Adamlar Yapmış: İzlemeniz Gereken 5 Başarılı "Kore" Filmi Tavsiyesi

26 Haziran 2019
30b
0 Yorum
Adamlar Yapmış: İzlemeniz Gereken 5 Başarılı "Kore" Filmi Tavsiyesi

Kore filmleri, son zamanlarda dikkatimi çekmeyi başardı. Yıllar önce ön yargı ile yaklaşıp çoğunu es geçtiğim bu filmler, şimdi severek izlediğim filmler haline geldi. Meğer Kore filmlerinin çok farklı bir tadı, çok başka bir atmosferi varmış. Tıpkı İspanyol filmleri gibi. İşte bu da beni kore filmi tavsiyeleri konulu bu listeyi hazırlamaya itti. Ben de kollarımı sıvadım ve izleyip beğendiğim başarılı kore filmlerinden birkaçını bu liste altında topladım. 

Hadi gelin şimdi izlenmesi gereken başarılı kore filmi tavsiyeleri nelermiş, birlikte bakalım! 

Bu konuyu YouTube kanalımızda video olarak da hazırladık!

1. Kore filmleri listemizin ilk sırasında "Along With the Gods" bulunuyor

Adamlar Yapmış: İzlemeniz Gereken 5 Başarılı "Kore" Filmi Tavsiyesi
Öldükten sonra yaşananları konu alan bu film, "fantastik" tarafıyla sizi etkilemeyi başaracak bir Güney Kore filmi. "Ee Kaan bu film nasıl bir şey? IMDB puanı kaç?" gibi sorularınız varsa da aşağıdaki butona tıklayarak cevaplarınızı bulabilirsiniz. 

Filme Git ►

2. Listemizin ikinci sırasında ise "The Outlaws" bulunuyor

Adamlar Yapmış: İzlemeniz Gereken 5 Başarılı "Kore" Filmi Tavsiyesi
Bu film de çeteler ve emniyet arasında yaşananları konu alıyor. 

Filme Git ►

3. Bir sonraki Kore filmi tavsiyemiz ise "My Way" yani "Benim Yolum" oluyor

Adamlar Yapmış: İzlemeniz Gereken 5 Başarılı "Kore" Filmi Tavsiyesi
Bu film ise tam 2 buçuk saat süren nefis bir savaş filmi. 

Filme Git ►

4. "Hücre 7 Mucizesi" filmi ise bir başka Kore filmi tavsiyem...

Adamlar Yapmış: İzlemeniz Gereken 5 Başarılı "Kore" Filmi Tavsiyesi
Şöyle biraz dram, biraz gülümseten bir şeyler istiyorsanız bu filmi mutlaka izlemenizi öneriyorum, teşekkür'ü sonra edersiniz. 

Filme Git ►

5. Ee listemizde bir de Zombi filmi olmasın mı? Kore imzalı bir başka nefis film ise "Zombi Ekspresi"

Adamlar Yapmış: İzlemeniz Gereken 5 Başarılı "Kore" Filmi Tavsiyesi
Yukarıdaki 4 filmden farklı olan bu yapım, tam sizlik olabilir. 

Filme Git ►

☀ Lütfen izlediğiniz filmlere olumlu ya da olumsuz yorumlarınızı bırakmayı unutmayın. Bu platform, insanların kendilerine en uygun filmi en kısa sürede seçmesini sağlıyor. Bunda benim yorumumun faydası olduğu kadar sizin yorumlarınızın da faydası büyük. Bu yüzden lütfen izlediğiniz her filme, birkaç cümlelik iyi ya da kötü yorumlarınızı, düşüncelerinizi yazmayı unutmayın.

"Kaan başka nelerin var?" diyenler de aşağıdaki butona tıklayarak "Modunu Seç" sayfasına gidip, moduna göre film tavsiyesini ŞIP diye bulabilir. 

Modunu Seç! ►

Adamlar Yapmış: İzlemeniz Gereken 5 Başarılı "Kore" Filmi Tavsiyesi

listesine yorum yap!
Henüz kimse yorum yapmadı...
SEN İLK OLABİLİRSİN!
kore filmleriizlenmesi gereken kore filmlerikore film tavsiyelerigüney kore filmleriiyi kore filmlerikore filmi izlekore filmleri izlekore filmi önerisi
EN AKTİF ÜYELER
Ne İzlesek? Diyenlere: 2023'de Mutlaka İzlemeniz Gereken 12 Film Önerisi!
Ne İzlesek? Diyenlere: 2023'de Mutlaka İzlemeniz Gereken 12 Film Önerisi!
Öncelikle '2023 filmleri' veya '2023 film önerileri' gibi aramalar sonucu yolunuz buraya düştüyse hemen size hemen dürüst bir şekilde burada 2023 filmleri bulamayacağınızı söylemek istiyorum. Fakat burada 2023 yılına kadar bir şekilde gözden kaçırıp, bu yıl bitmeden mutlaka izlemenizi istediğim film önerilerini göreceksiniz. Birazdan burada göreceğiniz film önerileri, şimdiye kadar bir şekilde gözden kaçırdığınız fakat artık içinde bulunduğumuz 2023 yılında mutlaka göz atmanız gereken yapımlar olacak. Eğer siz de 'Ne izlesek?' diye düşünenlerdenseniz, bu listedeki film önerileri tam sizlik olabilir, benden söylemesi... Hadi! Bu konuyu YouTube kanalımızda video olarak da hazırladık![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=lFYSChRtFeQ[/VIDEO] 1. Henüz izlemediyseniz 2023 yılında izlemenizi tavsiye ettiğim ilk filmimiz Fall oluyor![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/316/63/ne-izlesek-diyenlere-2023-de-mutlaka-izlemeniz-gereken-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Geçtiğimiz yıl vizyona giren bu film, farklı ekstrem sporlarla uğraşan 2 genç kızın çıktıkları tehlikeli bir macerayı konu alıyor. Beni kesinlikle germeyi başaran bu film, düşük bütçesine rağmen beni hop oturup hop kaldırmayı başardı. Darısı başınıza. Filme Git ►  2. Kursk ile devam edelim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/316/16/ne-izlesek-diyenlere-2023-de-mutlaka-izlemeniz-gereken-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]2018'de yayınlanan ve gerçek olayları konu alan bu filmi 2023'e kadar hala izlemediyseniz mutlaka artık bir şans verin derim. Film, 2000 yılında yaşanan bir felaketi konu alıyor. Film, tatbikat için sahaya çıkan Rus denizaltısı Kursk'ü ve onun mürettebatını konu alıyor. Filme Git ►  3. Green Book[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/316/64/ne-izlesek-diyenlere-2023-de-mutlaka-izlemeniz-gereken-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Günümüzde tam 5 yıl önce vizyona giren bu nefis film, benim 'favori filmlerim' arasında. 'Irkçılık' konusunu çok farklı bir pencereden ele alan bu kitap gibi 2 saatlik filmi hala izlemediyseniz artık mutlaka izleyin derim. Filme Git ►  4. The Skeleton Key[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/316/44/ne-izlesek-diyenlere-2023-de-mutlaka-izlemeniz-gereken-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]2005'te yayınlanan bu gizem-gerilim filmini hala izlemeyenleri görünce çok şaşırıyorum fakat bir yandan da seviniyorum. Çünkü bu filmi sıfırdan, ilk kez izlemeyi gerçekten isterdim. Filmimiz, 25 yaşındaki genç bir kızın felçli bir adama bakmak için taşındığı malikanede yaşadıklarını konu alıyor. Senaryosundaki sürprizler de filmin tuzu, biberi oluyor. Filme Git ►  5. Los Renglones Torcidos de Dios[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/316/41/ne-izlesek-diyenlere-2023-de-mutlaka-izlemeniz-gereken-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Geçtiğimiz yılın sonlarında yayınlanan bu nefis İspanyol filmiyse ben de dahil, milyonlarca kişinin damağında nefis bir tat bırakmayı başardı. Özel bir dedektif, üzerinde çalıştığı dava ile ilgili kanıtlara ulaşabilmek için bir Psikiyatri hastanesine yatıyor ve sonrasında olaylar gelişiyor. 2 buçuk saatlik bu film, izleyeni hiç ama hiç sıkmadan sonuna kadar sürüklemeyi kesinlikle başarıyor. Gözünüzden kaçan bu filmi bu yıl içinde mutlaka izleyin derim. Filme Git ►  6. Meander[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/316/69/ne-izlesek-diyenlere-2023-de-mutlaka-izlemeniz-gereken-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Acayip bir film ile karşınızdayım. Filmimiz, gözünü açar açmaz kendini karanlık bir yerde bulan bir kadının verdiği amansız mücadeleyi konu alıyor. Genç kadın hem olayın şaşkınlığını atlatmaya çalışırken bir yandan da çeşitli tuzaklara karşı hayatta kalmaya çalışıyor. Aşağıdaki 'Filme Git' butonunda filmle ilgili spoiler'lı bir kısım hazırladım. Filmi izledikten sonra onu da okumayı unutmayın. Filme Git ►  7. Don't Worry Darling[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/316/45/ne-izlesek-diyenlere-2023-de-mutlaka-izlemeniz-gereken-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Black Mirror dizisiyle aranız nasıl? Cevabınız 'iyi' ise haberler de iyi çünkü tam olarak BM tadında bir film sizi bekliyor. Filmimiz, hiçliğin ortasındaki mükemele yakın bir kasabada yaşananları konu alıyor. Cennet gibi evlerin, bahçelerin, kaliteli insanların olduğu bu kasabada bir şeyler değişmeye başlıyor ve işte film de o andan sonra yakanıza yapışıp sizi sonuna kadar peşinden sürüklemeyi başarıyor. Bence bu filme kesinlikle bir şans verin derim. Filme Git ►  8. The Hidden Face[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/316/22/ne-izlesek-diyenlere-2023-de-mutlaka-izlemeniz-gereken-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Günümüzden 12 yıl önce yayınlanan bu İspanyol filmiyse pek çok farklı dilde tekrar tekrar kopyalandı ve uyarlamaları ödüller aldı. Fakat ben her fırsatta bu filmi tavsiye etmeye çalışıyorum. Senaryosu ile beni tam kalbimden vurmayı başaran bu orijinal İspanyol filmine mutlaka bir göz atın derim. Filme Git ►  9. Mine[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/316/48/ne-izlesek-diyenlere-2023-de-mutlaka-izlemeniz-gereken-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Bu tavsiyemdeyse 1 keskin nişancı, 1 de gözcüden oluşan 2 askerin çölde çıktığı görevden sonra olanları izliyoruz. Asker falan dedim diye 'savaş' filmi olarak bakmayın derim. Film, mayına basan bir askerin yaşadıklarını bize çarpıcı ve yer yer felsefi bir şekilde aktarıyor. Kenarda köşede kalmış filmlerden olan bu yapıma bir göz atın derim. Filme Git ►  10. Greyhound[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/316/17/ne-izlesek-diyenlere-2023-de-mutlaka-izlemeniz-gereken-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Başrolünde Tom Hanks'in olmasına rağmen nasıl reklamı yapılamadı diye şaşırdığım bu 2020 yapımı filmi siz de gözden kaçıranlardansanız, mutlaka 2023 yılında izleyin derim. Kuzey Atlantik'i geçmeye çalışan ticaret gemilerine koruma sağlayan bir savaş gemisi filosu kaptanına odaklandığımız bu filmi kaçırmayın derim. Filme Git ►  11. Toc Toc[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/316/98/ne-izlesek-diyenlere-2023-de-mutlaka-izlemeniz-gereken-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]En keyifli İspanyol filmi hangisi? deseler bu filmi gösteririm. Film, bir hastalık ile mücadele eden 6 farklı insanın, ünlü bir doktorun bekleme salonunda karşılaşmalarını ve sonrasını konu alıyor. Şimdiye kadar gözden kaçırdıysanız, şöyle bir hafta sonu bu filme bir şans verin derim. Filme Git ►  12. Ve son olarak; Anna...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/316/18/ne-izlesek-diyenlere-2023-de-mutlaka-izlemeniz-gereken-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]2019 yılında yayınlanan bu filmi de pek çok kişi gözden kaçırıyor. 2023 yılında izlemenizi istediğim son tavsiyem ise bu 'ajan' filmi... Film, zeki, güzel ve genç bir kızın içinde bulunduğu hayattan çıkmak için atıldığı olayları konu alıyor. Filme Git ►  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
92b
0
2 yıl
Doğuştan Görme Engelli Olup, Renkleri ve Doğayı Hiç Görmeden Müthiş Resimler Yapan Türk Ressam: Eşref Armağan
Doğuştan Görme Engelli Olup, Renkleri ve Doğayı Hiç Görmeden Müthiş Resimler Yapan Türk Ressam: Eşref Armağan
"Keşfettiklerim" köşemde bu hafta sizi inanılmaz bir adam ile tanıştırmak istiyorum. Şöyle bir düşünün; Renkleri, doğayı, bir evi, bir kuşu hiç görmeden bunları resmetmek nasıl olurdu? Kulağa inanılmaz geliyor değil mi? Fakat dünyanın bir yerinde bunu gerçekleştiren bir deha var... Üstelik bizim ülkemizde!  Hadi gelin şimdi sizi inanılmaz ressam "Eşref Armağan" ile tanıştırayım.   1953 yılının İstanbul'unda dünyaya geliyor Eşref Armağan... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/20/99/dogustan-gorme-engelli-olup-renkleri-ve-dogayi-hic-gormeden-muthis-resimler-yapan-turk-ressam-esref-armagan-780x439.jpg[/RESIM] Çocukluk yıllarında babasının yanında baca boruları keserek ona yardım ediyor. 6 yaşındayken kalem ile kağıt üzerine bir şeyler çizmeye çalışırken, 18'ine geldiğinde kalem yerine parmaklarını kullanmayı öğreniyor ve parmakları ile tuval üzerine resimler yapmaya başlıyor.  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/20/17/dogustan-gorme-engelli-olup-renkleri-ve-dogayi-hic-gormeden-muthis-resimler-yapan-turk-ressam-esref-armagan-780x439.jpg[/RESIM] "Sanat" üzerine hiçbir eğitim almamış olan bu muhteşem adam zaman geçtikçe kendini geliştirmeye ve adını duyurmaya başlıyor.  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/20/81/dogustan-gorme-engelli-olup-renkleri-ve-dogayi-hic-gormeden-muthis-resimler-yapan-turk-ressam-esref-armagan-780x439.jpg[/RESIM] Bir düşünün; Hayatında hiç, bir rengi ya da bir cismi görmedi. Batan bir güneşi ya da dalında sallanan bir yaprağı da... Peki nasıl? [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/20/47/dogustan-gorme-engelli-olup-renkleri-ve-dogayi-hic-gormeden-muthis-resimler-yapan-turk-ressam-esref-armagan-780x439.jpg[/RESIM] Bunun cevabı Armağan'ın beyninde gizli. Parmakları ile kabartmaya dokunarak beyninde bir şekil belirliyor ve bunu resmedebiliyor... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/20/51/dogustan-gorme-engelli-olup-renkleri-ve-dogayi-hic-gormeden-muthis-resimler-yapan-turk-ressam-esref-armagan-780x439.jpg[/RESIM] Yıllar geçiyor ve Armağan, CNN, BBC ve Discovery gibi birçok ünlü kanala davet ediliyor! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/20/37/dogustan-gorme-engelli-olup-renkleri-ve-dogayi-hic-gormeden-muthis-resimler-yapan-turk-ressam-esref-armagan-780x439.jpg[/RESIM]  Hatta ünü yurt dışında o kadar çok yayılıyor ki "The Colors of Darkness" isimli ödüllü belgesele de konu oluyor.  [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=rF6DIZFO05M[/VIDEO] Bitiyor mu? Hayır. Başta İtalya olmak üzere birçok ülkeden davet almaya başlıyor... Tabi bu sırada ülkemizde de ünü kulaktan kulağa yayılıyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/20/18/dogustan-gorme-engelli-olup-renkleri-ve-dogayi-hic-gormeden-muthis-resimler-yapan-turk-ressam-esref-armagan-780x439.jpg[/RESIM] Dünyaca ünlü marka Volvo'nun daveti üzerine bir Volvo araç çiziyor, bu tablo eBay'de satılıyor ve elde edilen gelir "World Blind Union" yani Dünya Görme Engelliler Birliği'ne bağışlanıyor...  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/20/25/dogustan-gorme-engelli-olup-renkleri-ve-dogayi-hic-gormeden-muthis-resimler-yapan-turk-ressam-esref-armagan-780x439.jpg[/RESIM] Bu dehanın kıymetini bilmek, onu dünyaya tanıtmak ise bizim en büyük görevimiz. Şu çalışmaları, görmeyen birinin yaptığını bir düşünün!  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/20/29/dogustan-gorme-engelli-olup-renkleri-ve-dogayi-hic-gormeden-muthis-resimler-yapan-turk-ressam-esref-armagan-780x439.jpg[/RESIM] [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/20/54/dogustan-gorme-engelli-olup-renkleri-ve-dogayi-hic-gormeden-muthis-resimler-yapan-turk-ressam-esref-armagan-780x439.jpg[/RESIM] [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/20/46/dogustan-gorme-engelli-olup-renkleri-ve-dogayi-hic-gormeden-muthis-resimler-yapan-turk-ressam-esref-armagan-780x439.jpg[/RESIM] [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/20/7/dogustan-gorme-engelli-olup-renkleri-ve-dogayi-hic-gormeden-muthis-resimler-yapan-turk-ressam-esref-armagan-780x439.jpg[/RESIM] Ellerine, yüreğine sağlık Eşref Armağan! İyi ki bizimlesin!    Eşref amcamız ile ilgili daha fazla bilgiyi de buraya tıklayarak alabilirsiniz.     
29b
0
7 yıl
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
Selam! Şu an burada bunları okuduğunuza göre muhtemelen siz de Mulholland Drive'ı izleyip bir şey anlamayanlar kervanındansınız... Bildim değil mi? O zaman yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun.  Aşağıdaki analizi Ekşi Sözlük'te "sinirliyim" isimli bir yazar girmiş fakat o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben yine de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir ya da aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/67/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]   ♦ Adım adım rüyaya doğru aslında filmin %80'den fazlası diane'ın rüyasından ibaret. rüya olduğu için tuhaflıklar ve zor anlaşılan yerler var ama genel olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması. çok az da olsa flashback, hayal ve hallisünasyon da var. geri kalan %20'ye yakın kısım gerçek ve bunun da çoğu şimdiki zaman veya yakın geçmiş. diane (sarışın) (filmde gerçek hayattaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci oluyor; bunu hollywood'a girmek için bir basamak olarak kullanıyor. istediği şey bir yıldız olmak, yıldız ve iyi bir aktris. ruth teyze denen kişi ölmüş aslında, mirasını diane'e bırakıyor. diane'ın yanında olan (havaalanında) iki yaşlı kişi aslında gerçekte olmayan karakterler; bunlar sadece rüya ve hallisünasyonda var. bu iki ihtiyar muhtemelen onun iyi yanını temsil ediyor. kara yüzlü yaratık ise onun en kötü ve çirkin yanını. neyse, diane bazı filmlerde roller alarak ilerliyor. bob brooker isimli bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmde başrolü almak istiyor ama yine o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan ilişki yaşamaya başlıyor. camilla aslında kaltağın teki. kötü karakter. çıkarcı, hırslı, acımasız, biseksüel... rolü kapıyor ama diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla aynı evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev). [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/77/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]sevişip koklaşıyorlar sürekli ama camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor ara sıra. diane anlamazdan geliyor. camilla hırslı olduğu için işinde ilerliyor. adam kesher isimli yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam'ı tavlayamadığı için içten içe üzgün ve camilla'yı yavaş yavaş adam'a kaptırdığını düşünüyor. adam'ı tavlayamasa da aynı yapımda daha küçük bir rolde oynuyor camilla ile beraber. bir gün camilla ve diane evdeyken kanepede sevişmeye başlıyorlar ama sadece başlıyorlar. diane çok hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonra, “bunu artık yapmamalıyız” diyor. biraz zalimce bir ifadeyle tabi. sanki onu incitmek istermiş gibi. diane “bir daha bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor ama camilla sertleşip “yapma” diyor. diane, “onun için değil mi?” diyor ve artık lezzoların aşkı tek taraflı olarak sona eriyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu ilan etmek için. camilla, diane'e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane'i alması için ve diane'e telefon ediyor "gelecek misin, araba seni bekliyor" diye... diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor. diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğu için korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. şoför arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni ama o sırada camilla kestirme yoldan gelerek diane'i alıyor. adam kesher da aslında çok duyarlı bir adam değil. biraz ‘piç’. annesi coco... diane ile coco orada tanışıyor. bahçede bir şeyler içtikten sonra coco yemeğe geçmeleri gerektiğini söylüyor ve az sonra diane'in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak üzere içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır gibi laubali. camilla bunun diane'e acı vermesini istiyor sanki. adam karısıyla yeni boşanmış bu arada, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, "havuzu ben aldım, temizleyen adamı o..." diyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/97/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] coco, diane'i konuşturuyor, diane hollywood'a nasıl geldiğini anlatıyor. kanada'dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker'ın başrolü camilla'ya vermesi... buruk bir şekilde bunları anlatıyor. adam ve camilla'nın hiç umurunda değil ama onlar çok ruhsuz ve laubali. bu diane'ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek ismi bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarışın camilla bu). biraz sonra da sonra adam'la öpüşerek evliliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. sarışın, camilla'yı öptükten sonra dışarı çıkmak için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, muhtemelen sinema dünyasından biri. hiçbir özelliği yok aslında. diane, sarışının ve adam'ın camilla'yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor. bu arada diane masadayken ara sıra etrafındakilere bakıyor, ilk defa gördüğü, kendine dik dik bakan bir adam fark ediyor karşı masada. rüya için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha önceki birçok kişi ve sembol rüyasına girecek daha sonra. kötülükler başlıyor derken, parti bir şekilde bitiyor. ertesi gün (veya birkaç gün sonra) camilla diane'in evine gidiyor kırmızı elbisesiyle ama kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık ama onu eve almayarak ilişkiyi tamamen koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. ama bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor. winkies denen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla'nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan bütün parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı daha önce söylediği yere bırakacağını söylüyor. mavi anahtar = camilla öldü bu pazarlığa sadece kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir erkek tesadüfen şahit oluyor, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba olayı anlıyor ve iki defa aynı kötü rüyayı görüyor. bir arkadaşına (veya psikolog-doktor gibi bir şey) aynı winkies lokantasında oturup gördüğü korkunç rüyayı anlatıyor. rüyasında duvarın arkasındaki kara yaratığı gördüğünü ve tarif edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla beraber winkies'in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam aynı yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu yaratık aslında diane'in içindeki kötülük ve hınç. adam ona şahit olmuştu. biraz saf bir arkadaş; kalp gözü açık galiba. katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir şekilde diane'in evindeki sehpanın üzerindeki yerini alıyor. diane bir halt etti ama içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis korkusu sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, kötü rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor. uyanıyor, kafasını kaldırıp gördüğü rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonra kırmızı yastığına kafasını yüzüstü koyup tekrar yatıyor. hayalleri vardı ama olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları... işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonra bir rüya daha görüyor ki, bu rüya filmin baştaki %80'ini oluşturan rüya. filmin %80'i burada yatıyor. sabah çok da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını almak için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan önce sehpanın üstünde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor. “bu benim” diyerek onu da alıyor. mavi anahtar da orada tabi o esnada. bu arada komşusu iki dedektifin yine geldiğini söylüyor, dedektifler diane'den şüpheleniyorlar veya konuşmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden çok korkar oluyor. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor. diane üstündeki kirli beyaz sabahlığıyla kahve yapmaya başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başında hayal veya hallisünasyon olarak camilla'yı görüyor. camilla’ya, “döndün...” diyerek ağlamaya başlıyor, hâlâ çok seviyor ve yaptığı şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonra kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. muhtemelen akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane korku içinde... sonra kapı çalıyor sert sert, artık kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak boyunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor. gerçek hayat burada bitiyor. ‘otu çek, köküne bak’ karmaşık bir zihnin çakallıkları buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan hikaye. geri kalanlar ise rüya ve çok az da soyut görüntüler. gelelim rüyaya: işte en eğlenceli kısmı burası. yönetmen, sigmund freud'un ne kadar numarası varsa kullanmış. simgelerle ve diane'in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. rüya görüldüğünde cinayet işlenmiş, aslında her şey olup bitmişti. diane rüyayı hayatının son gecesinde görmüştü, rüyadan sonra bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti. filmin ilk sahnesinde diane'in kırmızı yastığa kafayı koymasıyla, kovboy'un gelip, "tatlı kız uyanma vakti" demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım rüya. diane rüyasında olayları anladığı gibi veya olmasını istediği gibi görüyor. gerçekte boka saran hayatını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği gibi veya anladığı gibi görüyor her şeyi. esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde). şoför esmer'e silah çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza oluyor ve esmer kurtuluyor, ama hafıza gidiyor. (esmer'e format atıyor, kendi istediği gibi iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilinçsizce, herhangi bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu tesadüf sarışının bilinçaltındaki hayali). esmer sabaha kadar orada kalıyor, bu arada gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı seyahat için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir aktris). bu arada ilginç bir bilgi buldum, hollywood'da, sinema sektöründe çalışmak üzere “kanada’ya gitmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş. yani ruth'un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood'da olduğu için bu kuralı biliyor, ayrıca ruth da bir aktris, kanada'ya giden herhangi biri değil. sarışın yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/veya diane'in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarışın’ın esmer'e ulaşmak için fantezileri). bu esnada sarışın büyük hayallerle los angeles'a geliyor. kendine yol boyunca eşlik eden iki ihtiyar var yanında (gerçekte yoklar). buradaki adı betty. betty ismi cinayet anlaşmasının yapıldığı winkies'teki garson kızın gerçek ismi. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. son derece saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi biri olarak betimliyor rüyasında (partideki sohbet masasında ona iyi davranmıştı). tonton coco, evi gösteriyor, betty çok mutlu, rüyaları gerçek oluyor, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in kafa bi milyon, tabi ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok. esmer kendine ‘rita’ ismini buluyor posterden. az sonra esmer duştan çıkınca ismini rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, çok mülayim bu arada, hırslı ve acımasız esmer gitmiş, yerine diane'in istediği yumuşak karakter gelmiş. biraz uyumak istiyor hatırlamak için. uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarışın “çantana bakalım” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar muhtemelen gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş bütün parasını vermek)... aynı çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı tamamen cinayet anlaşmasının bir yansıması yapıyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/1/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] bu arada paralel olarak gelişen diğer olaylar var; yönetmen adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla beraber. ‘italyan kardeşler’ gelecek ve çalıştıkları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, çok sertler ve tuhaflar (çünkü rüya). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. bilinçaltı bunu çok büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o kadar ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, tuhaf bir adam. diğer italyan, çantadan sarışın bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer'i öpen sarışın, rüyadaki adı da camilla. italyanlar adam'ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor. yani betty böyle düşünüyor. gerçekte adam'ın ve diğer yönetmen bob'un esmer'e başrol vermesini biraz 'sinema mafyası'na bağlıyor. kendini böyle avutuyor ama yine de adam'a kızgın. adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve arabasına atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği yapan adamın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonra yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor. bu, sarışın’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu hal. ya da adam'ı bu şekilde 'mazur' görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. bu arada italyanların 'baba'sı olayı telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- 'godfather', onun kafasında büyüttüğü 'sinema mafyası' ve çocukça hayali. başarısızlığını biraz bunlara bağlamak istiyor. adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu öğrenmek için asistanı olan kızı arıyor, kız iflas ettiğini anlatıyor. durumu kurtarmak için kovboy denilen bir adamla görüşmesi gerektiğini söylüyor. kovboy, partide sadece bir an geçerken gördüğü önemsiz bir kişiydi ama ona çok esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam rolü veriyor. adam koyboy'un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve filozof gibi bir adam. adam'ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarışın camilla'yı seçmesini söylüyor (betty başarısız hayatını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında). önceki gün teyze ruth'un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu deli kadın gelip bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi bilinçaltı betty'yi iğneliyor. coco bu esnada son derece toz pembe yürüyen işlere uygun bir şekilde sarışına fakslanan replikleri getiriyor. esmer ile pratik yapıyorlar, duymak istediği gibi esmer onun oyunculukta iyi olduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan duymak ister çünkü). ayrıca esmer bu pratik esnasında oldukça tutuk, iyi bir oyuncu değil, hatta betty'nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması gereken yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için ihtiyar yapımcı wally'nin yanına gidiyor, aynı zamanda teyzesinin de dostu. oradaki ihtiyar oyuncuyla performansını kusursuz bir şekilde sergiliyor (çünkü kendi kusursuz olduğuna inanıyor). buradaki yaşlı oyunucyla betty'nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; yaşlı adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir bakalım. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üzerinden gerçek camilla'ya olan gerçek hislerini anlatıyor. "seni hapse atarlar", "seni öldürürüm", "o zaman seni de hapse atarlar", "senden nefret ediyorum " ifadeleri ama bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty'nin ağlaması. çok ilginç. oradaki yönetmen ise, yani bob brooker, tutuk, aptal, mal gibi bir adam... çünkü gerçek hayatta ona başrol vermemişti, bilinçaltı, onun yetenekten anlamayan biri olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka herkes kendisindeki yeteneği görüyor ama o mal görmüyordu. yapımcı wally'nin eski karısı da bu yeteneği görüp onu adam'ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty'ye. bu esnada adam, kovboy'un dediği gibi, seçmelerde... tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki gibi, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam'den. sonra sıra sarışın camilla'ya geliyor. aslında zayıf mimikleri olan yeteneksiz biri sarışın camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.” betty tam o sırada eve gitmesi gerektiğini hatırlıyor. eve gidip esmer'in kim olduğunu araştırmaya başlıyorlar. daha önce kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk gibi mimiklerle "evet bir kaza olmuş" demişti. telefon winkies lokantasının hemen yanındaki telefon (hep önceden görmüş olduğu, bilinçaltındaki yerler). tuhaf ve çocuksu bir hayal şeklinde, polisler fazla zorluk çıkartmadan bilgi veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonra winkies'te oturup (çünkü burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı). esmer'e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek hayattaki tam adı). adrese taksiyle gidip evi buluyorlar ama ön girişte arabada oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok ama temkinli, peşinde birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane'in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir. adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyle). kadın kendisinin de geleceğini söylüyor, bazı eşyaları olduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyle ve sarışın bunu rüyada da hatırlıyor). son anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak). 17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar ama açan yok. sarışın eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarışın cesedi görüyorlar yatakta. bu aslında sarışın’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor ama onun kendisi olduğunu bilmiyor. eve dönüyorlar, esmer bundan çok etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek çok korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarışın onu durdurup ona yardımcı oluyor (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, "başkası gibi oldun" diyor (belki de başkası gibi olmasını hep istemişti). esmer yine içerideki kanepede yatmak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da hiç zorluk çıkartmadan geliyor (çünkü onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu). aşk aşk aşk ve sılencıo esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2'sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio'ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslında betty'nin bilinçaltında bilmekte olduğu bazı şeylerin tezahür ettiği yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden biri. "bando yok, her şey kayıt", çok dokunaklı şarkı söyleyen kadın ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslında sizi bu kadar etkileyen hollywood'un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz ama aslında arkasında playback var, her şey yalan. büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var tabii filmde). bu sırada betty'nin çantasında beliren mavi bir kutu var. daha önce anahtarını rita'nın çantasında buldukları kutu. pandora'nın kutusu... bu betty'nin içindeki hırs, aşk, ihtiras, intikam, cinayet vs... bütün kötü hislerin olduğu kutu. şovu sunan top sakallı arkadaş kim? ben onun 'şeytan' olduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine sebep olan kişi bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturduğu yerde zangır zangır titremişti. muhtemelen bu şeytanın ona cinayet fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor. eve gidip onu açmak üzereyken betty kayboluyor, çünkü o kutuyu gerçek hayatta açtığı için çok pişman, galiba rüyada bunu üstlenmek istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki kini ve intikam hırsını serbest bırakmak demek, cinayet siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor ama kutuyu göremiyor. muhtemelen bu, ruth teyzenin betty'deki o kötü yanı görememesi gibi bir anlama geliyor olabilir. ya da bütün bunlara -farkında olmasa da- onun biraz sebep olduğu şeklinde yorumlanabilir. sonra kovboy geliyor ve çürümüş cesede "tatlı kız uyanma zamanı" diyor. o çürümüş ceset aslında gerçekte hiç olmadı, yani gerçekte son sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. kıyafet ve pozisyon farklı. o ceset şu anda bu rüyayı görmekte olan diane. aynı gecelik, aynı yatak, aynı oda. ayrıca rüyadaki cesedin elinde silah falan yok. kafada delik de yok. o muhtemelen yaşadıkları yüzünden 'ölmeden ölmüş' olan diane. sadece rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi olduğunu bilmiyor. neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani bazen bir sesle uyanırız ama bu sesin kaynağını rüyamızda farklı bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy'un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. rüya bitiyor, yatakta doğrulup gördüğü tuhaf rüyayı kısaca bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz. filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies'in arkasındaki evsiz kara yaratık ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor. o aslında erkek değil, aslında o diane'in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, hayal kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, kirli, aşkını öldürtmüş, tamamen tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin mükemmel tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden biri. sondaki çıldırma sahnesi ile bu kara vatandaş arasında aslında çok güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan önce kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu kara yaratığı düşünün. aslında aynı anda diane'in iki farklı görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies'in arkasındaki ise yönetmenin bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane'in iç dünyasının görsel olarak tercüme edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel. kara, bitkin bir şekilde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, serbest bıraktığı kini, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin. kara, winkies'in ve duvarların arkasında (diane de winkies'teki tetikçinin arkasına saklandı cinayet için). kara, bir akşam vakti, her şeyini kaybetmiş bir evsiz gibi, tamamen tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane gibi). kara, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, geri dönemiyor). kutudan parmak boyunda iki ihtiyar çıkıyor (aynı anda diane'in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.) diane'in içindeki vicdan azabı ve yakalanma korkusu o kadar dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı artık kayışı kopartıyor, muhtemelen dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı aldığı çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, muhtemelen önemsiz bir kutu). son sahnedeki dumanlar... bunlar 'şeytan'ın olduğu tiyatrodaki dumanlar gibi. aradaki farklı ortaya koymak için; dumanların üzerinde beliren diane'in son hali (kara yüzlü hali), hemen ardından da hayalleri... mavi saçlı kadın (soyut) ve... silencio, sessizlik... muhtemelen beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çektiği şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir. ...ama lynch bu, her şey olabilir... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/26/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] lynch'in dikkat çektiği kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu şekilde; (çok önemli bir şey yok aslında sadece biraz dikkat). kahve yaptığında aslında cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üzerinde kirli beyaz sabahlığı var. muhtemelen intihar ettiği günün sabahı, yani lineer zaman çizgisinin sonu... kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üzerinden geçip esmer’in üstüne çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarışın bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış, yani flashback ve gerçek hayat. diğer flashback de masturbasyon sahnesinde. sarışın masturbasyon yaparken birdenbire telefon çalıyor, diğer odaya gidip telefona bakıyor. telefon “araba seni bekliyor, partiye gelecek misin?” diyor. ama dikkat; masturbasyon esnasındaki kıyafetle öbür odaya telefonda bakmaya gittiği kıyafet farklı. yani arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek hayat. ----------------- minik tespitler - rüyada neden mavi kutu var, onun temeli ne? diane'in intihar ettiği sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. zaten böyle bir kutusu var, gerçekte çok bir anlamı yok belki ama bu kutu da rüyasına giriyor. muhtemelen pandora’nın kutusu kavramını biliyor ve rüyasında o şekilde tezahür ediyor. - rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita neden girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor? kendi yakalanma korkusunu biraz rita üzerinden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybettiği için biraz fazla temkinli. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü adamın kendisini aradığını düşünüyor. zaten eve girdikten sonra da yatakta kendisi yerine öldürülmüş olduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor. - rüyadaki toplantıdaki vatandaş neden bu kadar donuk ve espresso kahve istiyor? gerçekte partide onun kendisine donuk donuk baktığını görüyor bir ara, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; donuk duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslında hollywood'daki yeraltı dünyası yüzünden. burada yetenekler değil güç konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu aynı şekilde donuk, ruhsuz, korkutucu ve imkansız derecede mükemmel bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. diğer italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum ama ilginç derecede al pacino'ya benziyor. bu da onun kafasında oluşturduğu diğer italyan mafya karakteri. - rüyada al pacino'ya benzeyen adam neden "help meeee!" diye bağırıyor? bir inanışa göre, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üzerindeki desenler ‘s.o.s.’ gibi görünüyor (rüyada diğer adamın espresso içtiği fincan farklı tabi) s.o.s.'u burada böyle bağırıyor ve bence çaresizliğini bu şekilde haykırıyor. - rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda neden şoför ona silah çekiyor? gerçekte daha önce kendi de limuzinle aynı yerde durmuştu ve biraz tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, cinayet için güzel bir ortam... esmer'i öldürttüğü için de burada ona silah doğrultulmasını sağlıyor. ama belki pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format atıyor ve istediği esmer'i oluşturuyor. belki de esmer'i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üzerine atıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda silah tamamen başka biri tarafından doğrultuluyor. - rüyada neden esmer’i limuzinde ve aynı kendi gibi görüyor? limuzinde aynı yolda, aynı yerde duruyor, aynı sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması gereken yerde o var diye. bu yüzden ona silah çektiriyor ama aynı zamanda kurtarıyor da. - rüyada coco'yu neden iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor? çünkü partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu. - rüyada club silencio'dan geldikten sonra mavi kutuyu açacakken neden betty birdenbire kayboluyor? kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yaptığı şeyi biliyor ve üstlenmek istemiyor. bunu gerçekte bir kere yaptı ama burda buna ortak olmak bile istemiyor. - toplantıdaki italyanların neden italyan olduğunu düşünüyor? birincisi, dik bakışları yüzünden partideki adamın mafya tipli olduğunu zaten düşünüyor. ikincisi, esmer, "casablanca'ya luigi ile hiç gitmedim" diye bir laf ediyor. luigi bir italyan ismi ve bu dik bakışlı adamla bir ilişki kuruyor, belki de onun ismi olduğu belli. gizemli kovboy’a dair yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir mesaj: rüyada kovboy, adam'la konuşurken diyor ki; “ukalalıkla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun.” aslında seyirciye mesaj çakıyor, filmi anlamaya çalışması için. ‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kere daha göreceksin. kötü yaparsan iki kere daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslında bir daha hiç görmüyor. ama seyirciye iki kere görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor. seyirci iki kere gördüğüne göre kötü mü yaptı seyirici işini? evet, sayılır... ve işte bomba; iki defa görünüyor ama biri rüya karakteri diğeri gerçek. eğer fark edersen, ilk göründüğünde (ağılda) rüya karakteri olan koyboy bir kere daha rüya karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslında o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, sadece partideki biri. bir başka bakış açısı da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kere göreceksin” dedikten sonra sadece 1 kere görünebilir, partide görünmesi rüyadan önce, bu sayılmaz böylece. yani önce parti, sonra kesher ile konuşma, son olarak uyandırma... kovboy'u burada biraz yönetmeni de simgeliyor. yönetmen seyirciye vereceği mesajı doğrudan kovboy'un ağzından veriyor. bir at arabası örneği veriyor; david'e soruyor "bir at arabasını kaç kişi kullanır?" diye. david bu basit soruya azıcık şaşırıp "e biir" gibi bir cevap veriyor. at arabası çok özel bir seçim. aslında at arabasını bir kişi de kullanabilir iki kişi de. at arabası, burada filmi, kullanan bir kişi ise yönetmeni simgeliyor. "eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle beraber bu arabayı kullanabilirsin" diyor adam'a (aslında bize). yani eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta hayal kurmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye. tetikçinin mavi anahtarı diane tetikçiyle anlaşma yaptıktan sonra tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlamsız gibi görünen bir diyalog. rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalıştıkları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir anlam veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü zaman gerçekte cinayetin sonrası, yani gerçekte küçük mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor. aslında tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken gerçekten merak etmişti. esmer'in çantasından çıkan anahtar için de aynı merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un cevabı ise club silencio'dan geldikten sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, yani kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek küçük mavi anahtar da aslında ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de birden ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslında…
16b
0
7 yıl
2022 Netflix Filmi Tinder Avcısı: Sağa Kaydırırken Hayatı Kayanlar
2022 Netflix Filmi Tinder Avcısı: Sağa Kaydırırken Hayatı Kayanlar
Netflix imzalı yeni belgesel-film The Tinder Swindler, yani bizdeki adıyla "Tinder Avcısı", 3 gün önce yani Şubat'ın ilk günlerinde Netflix'te yayınlandı. Günlerdir de Netflix'te bu filmi izlemeyi düşünen pek çok kişi Google'a girip "tinder avcısı konusu ne?", "tinder avcısı yorumları nasıl?" ve "tinder avcısı filmi gerçek mi?" gibi aramalar ile film hakkında bilgi almak istiyor. Filme Göz At ►  Ben de filmi bir çırpıda izleyip geldim ve bugün sizlere 2022 yapımı Netflix imzalı bu son günlerin en çok konuşulan Tinder Avcısı filmi hakkında bazı bilgiler vermek istedim. Size önce tinder avcısı filmi konusundan sonra da film hakkındaki yorumumdan bahsetmek istiyorum. E hadi! Öncelikle size Tinder Avcısı konusundan bahsedeyim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/274/12/2022-netflix-filmi-tinder-avcisi-saga-kaydirirken-hayati-kayanlar-780x439.png[/RESIM]2 saatlik bu belgesel film, bir eşleşme uygulaması olan Tinder üzerinden Simon Leviev isminde yakışıklı, genç ve ultra zengin bir adamla eşleşen farklı ülkelerdeki birçok kadını konu alıyor. Lüks arabalar, özel jetler ve ünlü oteller derken, kadınlar kendilerini beyaz atlı zengin bir prens ile yan yana özel jette bulunca haliyle fazlasıyla etkileniyorlar. Fakat bu 'rüya' gibi hayat, bir süre sonra tam tersine dönmeye başlıyor ve 2022 yapımı bu Netflix belgesel-film de bu konuyu bize etraflıca ve çarpıcı bir şekilde aktarıyor. Bu film, son günlerde izlediğim en çarpıcı şeydi...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/274/93/2022-netflix-filmi-tinder-avcisi-saga-kaydirirken-hayati-kayanlar-780x439.png[/RESIM]Netflix, artık yıllarca akılda kalıcı TAŞ gibi senaryoları olan yapımlar yerine bu tür güncel, hareketli ve interaktif yapımlara parayı basıyor. Yine Netflix imzalı "Don't F**k With Cats", "The Great Hack" ve "My Octopus Teacher" ismindeki belgesel filmler de beni gerçekten yakalamayı başarmıştı. Tinder Avcısı da onların arasına girmeyi başardı. Hem gerçek bir şeyler izliyoruz, hem de 'vay be neler dönüyormuş meğer..' diye söylenip şaşırıyoruz. Olayın başrolleri konuyu anlattıkça daha fazla sürükleniyoruz ve bir bakıyoruz bir oturuşta izleyip bitirmişiz bile.. İşte bu sürükleyicilik, beni kazanmayı başardı.  Bir gerilim filmi izliyormuş gibi gerildim![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/274/16/2022-netflix-filmi-tinder-avcisi-saga-kaydirirken-hayati-kayanlar-780x439.png[/RESIM]Filmin öyle bir sürükleyiciliği var ki, "işte şimdi bitti" dediğimiz an konu daha da büyüyor ve bizi şaşırtarak ilerlemeye devam ediyor. İzlediğim şeyin bir belgesel olduğunu bildiğim halde, tıpkı bir gerilim filmi izliyormuşcasına gerildim diyebilirim. Özet: Eğer bu sıralar Netflix'te izleyecek yeni ve iyi bir şeyler arıyorsanız Tinder Avcısı, mutlaka göz atın dediğim şeylerden biri. Biraz şaşırmak ve dünyada neler olup bittiğini görmek için bile izlenebilir... Üstelik bir de sürükleyici bir aksiyon filmi tadında, e daha ne olsun?   Şimdi gelelim akıllardaki ilk soruya; Tinder Avcısı gerçek mi?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/274/19/2022-netflix-filmi-tinder-avcisi-saga-kaydirirken-hayati-kayanlar-780x439.png[/RESIM]Tinder Avcısı yayınlanalı daha 3 gün olmasına rağmen pek çok kişi bu belgesel filmde izlediğimiz kişi ve olayların gerçek olmadığını, Netflix'in bunu müthiş bir balon haline getireceği ve bu sayede hem film ile ünlü olan gerçek kişilerin hem de Netflix'in çok iyi kazanacağını düşündüğünü dile getirdi. Bu düşünceye pek katılmasam da benim de aklıma takılan birkaç soruyu aşağıda yazıyorum; ● Simon Leviev, 2019'da İsrail'de 15 ay hapis cezasına çarptırılıyor fakat iyi halden 5 ay yatıp çıkıyor. Çıktıktan sonra da zengin, ultra lüks hayatına devam ediyor. Her yerde ifşa olmuşken, görülmemek için sakal bırakırken bu adam nasıl oluyor da birden zengin hayatına devam edebiliyor? ● Simon, bir Elmas şirketinin CEO'su olmadığına göre, kadınlardan birini bir çırpıda bu şirkette çalışan olarak gösterip ona nasıl kart çıkarabiliyor? ● Bir kadından aldığı 50 Bin $'ı diğer kadın ile harcıyorsa bu adam bunca Ferrari'yi, özel jeti nasıl karşılıyor? Tamam saatler sahte fakat araçlar? Başkasından 50-100 Bin $ alarak bu değirmen döner mi? Bu arada Simon'ın cezasının bu kadar az olmasının nedeni, yaptığının tam olarak dolandırıcılık sayılmaması. Yani kanun önünde hepsinden 'borç' almış gibi görünüyor. Karşıdakilerin sevgisini kazanıyor ve onlardan para istiyor. Bu dolandırıcılığa pek girmiyor ve bu yüzden birkaç ayda çıkıyor. Aslında 15 ay ceza yemesinin nedeni, kadınlara telefonda savurduğu 'Bedelini ödeyeceksin!' tehditleri. - - - - - • Tinder Avcısı Netflix'te var mı? Evet, 2022 yapımı bu belgesel-film Netflix'te izlenebilir. • Tinder Avcısı gerçek mi? Belgesel film, tamamen gerçek, yaşanmış olayları konu alıyor ve tüm süreci gerçek kişilerden dinliyoruz.  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
14b
2
3 yıl
Yazarıyla Beraber Birçok Kişiyi İntihara Sürüklediği İçin 70 Yıl Önce BBC Tarafından Yasaklanan Şarkı: Gloomy Sunday
Yazarıyla Beraber Birçok Kişiyi İntihara Sürüklediği İçin 70 Yıl Önce BBC Tarafından Yasaklanan Şarkı: Gloomy Sunday
Bugün size, keşfettiğim andan itibaren çok etkilendiğim ilginç bir olayı getirdim. Konumuz bir "şarkı"... Fakat bu şarkı bildiğiniz tüm şarkılardan farklı. Çünkü bu şarkının katil olduğuna inanılıyor!  Şarkı yazılıyor ve olaylar başlıyor...  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/13/81/yazariyla-beraber-bircok-kisiyi-intihara-surukledigi-icin-70-yil-once-bbc-tarafindan-yasaklanan-sarki-gloomy-sunday-780x439.jpeg[/RESIM] Her şey Macar asıllı besteci ve söz yazarı Rezso Seress ismindeki bir adamın bir Pazar günü bir şarkı yazmasıyla başlıyor. Yazdığı bu şarkıya "Szomoru Vasamap" yani "Kasvetli Pazar" adını veriyor.  Şarkı ilk kurbanını alıyor!  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/13/42/yazariyla-beraber-bircok-kisiyi-intihara-surukledigi-icin-70-yil-once-bbc-tarafindan-yasaklanan-sarki-gloomy-sunday-780x439.jpg[/RESIM]Şarkıyı ilk dinleyen Seress'in sevdiği kadın oluyor. Kadın, şarkıyı dinledikten sonra bir şişe zehir içerek intihar ediyor. Geriye ise sadece 2 kelimenin yazılı olduğu bir kağıt parçasını bırakıyor; "Gloomy Sunday"... İkinci intihar geliyor!  Budapeşte polisi, Joseph Keller ismindeki bir ayakkabı boyacısının sokak ortasında kafasına ateş ederek intihar etmesi ihbarı ile olay yerine gidiyor ve yerde kağıda yazılmış 2 kelimeyi buluyor; "Gloomy Sunday"... İntiharlar gelmeye devam ediyor!  Şarkı Avrupa'da da yayılınca gençler tarafından hikayesi kulaktan kulağa yayılmaya başlıyor. Bir dans kulübünden çıkan genç bir kadın, bir silah ile kendini öldürerek geride şarkının adının yazılı olduğu bir not bırakıyor. Bu olayların üzerine Budapeşte emniyeti şarkının çalınması yasaklıyor!  Şarkı dünyaya yayılıyor!  Berlin'de bir esnaf, dükkanının içinde kendini asıyor ve geride şarkının adını bırakıyor. New York'taki bir yazar, evinin içinde tüpü açarak kendini gaz ile zehirliyor ve ölmek üzereyken kağıda "Gloomy Sunday" yazdığı anlaşılıyor. 17 yaşındaki bir kız odasında intihar ediyor ve not defterinde "Macar İntihar Şarkısı" yazılı olduğu bir sayfa bulunuyor.  Roma'daki bir köprü üzerinde bu şarkıyı söyleyen bir dilenciyi fark eden bir genç, tüm parasını dilenciye verip kendini birden sulara bırakıyor ve ölüyor! BBC, şarkının dinlenilmesinin yasak olduğunu ilan ediyor!   [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/13/40/yazariyla-beraber-bircok-kisiyi-intihara-surukledigi-icin-70-yil-once-bbc-tarafindan-yasaklanan-sarki-gloomy-sunday-780x439.jpg[/RESIM] Ölümlerden sonra BBC, tüm İngiltere'de şarkıyı yasaklıyor!  Yazarın ölümü...  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/13/60/yazariyla-beraber-bircok-kisiyi-intihara-surukledigi-icin-70-yil-once-bbc-tarafindan-yasaklanan-sarki-gloomy-sunday-780x439.jpg[/RESIM] Seress, düştüğü Nazi kampından kurtuluyor bunun üzerine psikolojisi bozulunca bir çatıdan atlıyor fakat ölmüyor. Sonra da kaldırıldığı hastanede, 1968 yılında kendini boğarak ölüyor. Öldüğü gün ise "Pazar" olarak kayıtlara geçiyor. Şarkının sözlerinde ise "Pazar günü yapılacak olan cenazeme gel..." şeklinde bulunan bir kısım herkesi ürpertiyor. İşte o şarkı!  [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=9dZj7YW5oFQ[/VIDEO]
14b
1
7 yıl
Müthiş! Her Ne Yapıyorsanız Bırakıp Bu Filmi İzleyin: "The Platform"
Müthiş! Her Ne Yapıyorsanız Bırakıp Bu Filmi İzleyin: "The Platform"
● 100 BİN Görüntülenme İçin Teşekkürler!  2 yılı aşkın bir süredir burada sizlere modunuza göre seçebileceğiniz film tavsiyeleri veriyorum ve söylemekten bıkmadığım bir şey var; "İspanyol sineması muhteşem!"... Çok uzun bir zamandır düzenli olarak film izliyorum ve şu ana kadar beni yakalayan, aklımda yer eden ve senaryosu ile hayran bırakan filmlerin %70'i de İspanyol sineması imzalı. İşte bugün de sizlere nefis bir İspanyol filmi ile geldim; "The Platform"... Eğer "The Platform izle" gibi bir arama sonucu yolunuz buraya düştüyse üzülerek söylemek istiyorum ki buradan eliniz boş döneceksiniz. Fakat "Nedir bu The Platform filminin konusu?", "İzlenir mi?" gibi sorularınız varsa, tam da doğru yerdesiniz! Filme Git ► Hadi gelin şimdi önce sizlere The Platform filmini neden izlemeniz gerektiğini SPOİLER'sız bir şekilde anlatayım ve hemen ardından da izleyenler için filmin küçük bir analizini yapayım. Hadi! Öncelikle nedir bu Netflix imzalı "The Platform" filminin konusu?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/174/32/muthis-her-ne-yapiyorsaniz-birakip-bu-filmi-izleyin-the-platform-780x439.jpg[/RESIM]Film, dikey bir şekilde tasarlanan bir hapishaneyi konu alıyor. Yüzlerce kattan oluşan bu hapishanedeki hücrelerin her birinde ise 2 kişi bulunuyor. Ortalarında koca bir delik olan bu odalardan her gün düzenli olarak üzerinde leziz yiyecek ve içeçeceklerin olduğu bir platform geçiyor. Fakat burada dikkat edilmesi gereken nokta şu; Yemeklerin olduğu platform, en yukarıdan en aşağıya iniyor. E bu da en yukarıdakilerin ziyafet çekmesine, en aşağıdakilerin ise açlık ile mücadele etmesine yol açıyor. İşte film bize, bu durumu, bu sistemin içine yeni düşen bir adamın gözünden gösteriyor.  Beyin Yakan Film Tavsiyeleri İçin Tıkla! ► Neden izlenmeli?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/174/52/muthis-her-ne-yapiyorsaniz-birakip-bu-filmi-izleyin-the-platform-780x439.png[/RESIM]Film, sizlere burada uzun zaman önce tavsiye ettiğim Snowpiercer filmi ile benzer bir konuyu işliyor. Ayrıca film, dünyadaki zengin, orta ve fakir kesimin yaşadıklarını anlatıyor. Film, baştan sona büyük bir mesaj barındırıyor ve dik bir hapishane üzerinden bunun eleştirisini yapıyor. Eğer hem iyi bir bilim kurgu filmi izlemek, hem biraz gerilmek, hem de İspanyol sinemasının o başarılı atmosferine dalmak istiyorsanız bu filmi mutlaka ama mutlaka izleyin derim.  Bundan sonrası SPOİLER içeriyor, filmi izledikten sonra mutlaka bakın...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/174/91/muthis-her-ne-yapiyorsaniz-birakip-bu-filmi-izleyin-the-platform-780x439.png[/RESIM] Filmi izlediniz ve buradasınız. Peki sizce film ne anlatıyor? Gelin size "The Platform" filminin bir analizini yapayım; "İlahi Bir Sistem"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/174/7/muthis-her-ne-yapiyorsaniz-birakip-bu-filmi-izleyin-the-platform-780x439.jpg[/RESIM]Bu film 2 farklı şekilde ele alınmalı. İlahi ve Dünyamız olarak. Ben size iki analizimi de sunacağım.  Öncelikle filmdeki dikey hapishaneyi ilahi bir sistem olarak düşünebiliriz. En üstte gördüğümüz aşçı, aslında yaratıcıyı temsil ediyor. Açık renkli kıyafetleri ve binbir titizlikle sofrayı hazırlayan hizmetkarları ise melekler. Yemekler çok iyi bir şekilde hazırlanıyor ve kullara sunuluyor. Kulların paylaşmayı bilmesi isteniyor, buna teşvik ediliyor fakat onlar açgözlülükleri nedeniyle kendilerinden alttaki insanları asla düşünmüyorlar. Halbuki kısa bir süre sonra onların da alt katlara düşme ihtimalleri var fakat bunu görmezden geliyorlar. Aşçının, içinde saç bulduğu için hizmetkarlarını azarladığı tatlıyı hatırlıyor musunuz? İşte o tatlı bir kutsal kitabı temsil ediyor. Adamlarımızın hücrelerin birinde rast geldiği bilge kişi de peygamber olarak nitelendiriliyor. Peygamber, Mesih ve yardımcısına, yukarıdan gönderilen tatlının bir mesaj olduğunu ve bunu insanlara diyalog yoluyla anlatmaları gerektiğini söylüyor. Adamımızla aynı odadaki köpekli kadın ise, cennetten düşen bir meleği tasvir ediyor. Filmi bu tema ile düşünürseniz, tüm parçaların yerlerine oturduğunu göreceksiniz.  Mutlaka İzlemeniz Gereken Nefis Tavsiyeler! ► Filmin bir de günümüz dünyasını konu alan bir analizi var, toplanın...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/174/27/muthis-her-ne-yapiyorsaniz-birakip-bu-filmi-izleyin-the-platform-780x439.jpg[/RESIM]Film, dünya düzenine karşı onlarca mesaj barınırıyor. En yukarıda yemeği hazırlayan aşçı ve yardımcıları devletler olarak tasvir edilmiş. Devletler, en iyi en leziz yiyecekleri hazırlayıp halkına sunuyor, fakat zenginler tarafından bu yiyeceğin %80'i silip süpürülüyor. Kendilerinden alttaki kesimi hiç düşünmeyen zenginler, birden kendilerinin de alt kesime düşeceğini bildikleri halde anın tadını çıkarmayı tercih ediyorlar. Bıçaklı amcamızın alt kattakilerin yiyeceğine idrarını yapması gibi yoksulluktan zenginliğe yükselen biri hemen kendinden alttaki kesimi ezmeye başlıyor. Bu da günümüz dünyası ile çok tanıdık. En alttakilere sıyırılmış tabaklardan başka bir şey kalmıyor. Bu sistem hiç son bulmuyor, çünkü en alt kattaki kişiler, zengin olduklarında asla en alttakileri düşünmüyorlar. Ha bu arada en alt kattaki küçük çocuk nasıl hayatta kaldı? diye düşünüyorsanız da, annesi ona her gün yemek indirebilmek için insanları öldürmek zorunda kalıyordu. Bu da tüm kargaşanın içinde, bir anenin çocuğunun karnını doyurabilmek için günümüz dünyasında verdiği amansız mücadeleyi gösteriyor. NOT: İşte 1 buçuk saatlik bu nefis film, yukarıdakiler gibi pek çok derin anlamı barındırıyor. İspanyol sineması ve Netflix, gerçekten müthiş bir filme imza atmış diyebilirim. Daha da anlatırım fakat biliyorum çok uzun yazı hem beyninizi hem de gözlerinizi yoruyor. O yüzden siz filmi izleyip şu an bu cümlelerimi okuyan değerli kişileri, filme yorum yapmak için buraya tıklamaya davet etmek istiyorum. İyi ya da kötü düşüncelerinizi yazın ki, sizden sonra filme göz atacak kişilere fikir vermiş olun.   ●Bu arada aşağıdaki butona tıklayarak da modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
148b
2
5 yıl
Senaryosunu Atatürk'ün Yazdığı Film: "Ben Bir İnkılap Çocuğuyum"
Senaryosunu Atatürk'ün Yazdığı Film: "Ben Bir İnkılap Çocuğuyum"
"Dünya sahnesinden tarihin en dikkat çekici adamlarından biri geçti..." diye yazmıştı ölümünün ardından Amerikan "Chicago Tribune" gazetesi... İşte bugün burada o adamın, yani modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, sinemaya olan ilgisini ve bizzat senaryosunu yazdığı "Ben Bir İnkılap Çocuğuyum" filmini sizlere anlatacağım. Evet birçoğunuz gibi bunu ilk duyduğumda ben de fazlasıyla heyecanlanmış ve inanamamıştım fakat kaynaklar gösteriyor ki bu doğru. Ata'mız, Türk gençlerine aydınlık bir gelecek yolunda kılavuz olabilmesi için bir film senaryosu yazmış. Gelin şimdi detaylara birlikte bakalım.  "Öyle bir zaman gelecek ki, Amerika'nın keşfi, barut ve matbaa gibi gelişmeler, Sinema ve Radyo'nun yanında bir oyuncak gibi kalacaktır"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/21/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Evet, bu aydınlık dolu, ileri görüşlülük fışkıran cümleler, bizzat Mustafa Kemal Atatürk'e ait. Sağlığında pek çok sanat dalına önem veren ve verilmesini de söyleyen Atatürk, sinema için şu cümleleri söylüyor; "Sinema, gelecekteki dünyanın bir dönüm noktasıdır. Şimdi bize basit gibi gelen eğlence olan radyo ve sinema, bir çeyrek asra kalmadan yeryüzünün çehresini tamamen değiştirecektir. Japonya’daki kadın Amerika’daki birine benzemeye çalışacak, Afrika'daki biri de bir Eskimo’nun ne dediğini anlayacaktır. Tek ve birleşik bir dünyayı hazırlamak bakımından sinema ve radyonun keşfi yanında tarihte devirler açan matbaa, barut ve Amerika’nın keşfi gibi olaylar oyuncak nisbetinde kalacaktır"... İşte "Sinema" hakkında böyle düşünen Atatürk, dönemin en ünlü sinemacısı Münir Hayri Egeli ile el ele veriyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/73/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Sinemanın müthiş bir keşif olduğunu düşünen Atatürk, dönemin en ünlü sinemacılarından olan "Münir Hayri Egeli"den gelen film teklifini heyecanla kabul ediyor ve müthiş bir filmin senaryosunu yazmaya başlıyorlar.  Egeli, 1954’te yazdığı “Atatürk’ten Bilinmeyen Hatıralar” kitabında bu konudan şöyle bahsediyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/30/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Egeli, yazdığı kitabında; "Senaryoyu sundum. 'İnkılabı gelecek nesillere götürecek kıvılcım öğretmenlerden fırlayacaktır, bu nedenle ana karakter Tarık'ın bir öğretmen olması daha uygundur. Ona göre düzeltmeli...' dedi..." şeklinde bahsediyor bu konudan ve devam ediyor; 'Bilmem başka neler koymalıyız?' diye sordu, 'Bir filmde kadın ve aşk unsuru da aranır ama bilmem nasıl emrederdiniz?' diye cevap verdim. Bunun üzerine; "Benim de başımdan aşk hikayeleri geçti" şeklinde yanıt verdi..." diyor. Senaryo tam 137 sayfa oluyor ve filmin hazırlıkları hızlanıyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/40/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Filmin senaryosu 2 kez bizzat Atatürk tarafından düzenlenip , üzerinde "Bay Münir Hayri’ye gönderilecek" notuyla gönderiliyor. Bu gel gitler sonucu senaryo 137 sayfaya ulaşıyor ve film için hazırlıklar yapılmaya başlanıyor.  Fakat Atatürk'ün sağlığı el vermiyor ve bu senaryo, filme dönüştürülemiyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/55/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Hayri Egeli ve Atatürk arasında hazırlanan bu senaryo hem Atatürk'ün sağlığının kötüleşmesi hem de film ekibinde bulunan genel sekreter "Recep Peker"in ortaya attığı olumsuz fikirler nedeniyle bir türlü filme dönüşemiyor.  Senaryo şu an Ankara’da Milli Kütüphane'de tutuluyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/91/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Bu, Türk gençlerine aydınlığa ulaşma yolunu gösterecek olan eser maalesef filme dönüştürülemiyor ve şu an Ankara'da, Milli Kütüphane'de kilit altında tutuluyor. Tam 72 yıl sonra, ünlü "Sarı Zeybek" adlı kısa belgeseli ortaya çıkaran ekip bu senaryoyu filmleştirmek istiyor, çok iyi de bir bütçe toplanıyor, fakat maalesef bu atak da sonuca bağlanamadan kaybolup gidiyor ve "Ben Bir İnkılap Çocuğuyum" filmi, rafa kaldırılıp tekrar unutuluyor. Kim bilir, belki bir gün şartlar olgunlaşır da bu senaryo çok kaliteli bir yapıma dönüştürülür, kim bilir. Tıkla, Moduna Göre Film Önerisi Seç! ►
10b
0
5 yıl
2020 Filmleri Mini Liste! "Ne İzlesem?" Diyenler İçin 5 İyi Güncel Tavsiye!
2020 Filmleri Mini Liste! "Ne İzlesem?" Diyenler İçin 5 İyi Güncel Tavsiye!
Her ne kadar Koronavirüs Salgını nedeniyle çoğu 2020 filmi vizyona giremiyor olsa da, Temmuz'a kadar pek çok başarılı 2020 filmleri izledim. Bugün de tam olarak burada sizlere izlediğim 2020 filmleri arasından en beğendiğim 5 tanesini tavsiye etmek istedim.  Kıyıda Köşede Kalmış 19 İyi Tavsiye İçin Tıkla! ► Birazdan göreceğiniz 2020 filmi önerilerinin her biri de sizler için birçok film arasından seçtiğim tavsiyeler olacak. Eğer güncel ve iyi bir şeyler izlemek istiyorsanız bu mini liste size de ilaç gibi gelebilir... Hadi o zaman gelin o sizlere tavsiye edeceğim 2020 filmleri nelermiş birlikte görelim!  1. Güncel 2020 filmi tavsiyeleri listemin ilk sırasında büyük bir keyifle izlediğim "Just Mercy" bulunuyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/198/69/2020-filmleri-mini-liste-ne-izlesem-diyenler-icin-5-iyi-guncel-tavsiye-780x439.png[/RESIM]"Kaan bu filmin konusu ne? Senin, izleyenlerin yorumu ve IMDb puanı nasıl?" diyenler hemen aşağıdaki butona tıklayabilir.  Filme Git ►  2. Bir diğer 2020 filmi önerim ise "Extraction"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/198/85/2020-filmleri-mini-liste-ne-izlesem-diyenler-icin-5-iyi-guncel-tavsiye-780x439.png[/RESIM]Netflix imzalı bu aksiyon filmi, 2020'nin ilk yarısında Netflix'ten çıkan diğer filmler arasında sevdiklerimden biri olmayı başardı. Tek plan aksiyon sahneleri oldukça başarılı. Her ne kadar senaryo biraz düşük kalsa da aksiyon sahnelerin özenle çekilmiş olması filmi bu listede size tavsiye etmemi sağladı. Henüz izlemediyseniz bir akşamınızı ayırın derim.  Filme Git ►  3. "The Banker"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/198/59/2020-filmleri-mini-liste-ne-izlesem-diyenler-icin-5-iyi-guncel-tavsiye-780x439.png[/RESIM]Bu film ise, bu listedeki diğer filmlere nazaran daha dingin, daha uzun ve daha gerçek bir hikayeyi konu alıyor. Yani eğer hareketli bir şeyler izleme modundaysanız bu filmi sonraya saklayın derim. Fakat mutlaka bir ara bir şans verin...  Filme Git ►  4. "The Vast of Night"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/198/52/2020-filmleri-mini-liste-ne-izlesem-diyenler-icin-5-iyi-guncel-tavsiye-780x439.png[/RESIM]2020'nin ilk yarısında beni en çok etkilemeyi başaran film bu oldu. İzleyenler %50-%50 olarak ikiye bölündü ve bir taraf bu filmi hiç sevmezken diğer taraf filmi acayip derecede başarılı buldu. İşte ben de bu 2. dilimdeyim... Filmin atmosferi o kadar başarılı ki, sadece kulaklığı takın ve karanlık bir ortamda, bir akşam kendinizi bu filme bırakın. Çok farklı bir gizem-bilim kurgu filmi izleyeceksiniz, benden söylemesi... Filme Git ►  5. Ve bu mini listemizin son filmi ise, henüz bugün izleyip tavsiye ettiğim Netflix yapımı "Balle Perdue" filmi oluyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/198/90/2020-filmleri-mini-liste-ne-izlesem-diyenler-icin-5-iyi-guncel-tavsiye-780x439.png[/RESIM]Ve listemizin son filmi ise; Bugün Netflix'te izlediğim bu Fransız yapımı suç-aksiyon filmi. Film benim beklentimin üzerinde çıkmayı başardı, şöyle 1 buçuk saatiniz varsa ve hareketli bir şeyler izlemek istiyorsanız 2020 yapımı bu filme mutlaka bir şans verin derim. Umarım bende olduğu gibi, sizin de beklentinizin üzerinde çıkar. Bu arada bu içeriğin kırmızı arabalı kapağındaki kare de bu filmden. Filme Git ►  - - - - - - - -  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
14b
0
5 yıl

kaanintavsiyesi.com
Samimi Film Tavsiye Platformu
Hayat, kötü filmler izlemek
için çok kısa.