411

Orta seviye denilebilecek bir polisiye filmi. Bir Criminal Minds bölümü gibi de diyebiliriz. Filmin yapımı sırasında FBI'da görev yapmış birine danışmamışlar mı acaba diye düşünmenize sebep olacak absürtlükler mevcut. Boş zamanda izlenilebilir. 4/10

İzlenir fakat bence biraz fazla zorlamışlar seyirciyi şaşırtmak adına bu yüzden pek beğenmedim.

Askerde çok zorluk çekmiş biri olarak içim buruk izledim. Bir roman uyarlaması olan 1930 yapımı ilk film Türkiye'de Atatürk tarafından sakıncalı bulunmuş ve zaten zor durumda olan halk etkilenmesin diye gösterime sokulmamıştı. Avrupa'da hala savaş devam ediyorken böyle bir savaş karşıtı filmin en iyi film Oscar'ı almasını beklerdim.

Açıkçası beklentimin altında kaldığını söyleyebilirim. Hikaye biraz SOLUK ilerliyor, bana o gizemi heyecanı yansıtamadı. Bale başrolde olduğu için izledim ama bu kategoride pek tavsiye edeceğim bir film olmaz.

Senaristin diğer filmleri gibi izleyiciyi bir an dahi sıkmayan, şahane bir film olmuş ama biraz izleyicinin beynini yakacağız diye zorlamışlar gibi geldi sanki. Gizem-gerilim üstüne polisiye soslu bu filmin son saniyesine kadar sonu hakkında fikir değiştiriyorsunuz. Kesinlikle bu tarzı sevenlerin kaçırmaması gereken bir Oriol Paulo eseri. Kendisi henüz 47 yaşında, umarım uzun ve üretken bir hayat sürer.

1959 yapımı BEN HUR tarzı epik bir film izleyeceğim hevesiyle oturup sonlara doğru uzun zamandır izlediğim en saçma sapan sahneyi izledikten sonra film bitmeden kapattım, olan 1,5 saatime oldu. Mevzubahis sahnede ana karakter tek başına 10 kişiye saldırıyor ve dayak yiyip yakalanıyor. Ancak 2. sınıf Türk filmlerine olabilecek bir sekans izleyince sinirlerim attı. Yine de kostümler, kılıklar etkileyiciydi ve vahşi ortaçağ ortamını çok iyi yansıtmışlar.

Film neredeyse güzel gidecekti ki bi anda beyazların 'kötü' zencilerin 'iyi' olduğu, 2. sınıf, kör göze parmak bir zenci filmine dönüşene kadar! Hele filmde bir sahne var şişman siyahi kadına barda yakışıklı beyaz bir adam iltifat ediyor ve o adamı reddediyor sebebi de seçtiği şampanya :) Bakın böyle gerçeklikten tamamen kopuk uçuk bir film yapmak marifetse bütün fantastik filmleri göklere çıkarmamız lazım. Her neyse ben beğenmedim yazık etmişler konuya, ırk takıntılı olmayan sağlıklı bir zihne sahip yapımcının elinde güzel bir film olabilirdi.

Rolüne hazırlanmak için hastanede parkinson hastalarıyla zaman geçiren Bruno Ganz'ın Hitler rolü, sinema tarihinin en iyi canlandırılmış tarihi kişiliklerin başında yer aldı ve oyuncuyu uluslararası üne kavuşturmuştu. Filmdeki diyaloglar gerçekten Albert Speer ve o sığınaktaki diğer kişilerin beyanlarına dayanarak hazırlanmış, bu da izlerken her sahnenin gerçekten yaşanmış olabileceğinde şüphe etmememizi sağlıyor. Orijinal dilinden izlenmeli.

Bana '1984' romanını anımsatan kusursuz bir filmdi.

Taviz vermez bir kanun adamının hikayedeki karakter gelişimi çok iyi aktarılmış. Gizem, gerilim ve dram da var, ben beğendim tam 6,5 puanlık güzel bir film.

Edebiyatta destansı aşk hikayeleri vardır; Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun vs... bu filmin ismi de bence Salak ile Avanak olmalıydı. Karakterlerin davranışları ve konuşmaları bana gerçekçi gelmediği için beni sarmadı.

İspanyollar bu işi biliyor, final sahnesini azıcık daha kısa tutabilirlerdi, onun dışında güzel bağlamışlar. Bu tür gizem filmlerini sevenlere hitap ediyor. 6/10

Gerçek bir sanat eseri. Her bir karesi de bir anlam taşıyan, izleyiciyi filmin içerisine sokan bir yapım. Vagonlar toplumsal kesimleri yansıtıyor tarzı bir incelemeden çok hikayenin evreni ve DÜZEN'e dair vurucu mesajları beni çok etkiledi. Filmin sonunda, başta size anlamsız, tuhaf gelen her şeyin açıklanıyor olması da filmi başarılı kılıyor. Sadece başrolü beğenmedim iyi oynayamamış bence. 8/10

Böyle başrolünün ''badass'' olduğu filmleri çok seviyorum, bana Denzel Washington'ın The Equalizer filmini anımsattı, iyi film muhtemelen 2.'si de gelir. 7/10

Bu sitede daha önce bu kadar kötü bir film önerisine şahit olmamıştım. İlk on dakikasındaki savaş sahnesi çok iyiydi, onun dışında neresinden tutsan elinde kalır. Bi kere 2. dünya savaşındasın ve başrolümüz siyahi. Ne gerek var siyahi başrol oynatmaya, beyaz aktör mü bulamadınız sanki bu çok iyi oyuncuymuş gibi? 2. Dünya savaşında amerikan askerlerinin yüzde kaçı siyahiydi? Hadi o neyse, askerlerin psikolojik durumları sanki savaşa değil de Paintball (boya atan silahlarla oynanan oyun) oynamaya gidiyorlarmış gibi aşırı yapmacık, keza oyunculuklar da öyle, klişenin dibine vurmuşlar her anlamda. Bir an netflix yapımı ergen lise dizisinden bir bölüm izliyorum sandım utanç verici bir film, son 20 dk kala kapattım daha fazla dayanamayıp, ben ettim siz etmeyin diye bu yorumu yazıyorum. 3/10

Hikayenin işlenişi ve verdiği mesajla etkileyici bir film.