Mahmut K.

Filmin konusunu okuyunca tipik bir soygun filmi seyredeceğim diye düşünmüştüm ama böyle bir filmle karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim. Baştan sona kadar aksiyon hiç ara vermiyor. Baş aktöre karşı acıma-üzülme karışımı duygular bile hissettim. En son sahnede kurguladığı final de içimin yağlarını eritti. Kuzey Avrupa ülkelerinin filmlerini oldum olası severim. Bu film de beğendiklerim arasında yerini aldı.

Yıllarca erteledim bu filmi, sırf posteri yüzünden, akşam akşam şimdi korkmaya ne gerek var ki diye. Korku ile alakası yokmuş. Gizem bile barındırmayan güzel bir gerilim filmi olmuş. Katil belli, mağdur belli, tam bir kedi-fare oyunu oynanıyor. Filmin sonunu tahmin etmek de zor değil ama izlettiriyor kendini.

Yine eline yetki verilince içindeki vahşiliği ortaya çıkaran insanları konu alan bir film serisi. Bu serinin filmlerinin hepsini severek izlemiştim. Bir yanda vahşileşen insanlar, bir yanda hayatta kalmaya çalışanlar. Başından sonuna kadar aksiyon, ölüm ve kan var. Bu türü sevenler için izlenmeli.

İzledim ama beğendim mi, beğenmedim mi ondan pek emin olamadım. Sadece sonuna kadar acaba sıra kime gelecek, şimdi ne olacak merakı uyandırdığı için filmi bitirdim. Seyredip seyretmemek size kalmış.

İnsanların bulundukları durumlarda, içlerindeki canavarın nasıl ortaya çıktığını gösteren bir film. Ben şahsen bu tür filmleri seviyorum. Sonuna kadar ilgi ile izletti kendini. Bol miktarda ceset ve kan olduğunu da belirteyim, hassas bünyeler için uyarı olsun.

Yaşanmış tarihi olayları anlatan bir film. Hem Japonlar'ın hem de Amerikalılar'ın gözünden kısım kısım yaşanan savaşı anlatıyor. Görsel efektler müthiş, savaşın içindeymişsiniz gibi hissettiriyor. Film 5 saat de sürse zamanın nasıl aktığını anlamazsınız. Hemen hemen her an aksiyon zirvede geziyor. IMDB puanı çok daha yüksek olabilirdi. İşin özünde savaş iğrenç bir şey, gencecik insanların korkularını da görüyorsunuz. Sıcak koltuklarında savaş emri verenler yüzünden, savaş alanında milyonlarca insanın ölmesi berbat bir şey. Savaş filmi severlere şiddetle tavsiye ederim.

Ortalama seviyede bir savaş filmi. Savaş filminden ziyade Amerikalı ve Çinli bir grup askerin karşılaşması da diyebiliriz. Amerikalı oyuncuların rol yeteneklerini çok da iyi bulmadım açıkçası, yapmacık geldi. Çinliler çok daha iyiydi. Bir kaç keskin nişancı atışındaki çekimler iyiydi. Özellikle son sahneler iyiydi. Seyredilir bir film ama çok daha başarılı filmler var, önceliği onlara vermek daha mantıklı seçim olur. Bunun hemen arkasından Midway filmini de tekrar izledim, bundan sonra onu izleyince, bu film zaman kaybı olarak geliyor insanın gözüne.

Beklediğimden daha ilginç ve güzeldi. Sonunda da tam bir ters köşe yaşandı. Doktor ava giderken avlandı. Hiç tahmin etmemiştim böyle bir son ile karşılaşacağımı.

1000 tane filme taş çıkartır. Hikayesi de, kurgusu da, verdiği mesaj da birbirinden güzeldi. İnsan gibi yaşamak için birbirinize güvenmemiz gerekir. Her ne kadar arada eksik halkalar olsa da yine de zinciri tamamlamak için elele verin, birbirinizden umudu kesmeyin.

Muhteşem bir film. Kim ne derse desin, Kore sinemasının gelişimi ve büyüklüğü tartışılmaz. Oyuncular rol yapmıyor da adeta o hayatı yaşıyorlar. Çekimler müthiş, görsel efektler nefis. Boşuna Kore filmleri müptelası olmadım.

İlk çevriminde Sylvester Stallone oynamıştı. Bu filmi remake gibi düşünebilirsiniz. Aradaki sene farkından dolayı da elbette imkanlar ve efektler bu filmde çok daha iyi kullanılmış. Mantık aramayın hata aramayın, aksiyon seyredin, zevkini çıkarın.

Film ilginçti, hepi topu 5 defa falan konuştu İlyas Salman. Torunu ile yaşam mücadelesine girmesi, sessiz sedasız zorluklara göğüs germesi güzeldi. Her insana hitap edecek bir film değil bu. Muhtemelen çoğu insan da ne saçma film deyip yarısında kapatmıştır. Çünkü ortada görünen sadece yaşlı bir adam ve genç torunun bir adacığa ürün ekip mahsül toplaması. Filmi seyrettikten sonra Kaan'ın kendi açıklamasını da okudum. Seyrederken zaten hemen hemen benzer şeyleri düşünmüştüm. Ama seyredenlerin farklı yorumları ve anlam yüklemeleri olabilir. Ya da hiç olmayıp yine tarım yapan ihtiyar bir adamın filmi diye de düşünebilirler. Filmi seyredip yorum katmak size kalmış.

Ana karakter baba vampirimizin içine düştüğü birbirinden komik olaylarla çok eğlenceli bir animasyon. Diğer serilerini de mutlaka izleyin ve mümkünse alt yazılı izleyin. Seslendirmeler çok başarılı. Dublaj aynı etkiyi yaratmıyor bende.

O köpeklerin vahşi doğada yaşam mücadelesi, birbirlerine yardım etmeleri, manzaralar, sahiplerinin onlara ulaşmak için çabaları gerçekten çok etkileyici. O kadar soğuğa rağmen insanın içini ısıtan güzel bir film.

İnsan Dünya'da iken bile böyle bir durumu yaşasa bile herhalde kolay kolay kendine gelemez. Kahramanımız bunu uzayda ve başka bir gezegende yaşamak durumunda kalıyor. Psikolojik açıdan artık ne hale düşer insan, kim bilir! Ben hiç sıkılmadan izledim, uzay filmlerini seviyorum. Sonuna doğru da heyecan ve duygusallık ön plana çıktı. Sanki oradan kurtulan bendim.

Çocukluğumun en güzel, en etkileyici filmlerinden biriydi bu. Özellikle afişindeki sahne hiç bir zaman aklımdan çıkmaz. Savaş filmi denince yaşı yetenler için belki de ilk sırada gelir. Sonradan da çok başarılı filmler çekildi ama çekildiği senenin imkanları ile yaşattığı duygular emsalsizdir. 1989 yapımı Casualties of War filmi de çok etkilendiğim filmlerden biridir. (Şunu da söylemek isterim, o yıllarda sadece sinemada filmleri seyrettiğimiz için bıraktığı etki TV'de seyrettiğimiz etkiden çok daha etkili oluyordu. Şimdi bütün kıvırdığımız filmleri bile beyaz ekranda seyretmek çok farklı etki bırakır. Bunu da göz ardı etmeyin. Şimdiki imkanlarla o kadar çok seçeneğimiz var ki çok çabuk tüketip burun kıvırıyoruz.)