Mahmut K.

Sırf Netflix yapımı olduğu için izlemeyi erteliyordum ama keyifli zaman geçirtti doğrusu. Oyuncu kadrosu da iyi. Beklentimi yüksek tutmadığım için keyif aldım filmden.

Seyredilme kapasitesi var, ama çok da ahım şahım bir film değil. Görsel açıdan savaş sahneleri yer yer güzel ama göze batan sahneler de mevcut, Vietnamlıların ayağının dibinde bomba patlayıp koşmaya devam etmesi ya da daha bomba patlamadan uçan Vietnamlı gibi. Ayrıca Vietnamlıları mermiye kafa atmaya çalışan beceriksizler gibi resmetmişler, kendilerini yüceltmişler. Nihayetinde gerçek bir olayın uyarlaması ama çoğu olayın da resmedildiği gibi cereyan ettiği hissine kapılmadım. Velhasıl kelam seyredip geçerim, tekrar da seyretmem.

Oturdukları yerden tüm dünyaya müdahale edip, kimin yaşayacağına kimin öleceğine karar veriyorlar. Heyecan ve gerilimi izleyiciye güzel aktarmışlar. Sonunda da üzüldüm.

Çok sevimli, çok duygusal, çok etkileyici bir film olmuş. Zaman zaman gözlerim doldu. Aile çok tatlıydı. Kız şarkıyı söylerken o sessizlik belki de en can alıcı yerdi.

Hint filmlerinin puanları olması gerekenden hep fazla olur, seyredince hayal kırıklığı yaratır. Ama bu film puanını gerçekten hak etmiş. Hindistan'daki kast sistemini, yoksulluğu, sını farklılıklarını, polisleri, artık her ne varsa ele almışlar ve ortaya gerçekten de seyredilesi güzel bir film çıkmış.

İzlenme sırasında bu kadar beklettiğim için haksızlık etmişim. Taş gibi bir film olmuş. Filmdeki karakterlerin neredeyse hepsi hakkını vermiş. Kötü karakter kendinden nefret ettiriyor, iyi karakter desteğinizi alıyor. Mads Mikkelsen her zaman olduğu gibi adının hakkını vermiş. Hayal, ihtiras, tutku, azim, sevgi hepsi mevcut filmde. Seyrederken bu hislerin hepsini başarıyla izleyiciye aktarıyorlar. Kapatın ışıkları, gözünüzü ekrandan ayırmayın, keyfinize bakın.

İlginç şekilde başladı, o şekilde devam etti ve bitti. Çok hafif gerilim öğeleri barındırıyor, merak kısmı daha ağır basıyor. Biraz daha dikkat ederek seyrederseniz de filmin gizemini daha erken çözebiliyorsunuz. Küçük kızın oyunculuğu da çok hoşuma gitti. Tekrar seyredeceğim bi film değil, izlediğim için de pişman değilim. Film görevini yaptı, keyif verdi, sırasını savdı. Hepsi bu kadar.

"Un peu, beaucoup, aveuglément" filminin yeniden uyarlamasıymış. Fırsat bulunca onu da seyredeceğim çünkü bu film hoşuma gitti. Erkek ve kadının uyumu çok tatlıydı, kadın oyuncunun sesi de şarkısı da çok güzelmiş derken Aitana meğer İspanya'da çok ünlü bir şarkıcıymış. IMDB'den bakınca gördüm. Sözün özü, 90 dakika boyunca güzel zaman geçirten, seyretmesi keyifli bir yapım olmuş. Kesinlikle zaman kaybı ya da sıkıcı kategorisine girecek bir film olduğunu düşünmüyorum.

Filme bayıldım. Çok şirin bir Fransız kasabasında geçen sıcacık, eğlenceli ve duygusal bir film. Hintli baba harikaydı, Helen Mirren'in performansı da keza öyle. Hanife U.'nun da dediği gibi, kitap okur gibi seyrettim filmi. Yapım yılına dikkat etmemiştim, yeni yapımlardan sandım ama 10 seneyi geçmiş çıkalı. Filmi tavsiye eden arkadaşa teşekkürler. Yoksa kolay kolay denk gelip de bu filmi izleyemezdim.

Kim var kim yok kadroya toplamışlar, Kevin Costner çok iyi oynamış. Aksiyon dozajı yeterince verilmiş. Hafif bilim kurgu tadında, bir miktar dram ile birlikte ortaya güzel bir film çıkmış. Bu türün sevenleri, ekran karşısında mutlu mesut olacaktır.

Burada karşıma çıkmamıştı, seyredecek film ararken tesadüfen karşıma çıktı, tüm yorumlar olumlu olunca seyredeyim dedim. Haliyle beklentim de tavan yaptı. Film oldukça güzel, akıcı, hikayesi oturaklı, aksiyon sahneleri de güzel. Ama dediğim gibi beklentim tavan yapınca ister istemez seyrederken Jason Bourne serisi ile kıyaslamaya girdim, belki alakası yok ama o düzeyde bir aksiyon bekledim sanırım. Nihayetinde elle tutulur güzel bir hikaye ile güzel bir aksiyon filmi seyretmiş oldum.

Akılda kalıcı bir film olma özelliğinden uzak, zira zaten seyredip de unuttuğum filmlerden biri olmuş. Filmi önceden seyrettiğimi seyrederken hatırladım. Hareketli ve akan bir film, keyifle izleniyor. Aksiyona doyuran türden. Bu filme aksiyonu düşük demek, izlerken sıkıldım demek de bence haksızlık olur. Zoe Saldana'yı uzun zaman sonra kendi halinde görmek de güzeldi. Avatar ve Galaksinin Koruyucuları serisini tekrar seyrettikten sonra gerçek görünüşünü hatırlamak iyi geldi.

Öyle bir film ki bu, canlandırılan karakterlerin en altından en üstüne, her oyuncunun mükemmel işler çıkardığı, olay örgüsünün ince ince işlendiği, zamanda yolculuğun kullanıldığı, artık kült filmler arasına girmiş bir eser. Filmin her anını, sözlerini dikkatli takip etmek lazım. Durağan sahnelerde sıkılıp dikkatinizi dağıtır ve diyaloglar kaçırılırsa ileriki sahnelerde anlam veremediğiniz anlar olabilir. Brad Pitt'in oyunculuğu muazzam, Bruce Willis'in Bruce Willis olduğu yıllar. Zaten film bu kadar başarılı ve kült olunca, yıllar sonra dizisi de çekildi, onu da seyredebilirsiniz.

Neredeyse hayata küsmüş özürlü bir bireyin yeni bakıcısı ile kurduğu dostluğu ve yeniden yaşadığını hissetmesini anlatan güzel bir film. Beğenmeyip filmden sıkılanları da renkler ve zevkler meselesi olarak yorumluyorum. Ben keyif alarak izledim.

Gerçekten ilginç bir film olmuş. Aynı adaya bırakılan suçluların birbirlerine üstünlük kurma ve hayatta kalma çabaları yüzünden dönüştükleri durumları görüyoruz. Güçlü olanlar daha da güçleniyor, aciz olanlar ise ezilip yok oluyor. Rus filmlerinde genel bir olgu var benim için. Ne çok kötü olurlar, ne de inanılmaz iyi, bu da kendini izlettirmeyi başaran orta düzey ama bir o kadar da ilginç bir film olmuş.

İşte efsane filmlerden biri daha. Dur durak bilmeyen aksiyon, macera, kovalamaca, bilim kurgu, her şey var bu filmde. Zamanının en güzel aksiyon filmlerinden biridir. 10 numara filmdir. Ara ara da hala açar izlerim.