Kaan A.

Bu konuda çok fazla ve kaliteli film çekildi vakti zamanında o yüzden ehhh şöyle böyle yani çerezlik bir film denebilir. Yani çıta bir kere çok yukarda ama kötü de değil!

Gerçekten de harika bir film. Güzel başlıyor, güzel devam ediyor ve son yarım saat nirvanaya ulaşıyor. Filmde biraz melankoli öğeleri hatta bayağı bir var o da ayrı bir tat katmış filme. Dilinin İngilizce olması ya da İngiliz oyuncularla çekilmiş olması sizi yanıltmasın, senaristi de yönetmeni de (ikisi de aynı kişi) bir İspanyol. İspanyollar, bu işi gerçekten de iyi yapıyorlar.

Film, savaş sonrasında Norveç kıyı şeridindeki mayınların Alman savaş esirlerine temizletilmesini konu alıyor ve yine savaşın ne olduğunu ve II. Dünya Savaşındaki tek suçlunun Hitler ya da Almanlar olmadığını bilahare her iki tarafın da suçlu olduğu gerçeğini anımsatıyor. Ayrıca esirlerin henüz çocuk olması başka bir vurucu nokta. Bir söz vardır hani ''Savaş ne kadar yaşlıysa, savaşanlar o kadar gençtir'' diye, gerçekten de öyle. Aynı şey bizim de Dünya Harbi ve Kurtuluş Savaşı sırasında başımıza geliyor. Savaşabilecek nüfus kalmayınca asker ihtiyacı çocuklardan karşılanıyor. Nüfus gücü gerçekten de önemli. Dünya savaşlarıyla ilgili şeyler izlemeyi seviyorsanız durmayın izleyin. Görüntü yönetimi ve oyuncularıyla gerçekten de başarılı bir film.

Film, konusunu işleyiş biçim olsun bizzat konunun kendisi olsun harikaydı. Filmle ilgili bana tek sıkıntılı gelen ve bir gariplik var bu işin içinde dediğim tek şey 'Daniel Craig'dı. Evet bizzatihi James Bond'u canlandıran aktör. Bu filme Bond filmlerindeki karizmatik tavırlarından ziyade, Sherlock Holms'un o megolaman heyecanını katmış. Tabi genelde gizem filmlerini katil olduğu söylenen kişi değil bizzatihi dedektifin gözünden izlediğimizden ve filmin sonunda bizim de dedektifle beraber görmüş olduğumuz kanıtlardan dedektifimizin bizim hiç aklımıza gelmeyecek çıkarımlar yaptığı klasik bir sondan sonra tatmin olmuş ayrılıyorduk. Bu film de yine tatmin etti ama Daniel Craig reisi heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatırken görmek garip kaçtı epey bi :)

İzlemeye karar verenlere 2014 versiyonu önerilir. Yatırım tavsiyesidir.

Tüm hikayeye aslında kız çocuğun hayal gücü olduğu perspektifinden bakıldığında daha da bir dramatikleşen film. İspanyol iç savaşı sırasında kız çocuğundan istihbarat bilgileri almak isteyen birinin ona fantastik hikayeler anlatması ve çocuğun buna inanması....Olayı daha dramatikleştiriyor.

Bir kesimi mutlu etmek için harika bir seriyi nasıl bok edebiliriz diye Doctor Who, Star Wars, King Arthur'la beraber hiç edilmiş bir film serilerinden birisi. Daha önce bu serinin herhangi bir filmini izlememiş birisiyseniz izleyin ama benim gibi tüm seriyi ya da en az birini izlemişseniz izlemeyin, bir şey kaybetmezsiniz.

Film elbette kurgu ama esinlendiği özellikle en sonda Costa'nın büyük gözlüklerle tv'ye çıkıp sunucuyu partiyi davet ettiği sahne bir uyarlama. Esin kaynağı olan hikayede liseli popüler çocuğumuz parti düzenliyor oldukça da büyük bir parti öyle ki diğer mahallelerden gelenler bile oluyor. Arabaların üzerinde zıplayan gençler tvde yer alıyor. Bu olaylardan sonra parti boy'umuz parti gözlüğüyle bir muhabirin yanında özür diliyor. Tv sunucusu kadın gözlüğünü çıkarmasını söyleyip onu azarlıyor. Tabi alfa parti boyumuz buna rest çekiyor ve gözlüğü çıkarmıyor. İşte film de bu olaydan esinlenmiştir. Bir de arkadaşlar Ortadoğu'da yaşayıp böyle bir parti veremediğiniz için üzülüyorsanız üzülmeyin. Bu bir maymunun asla bir ceylan avlayamayacağım diye üzülmesine benziyor :)

Burdan Brad Pitt lobisine sesleniyorum. Eyy... tamam Brad iyi çocuk efendi çocuk ama bu filmin yıldızı Tarantino reisin potansiyelini keşfettiği SS Subayı Christoph Waltz'dır. O ne karizmatik bir kötü adam rolüdür be yiğidim :)

Vurdulu kırdılının yanı sıra "Ağlatsın" kategorisinde de sayılır. Tarihi film diye bir tarafta süper kahramanlar diğer tarafta sadece kötülük düşünenlerin gösterildiği filmlerden çuvaldızı kendisine batırmasıyla ayrılan harika bir eser. Her ne kadar Rusya'da geçen kısmında kendimi Call Of Duty 2'deymiş gibi hissetsem de harikaydı. Ayrıca lütfen dikkatli olalım, ağlatabilir.

Filmin siyah beyaz olmasına takılmayın arkadaşlar. Ambiyansı yükselten bir şey bu. Imdb puanı: 8.5 tespit sı*maya gerek yok o yüzden direkt açın ve izleyin.

Ailevi sorunları olan bir çocuğun sorunlarını kendi hayal gücüyle simgelediği harika bir filmdi. Siz fanileri ağlatır o derece yani... Ben mi ben? ağlamam... Tabi lan manyak mısın!...

Yine bir kitap uyarlaması eser. Ayrıca harikadır, ağlatır, tabi sizi ben ağlamam çünkü. Tabi lan manyak mısınız!

Konuya yabancı olanlar için bu film gelmiş geçmiş en kötü filmin çekildiği süreci anlatıyor. Bu en kötü film olayı da bi garip zaten. Kimse bu filmin kötü olmasını umursamıyor çünkü film bir kez kültleşti.

Ayrıca bu filmde Christoph Waltz abimiz (hani şu soysuzlar çetesindeki manyak SS subayı var ya o da oynuyor) kendisi Tarantino reis tarafından keşfedilmiştir. Yani öyle Brad Pitt, Leonardo Di Caprio gibi serseri bir havası karizması yok. Zaten kendisi de yapılan bir röportajda diyor "Tarantino reis beni keşfetti' diye.

Ufak bir genel kültür; 'çekim tekniği inanılmaz' denen şeyi Atonement filmindeki Dunkrik sahnesinde de görebilirsiniz. Tavsiyedir.