakalım.  1. Öncelikle dizimizin yönetmeni, pek çoğunuzun da bildiği, benim de burada size keyifle tavsiye ettiğim film "Who Am I" filminin de yönetmeni "Baran bo Odar"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/88/57/beyin-yakan-netflix-dizisi-dark-hakkinda-6-ilginc-detay-780x439.jpg[/RESIM]Yeni öğrendiğim bu basit ama etkili bilgi beni şaşırttı. Uzun zaman önce burada "Beynimi Yaksın" kategorimde size de tavsiye ettiğim nefis "Who Am I" filminin yönetmeni ile Dark dizimizin yönetmeni aynı kişiymiş meğer. Aslında "Ben Kimim" filmindeki detaylara bakınca anlamalıydık... Tabi Dark'ın yaratıcısı sadece Baran bo Odar değil, yapımcı "Jantje Friese" de Dark'ın ortaya çıkmasında büyük rol oynuyor onu da ekleyeyim.  Filme Git ► 2. Dark dizisindeki o büyüleyici orman sahnelerinin hepsi, Berlin yakınlarındaki "Kallinchen" isimli bölgede çekilmiş[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/88/34/beyin-yakan-netflix-dizisi-dark-hakkinda-6-ilginc-detay-780x439.png[/RESIM]Bu bölgenin büyük bir kısmı askeri bir bölge. Dizi için çeşitli izinler ve büyük bir sorumluluk alınmış.  3. Dizideki ormanlarla çevrili kasaba "Winden" da gerçekten Almanya'daymış![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/88/43/beyin-yakan-netflix-dizisi-dark-hakkinda-6-ilginc-detay-780x439.jpg[/RESIM]Kasaba, Almanya'nın Emmendingen şehrinde bulunuyor. Tam adı "Winden im Elztal" olarak geçiyor. Yukarıdaki fotoğraf da bu şahane kasabaya ait.  4. Dizide bol bol gördüğümüz "Raider" markalı çikolata da gerçekten varmış[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/88/74/beyin-yakan-netflix-dizisi-dark-hakkinda-6-ilginc-detay-780x439.jpg[/RESIM][RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/88/59/beyin-yakan-netflix-dizisi-dark-hakkinda-6-ilginc-detay-780x439.jpeg[/RESIM]"Raider" ingilizcede kötü anlamlara geldiği için firma çikolatanın adını değiştirip "Twix" yapmış. Evet o meşhur "İkisini de dene, tarafını seç" mottosuyla bildiğimiz çikolata eskiden Raider'mış. Bu bilgi nerede işinize yarar bilmiyorum ama hazır araştırmışken bunu da ekleyeyim dedim.   5. Fotoğraflarda, Mads'in üzerinde birçok kez gördüğümüz şu sarı sweatshirt'e dikkat[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/88/67/beyin-yakan-netflix-dizisi-dark-hakkinda-6-ilginc-detay-780x439.png[/RESIM][RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/88/90/beyin-yakan-netflix-dizisi-dark-hakkinda-6-ilginc-detay-780x439.jpg[/RESIM]Giysinin üzerindeki "Atomenergie Nein Danke" yazısı, 1980'lerde Alman Nükleer karşıtı örgütünün sloganıymış. Binlerce insan üzerinde bu giysiler ile Nükleer enerjiye karşı durmuş.  6. Dark'ın 2. sezonundaki her bölümü, IMDB'de 9 üzerinde puan alarak rekor kırdı![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/88/92/beyin-yakan-netflix-dizisi-dark-hakkinda-6-ilginc-detay-780x439.png[/RESIM]En son Chernobyl dizisi, en iyi diziler listesinde ilk sıraya geçtiğinde bu kadar şaşırmıştık. Daha ne olabilir diye düşünürken Dark bize golü attı. Dark'ın her bölümü de 9 üzerinde puan aldı! İnanılmaz!  ✹ Bu nefis dizinin oyuncu kadrosuna da şu içeriğe göz atarak bakabilirsiniz[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/89/38/-dark-dizisi-oyunculari-aslinda-kimler-kim-kac-yasinda-780x439.jpg[/RESIM] Dark Oyuncuları Kimler? ► ✹ "Kaan var mı konusu Dark'a benzeyen şöyle zaman yolculuklu, paradokslu, beyin yakan film tavsiyelerin?" diyenler hemen aşağıdaki butona tıklayarak ilgili içeriğe ışınlanabilir[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/88/80/beyin-yakan-netflix-dizisi-dark-hakkinda-6-ilginc-detay-780x439.jpg[/RESIM] Zaman Yolculuğu Filmleri ►  
22b
0
6 yıl

kaanintavsiyesi.com
Samimi Film Tavsiye Platformu
Hayat, kötü filmler izlemek
için çok kısa.