Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

20 Eylül 2019
13b
1 Yorum
Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Sizlere daha önceleri burada "Instagram Kullanmayan Yabancı Ünlüler" konulu bir içerik hazırlamıştım. Ona da hemen buraya tıklayarak göz atabilirsiniz. Bugün ise ülkemizdeki ünlü oyuncuların Instagram hesaplarında kaç takipçileri olduğuna şöyle bir bakayım dedim ve sonuçlar beni oldukça şaşırttı. Günümüzde Instagram, para kazanma konusu ile direkt olarak bağlantılı. Artık birçok ajans, dizi veya filmi için seçeceği oyuncusunun sosyal medyada ne kadar aktif olup olmadığına bakıyor. Instagram'da 200 bin takipçi üzerinde olan hesaplar, aldıkları reklamlar ile geçimlerini sağlayabiliyorlar. Varın milyonlara ulaşan ünlülerin sadece Instagram'dan elde ettikleri kazancı siz düşünün...

Hadi gelin şimdi ünlü Türk oyuncuların Instagram'daki takipçi sayıları nelermiş, en düşükten başlayarak birlikte görelim!

(Bu verilerin tamamı 20.09.2019 tarihine göre hazırlanmıştır, takipçi sayıları yükselmiş olabilir)

Listemdeki en düşük takipçisi olan ünlü oyuncumuz 408 bin takipçi ile "Yılmaz Erdoğan" oluyor

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Halit Ergenç - 730 Bin

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Farah Zeynep Abdullah - 877 Bin

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Ozan Güven - 1 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Mert Fırat - 1 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

İrem Sak - 1,4 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Ahmet Kural - 1,4 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Ata Demirer - 1,4 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Karlı Fırtınalı Kış Filmi Tavsiyeleri İçin Tıklayın ►

Gökçe Bahadır - 1,5 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Engin Altan Düzyatan - 1,8 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Tolgahan Sayışman - 1,8 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Nurgül Yeşilçay - 2,2 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Buğra Gülsoy - 2,2 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Leyla Lydia Tuğutlu - 2,2 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Kıvanç Tatlıtuğ - 2,8 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Murat Yıldırım - 2,8 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Serkan Çayoğlu - 3,3 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Tuba Büyüküstün - 3,5 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Burcunuza Göre Film Tavsiyesi İçin Tıklayın ►

Beren Saat - 4,1 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Çağatay Ulusoy - 4,1 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Cem Yılmaz - 4,4 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Hazal Kaya - 4,5 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Ezgi Mola - 4,6 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Aras Bulut İynemli - 5,1 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

En İyi Netflix Bilim Kurgu Filmi Tavsiyeleri İçin Tıklayın ►

Neslihan Atagül - 8 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Serenay Sarıkaya - 8,4 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Fahriye Evcen - 8,8 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Hande Erçel - 10,8 Milyon

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Ve zirvede 13,4 Milyon takipçisi ile Burak Özçivit yer alıyor

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Bu arada modunuza göre film tavsiyesi seçmek için de hemen aşağıdaki butona tıklayabilirsiniz!

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

Modunu Seç ►

Düşükten Yükseğe: Ünlü Türk Oyuncularımızın Instagram'daki Takipçi Sayıları Ne Kadar?

listesine yorum yap!
Aslı B.
Aslı B.
20 Şubat 2024
Usta Yorumcu
Bıraksınlar bu işleri. Hep kadın olanların takipçileri çok her yerini açıp sergileyip paylaşım yaparsa tabi çok olur. Et görmekten midem bulanıyor artık. Takipçileri batsın bunların.
instagramda en çok takipçisi olan türk ünlüler 2019instagramda en çok takipçisi olan türk ünlülertürk ünlülerin takipçi sayılarıünlülerin takipçi sayılarıtürk ünlülerin instagram hesapları
EN AKTİF ÜYELER
Konusu Gerçek! Netflix'in Yeni Mini Dizisi "The Serpent" İzlenir mi?
Konusu Gerçek! Netflix'in Yeni Mini Dizisi "The Serpent" İzlenir mi?
Netflix'te yayınlanmasını çok beklediğim yapımlar var. İşte The Serpent dizisi de bunlardan biriydi. BBC yapımı olan fakat Netflix'te de sadece birkaç gün önce yayınlanan bu diziyi hemen bir koşu izleyip, bitirip geldim ve "the serpent konusu ne?", "the serpent dizisi yorumları nasıl?" gibi soruları olan sizler için kısaca bu diziden bahsetmek istiyorum. İyi Dizi Tavsiyeleri İçin Tıkla! ►  Hadi gelin şimdi içinde hepimizin tanıdığı bir Türk oyuncunun da yer aldığı The Serpent dizisi neyi konu alıyor? Oyuncu kadrosu nasıl? ve en önemlisi de bu dizi izlenir mi? onlara birlikte bakalım. Yorumuma geçmeden önce "Kaan bu dizinin konusu ne?" diyenler için kısaca bahsedeyim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/244/74/konusu-gercek-netflix-in-yeni-mini-dizisi-the-serpent-izlenir-mi-780x439.png[/RESIM]Dizi gerçek kişi ve olayları işliyor. 1970'li yıllarda Güneydoğu Asya'da, Batı'dan gelen genç turistlerin peşine düşen seri katil Charles Sobhraj'ı konu alıyor. Dizi, bu suçlunun ortaya çıkış sürecini, yaptıklarını ve sonrasında yaşananları işliyor. Yani tamamen bir zamanlar yaşanmış olan gerçek olayları izliyoruz dizimizde.  Bu dizi izlenir... Neden mi? Anlatayım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/244/40/konusu-gercek-netflix-in-yeni-mini-dizisi-the-serpent-izlenir-mi-780x439.png[/RESIM]Öncelikle dekoruyla, saçıyla, makyajıyla, arabasıyla, eşyasıyla, havasıyla bir 'dönem dizisi' yapmak gerçekten yürek ister. Fakat bu dizi bir dönem dizisini de geçip gerçekten tam olarak o dönemin dizisi olmuş. Dizi, merdiveninden aynasına, sandalyesinden radyosuna kadar o kadar ince düşünülerek dönemine göre hazırlanmış ki gerçekten ayakta alkışladım. Sadece dizinin zaman kurgusu biraz farklı işliyor fakat olayı çözünce o bile izleyene büyük haz vermeye başlıyor. Dizi, peşinden sürüklemeyi başarıyor. Kadroda bir de Türk var: İlker Kaleli![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/244/19/konusu-gercek-netflix-in-yeni-mini-dizisi-the-serpent-izlenir-mi-780x439.png[/RESIM]Diziyi izlemeye başlayınca bir Türk pasaportu gözünüze çarpacak, heh işte onun sahibi, hepimizin tanıdığı bildiği Türk oyuncu İlker Kaleli ve kendisinin de bu dizide bir rolü var. Kaleli'nin bu dizide yer alacağı 2019 yılında duyurulmuştu fakat sonra pek ses çıkmayınca unutulmuştu. Şimdi bu diziyi izleyen herkes eminim "the serpent ilker kaleli" şeklinde bir arama yapacak ve bilgiyi doğrulamaya çalışacak... Evet Kaleli de dizide, hem de biraz hippi... Başrolümüzü de yer yer Nusret'e benzettim...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/244/25/konusu-gercek-netflix-in-yeni-mini-dizisi-the-serpent-izlenir-mi-780x439.png[/RESIM]Umarım bu benzetmeyi yapan tek kişi ben olmam... Başrolümüz Tahar Rahim, bende fazlasıyla Nusret havası bıraktı diyebilirim. ÖZET: Dizi beni sonuna kadar peşinden sürüklemeyi başardı. Oyuncu kadrosu gayet iyi. Hikaye zaten çarpıcı ve bir o kadar da gerçek. Dizisi olmasa, çoğu kişi bu yaşananların gerçek olduğunu düşünmezdi... İşin özü; eğer zamanınız varsa bu dizi tavsiyemdir, kaçırmayın.  ---------- • Dizi bölüm süreleri nasıl? Dizi, her biri ortalama 1 saat uzunluğundaki 8 bölümden oluşuyor. • Dizi Netflix'te var mı? Evet, dizi Netflix'te izlenebilir.  • The Serpent dizisi oyuncuları kimler? Dizinin oyuncu kadrosunda Tahar Rahim, Jenna Coleman, Amesh Edireweera, Elli Bamber ve Billy Howle yer alıyor. ---------- [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
24b
0
4 yıl
50 m2: Çok Kötü Başlayıp Usul Usul Toparlayan Yeni Netflix Dizisi!
50 m2: Çok Kötü Başlayıp Usul Usul Toparlayan Yeni Netflix Dizisi!
Bugün Netflix'te yayınlanan 50 Metrekare veya kısaltmasıyla 50 m2 dizisi, 2020 yılında Netflix'in paylaştığı "2021'de izleyecekleriniz" bülteninde radarıma takılmıştı. Dizi bugün Netflix'te yayına girdi ve hemen koşup 1. sezonunu da bir çırpıda bitirdim. Biliyorsunuz yıllardır burada size tavsiye ettiğim için izlediğim tüm film ve dizileri kötü bulsam bile sonuna kadar izliyorum ki tamamen objektif bir şekilde yorumlayabileyim. Dizi Tavsiyeleri İçin Tıkla! ►  50 metrekare de bir çıpıda izlediğim dizilerden oldu benim için. Fakat bu iyi bir haber mi, yoksa kötü mü, onu aşağıda birazdan konuşacağız. Eğer 50 metrekare konusu veya 50 m2 dizisi yorum gibi aramalar sonucu yolunuz buraya düştüyse hiç kıpırdamayın çünkü doğru yerdesiniz... Hadi gelin şimdi size bu yeni Netflix dizisinden biraz bahsedeyim. Öncelikle yorumlarıma geçmeden önce "Kaan nedir bu 50 m2 dizisinin konusu? Bize bi özetlesene" diyenler için;[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/236/27/50-m2-cok-kotu-baslayip-usul-usul-toparlayan-yeni-netflix-dizisi-780x439.png[/RESIM]Dizi, 'Gölge' ismindeki işinin ehli bir tetikçinin kendi kimliğini bulmasını konu alıyor. Bazı gerçeklerin su yüzüne çıkmasıyla namlular birden adamımıza dönüyor ve o da kendini birden tüm bu hengamenin ortasından kurtarıp, soluğu bir kenar mahallede alıyor. İşte dizimizde de bir tetikçinin, tertemiz mahalle insanları arasında kendi karakterini şekillendirmesini izliyoruz. Peki 50 m2 olmuş mu? İzlenir mi?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/236/21/50-m2-cok-kotu-baslayip-usul-usul-toparlayan-yeni-netflix-dizisi-780x439.png[/RESIM]Biliyorsunuz yıllardır burada kötüye kötü, iyiye de iyi diyorum. Ve söyleyebilirim ki bu dizinin ilk bölümünün ilk yarısı o kadar kötüydü ki, hemen YouTube kanalımızda bir "50 m2 eleştirisi" yayınlamak istedim. Klişe sahneler, gerçekçi desen gerçekçi değil, komik desen komik değil, saçma sapan bir yarım saat geçirdim ve acayip kötü diyaloglara şahit oldum. Fakat sonra bir şey oldu ve şu an gecenin bir yarısında size bu cümleleri yazmaya karar verdim. Dizi kendini toparladı. Yıllardır film/dizi izliyorum, tavsiye ediyor ve inceliyorum ama bu çok nadir rastladığım bir durum. Dizi kendini ilk bölümden sonra toparlıyor bunda da en büyük pay şüphesiz Cengiz Bozkurt oyunculuğu. Bu adamın öyle bir enerjisi var ki, kıvamı tutmayan hamuru anında adam edebiliyor. Cengiz Bozkurt girmeden önce gerçekçi bir suç dizisine benzetemiyorsunuz diziyi, fakat o girdikten sonra "E zaten bu öyle bir dizi değilmiş ki" hissine kapılıyorsunuz ve olaylar birden içinde eğlenceli sahnelerin olduğu bir mahalle dizisine dönüşüyor. İşte ben de o dönüşü sevdim diyebilirim.  Yazan Burak Aksak, yöneten Selçuk Aydemir...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/236/59/50-m2-cok-kotu-baslayip-usul-usul-toparlayan-yeni-netflix-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bir "Leyla ile Mecnun" fanı değilim fakat Burak Aksak imzalı "Bana Masal Anlatma"yı sevmiştim. Selçuk Aydemir'in ise Kardeş Payı ve İşler Güçler yapımlarını çok keyifle izlemiştim hala da izlerim. İşte 50 m2 isimli bu dizimiz de bu kalemlerden çıkan bir yapım. Fakat ilk bölümde bu tadı alamıyoruz. Alamadığımız için de bol klişeli bir suç dizisi diye izliyoruz fakat hemen kapatmak istiyoruz. Sonrasında Cengiz Bozkurt dahil oluyor ve işte o zaman işin asıl rengi ortaya çıkmış oluyor.  NOT: Biliyorum bazılarınız yukarıyı hiç okumadan direkt sona yazdığım bu notlara göz atıyor ama olsun... Özetleyecek olursak; Dizi aşırı kötü başlıyor, bunun nedenini de yukarıda dile getirdim. Fakat kötü gitmiyor, durumu toparlıyor ve ne olduğuna karar verip yoluna öyle devam ediyor. Göze çok batan kötü oyunculuk görmedim. Karakterler de boş değil. Zaman zaman her birinin kendi hikayesine dahil olabiliyoruz kısa kısa... Eğer izleyecek bir şeyler arıyorsanız ilk bölüm harici, bu dizi izlenebilir.  ---------- • 50 m2 dizisi Netflix'te var mı? Evet dizi Netflix'te izlenebilir.  • 50 metrekare oyuncuları kimler? Kadroda Cengiz Bozkurt, Engin Öztürk, Aybüke Pusat, Tolga Tekin, ve Kürşat Alnıaçık gibi isimler yer alıyor. • Dizi kaç bölüm? Bölüm süreleri nasıl? Dizinin yayınlanan ilk sezonu 8 bölümden oluşuyor. Bölümler ise 40-50 dakika uzunluğunda.  ---------- [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
18b
1
4 yıl
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
Selam! Şu an burada bunları okuduğunuza göre muhtemelen siz de Mulholland Drive'ı izleyip bir şey anlamayanlar kervanındansınız... Bildim değil mi? O zaman yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun.  Aşağıdaki analizi Ekşi Sözlük'te "sinirliyim" isimli bir yazar girmiş fakat o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben yine de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir ya da aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/67/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]   ♦ Adım adım rüyaya doğru aslında filmin %80'den fazlası diane'ın rüyasından ibaret. rüya olduğu için tuhaflıklar ve zor anlaşılan yerler var ama genel olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması. çok az da olsa flashback, hayal ve hallisünasyon da var. geri kalan %20'ye yakın kısım gerçek ve bunun da çoğu şimdiki zaman veya yakın geçmiş. diane (sarışın) (filmde gerçek hayattaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci oluyor; bunu hollywood'a girmek için bir basamak olarak kullanıyor. istediği şey bir yıldız olmak, yıldız ve iyi bir aktris. ruth teyze denen kişi ölmüş aslında, mirasını diane'e bırakıyor. diane'ın yanında olan (havaalanında) iki yaşlı kişi aslında gerçekte olmayan karakterler; bunlar sadece rüya ve hallisünasyonda var. bu iki ihtiyar muhtemelen onun iyi yanını temsil ediyor. kara yüzlü yaratık ise onun en kötü ve çirkin yanını. neyse, diane bazı filmlerde roller alarak ilerliyor. bob brooker isimli bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmde başrolü almak istiyor ama yine o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan ilişki yaşamaya başlıyor. camilla aslında kaltağın teki. kötü karakter. çıkarcı, hırslı, acımasız, biseksüel... rolü kapıyor ama diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla aynı evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev). [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/77/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]sevişip koklaşıyorlar sürekli ama camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor ara sıra. diane anlamazdan geliyor. camilla hırslı olduğu için işinde ilerliyor. adam kesher isimli yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam'ı tavlayamadığı için içten içe üzgün ve camilla'yı yavaş yavaş adam'a kaptırdığını düşünüyor. adam'ı tavlayamasa da aynı yapımda daha küçük bir rolde oynuyor camilla ile beraber. bir gün camilla ve diane evdeyken kanepede sevişmeye başlıyorlar ama sadece başlıyorlar. diane çok hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonra, “bunu artık yapmamalıyız” diyor. biraz zalimce bir ifadeyle tabi. sanki onu incitmek istermiş gibi. diane “bir daha bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor ama camilla sertleşip “yapma” diyor. diane, “onun için değil mi?” diyor ve artık lezzoların aşkı tek taraflı olarak sona eriyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu ilan etmek için. camilla, diane'e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane'i alması için ve diane'e telefon ediyor "gelecek misin, araba seni bekliyor" diye... diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor. diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğu için korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. şoför arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni ama o sırada camilla kestirme yoldan gelerek diane'i alıyor. adam kesher da aslında çok duyarlı bir adam değil. biraz ‘piç’. annesi coco... diane ile coco orada tanışıyor. bahçede bir şeyler içtikten sonra coco yemeğe geçmeleri gerektiğini söylüyor ve az sonra diane'in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak üzere içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır gibi laubali. camilla bunun diane'e acı vermesini istiyor sanki. adam karısıyla yeni boşanmış bu arada, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, "havuzu ben aldım, temizleyen adamı o..." diyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/97/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] coco, diane'i konuşturuyor, diane hollywood'a nasıl geldiğini anlatıyor. kanada'dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker'ın başrolü camilla'ya vermesi... buruk bir şekilde bunları anlatıyor. adam ve camilla'nın hiç umurunda değil ama onlar çok ruhsuz ve laubali. bu diane'ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek ismi bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarışın camilla bu). biraz sonra da sonra adam'la öpüşerek evliliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. sarışın, camilla'yı öptükten sonra dışarı çıkmak için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, muhtemelen sinema dünyasından biri. hiçbir özelliği yok aslında. diane, sarışının ve adam'ın camilla'yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor. bu arada diane masadayken ara sıra etrafındakilere bakıyor, ilk defa gördüğü, kendine dik dik bakan bir adam fark ediyor karşı masada. rüya için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha önceki birçok kişi ve sembol rüyasına girecek daha sonra. kötülükler başlıyor derken, parti bir şekilde bitiyor. ertesi gün (veya birkaç gün sonra) camilla diane'in evine gidiyor kırmızı elbisesiyle ama kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık ama onu eve almayarak ilişkiyi tamamen koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. ama bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor. winkies denen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla'nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan bütün parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı daha önce söylediği yere bırakacağını söylüyor. mavi anahtar = camilla öldü bu pazarlığa sadece kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir erkek tesadüfen şahit oluyor, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba olayı anlıyor ve iki defa aynı kötü rüyayı görüyor. bir arkadaşına (veya psikolog-doktor gibi bir şey) aynı winkies lokantasında oturup gördüğü korkunç rüyayı anlatıyor. rüyasında duvarın arkasındaki kara yaratığı gördüğünü ve tarif edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla beraber winkies'in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam aynı yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu yaratık aslında diane'in içindeki kötülük ve hınç. adam ona şahit olmuştu. biraz saf bir arkadaş; kalp gözü açık galiba. katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir şekilde diane'in evindeki sehpanın üzerindeki yerini alıyor. diane bir halt etti ama içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis korkusu sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, kötü rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor. uyanıyor, kafasını kaldırıp gördüğü rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonra kırmızı yastığına kafasını yüzüstü koyup tekrar yatıyor. hayalleri vardı ama olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları... işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonra bir rüya daha görüyor ki, bu rüya filmin baştaki %80'ini oluşturan rüya. filmin %80'i burada yatıyor. sabah çok da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını almak için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan önce sehpanın üstünde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor. “bu benim” diyerek onu da alıyor. mavi anahtar da orada tabi o esnada. bu arada komşusu iki dedektifin yine geldiğini söylüyor, dedektifler diane'den şüpheleniyorlar veya konuşmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden çok korkar oluyor. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor. diane üstündeki kirli beyaz sabahlığıyla kahve yapmaya başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başında hayal veya hallisünasyon olarak camilla'yı görüyor. camilla’ya, “döndün...” diyerek ağlamaya başlıyor, hâlâ çok seviyor ve yaptığı şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonra kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. muhtemelen akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane korku içinde... sonra kapı çalıyor sert sert, artık kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak boyunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor. gerçek hayat burada bitiyor. ‘otu çek, köküne bak’ karmaşık bir zihnin çakallıkları buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan hikaye. geri kalanlar ise rüya ve çok az da soyut görüntüler. gelelim rüyaya: işte en eğlenceli kısmı burası. yönetmen, sigmund freud'un ne kadar numarası varsa kullanmış. simgelerle ve diane'in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. rüya görüldüğünde cinayet işlenmiş, aslında her şey olup bitmişti. diane rüyayı hayatının son gecesinde görmüştü, rüyadan sonra bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti. filmin ilk sahnesinde diane'in kırmızı yastığa kafayı koymasıyla, kovboy'un gelip, "tatlı kız uyanma vakti" demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım rüya. diane rüyasında olayları anladığı gibi veya olmasını istediği gibi görüyor. gerçekte boka saran hayatını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği gibi veya anladığı gibi görüyor her şeyi. esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde). şoför esmer'e silah çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza oluyor ve esmer kurtuluyor, ama hafıza gidiyor. (esmer'e format atıyor, kendi istediği gibi iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilinçsizce, herhangi bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu tesadüf sarışının bilinçaltındaki hayali). esmer sabaha kadar orada kalıyor, bu arada gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı seyahat için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir aktris). bu arada ilginç bir bilgi buldum, hollywood'da, sinema sektöründe çalışmak üzere “kanada’ya gitmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş. yani ruth'un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood'da olduğu için bu kuralı biliyor, ayrıca ruth da bir aktris, kanada'ya giden herhangi biri değil. sarışın yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/veya diane'in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarışın’ın esmer'e ulaşmak için fantezileri). bu esnada sarışın büyük hayallerle los angeles'a geliyor. kendine yol boyunca eşlik eden iki ihtiyar var yanında (gerçekte yoklar). buradaki adı betty. betty ismi cinayet anlaşmasının yapıldığı winkies'teki garson kızın gerçek ismi. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. son derece saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi biri olarak betimliyor rüyasında (partideki sohbet masasında ona iyi davranmıştı). tonton coco, evi gösteriyor, betty çok mutlu, rüyaları gerçek oluyor, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in kafa bi milyon, tabi ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok. esmer kendine ‘rita’ ismini buluyor posterden. az sonra esmer duştan çıkınca ismini rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, çok mülayim bu arada, hırslı ve acımasız esmer gitmiş, yerine diane'in istediği yumuşak karakter gelmiş. biraz uyumak istiyor hatırlamak için. uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarışın “çantana bakalım” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar muhtemelen gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş bütün parasını vermek)... aynı çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı tamamen cinayet anlaşmasının bir yansıması yapıyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/1/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] bu arada paralel olarak gelişen diğer olaylar var; yönetmen adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla beraber. ‘italyan kardeşler’ gelecek ve çalıştıkları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, çok sertler ve tuhaflar (çünkü rüya). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. bilinçaltı bunu çok büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o kadar ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, tuhaf bir adam. diğer italyan, çantadan sarışın bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer'i öpen sarışın, rüyadaki adı da camilla. italyanlar adam'ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor. yani betty böyle düşünüyor. gerçekte adam'ın ve diğer yönetmen bob'un esmer'e başrol vermesini biraz 'sinema mafyası'na bağlıyor. kendini böyle avutuyor ama yine de adam'a kızgın. adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve arabasına atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği yapan adamın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonra yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor. bu, sarışın’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu hal. ya da adam'ı bu şekilde 'mazur' görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. bu arada italyanların 'baba'sı olayı telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- 'godfather', onun kafasında büyüttüğü 'sinema mafyası' ve çocukça hayali. başarısızlığını biraz bunlara bağlamak istiyor. adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu öğrenmek için asistanı olan kızı arıyor, kız iflas ettiğini anlatıyor. durumu kurtarmak için kovboy denilen bir adamla görüşmesi gerektiğini söylüyor. kovboy, partide sadece bir an geçerken gördüğü önemsiz bir kişiydi ama ona çok esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam rolü veriyor. adam koyboy'un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve filozof gibi bir adam. adam'ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarışın camilla'yı seçmesini söylüyor (betty başarısız hayatını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında). önceki gün teyze ruth'un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu deli kadın gelip bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi bilinçaltı betty'yi iğneliyor. coco bu esnada son derece toz pembe yürüyen işlere uygun bir şekilde sarışına fakslanan replikleri getiriyor. esmer ile pratik yapıyorlar, duymak istediği gibi esmer onun oyunculukta iyi olduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan duymak ister çünkü). ayrıca esmer bu pratik esnasında oldukça tutuk, iyi bir oyuncu değil, hatta betty'nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması gereken yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için ihtiyar yapımcı wally'nin yanına gidiyor, aynı zamanda teyzesinin de dostu. oradaki ihtiyar oyuncuyla performansını kusursuz bir şekilde sergiliyor (çünkü kendi kusursuz olduğuna inanıyor). buradaki yaşlı oyunucyla betty'nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; yaşlı adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir bakalım. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üzerinden gerçek camilla'ya olan gerçek hislerini anlatıyor. "seni hapse atarlar", "seni öldürürüm", "o zaman seni de hapse atarlar", "senden nefret ediyorum " ifadeleri ama bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty'nin ağlaması. çok ilginç. oradaki yönetmen ise, yani bob brooker, tutuk, aptal, mal gibi bir adam... çünkü gerçek hayatta ona başrol vermemişti, bilinçaltı, onun yetenekten anlamayan biri olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka herkes kendisindeki yeteneği görüyor ama o mal görmüyordu. yapımcı wally'nin eski karısı da bu yeteneği görüp onu adam'ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty'ye. bu esnada adam, kovboy'un dediği gibi, seçmelerde... tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki gibi, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam'den. sonra sıra sarışın camilla'ya geliyor. aslında zayıf mimikleri olan yeteneksiz biri sarışın camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.” betty tam o sırada eve gitmesi gerektiğini hatırlıyor. eve gidip esmer'in kim olduğunu araştırmaya başlıyorlar. daha önce kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk gibi mimiklerle "evet bir kaza olmuş" demişti. telefon winkies lokantasının hemen yanındaki telefon (hep önceden görmüş olduğu, bilinçaltındaki yerler). tuhaf ve çocuksu bir hayal şeklinde, polisler fazla zorluk çıkartmadan bilgi veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonra winkies'te oturup (çünkü burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı). esmer'e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek hayattaki tam adı). adrese taksiyle gidip evi buluyorlar ama ön girişte arabada oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok ama temkinli, peşinde birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane'in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir. adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyle). kadın kendisinin de geleceğini söylüyor, bazı eşyaları olduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyle ve sarışın bunu rüyada da hatırlıyor). son anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak). 17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar ama açan yok. sarışın eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarışın cesedi görüyorlar yatakta. bu aslında sarışın’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor ama onun kendisi olduğunu bilmiyor. eve dönüyorlar, esmer bundan çok etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek çok korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarışın onu durdurup ona yardımcı oluyor (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, "başkası gibi oldun" diyor (belki de başkası gibi olmasını hep istemişti). esmer yine içerideki kanepede yatmak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da hiç zorluk çıkartmadan geliyor (çünkü onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu). aşk aşk aşk ve sılencıo esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2'sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio'ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslında betty'nin bilinçaltında bilmekte olduğu bazı şeylerin tezahür ettiği yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden biri. "bando yok, her şey kayıt", çok dokunaklı şarkı söyleyen kadın ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslında sizi bu kadar etkileyen hollywood'un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz ama aslında arkasında playback var, her şey yalan. büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var tabii filmde). bu sırada betty'nin çantasında beliren mavi bir kutu var. daha önce anahtarını rita'nın çantasında buldukları kutu. pandora'nın kutusu... bu betty'nin içindeki hırs, aşk, ihtiras, intikam, cinayet vs... bütün kötü hislerin olduğu kutu. şovu sunan top sakallı arkadaş kim? ben onun 'şeytan' olduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine sebep olan kişi bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturduğu yerde zangır zangır titremişti. muhtemelen bu şeytanın ona cinayet fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor. eve gidip onu açmak üzereyken betty kayboluyor, çünkü o kutuyu gerçek hayatta açtığı için çok pişman, galiba rüyada bunu üstlenmek istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki kini ve intikam hırsını serbest bırakmak demek, cinayet siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor ama kutuyu göremiyor. muhtemelen bu, ruth teyzenin betty'deki o kötü yanı görememesi gibi bir anlama geliyor olabilir. ya da bütün bunlara -farkında olmasa da- onun biraz sebep olduğu şeklinde yorumlanabilir. sonra kovboy geliyor ve çürümüş cesede "tatlı kız uyanma zamanı" diyor. o çürümüş ceset aslında gerçekte hiç olmadı, yani gerçekte son sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. kıyafet ve pozisyon farklı. o ceset şu anda bu rüyayı görmekte olan diane. aynı gecelik, aynı yatak, aynı oda. ayrıca rüyadaki cesedin elinde silah falan yok. kafada delik de yok. o muhtemelen yaşadıkları yüzünden 'ölmeden ölmüş' olan diane. sadece rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi olduğunu bilmiyor. neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani bazen bir sesle uyanırız ama bu sesin kaynağını rüyamızda farklı bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy'un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. rüya bitiyor, yatakta doğrulup gördüğü tuhaf rüyayı kısaca bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz. filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies'in arkasındaki evsiz kara yaratık ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor. o aslında erkek değil, aslında o diane'in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, hayal kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, kirli, aşkını öldürtmüş, tamamen tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin mükemmel tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden biri. sondaki çıldırma sahnesi ile bu kara vatandaş arasında aslında çok güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan önce kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu kara yaratığı düşünün. aslında aynı anda diane'in iki farklı görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies'in arkasındaki ise yönetmenin bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane'in iç dünyasının görsel olarak tercüme edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel. kara, bitkin bir şekilde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, serbest bıraktığı kini, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin. kara, winkies'in ve duvarların arkasında (diane de winkies'teki tetikçinin arkasına saklandı cinayet için). kara, bir akşam vakti, her şeyini kaybetmiş bir evsiz gibi, tamamen tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane gibi). kara, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, geri dönemiyor). kutudan parmak boyunda iki ihtiyar çıkıyor (aynı anda diane'in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.) diane'in içindeki vicdan azabı ve yakalanma korkusu o kadar dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı artık kayışı kopartıyor, muhtemelen dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı aldığı çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, muhtemelen önemsiz bir kutu). son sahnedeki dumanlar... bunlar 'şeytan'ın olduğu tiyatrodaki dumanlar gibi. aradaki farklı ortaya koymak için; dumanların üzerinde beliren diane'in son hali (kara yüzlü hali), hemen ardından da hayalleri... mavi saçlı kadın (soyut) ve... silencio, sessizlik... muhtemelen beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çektiği şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir. ...ama lynch bu, her şey olabilir... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/26/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] lynch'in dikkat çektiği kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu şekilde; (çok önemli bir şey yok aslında sadece biraz dikkat). kahve yaptığında aslında cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üzerinde kirli beyaz sabahlığı var. muhtemelen intihar ettiği günün sabahı, yani lineer zaman çizgisinin sonu... kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üzerinden geçip esmer’in üstüne çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarışın bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış, yani flashback ve gerçek hayat. diğer flashback de masturbasyon sahnesinde. sarışın masturbasyon yaparken birdenbire telefon çalıyor, diğer odaya gidip telefona bakıyor. telefon “araba seni bekliyor, partiye gelecek misin?” diyor. ama dikkat; masturbasyon esnasındaki kıyafetle öbür odaya telefonda bakmaya gittiği kıyafet farklı. yani arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek hayat. ----------------- minik tespitler - rüyada neden mavi kutu var, onun temeli ne? diane'in intihar ettiği sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. zaten böyle bir kutusu var, gerçekte çok bir anlamı yok belki ama bu kutu da rüyasına giriyor. muhtemelen pandora’nın kutusu kavramını biliyor ve rüyasında o şekilde tezahür ediyor. - rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita neden girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor? kendi yakalanma korkusunu biraz rita üzerinden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybettiği için biraz fazla temkinli. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü adamın kendisini aradığını düşünüyor. zaten eve girdikten sonra da yatakta kendisi yerine öldürülmüş olduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor. - rüyadaki toplantıdaki vatandaş neden bu kadar donuk ve espresso kahve istiyor? gerçekte partide onun kendisine donuk donuk baktığını görüyor bir ara, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; donuk duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslında hollywood'daki yeraltı dünyası yüzünden. burada yetenekler değil güç konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu aynı şekilde donuk, ruhsuz, korkutucu ve imkansız derecede mükemmel bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. diğer italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum ama ilginç derecede al pacino'ya benziyor. bu da onun kafasında oluşturduğu diğer italyan mafya karakteri. - rüyada al pacino'ya benzeyen adam neden "help meeee!" diye bağırıyor? bir inanışa göre, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üzerindeki desenler ‘s.o.s.’ gibi görünüyor (rüyada diğer adamın espresso içtiği fincan farklı tabi) s.o.s.'u burada böyle bağırıyor ve bence çaresizliğini bu şekilde haykırıyor. - rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda neden şoför ona silah çekiyor? gerçekte daha önce kendi de limuzinle aynı yerde durmuştu ve biraz tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, cinayet için güzel bir ortam... esmer'i öldürttüğü için de burada ona silah doğrultulmasını sağlıyor. ama belki pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format atıyor ve istediği esmer'i oluşturuyor. belki de esmer'i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üzerine atıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda silah tamamen başka biri tarafından doğrultuluyor. - rüyada neden esmer’i limuzinde ve aynı kendi gibi görüyor? limuzinde aynı yolda, aynı yerde duruyor, aynı sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması gereken yerde o var diye. bu yüzden ona silah çektiriyor ama aynı zamanda kurtarıyor da. - rüyada coco'yu neden iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor? çünkü partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu. - rüyada club silencio'dan geldikten sonra mavi kutuyu açacakken neden betty birdenbire kayboluyor? kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yaptığı şeyi biliyor ve üstlenmek istemiyor. bunu gerçekte bir kere yaptı ama burda buna ortak olmak bile istemiyor. - toplantıdaki italyanların neden italyan olduğunu düşünüyor? birincisi, dik bakışları yüzünden partideki adamın mafya tipli olduğunu zaten düşünüyor. ikincisi, esmer, "casablanca'ya luigi ile hiç gitmedim" diye bir laf ediyor. luigi bir italyan ismi ve bu dik bakışlı adamla bir ilişki kuruyor, belki de onun ismi olduğu belli. gizemli kovboy’a dair yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir mesaj: rüyada kovboy, adam'la konuşurken diyor ki; “ukalalıkla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun.” aslında seyirciye mesaj çakıyor, filmi anlamaya çalışması için. ‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kere daha göreceksin. kötü yaparsan iki kere daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslında bir daha hiç görmüyor. ama seyirciye iki kere görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor. seyirci iki kere gördüğüne göre kötü mü yaptı seyirici işini? evet, sayılır... ve işte bomba; iki defa görünüyor ama biri rüya karakteri diğeri gerçek. eğer fark edersen, ilk göründüğünde (ağılda) rüya karakteri olan koyboy bir kere daha rüya karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslında o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, sadece partideki biri. bir başka bakış açısı da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kere göreceksin” dedikten sonra sadece 1 kere görünebilir, partide görünmesi rüyadan önce, bu sayılmaz böylece. yani önce parti, sonra kesher ile konuşma, son olarak uyandırma... kovboy'u burada biraz yönetmeni de simgeliyor. yönetmen seyirciye vereceği mesajı doğrudan kovboy'un ağzından veriyor. bir at arabası örneği veriyor; david'e soruyor "bir at arabasını kaç kişi kullanır?" diye. david bu basit soruya azıcık şaşırıp "e biir" gibi bir cevap veriyor. at arabası çok özel bir seçim. aslında at arabasını bir kişi de kullanabilir iki kişi de. at arabası, burada filmi, kullanan bir kişi ise yönetmeni simgeliyor. "eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle beraber bu arabayı kullanabilirsin" diyor adam'a (aslında bize). yani eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta hayal kurmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye. tetikçinin mavi anahtarı diane tetikçiyle anlaşma yaptıktan sonra tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlamsız gibi görünen bir diyalog. rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalıştıkları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir anlam veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü zaman gerçekte cinayetin sonrası, yani gerçekte küçük mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor. aslında tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken gerçekten merak etmişti. esmer'in çantasından çıkan anahtar için de aynı merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un cevabı ise club silencio'dan geldikten sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, yani kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek küçük mavi anahtar da aslında ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de birden ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslında…
17b
0
7 yıl
Atatürk Filmi İncelemesi | Olmuş mu? Eksikleri var mı?
Atatürk Filmi İncelemesi | Olmuş mu? Eksikleri var mı?
Atatürk... Türk'lerin Ata'sı... Yıllarca tüm dünya sinemasında tarihte iz bırakan olayları ve kişileri izledik ve hep iç geçirdik; "Neden iyi bir Atatürk filmi izleyemiyoruz?"... İşte Disney+'ın yayınlamaktan korktuğu, birilerinin ağzına bakarak "Bende bu yapımı yayınlayacak yürek yok.." dediği Atatürk filmi, nihayet sinemada vizyona girdi ve ben de hemen koşup filmi büyük bir dikkatle izledim. Filme Git ►  Gelin, bu büyük bütçeli Atatürk filmi hakkında filmi izlerken aldığım notlar ile birlikte aklıma takılanlara, beğendiğim veya eleştirdiğim noktalara sizlerle birlikte bakalım. Hem henüz filmi izlememiş olanlar bilgilensin, hem de izlemiş olanlar filmin üzerinden şöyle bir geçmiş olsun... ● Atatürk filmi hakkında YouTube kanalımızda da bir video hazırladık![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=QyxQrKrOMN0[/VIDEO] E hadi! Atatürk filmi, Mustafa Kemal'in çocukluk yıllarından başlıyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/52/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM]Filmde önce küçük Mustafa'nın hayatına konuk oluyoruz. Babasının ticaret hayatı eşkiyalar nedeniyle sona eriyor ve buna üzülen babamız, kendini yatakta buluyor. İşte küçük Mustafa da tüm bu sürece şahit oluyor ve babasını bu duruma düşürenlere büyük bir öfke beslemeye başlıyor. Hemen sonra Mustafa Kemal'in bir Osmanlı Subayı olma sürecini işliyoruz. Bu evreleri de izlerken o küçük sarışın çocuğun artık büyük bir Kumandan oluşunu izliyoruz. Başrol Aras Bulut İynemli tüm sektöre oyunculuk dersi vermiş...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/49/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM]Filmin daha ilk sahnelerinde fragmanlarda gördüğümden daha iyi bir Atatürk tasviriyle karşılaştım. Aras Bulut İynemli, üstlendiği rolün büyüklüğünün hakkını gerçekten vermiş diyebilirim. İynemli, role bürünebilmek için sadece haftalar boyunca jest-mimik dersleri almış. Duruş pozisyonunda ata nasıl bineceğine, konuşma şeklinden bakışlarına ve yabancı dillere kadar her şeyiyle Atatürk'e fazlasıyla benzemeyi başarmış. Ben bu emeği çok anlamlı buluyorum. Filmin ilk çeyreğinde "Aras Bulut İynemli gerçekten doğru seçimmiş.." diye iç geçirdim diyebilirim. Filmin sonunda elimde bir Oscar olsaydı hemen eline tutuşturuverecektim. Kendisi çocukları, torunları ve gelecek nesiller için büyük ve anlamlı bir miras bırakmış oldu. Film görsel açıdan çok başarılı...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/8/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM]Filmin bazı sahnelerini fragmanlarda da izlemiş ve 'eğer böyleyse ortaya güzel bir iş çıkacak' diye düşünmüştüm ki öyle de oldu. Yıllardır yüzler değil binlerce film izlemiş biri olarak bu filmin açılış sekansını oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. İzleyenler hatırlar, Çanakkale'de siper içinde yürüyen Atatürk, birden askerleri yararak merdivenden yukarıya, yüzeye çıkıyor. Gök yüzü turuncudan sarıya ve maviye çalıyor. Atatürk siperden çıkıp ilerliyor ve kamera onu orada bırakıp siperin içine geri çekiliyor. Fakat kamera çekildikçe önüne birkaç asker daha geliyor ve hepsinin Atatürk'ü izlediğini görüyoruz. Bu sahnedeki renkler, sinematografi bence gerçekten çok başarılı. Bunun yanında film, görsel açıdan 'büyük bütçeli' olduğunu da karşı tarafa anında geçiriyor. Böyle bir filme de bu izlenim yakışırdı. Bu 3 filmlik bir serinin 1. filmi...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/50/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM]Atatürk filmi, malumunuz Disney+'da yayınlanacaktı. Bu, filmin tüm dünyada aynı anda izlenilebilmesi demekti. Disney+'ta yayınlanması bu yüzden önemliydi. Çünkü Disney+, bünyesindeki içerikleri 50'den fazla ülkede aynı anda yayınlıyor. Mustafa Kemal Atatürk'ü ve verdiğimiz kurtuluş mücadelesini tüm dünyanın görmesi açısından bu adım önemliydi fakat malum platform, bazı grupların baskısı altında kalıp pes edip, korkarak Atatürk filmini yayınlamayacağını duyurdu. Ardından da bir 'dizi' olarak hazırlanmış olan bu filmin 3 parça haline getirilerek sinemada vizyona girmesi kararlaştırıldı. İzlediğimiz bu ilk film de bu serinin 1. yapımıydı. Atatürk filminin 2.'si 5 Ocak 2024'de sinemalarda yayında olacak. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/96/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM] - - - - - -  Özet: Filmin beklentimin altında kalmasından gerçekten epey korkuyordum fakat film beni daha ilk çeyreğinde şaşırtmayı başardı. Hem başrolün rolünü kıyafet gibi giymesi, hem de o yılları tüm ince detaylarıyla birlikte çok başarılı bir şekilde yansıtmasıyla, film özellikle son sahnesinde gözlerimi nemlendirmeyi başardı. Atatürk gibi hayatı mücadele içinde geçmiş, askeri ve siyasi bir deha için şimdiye kadar büyük bütçeli böyle bir filmin yapılmamış olması da bizim ayıbımız olsun. Şimdilik elimizden gelen tek şey, bu film serisini desteklemek. - - - - - -  • Atatürk filmi Netflix'te var mı? Hayır. 2023 Kasım itibariyle film sinemada vizyonda. Fakat ilerleyen tarihlerde Netflix, Amazon veya Exxen gibi platformlar yayınlamak için filmin haklarını alıp bünyelerine katabilir. • Atatürk filmi sinemada izlendikçe Disney+ mı kazanıyor? Hayır. Bu yanlış bir algı. Disney+ Atatürk filmini yayınlamaktan vazgeçti. Film de sinemada vizyona girdi. Sinema geliri tamamen filmin Türk yapımcılarına gidyor. Modunu Seç ►
15b
1
2 yıl
Engelli Bireyleri ve Onların Yaşadıklarını Konu Alan 6 Etkileyici Film Önerisi!
Engelli Bireyleri ve Onların Yaşadıklarını Konu Alan 6 Etkileyici Film Önerisi!
"Hepimiz birer engelli adayıyız"... Evet, "Engellileri Konu Alan Filmler" temalı bu listeme, hepimizin farkında olması gereken bu 4 kelimelik cümle ile başlamak istedim. Şu an bu cümlelerimi hiçbir engeliniz olmadan okuyor olabilirsiniz, tıpkı şu an benim bu cümleleri sizlere yazarken olduğum gibi. Fakat siz, ben, biz, eşimiz, dostumuz, komşumuz, herkes birer engelli adayıdır. İşte ben de bu gerçeğin daha çok farkında olabilmemiz ve engelli bireyleri daha iyi anlayabilmemiz için sizlere engellileri konu alan film önerileri yapmak istedim. Bu engellileri konu alan film önerileri, sizi tamamen içine çekecek ve yer yer duygu dolu anlar yaşamanıza neden olacak. Umuyorum ki bu engelli filmi önerileri sayesinde hayata ve bu güzel yürekli insanlara karşı bakışınız biraz olsun değişir.  Gerçek Kişi ve Olayları Konu Alan Film Tavsiyeleri İçin Tıkla ► Hadi gelin şimdi engelli bireyleri konu alan film önerilerine birlikte göz atalım.  1. Listemin ilk sırasında "Intouchables" filmi bulunuyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/104/74/engelli-bireyleri-ve-onlarin-yasadiklarini-konu-alan-6-etkileyici-film-onerisi-780x439.jpg[/RESIM]"En iyi filmler" listemde ilk 10'da olan bu filmi mutlaka izlemelisiniz. "Kaan bu filmin konusu ne? İzleyenlerin yorumu, IMDB puanı nasıl?" diyenler hemen aşağıdaki butonu tıklasınlar.  Filme Git ► 2. "Me Before You" ise engelleri aşan bir başka film tavsiyem[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/104/15/engelli-bireyleri-ve-onlarin-yasadiklarini-konu-alan-6-etkileyici-film-onerisi-780x439.jpg[/RESIM]Bir kaza sonucu felç kalan varlıklı bir adamın yaşadıklarını konu alan bu filmi de mutlaka izlemelisiniz. İlginçtir, sosyal medyada 1 yıl içinde farklı zamanlarda 3 kişiden "Kaan, engelli adama bakan kadın filmi vardı adı neydi?" sorusunu aldım ve cevap olarak bu filmi verdim. Bu film gerçekten güzel fakat izleyenler isminin biraz filmi hafiflettiğinden bahsediyor.  Filme Git ► 3. "You Are Not You" ise sıradaki diğer tavsiyem oluyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/104/12/engelli-bireyleri-ve-onlarin-yasadiklarini-konu-alan-6-etkileyici-film-onerisi-780x439.jpg[/RESIM]Direkt olarak bir engel bulunmasa da film, ALS hastası olan birinin yaşadıklarını konu alıyor. Bu nedenle çok çarpıcı sahneler içeriyor. Filme Git ► 4. "Kaan hep mi yabancı, biz 'Engelli' konulu iyi filmler çekemiyor muyuz?" diyenler için geliyor; "Tamam mıyız?"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/104/64/engelli-bireyleri-ve-onlarin-yasadiklarini-konu-alan-6-etkileyici-film-onerisi-780x439.jpg[/RESIM]Herkese sık sık tavsiye ettiğim Çağan Irmak imzalı bu nefis film, bedensel engeli nedeniyle hayata küsen bir gencin yaşadıklarını konu alıyor. Dikkat yer yer ağlatır, söylemiş olayım.  Filme Git ► 5. Bir diğer filmimiz "Innocent Witness"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/104/70/engelli-bireyleri-ve-onlarin-yasadiklarini-konu-alan-6-etkileyici-film-onerisi-780x439.jpg[/RESIM]Otizmli bir çocuğun, bir cinayete tanıklık ettiği bu film de izlemeye değer. Otizmli kişilerin ne kadar zeki, akıllı ve her şeyin farkında olduğunu etkileyici bir şekilde gösteren bu filmi mutlaka izlemelisiniz.  Filme Git ► 6. Ve listemizin son filmi; "Black"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/104/91/engelli-bireyleri-ve-onlarin-yasadiklarini-konu-alan-6-etkileyici-film-onerisi-780x439.jpg[/RESIM]Gözlerinizi 1 dakikalığına kapatın ve dünyada milyonlarca insanın görme engelli olduğunu ve o şekilde yaşadığını düşünün. İşte bu film de tam olarak bunu konu alıyor. Göremeyen, konuşamayan ve duyamayan bir çocuğun yaşadıklarını aşırı duygu yüklü olarak izleyeceksiniz.  Filme Git ► BONUS: Diğerlerinden biraz farklı olarak şu nefis filme de göz atabilirsiniz; "Wonder"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/104/37/engelli-bireyleri-ve-onlarin-yasadiklarini-konu-alan-6-etkileyici-film-onerisi-780x439.jpeg[/RESIM]Yüzünde bir deformasyon bulunan bir çocuğun yaşadıklarını konu alan bu sıcak aile filmine de göz atabilirsiniz.  Filme Git ► Umarım bu filmleri izler, beğenir ve siz de başkalarına izlemeleri için tavsiye edersiniz. Bu süreçte sizden istediğim, izlediğiniz filmlere olumlu ya da olumsuz yorum bırakmanız. Kararsız olan kişiler sizin yorumlarınıza göre film izleyecek ya da izlemeyecektir. Bu nedenle, izlediğiniz filmlere yorumunuzu yazarak birçok kişiye yardımcı olabilirsiniz.  Bunun yanında "Ee Kaan yok mu başka film tavsiyelerin?" diyorsanız da aşağıdaki butona tıklayarak modunuza göre film tavsiyesi bulabilirsiniz.[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/69/82/2018-ve-2019-yapimi-6-sahane-netflix-film-onerisi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
42b
1
6 yıl
Değeri Bilinmeyen 5 İYİ FİLM!
Değeri Bilinmeyen 5 İYİ FİLM!
Reklamı yapılan, elden ele, kulaktan kulağa ulaştırılan, sağda solda defalarca önerilen pek çok iyi film olsa da tanıtımı yapılamayan, yeterince adını duyuramayan ve bu yüzden kenarda köşede kalan pek çok iyi film de bi yerlerde keşfedilmeyi bekliyor... işte ben de bu yüzden bugün size beğendiğim fakat hala değeri bilinmeyen filmlerden bazılarını size tavsiye etmek istedim. Listemde 40 kadar film var, eğer olur da "kaan, bu listenin 2.'si de gelsin" derseniz yorum bırakarak bana bunu belli edebilirsiniz. Hadi gelin şimdi listemdeki değeri bilinmeyen iyi filmler hangileri? Gözden kaçan o iyi film önerileri neler? Birlikte bakalım! ● Bu içeriği daha UZUN olarak YouTube kanalımızda da hazırladık![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=Zt9zag8MvKI[/VIDEO] 1. Storm Boy, yani bizdeki adıyla Fırtına Çocuğu ile başlıyorum...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/356/78/degeri-bilinmeyen-5-iyi-film-780x439.png[/RESIM]2019'da çıkan bu film, ilginç şekilde beklediğim kadar ilgi görmedi fakat bence şahane bi film bu... Başrolünde hayvanların olduğu filmler bana özellikle hafta sonları şahane zamanlar yaşatıyor. Bu yüzden bu film de bence hem hikayesi, hem de çok naif ve duygulu sahneleriyle bu listeye girmeyi başardı. Oyunculuklar, görsel efekt kullanmadan gerçek pelikanlar ile yapılan çekimler, hepsi şahane.. yer yer keyifli, yer yer de hüzünlü ve sıcacık bi hikaye sizi bekliyor. Filme Git ►  2. The Art of Racing in the Rain[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/356/96/degeri-bilinmeyen-5-iyi-film-780x439.png[/RESIM]Bizdeki adı "Yağmurda Yarış Sanatı" olan bu filmiyse fırsat buldukça sürekli tavsiye etmeye çalışıyorum, biliyosunuz… fakat ne yazık ki bu nefis filmin hala hak ettiği kadar övülmediğini görünce de üzülüyorum haliyle... filmimiz, bi köpeğin yavru evresinden yaşlanana kadar insanlarla yaşadıklarını bize gösteriyor. Fakat tüm olan biteni köpeğimizin gözünden görüyor ve izliyoruz. Bence çok da özel bi film bu... bi köpeğin iç sesini, yıllar içinde yaşadıklarını öyle güzel bir kurguyla bize aktarıyor ki, film sonunda köpekler neler düşünür? ne kadar iyi bi dostturlar? tüm bu sorular ve daha fazlasının cevabını bize nefis bi şekilde veriyor. Mutlaka ama mutlaka izleyin, eğer izlediyseniz de yorumlarda el atın izlemeyenlere izletelim artık şu nefis yapımı :) Filme Git ►  3.Adrift...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/356/2/degeri-bilinmeyen-5-iyi-film-780x439.png[/RESIM]Bu tavsiyem ise gerçek bi hikayeden uyarlanan gerçek bi yapım.. Filmimiz, tanışıp aşık olduktan sonra hayatlarının en büyük macerasına çıkmak için tekne ile okyanusa açılan çiftimizin yaşadıklarını konu alıyor. Birden büyük bi kasırganın içine düşen bu 2 aşıktan biri ağır yaralanıyor ve film de tam olarak oradan sonra başlıyor... Yıllardır benimle olanlar bilir; Ben bu tür gerçek, yaşanmış hikayeleri konu alan filmlere tam anlamıyla bayılıyorum. Belki biraz da ondan olacak bu film beni fazlasıyla tatmin etti. İzlerken kendime sürekli "Ben olsam ne yapardım?" diye soruyorum ve kendimi orada hayal ediyorum.  Filme Git ►  4. Mother![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/356/21/degeri-bilinmeyen-5-iyi-film-780x439.png[/RESIM]Ve işte o film... Mother! Hikayesi acayip, oyuncu kadrosu ortalamanın üzerinde, alt metnindeki göndermelerse burdan köye yol olur... fakat neden çoğu kişi bu filme burun kıvırıyor? Neden hala hak ettiği yerde değil? İşte bunu yorumlarda sizlerle konuşalım istiyorum...  Öncelikle bu filmi izleyenlerin çoğu "Hiçbir şey anlamadım" diyerek filmi yarıda bırakıyor. Size tavsiyem bu hataya asla düşmeyin; Tamam film garip ilerliyor, anlamsız şeyler oluyor ve sürekli "Neden?" diye soruyorsunuz fakat bitirdikten sonra filmde anlatılmak isteneni anladığınızda "Vay!" deyip tüm taşlar yerli yerine oturuyor ve damağınızda nefis de bi tat kalıyor... Bu filmi izledikten sonra kafanızda oluşacak soru işaretlerini, hazırladığım şu inceleme içeriğine göz atarak giderebilirsiniz.  Filme Git ►  5. Ve Age of Adaline...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/356/87/degeri-bilinmeyen-5-iyi-film-780x439.png[/RESIM]Ve bu filmse, birkaç sahnesi sosyal medyada yıllardır dönüp durmasına rağmen bence hala hak ettiği popülerliği yakalamış değil... Şimdi düşünün; 29 yaşınıza geldiğinizde hücre yenilenmeniz dursa ve ne ileriye ne de geriye vücudunuzda hiçbir değişiklik olmasa? Evet evet "yaşlanmamaktan" bahsediyorum. Ne yapardınız? Ölmüyorsunuz, bir nevi ölümsüzsünüz.. Çağlar geçiyor, savaşlar yapılıyor ve bitiyor fakat siz hala varsınız, ne yapardınız? Tüm şaşırtıcı detayları ve ilginç kurgusu, bi tutam da aşkı ile şiir gibi bi film sizi bekliyor, tabi hala izlemediyseniz...  Filme Git ►  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
13b
0
7 ay
Bünyeniz Kaldırmayabilir! Beyin Yakan, Kafa Karıştıran 12 Film Önerisi!
Bünyeniz Kaldırmayabilir! Beyin Yakan, Kafa Karıştıran 12 Film Önerisi!
Sizi tanıyorum. Artık kolay anlaşılan, anlamanız için size bırakmadan her şeyi veren filmlerden hoşlanmıyorsunuz. Bu filmler size basit ve etkisiz geliyor. Siz, ustaca yazılmış senaryoları ile izlediğinizde beyninizi yakan, kafanızı karıştıran ve aklınızı jelibon kıvamına getiren o beyin yakan filmler dediğimiz yapımları izlemek istiyorsunuz. Bir filmden beklentiniz sizi şaşırtması, bulmaca gibi ipuçlarını takip ettirmesi ve kafanızı karıştırıp, sonuna doğru sağ gösterirken sol vurması... Nasıl? Bildim mi? Buraya kadar fikirlerimiz uyuştuysa size şahane bir haberim var; Birazdan burada göreceğiniz beyin yakan film önerileri, kesinlikle sizin aradığınız türden filmler olacak.  Evde ve Karanlıkta İzlemelik Gerilim Filmleri İçin Tıkla! ► Bugün size Beynimi Yaksın kategorimde farklı zamanlarda tavsiye ettiğim beyin yakan filmler listemden en kafa karıştırma etkili olanları bulup tavsiye edeceğim. Fakat aşağıda göreceğiniz listeyi "En kafa karıştıran filmler" ve "Ortalama derecede beyin yakan filmler" olarak 2'ye ayırmak istiyorum. Yani listenin ilk kısmındaki filmler beyninizi yakma etkiliyken, 2. kısımda göreceğiniz filmler senaryo ve kurgu açısında daha ağır, daha derin ve her bünyenin kaldıramayacağı filmler olacak. E hadi gelin şimdi o beyin yakan filmler, kafa karıştıran filmler nelermiş hepsine birlikte göz atalım. 1. Hafiflerden başlayalım; İzlerken beyninizin yanacağı, yer yer "Neler oluyor?" şaşkınlığı yaşacağınız ilk film tavsiyem "K-Pax"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/73/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Sonuna kadar sürüklemeyi başaran başarılı senaryosu ile bu film kesinlikle kafanızı karıştırmaya aday. "Peki Kaan bu filmin konusu ne? Imdb puanı, senin ve izleyenlerin yorumu nasıl?" diyenler hemen aşağıdaki butona tıklayabilir.  Filme Git ► 2. Listemizin diğer beyin yakan filmi ise "Enter Nowhere"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/35/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Bu filmi geçtiğimiz günlerde sizlere hazırladığım "Kenarda Köşede Kalmış İyi Filmler" listemde de sizlere tavsiye etmiştim. Bu nefis film ilk çeyreğinde biraz kötü gibi gelse de sabredip devam ettiğinizde, kafanızı karıştırıp beyninizi yakan bir filme dönüşüyor. Tam da bu yüzden bu filme bir şans verin derim. Filme Git ► 3. "Los Cronocrimenes"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/96/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Ee konumuz beyin yakan filmler olur da hiç o listede İspanyol filmi olmaz mı? Bu nefis film, İspanyol sinemasının yüzlerce iyi filminden sadece biri. Büyük bir sadelik ve bir o kadar da etkili bir senaryo. Düşük bir bütçe ile nasıl başarılı ve beyin yakan bir film çekilebileceğinin en büyük kanıtlarından biri bu film. Mutlaka izleyin ve tavsiyenin altına yorumunuzu bırakın. Filme Git ► 4. "Cui Mian da Shi"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/71/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Muhtemelen varlığından bile ilk kez bu listede haberdar olduğunuz bu film kesinlikle kafanızı karıştırmayı başaracak. Eğer sonuna kadar izlerseniz de kesinlikle ödülünüzü alacağınızı bilin. Bu türün meraklısıysanız ilacınız bu film olabilir. Filme Git ► 5. "The Thirteenth Floor"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/52/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Bu nefis film kurgu olarak Matrix ile yarışabilecek ender filmlerden benim için. Nefis bir senaryo ve kafa karıştırma etkili olaylar silsilesi... Henüz izlemediyseniz bu filmi çok geç olmadan izleyin derim.  Filme Git ► 6. "Open Grave"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/27/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Bu filmin öyle kafa karıştırıcı bir senaryosu var ki, her 10 dakikasında bir "Acaba şöyle mi..." diyerek başlayıp kafanızdan yeni bir senaryo yazıyorsunuz. Fakat film sizi hep eli boş çevirmeyi başarıyor. Bu filmi de izlenecekler listenize alın derim. Üye girişi yapıp filmin içinde "Sonra İzle" butonuna tıklayarak profilinize atabilir, dilediğiniz zaman o filmi profilinizde bulabilirsiniz. Filme Git ► 7. Hazırsanız her bünyenin kaldıramayacağı, senaryo ve kurgu açısından daha "ağır" kafa karıştırma etkili önerilere geçelim; "The Jacket"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/86/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Yukarıda da söylediğim gibi listemizin bundan sonraki filmleri ağır toplar olacak. İşte bu film de onlardan biri. Sağlam bir kafa ile izlemenizi tavsiye ettiğim bu film, mutlaka kafanızı karıştırmayı başaracak.  Filme Git ► 8. "Abre Los Ojos"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/89/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Bu filmi ise çoğu kişinin bünyesinin dahi kaldırmayacağını düşünüyor ve biliyorum. Eğer 2 saatlik bir boşluğunuz varsa, "Biz ne filmler izledik Kaan bu nedir ki..." gibi yürek yemiş beylik cümleler kuruyorsanız bu filmi izleyin derim. Fakat uyarayım; Bu film izleyende sarhoşluk hissi yaratıyor. Yani kolay bir film değil. Hatta ortalama bile değil direkt "zor" bir film diyebilirim. İzledikten sonra mutlaka yorumunuzu bırakın, çünkü mutlaka okuyacağım.  Filme Git ► 9. "Mulholland Drive"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/90/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Bu filmi izledikten sonra taşların yerine oturmasını isterseniz mutlaka şu analiz yazısını okumalısınız. Aksi halde bir şeyler yarım kalacaktır... Çok ama çok derin, kafa karıştıran, beyin yakan ve izleyeni sarhoş eden bu filmi henüz izlemediyseniz mutlaka önce zihninizi bir temizleyin. Çünkü bu filmi mutlaka berrak bir zihin ile izlemelisiniz. Çünkü zaten sonuna kadar gelebilirseniz film, zihninizin büyük bir kısmını kaplayacak. Bu yüzden boş bir zihin sizin yararınıza olacaktır.  Filme Git ► 10. "Stay"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/84/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Kurgusu müthiş ve "farklı" bir şekilde işlenen bu film de sizin kafanızı kesinlikle karıştırmayı başaracak. Fakat yukarıdakiler gibi bu filmi de sonuna gelmeden bırakırsanız muhtemelen kötü bir film izlemiş olursunuz. Fakat sonuna kadar gelir ve tüm taşların yerine oturmasına izin verirseniz, işte o zaman gerçekten iyi bir film izlemiş olursunuz.  Filme Git ► 11. "Jacob's Ladder"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/79/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]İzleyeni sarhoş etme etkili bir başka film ise bu... Bu filmi de kesinlikle boş bir zihin ile izlemenizi tavsiye ederim. Aksi halde ilk yarısına bile gelmeden bu filmi kapatırsınız. Berrak, dingin bir ruh halindeyken izlerseniz, kurgunun karmaşık akışını daha rahat birleştirebilirsiniz.  Filme Git ► 12. Ve son olarak "Mr. Nobody"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/94/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM]Listemizin bu son filminin sevmeyenleri çoktur. Fakat bi o kadar da bu filmin bağımlısı olan bir topluluk da mevcut. "Kelebek Etkisi" olayını işleyen bu film, kafanızı karıştırıp beyninizi jelibon kıvamına getirebilir. Sizin yapmanız gereken sadece boş bir zihin ile dikkatinizin dağılmasına izin vermeden bu filmi izlemek. Belki de siz de bu filmi "seven" taraftan olursunuz, kim bilir? İzledikten sonra yorumunuzu mutlaka tavsiyenin altına bırakın.  Filme Git ► ● Bu arada aşağıdaki butona tıklayarak da modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/182/80/bunyeniz-kaldirmayabilir-beyin-yakan-kafa-karistiran-12-film-onerisi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
36b
1
5 yıl
100.000 Abone İçin Teşekkür!
100.000 Abone İçin Teşekkür!
Selam... Burada ilk kez böyle bir içerik kaleme alıyorum, çünkü haberler güzel. YouTube kanalımız 100.000 kişilik koca bir aile oldu! Ben de bu güzel gelişme için buraya, yıllar önce kurduğum bu platforma da bir anı bırakayım, bir köşede öylece yıllarca göz atılacak bir içerik kaleme alayım istedim ve hoop buradayız! Sizle hem kaanintavsiyesi.com hem de YouTube kanalımızın yolculuğundan biraz bahsetmek istiyorum...  Tüm bu süreci video olarak izlemek isterseniz hemen şu videoya göz atabilirsiniz... "Yok ben okuyayım" diyenler benimle aşağıya devam etsin :)[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=aeTdV48Ob64[/VIDEO] 2011-2012 yıllarında yaşadığım bir ameliyat sonrası kendimi birden, 2 aylığına 4 duvar arasında buldum. Bu süreçte farkına vardığım bir durum, yıllar boyunca aklımdan hiç çıkmadı. Cezaevlerindeki mahkumların çok kitap okumalarının asıl nedeni, kendilerini 4 duvar arasından çıkarabilecek tek şeyin 'hayal kurmak' olduğunu fark etmeleriymiş aslında... Kitaplar da bu dünyanın kapısını aralayan mucizevi şeyler. Bu yüzden her hapishanede kitap okuma oranı gerçekten çok yüksek, hem de tüm dünyada... İşte böyle bir anda ben de bunu 'sinema' ile yapmak ve dış dünyaya hayal kurarak ulaşmak, özgür olmak istedim. İşte bu 'sinema' macerası da böyle başladı. Üniversite yıllarımda kurduğum bu platformu, YouTube kanalı takip etti ve bugün buradayız. YouTube kanalımızda 100 bin kişilik dev bir aile olmayı başardık. Bu yolculukta bir şekilde benimle olanlara, videoları beğenip, arkadaşlarıyla paylaşıp, değerli yorumlarını bırakanlara çok teşekkürler ediyorum. 1 Milyon'da görüşmek üzere!
6.8b
0
1 yıl

kaanintavsiyesi.com
Samimi Film Tavsiye Platformu
Hayat, kötü filmler izlemek
için çok kısa.