İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!

18 Mart 2023
23b
1 Yorum
İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!

Sinema, insanoğlunun üzerinde büyük bir etkisi olan gerçekten güçlü bir araç. Bu yüzden 'Bir film izledim, hayatım değişti..' gibi sözler bile kullanıyoruz. İşte ben de bugün size, izleyenin hayatını değiştirme etkili iyi film önerileri hazırlamak istedim. İzleyenin hayatını değiştiren filmler, yani güçlü, etkileyici yapımlar ile çok sık karşılaşamıyoruz. Fakat bazı filmler var ki, izleyen kişiyi etkileyip bir şekilde onun hayatının değişmesinde pay sahibi oluyor.

19 İyi NETFLİX Filmi İçin Tıkla! ► 

Bugün de burada göreceğiniz film önerileri, kendisini izleyen çoğu kişinin hayatını bir şekilde değiştirmeyi başaran filmler olacak. Kimisi içindeki dramıyla etkileyecek sizi, kimisiyse 'gaza getirme' etkisini kullanarak içinizde bekleyen başka bir yanınızı ortaya çıkaracak. Bence günün sonunda, bu film önerileri sizi kesinlikle başka biri olma yoluna sokmayı başaracak. Ben daha fazla uzatmadan hadi gelin, izleyenin hayatını değiştiren filmlere yakından bakalım!

● Bu içeriğin aynısını video olarak YouTube kanalımızda da hazırladık!

1. Gelin ilk filmimiz "K-Pax" ile başlayalım!

İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!
Yıllar yıllar önce izlediğim bu film, damağımda öyle güzel bi tat bıraktı ki, farklı zamanlarda kaç kez daha izlediğimi inanın ben bile hatırlamıyorum. Filmimiz, K-Pax isimli bi gezegenden geldiğini söyleyen, tuhaf davranışlara sahip bi adamı ve onun bu halini çözmeye çalışan insanların yaşadıklarını konu alıyor. Zekice yazılmış bi senaryoya ve gizem dolu bi atmosfere sahip bu filmde görüp, duyduğumuz repliklerin her biri de tam anlamıyla kitap gibi... Hem izlerken, hem de bitirdikten sonra bu filmden çıkardığınız mesajlar ve yakaladığınız ufuk açıcı detaylarla bazı şeyleri sorgulayabilir ve hayatınızın geri kalanına Acaba'lar ile devam edebilirsiniz. Benden söylemesi.

Filme Git ► 

2. The Bucket List

İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!
Bi şekilde size dokunmayı başarıp hayatınızın değişmesi konusunda etkisi olacak bi diğer film ise benim çok sevdiğim bi 2007 filmi... Karakterleri birbirlerine neredeyse tamamen zıt olan 2 yaşlı adamımız var. Bi hastane odasında rastlaşan bu 2 adam, birlikte geçirdikleri süreçten sonra el ele veriyor ve hala hayattayken yapmak istedikleri çılgınlıkları bir bir gerçekleştirmeye çalışıyorlar. İşte biz de tam olarak bu maceraya 3. bi kişi olarak konuk oluyoruz. Senaryo çok tanıdık gelse de başrolde 2 usta isim olunca, film su gibi akıp gidiyor. Biz de bol bol "Peki ben hala hayattayken neler yapmak istiyorum?" deyip kendimizi "bi an evvel 'ölmeden önce yapılacaklar' listesi hazırlasam mı" diye düşünürken buluyoruz... Pek çok kişinin izledikten sonra sırt çantasını alıp çıktığı, imkanı olmayanların da en azından balkona çıkıp şöyle bi hava alıp uzaklara daldığı bu filmde görecekleriniz, hayatınızın bundan sonrasını değiştirebilir. 'Kaan demişti' dersiniz...

Filme Git ► 

3. Coach Carter

İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!
Tamamen gerçek kişi ve olayları konu alan, bi lise takımının basketbol antrenörünü ve onun çalıştırdığı öğrencileri izlediğimiz bu filmde, farklı kültürlerdeki gençleri disipline etmeye çalışan idealist ve tabi doğal olarak 'sevilmeyen' bi adamın kendine has yöntemlerini görüyoruz. Şimdi ben basketbol falan dedim diye asla bi 'spor filmi' olarak bakmayın derim bu filme. Çünkü film hem gerçeğe dayanan hikayesi, hem ilham verip yer yer gaza getiren sahneleri ve hem de nokta atışı müzik seçimleriyle yıllar boyunca aklınızdan çıkmayacak bi yapım.

Filme Git ► 

4. An Inspector Calls

İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!
Bu filmdeyse sizi çok farklı bi deneyim bekliyor. Deneyim diyorum çünkü bi kitaptan uyarlama olan bu filmin temelindeki konusu o kadar sağlam ki yıllarca tiyatrolarda sahnelenmiş ve hala daha sahneleniyor. Zengin, varlıklı bi ailenin evine konuk olan bi müfettiş, aile üyelerine sorduğu sorular ile tüm dengeleri değiştiriyor ve biz de büyük çoğunluğu zekice diyaloglarla geçen bu sohbet ortamında, yemek masasındaki bi diğer kişi olarak tüm süreci izleyip, gözlem yapma fırsatı buluyoruz... Dikkatli izleyiciler için içindeki mesajı kendinden büyük olan, izleyenlerin zihninde etkisini bi müddet sürdüren ve olaylara başka açılardan bakmayı da aşılayan 'farklı' bi yapım bu. Kendinizi tam anlamıyla vererek izlediğinizde zihninizde birkaç şimşek çaktıracağı kesin...

Filme Git ► 

5. The Man From Earth

İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!
Hazır zihinde şimşek çaktırmak demişken... Ben de dahil izleyenlerin zihninde yıllarca kira ödemeden öylece oturan, akıllardan çıkmayan bu nefis film de mutlaka bu listede olmalı diye düşündüm. Çalıştığı üniversiteden ayrılan bi tarih profesörünü ve ona veda etmek için gelen meslektaşlarından başka kimseleri görmediğimiz bu tek mekanlı filmde her şey sıradan giderken birden adamımızın 'Ben aslında 14 bin yıldır dünyada yaşıyorum...' diyerek başlayıp anlattığı şeyler tüm sıradanlığı bozmayı başarıyor. Filmi izlemeyenler için biraz 'komik' bile gelen bu konu, izleyip bitirenler için ayakları yere gayet sağlam basan, çok ciddi bi bilim kurguya dönüşmeyi başarıyor. İzlemeyi ve etrafınızda 'sadece diyaloglarla ilerleyen bilim kurgu filmi mi olur?' diyenlere izletmeyi unutmayın.

Filme Git ► 

6. Unbroken

İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!
Yönetmen koltuğunda Angelina Jolie'nin oturduğu, belki de buna güvenerek tanıtım kısmına sağlam bi bütçe ayrılmadığı için pek çok kişinin gözden kaçırdığı 2014 yapımı bu filmse, başarılı bi sporcunun, 2. dünya savaşının patlak vermesiyle tamamen değişen hayatını konu alıyor. Hem karada, hem havada, hem de suda hayatta kalmaya çalışan adamımız kendini öyle zorlu durumlarda bulup mücadele ediyor ki, film; izleyip, hikayenin de gerçek olduğunu öğrenen herkesin 'azim' duygusunu biraz okşayıp büyük bi motivasyon katıyor. Şimdiye kadar bi şekilde gözden kaçırdıysanız en yakın fırsatta izleme listenize alın derim.

Filme Git ► 

7. 12 Angry Man

İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!
Muhtemelen bu listedeki en çok bilinen yapım olan ve günümüzden nerdeyse 60 yıl önce çekilen '12 Öfkeli Adam' filmiyse izleyen herkese farklı bi bakış açısı ve sorgulama duygusu kazandırmayı başarıyor. Babasını öldürmekle yargılanan bi gencin suçlu mu yoksa suçsuz mu olduğunu tartışan 12 jüri üyesinden 11 tanesi 'suçlu' dese de, 1 tanesi tüm yaşananlara farklı bi göz ile bakıp bazı detayları yakalamayı başarıyor. Bakın büyük büyük yazıyorum; Eğer şu yaşınıza kadar bu filmi hala izlemediyseniz ASLA BU FİLME 1950 YAPIMI SİYAH - BEYAZ SIKICI Bİ FİLM olarak bakmayın ve hemen izleyin... İzledikten sonra günlük olaylara bile farklı bi bakış açısıyla yaklaşacağınız bu film, 'bi film izledim, hayatım değişti' deyimine en uygun yapımlardan biri olabilir.

Filme Git ► 

8. Sliding Doors

İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!
Listedeki en keyifli tavsiyem ise 1998 yapımı bu ilginç film. Neden mi ilginç diyorum? Şöyle sorayım; Hiç, kaçırdığınız bi otobüs, uçak ya da metro sonrasında 'Belki de kaçırmayıp binseydim kaza falan olacaktı kim bilir...' diye düşündünüz mü? Cevabınız evet ise bu film ilginizi çekebilir. Çünkü film, tam olarak bu konuyu işliyor. Bineceği treni kaçıran bi kadını izlediğimiz film, kadının metroyu kaçırdığı haliyle, kaçırmayıp bindiği halinde yaşananları 2 koldan bize gösteriyor. Hem farklı bi hikaye izlemek, hem de kendi hayatınıza dokunan bi şeyler görmek isterseniz bu filme göz atın derim.

Filme Git ► 

9. Founder

İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!
Founder ismindeki bu filmse içinde bi yerlerde girişimcilik ateşi yanan herkesi yakalayıp, hayatlarını değiştirmeyi başaran bi yapım. Ünlü şirket Mc. Donalds'ın kuruluşunu izlediğimiz bu filmde; hırslı, tuttuğunu koparan, kafası sürekli girişimciliğe çalışan bi adamın mücadelesini izliyoruz. Son 20 yılın en iyi girişimcilik filmlerinden biri olarak gösterilen ve izleyeni %100 gaza getirmeyi başaran bu yapımı henüz izleme fırsatı bulamadıysanız bugün burada karşınıza çıkması tesadüf değil.. Bence bu film artık bi şansı hak ediyor... Belki de bu filmden sonra kendi işinizi kurup, hayatınızın sonraki evresine rahat bi şekilde ulaşacaksınız... Kim bilir... Siz yine de bi gün parayı bulursanız beni de unutmayın tabi.

Filme Git ► 

İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!

Modunu Seç ►

İzleyenin Hayatını Değiştirme Etkili 9 FİLM ÖNERİSİ!

listesine yorum yap!
cuneytakus
cuneytakus
24 Mart 2023
Çaylak
Bu listede izlemediğim film yok. Kişisel yorumlarımı film bazında yaptığım için burada uzun uzun yazmayacağım ama "12 Angry Man" adalet kavramı üzerine çekilmiş en iyi filmlerden biridir. Bir tek kişinin hakikati sahiplenerek itiraz etmesi ne denli değerli bunu anlamak için izlenmeli. Coach Carter özellikle çocuk yetiştirenlerin izlemesi gerektiğine inandığım en iyi spor filmlerinden biridir ve dikta etme/öğretme, nobranlık/otorite kavramlarının birbirinden ne denli farklı olduğunu gösteren bir örnek. Köftecinin hikayesi ilham verici olduğu kadar dramatik bir öykü aynı zamanda. McDonalds bugün bir imparatorluk ama başlangıcı ve el değiştirme öyküsü kaçırılmamalı. Man From The Earth tek mekanda size şu soruyu yöneltiyor "Tüm insanlık tarihine şahit olsaydınız ve tüm tarihi figürlerle tanışma şansınız olsaydı?". Kesinlikle kaçırmayın derim. Unbroken ise adrenalini yorumlayan, direnç aşılayan bir film. Adrenalin tehlike anında size iki seçenek sunar: "Kaç ya da dövüş"... Kaçmayan birinin yapabileceklerine dair müthiş bir anlatı. Bu seçkide yer alan filmlerden izlemediğiniz varsa tereddüt etmeyin bence.
hayatını değiştiren filmeretkileyici filmleretkileyici film önerilerihayat değiştiren filmlergaza getiren filmlergerçek filmleren yeni film önerilerifilm öneri listesi
EN AKTİF ÜYELER
FROM: Gerilimli, Gizemli, Paradokslu Yeni 2022 Dizisi!
FROM: Gerilimli, Gizemli, Paradokslu Yeni 2022 Dizisi!
2022'nin ilk günlerinde yayınlanmaya başlayan From dizisi, çok kısa sürede kendisi hakkında konuşturmayı başardı. Şimdiden birçok kişi "from dizisi konusu", "from dizisi korku mu?" ve "from dizisi izlenir mi?" gibi pek çok sorusunu Google'a sorup cevap bulmaya çalışıyor. Dün izlemeye başladığım dizinin yayında olan bölümlerini 1 gece bitirdim ve dizinin konusu ve diğer detaylarını merak edenler için kısa bir içerik hazırlamak istedim. Hadi gelin şimdi 2022 yapımı From dizisi izlenir mi, konusu ne, oyuncuları kimler, türü korku mu gibi sorulara ve daha fazlasına şöyle birlikte bir göz atalım... E hadi! Bu içeriği video halinde de izleyebilirsiniz![VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=86D515zn0yY[/VIDEO] Yorumuma geçmeden; Nedir bu From dizisi konusu?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/281/83/from-gerilimli-gizemli-paradokslu-yeni-2022-dizisi-780x439.png[/RESIM]Şubat 2022'de Epix kanalında gösterime giren From dizisi, Amerika'nın bir yerinde araç kullanarak giren herkesi içine çeken tuhaf bir kasabada yaşananları konu alıyor. Bu içinden çıkılması güç kasaba yeterince korkunç değilmiş gibi bir de işin içine hava karardıktan sonra ortaya çıkan bazı 'şey'ler de giriyor ve dizi gizemli bir şekilde devam ederken içine bir de gerilim ve korku türünü de katarak ilerliyor. Dizinin yayındaki 8 bölümünü 1 gecede izledim... Nasıl mıydı? Anlatayım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/281/40/from-gerilimli-gizemli-paradokslu-yeni-2022-dizisi-780x439.png[/RESIM]From, hikayesi ile beni çeken dizilerden biri oldu. Yıllardır şurada tavsiye ettiğim "Beyin Yakan" filmlere olan ilgimi biliyorsunuz. İşte bu diziden de öyle bir etki alacağımı düşünerek hemen izlemeye başladım ve 1 gecede yayında olan tüm bölümlerini silip süpürdüm. Dizinin kasvetli atmosferi ve altındaki gizem beni çok etkiledi. Ortada bir sır var ve bunu anlayabilmek için bir an bile gözümü kırpmadan tüm bölümleri izledim. Yani hem gizemli, hem de sürükleyici bir dizi benim için From.  Çok iyi başlıyor![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/281/66/from-gerilimli-gizemli-paradokslu-yeni-2022-dizisi-780x439.png[/RESIM]Öncelikle dizi çok ama çok iyi başlıyor. Hiçbir bilgimiz olmadığı için ilk bölümdeki o büyük gizemi ve yaşananları gerçekten çok sevdim. Yani ilk bölüm, diğer bölümlere nazaran daha iyi ve daha yüksek diyebilirim. Sonraları dizinin modu biraz düşerek ilerliyor fakat yine de kötü değil. Lost dizisinden isimler var![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/281/1/from-gerilimli-gizemli-paradokslu-yeni-2022-dizisi-780x439.png[/RESIM]Bilim kurgu, gerilim ve gizem türündeki dizinin başrol oyuncusu Harold Perrineau Lost dizisinin en bilinen isimlerinden. Hatta Lost dizisinin yapımcısı ve yönetmeni Jack Bender da From'da... Zaten izleyince o Lost havasını hemen hissedebiliyorsunuz. Fakaat sakın bu 2 diziyi kıyaslama hatasına düşmeyin. Aslında hiçbir dizi ve filmi birbiri ile kıyaslamayın derim. Hepsinin kendi atmosferi, kendine has bir tadı var. - - - - - - -  Özet: Ben, şu dizi yokluğunda From'u beğendim. Diziden biraz Dark, biraz da The Village filmi tadı almadım desem yalan olur. Eğer dizideki sırrı daha fazla saklı tutar ve bu gizemi tempoyu düşürmeden sürdürebilirlerse, bence bu dizi epey izlenir. Fakat korku dozu azaltılır ve gizem biraz olsun çözülürse bu heycanı biraz yok edebilir... İşin özü; bence bu diziye bir şans verin derim. - - - - - - -  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/184/10/tek-tek-taniyalim-netflix-imzali-ask-101-dizisi-oyunculari-kimler-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
104b
15
3 yıl
Atiye Dizisinden Sonra Göbeklitepe "2020 Yılında Görülmesi Gereken Yerler" Listesine Seçildi!
Atiye Dizisinden Sonra Göbeklitepe "2020 Yılında Görülmesi Gereken Yerler" Listesine Seçildi!
Sinema, toplumları etkileyebilmek için çok büyük bir silah. Bunu erken fark eden Amerika her yıl filmlere milyarlarca dolar harcıyor ve bu filmlerini tüm dünyaya satmayı başarıyor. "V for Vendetta" filmini düşünün. Dünya üzerinde bu filmi izleyen milyonlarca kişi filmdeki maskeyi satın almak için mağaza ve internet sitelerine akın etti. Yine her ne kadar tasvip etmediğim vurdulu kırdılı dizi Çukur'un 3 noktalı sembolünü düşünün. Dizi, fanatiklerini o kadar etkiledi ki, izleyenleri bu sembolün olduğu tişörtlerden alabilmek için en önlerden yer ayırttı. Atiye'nin Dark Dizisine Olan 7 Benzerliği İçin Tıkla! ► İşte Netflix'in Atiye dizisi de, etkisini gösterdi ve konu aldığı Göbeklitepe'yi tüm dünyada 2020 yılında görülmesi gereken yerler listesine aldırmayı başardı. Hadi gelin şimdi detaylara bakalım. Netflix, 2. orijinal Türk dizisi "Atiye" ile Göbeklitepe'yi tüm dünyaya duyurdu![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/166/56/atiye-dizisinden-sonra-gobeklitepe-2020-yilinda-gorulmesi-gereken-yerler-listesine-secildi-780x439.jpg[/RESIM]Yakın bir zamanda ilk sezonu yayınlanan Atiye dizisi, izleyenlerinden tam not almayı başarmıştı. Temelinde Göbeklitepe'yi fantastik bir şekilde konu alan bu dizi, Netflix'in en çok izlenen orijinal yapımları arasına girmeyi de başarmıştı. Tüm dünyada, milyonlarca kullanıcıya ulaşan Netflix, Atiye dizisini bünyesine katarak, dünyada pek çok farklı ülkeden, pek çok farklı kişiye diziyi ulaştırmayı başardı. Tabi diziyi izleyen insanlar da doğal olarak Göbeklitepe'yi merak etti ve araştırdı. Bu da Göbeklitepe'nin bilinirliğini arttırdı.  Göbeklitepe etrafında şekillenen Atiye dizisi Netflix sayesinde 190 farklı ülkede yayınlandı![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/166/11/atiye-dizisinden-sonra-gobeklitepe-2020-yilinda-gorulmesi-gereken-yerler-listesine-secildi-780x439.jpg[/RESIM]Dizi, Netflix'in dev ağı sayesinde aynı anda, farklı dublajlar ile tam 190 farklı ülkede yayınlandı ve tüm dünyaya Göbeklitepe etrafında şekillenen fantastik olayları anlattı.  Dünyaca ünlü dergi "National Geographic", ülkemizdeki Göbeklitepe'yi "2020 yılında mutlaka görülmesi gereken yerler" listesine aldı![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/166/25/atiye-dizisinden-sonra-gobeklitepe-2020-yilinda-gorulmesi-gereken-yerler-listesine-secildi-780x439.jpg[/RESIM]Diziden sonra bilinirliği daha da artan Göbeklitepe, dünyaca ünlü dergi National Geographic tarafından 2020 yılı içinde mutlaka ziyaret edilip, görülmesi gereken yerler listesinde gösterdi. Bu önemli gelişmede ise en büyük pay tabi ki de Atiye dizisinin.  İnsanlığın ilk yerleşik hayata geçtiği yer ülkemizde, Göbeklitepe'de![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/166/82/atiye-dizisinden-sonra-gobeklitepe-2020-yilinda-gorulmesi-gereken-yerler-listesine-secildi-780x439.jpeg[/RESIM]Tüm dünyayı düşünün. Şu an milyarlarca insanız. Peki önceleri? İşte Şanlıurfa'daki Göbeklitepe, dünya üzerinde, insanoğlunun ilk yerleşik hayata geçtiği yer olarak biliniyor. Bu yüzden de tüm dünya için çok ama çok önemli bir yer. Ve ne şanslıyız ki, bu muhteşem yer ülkemiz sınırları içinde bulunuyor.  Bu güzel haberi gururla alkışlıyor, sizle paylaşıyor ve başka yapımlarda da ülkemizdeki daha nice güzel yerleri izlemek istediğimi belirtmek istiyorum![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/166/44/atiye-dizisinden-sonra-gobeklitepe-2020-yilinda-gorulmesi-gereken-yerler-listesine-secildi-780x439.jpg[/RESIM] ● Aşağıdaki butona tıklayarak modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
9.3b
0
5 yıl
Etkileyici "Chernobyl" Dizisi Hakkında Bilinmeyen İlginç ve Çarpıcı Detaylar!
Etkileyici "Chernobyl" Dizisi Hakkında Bilinmeyen İlginç ve Çarpıcı Detaylar!
Hatırlarsanız 4-5 gün önce burada size "Chernobyl" isminde bir mini dizi tavsiye etmiştim. Hem tavsiye etmiş hem de oyuncu kadrosundan ve gelecek bölümlerinde neler izleyeceğimizden de bahsetmiştim. (Buraya tıklayarak o yazıma göz atabilirsiniz) İşte bugün de size o nefis dizi "Chernobyl" hakkında edindiğim birkaç çarpıcı bilgiyi paylaşmak istedim. Hadi gelin şimdi bu kasvet dolu atmosferi ile bizi Game of Thrones finali hüznünden kurtaran dizi "Chernobyl", ne gibi ayrıntıları barındırıyormuş birlikte görelim. Öncelikle söylemek istiyorum ki, dizi şu an IMDB Top 250 Tv sıralamasında 1. sırada![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/79/25/etkileyici-chernobyl-dizisi-hakkinda-bilinmeyen-ilginc-ve-carpici-detaylar-780x439.png[/RESIM]  Sadece 2 gün önce 4. sıralarda seyreden bu nefis dizi, şu an birçok ünlü yapımı sollayarak IMDB Top 250 Tv Shows listesinde ilk sırada yer alıyor. Game of Thrones ise 6. sırada...  Dizi, olayın yaşandığı dönemi konu aldığı için tüm detaylar o dönemi yansıtacak şekilde titizlikle hazırlanmış[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/79/2/etkileyici-chernobyl-dizisi-hakkinda-bilinmeyen-ilginc-ve-carpici-detaylar-780x439.jpeg[/RESIM]Dizideki sigaralar, otel lobisi, peyzaj tasarımları, objeler, içkiler, masalar, kıyafetler hatta otobüsler bile o dönemde kullanılanlarla birebir olarak aynı. Tüm bunların sağlanması için büyük bir ekip çalışmış. Ayrıca dizide kullanılan tüm renkler de o döneme ait renk tonları. Sadece renk seçimi için bile çok uzun mesailer harcanmış.  Nükleer fizikçi olarak izlediğimiz "Ulana Khomyuk" karakteri aslında yok[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/79/27/etkileyici-chernobyl-dizisi-hakkinda-bilinmeyen-ilginc-ve-carpici-detaylar-780x439.jpg[/RESIM]Dizi her ne kadar yaşanan gerçek olaylara dayansa da, nükleer fizikçi olarak izlediğimiz ve Emily Watson'ın oynadığı karakter "Ulana Khomyuk" aslında gerçekte yok. Bu, tüm olayı 5 bölümde anlatmak zorunda oldukları için dizinin senararistleri tarafından akışa yardım etmesi için oluşturulan bir karakter.  Dizide izlediğimiz dram dolu sahneler tamamen gerçek![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/79/45/etkileyici-chernobyl-dizisi-hakkinda-bilinmeyen-ilginc-ve-carpici-detaylar-780x439.jpeg[/RESIM]Ölen itfaiyecilerin metal tabutlar ile gömülüp üzerlerine beton atılması, helikopterin kum dökmeye çalışırken aşırı radyasyon alıp düşmesi, birçok işçi çocuğunun havadan yağan külleri kar zannetmesi ve dahası... Tüm bu hüzün dolu detaylar gerçek kayıt ve anılardan derlenip hazırlanmış.  Gördüğünüz bu fotoğraflar ise Chernobyl dizisinde izlediğimiz kişilerin, gerçek fotoğraflarını ve hayatta kalma sürelerini gösteriyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/79/62/etkileyici-chernobyl-dizisi-hakkinda-bilinmeyen-ilginc-ve-carpici-detaylar-780x439.jpg[/RESIM]  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/79/69/etkileyici-chernobyl-dizisi-hakkinda-bilinmeyen-ilginc-ve-carpici-detaylar-780x439.jpg[/RESIM]  [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/79/73/etkileyici-chernobyl-dizisi-hakkinda-bilinmeyen-ilginc-ve-carpici-detaylar-780x439.jpg[/RESIM]  Ayrıca olayı daha geniş kapsamlı kavramak, patlamanın biraz daha öncesine bakmak isterseniz de Discovery Channel'ın şu "Çernobil" belgeseline de bakmanızı öneririm[VIDEO]https://www.youtube.com/watch?v=nDroFgcxv_w[/VIDEO]  Henüz 3 bölümünü izlemiş olmama rağmen şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu dizi uzun süredir bende bu denli büyük bir etki bırakabilmeyi başaran tek dizi oldu. Hüznü, çaresizliği, ölümü hiçbir yapımda bu dizide olduğu kadar net bir şekilde izlememiştim. "GOT tatmin etmeyen bir final ile noktaladı, acaba ondan mı bu diziye bu kadar sarıldım?" diye düşündüm ama yok değil. Onunla alakası yok. Bu dizi, beni çok fazla etkiledi. Keşke bir mini dizi olmasa... Kim bilir? Belki de bir sürpriz yapıp konuyu daha geniş bir şekilde işlemeyi tercih ederler... Kim bilir. Bu arada "Kaan iyi güzel de bugün yarın biter bu, sonra?" diyenleriniz hemen aşağıdaki butona tıklayarak moduna göre film tavsiyesi bulabilir!  Film Tavsiyesi Seç! ►
13b
0
6 yıl
Her Biri de İzlemeye Değer, 7 Nefis 2018 Film Tavsiyesi!
Her Biri de İzlemeye Değer, 7 Nefis 2018 Film Tavsiyesi!
Selam! Twitter'a her 1 saatte kaç kişi "Film tavsiyesi arıyorum" ya da "Film önerisi olan var mı?" konulu tweet atıyor dersiniz? Ben söyleyeyim; Yüzlerce kişi! Evet!  Günümüzde deliler gibi film izliyor ve tüketiyoruz. Fakat iyi filmi bulmak hepimizi uğraştırıyor. Açtığımız film yarısına geldiğinde çok kötü çıkıyor ve kapatmak zorunda kalıyoruz. O yarım saatimiz ise çöpe gidiyor. Eşe dosta "Kanka film önerisi var mı?", "Film tavsiyesi arıyorum acil!" şeklinde mesajlar yazıyoruz fakat gelen cevap da "Fight Club izle kanka..."dan öteye geçemiyor.  İşte ben, aylar önce kurduğum şu an bulunduğunuz bu platformda bu boşluğu doldurmak istiyorum ve size burada modunuza göre film tavsiyesi sunuyorum. Bugünki konumuz ise 2018 filmleri... Sürekli takipte olanlar bilir, yakın zamanda birçok 2018 filmi izledim ve beğendiklerimi de tavsiye ettim. Şimdi onlardan birkaçını burada bir araya toplamak istedim.  Hadi gelin o Aksiyon'dan Gerilim'e, 2018 film tavsiyelerime birlikte bakalım! En Yeni 2019 Film Tavsiyeleri İçin Tıkla ► 1. İlk film önerimiz; "Başlat: Ready Player One"... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/35/90/her-biri-de-izlemeye-deger-7-nefis-2018-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]"Kaan nası bi film bu?" diyenler hemen aşağıdaki butonu tıklayarak filmi izledikten sonra yazdığım kısa ve öz tavsiye metnine ışınlanabilir. Filme Git ► 2. Listemizin ikinci sırasında ise "12th Man" filmi bulunuyor... [RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/35/22/her-biri-de-izlemeye-deger-7-nefis-2018-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Çok ilginç bir film tavsiyesi sizi bekliyor. Göz atmanızda yarar var.  Filme Git ► 3. Bir diğer film önerisi ise "Every Day" yani "Her Gün"... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/35/20/her-biri-de-izlemeye-deger-7-nefis-2018-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Çok ilginç bir film tavsiyesi sizi bekliyor. Göz atmanızda yarar var.  Filme Git ► 4. Bu tavsiye ise film tercihinde farklı bir dünya arayanları memnun edecek; "Anon"... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/35/19/her-biri-de-izlemeye-deger-7-nefis-2018-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]"Black Mirror" dizisi tadındaki bu film, kaanintavsiyesi.com'un en beğenilenleri arasında. Filme Git ► 5. Bir diğer film önerisi ise; "Till the End of the World" [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/35/6/her-biri-de-izlemeye-deger-7-nefis-2018-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]İçinde biraz sevgi ve sadakat olan bir macera filmine ne dersiniz?  Filme Git ► 6. Sondan bir önceki film tavsiyesi ise "12 Strong" [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/35/36/her-biri-de-izlemeye-deger-7-nefis-2018-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Gerçek bir operasyonu konu alan gerçek bir film.  Filme Git ► 7. 2018 filmleri listemizin son sırasında ise "Den of Thieves" yani "Suçlular Şehri"... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/35/16/her-biri-de-izlemeye-deger-7-nefis-2018-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]Soygunsa soygun, operasyonsa operasyon... Bu film tam aradığınız şey olabilir.  Filme Git ► BONUS: Bu listeye bir de 2018 yılında çıkan nefis bir Türk filmi eklemek istedim; "Ölümlü Dünya"... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/35/81/her-biri-de-izlemeye-deger-7-nefis-2018-film-tavsiyesi-780x439.jpg[/RESIM]"Bizden neden böyle filmler çıkmıyor?" sorusuna cevap olabilecek kadar keyifli bir film. Kaçırmayın!  Bunlar kesmedi mi?  Filme Git ► O zaman aşağıdaki butona da tıklayarak modunuza göre film önerisi bulabilirsiniz!  Modunu Seç! ►  
76b
0
7 yıl
Tüm Türkiye Aynı Gemide! Alkışlanası Derin Mesajlar İçeren Nefis Bir Yerli Film: Sarmaşık
Tüm Türkiye Aynı Gemide! Alkışlanası Derin Mesajlar İçeren Nefis Bir Yerli Film: Sarmaşık
Öncelikle bu filmi izlemediyseniz ve bir şekilde yolunuz buraya düştüyse aman dikkat çünkü bu içerik spoiler içeriyor, o yüzden hemen şuraya tıklayıp ışınlanın: "Film Tavsiyesi: Sarmaşık"  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/11/20/tum-turkiye-ayni-gemide-alkislanasi-derin-mesajlar-iceren-nefis-bir-yerli-film-sarmasik-780x439.jpg[/RESIM] Peki nedir bu filmin olayı? Şimdi, bildiğiniz gibi filmimiz, armatörünün iflas etmesiyle deniz hukuku gereği gemiden ayrılmaması gereken mürettebatın yaşadıklarını konu alıyor. Peki bu filmi izlerken hiç oyuncuların isimlerine ya da karakterlerine dikkat ettiniz mi? Hadi gelin şimdi bu filmin ve filmdeki karakterlerin aslında ne kadar derin anlamlar taşıdığına şöyle bir bakalım.   Filmdeki ilk karakterimiz "Cenk" ile başlayalım! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/11/69/tum-turkiye-ayni-gemide-alkislanasi-derin-mesajlar-iceren-nefis-bir-yerli-film-sarmasik-780x439.jpg[/RESIM] Cenk, filmde işçi sınıfını temsil ediyor. Adı da "Savaş", "Mücadele" anlamına geliyor. Gerektiğinde ayaklanmayı biliyor fakat istediği verildiğinde her zaman uysalı oynuyor. Biraz para ve imkan bulunca keyfine harcıyor. Çoğu zaman kafası güzel, fakat bir lider değişecekse orada en büyük rolü üstleniyor.  Sıradaki karakterimiz "Kürt"... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/11/92/tum-turkiye-ayni-gemide-alkislanasi-derin-mesajlar-iceren-nefis-bir-yerli-film-sarmasik-780x439.jpg[/RESIM] Kürt karakteri, yıllardır dünyada adını duyurmaya çalışan Kürtleri temsil ediyor. Filmde Kürt karakterine adı soruluyor ve sadece "Kürt" cevabını veriyor. Yönetmen bu karakter ile dünya üzerinde yıllardır bu kesimin adının ve dilinin olmadığını gösteriyor. Bu karakter film boyunca sessiz, fakat güçlü de bir yanı var. Kavgada kimin yanına geçerse diğer taraf biraz çekiniyor. Sonra da bir hayalete dönüşüp, kaybolup gidiyor.   Peki ya "İsmail" karakteri? [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/11/45/tum-turkiye-ayni-gemide-alkislanasi-derin-mesajlar-iceren-nefis-bir-yerli-film-sarmasik-780x439.jpg[/RESIM] İsmail, mütevazı kesimi temsil ediyor. 5 vakit namazında, işini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor. Ayrıca iktidarın, yani Beybaba'nın yardımcısı. Yani İsmail karakterinin temsil ettiği kesim, her zaman iktidar ile sıkı bağlar kurmaya çalışan kesim olarak karşımıza çıkıyor.  Bir diğer karakter "Nadir"... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/11/48/tum-turkiye-ayni-gemide-alkislanasi-derin-mesajlar-iceren-nefis-bir-yerli-film-sarmasik-780x439.jpg[/RESIM] Nadir, yoksul kesimi temsil ediyor. Evi yıkıldığında bile işini bırakıp gidemeyen gariban, çaresiz bir karakter. Tıpkı gerçekte de olduğu gibi. Ne denirse yapıyor Nadir, mutfakta aşçı yardımcısı, başka işlerde görevli oluyor ama asla üstüne itiraz edip baş kaldıramıyor.  Gelelim "Alper" karakterine... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/11/2/tum-turkiye-ayni-gemide-alkislanasi-derin-mesajlar-iceren-nefis-bir-yerli-film-sarmasik-780x439.jpg[/RESIM] Alper, halkın dinamik fakat rengi pek belli olmayan, kararsız kesimini temsil ediyor. Kendisi taksici. Hayattan kaçıp gemiye gelmiş. Biraz konuşmayla kolayca ikna olabilen bir keş. Bu yüzden Cenk'in, yani işçi kesimin kankası. Son olarak gelelim Beybaba'ya... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/11/76/tum-turkiye-ayni-gemide-alkislanasi-derin-mesajlar-iceren-nefis-bir-yerli-film-sarmasik-780x439.jpg[/RESIM] Sizin de tahmin ettiğiniz gibi, Beybaba otoriteyi temsil ediyor. İşçi kesimin ayaklanmalarına çözüm bulmaya çalışıyor, itaatkar kesime iş yaptırmanın planlarını yapıyor ve dahası...  [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/11/87/tum-turkiye-ayni-gemide-alkislanasi-derin-mesajlar-iceren-nefis-bir-yerli-film-sarmasik-780x439.jpg[/RESIM] Gördüğünüz gibi film aslında tamamen politik bir düzen üzerine kurulu. Filmdeki gemi ise güzel ülkemiz Türkiye. Aslında hepimiz aynı gemideyiz. Geminin durması, içinde yaşayanların çıldırmalarına neden olur. Bu yüzden hepimiz bu gemiyi ayakta ve çalışıyor halde tutmak zorundayız. İşte, yönetmenliğini Tolga Karaçelik'in yaptığı "Sarmaşık", bu yüzden kesinlikle izlenmesi gereken filmler arasında yerini alıyor. 
15b
0
7 yıl
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
David Lynch İmzalı Konusu ve Kurgusu ile Beyin Yakan Film: Mulholland Drive Analizi
Selam! Şu an burada bunları okuduğunuza göre muhtemelen siz de Mulholland Drive'ı izleyip bir şey anlamayanlar kervanındansınız... Bildim değil mi? O zaman yaklaşın ve şaşırmaya hazır olun.  Aşağıdaki analizi Ekşi Sözlük'te "sinirliyim" isimli bir yazar girmiş fakat o da başka bir yerden alıntı yapmış. Ben yine de kaynak olarak orayı göstereceğim, buraya tıklayarak o entrye ışınlanabilir ya da aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz. İşte karşınızda Mulholland Drive analizi! [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/67/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]   ♦ Adım adım rüyaya doğru aslında filmin %80'den fazlası diane'ın rüyasından ibaret. rüya olduğu için tuhaflıklar ve zor anlaşılan yerler var ama genel olarak tuhaflıkların sebebi filmin çoğunun rüyadan ibaret olması. çok az da olsa flashback, hayal ve hallisünasyon da var. geri kalan %20'ye yakın kısım gerçek ve bunun da çoğu şimdiki zaman veya yakın geçmiş. diane (sarışın) (filmde gerçek hayattaki adı da diane) bir swing (jitterbug) dans yarışmasında birinci oluyor; bunu hollywood'a girmek için bir basamak olarak kullanıyor. istediği şey bir yıldız olmak, yıldız ve iyi bir aktris. ruth teyze denen kişi ölmüş aslında, mirasını diane'e bırakıyor. diane'ın yanında olan (havaalanında) iki yaşlı kişi aslında gerçekte olmayan karakterler; bunlar sadece rüya ve hallisünasyonda var. bu iki ihtiyar muhtemelen onun iyi yanını temsil ediyor. kara yüzlü yaratık ise onun en kötü ve çirkin yanını. neyse, diane bazı filmlerde roller alarak ilerliyor. bob brooker isimli bir yönetmenin yönettiği ‘the sylvia north story’ adlı filmde başrolü almak istiyor ama yine o sıralarda tanıştığı camilla (esmer, filmdeki gerçek adı) ile de ufaktan ilişki yaşamaya başlıyor. camilla aslında kaltağın teki. kötü karakter. çıkarcı, hırslı, acımasız, biseksüel... rolü kapıyor ama diane ona hâlâ aşık. diane ile camilla aynı evde kalıyor (17 numaralı çürümüş cesedin olduğu ev). [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/77/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM]sevişip koklaşıyorlar sürekli ama camilla bunun geleceğinin olmadığını ima ediyor ara sıra. diane anlamazdan geliyor. camilla hırslı olduğu için işinde ilerliyor. adam kesher isimli yönetmenin projesinde de camilla, yönetmeni tavlıyor. diane, adam'ı tavlayamadığı için içten içe üzgün ve camilla'yı yavaş yavaş adam'a kaptırdığını düşünüyor. adam'ı tavlayamasa da aynı yapımda daha küçük bir rolde oynuyor camilla ile beraber. bir gün camilla ve diane evdeyken kanepede sevişmeye başlıyorlar ama sadece başlıyorlar. diane çok hevesliyken camilla bir öpücük verdikten sonra, “bunu artık yapmamalıyız” diyor. biraz zalimce bir ifadeyle tabi. sanki onu incitmek istermiş gibi. diane “bir daha bunu sakın söyleme” diyor ve kabullenmek istemiyor, elini camilla’nın pantolonundan içeri sokuyor ama camilla sertleşip “yapma” diyor. diane, “onun için değil mi?” diyor ve artık lezzoların aşkı tek taraflı olarak sona eriyor. adam ile camilla evlenmeye karar veriyorlar. bir parti düzenliyorlar bunu ilan etmek için. camilla, diane'e partiye gelmesini söylüyor, isteksiz de olsa diane kabul ediyor. akşam parti saatinde camilla bir limuzin gönderiyor diane'i alması için ve diane'e telefon ediyor "gelecek misin, araba seni bekliyor" diye... diane isteksiz de olsa limuzine binip mulholland yolunda oturan adam’ın evine doğru gidiyor. diane tedirgin ve düşünceli, yolun ortasında limuzin durunca tedirgin de olduğu için korkuyor, “burada durmamalıydık” diyor. şoför arkasına dönerken bir şey yapmasından korkuyor sakni ama o sırada camilla kestirme yoldan gelerek diane'i alıyor. adam kesher da aslında çok duyarlı bir adam değil. biraz ‘piç’. annesi coco... diane ile coco orada tanışıyor. bahçede bir şeyler içtikten sonra coco yemeğe geçmeleri gerektiğini söylüyor ve az sonra diane'in kalbinin paramparça olacağı masada yemeğe oturmak üzere içeri giriyorlar. masada adam ve camilla düşman çatlatır gibi laubali. camilla bunun diane'e acı vermesini istiyor sanki. adam karısıyla yeni boşanmış bu arada, karısı havuzu temizlemeye gelen kişiyle kendini aldattığı için boşamış ve şutlamış, "havuzu ben aldım, temizleyen adamı o..." diyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/97/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] coco, diane'i konuşturuyor, diane hollywood'a nasıl geldiğini anlatıyor. kanada'dan gelmesi, teyzesinin ölümü, kendisine bıraktığı miras, dans yarışması, bob brooker'ın başrolü camilla'ya vermesi... buruk bir şekilde bunları anlatıyor. adam ve camilla'nın hiç umurunda değil ama onlar çok ruhsuz ve laubali. bu diane'ı daha da kırıyor ve ölüm vuruşunu camilla yapıyor; filmdeki gerçek ismi bilinmeyen sarışınla öpüşüyor (rüyadaki sarışın camilla bu). biraz sonra da sonra adam'la öpüşerek evliliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. sarışın, camilla'yı öptükten sonra dışarı çıkmak için yürüyor, bu esnada kovboy kılıklı bir adam öylesine geçiyor, muhtemelen sinema dünyasından biri. hiçbir özelliği yok aslında. diane, sarışının ve adam'ın camilla'yı öpmesi ve evlilik ilanının geliyor olması yüzünden ağlıyor. bu arada diane masadayken ara sıra etrafındakilere bakıyor, ilk defa gördüğü, kendine dik dik bakan bir adam fark ediyor karşı masada. rüya için malzemenin çoğunun biriktiği yer bu parti. buradaki ve daha önceki birçok kişi ve sembol rüyasına girecek daha sonra. kötülükler başlıyor derken, parti bir şekilde bitiyor. ertesi gün (veya birkaç gün sonra) camilla diane'in evine gidiyor kırmızı elbisesiyle ama kapıda tartışıyorlar, diane ağlayarak onu içeri almıyor. sırılsıklam aşık ama onu eve almayarak ilişkiyi tamamen koparıyor. evde kendi kendine mastürbasyon yapıyor ağlayarak. ama bu içindeki hıncı azaltmıyor. onu öldürtmek istiyor. winkies denen lokantada bir kiralik katille görüşüyor. camilla'nın bir resmini ve teyzesinin bıraktığı mirastan kalan bütün parasını ona veriyor. katil, iş bittiğinde ‘mavi anahtar’ı daha önce söylediği yere bırakacağını söylüyor. mavi anahtar = camilla öldü bu pazarlığa sadece kasanın yanında duran saftirik bakışlı bir erkek tesadüfen şahit oluyor, diane ile bir süre bakışıyorlar. bu adam galiba olayı anlıyor ve iki defa aynı kötü rüyayı görüyor. bir arkadaşına (veya psikolog-doktor gibi bir şey) aynı winkies lokantasında oturup gördüğü korkunç rüyayı anlatıyor. rüyasında duvarın arkasındaki kara yaratığı gördüğünü ve tarif edilmez derecede korktuğunu belirtiyor. arkadaşıyla beraber winkies'in arkasına bununla yüzleşmeye gidiyorlar, adam aynı yaratığı uyanıkken (uyanık olduğu şüpheli) görüyor ve korkudan bayılıyor/ölüyor. bu yaratık aslında diane'in içindeki kötülük ve hınç. adam ona şahit olmuştu. biraz saf bir arkadaş; kalp gözü açık galiba. katil işi bitiriyor ve mavi anahtar bir şekilde diane'in evindeki sehpanın üzerindeki yerini alıyor. diane bir halt etti ama içi rahat değil. ne de olsa sırılsıklam aşıktı. şimdi bir de vicdan azabı ve polis korkusu sarıyor içini. iyice bunalıma giriyor, kötü rüyalar görüyor. bir gece swing dans yarışmasında birinci oluşunu (en baştaki renkli dans sahnesi) görüyor. uyanıyor, kafasını kaldırıp gördüğü rüyayı hatırlıyor, birkaç saniye sonra kırmızı yastığına kafasını yüzüstü koyup tekrar yatıyor. hayalleri vardı ama olmadı, cinayetle bitti, bu yüzden görüyor rüyaları... işte tam da bu anda, kafayı koyup uyuduktan sonra bir rüya daha görüyor ki, bu rüya filmin baştaki %80'ini oluşturan rüya. filmin %80'i burada yatıyor. sabah çok da hoşlaşmadığı komşusunun kapıyı çalmasıyla uyanıyor. komşusu kalan eşyalarını almak için geliyor, tabaklarını alıyor, çıkmadan önce sehpanın üstünde piyano şeklindeki kül tablasını görüyor. “bu benim” diyerek onu da alıyor. mavi anahtar da orada tabi o esnada. bu arada komşusu iki dedektifin yine geldiğini söylüyor, dedektifler diane'den şüpheleniyorlar veya konuşmak istiyorlar. diane bu yüzden polislerden çok korkar oluyor. derken, komşusu eşyalarını ve kül tablasını alıp gidiyor. diane üstündeki kirli beyaz sabahlığıyla kahve yapmaya başlıyor, o esnada mutfak tezgahının başında hayal veya hallisünasyon olarak camilla'yı görüyor. camilla’ya, “döndün...” diyerek ağlamaya başlıyor, hâlâ çok seviyor ve yaptığı şey beynini kemiriyor. birkaç saniye sonra kendine geliyor, kahvesini alıp kanepeye oturuyor. muhtemelen akşama kadar oturuyor ve düşünceler beynini kemirip duruyor; diane korku içinde... sonra kapı çalıyor sert sert, artık kayışın koptuğu yer burası; kapının altından parmak boyunda giren iki ihtiyarın hallisünasyonu; diane’i kovalıyor. çığlıklar atarak çıldırıyor ve kendini yatak odasına atıp çekmeceden silahı alıyor ve intihar ediyor. gerçek hayat burada bitiyor. ‘otu çek, köküne bak’ karmaşık bir zihnin çakallıkları buraya kadar olan kısım ‘lineer’ ve gerçeküstü olmayan hikaye. geri kalanlar ise rüya ve çok az da soyut görüntüler. gelelim rüyaya: işte en eğlenceli kısmı burası. yönetmen, sigmund freud'un ne kadar numarası varsa kullanmış. simgelerle ve diane'in bilinçaltındaki verileriyle rüyayı süslemiş ve şekillendirmiş. rüya görüldüğünde cinayet işlenmiş, aslında her şey olup bitmişti. diane rüyayı hayatının son gecesinde görmüştü, rüyadan sonra bir gündüz daha yaşadı ve o günün akşamına intihar etti. filmin ilk sahnesinde diane'in kırmızı yastığa kafayı koymasıyla, kovboy'un gelip, "tatlı kız uyanma vakti" demesi (komşunun kapıyı çalması) arasındaki kısım rüya. diane rüyasında olayları anladığı gibi veya olmasını istediği gibi görüyor. gerçekte boka saran hayatını kabullenemiyor ve rüyada olmasını istediği gibi veya anladığı gibi görüyor her şeyi. esmer (daha bir adı yok) limuzinde giderken yolda duruyor (kendisi gerçekte partiye giderken durduğu yerde). şoför esmer'e silah çekiyor (gerçekte kendi de korkmuştu). bir kaza oluyor ve esmer kurtuluyor, ama hafıza gidiyor. (esmer'e format atıyor, kendi istediği gibi iyi bir karakter olacak). esmer şehre en kestirme yoldan gidiyor bilinçsizce, herhangi bir evin önünde tesadüfen sığınacak bir yer buluyor (bu tesadüf sarışının bilinçaltındaki hayali). esmer sabaha kadar orada kalıyor, bu arada gerçekte yaşamayan ruth teyze, kanada’ya yapacağı seyahat için bavullarını taksiye taşıyor. kanada’ya film çekimi için gidiyor (eski bir aktris). bu arada ilginç bir bilgi buldum, hollywood'da, sinema sektöründe çalışmak üzere “kanada’ya gitmek” ölmekle eşdeğer tutulurmuş. yani ruth'un gerçekte ölümü, rüyada kanada’ya gidişiyle simgelenmiş, gerçekte diane, hollywood'da olduğu için bu kuralı biliyor, ayrıca ruth da bir aktris, kanada'ya giden herhangi biri değil. sarışın yeğeninin evinde kalmasına izin vermesi de bıraktığı mirası ve/veya diane'in hayallerini simgeliyor. o arada bir fırsat bulup esmer eve dalıp gizleniyor (bunlar sarışın’ın esmer'e ulaşmak için fantezileri). bu esnada sarışın büyük hayallerle los angeles'a geliyor. kendine yol boyunca eşlik eden iki ihtiyar var yanında (gerçekte yoklar). buradaki adı betty. betty ismi cinayet anlaşmasının yapıldığı winkies'teki garson kızın gerçek ismi. bilinçaltında kalmış, onu kullanıyor. son derece saf ve iyi bir karakter olan betty, teyzesinin evini buluyor. coco, oranın yöneticisi, onu iyi biri olarak betimliyor rüyasında (partideki sohbet masasında ona iyi davranmıştı). tonton coco, evi gösteriyor, betty çok mutlu, rüyaları gerçek oluyor, her şey toz pembe. eve girip geziyor, banyoya girdiğinde duşta esmeri görüyor. esmer’in kafa bi milyon, tabi ad-soyad, nüfusa kayıtlı olduğu yer falan yok. esmer kendine ‘rita’ ismini buluyor posterden. az sonra esmer duştan çıkınca ismini rita olarak söylüyor, yaralandığı ortaya çıkıyor, çok mülayim bu arada, hırslı ve acımasız esmer gitmiş, yerine diane'in istediği yumuşak karakter gelmiş. biraz uyumak istiyor hatırlamak için. uyandığında hâlâ hatırlayamadığı için ağlıyor, sarışın “çantana bakalım” diyor. paraları ve mavi anahtarı görüyorlar. onları mavi bir kutuda saklıyorlar. paralar muhtemelen gerçekte kiralık katile verilen paraları temsil ediyor (zoruna gitmiş bütün parasını vermek)... aynı çantanın içinde mavi anahtar da olması bu çantayı tamamen cinayet anlaşmasının bir yansıması yapıyor. [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/1/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] bu arada paralel olarak gelişen diğer olaylar var; yönetmen adam kesher bir masada menajeri ve yapımcılarla beraber. ‘italyan kardeşler’ gelecek ve çalıştıkları proje için bir kız önerecekler. italyanlar geliyor, çok sertler ve tuhaflar (çünkü rüya). bu kadar sert görünmelerinin sebebi o adamı partide görmesiydi. orada da dik dik bakmıştı diane’e. bilinçaltı bunu çok büyütmüş, adamı psikopatın teki yapmış. o kadar ki, espresso kahveyi beğenmeyince bile kontrolden çıkan, nezaketsiz, kusan, tüküren, sert, tuhaf bir adam. diğer italyan, çantadan sarışın bir kızın resmini çıkarıyor, bu, partide esmer'i öpen sarışın, rüyadaki adı da camilla. italyanlar adam'ı zorluyorlar, başrolde bu kızın olması için. adam karşı çıkıyor. yani betty böyle düşünüyor. gerçekte adam'ın ve diğer yönetmen bob'un esmer'e başrol vermesini biraz 'sinema mafyası'na bağlıyor. kendini böyle avutuyor ama yine de adam'a kızgın. adam ‘olmaz’ deyip rest çekiyor ve arabasına atlayıp eve doğru gidiyor, eve girerken havuz temizliği yapan adamın pikabını görüyor (gerçekte adam boşandığını anlatmıştı). sonra yatak odasına giriyor ve karısını kendine boynuz monte ederken yakalıyor. adam, karısının mücevherlerine boya döküyor ve temizlikçi heriften dayak yiyor, üstü başı boya ve burnu kanamış vaziyette dışarı atılıyor. bu, sarışın’ın ona olan kırgınlığı yüzünden rüyada onu soktuğu hal. ya da adam'ı bu şekilde 'mazur' görüyor. adam gidip köhne bir otelde saklanıyor. bu arada italyanların 'baba'sı olayı telefonla vs. takip ediyor. baba, -haşa- 'godfather', onun kafasında büyüttüğü 'sinema mafyası' ve çocukça hayali. başarısızlığını biraz bunlara bağlamak istiyor. adam oteldeyken, otelci kredi kartlarının iptal edildiğini vs. söylüyor. adam durumu öğrenmek için asistanı olan kızı arıyor, kız iflas ettiğini anlatıyor. durumu kurtarmak için kovboy denilen bir adamla görüşmesi gerektiğini söylüyor. kovboy, partide sadece bir an geçerken gördüğü önemsiz bir kişiydi ama ona çok esrarengiz gelmiş, ona burada esrarengiz adam rolü veriyor. adam koyboy'un yanına gidiyor, kovboy cool, nüfuzlu, tehditkâr ve filozof gibi bir adam. adam'ı nazikçe tehdit ediyor; işine dönmesini ve sarışın camilla'yı seçmesini söylüyor (betty başarısız hayatını kabullenmek yerine bunlara bağlıyor rüyasında). önceki gün teyze ruth'un (aunt ruth -untruth-) evindeyken, komşusu deli kadın gelip bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyor, kendi bilinçaltı betty'yi iğneliyor. coco bu esnada son derece toz pembe yürüyen işlere uygun bir şekilde sarışına fakslanan replikleri getiriyor. esmer ile pratik yapıyorlar, duymak istediği gibi esmer onun oyunculukta iyi olduğunu söylüyor, (bunu kariyerini çalandan duymak ister çünkü). ayrıca esmer bu pratik esnasında oldukça tutuk, iyi bir oyuncu değil, hatta betty'nin konsantresini bozuyor ve betty ağlaması gereken yerde gülüyor. ertesi gün betty seçmeler için ihtiyar yapımcı wally'nin yanına gidiyor, aynı zamanda teyzesinin de dostu. oradaki ihtiyar oyuncuyla performansını kusursuz bir şekilde sergiliyor (çünkü kendi kusursuz olduğuna inanıyor). buradaki yaşlı oyunucyla betty'nin canlandırdığı sahnedeki diyaloğa dikkat; yaşlı adamı kaldırıp yerine esmeri koyun bir bakalım. gerçek diane, sanki rüyadaki betty üzerinden gerçek camilla'ya olan gerçek hislerini anlatıyor. "seni hapse atarlar", "seni öldürürüm", "o zaman seni de hapse atarlar", "senden nefret ediyorum " ifadeleri ama bu esnada öpüşmeleri ve sonunda betty'nin ağlaması. çok ilginç. oradaki yönetmen ise, yani bob brooker, tutuk, aptal, mal gibi bir adam... çünkü gerçek hayatta ona başrol vermemişti, bilinçaltı, onun yetenekten anlamayan biri olduğuna inanıyordu. rüyada da onu bir mal haline getirmiş. ondan başka herkes kendisindeki yeteneği görüyor ama o mal görmüyordu. yapımcı wally'nin eski karısı da bu yeteneği görüp onu adam'ın yanına götürüyor, “bu projeye bayılacaksın” diyor betty'ye. bu esnada adam, kovboy'un dediği gibi, seçmelerde... tam o sırada betty sete giriyor, hayalindeki gibi, adam ondan gözlerini alamıyor, o da adam'den. sonra sıra sarışın camilla'ya geliyor. aslında zayıf mimikleri olan yeteneksiz biri sarışın camilla. adam zorlandığı için seçiyor onu: “this is the girl.” betty tam o sırada eve gitmesi gerektiğini hatırlıyor. eve gidip esmer'in kim olduğunu araştırmaya başlıyorlar. daha önce kaza olmuş mu diye ankesörlü telefondan bir arama yapmışlardı, betty çocuk gibi mimiklerle "evet bir kaza olmuş" demişti. telefon winkies lokantasının hemen yanındaki telefon (hep önceden görmüş olduğu, bilinçaltındaki yerler). tuhaf ve çocuksu bir hayal şeklinde, polisler fazla zorluk çıkartmadan bilgi veriyorlar. kendince hafiyecilik oynuyor rüyasında. sonra winkies'te oturup (çünkü burayı gerçekte biliyor) kahve içiyorlar. garson kızın adı diane (gerçekte kendi adı). esmer'e ‘diane selwyn’ adını çağrıştırıyor, eve gidip telefon rehberine bakıyorlar, adresi buluyorlar (diane selwyn gerçek hayattaki tam adı). adrese taksiyle gidip evi buluyorlar ama ön girişte arabada oturan adamlar ürkütüyor esmeri. esmerin hafızası yok ama temkinli, peşinde birilerinin olabileceğini düşünüyor. bu gerçek diane'in içindeki polis korkusunun bir tezahürü de olabilir. adrese gittiklerinde başka bir hatun çıkıyor, daireleri değiştirdiklerini söylüyorlar (gerçekte de öyle). kadın kendisinin de geleceğini söylüyor, bazı eşyaları olduğunu ve alacağını söylüyor (gerçekte de öyle ve sarışın bunu rüyada da hatırlıyor). son anda çalan telefon yüzünden vazgeçiyor komşusu (rüyada onun gelmesini istemiyor, ikisi dedektifçilik oynayacak). 17 numaralı eve gidip kapıyı çalıyorlar ama açan yok. sarışın eve pencereden giriyor ve kapıyı açıyor, evde ağır bir koku var. odalara bakıyorlar ve yüzü tanınmayacak haldeki sarışın cesedi görüyorlar yatakta. bu aslında sarışın’ın kendisi. rüyada gerçek kendisini ölü görüyor ama onun kendisi olduğunu bilmiyor. eve dönüyorlar, esmer bundan çok etkileniyor, onun kendisi zannedilerek öldürülmüş olabileceğini düşünerek çok korkuyor. eve gidince, tanınmamak için saçlarını kesmeye kalkıyor, sarışın onu durdurup ona yardımcı oluyor (gerçekte ona aşık, onun için her şeyi yapar). sarı bir peruk veriyor ona, "başkası gibi oldun" diyor (belki de başkası gibi olmasını hep istemişti). esmer yine içerideki kanepede yatmak üzereyken rahat yatakta yatması için yanına çağrıyor, o da hiç zorluk çıkartmadan geliyor (çünkü onun fantezisi ve delice istediği mülayim karakter bu). aşk aşk aşk ve sılencıo esmer sayıklayarak uyanıyor gecenin 2'sinde, “benimle bir yere gel” diyor ve club silencio'ya gidiyorlar o saatte. club silencio aslında betty'nin bilinçaltında bilmekte olduğu bazı şeylerin tezahür ettiği yer. filmdeki en yoruma açık bölümlerden biri. "bando yok, her şey kayıt", çok dokunaklı şarkı söyleyen kadın ağlatmayı başarsa bile, playback çıkıyor ve beyin mıncıklaması geçiriyorsun. aslında sizi bu kadar etkileyen hollywood'un altı astarı yok. ağlayacak kadar etkilenebilirsiniz ama aslında arkasında playback var, her şey yalan. büyük hayallerle geldiğimiz hollywood yalan, bu ışıltılı dünya yalan (yönetmenin de mesajları var tabii filmde). bu sırada betty'nin çantasında beliren mavi bir kutu var. daha önce anahtarını rita'nın çantasında buldukları kutu. pandora'nın kutusu... bu betty'nin içindeki hırs, aşk, ihtiras, intikam, cinayet vs... bütün kötü hislerin olduğu kutu. şovu sunan top sakallı arkadaş kim? ben onun 'şeytan' olduğunu düşünüyorum. mavi kutunun onun çantasında belirmesine sebep olan kişi bu hokkabaz. ona dik dik bakarken gök gürültüsü sesi gelmişti ve betty oturduğu yerde zangır zangır titremişti. muhtemelen bu şeytanın ona cinayet fikrini vermesini ve onu tetiklemesini simgeliyor. eve gidip onu açmak üzereyken betty kayboluyor, çünkü o kutuyu gerçek hayatta açtığı için çok pişman, galiba rüyada bunu üstlenmek istemiyor. esmer onu açıyor (bu içindeki kini ve intikam hırsını serbest bırakmak demek, cinayet siparişi vermek demek). kutunun içine giriyoruz, kutu yere düşüyor, ruth teyzenin yatak odasında, ruth teyze sesi duyup geliyor, odaya bakıyor ama kutuyu göremiyor. muhtemelen bu, ruth teyzenin betty'deki o kötü yanı görememesi gibi bir anlama geliyor olabilir. ya da bütün bunlara -farkında olmasa da- onun biraz sebep olduğu şeklinde yorumlanabilir. sonra kovboy geliyor ve çürümüş cesede "tatlı kız uyanma zamanı" diyor. o çürümüş ceset aslında gerçekte hiç olmadı, yani gerçekte son sahnede ihtihar etmiş olan diane değil o. kıyafet ve pozisyon farklı. o ceset şu anda bu rüyayı görmekte olan diane. aynı gecelik, aynı yatak, aynı oda. ayrıca rüyadaki cesedin elinde silah falan yok. kafada delik de yok. o muhtemelen yaşadıkları yüzünden 'ölmeden ölmüş' olan diane. sadece rüyada ve yüzü tanınmadığı için betty onun kendisi olduğunu bilmiyor. neyse, komşu kapıyı çalıyor, (hani bazen bir sesle uyanırız ama bu sesin kaynağını rüyamızda farklı bir şey olarak görürüz) komşunun gerçekte kapıyı çalması kovboy'un yatak odasının kapısını çalması olarak görünüyor rüyanın sonunda. rüya bitiyor, yatakta doğrulup gördüğü tuhaf rüyayı kısaca bir düşünüyor ve yukarıdaki lineer gerçek hayatta kaldığımız yerden devam ediyoruz. filmin sonunda da birkaç soyut sahne var, winkies'in arkasındaki evsiz kara yaratık ki, bu sefer bir gece vakti ateş yakmış elindeki mavi kutuya bakıyor. o aslında erkek değil, aslında o diane'in halet-i ruhiyesinin bedene dönüşmüş hali. bitkin, evsiz, çaresiz, başarısız, hayal kırıklığına uğramış, aşık, vicdan azabıyla dolu, suçlu, kirli, aşkını öldürtmüş, tamamen tükenmiş ve kararmış bir ruh, yönetmenin mükemmel tasviri; bence filmin en güzel sahnelerinden biri. sondaki çıldırma sahnesi ile bu kara vatandaş arasında aslında çok güzel bir bağlantı var. diane çıldırmadan önce kanepesinde oturuyordu. eşzamanlı olarak bu kara yaratığı düşünün. aslında aynı anda diane'in iki farklı görünüşü. kanepede oturan gerçek görünüşü, winkies'in arkasındaki ise yönetmenin bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğu diane'in iç dünyasının görsel olarak tercüme edilmiş hali. ikisi de eşzamanlı ve paralel. kara, bitkin bir şekilde elindeki mavi kutuya bakarken, paralelde diane, yediği haltı, serbest bıraktığı kini, kaybettiklerini düşünüyor kanepesinde, pişman ve bitkin. kara, winkies'in ve duvarların arkasında (diane de winkies'teki tetikçinin arkasına saklandı cinayet için). kara, bir akşam vakti, her şeyini kaybetmiş bir evsiz gibi, tamamen tükenmiş pislik içinde (kanepedeki diane gibi). kara, mavi kutuyu bir kese kağıdına koyuyor ve yere bırakıyor (diane bu yaptığından kurtulamıyor, geri dönemiyor). kutudan parmak boyunda iki ihtiyar çıkıyor (aynı anda diane'in kapısı çalıyor ve ihtiyarlar kapının altından giriyor.) diane'in içindeki vicdan azabı ve yakalanma korkusu o kadar dayanılmaz boyutlarda ki çalan kapı artık kayışı kopartıyor, muhtemelen dedektiflerin geldiğini düşünüyor ve ihtiyarlar onu çıldırtıp intihara sürüklüyor (tabancayı aldığı çekmeceye dikkat, orada gerçek mavi kutu var, muhtemelen önemsiz bir kutu). son sahnedeki dumanlar... bunlar 'şeytan'ın olduğu tiyatrodaki dumanlar gibi. aradaki farklı ortaya koymak için; dumanların üzerinde beliren diane'in son hali (kara yüzlü hali), hemen ardından da hayalleri... mavi saçlı kadın (soyut) ve... silencio, sessizlik... muhtemelen beynini kemiren duygular ve hallisünasyonlar yüzünden özlemini çektiği şey ‘silencio’. esmer’in gecenin bir yarısı ‘silencio’ diye sayıklayarak uyanmasının da sebebi bu olabilir. ...ama lynch bu, her şey olabilir... [RESIM]http://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/32/26/david-lynch-imzali-konusu-ve-kurgusu-ile-beyin-yakan-film-mulholland-drive-analizi-780x439.jpg[/RESIM] lynch'in dikkat çektiği kilit sahnelerden birinin kahve sahnesi olması da şu şekilde; (çok önemli bir şey yok aslında sadece biraz dikkat). kahve yaptığında aslında cinayeti işletmiş ve vicdan azabı içinde. üzerinde kirli beyaz sabahlığı var. muhtemelen intihar ettiği günün sabahı, yani lineer zaman çizgisinin sonu... kahvesiyle kanepeye yürürken kanepede yarı çıplak olarak esmer görünüyor. kendi de kanepenin üzerinden geçip esmer’in üstüne çıkıyor ve elindeki bardağı sehpaya bırakıyor. amaaa sabahlığı olan sarışın bu sefer yarı çıplak, sehpaya bıraktığı şey kahve değil viski, sehpada mavi anahtar yok ve piyano kül tablası daha alınmamış, yani flashback ve gerçek hayat. diğer flashback de masturbasyon sahnesinde. sarışın masturbasyon yaparken birdenbire telefon çalıyor, diğer odaya gidip telefona bakıyor. telefon “araba seni bekliyor, partiye gelecek misin?” diyor. ama dikkat; masturbasyon esnasındaki kıyafetle öbür odaya telefonda bakmaya gittiği kıyafet farklı. yani arada bağlantı yok, telefona bakması flashback ve gerçek hayat. ----------------- minik tespitler - rüyada neden mavi kutu var, onun temeli ne? diane'in intihar ettiği sahnede, çekmeceden silahı alırken mavi kutu çekmecede görünüyor. zaten böyle bir kutusu var, gerçekte çok bir anlamı yok belki ama bu kutu da rüyasına giriyor. muhtemelen pandora’nın kutusu kavramını biliyor ve rüyasında o şekilde tezahür ediyor. - rüyada betty ile rita 17 numaralı eve giderken rita neden girişte park etmiş arabanın içindeki gözlüklü iki adamdan korkuyor? kendi yakalanma korkusunu biraz rita üzerinden yaşıyor rüyada. rita hafızasını kaybettiği için biraz fazla temkinli. kapının önünde park etmiş arabadaki iki gözlüklü adamın kendisini aradığını düşünüyor. zaten eve girdikten sonra da yatakta kendisi yerine öldürülmüş olduğunu düşündüğü birinin cesedini görünce iyice korkuyor. - rüyadaki toplantıdaki vatandaş neden bu kadar donuk ve espresso kahve istiyor? gerçekte partide onun kendisine donuk donuk baktığını görüyor bir ara, bu onun bilinçaltına yerleşiyor; donuk duruşu ve eskiden beri gelen bir inanışı yüzünden onu italyan mafya adamlarına benzetiyor. inanışı da şu: başarısızlığı aslında hollywood'daki yeraltı dünyası yüzünden. burada yetenekler değil güç konuşuyor. bu yüzden rüyasında onu aynı şekilde donuk, ruhsuz, korkutucu ve imkansız derecede mükemmel bir espressodan başkasını yutmayan gerçek bir italyan olarak görüyor. diğer italyan’ı başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum ama ilginç derecede al pacino'ya benziyor. bu da onun kafasında oluşturduğu diğer italyan mafya karakteri. - rüyada al pacino'ya benzeyen adam neden "help meeee!" diye bağırıyor? bir inanışa göre, partide diane bir fincandan su içiyor, fincanın üzerindeki desenler ‘s.o.s.’ gibi görünüyor (rüyada diğer adamın espresso içtiği fincan farklı tabi) s.o.s.'u burada böyle bağırıyor ve bence çaresizliğini bu şekilde haykırıyor. - rüyada esmer limuzindeyken, limuzin durduğunda neden şoför ona silah çekiyor? gerçekte daha önce kendi de limuzinle aynı yerde durmuştu ve biraz tedirgin olmuştu. bu ortam onu da tedirgin etmişti, cinayet için güzel bir ortam... esmer'i öldürttüğü için de burada ona silah doğrultulmasını sağlıyor. ama belki pişmanlığından dolayı bir kazayla onu kurtarıp kafasına format atıyor ve istediği esmer'i oluşturuyor. belki de esmer'i gerçek hayatta öldürtmüş olmasını başkasının üzerine atıyor. silahı gerçekte onun kiraladığı tetikçi doğrutmuştu burda silah tamamen başka biri tarafından doğrultuluyor. - rüyada neden esmer’i limuzinde ve aynı kendi gibi görüyor? limuzinde aynı yolda, aynı yerde duruyor, aynı sözleri söylüyor. galiba kendisinin olması gereken yerde o var diye. bu yüzden ona silah çektiriyor ama aynı zamanda kurtarıyor da. - rüyada coco'yu neden iyi ve tonton bi karakter olarak görüyor? çünkü partide coco onu dinlemişti, mimikleri onu anlıyor gibiydi ve elini tutmuştu. - rüyada club silencio'dan geldikten sonra mavi kutuyu açacakken neden betty birdenbire kayboluyor? kutunun açılması kötülüğün salınması demek. gerçekte yaptığı şeyi biliyor ve üstlenmek istemiyor. bunu gerçekte bir kere yaptı ama burda buna ortak olmak bile istemiyor. - toplantıdaki italyanların neden italyan olduğunu düşünüyor? birincisi, dik bakışları yüzünden partideki adamın mafya tipli olduğunu zaten düşünüyor. ikincisi, esmer, "casablanca'ya luigi ile hiç gitmedim" diye bir laf ediyor. luigi bir italyan ismi ve bu dik bakışlı adamla bir ilişki kuruyor, belki de onun ismi olduğu belli. gizemli kovboy’a dair yönetmenin seyirciye çaktığı güzel bir mesaj: rüyada kovboy, adam'la konuşurken diyor ki; “ukalalıkla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun.” aslında seyirciye mesaj çakıyor, filmi anlamaya çalışması için. ‘ben sürrealist bir david lynch filmi izliyorum, entelim’ falan ayaklarını boşver, dikkat et diyor. otur ve düşünerek izle diyor, eğer işini iyi yaparsan beni bir kere daha göreceksin. kötü yaparsan iki kere daha göreceksin diyor. ilginçtir ki adam onu aslında bir daha hiç görmüyor. ama seyirciye iki kere görünüyor; 1) kızı uyandırırken, 2) partide arkadan geçiyor. seyirci iki kere gördüğüne göre kötü mü yaptı seyirici işini? evet, sayılır... ve işte bomba; iki defa görünüyor ama biri rüya karakteri diğeri gerçek. eğer fark edersen, ilk göründüğünde (ağılda) rüya karakteri olan koyboy bir kere daha rüya karakteri olarak görünüyor (yatak odasında). ikinci görünmesinde (partide) aslında o rüyada konuşan kovboy değil, haberi bile yok bir şeyden, sadece partideki biri. bir başka bakış açısı da şu; film zihinlerde doğrusal-lineer olarak birleştirilebilirse, kovboy, “beni x kere göreceksin” dedikten sonra sadece 1 kere görünebilir, partide görünmesi rüyadan önce, bu sayılmaz böylece. yani önce parti, sonra kesher ile konuşma, son olarak uyandırma... kovboy'u burada biraz yönetmeni de simgeliyor. yönetmen seyirciye vereceği mesajı doğrudan kovboy'un ağzından veriyor. bir at arabası örneği veriyor; david'e soruyor "bir at arabasını kaç kişi kullanır?" diye. david bu basit soruya azıcık şaşırıp "e biir" gibi bir cevap veriyor. at arabası çok özel bir seçim. aslında at arabasını bir kişi de kullanabilir iki kişi de. at arabası, burada filmi, kullanan bir kişi ise yönetmeni simgeliyor. "eğer kafanı çalıştırıp sana verdiğim fırsatı iyi değerlendirirsen sen de benimle beraber bu arabayı kullanabilirsin" diyor adam'a (aslında bize). yani eğer görmeyi, çözmeyi ve hatta hayal kurmayı becerirsen filmin ikinci yönetmeni olursun diyor seyirciye. tetikçinin mavi anahtarı diane tetikçiyle anlaşma yaptıktan sonra tetikçi mavi anahtarı gösteriyor. diane “bu neyi açıyor?” diye soruyor, tetikçi gülüyor. anlamsız gibi görünen bir diyalog. rüyada esmer’in kimliğini ilk bulmaya çalıştıkları sırada, esmer’in çantasını karıştırırken üçgen şekilli mavi anahtarı buluyorlar, bir anlam veremiyorlar o anda. rüyanın görüldüğü zaman gerçekte cinayetin sonrası, yani gerçekte küçük mavi anahtarı biliyor, rüyada üçgen anahtar olarak çıkıyor. bunun ‘ölüm’ anlamına geldiğini de biliyor. aslında tektikçiye “bu neyi açıyor?” diye sorarken gerçekten merak etmişti. esmer'in çantasından çıkan anahtar için de aynı merak rüyada var, oraya yansımış. ‘bu neyi açıyor?’un cevabı ise club silencio'dan geldikten sonra veriliyor: pandora’nın kutusu’nu, yani kötülüğü. rüyadaki büyük mavi anahtar da, gerçek küçük mavi anahtar da aslında ölümü simgeliyor. mavi kutu açılacakken de birden ortadan kayboluyor, buna tahammül edemiyor aslında…
17b
0
7 yıl
Sıkıyor mu, Sarıyor mu Anlaşılamayan Netflix Dizisi "The Witcher" İncelemesi | Detaylar
Sıkıyor mu, Sarıyor mu Anlaşılamayan Netflix Dizisi "The Witcher" İncelemesi | Detaylar
Biliyorsunuz size buradaki "Netflix Filmleri" kategorimde, izleyip beğendiğim Netflix yapımı filmleri tavsiye ediyorum. Bugün ise menümüzde, sadece 2 gün önce yayınlanan, Netflix imzalı The Witcher dizisi var. Çıkacağını duyduğum ilk günlerden beri beni heyecanlandırmayı başaran bu diziyi çıktığı gibi 1 günde silip süpürdüm. Instagram hesabımızda yaptığım ankette de izleyip beğenenler ve beğenmeyenler yarı yarıya çıktı. Mesaj atıp "Çok kötüydü" diyen de oldu, "2. sezon ne zaman çıkacakmış Kaan?" diye soran da... Ben de bugün sizlere şöyle iyi ve kötü yönleriyle nefis bir The Witcher dizi incelemesi hazırlamak istedim. Bu arada bu inceleme bolca spoiler içerir, o yüzden devam etmeden önce aşağıdaki butondan Netflix'e gidip, diziyi üyeliğiniz ile izleyebilirsiniz. Sonra muhakkak buraya bekliyorum. Diziye Git ► Hadi şimdi arkanıza yaslanın ve önce The Witcher dizisi hakkında kısa bir bilgi edinelim, sonra da iyi ve kötü yanlarıyla The Witcher dizisini şöyle bir inceleyelim! Nereden çıktı bu dizi? Hangi çağı, hangi olayları anlatıyor? Oyuncuları kim?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/148/53/sikiyor-mu-sariyor-mu-anlasilamayan-netflix-dizisi-the-witcher-incelemesi-detaylar-780x439.jpg[/RESIM]Öncelikle eğer siz de benim ve milyonlarca insan gibi Yüzüklerin Efendisi ve Game of Thrones gibi yapımlara bayılanlardansanız, bu dizi sizin de ilginizi çekecektir. Polonyalı bir yazar olan Andrzej Sapkowski, 1994 yılında bir roman kaleme alıyor ve bu roman önce oyuna sonra da bu diziye dönüşüyor. Başrolümüzde ise meşhur Supermen'imiz "Henry Cavill" oynuyor. Dizimizin ilk sezonunda 8 bölüm var ve her bölüm 60 dakikadan oluşuyor. Büyücüler, yaratıklar, elfler, mutantlar, savaşlar ve orta dünya atmosferi tam sizlikse bu dizi sizin favoriniz olabilir.  Hadi şimdi The Witcher incelemesi başlasın! Önce dizi hakkındaki olumsuz yorumlarımı sıralamak istiyorum...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/148/47/sikiyor-mu-sariyor-mu-anlasilamayan-netflix-dizisi-the-witcher-incelemesi-detaylar-780x439.jpg[/RESIM] O ilk 2 bölüm neydi öyle? Öncelikle bu dizinin romanını okumamış, oyununu da oynamamış biri olarak bunları yazdığımı bilmenizi istiyorum... Konuştuğum kişilerin çoğu ilk 2 bölümden sonra bıraktıklarını söyledi, bu çok doğru çünkü dizi, olayları 3 farklı zaman dilimiyle işleyip, çok ileride birleştirdiği için ilk 2 bölümde izleyici hiçbir şey anlamadan birden olaylara balıklama atlamak zorunda kalıyor. Yani daha karakterlerin derinlikleri anlatılmadan, kim nedir, necidir bilmeden nasıl ölen bir kraliçe için bir his besleyebiliriz? Bir savaş geliyor fakat kim, neden saldırıyor bilmiyoruz. Birileri ölüyor fakat izleyici olarak hiçbir şey hissetmiyoruz. İşte bu da milyonlarca kişiyi ilk 2 bölümde diziden kopardı ne yazık ki. Kısacası, dizinin ilk birkaç bölümünü Witcher evrenini bilen kişiler izlesin diye çekmişler sanki...  "Bir geçmişten gösterelim bir gelecekten, biraz da şimdiki zamandan ekleriz..." Dizinin düzensiz bir akışı bulunuyor. Yani üstteki eleştirimde de dediğim gibi, bir bölüm izlediğiniz bir karakter, bir sonraki bölümde daha doğmamış olabiliyor. Witcher'ımız yaşlanmadığı için durumun farkına pek varamadan izliyorsunuz fakat bazı noktalar bu yüzden karmaşık veya saçma geliyor. "Kopuk kopuk hiçbir şey anlamadım" diyenler de tam da bu yüzden bir şeyler anlamamış oluyor. Dizinin ilk bölümlerinde olanları anlayabilmek için ilk sezonu tamamen izlemek gerekiyor.  Ezik büyücü kız ne zaman istediği erkeği elde edebilen güçlü bir alfaya dönüştü?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/148/1/sikiyor-mu-sariyor-mu-anlasilamayan-netflix-dizisi-the-witcher-incelemesi-detaylar-780x439.jpg[/RESIM] Dizide bazı kısımlar o kadar havada ki, sadece öyle bakıyorsunuz. Hiçbir şey hissetmiyor ve sonnucunu görünce "Ha böyle mi olmuş" deyip devam ediyorsunuz. Başrollerden olan büyücümüz Yennefer, kamburu olan, özgüvensiz, ezik, itilip kakılan bir genç kızdı. Fakat birden hızlandırılmış bir kampa girmiş gibi karşımıza büyü güçleri zirvede olan bir afet olarak çıktı. Hadi bir yan rol olsa anlarız da, dizinin başrollerinden birinin yontulmasını neden izlemedik? Domuz çiftliğinden çıkıp aynaya bakıp kendini beğenmedi ve hop, bir gecede bir Alfa! Bu yüzeysellik beni diziden itti açıkçası.  CGI yani bilgisayar efektleri bazen o kadar vasat durdu ki... Yapılan dizi bir orta çağ dizisi. Yani ejderhaların, büyücülerin, yaratıkların, fantastik mekanların olduğu bir dönemi anlatan bir dizide CGI müthiş olmalıydı. Yüzüklerin Efendisi serisi günümüzden tam 20 yıl önce çekildi ama taş gibi efektleri vardı. Kim diyebilir ki şurda şu efekt patladı, komik durdu? Yani hal böyleyken özellikle bazı yaratıkvari görüntülerde CGI çok kötüydü. Hayal kırıklıklarımın biri de buydu.  Kurgu o kadar akıcı değil ki, adamımız Witcher'ın olmadığı sahneler çok sıkıyor... Dizide öyle sahneler bulunuyor ki kurgu gerçekten vasat. İzleyici o kısımlarda, "Ay hemen Witcher kısmı gelse" diye saniye sayıyor resmen. Bu bir dizi için çok kötü bir durum. Game of Thrones'u baz alın mesela. 2 yan rol diyalog içindeyken bile dikkatle izlersiniz, kapacak bir şeyleriniz vardır çünkü. Fakat bunda Witcher'dan başka neredeyse hiçbir karakterin sahnesini darlanmadan izleyemiyoruz, sıkıyor çünkü.  Ana kötü tarafımız "Nilfgaard", fakat neden hiç çok kötü gibi değiller?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/148/45/sikiyor-mu-sariyor-mu-anlasilamayan-netflix-dizisi-the-witcher-incelemesi-detaylar-780x439.jpg[/RESIM] Bu durum da beni çok rahatsız etti mesela. Herkesin ağzında bir Nilfgaard'dır gidiyor fakat Nilfgaard tarafını bir görüyoruz, çapulcu takımı... Yerli filmlerdeki amatör kötüler gibiler... Yüzüklerin Efendisi serisini düşünün mesela, kötü bir taraf bellidir. Fakat burada kötü yok? Dizinin ana kötü tarafının hiç ürkütücü, gerçekten kötü olmaması puan kırdığım bir başka detay. Savaş kısmı da başlı başına ayrı bir hüsran. Koca imparatorluk askerleri zırh diye kadife elbiseler giymiş gibiler. Zırh tasarımı o kadar kötü ki, ilk dikkat ettiğimde "Yok, böyle değillerdir ya..." diye kendimi kandırmaya çalıştım. Şimdi sıra geldi dizi hakkındaki olumlu yorumlarıma[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/148/17/sikiyor-mu-sariyor-mu-anlasilamayan-netflix-dizisi-the-witcher-incelemesi-detaylar-780x439.jpg[/RESIM] Başrolümüz "Henry Cavill" rolünün hakkını fazlasıyla vermiş! Yukarıdaki olumsuz eleştirilerimde de söylediğim gibi, dizide hemen adamımız Witcher'ı görmek istiyoruz. Çünkü adamımız gerçekten sesiyle, hareketleriyle rolünün hakkını veriyor. Dublör kullanmaması ile de oldukça beğenimi kazanan Henry Cavill, bu işi çok iyi kurtarmış. Gerçekten romanını okumamış, oyununu da hiç oynamamış biri olarak bu karakteri çok beğendim.  Dizinin atmosferi şahane! Dizinin 1. bölümündeki ilk sahneden 8. bölümünün son sahnesine kadar dizi, kasvetli, orta çağ atmosferini hiç bozmuyor. Karanlık, sisli, kasvetli hava dizide çok iyi işlenmiş. Sadece bu etken bile insanı içine çekmeyi başarıyor.  Müzikler gerçekten iyiydi Özellikle bu tarz orta dünya yapımlarında kullanılan müzikler, çok büyük bir etken teşkil ediyor. 8 bölümün hepsinde de özellikle dikkat ettim ve bence bu dizide kullanılan müzikler gayet başarılıydı.  Başrolümüzün dövüşme sahneleri gerçekten beklentimin üzerinde çıktı Dublör kullanmıyor olması ile zaten gönlümü kazanmıştı fakat Henry Cavill, gerçekten iri cüssesiyle şahane dövüş sahneleri ortaya çıkarmış. Kafa kesmeler, kılıç saplamalar, şık dönüşler, hırpalanmalar, hepsi dozundaydı. Dövüş sahneleri gerçekten iyiydi diyebilirim. Genel anlamda nasıl mı buldum? Anlatayım...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/148/85/sikiyor-mu-sariyor-mu-anlasilamayan-netflix-dizisi-the-witcher-incelemesi-detaylar-780x439.jpg[/RESIM] Şöyle bir durup düşünüyorum ve kendime "2. sezonu çıktığında izlemek için can atar mıyım?" diye soruyorum. Cevabım ise "Maalesef hayır" oluyor. Yani yukarıda da gördüğünüz gibi dizi için olumsuz eleştirilerim olumlulardan daha çok. Yani dizinin 2. sezonunu sabırsızlıkla bekleyenlerden değilim. Fakat fantastik dizi arayışımıza bir ilaç oldu mu? Evet... Sağda solda "Game of Thrones'tan daha iyi" gibi gerçek üstü yorumlara rast geliyorum ve gülümseyip geçiyorum. Aslında hiçbir yapımı birbiri ile kıyaslamam bunu doğru da bulmam hepsinin tadı tuzu ayrı fakat GOT nerede, bu dizi nerede... Genel olarak, boşlukta izlenir. Fakat müptelası olunmaz diyerek içinde bulunduğum durumu özetleyebilirim. The Witcher Oyuncuları Türk Olsaydı Kimler Olurdu? ► ● Hemen aşağıdaki butona tıklayarak modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz![RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/28/58/simdiye-kadar-nasil-izlememisim-diyeceginiz-7-film-tavsiyesi-780x439.png[/RESIM] Modunu Seç ►
16b
0
6 yıl
Senaryosunu Atatürk'ün Yazdığı Film: "Ben Bir İnkılap Çocuğuyum"
Senaryosunu Atatürk'ün Yazdığı Film: "Ben Bir İnkılap Çocuğuyum"
"Dünya sahnesinden tarihin en dikkat çekici adamlarından biri geçti..." diye yazmıştı ölümünün ardından Amerikan "Chicago Tribune" gazetesi... İşte bugün burada o adamın, yani modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, sinemaya olan ilgisini ve bizzat senaryosunu yazdığı "Ben Bir İnkılap Çocuğuyum" filmini sizlere anlatacağım. Evet birçoğunuz gibi bunu ilk duyduğumda ben de fazlasıyla heyecanlanmış ve inanamamıştım fakat kaynaklar gösteriyor ki bu doğru. Ata'mız, Türk gençlerine aydınlık bir gelecek yolunda kılavuz olabilmesi için bir film senaryosu yazmış. Gelin şimdi detaylara birlikte bakalım.  "Öyle bir zaman gelecek ki, Amerika'nın keşfi, barut ve matbaa gibi gelişmeler, Sinema ve Radyo'nun yanında bir oyuncak gibi kalacaktır"[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/21/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Evet, bu aydınlık dolu, ileri görüşlülük fışkıran cümleler, bizzat Mustafa Kemal Atatürk'e ait. Sağlığında pek çok sanat dalına önem veren ve verilmesini de söyleyen Atatürk, sinema için şu cümleleri söylüyor; "Sinema, gelecekteki dünyanın bir dönüm noktasıdır. Şimdi bize basit gibi gelen eğlence olan radyo ve sinema, bir çeyrek asra kalmadan yeryüzünün çehresini tamamen değiştirecektir. Japonya’daki kadın Amerika’daki birine benzemeye çalışacak, Afrika'daki biri de bir Eskimo’nun ne dediğini anlayacaktır. Tek ve birleşik bir dünyayı hazırlamak bakımından sinema ve radyonun keşfi yanında tarihte devirler açan matbaa, barut ve Amerika’nın keşfi gibi olaylar oyuncak nisbetinde kalacaktır"... İşte "Sinema" hakkında böyle düşünen Atatürk, dönemin en ünlü sinemacısı Münir Hayri Egeli ile el ele veriyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/73/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Sinemanın müthiş bir keşif olduğunu düşünen Atatürk, dönemin en ünlü sinemacılarından olan "Münir Hayri Egeli"den gelen film teklifini heyecanla kabul ediyor ve müthiş bir filmin senaryosunu yazmaya başlıyorlar.  Egeli, 1954’te yazdığı “Atatürk’ten Bilinmeyen Hatıralar” kitabında bu konudan şöyle bahsediyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/30/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Egeli, yazdığı kitabında; "Senaryoyu sundum. 'İnkılabı gelecek nesillere götürecek kıvılcım öğretmenlerden fırlayacaktır, bu nedenle ana karakter Tarık'ın bir öğretmen olması daha uygundur. Ona göre düzeltmeli...' dedi..." şeklinde bahsediyor bu konudan ve devam ediyor; 'Bilmem başka neler koymalıyız?' diye sordu, 'Bir filmde kadın ve aşk unsuru da aranır ama bilmem nasıl emrederdiniz?' diye cevap verdim. Bunun üzerine; "Benim de başımdan aşk hikayeleri geçti" şeklinde yanıt verdi..." diyor. Senaryo tam 137 sayfa oluyor ve filmin hazırlıkları hızlanıyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/40/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Filmin senaryosu 2 kez bizzat Atatürk tarafından düzenlenip , üzerinde "Bay Münir Hayri’ye gönderilecek" notuyla gönderiliyor. Bu gel gitler sonucu senaryo 137 sayfaya ulaşıyor ve film için hazırlıklar yapılmaya başlanıyor.  Fakat Atatürk'ün sağlığı el vermiyor ve bu senaryo, filme dönüştürülemiyor...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/55/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Hayri Egeli ve Atatürk arasında hazırlanan bu senaryo hem Atatürk'ün sağlığının kötüleşmesi hem de film ekibinde bulunan genel sekreter "Recep Peker"in ortaya attığı olumsuz fikirler nedeniyle bir türlü filme dönüşemiyor.  Senaryo şu an Ankara’da Milli Kütüphane'de tutuluyor[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kesfet/133/91/senaryosunu-ataturk-un-yazdigi-film-ben-bir-inkilap-cocuguyum-780x439.jpg[/RESIM]Bu, Türk gençlerine aydınlığa ulaşma yolunu gösterecek olan eser maalesef filme dönüştürülemiyor ve şu an Ankara'da, Milli Kütüphane'de kilit altında tutuluyor. Tam 72 yıl sonra, ünlü "Sarı Zeybek" adlı kısa belgeseli ortaya çıkaran ekip bu senaryoyu filmleştirmek istiyor, çok iyi de bir bütçe toplanıyor, fakat maalesef bu atak da sonuca bağlanamadan kaybolup gidiyor ve "Ben Bir İnkılap Çocuğuyum" filmi, rafa kaldırılıp tekrar unutuluyor. Kim bilir, belki bir gün şartlar olgunlaşır da bu senaryo çok kaliteli bir yapıma dönüştürülür, kim bilir. Tıkla, Moduna Göre Film Önerisi Seç! ►
10b
0
6 yıl

kaanintavsiyesi.com
Samimi Film Tavsiye Platformu
Hayat, kötü filmler izlemek
için çok kısa.