Şantaj! Oriol Paulo İmzalı, Konusuyla Beyin Yakan Yeni İspanyol Dizisi: "The innocent"

05 Mayıs 2021
17b
4 Yorum
Şantaj! Oriol Paulo İmzalı, Konusuyla Beyin Yakan Yeni İspanyol Dizisi: "The innocent"

Size 2 yıl önce şu içerikte de bahsettiğim gibi İspanyol yönetmen Oriol Paulo gerçekten nefis işlere imza atıyor. Birkaç gün önce Netflix'te yayınlanan the innocent dizisi de Paulo'nun sabırsızlıkla beklediğim işlerinden biriydi. The innocent dizisini izledim ve "the innocent konusu ne?" ve "the innocent izlenir mi?" gibi sorularınıza cevap vermek için kolları sıvadım.

İyi Dizi Tavsiyeleri İçin Tıkla! ► 

Hadi gelin şimdi Netflix'te yayınlanan yeni İspanyol dizisi The İnnocent neyi konu alıyor? Oyuncuları kimler? ve hepsinden önce İzlemeye değer mi? gibi soruların cevaplarına bir bakalım, hadi!

Yorumuma geçmeden önce gelin The Innocent dizisi konusuna bir bakalım...

Şantaj! Oriol Paulo İmzalı, Konusuyla Beyin Yakan Yeni İspanyol Dizisi: "The innocent"
Dizi, isteyerek işlemediği bir cinayet sonucu yolu hapishaneye düşen ve sonrasında kendini ve eşini entrikalarla dolu bir hayatın tam ortasında bulan bir adamın yaşadıklarını konu alıyor. Çekimleri İspanya Barcelona'da gerçekleştirilen dizi, özellikle İspanyol Sineması tutkunları için nefis bir şölen.

Hiç lafı dolandırmaya gerek yok; Bu dizi nefis!

Şantaj! Oriol Paulo İmzalı, Konusuyla Beyin Yakan Yeni İspanyol Dizisi: "The innocent"
Gizem, gerilim ve ters köşe ustası Oriol Paulo'ya tam anlamıyla hayranım. Birçok kişi onu El Cuerpo ve Contratiempo filmleriyle tanısa da aslında kendisinin aynı türde birçok filmi mevcut. Ha bir dizisi yoktu, sonunda o da oldu. E iyi ki de oldu çünkü dizi, nefis kurgusuyla su gibi akıyor. Dizinin atmosferi, o gizemli-kasvetli havası daha ilk dakikalarında kendisini hissettiriyor. İspanyol Sineması tutkunuysanız saydığım bu ögelerden sonra çoktan diziyi izlemeye gitmişsinizdir bile fakat durun, birkaç detaya daha göz atın derim... 

Odaklanarak izlemelik bol Puzzle'lı, bol bulmacalı nefis bir dizi bu!

Şantaj! Oriol Paulo İmzalı, Konusuyla Beyin Yakan Yeni İspanyol Dizisi: "The innocent"
Dizi, Paulo'nun diğer işleri gibi zekice yazılmış bir kurguya sahip. Senaryosu tamamen bulmacalarla dolu ve izlerken bazı ayrıntılara dikkat ederseniz daha çok keyif alabiliyorsunuz. Bu yüzden bu diziyi telefon bildirimlerinden ve uykusu gelen arkadaşlardan uzakta izleyin derim. İspanyol yapımı dizi filmlerin %80'inde bu ögeler sıkça kullanıldığı için eğer bir İspanyol yapımı izliyorsanız mutlaka detaylara odaklanın ve kendinizi akışta tutmaya çalışın. Bu, sonlara doğru alacağınız tadı 2 katına çıkarabilir... Nacizane bir tavsiye.

Başrolde Mario Casas... İspanya sineması bir insan olsaydı, tipi Casas'a benzerdi...

Şantaj! Oriol Paulo İmzalı, Konusuyla Beyin Yakan Yeni İspanyol Dizisi: "The innocent"
Dizimizin başrolünde, bu platformda da 4 filmini tavsiye ettiğim nefis oyuncu Mario Casas yer alıyor. Casas benim için İspanya sinemasının özeti gibi bir oyuncu. Soğuk, gizemli, sinirli ve çok nadir gülüyor. Ve işte tam da bu yüzden İspanya sineması için aranan o nefis oyuncu şartlarını taşıyor. Bu dizide de tam anlamıyla döktürüyor.

Özet: Eğer gerilim-gizem ve beyin yakan bir senaryo izlemek istiyorsanız bu dizi tavsiyemdir. Fakat sizden tek isteğim, diziyi izlerken odaklanmanız. Bu sayede bir bulmaca çözüyormuş hissine kapılıp alacağınız hazzı 2 katına çıkarabilirsiniz. Hazır şöyle eve kapanmışken bu diziyi 2 günde bitirin derim.

----------

• Dizi kaç bölüm? Dizi, her biri ortalama 1 saatlik 8 bölümden oluşuyor. 

• Dizide uygunsuz sahne var mı? Evet, dizide hem müstehcen hem de aşırı şiddet görüntüleri içeren birçok sahne bulunuyor.

• Dizi Netflix'te var mı? Evet, dizi Netflix'te "Şantaj" ismiyle izlenebilir. 

• The innocent dizisi oyuncuları kimler? Dizinin oyuncu kadrosunda Mario Casas, Aura Garrido, Juana Acosta, Alexandra Jiménez ve José Coronado yer alıyor.

----------

Şantaj! Oriol Paulo İmzalı, Konusuyla Beyin Yakan Yeni İspanyol Dizisi: "The innocent"

Modunu Seç ►

Şantaj! Oriol Paulo İmzalı, Konusuyla Beyin Yakan Yeni İspanyol Dizisi: "The innocent"

listesine yorum yap!
furkan K.
furkan K.
08 Temmuz 2023
Çok iyi dizi, gizem seviyosanız mutlaka izleyin. Zaten Mario Casas varsa pişman olmazsınız.
Hypatia
Hypatia
09 Mayıs 2021
Sıkı Üye
Artık film veya dizi afişlerinde Mario Casas görmek yine güzel bir İspanyol yapımı izleyeceğimizin habercisi anlamına geliyor. En beğenilen filmlerin yönetmeni de eklenince seyir keyfine doyulmuyor. Sadece, bölümler 1.5 hızda izlememe rağmen fazla uzun olmuş.
Serkan B.
Serkan B.
06 Mayıs 2021
Usta Yorumcu
Müthiş olmayan bir yapımını da izlemek isterim Paulo biraderin, bu adam işi biliyor, net. Çay içerken izlemeyin şayet soğuk sevmiyorsanız...
Cansu A.
Cansu A.
06 Mayıs 2021
Dün sabah başlayıp, gözümü ekrandan ayırmadan tek solukta bitirdiğim müthiş dizi. Aklıma hemen kaan'a göndermem lazım diye geçirmiştim ki çoktan eklenmiş... Son zamanlarda izlediğim harika bir diziydi, her detayını izlemek için başından kalkamadım.
the innocent konusuthe innocent yorumthe innocent dizi konusuthe innocent oyuncularıthe innocent izlenir mişantaj dizisi konusuoriol paulo dizisioriol paulo filmlerigüncel dizi tavsiyelerinetflix dizileri 2021
EN AKTİF ÜYELER
Kurşunların Havada Uçtuğu John Wick Benzeri 5 İyi Film Tavsiyesi!
Kurşunların Havada Uçtuğu John Wick Benzeri 5 İyi Film Tavsiyesi!
Serinin vizyona giren son filmi olan "John Wick 3: Parabellum"u geçtiğimiz günlerde sinemada izledim. Burada sizlere tavsiye edecek kadar sevemedim fakat serinin genelini sevdiğimi söyleyebilirim. Böyle soğuk kanlı, vurdulu kırdılı filmleri epey sevdiğimi fark edince az önce kendimi Google'a "John Wick benzeri filmler" yazarken buldum ve dedim ki eğer ben bunu yazıyorsam, başkaları da Google'da "John Wick benzeri filmler" diye arama yapıyordur. Akabinde hemen kolları sıvadım ve izleyip, tavsiye ettiğim iyi filmler arasından 5 John Wick benzeri film tavsiyesini listeledim.  Hadi gelin şimdi tavsiye ettiğim John Wick benzeri filmler nelermiş birlikte görelim.  1. İlk John Wick tadındaki film tavsiyem 2019 yapımı, Netflix imzalı "Polar" oluyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/83/51/kursunlarin-havada-uctugu-john-wick-benzeri-5-iyi-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM] Filme Git ► Emekli olmaya yakın bir kiralık katili konu alan bu film 2 saat uzunluğunda ve birçok +18 sahne barındıran bir Netflix filmi. 2. Bir diğer Wick benzeri film tavsiyem ise "Accident Man" yani "Kiralık Katil"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/83/18/kursunlarin-havada-uctugu-john-wick-benzeri-5-iyi-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM] Filme Git ► Bu film de bir kiralık katili konu alıyor ve vurdulu kırdılı sahneleriyle izleyeni tatmin etmeyi başarıyor.  3. Baştan sonra baş döndüren bir aksiyonu olan sıradaki benzer film tavsiyem ise "Hardcore Henry"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/83/79/kursunlarin-havada-uctugu-john-wick-benzeri-5-iyi-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM] Filme Git ► Bu filmin ise tamamı şu kasklara takılan Go Pro yani Aksiyon Kamerası ile çekilmiş. Yani tüm filmi o açıyla izleyeceksiniz. Farklı bir deneyim isteyenlere... 4. John Wick ile hemen hemen aynı atmosfere sahip olan bir başka tavsiyem ise "The Equalizer" yani "Adalet"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/83/36/kursunlarin-havada-uctugu-john-wick-benzeri-5-iyi-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM] Filme Git ► Bu film ise kabuğuna çekilen bir canavarın tekrar ortaya çıkışını konu alıyor. Mermilerin havada uçtuğu bol vurdulu kırdılı bir film izleyeceksiniz.  5. Listemizin son film tavsiyesi ise ülkemizden, Türkiye'den geliyor; "Panzehir"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/83/47/kursunlarin-havada-uctugu-john-wick-benzeri-5-iyi-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]1 yıldır her yerde bu filmi tavsiye etmeme rağmen hala birilerinin ilk kez duyduğunu görüyorum. Bu filmin Türk sinema sektöründe çok farklı bir yeri var. Atmosferi ile çok farklı bir Türk filmi izleyeceksiniz.  Filme Git ► BONUS: Yeni izlediğim 2019 yapımı bu film de bu listede olmalı; "Anna"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/83/71/kursunlarin-havada-uctugu-john-wick-benzeri-5-iyi-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM] Filme Git ► Eğer tüm bu listeyi yalayıp yuttuysanız ve "Kaan daha fazla yok mu?" diyorsanız hemen aşağıdan "Vurdulu Kırdılı" kategorisine ışınlanabilir ve daha fazla bu tarz film tavsiyesine ulaşabilirsiniz Vurdulu Kırdılı Filmler! ► "Kaan başka nelerin var?" diyenler de aşağıdaki butona tıklayarak "Modunu Seç" sayfasına gidip, moduna göre film tavsiyesi bulabilir.  Film Seç! ►
35b
0
5 yıl
Yeni Çıkan 5 İyi 2023 Filmi Önerisi! (HEPSİ TAZE)
Yeni Çıkan 5 İyi 2023 Filmi Önerisi! (HEPSİ TAZE)
Eğer siz de benim gibi sıklıkla film izleyenlerdenseniz, hafta 3-4 kez Google'da "yeni çıkan filmler" veya "yeni 2023 filmleri" benzeri aramalar yapıyorsunuzdur. Çünkü yeni çıkan filmleri takip etmek maalesef her yiğidin harcı olmuyor. Sıkı film izleyicileri ise yeni filmler hangileri? ne tür filmler vizyona girecek? filmler sinemaya mı yoksa dijital platformlardan birine mi gelecek? gibi sorularına cevap aramak için yeni çıkan filmlerin peşine bırakmıyor. 19 İyi NETFLİX Filmi İçin Tıkla ►  Ben de bugün size, bu yıl içinde yani 2023'te çıkan filmlerden izleyip, beğendiğim 5 iyi 2023 filmini tavsiye etmek istedim. Birazdan göreceğiniz ve 3'ü Netflix, 2'si de Apple yapımı olan bu filmleri ben izleyip, gayet de başarılı buldum. Bu yüzden hemen yılı da ortalamışken size tavsiye etmek istedim. Hadi gelin şimdi o 2023 filmleri nelermiş, bir göz atalım! ● Yeni filmler tavsiye ettiğimiz şu YouTube videomuza da göz atabilirsiniz![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=lTox7rv-_YY[/VIDEO] 1. Gelin ilk tavsiyem Sharper ile başlayalım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/326/73/yeni-cikan-5-iyi-2023-filmi-onerisi-hepsi-taze-780x439.png[/RESIM]Apple TV+ imzalı bu film, benim çok sevdiğim türlerden birini işliyor. Filmimiz, ilk yarısında yeni tanışan genç bir çiftin arasındaki aşkı işlerken, ikinci yarısında birden direksiyonu kırıp, içinde sürprizlerin, entrikaların ve yalanların olduğu bambaşka bir filme evriliyor. Yani bu filme başlayınca "E aşk filmi bu.." diyeceğinizi biliyorum, fakat mutlaka sabredin ve filmin boyut atlamasına şahit olun. Emin olun şaşıracaksınız... "Kaan demişti.." diyeceğinize de eminim. Sadece biraz sabır. Kaçırmayın. Filme Git ►  2. Diğer tavsiyem ise Tetris...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/326/47/yeni-cikan-5-iyi-2023-filmi-onerisi-hepsi-taze-780x439.png[/RESIM]Adından da anlayabileceğimiz gibi hepimizin bildiği, dünyanın en popüler oyunu olan Tetris'in ortaya çıkış sürecini izliyoruz bu filmde de... Sinemada her zaman gerçek kişi ve olayları izlemeyi sevenlerdenim. Bu filmin çıkacağını duyduğumda da hemen heycanla beklemeye başladım ve bingo! Film, tam olarak ünlü Tetris oyununun doğuşunu ve sonrasında yaşanan gerçek kişi ve olayları işliyor. Bence kesinlikle bir hafta sonu izlenilmesi gereken yapımlardan biri. Üstelik çok da yeni, bir 2023 filmi... Özellikle 'Girişimci' ruhlu kişiler mutlaka göz atmalı. Filme Git ►  3. Hunger[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/326/89/yeni-cikan-5-iyi-2023-filmi-onerisi-hepsi-taze-780x439.png[/RESIM]Yakın zamanda yayınlanıp çok fazla konuşulan, birçok kişinin çok sevdiği, yine birçok kişinin ise hiç sevmediği The Menu filmi eleştirilerken radarıma takılan bu Netflix filmi, The Menu'deki gibi mutfak ve yemek ile ilgili. Fakat ona göre daha izlenebilir ve daha renkli.. Üstelik bir hikayesi de var. Mahalle arasında bir aile lokantasında kendince hünerini sergileyen genç bir kız, birgün aldığı bir teklif ile bu işin zirvesi olan ünlü bir şefin mutfağında kendisine de bir önlüğün ayrıldığını görüyor. Bu güzel haber karşısında tam sevinirken, ünlü şefin aşırı ciddi ve disiplinli çalışma ritmiyle de karşılaşıyor ve filmimiz de bu ikili arasında gidip geliyor... Bence bir hafta sonu Netflix'te bu filme bir şans verin derim. Filme Git ►  4. AKA[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/326/50/yeni-cikan-5-iyi-2023-filmi-onerisi-hepsi-taze-780x439.png[/RESIM]Bu film ise çok yakın zamanda Netflix'te yayınlanan ve özellikle aksiyon sahneleriyle beni şaşırtmayı başaran vurdulu kırdılı bir film. Başarılı bir ajanımız, büyük çaplı bir çetenin içine sızıyor. Kendisini ve gerçek kimliğini çok iyi bir şekilde gizleyen adamımız, bu çetede liderin küçük çocuğuyla duygusal bir bağ kurunca işler biraz karışıyor. Adamımız kendini birden silahların patladığı olayların ortasında buluveriyor. Bence bazı sahneleri Netflix çıtasının çok üzerinde olan bu yeni filme bir bakın derim. Filme Git ►  5. Ve son filmimiz de A Beautiful Life...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/326/90/yeni-cikan-5-iyi-2023-filmi-onerisi-hepsi-taze-780x439.png[/RESIM]Geçtiğimiz günlerde Netflix'te yayınlanan bu film ise, ekmeğini balıkçılık yaparak kazanan genç, yakışıklı ve yetenekli bir adamın ünlülük macerasını konu alıyor. Adamımız bir gün bir hatır işi nedeniyle sahneye çıkıyor ve orada, onu dinleyenler arasında gerçekten bu işin zirvesinde olan kişilerin de olduğunu fark ediyor. Sonrasında gelen bir teklif ise onun hem iş hem de aşk hayatını bambaşka bir şekilde değiştirmeyi başarıyor. Beklentinizi çok yukarıda tutmadan, bir hafta sonu bu aşklı, bol müzikli Netflix filmini izleyin derim. Filme Git ►  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
9.0b
0
1 yıl
İthal Sinema: Yabancı Filmlerden Uyarlanan 7 Türk Filmi!
İthal Sinema: Yabancı Filmlerden Uyarlanan 7 Türk Filmi!
Size burada 1 buçuk yıldır iyi filmler tavsiye etmeye çalışıyorum. Hatta fırsat buldukça, Türk imzası taşıyan, bizden, içimizden çıkan, Mustang, Panzehir ve Tamam mıyız? gibi iyi Türk filmlerini de elimden geldiğince çok kişiye duyurmaya çalışıyorum. Ülkemiz, onlarca ülkeye Muhteşem Yüzyıl, Binbir Gece gibi yerli dizileri satmasıyla bilinse de aslında birçok filmi de uyarlama olarak yeniden çekiyoruz. Son zamanlarda özellikle Güney Kore başta olmak üzere birçok ülkede fazlasıyla ses getiren filmleri ülkemize uyarladık ve hala daha birçok filmi dilimize göre uyarlamaya devam ediyoruz.  Fakat ben bu durumun çok bilinmediğini düşünüyorum. Yani çok gösterişli bir şekilde pazarlaması yapılan birçok filmimizin yabancı bir ülkeden uyarlandığını, aslında orijinalinin olduğunu birçok kişi bilmiyor. Bu yüzden ben de bugün sizlere burada yabancı filmlerden uyarlanan Türk filmlerini göstereceğim. Hadi gelin şimdi muhtemelen yabancı filmlerden uyarlama olduğunu bilmediğiniz o Türk filmleri nelermiş birlikte görelim! En İyi Yerli Film Tavsiyeleri İçin Tıkla ► 1. Yabancı yapımlardan uyarlama olan ilk filmimiz "Delibal"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/85/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM] Delibal, Hint yapımı "Moonu 3" filminin ülkemize bir uyarlaması[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/48/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]2015 yılında vizyona giren ve çok sevilen Delibal filmi, özellikle genç kitle tarafından çok beğenildi. Adına sosyal medya hesapları açıldı ve Instagram'da binlerce post paylaşıldı. Fakat binlerce kişi, bu filmin senaryosunun bize ait olduğunu sanıyor. Fakat aslında, çok beğenilen ve dünyada da ses getiren bir Hint filminden uyarlamaydı. 2. 2017 yılında vizyona giren "Öteki Taraf" filmi de başka bir ülkeden uyarlamaydı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/42/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM] Özcan Deniz'in yönetip, oynadığı bu film, İspanyol filmi La Cara Oculta'dan bir uyarlamasıydı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/40/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]Birçok kişi bu nefis senaryoyu Özcan Deniz'e bağlarken, arka planda bu filmin bir uyarlama olduğunu görmedi. İspanyol filmlerine vurgun biri olarak bu nefis filmi burada size de tavsiye etmiştim. Hemen şimdi aşağıdaki butona tıklayarak ulaşabilir ve orijinalini izleyebilirsiniz.  Filme Git ► 3. Ünlü isimleri aynı masada buluşturan "Cebimdeki Yabancı", evet o da bir uyarlama...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/20/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM] İtalyan yapımı "Perfetti Sconosciuti" filminin kendine has senaryosu dünyada o kadar dikkat çekti ki, hemen uyarladık![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/27/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]Akşam yemeği için bir araya gelen dostların oynadığı masum oyunun nasıl acımasız bir oyuna dönüştüğünü konu alan bu film, 2018 yılında ülkemize de uyarlandı ve adına da "Cebimdeki Yabancı" dendi. Orijinalinden bir haber olan milyonlarca kişi de "Vay be, ne senaryoydu ama!" diye iç geçirdi... Filme Git ► 4. "Senden Bana Kalan"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/12/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM] Bu filmimiz ise Güney Kore imzalı "Baekmanjangja Ui Cheot Sarang" filminin bir uyarlaması[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/55/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]Başrollerini Neslihan Atagül ve Ekin Koç'un paylaştığı bu film, Güney Kore'de oldukça ses getiren bir filmin uyarlamasıydı. 5. İlk kez duyanları üzdüğüm için özür dilerim ama evet "Evim Sensin" de bizim değil...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/53/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM] Herkesin sinema salonlarından duygu yüklü bir şekilde çıktığı bu film, Güney Kore yapımı "Nae Meorisokui Jiwoogae" filminden uyarlama[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/17/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]Fahriye Evcen ve Özcan Deniz'in başrollerinde olduğu bu film, 2004 yılında vizyona giren bir Güney Kore filminin uyarlaması. 6. "Benim Dünyam"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/89/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM] Evet bu film de Hindistan yapımı "Black" filminin bir uyarlaması[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/87/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]IMDB'den tam 8,2 puanı olan ve benim de burada sizlere tavsiye ettiğim bu nefis film, ülkemizde "Benim Dünyam" isminde uyarlandı ve başrollerde de Beren Saat ve Uğur Yücel yer aldı. Orijinalini bilmeyenler, bu filmin senaryosunun bize ait olmadığını öğrenince sosyal medyada bunu defalarca kez dile getirdi.  Filme Git ► 7. Son olarak 11 Ekim'de vizyona girecek "7. Koğuştaki Mucize" filmi...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/8/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpeg[/RESIM] Evet o da bir uyarlama, Güney Kore yapımı "Miracle in Cell No. 7" filminden ülkemize uyarlandı[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/112/75/ithal-sinema-yabanci-filmlerden-uyarlanan-7-turk-filmi-780x439.jpg[/RESIM]Başrolde Aras Bulut İynemli'nin olduğu, 11 Ekim'de vizyona girecek olan bu film, dünyada oldukça alkış alan ve benim de uzun zaman önce burada size tavsiye ettiğim Miracle in Cell No. 7 filminin bir uyarlaması... Türk filmleri arasında en bilinen uyarlamalar bu şekilde. Fakat daha altını kazırsanız, Kemal Sunal'ın birçok filminin de uyarlama olduğu gerçeğiyle yüzleşebilirsiniz. Birçok ülke, farklı ülkelerde tutan filmleri kendi ülkelerine uyarlıyor fakat her biri de bunun bir uyarlama film olduğunu seyircisine her fırsatta söylüyor. Ne yazık ki ülkemize uyarlanan filmlerin "uyarlama" oldukları sanki seyircilerden yani bizlerden saklanıyor. Tabi haliyle sonraları orijinali ile karşılaşan izleyici de kendini aldatılmış hissediyor. Uyarlama film yapılmasın demiyorum, tabi ki yapılabilir, fakat bunu seyirciye söylemez, filmin PR aşamasında dile getirmezseniz, o ve binlerce seyirciyi kaybeder ve yaptığınız işin değerini yitirirsiniz. Benden söylemesi... ● Bu arada, aşağıdaki butona tıklayarak modunuza göre film tavsiyesi de bulabilirsiniz[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►  
18b
0
5 yıl
Atatürk Filmi İncelemesi | Olmuş mu? Eksikleri var mı?
Atatürk Filmi İncelemesi | Olmuş mu? Eksikleri var mı?
Atatürk... Türk'lerin Ata'sı... Yıllarca tüm dünya sinemasında tarihte iz bırakan olayları ve kişileri izledik ve hep iç geçirdik; "Neden iyi bir Atatürk filmi izleyemiyoruz?"... İşte Disney+'ın yayınlamaktan korktuğu, birilerinin ağzına bakarak "Bende bu yapımı yayınlayacak yürek yok.." dediği Atatürk filmi, nihayet sinemada vizyona girdi ve ben de hemen koşup filmi büyük bir dikkatle izledim. Filme Git ►  Gelin, bu büyük bütçeli Atatürk filmi hakkında filmi izlerken aldığım notlar ile birlikte aklıma takılanlara, beğendiğim veya eleştirdiğim noktalara sizlerle birlikte bakalım. Hem henüz filmi izlememiş olanlar bilgilensin, hem de izlemiş olanlar filmin üzerinden şöyle bir geçmiş olsun... ● Atatürk filmi hakkında YouTube kanalımızda da bir video hazırladık![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=QyxQrKrOMN0[/VIDEO] E hadi! Atatürk filmi, Mustafa Kemal'in çocukluk yıllarından başlıyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/52/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM]Filmde önce küçük Mustafa'nın hayatına konuk oluyoruz. Babasının ticaret hayatı eşkiyalar nedeniyle sona eriyor ve buna üzülen babamız, kendini yatakta buluyor. İşte küçük Mustafa da tüm bu sürece şahit oluyor ve babasını bu duruma düşürenlere büyük bir öfke beslemeye başlıyor. Hemen sonra Mustafa Kemal'in bir Osmanlı Subayı olma sürecini işliyoruz. Bu evreleri de izlerken o küçük sarışın çocuğun artık büyük bir Kumandan oluşunu izliyoruz. Başrol Aras Bulut İynemli tüm sektöre oyunculuk dersi vermiş...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/49/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM]Filmin daha ilk sahnelerinde fragmanlarda gördüğümden daha iyi bir Atatürk tasviriyle karşılaştım. Aras Bulut İynemli, üstlendiği rolün büyüklüğünün hakkını gerçekten vermiş diyebilirim. İynemli, role bürünebilmek için sadece haftalar boyunca jest-mimik dersleri almış. Duruş pozisyonunda ata nasıl bineceğine, konuşma şeklinden bakışlarına ve yabancı dillere kadar her şeyiyle Atatürk'e fazlasıyla benzemeyi başarmış. Ben bu emeği çok anlamlı buluyorum. Filmin ilk çeyreğinde "Aras Bulut İynemli gerçekten doğru seçimmiş.." diye iç geçirdim diyebilirim. Filmin sonunda elimde bir Oscar olsaydı hemen eline tutuşturuverecektim. Kendisi çocukları, torunları ve gelecek nesiller için büyük ve anlamlı bir miras bırakmış oldu. Film görsel açıdan çok başarılı...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/8/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM]Filmin bazı sahnelerini fragmanlarda da izlemiş ve 'eğer böyleyse ortaya güzel bir iş çıkacak' diye düşünmüştüm ki öyle de oldu. Yıllardır yüzler değil binlerce film izlemiş biri olarak bu filmin açılış sekansını oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. İzleyenler hatırlar, Çanakkale'de siper içinde yürüyen Atatürk, birden askerleri yararak merdivenden yukarıya, yüzeye çıkıyor. Gök yüzü turuncudan sarıya ve maviye çalıyor. Atatürk siperden çıkıp ilerliyor ve kamera onu orada bırakıp siperin içine geri çekiliyor. Fakat kamera çekildikçe önüne birkaç asker daha geliyor ve hepsinin Atatürk'ü izlediğini görüyoruz. Bu sahnedeki renkler, sinematografi bence gerçekten çok başarılı. Bunun yanında film, görsel açıdan 'büyük bütçeli' olduğunu da karşı tarafa anında geçiriyor. Böyle bir filme de bu izlenim yakışırdı. Bu 3 filmlik bir serinin 1. filmi...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/50/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM]Atatürk filmi, malumunuz Disney+'da yayınlanacaktı. Bu, filmin tüm dünyada aynı anda izlenilebilmesi demekti. Disney+'ta yayınlanması bu yüzden önemliydi. Çünkü Disney+, bünyesindeki içerikleri 50'den fazla ülkede aynı anda yayınlıyor. Mustafa Kemal Atatürk'ü ve verdiğimiz kurtuluş mücadelesini tüm dünyanın görmesi açısından bu adım önemliydi fakat malum platform, bazı grupların baskısı altında kalıp pes edip, korkarak Atatürk filmini yayınlamayacağını duyurdu. Ardından da bir 'dizi' olarak hazırlanmış olan bu filmin 3 parça haline getirilerek sinemada vizyona girmesi kararlaştırıldı. İzlediğimiz bu ilk film de bu serinin 1. yapımıydı. Atatürk filminin 2.'si 5 Ocak 2024'de sinemalarda yayında olacak. [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/334/96/ataturk-filmi-incelemesi-olmus-mu-eksikleri-var-mi-780x439.png[/RESIM] - - - - - -  Özet: Filmin beklentimin altında kalmasından gerçekten epey korkuyordum fakat film beni daha ilk çeyreğinde şaşırtmayı başardı. Hem başrolün rolünü kıyafet gibi giymesi, hem de o yılları tüm ince detaylarıyla birlikte çok başarılı bir şekilde yansıtmasıyla, film özellikle son sahnesinde gözlerimi nemlendirmeyi başardı. Atatürk gibi hayatı mücadele içinde geçmiş, askeri ve siyasi bir deha için şimdiye kadar büyük bütçeli böyle bir filmin yapılmamış olması da bizim ayıbımız olsun. Şimdilik elimizden gelen tek şey, bu film serisini desteklemek. - - - - - -  • Atatürk filmi Netflix'te var mı? Hayır. 2023 Kasım itibariyle film sinemada vizyonda. Fakat ilerleyen tarihlerde Netflix, Amazon veya Exxen gibi platformlar yayınlamak için filmin haklarını alıp bünyelerine katabilir. • Atatürk filmi sinemada izlendikçe Disney+ mı kazanıyor? Hayır. Bu yanlış bir algı. Disney+ Atatürk filmini yayınlamaktan vazgeçti. Film de sinemada vizyona girdi. Sinema geliri tamamen filmin Türk yapımcılarına gidyor. Modunu Seç ►
7.8b
1
11 ay
Hemen İzleyin! İskandinav Mitolojisi Temalı Yeni Netflix Dizi Tavsiyesi: "Ragnarok"
Hemen İzleyin! İskandinav Mitolojisi Temalı Yeni Netflix Dizi Tavsiyesi: "Ragnarok"
Size burada epeydir iyi bir dizi tavsiyesi vermemiştim. Çünkü tavsiye edecek kadar iyi bir diziye rast gelemiyordum fakat bu durumu Netflix'in yeni dizisi "Ragnarok" kırmayı başardı. Bir sonraki bölümünü merak ederek izlediğim ve kendimi birden atmosferinin içinde bulduğum bu Netflix dizisi Ragnarok'u kısa cümleler ile size de tavsiye etmek istedim. Aslında uzun bir analiz de yapabilirdim fakat spoiler içermemeli diye düşündüm ve sadece sizi bu diziyi izlemeye teşvik edecek şeylerden bahsedip, içeriği kısa kesmeye karar verdim.  Fantastik Film Tavsiyeleri İçin Tıkla! ► Hadi gelin şimdi Ragnarok dizisi nasıl bir yapım, oyuncuları, konusu nasıl, ona bakalım!  Öncelikle nedir bu Netflix'in yeni dizisi Ragnarok'un konusu?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/164/76/hemen-izleyin-iskandinav-mitolojisi-temali-yeni-netflix-dizi-tavsiyesi-ragnarok-780x439.jpg[/RESIM] Ragnarok dizisi, kurgusal bir Norveç kasabasını konu alıyor. "Edda" isminde bir kasabamız var ve bir de kasabaya taşınan yeni bir gencimiz var. Zaten biliyorsunuz her yeni hikayede ya bir yola çıkılır, ya da şehre yeni biri gelir. İşte bu dizide de kasabaya gelen gencimiz, birden kendini fantastik bir dünyanın ortasında buluyor ve içindeki gücü fark ediyor. Üstelik dizi, iklim değişikliği konusunu da diğer tüm konular ile birlikte işliyor. Çevrenin kirletilmesi, suların içilemez hale gelmesi, buzulların erimesi ve dahası... Film hem iskandinav mitolojisini konu alıyor hem de iklim değişikliğine dikkat çekmek istiyor.  Neden izlenir?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/164/31/hemen-izleyin-iskandinav-mitolojisi-temali-yeni-netflix-dizi-tavsiyesi-ragnarok-780x439.jpg[/RESIM] İçinde abartı şeyler yok. Hepimizin imrenerek izleyip okuduğu Norveç'in nefis atmosferi var ve bolca genç, dizimizin ana kadrosunu oluşturuyor. Yani hem iyi bir gençlik dizisi, hem mitolojik bir konu, hem de günümüz iklim sorunlarına parmak basan bir dizi izleyeceksiniz. Ha bu arada gençlik dizisi dedim diye de öyle "goygoy" yapan gençler aklınıza gelmesin. Bu dizide izleyeceğiniz gençlik bence daha ağır bir yapıya sahip. Yani bu da uçuk kaçık bir dizi olmasının önüne geçiyor. Peki bu Ragnarok dizisi oyuncuları kimler?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/164/99/hemen-izleyin-iskandinav-mitolojisi-temali-yeni-netflix-dizi-tavsiyesi-ragnarok-780x439.jpg[/RESIM] Ragnarok dizisi oyuncu kadrosunda David Stakston, Herman Tommeraas, Theresa Frostad Eggesbo, Emma Bones ve Jonas Strand Gravli gibi isimler bulunuyor.  Hemen şimdi izlemenizi tavsiye ettiğim bu Netflix dizisine aşağıdaki butona tıklayarak ulaşabilir ve yine hemen aşağıdan fragmanını da izleyebilirsiniz[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=7H9AaiBLHCo[/VIDEO] Ragnarok Dizisi İzle ► Not: Ha bu arada unutmadan, dizinin 2. sezonu da seneye bu günlerde, yani 2021'in ilk aylarında gelecek.  İyi seyirler!  ● Aşağıdaki butona tıklayarak da modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
15b
2
4 yıl
Eksen Dijitale Kayıyor: Acun Ilıcalı'nın Yeni Dijital Platformu 'Exxen'
Eksen Dijitale Kayıyor: Acun Ilıcalı'nın Yeni Dijital Platformu 'Exxen'
Gündemi yoklamayı bilen, Türkiye'yi çok iyi tanıyan ve bu sektörde gerçekten başarılı işler yapan Acun Ilıcalı, Exxen isminde yeni bir dijital platform kurduğunu açıkladı. E hal böyle olunca da birçok kişi hemen kolları sıvayıp "Exxen iş başvurusu", "Exxen'de neler var?", "Exxen nasıl okunur? Ne demektir?" gibi birçok farklı türde soruları yağdırdı. E işin içinde Netflix benzeri bir dijital platform da olunca konu benim de ilgimi çekti ve Exxen'i şöyle bir araştırdım.  Netflix'te İzlenecek 9 İyi Film ►  Hadi gelin şimdi sizle Acun Ilıcalı imzalı yeni dijital platform Exxen nedir? İçinde dizi, film, belgesel mi var yoksa TV8 benzeri yarışma programları mı? sorularını yanıtlayalım! Öncelikle nerden geldi bu isim?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/213/44/eksen-dijitale-kayiyor-acun-ilicali-nin-yeni-dijital-platformu-exxen-780x439.png[/RESIM]Acun Ilıcalı, Exxen isminin Ali Taran tarafından bulunduğunu ve kendisinin de bu ismi çok beğendiğini söylüyor. Bana sorarsanız da isim yani "marka" gerçekten başarılı. Göze hoş geliyor, "X" harfi direkt olarak Netflix'i andırıyor ve akla getiriyor. Bu gerçekten akıllıca ve ağızda da akıyor.  Peki Exxen'de neler olacak?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/213/63/eksen-dijitale-kayiyor-acun-ilicali-nin-yeni-dijital-platformu-exxen-780x439.png[/RESIM]Acun Ilıcalı, gazeteci Candaş Tolga Işık'ın programında Exxen'in çok zengin bir içeriğinin olacağınan bahsediyor. Hatta hep hayalini kurduğu sürpriz bir projeden de bahseden Ilıcalı, Exxen'in içerik olarak kullanıcılarını mutlu edeceğini söylüyor. Ayrıca Exxen'de başarılı belgeseller de izleyeceğiz. Bunun yanında çok konuşulacak olan model yarışmaları, mankenlik yarışmaları da göreceğiz. Exxen'deki belgesellerin de çok başarılı olması, hatta Kültür Bakanlığı'nca da desteklenmesi düşünülüyor. Bu arada Exxen'in başında da 50 yaşındaki televizyoncu "Ümmü Burhan" yer alıyor. GÜNCEL: Beyazıt Öztürk ve İbrahim Büyükak da Exxen'de bir program yapacaklar.  Exxen nasıl okunuyor?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/213/47/eksen-dijitale-kayiyor-acun-ilicali-nin-yeni-dijital-platformu-exxen-780x439.png[/RESIM]Başlıkta da gördüğünüz gibi ben Exxen için "Eksen" dedim fakat farklı okunuşları ve anlamları da çıkabilir tabi. Fakat yukarıda da söylediğim gibi isim, logo ve telaffuz açısından çok başarılı bir "marka" olacak diyebiliriz. Bu yüzden Exxen'e iş başvurusu yapıp kabul edilecek kişiler gerçekten CV'lerine iyi bir referans ekleme fırsatı bulacaklar.  - - - - -  NOT: Şahsen Acun Ilıcalı'nın 'Eksen'ini dijitale kaydırmasının geç olduğunu bile düşünenlerdenim fakat geç olsun güç olmasın tabi. Artık devir dijital devri ve o da sonunda bunu fark edip geleneksel medya yerine dijitalde ses getirmenin daha doğru olduğunu düşünenlerden... Diğer televizyon kanallarına nazaran TV8'in daha genç bir izleyici kitlesi olduğunu hepimiz biliyoruz. Örneğin ATV gibi bir kanal dijitale geçseydi peşinden kimseleri sürükleyemezdi, fakat Acun Ilıcalı izleyici kitlesinin dijitale yabancı olmadığını biliyor ve tahminimce Exatlon'da da olduğu gibi sosyal medya fenomenlerini Exxen'de de fazlasıyla göreceğiz.  - - - - -  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
13b
0
4 yıl
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
Selam! Şu an burada bunları okuduğunuza göre muhtemelen siz de Mulholland Drive'ı izleyip bir şey anlamayanlar kervanındansınız... Bildim değil mi? O zaman yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun.  Aşağıdaki analizi Ekşi Sözlük'te "sinirliyim" isimli bir yazar girmiş fakat o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben yine de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir ya da aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/67/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]   ♦ Adım adım rüyaya doğru aslında filmin %80'den fazlası diane'ın rüyasından ibaret. rüya olduğu için tuhaflıklar ve zor anlaşılan yerler var ama genel olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması. çok az da olsa flashback, hayal ve hallisünasyon da var. geri kalan %20'ye yakın kısım gerçek ve bunun da çoğu şimdiki zaman veya yakın geçmiş. diane (sarışın) (filmde gerçek hayattaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci oluyor; bunu hollywood'a girmek için bir basamak olarak kullanıyor. istediği şey bir yıldız olmak, yıldız ve iyi bir aktris. ruth teyze denen kişi ölmüş aslında, mirasını diane'e bırakıyor. diane'ın yanında olan (havaalanında) iki yaşlı kişi aslında gerçekte olmayan karakterler; bunlar sadece rüya ve hallisünasyonda var. bu iki ihtiyar muhtemelen onun iyi yanını temsil ediyor. kara yüzlü yaratık ise onun en kötü ve çirkin yanını. neyse, diane bazı filmlerde roller alarak ilerliyor. bob brooker isimli bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmde başrolü almak istiyor ama yine o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan ilişki yaşamaya başlıyor. camilla aslında kaltağın teki. kötü karakter. çıkarcı, hırslı, acımasız, biseksüel... rolü kapıyor ama diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla aynı evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev). [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/77/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]sevişip koklaşıyorlar sürekli ama camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor ara sıra. diane anlamazdan geliyor. camilla hırslı olduğu için işinde ilerliyor. adam kesher isimli yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam'ı tavlayamadığı için içten içe üzgün ve camilla'yı yavaş yavaş adam'a kaptırdığını düşünüyor. adam'ı tavlayamasa da aynı yapımda daha küçük bir rolde oynuyor camilla ile beraber. bir gün camilla ve diane evdeyken kanepede sevişmeye başlıyorlar ama sadece başlıyorlar. diane çok hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonra, “bunu artık yapmamalıyız” diyor. biraz zalimce bir ifadeyle tabi. sanki onu incitmek istermiş gibi. diane “bir daha bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor ama camilla sertleşip “yapma” diyor. diane, “onun için değil mi?” diyor ve artık lezzoların aşkı tek taraflı olarak sona eriyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu ilan etmek için. camilla, diane'e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane'i alması için ve diane'e telefon ediyor "gelecek misin, araba seni bekliyor" diye... diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor. diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğu için korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. şoför arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni ama o sırada camilla kestirme yoldan gelerek diane'i alıyor. adam kesher da aslında çok duyarlı bir adam değil. biraz ‘piç’. annesi coco... diane ile coco orada tanışıyor. bahçede bir şeyler içtikten sonra coco yemeğe geçmeleri gerektiğini söylüyor ve az sonra diane'in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak üzere içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır gibi laubali. camilla bunun diane'e acı vermesini istiyor sanki. adam karısıyla yeni boşanmış bu arada, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, "havuzu ben aldım, temizleyen adamı o..." diyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/97/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] coco, diane'i konuşturuyor, diane hollywood'a nasıl geldiğini anlatıyor. kanada'dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker'ın başrolü camilla'ya vermesi... buruk bir şekilde bunları anlatıyor. adam ve camilla'nın hiç umurunda değil ama onlar çok ruhsuz ve laubali. bu diane'ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek ismi bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarışın camilla bu). biraz sonra da sonra adam'la öpüşerek evliliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. sarışın, camilla'yı öptükten sonra dışarı çıkmak için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, muhtemelen sinema dünyasından biri. hiçbir özelliği yok aslında. diane, sarışının ve adam'ın camilla'yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor. bu arada diane masadayken ara sıra etrafındakilere bakıyor, ilk defa gördüğü, kendine dik dik bakan bir adam fark ediyor karşı masada. rüya için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha önceki birçok kişi ve sembol rüyasına girecek daha sonra. kötülükler başlıyor derken, parti bir şekilde bitiyor. ertesi gün (veya birkaç gün sonra) camilla diane'in evine gidiyor kırmızı elbisesiyle ama kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık ama onu eve almayarak ilişkiyi tamamen koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. ama bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor. winkies denen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla'nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan bütün parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı daha önce söylediği yere bırakacağını söylüyor. mavi anahtar = camilla öldü bu pazarlığa sadece kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir erkek tesadüfen şahit oluyor, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba olayı anlıyor ve iki defa aynı kötü rüyayı görüyor. bir arkadaşına (veya psikolog-doktor gibi bir şey) aynı winkies lokantasında oturup gördüğü korkunç rüyayı anlatıyor. rüyasında duvarın arkasındaki kara yaratığı gördüğünü ve tarif edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla beraber winkies'in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam aynı yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu yaratık aslında diane'in içindeki kötülük ve hınç. adam ona şahit olmuştu. biraz saf bir arkadaş; kalp gözü açık galiba. katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir şekilde diane'in evindeki sehpanın üzerindeki yerini alıyor. diane bir halt etti ama içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis korkusu sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, kötü rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor. uyanıyor, kafasını kaldırıp gördüğü rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonra kırmızı yastığına kafasını yüzüstü koyup tekrar yatıyor. hayalleri vardı ama olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları... işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonra bir rüya daha görüyor ki, bu rüya filmin baştaki %80'ini oluşturan rüya. filmin %80'i burada yatıyor. sabah çok da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını almak için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan önce sehpanın üstünde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor. “bu benim” diyerek onu da alıyor. mavi anahtar da orada tabi o esnada. bu arada komşusu iki dedektifin yine geldiğini söylüyor, dedektifler diane'den şüpheleniyorlar veya konuşmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden çok korkar oluyor. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor. diane üstündeki kirli beyaz sabahlığıyla kahve yapmaya başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başında hayal veya hallisünasyon olarak camilla'yı görüyor. camilla’ya, “döndün...” diyerek ağlamaya başlıyor, hâlâ çok seviyor ve yaptığı şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonra kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. muhtemelen akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane korku içinde... sonra kapı çalıyor sert sert, artık kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak boyunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor. gerçek hayat burada bitiyor. ‘otu çek, köküne bak’ karmaşık bir zihnin çakallıkları buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan hikaye. geri kalanlar ise rüya ve çok az da soyut görüntüler. gelelim rüyaya: işte en eğlenceli kısmı burası. yönetmen, sigmund freud'un ne kadar numarası varsa kullanmış. simgelerle ve diane'in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. rüya görüldüğünde cinayet işlenmiş, aslında her şey olup bitmişti. diane rüyayı hayatının son gecesinde görmüştü, rüyadan sonra bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti. filmin ilk sahnesinde diane'in kırmızı yastığa kafayı koymasıyla, kovboy'un gelip, "tatlı kız uyanma vakti" demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım rüya. diane rüyasında olayları anladığı gibi veya olmasını istediği gibi görüyor. gerçekte boka saran hayatını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği gibi veya anladığı gibi görüyor her şeyi. esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde). şoför esmer'e silah çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza oluyor ve esmer kurtuluyor, ama hafıza gidiyor. (esmer'e format atıyor, kendi istediği gibi iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilinçsizce, herhangi bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu tesadüf sarışının bilinçaltındaki hayali). esmer sabaha kadar orada kalıyor, bu arada gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı seyahat için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir aktris). bu arada ilginç bir bilgi buldum, hollywood'da, sinema sektöründe çalışmak üzere “kanada’ya gitmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş. yani ruth'un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood'da olduğu için bu kuralı biliyor, ayrıca ruth da bir aktris, kanada'ya giden herhangi biri değil. sarışın yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/veya diane'in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarışın’ın esmer'e ulaşmak için fantezileri). bu esnada sarışın büyük hayallerle los angeles'a geliyor. kendine yol boyunca eşlik eden iki ihtiyar var yanında (gerçekte yoklar). buradaki adı betty. betty ismi cinayet anlaşmasının yapıldığı winkies'teki garson kızın gerçek ismi. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. son derece saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi biri olarak betimliyor rüyasında (partideki sohbet masasında ona iyi davranmıştı). tonton coco, evi gösteriyor, betty çok mutlu, rüyaları gerçek oluyor, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in kafa bi milyon, tabi ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok. esmer kendine ‘rita’ ismini buluyor posterden. az sonra esmer duştan çıkınca ismini rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, çok mülayim bu arada, hırslı ve acımasız esmer gitmiş, yerine diane'in istediği yumuşak karakter gelmiş. biraz uyumak istiyor hatırlamak için. uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarışın “çantana bakalım” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar muhtemelen gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş bütün parasını vermek)... aynı çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı tamamen cinayet anlaşmasının bir yansıması yapıyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/1/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] bu arada paralel olarak gelişen diğer olaylar var; yönetmen adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla beraber. ‘italyan kardeşler’ gelecek ve çalıştıkları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, çok sertler ve tuhaflar (çünkü rüya). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. bilinçaltı bunu çok büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o kadar ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, tuhaf bir adam. diğer italyan, çantadan sarışın bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer'i öpen sarışın, rüyadaki adı da camilla. italyanlar adam'ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor. yani betty böyle düşünüyor. gerçekte adam'ın ve diğer yönetmen bob'un esmer'e başrol vermesini biraz 'sinema mafyası'na bağlıyor. kendini böyle avutuyor ama yine de adam'a kızgın. adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve arabasına atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği yapan adamın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonra yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor. bu, sarışın’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu hal. ya da adam'ı bu şekilde 'mazur' görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. bu arada italyanların 'baba'sı olayı telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- 'godfather', onun kafasında büyüttüğü 'sinema mafyası' ve çocukça hayali. başarısızlığını biraz bunlara bağlamak istiyor. adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu öğrenmek için asistanı olan kızı arıyor, kız iflas ettiğini anlatıyor. durumu kurtarmak için kovboy denilen bir adamla görüşmesi gerektiğini söylüyor. kovboy, partide sadece bir an geçerken gördüğü önemsiz bir kişiydi ama ona çok esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam rolü veriyor. adam koyboy'un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve filozof gibi bir adam. adam'ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarışın camilla'yı seçmesini söylüyor (betty başarısız hayatını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında). önceki gün teyze ruth'un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu deli kadın gelip bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi bilinçaltı betty'yi iğneliyor. coco bu esnada son derece toz pembe yürüyen işlere uygun bir şekilde sarışına fakslanan replikleri getiriyor. esmer ile pratik yapıyorlar, duymak istediği gibi esmer onun oyunculukta iyi olduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan duymak ister çünkü). ayrıca esmer bu pratik esnasında oldukça tutuk, iyi bir oyuncu değil, hatta betty'nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması gereken yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için ihtiyar yapımcı wally'nin yanına gidiyor, aynı zamanda teyzesinin de dostu. oradaki ihtiyar oyuncuyla performansını kusursuz bir şekilde sergiliyor (çünkü kendi kusursuz olduğuna inanıyor). buradaki yaşlı oyunucyla betty'nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; yaşlı adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir bakalım. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üzerinden gerçek camilla'ya olan gerçek hislerini anlatıyor. "seni hapse atarlar", "seni öldürürüm", "o zaman seni de hapse atarlar", "senden nefret ediyorum " ifadeleri ama bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty'nin ağlaması. çok ilginç. oradaki yönetmen ise, yani bob brooker, tutuk, aptal, mal gibi bir adam... çünkü gerçek hayatta ona başrol vermemişti, bilinçaltı, onun yetenekten anlamayan biri olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka herkes kendisindeki yeteneği görüyor ama o mal görmüyordu. yapımcı wally'nin eski karısı da bu yeteneği görüp onu adam'ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty'ye. bu esnada adam, kovboy'un dediği gibi, seçmelerde... tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki gibi, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam'den. sonra sıra sarışın camilla'ya geliyor. aslında zayıf mimikleri olan yeteneksiz biri sarışın camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.” betty tam o sırada eve gitmesi gerektiğini hatırlıyor. eve gidip esmer'in kim olduğunu araştırmaya başlıyorlar. daha önce kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk gibi mimiklerle "evet bir kaza olmuş" demişti. telefon winkies lokantasının hemen yanındaki telefon (hep önceden görmüş olduğu, bilinçaltındaki yerler). tuhaf ve çocuksu bir hayal şeklinde, polisler fazla zorluk çıkartmadan bilgi veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonra winkies'te oturup (çünkü burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı). esmer'e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek hayattaki tam adı). adrese taksiyle gidip evi buluyorlar ama ön girişte arabada oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok ama temkinli, peşinde birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane'in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir. adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyle). kadın kendisinin de geleceğini söylüyor, bazı eşyaları olduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyle ve sarışın bunu rüyada da hatırlıyor). son anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak). 17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar ama açan yok. sarışın eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarışın cesedi görüyorlar yatakta. bu aslında sarışın’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor ama onun kendisi olduğunu bilmiyor. eve dönüyorlar, esmer bundan çok etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek çok korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarışın onu durdurup ona yardımcı oluyor (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, "başkası gibi oldun" diyor (belki de başkası gibi olmasını hep istemişti). esmer yine içerideki kanepede yatmak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da hiç zorluk çıkartmadan geliyor (çünkü onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu). aşk aşk aşk ve sılencıo esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2'sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio'ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslında betty'nin bilinçaltında bilmekte olduğu bazı şeylerin tezahür ettiği yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden biri. "bando yok, her şey kayıt", çok dokunaklı şarkı söyleyen kadın ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslında sizi bu kadar etkileyen hollywood'un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz ama aslında arkasında playback var, her şey yalan. büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var tabii filmde). bu sırada betty'nin çantasında beliren mavi bir kutu var. daha önce anahtarını rita'nın çantasında buldukları kutu. pandora'nın kutusu... bu betty'nin içindeki hırs, aşk, ihtiras, intikam, cinayet vs... bütün kötü hislerin olduğu kutu. şovu sunan top sakallı arkadaş kim? ben onun 'şeytan' olduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine sebep olan kişi bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturduğu yerde zangır zangır titremişti. muhtemelen bu şeytanın ona cinayet fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor. eve gidip onu açmak üzereyken betty kayboluyor, çünkü o kutuyu gerçek hayatta açtığı için çok pişman, galiba rüyada bunu üstlenmek istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki kini ve intikam hırsını serbest bırakmak demek, cinayet siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor ama kutuyu göremiyor. muhtemelen bu, ruth teyzenin betty'deki o kötü yanı görememesi gibi bir anlama geliyor olabilir. ya da bütün bunlara -farkında olmasa da- onun biraz sebep olduğu şeklinde yorumlanabilir. sonra kovboy geliyor ve çürümüş cesede "tatlı kız uyanma zamanı" diyor. o çürümüş ceset aslında gerçekte hiç olmadı, yani gerçekte son sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. kıyafet ve pozisyon farklı. o ceset şu anda bu rüyayı görmekte olan diane. aynı gecelik, aynı yatak, aynı oda. ayrıca rüyadaki cesedin elinde silah falan yok. kafada delik de yok. o muhtemelen yaşadıkları yüzünden 'ölmeden ölmüş' olan diane. sadece rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi olduğunu bilmiyor. neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani bazen bir sesle uyanırız ama bu sesin kaynağını rüyamızda farklı bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy'un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. rüya bitiyor, yatakta doğrulup gördüğü tuhaf rüyayı kısaca bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz. filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies'in arkasındaki evsiz kara yaratık ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor. o aslında erkek değil, aslında o diane'in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, hayal kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, kirli, aşkını öldürtmüş, tamamen tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin mükemmel tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden biri. sondaki çıldırma sahnesi ile bu kara vatandaş arasında aslında çok güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan önce kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu kara yaratığı düşünün. aslında aynı anda diane'in iki farklı görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies'in arkasındaki ise yönetmenin bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane'in iç dünyasının görsel olarak tercüme edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel. kara, bitkin bir şekilde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, serbest bıraktığı kini, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin. kara, winkies'in ve duvarların arkasında (diane de winkies'teki tetikçinin arkasına saklandı cinayet için). kara, bir akşam vakti, her şeyini kaybetmiş bir evsiz gibi, tamamen tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane gibi). kara, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, geri dönemiyor). kutudan parmak boyunda iki ihtiyar çıkıyor (aynı anda diane'in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.) diane'in içindeki vicdan azabı ve yakalanma korkusu o kadar dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı artık kayışı kopartıyor, muhtemelen dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı aldığı çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, muhtemelen önemsiz bir kutu). son sahnedeki dumanlar... bunlar 'şeytan'ın olduğu tiyatrodaki dumanlar gibi. aradaki farklı ortaya koymak için; dumanların üzerinde beliren diane'in son hali (kara yüzlü hali), hemen ardından da hayalleri... mavi saçlı kadın (soyut) ve... silencio, sessizlik... muhtemelen beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çektiği şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir. ...ama lynch bu, her şey olabilir... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/26/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] lynch'in dikkat çektiği kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu şekilde; (çok önemli bir şey yok aslında sadece biraz dikkat). kahve yaptığında aslında cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üzerinde kirli beyaz sabahlığı var. muhtemelen intihar ettiği günün sabahı, yani lineer zaman çizgisinin sonu... kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üzerinden geçip esmer’in üstüne çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarışın bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış, yani flashback ve gerçek hayat. diğer flashback de masturbasyon sahnesinde. sarışın masturbasyon yaparken birdenbire telefon çalıyor, diğer odaya gidip telefona bakıyor. telefon “araba seni bekliyor, partiye gelecek misin?” diyor. ama dikkat; masturbasyon esnasındaki kıyafetle öbür odaya telefonda bakmaya gittiği kıyafet farklı. yani arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek hayat. ----------------- minik tespitler - rüyada neden mavi kutu var, onun temeli ne? diane'in intihar ettiği sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. zaten böyle bir kutusu var, gerçekte çok bir anlamı yok belki ama bu kutu da rüyasına giriyor. muhtemelen pandora’nın kutusu kavramını biliyor ve rüyasında o şekilde tezahür ediyor. - rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita neden girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor? kendi yakalanma korkusunu biraz rita üzerinden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybettiği için biraz fazla temkinli. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü adamın kendisini aradığını düşünüyor. zaten eve girdikten sonra da yatakta kendisi yerine öldürülmüş olduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor. - rüyadaki toplantıdaki vatandaş neden bu kadar donuk ve espresso kahve istiyor? gerçekte partide onun kendisine donuk donuk baktığını görüyor bir ara, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; donuk duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslında hollywood'daki yeraltı dünyası yüzünden. burada yetenekler değil güç konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu aynı şekilde donuk, ruhsuz, korkutucu ve imkansız derecede mükemmel bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. diğer italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum ama ilginç derecede al pacino'ya benziyor. bu da onun kafasında oluşturduğu diğer italyan mafya karakteri. - rüyada al pacino'ya benzeyen adam neden "help meeee!" diye bağırıyor? bir inanışa göre, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üzerindeki desenler ‘s.o.s.’ gibi görünüyor (rüyada diğer adamın espresso içtiği fincan farklı tabi) s.o.s.'u burada böyle bağırıyor ve bence çaresizliğini bu şekilde haykırıyor. - rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda neden şoför ona silah çekiyor? gerçekte daha önce kendi de limuzinle aynı yerde durmuştu ve biraz tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, cinayet için güzel bir ortam... esmer'i öldürttüğü için de burada ona silah doğrultulmasını sağlıyor. ama belki pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format atıyor ve istediği esmer'i oluşturuyor. belki de esmer'i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üzerine atıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda silah tamamen başka biri tarafından doğrultuluyor. - rüyada neden esmer’i limuzinde ve aynı kendi gibi görüyor? limuzinde aynı yolda, aynı yerde duruyor, aynı sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması gereken yerde o var diye. bu yüzden ona silah çektiriyor ama aynı zamanda kurtarıyor da. - rüyada coco'yu neden iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor? çünkü partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu. - rüyada club silencio'dan geldikten sonra mavi kutuyu açacakken neden betty birdenbire kayboluyor? kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yaptığı şeyi biliyor ve üstlenmek istemiyor. bunu gerçekte bir kere yaptı ama burda buna ortak olmak bile istemiyor. - toplantıdaki italyanların neden italyan olduğunu düşünüyor? birincisi, dik bakışları yüzünden partideki adamın mafya tipli olduğunu zaten düşünüyor. ikincisi, esmer, "casablanca'ya luigi ile hiç gitmedim" diye bir laf ediyor. luigi bir italyan ismi ve bu dik bakışlı adamla bir ilişki kuruyor, belki de onun ismi olduğu belli. gizemli kovboy’a dair yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir mesaj: rüyada kovboy, adam'la konuşurken diyor ki; “ukalalıkla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun.” aslında seyirciye mesaj çakıyor, filmi anlamaya çalışması için. ‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kere daha göreceksin. kötü yaparsan iki kere daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslında bir daha hiç görmüyor. ama seyirciye iki kere görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor. seyirci iki kere gördüğüne göre kötü mü yaptı seyirici işini? evet, sayılır... ve işte bomba; iki defa görünüyor ama biri rüya karakteri diğeri gerçek. eğer fark edersen, ilk göründüğünde (ağılda) rüya karakteri olan koyboy bir kere daha rüya karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslında o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, sadece partideki biri. bir başka bakış açısı da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kere göreceksin” dedikten sonra sadece 1 kere görünebilir, partide görünmesi rüyadan önce, bu sayılmaz böylece. yani önce parti, sonra kesher ile konuşma, son olarak uyandırma... kovboy'u burada biraz yönetmeni de simgeliyor. yönetmen seyirciye vereceği mesajı doğrudan kovboy'un ağzından veriyor. bir at arabası örneği veriyor; david'e soruyor "bir at arabasını kaç kişi kullanır?" diye. david bu basit soruya azıcık şaşırıp "e biir" gibi bir cevap veriyor. at arabası çok özel bir seçim. aslında at arabasını bir kişi de kullanabilir iki kişi de. at arabası, burada filmi, kullanan bir kişi ise yönetmeni simgeliyor. "eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle beraber bu arabayı kullanabilirsin" diyor adam'a (aslında bize). yani eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta hayal kurmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye. tetikçinin mavi anahtarı diane tetikçiyle anlaşma yaptıktan sonra tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlamsız gibi görünen bir diyalog. rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalıştıkları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir anlam veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü zaman gerçekte cinayetin sonrası, yani gerçekte küçük mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor. aslında tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken gerçekten merak etmişti. esmer'in çantasından çıkan anahtar için de aynı merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un cevabı ise club silencio'dan geldikten sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, yani kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek küçük mavi anahtar da aslında ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de birden ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslında…
10b
0
6 yıl
Sahnesinden Geçeni Milyonlara Duyuran Nefis Gizli Ev Konserleri: Sofar Sounds
Sahnesinden Geçeni Milyonlara Duyuran Nefis Gizli Ev Konserleri: Sofar Sounds
Bugün sizi müthiş bir organizasyon ile tanıştırmak istiyorum; "Sofar Sounds"... Hadi şimdi gelin, bu nefis organizasyona şöyle bir göz atalım!  Peki nedir bu Sofar Sounds? [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/12/68/sahnesinden-geceni-milyonlara-duyuran-nefis-gizli-ev-konserleri-sofar-sounds-780x439.jpg[/RESIM]Şimdi şöyle düşünün: Ya sanatçılar bir evin salonunda çalıp söyleseydi ve kavga, gürültü olmadan müthiş bir sessizlikte müziğe doyabilseydiniz? Nasıl olurdu? Süper değil mi? Heh işte şimdi bu fikrin gerçekten de var olduğunu düşünün... İşte size Sofar Sounds!  İçinde İstanbul'un da olduğu, dünyada 200'ün üzerindeki şehirde yapılıyor! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/12/22/sahnesinden-geceni-milyonlara-duyuran-nefis-gizli-ev-konserleri-sofar-sounds-780x439.jpg[/RESIM]Dünya üzerindeki birçok şehirde bulunan bu konsept, sanatçının duyulup, görülemediği kalabalık konserlerden bıkanlara ilaç gibi geliyor. Birkaç yıldır İstanbul'da da aktif olarak yapılıyor ve özellikle gençler tarafından çok seviliyor. Peki sistem nasıl işliyor? Bir ücret var mı?  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/12/6/sahnesinden-geceni-milyonlara-duyuran-nefis-gizli-ev-konserleri-sofar-sounds-780x439.jpeg[/RESIM]Öncelikle bu konserler tamamen ücretsiz. Başvurunuzu yapıyorsunuz ve konser gününden sadece 1 gün önce kura çekiliyor ve otomatik olarak seçilen kişilere konserin nerede olacağı ve hangi sanatçıların katılacağı hakkında bir mail gidiyor. Benim şahsen duyup, gördüğüm kadarıyla bu konserlere İstanbul'da 3 bin kadar başvuru geliyor. Fakat bir evin salonu ne kadar kişi alabilir ki? O yüzden de en fazla 50-60 kişi seçilebiliyor. Yani seçilenler gerçekten şanslı olanlar... Ayrıca eviniz geniş ise siz de ev sahipliği yapmak için Sofar'a başvuruda bulunabiliyorsunuz. Salonunuzda bir konser verilecek, düşünsenize! Çok çılgınca değil mi ama... Sofar'ı özel kılan şey ne?  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/12/69/sahnesinden-geceni-milyonlara-duyuran-nefis-gizli-ev-konserleri-sofar-sounds-780x439.jpg[/RESIM]Güleceksiniz belki ama benim için bu organizasyonu en kaliteli kılan şey (tabi yapılan müzikten sonra) dinleyicilerin telefonlarını kullanmalarının yasak olması. Yani yasak demeyelim de, salonun ortasında yere oturmuş müziğinizi dinlerken telefon kullanmak Sofar konseptinde yok. Yine aynı zamanda bir şeyler yememek ve konuşmamak da kurallardan. Yani Sofar, sizden sadece müziğe odaklanmanızı istiyor. Ayrıca Sofar sahnesinde sadece kendi şarkısı olan sanatçılar yer alıyor. İşte benim "Sofar Sounds İstanbul" konserleri sayesinde keşfettiğim ve şimdi milyonlarca kişinin dinleyip, bildiği o nefis sanatçılar;   1. Şimdilerde milyonlara seslenen "Kalben"... [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=av12BTEj5iU[/VIDEO] Kalben'i ilk keşfettiğimde dayanamamış ve kendisini Facebook üzerinden eklemiş ve mesaj atıp şarkısının akorlarını istemiştim. O da bir yaz akşamı hiç üşenmeden akorları bana yazıp yollamıştı. Tabi sonra çok fazla duyulunca hesabını kapatıp bir Facebook sayfası ile devam etti ve şimdi bence tam da istediği yerde. Kararlı, başarılı ve çok naif biri. 2. Ufuk Beydemir [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=CI-mSNugAfM[/VIDEO] "Ay Tenli Kadın" şarkısı ile beni benden alan bir diğer sanatçı. 3. Merve Çalkan [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=QE26NDkBcUE[/VIDEO] "Yanılır" şarkısı beni her dinleyişimde başka diyarlara götürüyor. İlginç ve müthiş. 4. Ah Güler Özince [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=m5VSGRU7Uv8[/VIDEO] Söylediği "Merkür Retrosu" ile beni benden alan bir diğer şahane sanatçı. 5. Simge Pınar [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=HSagelVvGlI[/VIDEO] Duyduğum en güzel melodilerden birini mırıldanan temiz yüzlü muhteşem genç. 6. Deniz Tekin [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=x_VGunLPukk[/VIDEO] Aslında Deniz ile farklı bir bağımız var. Facebook'un Facebook olduğu yıllarda Deniz ile takipleşmiş hatta ekleşmiştik. Sonraları Sofar ile o uçtu gitti tabi fakat hala Twitter'dan takipleşiriz. Yükselişinin evladı mezun olan baba gururuyla izlediğim yegane sanatçılardandır kendisi. Tiz sesi ile sizi alır götürür.  7. Sedef Sebüktekin [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=tas5AEqnmuk[/VIDEO] Gözümü kapatıp dinlediğimde içimde bir şeyleri kıpır kıpır yapan nefis ses!  8. Cihan Mürtezaoğlu [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=9XDNG9pGMRQ[/VIDEO] Her dinleyişte aynı etkiyi bırakan şarkılar çok azdır. Bu yüzden "Sarı Söz" çok nadir şarkılardan.  9. Selin Sümbültepe [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=B4lYtRCn06E[/VIDEO] Biraz hüzünlü, biraz kasvetli fakat şahane bir şarkının yaratıcısı... Ses rengi nefis sanatçı! 10. Can Kazaz [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=VPqZik2IWPo[/VIDEO] "Nereye Gidiyoruz" parçasının hareketli ritmi ile dinleyenin içini enerji dolduruyor!  Bonus: Mirkelam da Sofar sahnesindeydi!  [VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=Yl2Tb7uFZ4Y[/VIDEO]   Siz de bu güzel hareketi buraya tıklayarak takip edebilirsiniz!      
5.1b
0
6 yıl

kaanintavsiyesi.com
Samimi Film Tavsiye Platformu
Hayat, kötü filmler izlemek
için çok kısa.